Rose Goslinga: Crop insurance, an idea worth seeding

54,421 views ・ 2014-08-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
In Kenya, 1984 is known
0
12465
3257
1984 yılı, Kenya'da,
00:15
as the year of the cup,
1
15722
2611
kap yılı ya da
00:18
or the goro goro.
2
18333
2420
goro goro yılı olarak bilinirdi.
00:20
The goro goro is a cup used to measure
3
20753
2918
Goro goro, sebzelerle birlikte yenilen ve
00:23
two kilograms of maize flower on the market,
4
23671
3310
polentaya benzer bir kek şeklinde olan
00:26
and the maize flower is used to make ugali,
5
26981
3140
ugalinin yapımında kullanılan
00:30
a polenta-like cake that is eaten together with vegetables.
6
30121
3957
mısır tanelerini, 2 kilo olarak ölçmede kullanılan bir kaptı.
00:34
Both the maize and the vegetables are grown
7
34078
2315
Kenya'daki çiftliklerin çoğunda
00:36
on most Kenyan farms,
8
36393
2125
mısır ve sebze birlikte yetişir,
00:38
which means that most families can feed themselves
9
38518
2273
bu da çoğu ailenin kendi çiftliklerinden
00:40
from their own farm.
10
40791
2181
beslenmesi anlamına gelir.
00:42
One goro goro can feed three meals
11
42972
3928
Bir goro goro ortalama bir aileyi
00:46
for an average family,
12
46900
1981
üç öğün doyurabilecek düzeydedir,
00:48
and in 1984, the whole harvest
13
48881
3089
1984'de bütün hasattan
00:51
could fit in one goro goro.
14
51970
3172
tek bir goro goro toplanmaktaydı.
00:55
It was and still is one of the worst droughts
15
55142
2850
Yaşayan hafızalarda en kötü kuraklıklardan biriydi
00:57
in living memory.
16
57992
2643
ve hala da öyle.
01:00
Now today, I insure farmers against droughts
17
60635
2959
Bugün ise, çiftçileri kap yılındaki gibi
01:03
like those in the year of the cup,
18
63594
2061
bir kuraklığa karşı sigortalıyorum,
01:05
or to be more specific, I insure the rains.
19
65655
4986
ya da daha açık bir ifadeyle, yağmuru sigortalıyorum.
01:10
I come from a family of missionaries
20
70641
2449
Endonezya'da hastaneler kuran misyoner
01:13
who built hospitals in Indonesia,
21
73090
2151
bir aileden geliyorum
01:15
and my father built a psychiatric hospital
22
75241
2277
ve babam da Tanzanya'da bir
01:17
in Tanzania.
23
77518
1256
psikiyatri hastanesi kurdu.
01:18
This is me, age five, in front of that hospital.
24
78774
3101
Bu benim, 5 yaşında, hastanenin karşısındayım.
01:21
I don't think they thought I'd grow up
25
81875
2321
Büyüyünce sigorta satacağımı
01:24
to sell insurance. (Laughter)
26
84196
2966
düşündüklerini sanmıyorum. (Gülüşmeler)
01:27
So let me tell you how that happened.
27
87162
3041
Şimdi size bunun nasıl olduğunu anlatayım.
01:30
In 2008, I was working
28
90203
1717
2008 yılında,
01:31
for the Ministry of Agriculture of Rwanda,
29
91920
2284
Rwanda Tarım Bakanlığı'nda çalışıyordum,
01:34
and my boss had just been promoted
30
94204
1996
müdürüm bakan olması için
01:36
to become the minister.
31
96200
1407
desteklenmişti.
01:37
She launched an ambitious plan
32
97607
1888
Ülkesinde yeşil bir devrim başlatmak
01:39
to start a green revolution in her country,
33
99495
2329
için mükemmel bir plan geliştirdi ve
01:41
and before we knew it, we were importing
34
101824
1620
bunu fark etmeden önce,
01:43
tons of fertilizer and seed
35
103444
2293
tonlarca gübre ve tohum ithal ediyor,
01:45
and telling farmers how to apply that fertilizer
36
105737
2725
çiftçilere gübreleme ve bitkiye ilişkin
01:48
and plant.
37
108462
1535
uygulamaları anlatıyorduk.
01:49
A couple of weeks later,
38
109997
1893
Bir kaç hafta sonra,
01:51
the International Monetary Fund visited us,
39
111890
2713
Ulusal Para Fonu bizi ziyaret etti
01:54
and asked my minister,
40
114603
1530
ve bakanıma şunu sordular:
01:56
"Minister, it's great that you want to help farmers
41
116133
2812
"Sayın Bakan, çiftçilere gıda güvenliğinde yardım etmeniz
01:58
reach food security, but what if it doesn't rain?"
42
118945
4173
mükemmel, fakat ya hiç yağmur yağmazsa ne olacak?"
02:03
My minister answered proudly
43
123118
2149
Bakanım gururla ve
02:05
and somewhat defiantly,
44
125267
2014
birazda meydan okurcasına cevapladı,
02:07
"I am going to pray for rain."
45
127281
4590
"Yağmur yağması için dua edeceğim"
02:11
That ended the discussion.
46
131871
3200
Bu oradaki sohbeti bitiren cümleydi.
02:15
On the way back to the ministry in the car,
47
135071
2154
Dönüş yolunda arabadayken Bakan,
02:17
she turned around to me and said,
48
137225
2081
arabadayken bana döndü ve dedi ki,
02:19
"Rose, you've always been interested in finance.
49
139306
2070
"Rose, sen her zaman finans işleriyle ilgiliydin.
02:21
Go find us some insurance."
50
141376
3139
Git ve bize biraz sigorta kaynağı bul."
02:24
It's been six years since,
51
144515
2037
Geçen 6 senelik süre içersinde,
02:26
and last year I was fortunate enough
52
146552
1990
Kenya ve Rwanda' da kuraklığa karşı
02:28
to be part of a team that insured
53
148542
1506
185.000'in üzerinde çiftçiyi
02:30
over 185,000 farmers in Kenya and Rwanda
54
150048
3905
sigortalayan bir takımın parçası olmak için
02:33
against drought.
55
153953
1937
yeteri kadar şanslıydım.
02:35
They owned an average of half an acre
56
155890
2080
Ortalama yarım dönüm araziye sahiplerdi
02:37
and paid on average two Euros in premium.
57
157970
3453
ve ortalama 2 avro prim ödediler.
02:41
It's microinsurance.
58
161423
2377
Bu bir çeşit mikro sigorta.
02:43
Now, traditional insurance doesn't work
59
163800
2055
Şu an, geleneksel sigorta yöntemleri,
02:45
with two to three Euros of premium,
60
165855
1913
2-3 avro primle çalışmıyor.
02:47
because traditional insurance relies on farm visits.
61
167768
2907
Çünkü geleneksel sigorta çiftlik ziyaretlerine dayanır.
02:50
A farmer here in Germany would be visited
62
170675
1942
Buradaki yani Almanya'daki bir çiftçi,
02:52
for the start of the season, halfway through,
63
172617
2485
sezon başında, ortasında ve sonunda
02:55
and at the end, and again if there was a loss,
64
175102
2487
ziyaret edilecek ve kayıp varsa
02:57
to estimate the damages.
65
177589
3406
zararlar tekrar değerlendirilecekti.
03:00
For a small-scale farmer in the middle of Africa,
66
180995
3135
Afrika'nın ortasında küçük ölçekli bir çiftçi için,
03:04
the maths of doing those visits
67
184130
1829
bu ziyaretlerin matematiği
03:05
simply don't add up.
68
185959
3071
tamamen bir sonuç vermez.
03:09
So instead, we rely on technology and data.
69
189030
3841
Bunun yerine, teknoloji ve verilere güveniriz.
03:12
This satellite measures
70
192871
2206
Bu uydu ölçümleri
03:15
whether there were clouds or not,
71
195077
2162
ister bulut olsun ister olmasın,
03:17
because think about it:
72
197239
1168
şunu belirtir:
03:18
If there are clouds, then you might have some rain,
73
198407
4702
Eğer bulutlar varsa, yağmur yağabilir,
03:23
but if there are no clouds,
74
203109
1699
ama bulutlar yoksa,
03:24
then it's actually impossible for it to rain.
75
204808
2851
yağmur yağması gerçekten imkansızdır.
03:27
These images show the onset of the rains
76
207659
2280
Görüntüler Kenya'da bu sezonda
03:29
this season in Kenya.
77
209939
1855
yağmur başlangıcını gösterir.
03:31
You see that around March 6,
78
211794
2036
6 Mart civarında görüyorsunuz,
03:33
the clouds move in and then disappear,
79
213830
3105
bulutlar hareket edip kayboluyor
03:36
and then around the March 11,
80
216935
2028
ve sonra 11 Mart civarında,
03:38
the clouds really move in.
81
218963
3250
bulutlar gerçekten hareket ediyor.
03:42
That, and those clouds,
82
222213
2927
Bu bulutlar,
03:45
were the onset of the rains this year.
83
225140
2888
bu sezonki yağmurların başlangıcıydı.
03:48
This satellite covers the whole of Africa
84
228028
2687
Bu uydu Afrika'nın tamamını kapsar
03:50
and goes back as far as 1984,
85
230715
2917
ve 1984 yılına kadar geri gidebilir,
03:53
and that's important, because if you know
86
233632
2348
bu önemli çünkü son 30 yıl içerisinde
03:55
how many times a place has had a drought
87
235980
2441
bir yerde kaç kere kuraklık
03:58
in the last 30 years,
88
238421
1949
olduğunu bilirsen,
04:00
you can make a pretty good estimate
89
240370
1830
gelecekteki kuraklık ihtimali için
04:02
what the chances are of drought in the future,
90
242200
2757
oldukça iyi bir tahmin yapabilirsiniz,
04:04
and that means that you can put a price tag
91
244957
2113
aynı zamanda kuraklık riskine bir fiyat etiketi
04:07
on the risk of drought.
92
247070
2690
koyabileceğiniz anlamına gelir.
04:09
The data alone isn't enough.
93
249760
2396
Yalnızca veri yeterli değil.
04:12
We devise agronomic algorithms
94
252156
2485
Bir mahsulün ne zaman ve ne kadar
04:14
which tell us how much rainfall a crop needs and when.
95
254641
3694
yağış miktarına ihtiyaç duyduğunu gösteren algoritmalar tasarlarız.
04:18
For example, for maize at planting,
96
258335
2414
Örneğin, mısırı ekerken,
04:20
you need to have two days of rain
97
260749
2395
çiftçilerin bitki için iki gün
04:23
for farmers to plant,
98
263144
1856
yağmura ihtiyacı duyarsınız,
04:25
and then it needs to rain once every two weeks
99
265000
2194
daha sonra uygun filizlenmesi için
04:27
for the crop to properly germinate.
100
267194
2479
iki haftada bir yağmura ihtiyacınız olur.
04:29
After that, you need rain every three weeks
101
269673
3325
Daha sonra ürünün yapraklarının oluşması için
04:32
for the crop to form its leaves,
102
272998
2903
üç haftada bir yağmura ihtiyacınız vardır,
04:35
whereas at flowering, you need it to rain more frequently,
103
275901
2766
Hâlbuki çiçeklenmede, 10 günde bir ürün koçanı oluşurken,
04:38
about once every 10 days for the crop to form its cob.
104
278667
3860
daha sık yağmura ihtiyaç duyarsınız.
04:42
At the end of the season,
105
282527
1505
Sezon sonunda,
04:44
you actually don't want it to rain,
106
284032
2212
gerçektende yağmur yağmasını istemezsiniz,
04:46
because rains then can damage the crop.
107
286244
3551
çünkü yağmurlar ürüne zarar verebilir.
04:49
Devising such a cover is difficult,
108
289795
3355
Böyle bir kapak hazırlamak zordur,
04:53
but it turned out the real challenge
109
293150
1896
ama ortaya çıkan bu meydan okuma
04:55
was selling insurance.
110
295046
4528
sigorta satıyordu.
04:59
We set ourselves a modest target
111
299574
2487
İlk sezonumuzdan sonra kendimize
05:02
of 500 farmers insured after our first season.
112
302061
4000
500 sigortalı çiftçi gibi mütevazı bir hedef belirledik.
05:06
After a couple of months' intense marketing,
113
306061
2570
Birkaç yoğun pazarlama ayından sonra,
05:08
we had signed up the grand total
114
308631
1819
genel toplamda 185 çiftçiyi
05:10
of 185 farmers.
115
310450
3658
kaydetmiştik.
05:14
I was disappointed and confounded.
116
314108
2922
Hayal kırıklığına uğradım ve şaşkındım.
05:17
Everybody kept telling me that farmers
117
317030
1654
Herkes bana çiftçilerin sigorta
05:18
wanted insurance,
118
318684
2583
isteğini söyleyip duruyordu,
05:21
but our prime customers simply weren't buying.
119
321267
2997
ama asıl müşterilerimiz satın almıyordu.
05:24
They were waiting to see what would happen,
120
324264
2664
Ne olacağını görmek için bekliyorlardı,
05:26
didn't trust insurance companies,
121
326928
2749
sigorta şirketlerine güvenmediler,
05:29
or thought, "I've managed for so many years.
122
329677
2286
ya da, "Uzun yıllardır idare ediyorum.
05:31
Why would I buy insurance now?"
123
331963
3757
Neden şimdi sigorta satın alacağım?" diye düşündüler.
05:35
Now many of you know microcredit,
124
335720
2382
Kaçınız mikro krediyi biliyorsunuz,
05:38
the method of providing small loans to poor people
125
338102
3494
Grameen Bank ile yaptığı çalışmalarla Nobel Barış Ödülü'nü kazanan
05:41
pioneered by Muhammad Yunus,
126
341596
2002
Muhammad Yunus'un öncülük ettiği
05:43
who won the Nobel Peace Prize
127
343598
1521
fakir insanlara küçük krediler
05:45
for his work with the Grameen Bank.
128
345119
2149
sağlama yöntemidir.
05:47
Turns out, selling microcredit
129
347268
2484
Mikro kredi satışı ile sigorta satışının
05:49
isn't the same as selling insurance.
130
349752
3401
aynı olmadığı ortaya çıkıyor.
05:53
For credit, a farmer needs to earn the trust of a bank,
131
353153
3885
Kredi için bir çiftçi bankaya güven vermesi gerekir,
05:57
and if it succeeds, the bank will advance him money.
132
357038
3944
eğer başarırsa, banka ona para verecektir.
06:00
That's an attractive proposition.
133
360982
2109
Bu cazip bir teklif.
06:03
For insurance, the farmer needs to trust
134
363091
3246
Sigorta için, çiftçinin sigorta şirketine
06:06
the insurance company, and needs
135
366337
1542
güven duyması ve de
06:07
to advance the insurance company money.
136
367879
3224
sigorta şirketine para ödemesi gerekir.
06:11
It's a very different value proposition.
137
371103
3367
Çok farklı bir değer önerisi.
06:14
And so the uptick of insurance has been slow,
138
374470
2689
2012 yılındaki sigortalıları alırsak,
06:17
with so far only 4.4 percent of Africans
139
377159
2576
şimdiye kadar Afrikalıların sadece yüzde 4,4'ü gibi
06:19
taking up insurance in 2012,
140
379735
2553
çok yavaş bir sigorta artışı olmuştur
06:22
and half of that number is in one country,
141
382288
1992
ve bu rakamın yarısı sadece bir ülkeden,
06:24
South Africa.
142
384280
2043
Güney Afrika'dandır.
06:26
We tried for some years
143
386323
1647
Birkaç yıl çiftçilere,
06:27
selling insurance directly to farmers,
144
387970
2451
çok yüksek pazarlama maliyetleri
06:30
with very high marketing cost
145
390421
1999
ve sınırlı başarı ile
06:32
and very limited success.
146
392420
3086
doğrudan sigorta satışını denedik.
06:35
Then we realized that there were many organizations
147
395506
1954
Sonra çiftçiler ile çalışan birçok kurum
06:37
working with farmers:
148
397460
2709
olduğunu fark ettik:
06:40
seed companies, microfinance institutions,
149
400169
3437
Tohum şirketleri, mikro finans kurumları,
06:43
mobile phone companies,
150
403606
1946
cep telefonu şirketleri,
06:45
government agencies.
151
405552
1322
devlet kurumları.
06:46
They were all providing loans to farmers,
152
406874
2750
Hepsi çiftçilere kredi sunuyorlardı
06:49
and often, just before they'd finalize the loan,
153
409624
2622
ve sık sık kredinin sonuçlanmasından önce
06:52
the farmer would say,
154
412246
2100
çiftçilere şunu söylüyorlardı:
06:54
"But what if it doesn't rain?
155
414346
2152
"Ama ya yağmur yağmazsa?
06:56
How do you expect me to repay my loan?"
156
416498
3467
Kredinizi nasıl ödemeyi düşünüyorsunuz?".
06:59
Many of these organizations
157
419965
2077
Bu şirketlerin çoğu,
07:02
were taking on the risk themselves,
158
422042
1618
sadece o yıl en kötü durumun
07:03
simply hoping that that year,
159
423660
1968
meydana gelmemesini umarak
07:05
the worst wouldn't happen.
160
425628
2362
bütün riskleri alıyorlardı.
07:07
Most of the organizations, however,
161
427990
2006
Şirketlerin çoğu, her nasılsa,
07:09
were limiting their growth in agriculture.
162
429996
2323
tarımda büyümelerine sınır koyuyorlardı.
07:12
They couldn't take on this kind of risk.
163
432319
2672
Bu tür riskleri alamazlardı.
07:14
These organizations became our customers,
164
434991
3723
Bu şirketler müşterimiz olmaya başladı,
07:18
and when combining credit and insurance,
165
438714
3199
sigorta ve kredinin birleştiğinde,
07:21
interesting things can happen.
166
441913
2719
ilginç şeyler olabilir.
07:24
Let me tell you one more story.
167
444632
3388
Size bir hikaye daha anlatayım.
07:28
At the start of February 2012 in western Kenya,
168
448020
3850
Batı Kenya'da 2012 Şubat başında,
07:31
the rains started, and they started early,
169
451870
2999
yağmurlar başladı, erken başladı,
07:34
and when rains start early, farmers are encouraged,
170
454869
3071
yağmurların erken başladığı zamanlar çiftçiler cesaretlidir,
07:37
because it usually means that the season is going to be good.
171
457940
3566
çünkü bu genellikle sezonun güzel geçeceği anlamına gelir.
07:41
So they took out loans and planted.
172
461506
2756
Bu yüzden kredi alıp tarlalarını ektiler.
07:44
For the next three weeks,
173
464262
1490
Önümüzdeki üç hafta boyunca,
07:45
there wasn't a single drop of rain,
174
465752
2308
tek bir damla yağmur düşmedi,
07:48
and the crops that had germinated so well
175
468060
2564
çok iyi filizlenmiş olan bitkileri
07:50
shriveled and died.
176
470624
3313
buruş buruş oldu ve öldü.
07:53
We'd insured the loans of a microfinance institution
177
473937
2755
O bölgedeki yaklaşık 6000 çiftçiye kredi sağlayan bir
07:56
that had provided those loans
178
476692
1120
mikrofinans kuruluşunun
07:57
to about 6,000 farmers in that area,
179
477812
3548
kredilerini sigortalamıştık.
08:01
and we called them up and said,
180
481360
1290
Onları çağırdık ve dedik ki:
08:02
"Look, we know about the drought.
181
482650
1700
"Bakın, kuraklığı biliyoruz.
08:04
We've got you.
182
484350
1664
Siz müşterimizsiniz.
08:06
We'll give you 200,000 Euros at the end of the season."
183
486014
4313
Sezon sonunda size 200.000 avro vereceğiz."
08:10
They said, "Wow, that's great,
184
490327
1799
Şöyle cevap verdiler: "Bu harika,
08:12
but that'll be late.
185
492126
2126
ama geç olacak.
08:14
Could you give us the money now?
186
494252
2183
Parayı bize şu an verebilir misiniz?
08:16
Then these farmers can still replant
187
496435
2430
Böylece çiftçi yeniden ekim yapabilir
08:18
and can get a harvest this season."
188
498865
3577
ve bu sezon bir mahsul alabilir."
08:22
So we convinced our insurance partners,
189
502442
2081
Sigorta ortaklarımızı ikna ettik
08:24
and later that April, these farmers replanted.
190
504523
3375
ve nisan ayında çiftçiler yeniden ekim yaptı.
08:27
We took the idea of replanting to a seed company
191
507898
2794
Yeniden ekim için bir tohum firmasından fikir aldık
08:30
and convinced them to price the cost of insurance
192
510692
2110
ve her torba tohum için sigorta maliyeti
08:32
into every bag of seed,
193
512802
2139
fiyatlandırmasına onları ikna ettik,
08:34
and in every bag, we packed a card
194
514941
1979
her torbaya bir kart yerleştirdik,
08:36
that had a number on it,
195
516920
1574
kartlarda bir numara bulunuyordu,
08:38
and when the farmers would open the card,
196
518494
1982
çiftçiler kartları açtıkları zaman,
08:40
they'd text in that number,
197
520476
2001
karttaki numaraları yazıyorlardı,
08:42
and that number would actually help us
198
522477
1373
aslında bu sayılar,
08:43
to locate the farmer
199
523850
1375
uydu sistemiyle çiftçinin
08:45
and allocate them to a satellite pixel.
200
525225
3124
yerini belirlemeyi ve onları bulmamızı sağlıyordu.
08:48
A satellite would then measure the rainfall
201
528349
2542
Bir uydu önümüzdeki üç hafta boyunca
08:50
for the next three weeks,
202
530891
1533
yağış miktarını ölçebiliyordu
08:52
and if it didn't rain,
203
532424
1730
ve yağmur yağmadıysa,
08:54
we'd replace their seed.
204
534154
3406
yeniden tohumlama yapabiliyorduk.
08:57
One of the first —
205
537560
1240
08:58
(Applause) — Hold on, I'm not there!
206
538800
5223
(Alkışlar) - Bekle, ben orada değilim!
09:04
One of the first beneficiaries of this replanting guarantee
207
544023
3157
Bosco Mwinyi, yeniden tohumlama garantisinden yararlanan
09:07
was Bosco Mwinyi.
208
547180
2216
ilk kişilerdendi.
09:09
We visited his farm later that August,
209
549396
2691
Ağustostan sonra çiftliğini ziyaret ettik,
09:12
and I wish I could show you the smile on his face
210
552087
3556
bize ürünlerini gösterirkenki
09:15
when he showed us his harvest,
211
555643
2464
gülümsemesini görmenizi isterdim,
09:18
because it warmed my heart
212
558107
1633
çünkü kalbimi ısıttı
09:19
and it made me realize why selling insurance
213
559740
1938
ve sigorta satışının niçin iyi bir şey
09:21
can be a good thing.
214
561678
2710
olabileceğini fark ettirdi.
09:24
But you know, he insisted
215
564388
1548
Fakat biliyorsunuz ki,
09:25
that we get his whole harvest in the picture,
216
565936
2954
bütün ürünlerini fotoğrafa almamıza ısrar etti,
09:28
so we had to zoom out a lot.
217
568890
3863
bu yüzden birçok uzaklaştırma yaptık.
09:32
Insurance secured his harvest that season,
218
572753
3229
Sigorta onun hasat sezonunu sağlama aldı,
09:35
and I believe that today,
219
575982
2520
ben bugün buna inanıyorum,
09:38
we have all the tools to enable African farmers
220
578502
3183
Afrikalı çiftçilerin kendi kaderlerini kontrol altına almalarını
09:41
to take control of their own destiny.
221
581685
2767
sağlamak için tüm imkanlara sahibiz.
09:44
No more years of the cup.
222
584452
1499
Daha fazla kap yılı yok.
09:45
Instead, I am looking forward to, at least somehow,
223
585951
3338
Bunun yerine, en azından bir şekilde,
09:49
the year of the insurance,
224
589289
2656
sigorta yılı ya da
09:51
or the year of the great harvest.
225
591945
2703
büyük hasat yılını dört gözle bekliyorum.
09:54
Thank you.
226
594648
3202
Teşekkürler.
09:57
(Applause)
227
597850
1614
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7