Why I love a country that once betrayed me | George Takei

George Takei: Bir zamanlar bana ihanet eden bir ülkeyi neden seviyorum

1,636,122 views

2014-07-04 ・ TED


New videos

Why I love a country that once betrayed me | George Takei

George Takei: Bir zamanlar bana ihanet eden bir ülkeyi neden seviyorum

1,636,122 views ・ 2014-07-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Halil Sarı Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
I'm a veteran of the starship Enterprise.
0
12110
4429
Ben emekli bir uzay gemisi kaptanıyım.
(Gülüşmeler)
00:16
I soared through the galaxy
1
16539
3360
Galaksi boyunca,
00:19
driving a huge starship
2
19899
2736
büyük bir uzay gemisiyle süzüldüm.
00:22
with a crew made up of people
3
22635
1399
Yanımda, dünyanın her yerinden gelmiş
00:24
from all over this world,
4
24034
2936
kişilerden oluşan bir mürettebat vardı.
00:26
many different races, many different cultures,
5
26970
3450
Çok farklı ırklardan,
çok farklı kültürlerden
00:30
many different heritages,
6
30420
1844
çok farklı geleneklerden
00:32
all working together,
7
32264
1957
gelen insanlar birlikte çalışıyorlardı.
00:34
and our mission was to explore strange new worlds,
8
34221
3645
Ve bizim görevimiz,
yabancı yeni dünyaları keşfetmek,
00:37
to seek out new life and new civilizations,
9
37866
3876
yeni hayatlar, yeni medeniyetler bulmak,
00:41
to boldly go where no one has gone before.
10
41742
4963
daha önce kimsenin gitmediği
karanlık yerlere gitmekti.
00:46
Well —
11
46705
1485
Evet,
00:48
(Applause) —
12
48190
5464
(Alkış)
00:54
I am the grandson of immigrants from Japan
13
54906
4655
Ben, Japonya'dan Amerika'ya gelen
00:59
who went to America,
14
59561
2131
göçmenlerin torunuyum.
01:01
boldly going to a strange new world,
15
61692
3485
Cesurca yabancı, yeni bir dünyaya gelmiş,
01:05
seeking new opportunities.
16
65177
2836
yeni fırsatlar arıyorlardı.
01:08
My mother was born in Sacramento, California.
17
68013
3486
Annem Sacramento, California'da doğdu.
01:11
My father was a San Franciscan.
18
71499
2441
Babam bir San Francisco'lu.
01:13
They met and married in Los Angeles,
19
73940
2745
Los Angeles'ta tanışıp evlendiler
01:16
and I was born there.
20
76685
3721
ve ben orada doğdum.
01:20
I was four years old
21
80406
2253
4 yaşımda iken,
01:22
when Pearl Harbor was bombed
22
82659
1830
Pearl Harbour,
01:24
on December 7, 1941 by Japan,
23
84489
4742
7 Aralık 1941'te
Japonya tarafından bombalandı
01:29
and overnight, the world was plunged
24
89231
4009
ve bir gece sonra dünya
01:33
into a world war.
25
93240
3434
yeni bir dünya savaşına sürüklendi.
01:36
America suddenly was swept up
26
96674
2953
Amerika aniden
bir histeriye kapıldı.
01:39
by hysteria.
27
99627
3924
01:43
Japanese-Americans,
28
103551
1474
Japon kökenli Amerikan vatandaşı olan,
01:45
American citizens of Japanese ancestry,
29
105025
3160
Japon Amerikalılara
01:48
were looked on
30
108185
1335
şüphe,
01:49
with suspicion and fear
31
109520
4022
korku ve tamamen öfke ile
01:53
and with outright hatred
32
113542
2972
bakılmaya başlandı.
01:56
simply because we happened to look like
33
116514
2660
En basit bir şekilde çünkü
bizler Pearl Harbour'u
01:59
the people that bombed Pearl Harbor.
34
119174
2696
bombalayan insanlara benziyorduk.
02:01
And the hysteria grew and grew
35
121870
3470
Bu histeri Şubat 1942'ye kadar
02:05
until in February 1942,
36
125340
3590
büyüdükçe büyüdü.
02:08
the president of the United States,
37
128930
2144
Birleşmiş Devletler Başkanı
02:11
Franklin Delano Roosevelt,
38
131074
2170
Franklin Delano Roosevelt
02:13
ordered all Japanese-Americans
39
133244
2673
bütün Japon-Amerikalıların
02:15
on the West Coast of America
40
135917
2109
Amerika'nın Batı kıyısında
02:18
to be summarily rounded up
41
138026
2916
toplatılmasını emretti.
02:20
with no charges, with no trial,
42
140942
3205
Hiçbir suçlama, mahkeme,
02:24
with no due process.
43
144147
2427
adil yargılanma hakkı olmadan.
02:26
Due process, this is a core pillar
44
146574
2591
Adil yargılama hakkı bizim
adalet sistemimizin temel dayanağıdır.
02:29
of our justice system.
45
149165
1613
02:30
That all disappeared.
46
150778
2429
Bunların hepsi ortadan kalktı.
02:33
We were to be rounded up
47
153207
2099
Toplatıldık ve 10 tane, demir tellerle
02:35
and imprisoned in 10 barbed-wire prison camps
48
155306
4261
çevrili kamplarda mahkum edildik.
02:39
in some of the most desolate places in America:
49
159567
4192
Bunlar Amerika'nın en ücra yerleriydi;
02:43
the blistering hot desert of Arizona,
50
163759
3427
Arizona'nın kavurucu sıcak çölü,
02:47
the sultry swamps of Arkansas,
51
167186
3465
Arkansas'ın boğucu bataklıkları,
02:50
the wastelands of Wyoming, Idaho, Utah, Colorado,
52
170651
3693
Wyoming, Idaho, Utah,
Colorado'nun çöplükleri,
02:54
and two of the most desolate places in California.
53
174344
5434
ve California'nın en ıssız bölgesiydi.
02:59
On April 20th, I celebrated my fifth birthday,
54
179778
4768
20 Nisan'da 5. doğum günümü kutladım.
03:04
and just a few weeks after my birthday,
55
184546
3617
Doğum günümden sadece birkaç hafta sonra
03:08
my parents got my younger brother,
56
188163
2771
annem ve babam küçük kardeşimi,
03:10
my baby sister and me
57
190934
2058
küçük kız kardeşimi ve beni
03:12
up very early one morning,
58
192992
2029
sabah erkenden uyandırdı
03:15
and they dressed us hurriedly.
59
195021
3225
ve hızlıca giydirdi.
03:18
My brother and I were in the living room
60
198246
1994
Abim ve ben salon penceresinden
03:20
looking out the front window,
61
200240
3063
dışarıya bakıyorduk
03:23
and we saw two soldiers marching up our driveway.
62
203303
3844
Ve 2 askerin evimizin önünde yürüdüğünü gördük.
03:27
They carried bayonets on their rifles.
63
207147
4522
Tüfeklerinde süngüleri vardı.
03:31
They stomped up the front porch
64
211669
2801
Ön kapıya gelip
03:34
and banged on the door.
65
214470
2519
kapıyı çaldılar.
03:36
My father answered it,
66
216989
2105
Babam kapıyı açtı.
03:39
and the soldiers ordered us out of our home.
67
219094
4741
Askerler evin dışına çıkmamızı emrettiler.
03:43
My father gave my brother and me
68
223835
2325
Babam bana ve abime
03:46
small luggages to carry,
69
226160
1742
taşımamız için küçük valizler verdi
03:47
and we walked out and stood on the driveway
70
227902
3516
ve dışarı çıkarak evin çıkışında dikildik
03:51
waiting for our mother to come out,
71
231418
2995
ve annemin gelmesini bekledik.
03:54
and when my mother finally came out,
72
234413
3315
Nihayet annem geldiğinde,
03:57
she had our baby sister in one arm,
73
237728
3063
bir kolunda küçük kız kardeşim,
04:00
a huge duffel bag in the other,
74
240791
3372
diğerinde büyük bir kol çantası vardı
04:04
and tears were streaming down both her cheeks.
75
244163
5142
ve yanaklarından yaşlar süzülüyordu.
04:09
I will never be able to forget that scene.
76
249305
3787
Bu sahneyi asla unutamam.
04:13
It is burned into my memory.
77
253092
4348
Hafızama kazınmıştır.
04:17
We were taken from our home
78
257440
2791
Evimizden alınıp
04:20
and loaded on to train cars
79
260231
2518
diğer Japon-Amerikalı aileler ile birlikte
04:22
with other Japanese-American families.
80
262749
3010
tren vagonlarına bindirildik.
04:25
There were guards stationed
81
265759
1480
Her vagonun iki başında bekçiler vardı,
04:27
at both ends of each car,
82
267239
3460
04:30
as if we were criminals.
83
270699
2699
sanki suçluymuşuz gibi.
04:33
We were taken two thirds of the way across the country,
84
273398
4157
Ülkenin üçte ikisi kadar yolu
04:37
rocking on that train for four days and three nights,
85
277555
4212
bu trenle 4 gün 3 gece sallanarak
04:41
to the swamps of Arkansas.
86
281767
3735
Arkansas'ın bataklığına götürüldük.
04:45
I still remember the barbed wire fence
87
285502
2013
Halen beni çevreleyen
04:47
that confined me.
88
287515
2610
bu dikenli telleri hatırlarım.
04:50
I remember the tall sentry tower
89
290125
2587
Bize doğrultmuş makineli silahların olduğu
04:52
with the machine guns pointed at us.
90
292712
4253
uzun nöbetçi kulübesini hatırlıyorum.
04:56
I remember the searchlight that followed me
91
296965
2689
Gece barakamdan tuvalete giderken
04:59
when I made the night runs
92
299654
1439
beni takip eden
05:01
from my barrack to the latrine.
93
301093
3251
ışıldakları hatırlıyorum.
05:04
But to five-year-old me,
94
304344
2160
Fakat 5 yaşındaki ben
05:06
I thought it was kind of nice that they'd lit the way
95
306504
2296
işemeye giderken yolumu aydınlatmalarının
05:08
for me to pee.
96
308800
3254
ne kadar hoş olduğunu düşünüyordum.
05:12
I was a child,
97
312054
1893
Çocuktum,
05:13
too young to understand the circumstances
98
313947
2625
neden orada olduğumuzu
05:16
of my being there.
99
316572
2431
anlamak için çok küçüktüm.
05:19
Children are amazingly adaptable.
100
319003
4766
Çocuklar inanılmaz bir şekilde uyum sağlar.
05:23
What would be grotesquely abnormal
101
323769
3557
Savaş kampında esir olmak gibi
05:27
became my normality
102
327326
2854
acayip anormal bir durum
05:30
in the prisoner of war camps.
103
330180
3614
benim için normal olmuştu.
05:33
It became routine for me to line up three times a day
104
333794
3690
Günde 3 kere sıraya dizilmek,
kalabalık bir salonda
05:37
to eat lousy food in a noisy mess hall.
105
337484
4747
berbat yemeklerden yemek benim için normal olmuştu.
05:42
It became normal for me to go with my father
106
342231
2205
Babamla birlikte gidip herkesin içinde
05:44
to bathe in a mass shower.
107
344436
2948
toplu yıkanmak normal olmuştu.
05:47
Being in a prison, a barbed-wire prison camp,
108
347384
4261
Dikenli tellerle çevrili bir kampta mahkum olmak
05:51
became my normality.
109
351645
3624
benim normalim olmuştu.
05:55
When the war ended,
110
355269
1641
Savaş bittiğinde
05:56
we were released,
111
356910
2052
serbest bırakıldık.
05:58
and given a one-way ticket
112
358962
2006
Birleşik Devletler'de herhangi bir yere
06:00
to anywhere in the United States.
113
360968
3566
gidebileceğimiz bir gidiş bileti verildi.
06:04
My parents decided to go back home
114
364534
1901
Ailem Los Angeles'taki evimize dönmeye karar verdi.
06:06
to Los Angeles,
115
366435
2568
06:09
but Los Angeles was not a welcoming place.
116
369003
4381
Fakat Los Angeles misafirperver değildi.
06:13
We were penniless.
117
373384
1396
Parasızdık,
06:14
Everything had been taken from us,
118
374780
2476
her şeyimiz alınmıştı
06:17
and the hostility was intense.
119
377256
2433
ve bize olan öfke çok fazlaydı.
06:19
Our first home was on Skid Row
120
379689
2851
İlk evimiz Skid Row'daydı.
06:22
in the lowest part of our city,
121
382540
4953
Şehrin en kötü yeri.
06:27
living with derelicts, drunkards
122
387493
2567
Kimsesiz, sarhoş ve
06:30
and crazy people,
123
390060
2020
delilerle birlikte yaşadık.
06:32
the stench of urine all over,
124
392080
2594
Her tarafta pis kokular vardı.
06:34
on the street, in the alley,
125
394674
3113
Caddelerde, yollarda
06:37
in the hallway.
126
397787
2321
otobanlarda bile bu koku vardı.
06:40
It was a horrible experience,
127
400108
2702
Korkunç bir tecrübeydi.
06:42
and for us kids, it was terrorizing.
128
402810
3416
Ve biz çocuklar için dehşet vericiydi.
06:46
I remember once
129
406226
2512
Bir keresinde
06:48
a drunkard came staggering down,
130
408738
2952
bir sarhoşun sendeleyerek
06:51
fell down right in front of us,
131
411690
2517
önümüze düşüp
06:54
and threw up.
132
414207
1650
kustuğunu hatırlıyorum.
06:55
My baby sister said, "Mama, let's go back home,"
133
415857
5317
Küçük kız kardeşim: "Anne eve geri dönelim" dedi.
07:01
because behind barbed wires
134
421174
2306
Çünkü dikenli tellerin arkası
07:03
was for us
135
423480
2616
bizim için
07:06
home.
136
426096
2843
evdi.
07:08
My parents worked hard
137
428939
1651
Annem ve babam ayakları üzerinde
07:10
to get back on their feet.
138
430590
1957
durabilmek için çok çalıştı.
07:12
We had lost everything.
139
432547
1119
Her şeyi kaybetmiştik.
07:13
They were at the middle of their lives
140
433666
2504
Orta yaşlarındaydılar
07:16
and starting all over.
141
436170
1635
ve hayata yeniden başlamışlardı.
07:17
They worked their fingers to the bone,
142
437805
2549
Canla başla çalıştılar
07:20
and ultimately they were able
143
440354
3278
ve sonunda
07:23
to get the capital together to buy
144
443632
2488
güzel bir yerde 3 yatak odası olan bir
07:26
a three-bedroom home in a nice neighborhood.
145
446120
3165
ev alacak kadar para biriktirdiler.
07:29
And I was a teenager,
146
449285
1591
Ergenlik yaşlarımda
07:30
and I became very curious
147
450876
1794
çocukluğumdaki tutukluluk zamanlarımız hakkında
07:32
about my childhood imprisonment.
148
452670
3270
çok merak ettiğim şeyler oldu.
07:35
I had read civics books that told me about
149
455940
3040
İdeal Amerikan demokrasisini anlatan
07:38
the ideals of American democracy.
150
458980
3711
yurttaşlık kitaplarını okudum.
07:42
All men are created equal,
151
462691
2665
Herkes eşit yaratılmıştır,
07:45
we have an inalienable right
152
465356
2911
hayata, özgürlüğe, mutluluğumuzun devamına dair
07:48
to life, liberty and the pursuit of happiness,
153
468267
4939
devredilemeyen haklarımız vardı.
07:53
and I couldn't quite make that fit
154
473206
2234
Ve bunlar benim çocukluğumda yaşadığım
07:55
with what I knew to be my childhood imprisonment.
155
475440
3389
tutukluluğa aykırı şeylerdi.
07:58
I read history books,
156
478829
2081
Tarih kitapları okudum
08:00
and I couldn't find anything about it.
157
480910
2871
fakat bununla ilgili bir şey bulamadım.
08:03
And so I engaged my father after dinner
158
483781
3904
Ve babamla yemeklerden sonra uzun,
08:07
in long, sometimes heated conversations.
159
487685
4560
bazen de hararetli sohbetlere başladık.
08:12
We had many, many conversations like that,
160
492245
2768
Böyle çok fazla konuşmamız oldu.
08:15
and what I got from them
161
495013
2779
Bunlardan benim çıkardığım sonuç
08:17
was my father's wisdom.
162
497792
2190
babamın bilgeliği oldu.
08:19
He was the one that suffered the most
163
499982
2312
Tutukluluk koşullarında
08:22
under those conditions of imprisonment,
164
502294
3466
en çok sıkıntı çeken oydu
08:25
and yet he understood American democracy.
165
505760
3977
fakat Amerikan demokrasisini anlamıştı.
08:29
He told me that our democracy
166
509737
2727
Demokrasimizin
08:32
is a people's democracy,
167
512464
2107
insanların demokrasisi olduğunu,
08:34
and it can be as great as the people can be,
168
514571
3059
bu nedenle hem insanlar gibi doğru olabileceğini
08:37
but it is also as fallible as people are.
169
517630
5191
hem de insanlar gibi yanlışa düşebileceğini söyledi.
08:42
He told me that American democracy
170
522821
2260
Bana Amerikan demokrasisinin
08:45
is vitally dependent on good people
171
525081
3996
sistemimizi ideal hale getirme
08:49
who cherish the ideals of our system
172
529077
3971
gayesini güden ve
08:53
and actively engage in the process
173
533048
3500
aktif bir şekilde
demokrasimizin çalışmasını sağlayan
08:56
of making our democracy work.
174
536548
2730
iyi insanlara muhtaç olduğunu söyledi.
08:59
And he took me to a campaign headquarters —
175
539278
4065
Ve beni bir seçim kampanyası merkezine götürdü.
09:03
the governor of Illinois was running for the presidency —
176
543343
3791
Illinois valisi başkanlık için yarışıyordu
09:07
and introduced me to American electoral politics.
177
547134
4688
ve bana Amerikan seçim sistemini anlattı.
09:11
And he also told me about
178
551822
2361
Ayrıca benimle
2. dünya savaşı esnasındaki
09:14
young Japanese-Americans
179
554183
1778
09:15
during the Second World War.
180
555961
3060
genç Japon-Amerikalılar hakkında konuştu.
09:19
When Pearl Harbor was bombed,
181
559021
2804
Pearl Harbour bombalandığında
09:21
young Japanese-Americans, like all young Americans,
182
561825
2981
genç Japon-Amerikalıların diğer gençler gibi
09:24
rushed to their draft board
183
564806
2498
ülkemiz için gönüllü olarak
09:27
to volunteer to fight for our country.
184
567304
3408
savaşmak için orduya koştuğunu anlattı.
09:30
That act of patriotism
185
570712
2432
Bu vatanseverlik davranışına
09:33
was answered with a slap in the face.
186
573144
4318
bir tokat ile cevap verildi.
09:37
We were denied service,
187
577462
3004
Hizmet etmemiz engellenmişti
09:40
and categorized as enemy non-alien.
188
580466
5862
ve yabancı olmayan düşman olarak nitelendirildik.
09:46
It was outrageous to be called an enemy
189
586328
3044
Bir düşman gibi görülmek çok acımasızcaydı.
09:49
when you're volunteering to fight for your country,
190
589372
3218
Üstelik ülken için savaşmak isterken
09:52
but that was compounded with the word "non-alien,"
191
592590
4370
"yabancı olmayan" kelimesi ile birleştirilen
09:56
which is a word that means
192
596960
3110
düşman teriminin anlamı
10:00
"citizen" in the negative.
193
600070
4041
"vatandaş"ın karşıt anlamlısı demekti.
10:04
They even took the word "citizen" away from us,
194
604111
3650
Hatta vatandaş kelimesini dahi aldılar
10:07
and imprisoned them for a whole year.
195
607761
4628
ve bizi birkaç yıl hapsettiler.
10:12
And then the government realized
196
612389
1988
Daha sonra devlet, savaş zamanında
10:14
that there's a wartime manpower shortage,
197
614377
4370
insan azlığının farkına vardı
10:18
and as suddenly as they'd rounded us up,
198
618747
4379
ve bizi aniden toplayarak
10:23
they opened up the military for service
199
623126
2127
genç Japon-Amerikalılara askeri hizmetin
10:25
by young Japanese-Americans.
200
625253
2918
önünü açtılar.
10:28
It was totally irrational,
201
628171
2667
Bu tamamen mantıksız
10:30
but the amazing thing,
202
630838
2234
fakat inanılmaz ve
10:33
the astounding thing,
203
633072
2357
şaşırtıcı bir şeydi.
10:35
is that thousands of young
204
635429
1953
Binlerce genç Japon-Amerikalı
10:37
Japanese-American men and women
205
637382
2958
kadın ve erkek
10:40
again went from behind those barbed-wire fences,
206
640340
3963
dikenli tellerle çevrili çitlerden çıkarak
10:44
put on the same uniform as that of our guards,
207
644303
3457
bize bekçilik yapanlarla aynı üniformaları giyip
10:47
leaving their families in imprisonment,
208
647760
3528
bu ülke adına savaşmak için
10:51
to fight for this country.
209
651288
2314
hapsedilmiş olan ailelerinden ayrıldılar.
10:53
They said that they were going to fight
210
653602
1961
Savaşmaya gittiklerini söylüyorlardı.
10:55
not only to get their families out
211
655563
3266
Sadece ailelerini dikenli tellerle çevrili
10:58
from behind those barbed-wire fences,
212
658829
2558
çitlerden kurtarmak için değil,
11:01
but because they cherished the very ideal
213
661387
3230
devletimizin temsil ettiği
11:04
of what our government stands for,
214
664617
2223
temsil etmesi gerektiği idealleri
11:06
should stand for,
215
666840
1891
korumak için savaşıyorlardı
11:08
and that was being abrogated
216
668731
2501
ve bu idealler yapılmakta olanlarla
11:11
by what was being done.
217
671232
3913
ortadan kaldırılmıştı.
11:15
All men are created equal.
218
675145
2334
Bütün insanlar eşit yaratılmıştır.
11:17
And they went to fight for this country.
219
677479
3821
Ve ülkeleri için savaşmaya gittiler.
11:21
They were put into a segregated
220
681300
1680
Bütün Japon-Amerikalı birlikleri ayrı tutulup
11:22
all Japanese-American unit
221
682980
2222
11:25
and sent to the battlefields of Europe,
222
685202
2624
Avrupa'daki savaş alanına gönderildiler
11:27
and they threw themselves into it.
223
687826
3071
ve onlar da kendini onun içine attılar.
11:30
They fought with amazing,
224
690897
2845
Hayret verici ve inanılmaz bir cesaretle
11:33
incredible courage and valor.
225
693742
3458
ve kahramanlıkla savaştılar.
11:37
They were sent out on the most dangerous missions
226
697200
3762
En tehlikeli görevlere gönderildiler
11:40
and they sustained the highest combat casualty rate
227
700962
2881
ve her birlikteki en fazla ölü savaşçı
11:43
of any unit proportionally.
228
703843
3806
sayısı onların oldu.
11:47
There is one battle that illustrates that.
229
707649
3295
Bunu gösteren bir savaş var.
11:50
It was a battle for the Gothic Line.
230
710944
3044
Gothic Line savaşı.
11:53
The Germans were embedded
231
713988
2302
Almanlar bu dağın eteklerinde,
11:56
in this mountain hillside,
232
716290
2587
kayalık yamaçlarında ve
11:58
rocky hillside,
233
718877
1572
ulaşılamaz mağaralarında
12:00
in impregnable caves,
234
720449
2480
menzilenmişlerdi.
12:02
and three allied battalions
235
722929
3271
3 müttefik topçu müfrezesi
12:06
had been pounding away at it
236
726200
1778
6 aydır burayı
12:07
for six months,
237
727978
1484
ateş altında tutuyordu böylece
12:09
and they were stalemated.
238
729462
2430
onlar burada sıkışıp kalmışlardı.
12:11
The 442nd was called in
239
731892
2894
442. birlik buradaki
12:14
to add to the fight,
240
734786
3322
savaşa dahil olmaları için çağrıldı.
12:18
but the men of the 442nd
241
738108
2166
fakat 442. birliğin
12:20
came up with a unique
242
740274
3160
çok farklı fakat
12:23
but dangerous idea:
243
743434
2300
tehlikeli bir planı vardı.
12:25
The backside of the mountain
244
745734
1795
Dağın arka tarafı
12:27
was a sheer rock cliff.
245
747529
2661
dik kayalık bir uçurumdu..
12:30
The Germans thought an attack from the backside
246
750190
3409
Almanlar dağın bu tarafından bir saldırı
12:33
would be impossible.
247
753599
2510
ihtimalini imkansız görüyorlardı.
12:36
The men of the 442nd decided to do the impossible.
248
756109
4371
442. birlik imkansızı yapmaya karar verdi.
12:40
On a dark, moonless night,
249
760480
3743
Ay ışığının olmadığı karanlık bir gecede
12:44
they began scaling that rock wall,
250
764223
4248
yaklaşık 300 metre yükseklikteki bu
12:48
a drop of more than 1,000 feet,
251
768471
3619
kaya duvarı bütün askeri teçhizatları ile
12:52
in full combat gear.
252
772090
2647
tırmanmaya başladılar.
12:54
They climbed all night long
253
774737
2844
Bütün gece boyunca
12:57
on that sheer cliff.
254
777581
3050
bu dik uçuruma tırmandılar.
13:02
In the darkness,
255
782279
1953
Karanlığın içinde
13:04
some lost their handhold
256
784232
2080
bazıları tutundukları yerlerden
13:06
or their footing
257
786312
1613
kimi bastıkları yerlerden kayarak
13:07
and they fell to their deaths
258
787925
2197
aşağılarındaki dar geçitin içine
13:10
in the ravine below.
259
790122
2081
kendi ölümlerine doğru düştüler.
13:12
They all fell silently.
260
792203
4427
Hepsi sessiz bir şekilde düştü.
13:16
Not a single one cried out,
261
796630
2565
Hiçbiri ağlayıp sızlanmadı
13:19
so as not to give their position away.
262
799195
3232
ve böylece yerlerini belli etmediler.
13:22
The men climbed for eight hours straight,
263
802427
3858
8 saat boyunca tırmandılar
13:26
and those who made it to the top
264
806285
3119
ve tepeye ulaşanlar
13:29
stayed there until the first break of light,
265
809404
4482
şafağın sökmesini beklediler
13:33
and as soon as light broke,
266
813886
3079
ve ilk ışıkla birlikte
13:36
they attacked.
267
816965
1593
saldırıya geçtiler.
13:38
The Germans were surprised,
268
818558
1654
Almanlar şaşırmıştı,
13:40
and they took the hill
269
820212
1748
birlik tepeyi ele geçirdi
13:41
and broke the Gothic Line.
270
821960
3010
ve Gothic Line savunmasını kırdı.
13:44
A six-month stalemate
271
824970
2288
6 aylık direniş
13:47
was broken by the 442nd
272
827258
2205
442. birlik tarafından
13:49
in 32 minutes.
273
829463
2981
32 dakikada kırılmıştı.
13:52
It was an amazing act,
274
832444
3636
Bu inanılmaz bir hareketti.
13:56
and when the war ended,
275
836080
2850
Ve savaş bittiğinde
13:58
the 442nd returned to the United States
276
838930
3217
442. birlik 2. Dünya Savaşı'nın
14:02
as the most decorated unit
277
842147
2416
en donanımlı birliği olarak
14:04
of the entire Second World War.
278
844563
2917
Amerika'ya geri döndü.
14:07
They were greeted back on the White House Lawn
279
847480
2730
Beyaz Saray'da Başkan Truman tarafından karşılandılar.
14:10
by President Truman, who said to them,
280
850210
2606
Truman onlara:
14:12
"You fought not only the enemy
281
852816
3258
"Siz sadece düşmanla değil aynı zamanda önyargılarla da savaştınız
14:16
but prejudice, and you won."
282
856074
4620
ve kazandınız." dedi.
14:20
They are my heroes.
283
860694
3596
Onlar benim kahramanlarım.
14:24
They clung to their belief
284
864290
3047
Onlar bu ülkenin parlayan ideallerine
14:27
in the shining ideals of this country,
285
867337
3052
olan inançlarına sarılmışlardı.
14:30
and they proved that being an American
286
870389
4291
Ve bir Amerikalı olmanın bazı insanlara
14:34
is not just for some people,
287
874680
3210
uygun olmadığını kanıtladılar.
14:37
that race is not how we define being an American.
288
877890
5433
Irk, bir Amerikalıyı tanımlamaya yetmez.
14:43
They expanded what it means to be an American,
289
883323
3577
Onlar, Amerikalı kavramına
14:46
including Japanese-Americans
290
886900
2324
önceden korku ve şüpheyle bakılan
14:49
that were feared and suspected and hated.
291
889224
4174
Japon-Amerikalıları dahil ettiler.
14:53
They were change agents,
292
893398
3211
Onlar dönüşmüş ajanlardı
14:56
and they left for me
293
896609
2482
ve bana bir miras bıraktılar.
14:59
a legacy.
294
899091
2217
15:01
They are my heroes
295
901308
1789
Onlar benim kahramanlarım,
15:03
and my father is my hero,
296
903097
2351
demokrasiyi anlayıp
15:05
who understood democracy
297
905448
1810
bana onun yolunu gösteren
15:07
and guided me through it.
298
907258
4071
babam da benim kahramanım.
15:11
They gave me a legacy,
299
911329
2490
Onlar bana bir miras bıraktılar
15:13
and with that legacy comes a responsibility,
300
913819
3362
ve bu miras bir sorumluluk getirdi.
15:17
and I am dedicated
301
917181
2416
Ben de kendimi, ülkemi daha iyi bir Amerika yapmaya
15:19
to making my country
302
919597
1989
15:21
an even better America,
303
921586
3204
hükümetimizi
15:24
to making our government
304
924790
2210
daha doğru bir demokrasi
15:27
an even truer democracy,
305
927000
3497
yapmaya adadım.
15:30
and because of the heroes that I have
306
930497
3740
Sahip olduğum kahramanlardan
15:34
and the struggles that we've gone through,
307
934237
3622
ve verdiğimiz mücadelelerden dolayı
15:37
I can stand before you
308
937859
1999
karşınızda bir
15:39
as a gay Japanese-American,
309
939858
2859
Japon-Amerikalı olarak durabiliyorum.
15:42
but even more than that,
310
942717
2467
Bundan daha fazla olarak
15:45
I am a proud American.
311
945184
4008
ben gururlu bir Amerikalıyım.
15:49
Thank you very much.
312
949192
2187
Çok teşekkürler
15:51
(Applause)
313
951379
1971
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7