My journey to thank all the people responsible for my morning coffee | A.J. Jacobs

129,421 views ・ 2018-12-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cem Turkel Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
So, I don't like to boast,
0
12760
2920
Övünmeyi sevmem ama
00:15
but I am very good at finding things to be annoyed about.
1
15719
5537
sinir olacağım şeyleri bulmakta çok iyiyimdir
00:21
It is a real specialty of mine.
2
21280
2096
Benim uzmanlığım gibidir.
00:23
I can hear 100 compliments and a single insult,
3
23400
3896
Yüz iltifat ve tek bir hakaret duysam
00:27
and what do I remember?
4
27320
1496
sonunda neyi hatırlarım?
00:28
The insult.
5
28840
1376
O hakareti.
00:30
And according to the research, I'm not alone.
6
30240
2696
Araştırmalara göre, yalnız değilim.
00:32
Unfortunately, the human brain is wired to focus on the negative.
7
32960
5536
Maalesef, insan beyni negatif olan şeylere odaklanmaya programlıdır.
00:38
Now, this might have been helpful when we were cave people,
8
38520
3336
Yırtıcı hayvanlardan kaçmaya çalışan mağara adamları olsaydık
00:41
trying to avoid predators,
9
41880
1856
bu işimize yarayabilirdi
00:43
but now it's a terrible way to go through life.
10
43760
2696
fakat şu anda hayatımızı sürdürmek için berbat bir yol.
00:46
It is a real major component of anxiety and depression.
11
46480
6456
Endişe ve depresyonun temel parçalarındandır bu.
00:52
So how can we fight the brain's negative bias?
12
52960
4056
Peki beynimizin negatife sapmasına karşı nasıl savaşabiliriz?
00:57
According to a lot of research, one of the best weapons is gratitude.
13
57040
5320
Pek çok araştırmaya göre en iyi silahlardan biri minnettarlık.
01:03
So knowing this, I started a new tradition in our house a couple of years ago.
14
63080
5016
Bunu öğrenerek, birkaç yıl önce evimizde yeni bir gelenek başlattım.
01:08
Before a meal with my wife and kids,
15
68120
2456
Eşim ve çocuklarım ile yemeklerden önce
01:10
I would say a prayer of thanksgiving.
16
70600
2840
bir şükran duası söylerdim.
01:14
Prayer is not quite the right word.
17
74560
1816
Dua doğru bir kelime seçimi olmadı.
01:16
I'm agnostic, so instead of thanking God,
18
76400
4696
Ben agnostikim ve Tanrı'ya şükretmek yerine
01:21
I would thank some of the people who helped make my food a reality.
19
81120
4336
yemeğimin gerçekleşmesine yardım eden insanların bazılarına teşekkür ederim.
01:25
I'd say, "I'd like to thank the farmer who grew these tomatoes,
20
85480
4336
Şöyle derim: "Bu domatesleri yetiştiren çiftçiye,
01:29
and the trucker who drove these tomatoes to the store,
21
89840
2696
onları markete taşıyan kamyon sürücüsüne
01:32
and the cashier who rang these tomatoes up."
22
92560
2856
ve kasadan geçiren kasiyere teşekkür etmek isterim."
01:35
And I thought it was going pretty well, this tradition.
23
95440
2600
Bu geleneğin gayet güzel gittiğini sanıyordum.
01:39
Then one day, my 10-year-old son said,
24
99040
2536
Ta ki 10 yaşındaki oğlum söyle diyene kadar,
01:41
"You know, Dad, those people aren't in our apartment.
25
101600
3336
"Baba biliyorsun değil mi, o insanlar bizim evimizde yaşamıyorlar.
01:44
They can't hear you.
26
104960
1216
Seni duyamazlar.
01:46
If you really cared, you would go and thank them in person."
27
106200
4056
Eğer gerçekten önemseseydin, onlara yüz yüze teşekkür ederdin."
01:50
And I thought, "Hmm. That's an interesting idea."
28
110280
3176
Ben de şöyle düşündüm "Hmm. Bu ilginç bir fikir."
01:53
(Laughter)
29
113480
1296
(Kahkahalar)
01:54
Now I'm a writer, and for my books I like to go on adventures.
30
114800
5056
Ben bir yazarım ve kitaplarım için maceralara atılmayı severim.
01:59
Go on quests.
31
119880
1416
Keşiflere çıkmayı.
02:01
So I decided I'm going to take my son up on his challenge.
32
121320
4056
Oğlumun meydan okumasını kabul etmeye karar verdim.
02:05
It seemed simple enough.
33
125400
1696
Yeterince basit görünüyordu.
02:07
And to make it even simpler,
34
127120
1856
Daha da basitleştirmek için
02:09
I decided to focus on just one item.
35
129000
3496
sadece bir kaleme odaklanmaya karar verdim.
02:12
An item I can't live without:
36
132520
1816
Onsuz yaşayamayacağım bir şeye:
02:14
my morning cup of coffee.
37
134360
1640
Sabah kahveme.
02:16
Well, it turned out to be not so simple at all.
38
136840
3216
Aslında o kadar da kolay olmadığı ortaya çıktı.
02:20
(Laughter)
39
140080
1016
(Kahkahalar)
02:21
This quest took me months.
40
141120
1615
Bu macera aylarımı aldı.
02:22
It took me around the world.
41
142759
2457
Dünyanın etrafında dolaştırdı.
02:25
Because I discovered that my coffee would not be possible
42
145240
5456
Çünkü keşfettim ki kanıksadığım
02:30
without hundreds of people I take for granted.
43
150720
3056
yüzlerce insan olmasa benim kahvem de olmayacaktı.
02:33
So I would thank the trucker
44
153800
1896
Kahve çekirdeklerini kahveciye getiren
02:35
who drove the coffee beans to the coffee shop.
45
155720
2696
şoföre teşekkür ederdim
02:38
But he couldn't have done his job without the road.
46
158440
3296
ama yollar olmasa o işini yapamazdı.
02:41
So I would thank the people who paved the road.
47
161760
2896
Ben de yolları döşeyen kişilere teşekkür ederdim.
02:44
(Laughter)
48
164680
1096
(Kahkahalar)
02:45
And then I would thank the people who made the asphalt for the pavement.
49
165800
5016
Sonra da o yollara asfalt yapanlara teşekkür ederdim.
02:50
And I came to realize that my coffee,
50
170840
4056
Sonunda fark ettim ki kahvem
02:54
like so much else in the world,
51
174920
2056
dünyadaki diğer pek çok şey gibi
02:57
requires the combined work
52
177000
2496
her kesimden inanılmaz sayıda insanın
02:59
of a shocking number of people from all walks of life.
53
179520
3576
çabasının birleşimini gerektiriyor.
03:03
Architects, biologists, designers, miners, goat herds,
54
183120
5776
Mimarlar, biyologlar, tasarımcılar, madenciler, keçi çobanları,
03:08
you name it.
55
188920
1496
dahasını siz söyleyin.
03:10
I decided to call my project
56
190440
2256
Projemin adını şöyle koymaya karar verdim,
03:12
"Thanks a Thousand."
57
192720
1976
"Binlerce kez Teşekkür"
03:14
Because I ended up thanking over a thousand people.
58
194720
2760
Çünkü sonunda binden fazla kişiye teşekkür etmem gerekti.
03:18
And it was overwhelming, but it was also wonderful.
59
198400
3576
Çok yorucuydu fakat aynı zamanda harikaydı.
03:22
Because it allowed me to focus
60
202000
2256
Çünkü her gün yanlış giden üç dört şey yerine
03:24
on the hundreds of things that go right every day,
61
204280
3336
doğru giden yüzlerce şeye
03:27
as opposed to the three or four that go wrong.
62
207640
2736
odaklanmamı sağladı.
03:30
And it reminded me of the astounding interconnectedness or our world.
63
210400
6216
Dünyamızdaki her şeyin birbirine müthiş şekilde bağlantılı olduğunu da hatırlattı.
03:36
I learned dozens of lessons during this project,
64
216640
3856
Bu proje esnasında onlarca ders aldım
03:40
but let me just focus on five today.
65
220520
2896
fakat bugün beş tanesine odaklanacağım.
03:43
The first is: look up.
66
223440
2896
Birincisi: Yukarı bakın.
03:46
I started my trail of gratitude
67
226360
2016
Şükran yolculuğuma
03:48
by thanking the barista at my local coffee shop,
68
228400
3296
mahalledeki kahve dükkânındaki, New York'taki Joe Coffee'deki
03:51
Joe Coffee in New York.
69
231720
1656
baristaya teşekkür ederek başladım.
03:53
Her name is Chung,
70
233400
1696
Adı Chung,
03:55
and Chung is one of the most upbeat people you will ever meet.
71
235120
4736
Chung tanıyabileceğiniz en eğlenceli insanlardan biri.
03:59
Big smiler, enthusiastic hugger.
72
239880
3336
Büyük bir gülüşü, coşkulu bir kucaklaması var.
04:03
But even for Chung, being a barista is hard.
73
243240
3496
Fakat Chung için bile, bir barista olmak çok zor.
04:06
And that's because you are encountering people in a very dangerous state.
74
246760
4896
Çünkü insanlarla çok tehlikeli hâllerinde karşılaşıyorsunuz.
04:11
(Laughter)
75
251680
1256
(Kahkahalar)
04:12
You know what it is -- precaffeination.
76
252960
2736
Ne olduğunu bilirsiniz, kafeinlenme öncesi durumu.
04:15
(Laughter)
77
255720
2136
(Kahkahalar)
04:17
So, Chung has had people yell at her until she cried,
78
257880
3736
Chung'a ağlatana kadar bağıran insanlar oldu,
04:21
including a nine-year-old girl,
79
261640
2016
buna sıcak çikolatasının üstündeki
04:23
who didn't like the whipped cream design that Chung did on her hot chocolate.
80
263680
4256
Chung'un yaptığı krema şeklini beğenmeyen dokuz yaşında bir kız çocuğu da dâhil.
04:27
So I thanked Chung,
81
267960
2896
Ben Chung'a teşekkür ettim,
04:30
and she thanked me for thanking her.
82
270880
3175
o da teşekkür ettiğim için bana teşekkür etti.
04:34
I cut it off there.
83
274079
1257
Burada konuyu kapattık.
04:35
I didn't want to go into an infinite thanking loop.
84
275360
2416
Sonsuz bir teşekkür döngüsüne girmek istemedim.
04:37
(Laughter)
85
277800
1576
(Kahkahalar)
04:39
But Chung said that the hardest part
86
279400
3736
Chung'a göre en zor kısım
04:43
is when people don't even treat her like a human being.
87
283160
3496
ona insan gibi bile davranmamalarıydı.
04:46
They treat her like a vending machine.
88
286680
1856
Ona bir otomat gibi davranıyorlardı.
04:48
So, they'll hand her their credit card
89
288560
2496
Telefonlarından kafalarını bile kaldırmadan
04:51
without even looking up from their phone.
90
291080
2816
ona kredi kartlarını uzatıyorlardı.
04:53
And while she's saying this, I'm realizing I've done that.
91
293920
4816
O bunu söylerken benim de bunu yaptığımı fark ettim.
04:58
I've been that a-hole.
92
298760
1856
Ben de o tiplerden biri olmuştum.
05:00
And at that moment, I pledged:
93
300640
2936
O anda kendime söz verdim:
05:03
when dealing with people, I'm going to take those two seconds
94
303600
3296
Insanlarla ilgilenirken o iki saniyemi ayırıp
05:06
and look at them, make eye contact.
95
306920
2856
onlara bakacağım ve göz kontağı kuracağım.
05:09
Because it reminds you, you're dealing with a human being
96
309800
2856
Çünkü bu size karşınızdakinin ailesi ve arzuları olan,
05:12
who has family and aspirations
97
312680
3736
hatta utanç verici lise anıları olan
05:16
and embarrassing high school memories.
98
316440
2576
bir insan olduğunu hatırlatır.
05:19
And that little moment of connection
99
319040
3056
O küçük bağlantı anı
05:22
is so important to both people's humanity and happiness.
100
322120
4696
iki insanın da insanlığı ve mutluluğu için çok önemlidir.
05:26
Alright, second lesson was:
101
326840
1776
Peki ikinci derse geçelim:
05:28
smell the roses. And the dirt. And the fertilizer.
102
328640
4736
Gülleri koklayın. Pisliği de. Gübreyi de.
05:33
After Chung, I thanked this man.
103
333400
2736
Chung'dan sonra, bu adama teşekkür ettim.
05:36
This is Ed Kaufmann.
104
336160
1856
Ed Kaufmann.
05:38
And Ed is the one who chooses which coffee they serve at my local coffee shop.
105
338040
5536
Ed, mahalle kahvemde hangi kahveyi servis edeceklerini seçen kişi.
05:43
He goes around the world, to South America, to Africa,
106
343600
3656
Dünyayı dolaşıyor, Güney Amerika'ya ve Afrika'ya gidiyor.
05:47
finding the best coffee beans.
107
347280
1816
En iyi kahve çekirdeklerini bulmaya.
05:49
So I thanked Ed.
108
349120
1416
Ed'e teşekkür ettim.
05:50
And in return, Ed showed me how to taste coffee like a pro.
109
350560
5776
Karşılığında, Ed bana bir profesyonel gibi kahve tatmayı öğretti.
05:56
And it is quite a ritual.
110
356360
1936
Meşakkatli bir ritüel.
05:58
You take your spoon and you dip it in the coffee
111
358320
2256
Kaşığınızı alıp kahveye daldırıyorsunuz
06:00
and then you take a big, loud slurp.
112
360600
2776
ve büyük, gürültülü bir höpürtüyle yudumluyorsunuz.
06:03
Almost cartoonishly loud.
113
363400
1936
Çizgi filmlerindeki gibi bir gürültüyle.
06:05
This is because you want to spray the coffee all over your mouth.
114
365360
3296
Bunun amacı kahveyi ağzınızın her tarafına dağıtmak.
06:08
You have taste buds in the side of your cheeks,
115
368680
3136
Yanaklarınızın köşesinde tat alma cisimcikleri var,
06:11
in the roof of your mouth,
116
371840
1416
ağzınızın tepesinde de,
06:13
you've got to get them all.
117
373280
1536
her yere kahve götürmelisiniz.
06:14
So Ed would do this
118
374840
2736
Ed böyle yapardı,
06:17
and he would --
119
377600
2496
tam böyle --
06:20
his face would light up and he would say,
120
380120
2696
yüzü aydınlanırdı ve şöyle derdi,
06:22
"This coffee tastes of Honeycrisp apple
121
382840
3976
"Bu kahve, ballı elma tadında
06:26
and notes of soil and maple syrup."
122
386840
3536
ve toprak ve akçaağaç pekmezi aroması var."
06:30
And I would take a sip and I'd say,
123
390400
2616
Ben ise bir yudum alıp şöyle derdim.
06:33
"I'm picking up coffee.
124
393040
2736
"Bu kahveyi alıyorum.
06:35
(Laughter)
125
395800
1816
(Kahkahalar)
06:37
It tastes to me like coffee."
126
397640
1856
Tadı kahveye benziyor."
06:39
(Laughter)
127
399520
2016
(Kahkahalar)
06:41
But inspired by Ed, I decided to really
128
401560
2936
Fakat Ed'den ilham aldım ve kahveyi dilimde oturtmaya
06:44
let the coffee sit on my tongue for five seconds --
129
404520
3136
karar verdim, beş saniyeliğine --
06:47
we're all busy, but I could spare five seconds,
130
407680
2216
hepimiz meşgulüz fakat beş saniyemizi ayırıp
06:49
and really think about the texture and the acidity and the sweetness.
131
409920
6536
doku, asitlilik, ve tatlılık üzerine düşünebiliriz.
06:56
And I started to do it with other foods.
132
416480
2336
Bunu başka yiyeceklerle de yapmaya başladım.
06:58
And this idea of savoring is so important to gratitude.
133
418840
5656
Yiyeceklerin tadına bakmak minnettarlık için çok önemlidir.
07:04
Psychologists talk about how gratitude
134
424520
3336
Psikologlar minnettarlığın
07:07
is about taking a moment and holding on to it as long as possible.
135
427880
5336
bir anı alıp ona olabildiğince uzun süre tutunmak olduğunu anlatır.
07:13
And slowing down time.
136
433240
3656
Ve zamanı yavaşlatmak.
07:16
So that life doesn't go by in one big blur, as it often does.
137
436920
4776
Böylece zaman, genellikle olduğu gibi, tek bir büyük şapırdatmakla akıp gitmez.
07:21
Number three is:
138
441720
1456
Üç numara şu:
07:23
find the hidden masterpieces all around you.
139
443200
2976
Etrafınızdaki gizli şaheserleri keşfedin.
07:26
Now, one of my favorite conversations during this year
140
446200
2896
Yıl boyunca en sevdiğim sohbetlerden biri
07:29
was with the guy who invented my coffee cup lid.
141
449120
4456
kahve bardağımın kapağını icat eden adamlaydı.
07:33
And until this point,
142
453600
1656
Bu zamana kadar
07:35
I had given approximately zero thought to coffee cup lids.
143
455280
4176
kahve bardağı kapakları hakkında neredeyse hiç düşünmemiştim.
07:39
But I loved talking to this inventor, Doug Fleming,
144
459480
3256
Fakat bu mucitle, Doug Fleming ile konuşmayı çok sevmiştim,
07:42
because he was so passionate.
145
462760
1856
çünkü çok tutkuluydu.
07:44
And the blood and sweat and tears he put into this lid,
146
464640
3976
Bu kapağa harcadığı kan, ter, ve gözyaşı
07:48
and that I had never even considered.
147
468640
3296
ve ben hiç dikkate almamıştım bile.
07:51
He says a bad lid can ruin your coffee.
148
471960
2856
Dediğine göre kötü kapaklar kahveyi zehir edebilirmiş.
07:54
That it can block the aroma,
149
474840
1936
Aromayı bloke edebilir
07:56
which is so important to the experience.
150
476800
2256
ki bu deneyim için çok önemlidir.
07:59
So he -- he's very innovative.
151
479080
2536
Yani o fazlasıyla inovatif birisi.
08:01
He's like the Elon Musk of coffee lids.
152
481640
2056
Kahve kapaklarının Elon Musk'ı gibi.
08:03
(Laughter)
153
483720
1016
(Kahkahalar)
08:04
So he designed this lid that's got an upside-down hexagon
154
484760
4216
Ters altıgene sahip şu kapağı tasarladı,
08:09
so you can get your nose right in there and get maximum aroma.
155
489000
3976
böylece burnunuzu tam oraya götürüp maksimum aromayı alabiliyorsunuz.
08:13
And so I was delighted talking to him,
156
493000
3656
Onunla konuşmak çok hoşuma gitmişti
08:16
and it made me realize there are hundreds of masterpieces all around us
157
496680
4616
ve etrafımızda kanıksadığımız yüzlerce
08:21
that we totally take for granted.
158
501320
1736
şaheserin olduğunu fark ettim.
08:23
Like the on-off switch on my desk lamp has a little indentation for my thumb
159
503080
6456
Masa lambamın açma-kapama tuşundaki elime mükemmel şekilde uyan
08:29
that perfectly fits my thumb.
160
509560
1776
küçük tırtık gibi.
08:31
And when something is done well,
161
511360
3216
Bir şey çok iyi yapıldığında,
08:34
the process behind it is largely invisible.
162
514600
3256
arkasındaki süreç fazlasıyla görünmezdir.
08:37
But paying attention to it
163
517880
2216
Fakat ona dikkatini vermek
08:40
can tap into that sense of wonder and enrich our lives.
164
520120
4216
merak duygusuna hitap ederek hayatlarımızı zenginleştirir.
08:44
Number four is: fake it till you feel it.
165
524360
2976
Dört numara: Hissedene kadar muş gibi yap.
08:47
By the end of the project, I was just in a thanking frenzy.
166
527360
3936
Projenin sonuna doğru bir teşekkür etme çılgınlığı içindeydim.
08:51
So I was -- I would get up and spend a couple hours,
167
531320
3176
Sabah kalkıp birkaç saat harcayabilirdim,
08:54
I'd write emails, send notes,
168
534520
3856
e-postalar yazardım, notlar gönderirdim,
08:58
make phone calls, visit people
169
538400
2536
telefon görüşmeleri yapar, insanları ziyaret ederdim.
09:00
to thank them for their role in my coffee.
170
540960
2176
Kahvemdeki rollerine teşekkür etmek için.
09:03
And some of them, quite honestly --
171
543160
2256
Bazıları, gayet dürüstçe,
09:05
not that into it.
172
545440
1856
pek oralı olmadılar.
09:07
They would be like, "What is this?
173
547320
2256
Şöyle diyorlardı, "Bu nedir?
09:09
Is this a pyramid scheme, what do you want, what are you selling?"
174
549600
4160
Bu bir saadet zinciri mi, ne istiyorsun, ne satıyorsun?"
09:14
But most people were surprisingly moved.
175
554560
4256
Fakat insanların çoğu şaşırtıcı şekilde etkilendiler.
09:18
I remember, I called the woman who does the pest control
176
558840
3776
Hatırlıyorum, kahvemin dağıtıldığı
09:22
for the warehouse where my coffee is served --
177
562640
3176
pardon -- kahvemin tutulduğu depoda
09:25
I'm sorry -- where my coffee is stored.
178
565840
2576
böcek ilaçlaması yapan kadını aradığımda
09:28
And I said,
179
568440
2456
şöyle dedim,
09:30
"This may sound strange,
180
570920
1496
"Size garip gelecek belki ama,
09:32
but I want to thank you for keeping the bugs out of my coffee."
181
572440
4376
böcekleri kahvemden uzak tuttuğunuz için teşekkür etmek istedim."
09:36
And she said, "Well, that does sound strange,
182
576840
2616
Şöyle cevap verdi, "Evet, garip geliyor
09:39
but you just made my day."
183
579480
2096
fakat şu anda günümü güzelleştirdin."
09:41
And it was like an anti-crank phone call.
184
581600
3576
Anti-telefon şakası gibiydi.
09:45
And it didn't just affect her, it affected me.
185
585200
3376
Ve sadece onu değil, beni de etkiledi.
09:48
Because I would wake up every morning in my default mood, which is grumpiness,
186
588600
5976
Çünkü her gün klasik modumda, yani suratsızlıkla uyanır
09:54
but I would force myself to write a thank-you note
187
594600
3256
fakat kendimi bir teşekkür notu yazmaya zorlardım,
09:57
and then another and then another.
188
597880
2096
sonra bir tane daha ve bir tane daha.
10:00
And what I found was that if you act as if you're grateful,
189
600000
4816
Sonra fark ettim ki, eğer minnettarmış gibi davranırsan
10:04
you eventually become grateful for real.
190
604840
3016
bir noktada gerçekten minnettar oluyorsun.
10:07
The power of our actions to change our mind is astounding.
191
607880
4896
Hareketlerimizin düşüncelerimizi değiştirme gücü hayret uyandırıcıdır.
10:12
So, often we think that thought changes behavior,
192
612800
4056
Genellikle düşüncenin davranışı değiştirdiğini düşünürüz
10:16
but behavior very often changes our thought.
193
616880
4200
fakat davranışlarımız sıklıkla düşüncelerimizi değiştirir.
10:22
And finally, the last lesson I want to tell you about is:
194
622720
4456
En sonunda, size anlatmak istediğim son ders:
10:27
practice six degrees of gratitude.
195
627200
3416
Minnettarlığın altı derecesini uygulayın.
10:30
And every place, every stop on this gratitude trail
196
630640
4576
Her yerde, bu şükran yolculuğunun her durağında
10:35
would give birth to 100 other people that I could thank.
197
635240
3896
teşekkür edebileceğim 100 yeni kişi daha ortaya çıkar.
10:39
So I went down to Colombia to thank the farmers who grow my coffee beans.
198
639160
5256
Kahve çekirdeklerimi yetiştiren çiftçilere teşekkür etmek için Kolombiya'ya gittim.
10:44
And it was in a small mountain town,
199
644440
2216
Küçük bir dağ kasabasındaydı
10:46
and I was driven there along these curvy, cliffside roads.
200
646680
5176
ve kıvrımlı, uçurum kenarındaki yollar üzerinden oraya vardım.
10:51
And every time we went around a hairpin turn
201
651880
3736
Geçtiğimiz her keskin viraj sonrası
10:55
the driver would do the sign of the cross.
202
655640
3656
sürücü istavroz çıkarırdı.
10:59
And I was like, "Thank you for that.
203
659320
2856
Ben de şöyle derdim: "Bunun için teşekkür ederim.
11:02
(Laughter)
204
662200
1816
(Kahkahalar)
11:04
But can you do that while keeping your hands on the wheel?
205
664040
3816
Fakat bunu yaparken ellerini direksiyonda tutamaz mısın?
11:07
Because I am terrified."
206
667880
1576
Çünkü çok korkuyorum."
11:09
But we made it.
207
669480
1216
Fakat başardık.
11:10
And I met the farmers, the Guarnizo brothers.
208
670720
3496
O çiftçilerle, Guarnizo Kardeşler ile tanıştım.
11:14
It's a small farm, they make great coffee,
209
674240
3256
Küçük bir çiftlikte harika kahve yapıyorlardı,
11:17
they're paid above fair-trade prices for it.
210
677520
2896
bunun için adil ticaret fiyatlarından fazla kazanıyorlardı.
11:20
And they showed me how the coffee is grown.
211
680440
3016
Bana kahvenin nasıl yetiştiğini gösterdiler.
11:23
The bean is actually inside this fruit called the coffee cherry.
212
683480
4576
Çekirdek aslında kahve kirazı denen meyvenin içinde.
11:28
And I thanked them.
213
688080
2176
Ve onlara teşekkür ettim.
11:30
And they said, "Well, we couldn't do our job
214
690280
3216
Onlar da şöyle dedi: "Diğer 100 kişi olmasa
11:33
without 100 other people."
215
693520
2216
biz işimizi yapmazdık."
11:35
The machine that depulps the fruit is made in Brazil,
216
695760
3856
Meyvenin küspe kırıntılarını alan makine Brezilya'da üretiliyor
11:39
and the pickup truck they drive around the farm,
217
699640
3056
ve çiftliğin etrafında dolaştıkları kamyonet
11:42
that is made from parts from all over the world.
218
702720
3416
dünyanın her tarafından parçalarla üretilmiş.
11:46
In fact, the US exports steel to Colombia.
219
706160
4096
Hatta, ABD Kolombiya'ya çelik ihraç ediyor.
11:50
So I went to Indiana, and I thanked the steel makers.
220
710280
4976
Ben de Indiana'ya çelik üreticilerine teşekkür etmeye gittim
11:55
And it just drove home
221
715280
3136
Sonra anladım ki
11:58
that it doesn't take a village to make a cup of coffee.
222
718440
3576
bir bardak kahve yapmak için bir köy gerekmez,
12:02
It takes the world to make a cup of coffee.
223
722040
3136
bir bardak kahve yapmak için bir dünya gerekir.
12:05
And this global economy, this globalization,
224
725200
5096
Bu küresel ekonominin, bu küreselleşmenin
12:10
it does have downsides.
225
730320
1816
kötü yanları da var.
12:12
But I believe the long-term upsides are far greater,
226
732160
3456
Fakat inanıyorum ki uzun vadede iyi yanları çok daha fazla
12:15
that progress is real.
227
735640
1576
ve bu süreç gerçek.
12:17
We have made improvements in the last 50 years,
228
737240
2416
Son 50 yılda ilerlemelerde bulunduk
12:19
poverty worldwide has gone down.
229
739680
2696
ve dünyada yoksulluk azaldı.
12:22
And that we should resist the temptation
230
742400
3256
Kabuğumuza çekilme
12:25
to retreat into our silos.
231
745680
3016
arzumuza karşı çıkmalıyız.
12:28
And we should resist this upsurge
232
748720
3056
Soyutlanma politikası ve milliyetçilik
12:31
in isolationism and jingoism.
233
751800
4536
dalgalarına karşı çıkmalıyız.
12:36
Which brings me to my final point.
234
756360
2376
Böylece son argümanıma geldik.
12:38
Which is my hope that we use gratitude as a spark to action.
235
758760
5600
Umudum, minnettarlığı aksiyon almak için bir kıvılcım olarak kullanmamız.
12:45
Some people worry that gratitude has a downside.
236
765360
3736
Bazı insanlar minnettarlığın kötü tarafları olmasından endişe ediyor.
12:49
That we'll be so grateful, that we'll be complacent.
237
769120
3816
Ne kadar minnettar olursak o kadar kayıtsız oluruz diye düşünüyorlar.
12:52
We'll be so, "Oh, everything's wonderful, I'm so grateful."
238
772960
3656
"Her şey harika, minnettarım" diyecekmişiz gibi.
12:56
Well, it turns out, the opposite is true.
239
776640
3600
Görünen o ki, aslında tam tersi doğru.
13:01
The research shows
240
781120
2296
Araştırmalara göre
13:03
that the more grateful you are, the more likely you are to help others.
241
783440
4656
ne kadar minnettar olursanız, başkalarına yardım etmeniz o kadar olasıdır.
13:08
When you're in a bad state,
242
788120
2056
Kötü bir ruh hâlindeyseniz
13:10
you're often more focused on your own needs.
243
790200
2576
genellikle kendi ihtiyaçlarınıza daha çok odaklanırsınız.
13:12
But gratitude makes you want to pay it forward.
244
792800
3216
Fakat minnettarlık, o iyiliği başkasına yapmak istemenizi sağlar.
13:16
And I experienced this personally.
245
796040
2416
Bunu kişisel olarak yaşadım.
13:18
I mean, I'm not Mother Teresa,
246
798480
1696
Ben Rahibe Teresa değilim tabii ki
13:20
I'm still a selfish bastard a huge amount of the time.
247
800200
3456
zamanımın çoğunda hâlâ bencil biriyim.
13:23
But I'm better than I was before this project.
248
803680
3976
Fakat bu projeden önceki hâlimden daha iyiyim.
13:27
And that's because it made me aware
249
807680
2736
Çünkü bu benim tedarik zincirindeki
13:30
of the exploitation on the supply chain.
250
810440
3576
sömürgecilik konusunda farkındalığımı arttırdı.
13:34
It reminded me that what I take for granted
251
814040
2936
Kanıksadığım şeylerin
13:37
is not available to millions of people around the world.
252
817000
3776
dünyadaki milyonlarca kişide mevcut olmadığını hatırlattı.
13:40
Like water.
253
820800
1256
Örneğin su.
13:42
Coffee is 98.8 percent water.
254
822080
4296
Kahvenin yüzde 98.8'i sudur.
13:46
So I figured I should go and thank the people at the New York reservoir,
255
826400
3536
New York rezervuarındaki kişilere gidip teşekkür etmeliyim diye düşündüm,
13:49
hundreds of them, who provide me water,
256
829960
2616
yüzlercesine, çünkü bana su sağlıyorlar
13:52
and this miracle that I can turn a lever and get safe water.
257
832600
3096
ve musluğu açıp temiz suya ulaşma mucizesini.
13:55
And that millions of people around the world don't have this luxury
258
835720
3576
Ve dünydaki milyonlarca kişi bu lükse sahip değil
13:59
and have to walk hours to get safe water.
259
839320
2976
ve temiz suya ulaşmak için saatlerce yürüyorlar.
14:02
It inspired me to see what I could do to help people get more access,
260
842320
4696
Bu bana insanların daha çok ulaşması için ne yapmam konusunda ilham verdi,
14:07
and I did research and found a wonderful group
261
847040
3056
bir araştırma yapıp bu harika grubu buldum,
14:10
called Dispensers for Safe Water.
262
850120
2656
ismi Temiz Su Dağıtıcıları.
14:12
And I got involved.
263
852800
1336
Ben de aralarına katıldım.
14:14
And I'm not expecting the Nobel Prize committee
264
854160
2776
Nobel Ödül komitesinin
14:16
to knock down my door,
265
856960
1256
kapımı çalmasını beklemiyorum
14:18
but it's a baby step, it's a little something.
266
858240
4296
fakat ufak bir adımdır.
14:22
And it's all because of gratitude.
267
862560
2816
Bunların hepsi minnettarlıktan.
14:25
And it's why I encourage people, friends, family,
268
865400
3536
Bu yüzden insanları, arkadaşlarımı, ailemi
14:28
to follow gratitude trails of their own.
269
868960
2976
kendi şükran yolculuklarına çıkmaları için cesaretlendiriyorum.
14:31
Because it's a life-transforming experience.
270
871960
2816
Çünkü bu hayat değiştiren bir deneyim.
14:34
And it doesn't have to be coffee.
271
874800
1616
Kahve olması şart değil.
14:36
It could be anything.
272
876440
1216
Herhangi bir şey olabilir.
14:37
It could be a pair of socks, it could be a light bulb.
273
877680
2536
Bir çift çorap veya ampul de olabilir.
14:40
And you don't have to go around the world, you can just do a little gesture,
274
880240
3576
Dünyayı dolaşmanız da gerekmez, küçük bir jest de yapabilirsiniz,
14:43
like make eye contact or send a note to the designer of a logo you love.
275
883840
5136
göz kontağı gibi veya sevdiğiniz bir logonun tasarımcısına bir not göndermek.
14:49
It's more about a mindset.
276
889000
1976
Bu kafa yapısıyla ilgili.
14:51
Being aware of the thousands of people involved in every little thing we do.
277
891000
4480
Yaptığımız her küçük şeyde, binlerce insanın payının olduğunun farkında olmak.
14:56
Remembering that there's someone in a factory
278
896880
3096
Şu anda oturduğunuz koltuğun kumaşını yapan
15:00
who made the fabric for the chairs you're sitting in right now.
279
900000
4216
bir fabrika işçisinin olduğunu hatırlamak.
15:04
That someone went into a mine and got the copper for this microphone
280
904240
6136
Birinin bir madene girip bu mikrofon için bakır aldığını
15:10
so that I could say my final thank you,
281
910400
2576
ki böylece son teşekkürümü edebileyim
15:13
which is to thank you.
282
913000
1856
ve bu teşekkür sizin için.
15:14
Thank you a thousand for listening to my story.
283
914880
2880
Hikâyemi dinlediğiniz için binlece kez teşekkür ederim.
15:18
(Applause)
284
918400
2216
(Alkışlar)
15:20
(Cheering)
285
920640
1720
(Tezahüratlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7