Let the environment guide our development | Johan Rockstrom

Johan Rockstrom: İlerlememizde doğayı rehber alalım.

425,376 views

2010-08-31 ・ TED


New videos

Let the environment guide our development | Johan Rockstrom

Johan Rockstrom: İlerlememizde doğayı rehber alalım.

425,376 views ・ 2010-08-31

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nalan Senol Cabi Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:15
We live on a human-dominated planet,
0
15260
3000
İnsanların hakim olduğu bir gezegende
00:18
putting unprecedented pressure
1
18260
2000
Dünya'daki sistemlere eşi görülmemiş
00:20
on the systems on Earth.
2
20260
2000
bir baskı koyarak yaşıyoruz.
00:22
This is bad news, but perhaps surprising to you,
3
22260
2000
Bu kötü bir haber, fakat şaşırtıcı bir şekilde,
00:24
it's also part of the good news.
4
24260
2000
iyi bir haber de içeriyor.
00:26
We're the first generation -- thanks to science --
5
26260
3000
Bilim sayesinde, bizler,
00:29
to be informed that we may be
6
29260
2000
Dünya gezegeninin dengesine ve
00:31
undermining the stability and the ability
7
31260
2000
insanoğlunun gelişimi için
00:33
of planet Earth
8
33260
2000
gerekli olan
00:35
to support human development as we know it.
9
35260
2000
yetilerine zarar verdiğimizi bilen ilk nesiliz.
00:37
It's also good news, because the planetary risks we're facing
10
37260
3000
Bu aynı zamanda iyi bir haber, çünkü gezegenin karşı karşıya kaldığı risk
00:40
are so large,
11
40260
2000
o kadar büyük ki
00:42
that business as usual is not an option.
12
42260
2000
klasik yaklaşımlar işe yaramayacak.
00:44
In fact, we're in a phase
13
44260
2000
Aslında, şöyle bir aşamadayız,
00:46
where transformative change is necessary,
14
46260
3000
devrim niteliginde bir degisim kacinilmaz,
00:49
which opens the window for innovation,
15
49260
2000
bu yeni kesiflere pencere acacak
00:51
for new ideas and new paradigms.
16
51260
3000
yeni fikirlere ve yeni dusunce sistemlerine
00:54
This is a scientific journey on the challenges facing humanity
17
54260
3000
Bu insanligin karsilastigi zorluklar hakkinda bilimsel bir yolculuk
00:57
in the global phase of sustainability.
18
57260
2000
kuresel capta bir kararlilik meselesi
00:59
On this journey, I'd like to bring, apart from yourselves,
19
59260
3000
Bu yolculukta, sizin disinizda birini getirmek istiyorum
01:02
a good friend,
20
62260
2000
iyi bir dost
01:04
a stakeholder, who's always absent
21
64260
2000
her zaman eksik olan onemli biri
01:06
when we deal with the negotiations on environmental issues,
22
66260
2000
cevresel konulardaki tartismalari goz onune aldigimizda
01:08
a stakeholder who refuses to compromise --
23
68260
3000
taviz vermeyi her zaman ret eden biri
01:11
planet Earth.
24
71260
2000
Dunya gezegeni
01:13
So I thought I'd bring her with me today on stage,
25
73260
3000
Sonucta onu benimle birlikte sahneye getirmeye karar verdim
01:16
to have her as a witness
26
76260
2000
bir tanik olarak
01:18
of a remarkable journey,
27
78260
3000
bu onemli yolculuk icin
01:21
which humbly reminds us
28
81260
2000
bize nazikce hatirlatsin diye
01:23
of the period of grace we've had
29
83260
2000
gecirdigimiz guzel zamanlari
01:25
over the past 10,000 years.
30
85260
2000
gectigimiz 10,000 yil boyunca
01:27
This is the living conditions on the planet over the last 100,000 years.
31
87260
3000
Gectigimiz 100,000 yil boyunca gezeden uzerindeki hayat kosullari boyle idi.
01:30
It's a very important period --
32
90260
2000
Cok onemli bir donem.
01:32
it's roughly half the period when we've been fully modern humans on the planet.
33
92260
3000
Gezegen uzerinde tam cagdas insanlarin var oldugu zamanin yarisi kadar bir sure
01:35
We've had the same, roughly, abilities
34
95260
2000
Biz asagi yukari gelismi bir uygarlik oldugumuzdan beri
01:37
that developed civilizations as we know it.
35
97260
2000
ayni yeteneklere sahibiz.
01:39
This is the environmental conditions on the planet.
36
99260
2000
bu gezegendeki cevresel kosullar.
01:41
Here, used as a proxy, temperature variability.
37
101260
3000
Burada, bir proxy, sıcaklık değişkenliği olarak kullanılır.
01:44
It was a jumpy ride. 80,000 years back in a crisis,
38
104260
3000
80000 yil onceki bir krizde
01:47
we leave Africa, we colonize Australia
39
107260
2000
Afrikayi terk edip Avustralyaya yerlesiyoruz.
01:49
in another crisis, 60,000 years back,
40
109260
2000
60000 yil onceki baska bir krizle
01:51
we leave Asia for Europe
41
111260
2000
Avrupa icin Asya yi terk ediyoruz.
01:53
in another crisis, 40,000 years back,
42
113260
2000
40000 yil onceki baska bir krizle
01:55
and then we enter
43
115260
2000
gezegen tarihindeki tek periyod olan
01:57
the remarkably stable Holocene phase,
44
117260
3000
sasirtici derecede saglam
02:00
the only period in the whole history of the planet,
45
120260
3000
Holosen fazina giriyorz.
02:03
that we know of, that can support human development.
46
123260
2000
Ve bunun insanligin gelisimini destekleyecegini biliyoruz.
02:05
A thousand years into this period,
47
125260
2000
bu periyottaki 1000 sene icinde
02:07
we abandon our hunting and gathering patterns.
48
127260
3000
avcilik ve toplayicilik ozelligimizi terk ettik.
02:10
We go from a couple of million people
49
130260
2000
birkac milyon insandan
02:12
to the seven billion people we are today.
50
132260
2000
bugun 7 milyar insan olduk.
02:14
The Mesopotamian culture: we invent agriculture,
51
134260
2000
Mezapotamya kulturu:tarimi kesfettigimiz
02:16
we domesticate animals and plants.
52
136260
2000
Hayvanlari ve bitkileri evcillestirdigimiz zaman.
02:18
You have the Roman, the Greek and the story as you know it.
53
138260
3000
Roma zamani, Yunan zamani ve bildiğiniz hikaye.
02:21
The only phase, as we know it
54
141260
2000
Insanligi destekleyen
02:23
that can support humanity.
55
143260
2000
bizim bildigimiz tek evre.
02:25
The trouble is we're putting a quadruple sqeeze
56
145260
2000
Sorun su ki, zavalli gezeenimize
02:27
on this poor planet,
57
147260
2000
artik dort kat baski uyguluyoruz.
02:29
a quadruple sqeeze, which, as its first squeeze,
58
149260
3000
ki ilki pek tabii ki
02:32
has population growth of course.
59
152260
3000
Nufus artisi
02:35
Now, this is not only about numbers;
60
155260
2000
Sorun sadece rakamlar degil,
02:37
this is not only about the fact that we're seven billion people
61
157260
2000
Sorun simdi 7 milyar olmamiz ve
02:39
committed to nine billion people, it's an equity issue as well.
62
159260
3000
9 milyarlik nufusa dogru gidisimiz degil. Sorun ayni zaman da esitlik sorunu.
02:42
The majority of the environmental impacts on the planet
63
162260
2000
Gezegenimiz uzerindeki en buyuk cevresel etkiye
02:44
have been caused by the rich minority,
64
164260
2000
zengin azinlik neden oluyor.
02:46
the 20 percent that jumped onto the industrial bandwagon
65
166260
2000
18. yuzyilin ortalarinda endustrinin
02:48
in the mid-18th century.
66
168260
2000
arabasina atlayan % 20 lik kisim.
02:50
The majority of the planet,
67
170260
2000
Gezgenin cogunlugu
02:52
aspiring for development, having the right for development,
68
172260
2000
kalkinma heveslisi, kalkinmaya haklari olan cogunluk
02:54
are in large aspiring for an unsustainable lifestyle,
69
174260
3000
kararsiz hayat tarzlarinin pesinde.
02:57
a momentous pressure.
70
177260
2000
bu cok buyuk bir baski
02:59
The second pressure on the planet is, of course the climate agenda --
71
179260
2000
Gezegenimiz uzerindeki 2. baski ise, pek tabii bildiginiz, iklim ajandasi,
03:01
the big issue -- where the policy interpretation of science
72
181260
2000
burada buyuk sorun su ki, bilim politikası
03:03
is that it would be enough
73
183260
2000
sera gazlarini
03:05
to stabilize greenhouse gases at 450 ppm
74
185260
3000
450 ppm de sabitlemenin
03:08
to avoid average temperatures
75
188260
2000
sicaklik ortalamasinin
03:10
exceeding two degrees,
76
190260
2000
2 derece artmasini onleyecegini,
03:12
to avoid the risk that we may be destabilizing
77
192260
2000
bati antartikadaki
03:14
the West Antarctic Ice Sheet,
78
194260
2000
buz kutlelerinin
03:16
holding six meters -- level rising,
79
196260
2000
6 metre ykseklikte sabitlenecegini,
03:18
the risk of destabilizing the Greenland Ice Sheet,
80
198260
2000
Grönland Buz kutlesinin sabitlenmeme riskini
03:20
holding another seven meters -- sea level rising.
81
200260
2000
7 metrede -yani deniz yuksekligi seviyesinde- tutmaya yetecegini yorumluyor.
03:22
Now, you would have wished the climate pressure
82
202260
2000
simdilik, iklim etkisinin
03:24
to hit a strong planet, a resilient planet,
83
204260
2000
esnek ve güçlü bir gezegene vurmasini dileyebiliriz.
03:26
but unfortunately, the third pressure
84
206260
2000
Ama, ne yazik ki, 3. bir etki de
03:28
is the ecosystem decline.
85
208260
2000
ekosistemdeki düşüş, degisme.
03:30
Never have we seen, in the past 50 years,
86
210260
2000
gecmis 50 sene boyunca, ekosistem fonksiyonlarinda
03:32
such a sharp decline
87
212260
2000
ve gezegen uzerindeki etkisinde
03:34
of ecosystem functions and services on the planet,
88
214260
3000
boyle buyuk bir dusus gozlemlemedik.
03:37
one of them being the ability to regulate climate on the long term,
89
217260
3000
ekosistemin gezegen uzerindeki etkilerinden biri orman, toprak alan
03:40
in our forests, land and biodiversity.
90
220260
3000
ve biolojik cesitlilik icin, uzun vadede iklimi duzunlemesi.
03:43
The forth pressure is surprise,
91
223260
2000
4. etki ise sürpriz;
03:45
the notion and the evidence
92
225260
2000
eski örneklemimizi terk etmemiz için
03:47
that we need to abandon our old paradigm,
93
227260
2000
gereken kavram ve kanıt.
03:49
that ecosystems behave linearly, predictably,
94
229260
3000
Eski örneklemimiz yani ekosistemlerin, doğrusal, tahmin edilebilir,
03:52
controllably in our -- so to say -- linear systems,
95
232260
3000
ve bizim doğrusal sistemlerimiz dahilinde kontrol edilebilecek şekilde davranacağı fikri.
03:55
and that in fact, surprise is universal,
96
235260
2000
Aslında bu fikir daha ziyade evrensel,
03:57
as systems tip over very rapidly, abruptly
97
237260
2000
çünkü sistemler hızlı, beklenmedik,
03:59
and often irreversibly.
98
239260
2000
ve geri döndürülemez şekilde yıkılıyor.
04:01
This, dear friends, poses a human pressure on the planet
99
241260
3000
Bu, sevgili arkadaşlar, gezegen üzerindeki insan etkisinin
04:04
of momentous scale.
100
244260
3000
ne kadar önemli bir ölçekte olduğunu gösteriyor.
04:07
We may, in fact, have entered a new geological era --
101
247260
3000
Aslına bakarsanız yeni bir jeolojik devre girdik,
04:10
the Anthropocene,
102
250260
2000
Anthropocene,
04:12
where humans are the predominant driver of change
103
252260
2000
yani, insanoğlunun gezegen düzeyinde değişime en büyük etken
04:14
at a planetary level.
104
254260
2000
olduğu devir.
04:16
Now, as a scientist,
105
256260
2000
Şimdi, bir bilim insanı olarak,
04:18
what's the evidence for this?
106
258260
2000
buna kanıt olan nedir?
04:20
Well, the evidence is,
107
260260
2000
Kanıt,
04:22
unfortunately, ample.
108
262260
2000
maalesef ki birsürü.
04:24
It's not only carbon dioxide
109
264260
2000
Sadece karbondioksit değil
04:26
that has this hockey stick pattern of accelerated change.
110
266260
3000
hokey sopası şeklinde artış gösteren bir değişime sahip olan.
04:29
You can take virtually any parameter
111
269260
2000
Nerdeyse herhangi bir değişkeni alsanız,
04:31
that matters for human well-being --
112
271260
2000
insan sağlığına önemli etkisi var:
04:33
nitrous oxide, methane,
113
273260
2000
azot oksit, metan,
04:35
deforestation, overfishing
114
275260
2000
ormansızlaşma, aşırı balık avlama,
04:37
land degredation, loss of species --
115
277260
3000
arazi kaybı, canlı çeşitliliği kaybı,
04:40
they all show the same pattern
116
280260
2000
bunların hepsi aynı değişimi gösteriyor
04:42
over the past 200 years.
117
282260
3000
son 200 yıldır.
04:45
Simultaneously, they branch off in the mid-50s,
118
285260
3000
Hepsi aynı zamanda, 50'lerin ortasında, ayrılmaya başlıyorlar.
04:48
10 years after the Second World War,
119
288260
3000
2. Dünya Savaşı'ndan 10 yıl sonra.
04:51
showing very clearly that the great acceleration of the human enterprise
120
291260
3000
Çok açıkça görülüyor ki insanoğlunun girişimindeki büyük artış
04:54
starts in the mid-50s.
121
294260
2000
50'lerin ortasında başlamış.
04:56
You see, for the first time, an imprint on the global level.
122
296260
3000
Görüyorsunuz ki, ilk defa, dünya çapinda bir damga.
04:59
And I can tell you,
123
299260
2000
Ve size şöyle söyleyebilirim,
05:01
you enter the disciplinary research in each of these,
124
301260
2000
bunlarin herbiri icin disiplinli bir arastirma icine girerseniz
05:03
you find something remarkably important,
125
303260
3000
oldukca onemli seyler bulursunuz
05:06
the conclusion that we may have come to the point
126
306260
3000
sonuc olarak varmaya calistigimiz nokta,
05:09
where we have to bend the curves,
127
309260
2000
egrileri bukmek zorunda kaldigimiz yer
05:11
that we may have entered the most challenging and exciting decade
128
311260
3000
gosteriyor ki en zorlu ve en heyecanli on yila girmis bulunuyoruz
05:14
in the history humanity on the planet,
129
314260
3000
insanoglunun bu gezegen uzerindeki gecmisinde
05:17
the decade when we have to bend the curves.
130
317260
3000
egrileri bukmek zorunda kaldigimiz 10 yillik zaman
05:20
Now, as if this was not enough --
131
320260
2000
Simdi bu da yetmezmis gibi,
05:22
to just bend the curves and understanding the accelerated pressure on the planet --
132
322260
3000
sadece egrileri bukmek ve gezegen uzerindeki artis gosteren etkileri anlamak,
05:25
we also have to recognize the fact
133
325260
2000
su gercekleri de fark etmeliyiz ki
05:27
that systems do have multiple stable states,
134
327260
3000
bu sistemlerin birden fazla kararli halleri var
05:30
separated by thresholds -- illustrated here by this ball and cup diagram,
135
330260
3000
esiklerle ayrilmis - burda top ve kupa grafiginde gosterildigi gibi,
05:33
where the depth of the cup is the resilience of the system.
136
333260
3000
kupanın derinliği, sistemin elastikliğini gösteriyor.
05:36
Now, the system may gradually --
137
336260
3000
Simdi, sistem yavasca
05:39
under pressure of climate change,
138
339260
2000
iklim degisiminin yarattigi etki altinda
05:41
erosion, biodiversity loss --
139
341260
2000
erozyon, biyolojik cesitlilik kaybi,
05:43
lose the depth of the cup, the resilience,
140
343260
2000
kupadaki derinliğin kaybı, yani elastikliğin,
05:45
but appear to be healthy
141
345260
2000
ama saglikli gorunuyor
05:47
and appear to suddenly, under a threshold,
142
347260
2000
ve aniden esigin altinda gorunuyor
05:49
be tipping over. Upff.
143
349260
2000
duserek. hop!
05:51
Sorry. Changing state
144
351260
3000
Uzgunum. Hal degisimi
05:54
and literally ending up
145
354260
2000
ve gercekten son bulurken
05:56
in an undesired situation,
146
356260
3000
istenmedik bir durumda
06:00
where new biophysical logic takes over,
147
360260
3000
yeni biofiziksel mantik devraliyor
06:03
new species take over, and the system gets locked.
148
363260
2000
yeni turler devraliyor ve sistem kilitleniyor.
06:05
Do we have evidence of this? Yes, coral reef systems.
149
365260
3000
Bunu gosteren bir kanit var mi? Evet, mercan kayaliklari.
06:09
Biodiverse, low-nutrient, hard coral systems
150
369260
3000
Biyo-cesitlilik, yetersiz besin, sert mercan sistemleri
06:12
under multiple pressures of overfishing,
151
372260
3000
asiri balik avlamanin birden fazla etkisi altinda,
06:15
unsustainable tourism, climate change.
152
375260
2000
surdurulemez turizm, iklim degisimi.
06:17
A trigger and the system tips over,
153
377260
2000
BIr tetik ve sistem devriliyor,
06:19
loses its resilience,
154
379260
2000
elastikligini kaybediyor,
06:21
soft corals take over,
155
381260
2000
yumusak mercanlar hakimiyet sagliyor,
06:23
and we get undesired systems
156
383260
2000
ve bizler istenmeyen sistemlere sahip oluyoruz,
06:25
that cannot support economic and social development.
157
385260
2000
ekonomik ve sosyal gelisimi destekleyemeyen.
06:27
The Arctic -- a beautiful system --
158
387260
2000
Kuzey Kutbu - güzel bir sistem -
06:29
a regulating biome at the planetary level,
159
389260
2000
gezegen seviyesinde düzenleyici bir canlı topluluğu,
06:31
taking the knock after knock on climate change,
160
391260
3000
iklim değişikliğinden darbe üstüne darbe alan,
06:34
appearing to be in a good state.
161
394260
2000
iyi bir durumda görünüyor.
06:36
No scientist could predict that in 2007,
162
396260
2000
2007'de hiçbir bilim insanı tahmin edememişti,
06:38
suddenly, what could be crossing a threshold.
163
398260
3000
aniden neyin bir eşiği geçeceğini.
06:41
The system suddenly, very surprisingly, loses 30 to 40 percent
164
401260
2000
Sistem, aniden ve süpriz bir şekilde, yazlık buz örtüsünün
06:43
of its summer ice cover.
165
403260
2000
yüzde 30 - 40'a kadar kaybediyor.
06:45
And the drama is, of course, that
166
405260
2000
Ve facia tabiki de
06:47
when the system does this, the logic may change.
167
407260
2000
sistem böyle yapınca, mantığın değişebilmesi.
06:49
It may get locked in an undesired state,
168
409260
2000
Sistem istenmeyen bir durumda kilitlenip kalabilir,
06:51
because it changes color, absorbs more energy,
169
411260
2000
çünkü rengi değişiyor, daha fazla enerji emiyor,
06:53
and the system may get stuck.
170
413260
2000
ve sistem orda takılı kalabilir.
06:55
In my mind, the largest red flag warning for humanity
171
415260
3000
Bence insanlık için en büyük uyarı
06:58
that we are in a precarious situation.
172
418260
3000
bizim güvenilmez bir durumda oluşumuzç
07:01
As a sideline, you know that the only red flag that popped up here
173
421260
3000
Buna ek olarak, sizin de bildiğiniz üzere, burda karşımıza çıkan tek uyarı bayrağı
07:04
was a submarine from an unnamed country
174
424260
2000
ismi lazım değil bir ülkeden gelen denizaltıydı,
07:06
that planted a red flag at the bottom of the Arctic
175
426260
3000
Kuzey Kutbunun tabanına kırmızı bayrağı dikti
07:09
to be able to control the oil resources.
176
429260
3000
petrol kaynaklarını kontrol edebilmek için.
07:12
Now, if we have evidence, which we now have,
177
432260
3000
Şimdi, kanıtımız varsa ki var,
07:15
that wetlands, forests,
178
435260
2000
sulak araziler, ormanlar,
07:17
[unclear] monsoon system, the rainforests,
179
437260
2000
muson sistemleri, yağmur ormanları,
07:19
behave in this nonlinear way.
180
439260
2000
doğrusal olmayan bir şekilde davranıyorlar.
07:21
30 or so scientists around the world
181
441260
2000
Dünya çapındaki 30 kadar bilim insanı
07:23
gathered and asked a question for the first time,
182
443260
2000
biraraya gelip ilk defa şu soruyu sordular,
07:25
"Do we have to put the planet into the the pot?"
183
445260
2000
"Gezegeni ateşe atmak zorunda mıyız?"
07:27
So we have to ask ourselves:
184
447260
2000
Öyleyse kendi kendimize soralım:
07:29
are we threatening this extraordinarily stable Holocene state?
185
449260
4000
Bizler bu olağanüstü sabit Holosen durumuna bir tehdit mi oluşturuyoruz?
07:33
Are we in fact putting ourselves in a situation
186
453260
2000
Kendimizi gerçekten
07:35
where we're coming too close
187
455260
2000
insanoğlunun gelişimi için
07:37
to thresholds that could lead
188
457260
2000
zararlı ve istenmeyen,
07:39
to deleterious and very undesired,
189
459260
2000
belki de felaket sayılabilecek,
07:41
if now catastrophic, change
190
461260
2000
değişime sebep olacak
07:43
for human development?
191
463260
2000
eşiklere çok yalaştırıyoruz?
07:45
You know, you don't want to stand there.
192
465260
2000
Biliyorsunuz ki, orda durmak istemiyorsunuz.
07:47
In fact, you're not even allowed to stand
193
467260
2000
Gerçekte, orda durmaya izniniz bile yok,
07:49
where this gentleman is standing,
194
469260
2000
şu beyefendinin durduğu yerde,
07:51
at the foaming, slippery waters at the threshold.
195
471260
3000
eşiğin köpüren ve kaygan sularında.
07:54
In fact, there's a fence
196
474260
2000
Aslında, bir çit var,
07:56
quite upstream of this threshold,
197
476260
2000
bu eşiğin oldukça üzerinde,
07:58
beyond which you are in a danger zone.
198
478260
2000
ötesine geçerseniz tehlike bölgesinde olduğunuz yerde.
08:00
And this is the new paradigm,
199
480260
2000
Ve bu yeni örneklem bize,
08:02
which we gathered two, three years back,
200
482260
2000
iki, üç sene önce biraraya getirdiğimiz,
08:04
recognizing that our old paradigm
201
484260
2000
eski örneklemimizin, yani sadece analiz ettiğimiz, ittirdiğimiz ve
08:06
of just analyzing and pushing and predicting
202
486260
2000
geleceğe dair değişkenleri tahmin ettiğimiz,
08:08
parameters into the future,
203
488260
2000
çevresel etkileri en aza indirmeyi amaçladğımız örneklemin
08:10
aiming at minimalizing environmental impacts, is of the past.
204
490260
3000
geçmişte kaldığını hatırlatıyor.
08:13
Now we to ask ourselves:
205
493260
2000
Şimdi kendimize soralım:
08:15
which are the large environmental processes
206
495260
2000
Holosen'de kendimizi güvende tutabileceğimiz
08:17
that we have to be stewards of
207
497260
2000
sahip çıkmamız gereken
08:19
to keep ourselves safe in the Holocene?
208
499260
2000
büyük çevresel süreçler nelerdir?
08:21
And could we even,
209
501260
2000
Ve hatta,
08:23
thanks to major advancements in Earth systems science,
210
503260
2000
Dünya sistemleri bilimindeki büyük gelişmeler sağolsun,
08:25
identify the thresholds,
211
505260
2000
bu eşikleri belirleyebilir miyiz,
08:27
the points where we may expect nonlinear change?
212
507260
3000
doğrusal olmayan değişimleri beklediğimiz noktaları yani?
08:30
And could we even define
213
510260
2000
Hatta ve hatta
08:32
a planetary boundary, a fence,
214
512260
3000
gezegensel bir sınır, bir çit tanımlayabilir miyiz,
08:35
within which we then have a safe operating space for humanity?
215
515260
3000
içinde insanlık için güvenli bir faaliyet alanımızın olduğu?
08:38
This work, which was published in "Nature,"
216
518260
2000
Bu çalışma, Nature'da yayınlanmıştı,
08:40
late 2009,
217
520260
2000
2009 yılının sonlarına doğru,
08:42
after a number of years of analysis,
218
522260
2000
birçok yıl süren analizlerden sonra,
08:44
led to the final proposition
219
524260
3000
şu son sav ile sonuçlandı:
08:47
that we can only find
220
527260
2000
bizler sadece
08:49
nine planetary boundaries
221
529260
2000
dokuz gezegensel sınır bulabiliriz,
08:51
with which, under active stewardship,
222
531260
3000
aktif yöneticilik altında, bu sınırlarla
08:54
would allow ourselves to have a safe operating space.
223
534260
3000
kendimize güvenli bir faaliyet ortamına sahip olmaya izin vermis oluruz.
08:57
These include, of course, climate.
224
537260
2000
Bunlar elbette ki iklimi de içeriyor.
08:59
It may surprise you that it's not only climate.
225
539260
2000
Bunun sadece iklimden oluşmuyor olması sizi şaşırtabilir.
09:01
But it shows that we are interconnected, among many systems on the planet,
226
541260
3000
Ama gezegendeki birçok sistemler arasında, bizim bu üç büyük sistemle
09:04
with the three big systems, climate change,
227
544260
2000
birbirimize bağlı olduğumuzu gösteriyor; iklim değişimi,
09:06
stratospheric ozone depletion and ocean acidification
228
546260
3000
stratosferdeki ozonun azalması ve okyanuslardaki asitleşme.
09:09
being the three big systems,
229
549260
2000
Bunlar, gezegenin tarihinde paleo döneme ait
09:11
where the scientific evidence of large-scale thresholds
230
551260
3000
büyük ölçekli sınırlara
09:14
in the paleo-record of the history of the planet.
231
554260
3000
bilimsel bir kanıt oluşturuyorlar.
09:17
But we also include, what we call, the slow variables,
232
557260
3000
Fakat "yavaş değişkenler" dediğimiz sistemleri de eklemeliyiz.
09:20
the systems that, under the hood,
233
560260
2000
Bu sistemler ki, arka planda
09:22
regulate and buffer the capacity of the resilience of the planet --
234
562260
3000
gezegenin elastiklik kapasitesini düzenliyor ve koruyorlar.
09:25
the interference of the big nitrogen and phosphorus cycles on the planet,
235
565260
3000
Yavaş değişkenler yani, gezegendeki büyük azot ve fosfor döngüleri arasındaki etkileşim,
09:28
land use change, rate of biodiversity loss,
236
568260
2000
toprak kullanımındaki değişim, biyolojik çeşitliliğin azalma oranı,
09:30
freshwater use,
237
570260
2000
temizsu kullanımı, gibi foksiyonlar
09:32
functions which regulate
238
572260
3000
gezgendeki biyokütleyi
09:35
biomass on the planet, carbon sequestration, diversity.
239
575260
3000
karbon ayrışımını ve biyolojik çeşitliliği düzenlerler.
09:38
And then we have two parameters which we were not able to quantify --
240
578260
3000
Ve böylece elimizde iki parametremiz var henüz ölçemediğimiz:
09:41
air pollution,
241
581260
2000
hava kirliliği,
09:43
including warming gases and air-polluting sulfates and nitrates,
242
583260
3000
ısınmaya yol açan gazlar ve hava kirliliğine neden olan sülfatlar ve azotlar dahil,
09:46
but also chemical pollution.
243
586260
3000
ve de kimyasal kirlilik.
09:49
Together, these form an integrated whole
244
589260
3000
Hepbirlikte bunlar, entegre bir bütünü oluşturuyorlar
09:52
for guiding human development in the Anthropocene,
245
592260
2000
Anthropocene'de insanın gelişimine yol göstermek için,
09:54
understanding that the planet
246
594260
2000
gezegenin kendi kendini idare edebilen
09:56
is a complex self-regulating system.
247
596260
3000
karmaşık bir sistem olduğunu anlamak için.
09:59
In fact, most evidence indicates
248
599260
2000
Gerçekte, kanıtların birçoğu gösteriyor ki
10:01
that these nine may behave as three Musketeers,
249
601260
3000
bu dokuzu aslımda Üç Silahşörler gibi davranıyor.
10:04
"One for all. All for one."
250
604260
2000
"Birimiz hepimiz için. Hepimiz birimiz için."
10:06
You degrade forests, you go beyond the boundary on land,
251
606260
3000
Ormanları yokediyorsunuz, yeryüzünün sınırlarının çok ötesine gidiyorsunuz,
10:09
you undermine the ability of the climate system
252
609260
2000
iklim sisteminin dengede kalabilme yetilerine
10:11
to stay stable.
253
611260
2000
zarar veriyorsunuz.
10:13
The drama here is, in fact, that
254
613260
2000
Dram iste burada, gerçekte,
10:15
it may show that the climate challenge
255
615260
2000
iklim sorunu kolay
10:17
is the easy one,
256
617260
2000
gibi görünebilir,
10:19
if you consider the whole challenge
257
619260
2000
sürdürülebilir gelişim sorununu
10:21
of sustainable development.
258
621260
3000
bütünüyle ele aldığınızda.
10:24
Now this is the Big Bang equivalent then of human development
259
624260
3000
Şimdi bu, gezegensel sınırların güvenli faaliyet alanı içindeki insanlığın gelişiminin,
10:27
within the safe operating space of the planetary boundaries.
260
627260
2000
evrenin başlagıcındaki büyük patlamaya denk olduğu durumudur.
10:29
What you see here in black line is the safe operating space,
261
629260
3000
Burda gördüğünüz siyah çizgi, güvenli faaliyet alanıdır,
10:32
the quantified boundaries,
262
632260
2000
ölçülmüş sınırlar,
10:34
as suggested by this analysis.
263
634260
2000
bu analizde öne sürüldüğü gibi.
10:36
The yellow dot in the middle here is our starting point,
264
636260
2000
Ortadaki sarı nokta bizim başlangıç noktamız,
10:38
the pre-industrial point,
265
638260
2000
endüstri öncesi noktası,
10:40
where we're very safely in the safe operating space.
266
640260
2000
güvenli faaliyet alanında çok güvende olduğumuz nokta.
10:42
In the '50s, we start branching out.
267
642260
3000
50'lerde dallanmaya başlıyoruz.
10:45
In the '60s already, through the green revolution
268
645260
2000
60'larda zaten, yeşil devrimle birlikte,
10:47
and the Haber-Bosch process
269
647260
2000
ve Haber-Bosch yani,
10:49
of fixing nitrogen from the atmosphere --
270
649260
2000
atmosferden azot tutma yöntemiyle,
10:51
you know, human's today take out more nitrogen from the atmosphere
271
651260
3000
biliyorsunuz ki, insanın bügun atmosferden aldığı azot,
10:54
than the whole biosphere does naturally as a whole.
272
654260
3000
tüm biyosferin doğal olarak aldığından fazla.
10:58
We don't transgress the climate boundary until the early '90s,
273
658260
3000
90'ların başına kadar iklim sınırını aşmıyoruz,
11:01
actually, right after Rio.
274
661260
2000
aslında, Rio'dan hemen sonraya kadar.
11:03
And today, we are in a situation where we estimate
275
663260
2000
Ve bugün, şöyle bir durumdayız;
11:05
that we've transgressed three boundaries,
276
665260
2000
üç tane sınırı aştığımızı tahmin ediyoruz:
11:07
the rate of biodiversity loss,
277
667260
2000
canlı çeşitliliğindeki azalma oranı,
11:09
which is the sixth extinction period in the history of humanity --
278
669260
3000
-yani insanlığın tarihindeki 6. yokoluş devri,
11:12
one of them being the extinctions of the dinosaurs --
279
672260
3000
bunlardan biri dinozorların yokoluşu-
11:15
nitrogen and climate change.
280
675260
2000
azot ve iklim değişimi.
11:17
But we still have some degrees of freedom on the others,
281
677260
2000
Fakat biz hala diğerlerinin üzerinde özgürlük derecesine sahibiz.
11:19
but we are approaching fast
282
679260
2000
Ama hızla yaklşıyoruz özellikle
11:21
on land, water, phosphorus and oceans.
283
681260
2000
karada, içme suyunda, fosforda ve okyanuslarda.
11:23
But this gives a new paradigm
284
683260
2000
Fakat bu bize yeni bir örneklem veriyor
11:25
to guide humanity,
285
685260
2000
insanlığa yol göstermek için,
11:27
to put the light on our, so far
286
687260
3000
şu ana kadar ezilmiş endüstriyel aracımıza ışık tutmak için,
11:30
overpowered industrial vehicle,
287
690260
2000
sadece karanlık ve düz
11:32
which operates as if
288
692260
2000
bir yoldaymışız gibi
11:34
we're only on a dark, straight highway.
289
694260
3000
hareket eden bir araç.
11:37
Now the question then is:
290
697260
2000
Öyleyse soru şudur:
11:39
how gloomy is this?
291
699260
2000
Durum ne kadar kasvetli?
11:41
Is then sustainable development utopia?
292
701260
2000
O zaman sürdürülebilir gelişim ütopya mıdır?
11:43
Well, there's no science to suggest.
293
703260
2000
Bu konuda fikir beyan edecek bir bilim yok.
11:45
In fact, there is ample science
294
705260
2000
Gerçekte, birçok bilim var
11:47
to indicate that we can do this transformative change,
295
707260
3000
bu dönüşebilir değişimi yapabileceğimizi gösteren,
11:50
that we have the ability
296
710260
2000
ölçekler boyunca
11:52
to now move into a new innovative,
297
712260
3000
yenilikçi ve dönüşebilir donanıma
11:55
a transformative gear,
298
715260
2000
şimdi geçiş yapabilme yetisine
11:57
across scales.
299
717260
2000
sahip olduğumuzu gösteren.
11:59
The drama is, of course,
300
719260
2000
Elbette ki dram şudur;
12:01
is that 200 countries on this planet
301
721260
2000
gezegendeki 200 ülke de
12:03
have to simultaneously start moving
302
723260
2000
aynı anda, aynı yöne
12:05
in the same direction.
303
725260
2000
harekat etmeye başlamak zorunda mı.
12:07
But it changes fundamentally our governance and management paradigm,
304
727260
3000
Fakat bu değişim bizim kontrolümüzü ve yönetim örneklemimizi temelden değiştiriyor,
12:10
from the current linear,
305
730260
2000
şimdiki doğrusal,
12:12
command and control thinking,
306
732260
2000
emir-komuta zihniyetinden,
12:14
looking at efficiencies and optimization
307
734260
2000
verimlilik ve optimizasyona odaklı yaklaşımdan,
12:16
towards a much more flexible,
308
736260
3000
çok daha esnek,
12:19
a much more adaptive approach,
309
739260
2000
çok daha uyum sağlayabilen bir yaklaşıma doğru değişiyor.
12:21
where we recognize that redundancy,
310
741260
2000
Bu yaklaşım ki hem sosyal hem de çevresel sistemlerdeki
12:23
both in social and environmental systems,
311
743260
2000
ihtiyaç fazlasını fark edebilmemiz,
12:25
is key to be able to deal
312
745260
2000
küresel değişimin çalkantılı devriyle
12:27
with a turbulent era of global change.
313
747260
3000
başedebilmemizde anahtar niteliğini taşıyor.
12:30
We have to invest in persistence,
314
750260
2000
İstikrarlı olmaya yatırım yapmalıyız,
12:32
in the ability of social systems and ecological systems
315
752260
3000
sosyal ve ekolojik sistemlerin şoklara dayanabilmesi
12:35
to withstand shocks and still remain in that desired cup.
316
755260
3000
ve istenilen kupada kalmaya devam edebilmesi için.
12:38
We have to invest in transformations capability,
317
758260
3000
Başkalaşım yeteneğine yatırım yapmalıyız,
12:41
moving from crisis into innovation
318
761260
3000
krizden yeniliğe gitmeye,
12:44
and the ability to rise after a crisis,
319
764260
3000
ve krizin hemen ardından yükselebilme yetisine,
12:47
and of course to adapt to unavoidable change.
320
767260
2000
ve tabiki beklenmedik değişimlere uyum sağlayabilmeye.
12:49
This is a new paradigm.
321
769260
2000
Bu yeni bir örneklem.
12:51
We're not doing that at any scale on governance.
322
771260
3000
Bunu herhangi bir yönetim ölçeğinde yapmıyoruz.
12:54
But is it happening anywhere?
323
774260
2000
Ama bu herhangi bir yerde gerçekleşiyor mu?
12:56
Do we have any examples of success
324
776260
2000
Elimizde bu düşünce tarzındaki değişime dair
12:58
on this mind shift being applied at the local level?
325
778260
3000
bölgesel düzeyde herhangi bir başarı örneği var mı?
13:01
Well, yes, in fact we do
326
781260
3000
Evet, aslında var,
13:04
and the list can start becoming longer and longer.
327
784260
2000
ve liste uzadıkça uzamaya başlayabilir.
13:06
There's good news here,
328
786260
2000
Burda iyi haberler var,
13:08
for example, from Latin America,
329
788260
2000
örneğin Latin Amerika'da,
13:10
where plow-based farming systems
330
790260
3000
sabana dayalı tarım sistemleri
13:13
of the '50s and '60s
331
793260
2000
50'lerde ve 60'lardaki gibi,
13:15
led farming basically to a dead-end,
332
795260
2000
tarımı tamamen çıkmaza sürükledi,
13:17
with lower and lower yields, degrading the organic matter
333
797260
3000
gitgide azalan hasat, azalan organik madde,
13:20
and fundamental problems at the livelihood levels
334
800260
3000
ve geçim düzeyinde temel problemlerle birlkte.
13:23
in Paraguay, Uruguay and a number of countries, Brazil,
335
803260
3000
Paraguay'da, Uruguay'da ve birçok ülkede de tarım çıkmaza sürüklendi.
13:26
leading to innovation and entrepreneurship
336
806260
2000
Bu ülkeler, başta Brezilya olmak üzere, teknolojik yeniliklere ve girişimciliğe
13:28
among farmers in partnership with scientists
337
808260
2000
bilim adamları ile ortaklaşa çalışan çiftçilerle birlikte
13:30
into an agricultural revolution of zero tillage systems
338
810260
3000
tarımda "sıfır toprak sürme" devrimine önderlik ediyorlar.
13:33
combined with mulch farming
339
813260
2000
Malçlama tarımı ile
13:35
with locally adapted technologies,
340
815260
2000
yerel teknoloji kullanımının birleştirilmesi ile
13:37
which today, for example, in some countries,
341
817260
3000
günümüzde, örneğin birçok ükede,
13:40
have led to a tremendous increase
342
820260
2000
malçlanmış alanlarda muazzam bir atışa sebep oldu.
13:42
in area under mulch, zero till farming
343
822260
3000
Toprak sürmeden yapılan tarım,
13:45
which, not only produces more food,
344
825260
2000
daha fazla hasat vermekle kalmayıp
13:47
but also sequesters carbon.
345
827260
2000
karbona da el koymuştur.
13:49
The Australian Great Barrier Reef is another success story.
346
829260
3000
Avustralya'daki Büyük Set Resifi de bir başka başarı hikayesi.
13:52
Under the realization from tourist operators,
347
832260
2000
Turizm işletmecileri,
13:54
fishermen,
348
834260
2000
balıkçılar,
13:56
the Australian Great Barrier Reef Authority and scientists
349
836260
3000
Avustralya Büyük Set Resifi makamı ve bilim adamları
13:59
that the Great Barrier Reef is doomed
350
839260
2000
Büyük Resifin bu yönetim altında
14:01
under the current governance regime.
351
841260
3000
ölüme mahkum olduğunun farkına vardılar.
14:04
Global change, beautification rack culture,
352
844260
2000
Küresel değişim, kayalıkları güzelleştirme çabası,
14:06
overfishing and unsustainable tourism,
353
846260
2000
aşırı avlanma ve sürdürülemez turizm,
14:08
all together placing this system
354
848260
2000
hep birlikte bu sistemi
14:10
in the realization of crisis.
355
850260
2000
krizin içine sokuyor.
14:12
But the window of opportunity was innovation and new mindset,
356
852260
2000
Ama fırsat kapısı, yenilikçilik ve yeni bir düşünce yapısı içinde olmaktan geçiyor.
14:14
which today has led to a completely new governance strategy
357
854260
3000
Bu durum günümüzde tamamen farklı bir yönetim stratejisine sebep oldu
14:17
to build resilience,
358
857260
2000
direnç kazanmak,
14:19
acknowledge redundancy
359
859260
2000
ihtiyaç fazlasının farkında olmak,
14:21
and invest in the whole system as an integrated whole,
360
861260
3000
ve tüm sisteme bir bütün olarak yatırım yapmak,
14:24
and then allow for much more redundancy in the system.
361
864260
3000
ve daha sonra sistemde daha fazla ihtiyaç fazlasına izin vermek için.
14:27
Sweden, the country I come from, has other examples,
362
867260
3000
İsveç'te, benim ülkemde, başka örnekler var;
14:30
where wetlands in southern Sweden were seen as --
363
870260
3000
güney İsveç'te sulak alanlar, başka ülkelerde de olduğu gibi,
14:33
as in many countries -- as flood-prone polluted nuisance
364
873260
3000
sel baskınlarına meyilli, kirlenmiş, baş belası yerledir
14:36
in the peri-urban regions.
365
876260
2000
kentsel yerleşime yakın bölgelerde.
14:38
But again, a crisis, new partnerships,
366
878260
3000
Fakat yine, bir kriz, yeni ortaklıklar,
14:41
actors locally, transforming these
367
881260
2000
aktörler yerel olarak bunları
14:43
into a key component
368
883260
2000
sürdürlebilir şehir plancılığının kilit
14:45
of sustainable urban planning.
369
885260
2000
bir bileşeni olarak değiştiriyorlar.
14:47
So crisis leading into opportunities.
370
887260
3000
Yani krizler fırsatları doğuruyor.
14:51
Now, what about the future?
371
891260
2000
Öyleyse gelecek ne durumda?
14:53
Well, the future, of course, has one massive challenge,
372
893260
3000
Gelecek elbette çok büyük bir sorunu içeriyor;
14:56
which is feeding a world of nine billion people.
373
896260
2000
dokuz milyar insanı beslemek.
14:58
We need nothing less than a new green revolution,
374
898260
2000
İhtiyacımız olan yeni bir yeşil devrimden fazlası,
15:00
and the planet boundaries shows
375
900260
2000
ve gezegenin sınırları gösteriyor ki
15:02
that agriculture has to go from a source of greenhouse gases to a sink.
376
902260
3000
tarım sera gazı kaynağı olmaktan çıkıp tüketici olmalı.
15:05
It has to basically do this on current land.
377
905260
3000
Bunu bulunduğumuz arazide yapmalı.
15:08
We cannot expand anymore,
378
908260
2000
Daha fazla genişleyemeyiz,
15:10
because it erodes the planetary boundaries.
379
910260
2000
çünkü gezegenin sınırlarını erozyona uğratırız.
15:12
We cannot continue consuming water as we do today,
380
912260
3000
Bugünkü gibi su tüketmeye devam edemeyiz,
15:15
with 25 percent of world rivers not even reaching the ocean.
381
915260
3000
dünya nehirlerinin yüzde 25'i okyanusa bile ulaşamazken.
15:18
And we need a transformation.
382
918260
2000
Bizim bir değişime ihtiyacımız var.
15:20
Well, interestingly, and based on my work
383
920260
2000
İlginçtir, benim çalışmalarımı baz alırsak,
15:22
and others in Africa, for example,
384
922260
2000
ve Afrika'dakilerin, örneğin,
15:24
we've shown that even the most vulnerable small-scale rainfall farming systems,
385
924260
3000
gösteriyoruz ki en hassas küçük ölçekli yağmur tarımı sistemleri bile
15:27
with innovations and supplementary irrigation
386
927260
2000
yenilikler ve ek sulamayla
15:29
to bridge dry spells and droughts,
387
929260
2000
kurak dönemleri ve kuraklıkları pas geçmek için,
15:31
sustainable sanitation systems to close the loop on nutrients
388
931260
3000
sürdürülebilir sıhhi tesisat sistemleri besin zincirini kapatmak için
15:34
from toilets back to farmers' fields,
389
934260
3000
tuvaletlerden çiftçilerin arazilerine,
15:37
and innovations in tillage systems,
390
937260
2000
ve ziraat sistemlerindeki yenilikler,
15:39
we can triple, quadruple, yield levels
391
939260
2000
hasat miktarını üçe dörde katlayabiliriz
15:41
on current land.
392
941260
2000
şimdiki arazide.
15:43
Elinor Ostrom,
393
943260
2000
Elinor Ostrom,
15:45
the latest Nobel laureate of economics,
394
945260
2000
son ekonomi Nobel ödülünün sahibi,
15:47
clearly shows empirically across the world
395
947260
2000
emprik olarak açıkça gösteriyor ki tüm dünyada
15:49
that we can govern the commons
396
949260
2000
ortak alanları yönetebiliriz
15:51
if we invest in trust,
397
951260
3000
eğer güvene yatırım yaparsak,
15:54
local, action-based partnerships
398
954260
3000
yerel, aksiyona dayalı ortaklıklara,
15:57
and cross-scale institutional innovations,
399
957260
4000
ve karşılıklı kurumsal yeniliklere,
16:01
where local actors,
400
961260
3000
öyle ki yerel aktörler
16:04
together, can deal with the global commons
401
964260
2000
birlikte küresel ortak alanlarla büyük ölçekte
16:06
at a large scale.
402
966260
2000
baş edebilsinler.
16:08
But even on the hard policy area we have innovations.
403
968260
3000
Fakat en zor siyasi alanlarda bile yeniliklerimiz var.
16:11
We know that we have to move from our fossil dependence
404
971260
2000
Biliyoruz ki fosile bağlı olmaktan kurtulmalıyız,
16:13
very quickly into a low-carbon economy in record time.
405
973260
3000
rekor bir zamanda hızlıca düşük-karbon ekonomisine geçmeliyiz.
16:16
And what shall we do?
406
976260
2000
Ne yapabiliriz?
16:18
Everybody talks about carbon taxes -- it won't work -- emission schemes,
407
978260
3000
Herkes karbon vergisinden bahsediyor-o çaışmaz-emisson planı,
16:21
but for example, one policy measure,
408
981260
2000
örneğin, bir politika ölçümü,
16:23
feed-in tariffs on the energy system,
409
983260
2000
enerji sistemlerindeki gümrük vergisinden besleniyor,
16:25
which is already applied,
410
985260
2000
zaten uygulamada olan bir sistem,
16:27
from China doing it on offshore wind systems,
411
987260
2000
Çin bunu açık denizlerdeki rüzgar sistemlerinde uyguluyor,
16:29
all the way to the U.S.
412
989260
2000
ABD'de
16:31
where you give the guaranteed price for investment in renewable energy,
413
991260
2000
yenilenebilir enerjiye yatırım garantili fiyattan veriliyor
16:33
but you can subsidize electricity to poor people.
414
993260
3000
ama siz bunu fakir insanların elektrik ihtiyacını karşılamakta kullanabilirsiniz.
16:36
You get people out of poverty.
415
996260
2000
İnsanları fakirlikten kurtarırsınız.
16:38
You solve the climate issue with regards to the energy sector,
416
998260
2000
Enerji sektöründen kaynaklı iklim problemini çözersiniz,
16:40
while at the same time, stimulating innovation --
417
1000260
3000
aynı zamanda yenilikçi olmayı desteklersiniz-
16:43
examples of things that can be out scaled quickly
418
1003260
2000
gezegen seviyesinde hızlıca büyük ölçeğe dönüştürülebilecek
16:45
at the planetary level.
419
1005260
2000
şeyler mesela.
16:47
So there is -- no doubt -- opportunity here,
420
1007260
2000
Öyleyse-şüphesiz-burda fırsat var,
16:49
and we can list many, many examples
421
1009260
3000
ve biz birçok örnek sıralayabiliriz
16:52
of transformative opportunities around the planet.
422
1012260
3000
dünya çapında değişim fırsatları örnekleri.
16:55
The key though in all of these,
423
1015260
2000
Bunların hepsinde anahtar olan şey,
16:57
the red thread,
424
1017260
2000
önemli nokta,
16:59
is the shift in mindset,
425
1019260
2000
düşünce yapısındaki kaymadır,
17:01
moving away from a situation where we simply are pushing ourselves
426
1021260
3000
yani kendimizi karanlık bir geleceğe ittiğimiz bir durumdan
17:04
into a dark future,
427
1024260
2000
uzaklaşmak,
17:06
where we instead backcast our future,
428
1026260
2000
onun yerine geleceğimizden yola çıkarak kanunlarımızı oluşturmaktır.
17:08
and we say, "What is the playing field on the planet?
429
1028260
3000
"Gezagendeki oyun sahası nedir?" diyoruz.
17:11
What are the planetary boundaries
430
1031260
2000
"Gezegensel sınırlar nelerdir,
17:13
within which we can safely operate?"
431
1033260
2000
içlerinde güvenli bir şekilde çalışabileceğimiz?"
17:15
and then backtrack innovations within that.
432
1035260
2000
ve sonrasında bunların içindeki sondan başa doğru yenilikler nelerdir.
17:17
But of course, the drama is, it clearly shows
433
1037260
2000
Fakat elbette dram şudur ki, açıkça gösteriyor
17:19
that incremental change is not an option.
434
1039260
3000
küçük değişim bir seçenek değil.
17:22
So, there is scientific evidence.
435
1042260
2000
Yani, bilimsel bir kanıt var.
17:24
They sort of say the harsh news,
436
1044260
2000
Kırıcı haberi şöyle söylüyorlar,
17:26
that we are facing the largest
437
1046260
2000
bizler sanayileşme devriminden beri
17:28
transformative development
438
1048260
2000
en büyük dönüştürücü gelişimle
17:30
since the industrialization.
439
1050260
2000
karşı karşıyız.
17:32
In fact, what we have to do over the next 40 years
440
1052260
2000
Gerçekte önümüzdeki 40 yıl boyunca yapmak zorunda olduğumuz şey
17:34
is much more dramatic and more exciting
441
1054260
3000
bizi bugünkü durumumuza getiren şeyleri yapmaktan
17:37
than what we did when we moved into
442
1057260
3000
çok daha dramatik
17:40
the situation we're in today.
443
1060260
2000
ve heyecan verici.
17:42
Now, science indicates that,
444
1062260
2000
Şimdi bilim gösteriyor ki,
17:44
yes, we can achieve a prosperous future
445
1064260
2000
evet bizler refah bir geleceğe ulaşabiliriz
17:46
within the safe operating space,
446
1066260
2000
güvenli işletim alanı içinde,
17:48
if we move simultaneously,
447
1068260
2000
eğer ki küresel düzeyde, yerel ölçekten küresel ölçeğe elbirliği ile
17:50
collaborating on a global level, from local to global scale,
448
1070260
3000
değişim seçenekleri üzerinde eş zamanli ilerlersek
17:53
in transformative options, which build resilience on a finite planet.
449
1073260
3000
ki bu sonlu bir gezegene esneklik kazandıracaktır.
17:56
Thank you.
450
1076260
2000
Teşekkürler.
17:58
(Applause)
451
1078260
5000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7