The perks of being a pirate | Tom Nash

763,586 views ・ 2020-03-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Krystian Aparta
0
0
7000
Çeviri: Fatih Yegin Gözden geçirme: Ezgisu Karakaya
00:13
Often when I'm out in public,
1
13144
2040
Dışarıda olduğumda
00:15
a child will stare at me.
2
15208
1349
genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.
00:18
And if the child is particularly brave, they'll approach me and ask:
3
18264
4543
Özellikle de cesursa yaklaşır ve sorar:
00:23
"Are you a pirate?"
4
23784
1151
"Sen bir korsan mısın?"
00:24
(Laughter)
5
24959
3044
(Kahkahalar)
00:28
To which I then need to respond,
6
28355
1762
Bir kez daha
00:30
once again,
7
30141
1477
yanıtlamam gerekir:
00:31
"Yes."
8
31642
1151
"Evet."
00:32
(Laughter)
9
32817
2174
(Kahkahalar)
00:35
I mean, let's be honest:
10
35499
1190
Dürüst olalım:
00:36
I've got two hooks, prosthetic legs and a penchant for hard liquor.
11
36713
3469
İki kancam, protez bacaklarım var, körkütük sarhoş olmaya da meyilliyim.
00:40
(Laughter)
12
40206
1452
(Kahkahalar)
00:41
All I need is an eye-patch and a parrot, and I'm basically there.
13
41682
3064
İhtiyacım olan yalnızca göz bandı ve papağan.
00:44
(Laughter)
14
44770
1015
(Kahkahalar)
00:47
But I like being a pirate.
15
47339
1573
Bir korsan olmayı seviyorum.
00:49
I find many advantages to having a disability,
16
49869
2928
Bir sakatlığa sahip olmanın pek çok avantajını gördüm.
00:52
and I'm not just talking about the money I save on gloves ...
17
52821
3357
Eldivenlerden kurtardığım paraları hesaba katmıyorum bile...
00:56
(Laughter)
18
56538
2815
(Kahkahalar)
00:59
or the fantastically legitimate excuse for never having to master chopsticks.
19
59377
3913
ya da yemek çubuklarında ustalaşmamak için inanılmaz haklı bir bahaneyi.
01:03
(Laughter)
20
63314
1628
(Kahkahalar)
01:04
I'm talking about real advantages I feel I've gained,
21
64966
2518
Fiziksel bir güçlük geçirdiğim için kazandığımı düşündüğüm
01:07
having gone through physical adversity.
22
67508
2019
gerçek avantajlardan bahsediyorum.
01:10
When I was 19, I contracted a disease
23
70489
2239
19 yaşındayken bir hastalığa yakalandım.
01:12
that resulted in the loss of both my arms at the elbows,
24
72752
3920
Dirseklerime kadar her iki kolumu,
01:16
both my legs below the knee,
25
76696
1905
dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı.
01:18
and left enough scars on my face to elicit jealousy in Freddy Krueger.
26
78625
3325
Yüzümde Freddy Krueger'ı bile kıskandıracak bu yaraları bıraktı.
01:21
(Laughter)
27
81974
1396
(Kahkahalar)
01:23
Now, I may never be able to communicate in sign language,
28
83394
3126
İşaret diliyle iletişim kuramıyor olabilirim
01:26
but my increased resilience and general ability to problem-solve
29
86544
3455
ama kararlılığım ve problem çözme yeteneğim,
çoğu insanın yüzleşmediği problemleri aşmak için
01:30
has been heightened by being forced to think laterally
30
90023
2525
01:32
to overcome problems that most people aren't faced with.
31
92572
2673
beni farklı açılardan bakmaya zorlayarak arttı.
Öğrendiğim ilk derslerden biri
01:39
One of the first lessons that I learned
32
99065
2135
01:42
immediately followed the painful and arduous task
33
102248
2733
zorlu ve sancılı yeniden yürümeyi öğrenme göreviydi.
01:45
of learning how to walk again,
34
105005
1787
01:46
but it went on to pay dividends for the rest of my life.
35
106816
2966
Ama hayatımın geri kalanında birçok faydasını gördüm.
01:51
It happened when I attempted to step up a curb.
36
111703
3335
Bu, bir basamağı çıkmaya çalıştığımda yaşandı.
Şimdilerde bu eylem çoğunuza basit gözükse de
01:55
Now as rudimentary as this action sounds to most of you,
37
115062
2757
01:57
stepping up a curb is somewhat of a challenge
38
117843
2106
bir basamağı çıkmak bile
01:59
for those of us without ankle movement.
39
119973
2234
ayak bileklerini oynatamayanlar için bir mücadeledir.
02:02
So I tried stepping up the curb
40
122231
2152
Basamağı her zaman bildiğim haliyle,
02:04
the way I'd always known how, front on,
41
124407
2639
yüzümü merdivene dönerek çıkmaya çalıştım.
02:07
for days on end,
42
127070
1713
Günler boyu,
02:08
with no success,
43
128807
1717
başarısızlıkla.
02:10
until it became obvious that the time and effort
44
130548
2240
Ta ki bu işi başarmak için
02:12
I was investing into this endeavor was clearly disproportionate
45
132812
2954
harcadığım zaman ve gayretin karşılığında
02:15
to the benefit of its outcome.
46
135790
1490
elde edeceklerimin açıkça orantısız olduğunu anlayana kadar.
02:17
(Laughter)
47
137304
4664
(Kahkahalar)
02:22
So, I decided to inspect the problem from a different angle.
48
142517
3153
Bu yüzden probleme farklı bir açıdan yaklaşmaya karar verdim.
02:26
If I couldn't use an ankle joint
49
146586
2008
Eğer basamağı çıkmak için
02:28
to achieve the range of motion that I required to mount the curb,
50
148618
3255
ayak bileğimi, basamağı çıkacak kadar kaldıramıyorsam
02:31
I would have to use a different joint,
51
151897
1811
başka bir eklemi kaldırabilirdim.
02:33
like my hip.
52
153732
1150
Kalçam gibi.
02:35
So I turned my body perpendicular to the curb
53
155253
2740
Böylece merdivenlere yan döndüm.
Ayağımı basamağa yan koydum
02:38
and placed my foot up sideways,
54
158017
2115
02:40
and I was able to step up immediately.
55
160156
2177
ve merdiveni anında çıktım.
02:43
Within five minutes,
56
163439
1384
Beş dakikada bütün merdivenler
02:44
no staircase was safe from my advances.
57
164847
2157
benim taarruzlarıma karşı savunmasız kalmıştı.
02:47
(Laughter)
58
167028
1587
(Kahkahalar)
02:48
That very day, I climbed a staircase of three flights,
59
168639
3564
İşte o gün basamakları üçer üçer çıktım.
02:52
which I was quite impressed with as well,
60
172227
2009
Etkilenmiştim ve fark ettim ki
02:54
except I realized that I didn't know how to get back down again.
61
174260
3119
geri nasıl ineceğimi bilmiyordum.
(Kahkahalar)
02:57
(Laughter)
62
177403
1942
02:59
That was a long weekend.
63
179702
1187
Uzun bir hafta sonu oldu.
03:00
(Laughter)
64
180913
4654
(Kahkahalar)
03:05
Now, in my past life as an able-bodied person,
65
185591
2939
Geçmişte, engelsiz biri olarak
03:08
I'd been a guitarist.
66
188554
1528
bir gitaristtim.
03:11
I was alright as a player,
67
191285
1310
Fena değildim
03:12
but I'd never really taken it further.
68
192619
1811
ama hiç ilerletmedim.
Hiçbir zaman gerçek manada bir grup kurmadım veya konser vermedim.
03:14
I'd never really started a band or played live all that much.
69
194454
3021
Yine de müzik benim için büyük bir tutkuydu.
03:18
Nonetheless, music was a great passion of mine,
70
198048
2968
Kollarımı kaybedince
03:21
and when I lost my arms,
71
201040
1271
03:22
the idea that it may no longer be a part of my life
72
202335
2994
müziğin artık hayatımın bir parçası olmayacağı fikri
03:25
critically challenged my will to keep living.
73
205353
2202
yaşama isteğime büyük bir darbe vurmuştu.
03:29
However, the thought that emerged
74
209462
1908
Fakat taburcu olduktan hemen sonra
03:31
immediately after being discharged from hospital was:
75
211394
3239
aklıma gelen fikir şuydu:
03:34
"If Ray Charles can play the piano while blind as a bat,
76
214673
3916
"Eğer Ray Charles bir yarasa kadar körken piyano çalabiliyorsa
03:38
let's get to work on a solution for this guitar problem."
77
218613
2738
ben de bu problemi çözmek için kolları sıvayabilirim."
03:41
So, consulting with an engineer,
78
221964
2376
Böylece bir mühendise danışarak
03:44
I designed a slide system that would hook into my left hook,
79
224364
3662
sol kancam için bir kayış sistemi tasarladım.
03:48
and I devised another pick-holder system that would clip into my right hook.
80
228050
4198
Sol ve sağ kancama takılacak bir pena tutacağı yaptım.
03:52
Now, if this worked,
81
232272
1798
Böylece eğer çalışırsa
03:54
I would be able to play the guitar open tuned on my lap, like a slide.
82
234094
4075
gitarı, kucağımda açık akortlu bir şekilde elimi kaydırarak çalabilirdim.
03:59
So after weeks of testing and alterations,
83
239226
2675
Haftalar süren testlerden ve ayarlamalardan sonra
04:01
I finally had the accessories back to play the guitar again,
84
241925
3497
sonunda gitarı yeniden çalmamı sağlayacak aksesuarlara sahiptim.
04:05
and I was right back where I was before losing my hands --
85
245446
2820
Tam da ellerimi kaybetmemin öncesine dönmüştüm.
04:08
being issued with noise complaints from my neighbors, obviously.
86
248290
3104
Alt kattakilerin tavana vileda sapıyla vurdukları zamana.
(Kahkahalar)
04:11
(Laughter)
87
251418
1000
04:13
But this time, I took it further.
88
253246
2059
Ama bu sefer ileriye taşıdım.
04:16
I started a band with my friends.
89
256150
1714
Arkadaşlarımla bir grup kurdum.
04:18
We wrote songs and recorded them.
90
258594
2120
Birlikte şarkılar yazdık ve kayıt aldık.
04:20
We even played gigs to real people.
91
260738
3276
Hatta gerçek insanlara konser verdik.
04:25
Not as many as this.
92
265184
1166
Bu kadar kişiye değil tabii.
04:26
(Laughter)
93
266374
2754
(Kahkahalar)
04:29
But even though it was a just a tiny step,
94
269152
2049
Küçük bir adım olmasına rağmen
04:31
it was a giant leap from what I'd achieved when I was all in one piece.
95
271225
4087
tek parçayken başardıklarıma kıyasla kocaman bir adımdı.
04:38
Now while relearning every action that one has ever cultivated
96
278362
3634
Halihazırda öğrendiğimiz her şeyi yeniden öğrenmek
04:42
might seem like a significant undertaking --
97
282020
2596
çok ağır bir yükmüş gibi görünebilir --
04:45
and believe me, it very much was, in the short term --
98
285770
2666
ve inanın bana kısa vadede gerçekten öyleydi --
04:48
it was nonetheless having a positive effect
99
288854
2112
Ama hiç olmazsa hayatımdaki geri kalan her şeye karşı
04:50
on the way that I approached everything else in my life.
100
290990
2856
yaklaşımım üzerinde olumlu bir etkisi olmuştu.
04:54
Not only did it transform my ability to problem-solve,
101
294711
2604
Sadece problem çözme yeteneğimi geliştirmekle kalmadı.
Aynı zamanda daha pragmatik olduğumu hissettim.
04:57
but I also felt I became more pragmatic,
102
297339
2419
05:00
less sensitive to hindrances,
103
300912
2310
Engellere karşı daha az duyarlı oldum.
05:03
in some cases, more patient,
104
303246
1623
Bazı durumlarda da daha sabırlı.
05:05
and magically transformed people's abilities
105
305943
2777
Ayrıca büyülü bir şekilde
insanların toplu taşımada bana yer verme isteklerini de arttırdı.
05:08
to offer me their seats on public transport.
106
308744
2135
05:10
(Laughter)
107
310903
1895
(Kahkahalar)
05:14
Trivial setbacks began to pale in comparison
108
314192
2239
Önemsiz aksaklıklar, üstesinden geldiklerime kıyasla
05:16
to challenges I'd previously overcome,
109
316455
1832
belirsizleşmeye başladı.
05:19
and this allowed me to take a calm and measured approach to these challenges,
110
319492
3621
Böylece bana, bu zorluklara karşı sabırlı ve ölçülü yaklaşmayı,
büyük resmi görmeyi öğretti.
05:23
keeping them in perspective
111
323137
1614
05:24
and often even finding new and improved ways to overcome them.
112
324775
3412
Hatta çoğunlukla, onların üstesinden gelecek yeni ve gelişmiş yollar buldum.
05:29
The benefit of not dwelling on the negative
113
329840
2745
Sadece negatife odaklanmamanın
05:33
and just getting on with the task at hand
114
333503
1996
ve sadece eldeki görevi yapmanın artısı ortaya çıktı.
05:36
became self-evident.
115
336179
1439
05:39
It even encouraged me to pursue some more fulfilling career paths
116
339819
3176
Hatta beni daha tatmin edici kariyerler için cesaretlendirdi
ki başka türlü tavsiye bile edilmezdi.
05:43
that may otherwise have been inadvisable.
117
343019
2300
05:46
And who would have thought that an appropriate job for me
118
346632
2731
Kimin aklına gelirdi ki bana uygun bir işin
dans müziğini, ona ulaşamayan yerlerdeki insanlara ulaştırmak için
05:49
might involve the meticulous operation of electronic equipment
119
349387
3278
05:52
to curate dance music to people in inaccessible places
120
352689
2825
hassas elektronik cihazları alkollüyken yönetmek olduğu?
05:55
under the influence of alcohol.
121
355538
1493
(Kahkahalar)
05:57
(Laughter)
122
357055
2268
05:59
Not I.
123
359822
1150
Ben değil.
06:02
So in a competitive industry where DJs have been relentlessly honing their craft,
124
362192
3834
DJ'lerin yeteneklerini sürekli geliştirdikleri, sahneye çıkmak
zorunda oldukları, kulüplere demolar gönderdikleri bu rekabetçi endüstride;
06:06
desperate to attain gigs, sending demos to clubs,
125
366050
3014
06:09
my best friend and I took a different approach,
126
369088
2762
en iyi arkadaşımla ben olaya farklı yaklaştık
06:11
and we started our own club night,
127
371874
2222
ve kendi kulübümüzü açtık.
DJ olarak da kendimizi işe aldık.
06:14
and we employed ourselves as the DJs.
128
374120
1985
06:16
(Laughter)
129
376129
2377
(Kahkahalar)
06:18
Suddenly, we had a headline slot.
130
378530
1717
Bir anda manşet olmuştuk.
06:20
(Laughter)
131
380271
3229
(Kahkahalar)
06:23
Now, when we started that club night, I could not DJ.
132
383946
3325
Kulübü açtığımızda DJ'lik yapamıyordum.
06:28
The first time I ever got behind the decks was on our opening night,
133
388487
3278
Kontrolörün başına ilk defa, açılış gecemizde
06:31
in front of hundreds of people.
134
391789
1516
yüzlerce insanın önünde geçmiştim.
06:33
I'd only just learned where the play button was.
135
393329
2348
Bildiğim tek şey başlat tuşunun yeriydi.
06:35
(Laughter)
136
395701
1379
(Kahkahalar)
06:37
But, being previously faced with so many ultimatums,
137
397104
2548
Ama daha önce bir sürü zorluğu aşmış biri
06:39
one's forced to be astute in adapting to new situations.
138
399676
3006
yeni durumlara uyum sağlamada uyanık olmak zorundadır.
06:44
That club night went on to become
139
404234
1573
Kulüpteki o gece,
06:45
the longest-running weekly club night in Sydney,
140
405831
2240
Sidney'deki diğer kulüplerdekine kıyasla en uzun süren gece olmuştu.
06:48
and we as DJs went on to play Australia's biggest music festivals.
141
408095
3210
Sonrasında Avustralya'nın en büyük müzik festivalinde DJ'lik yaptık.
06:52
So eventually, I either learned quickly,
142
412312
2846
Sonuç olarak ya ben çabuk öğrendim
06:55
or the standards of clubs have gone really downhill.
143
415182
3115
ya da kulüplerin standartları yerlerde.
06:58
(Laughter)
144
418321
1744
(Kahkahalar)
07:03
Coming close to death can be an educational experience.
145
423287
4127
Ölümle burun buruna gelmek eğitici bir deneyim olabilir.
07:08
It's certainly true that one's priorities receive somewhat of a realignment
146
428846
4334
Birinin önceliklerinin, hemen sonrasında değiştiği
kesinlikle doğru.
07:13
immediately afterwards.
147
433204
2323
07:15
And it's also true that some of those priorities
148
435551
2334
Ayrıca şu da doğru ki
bu önceliklerden bazıları daha bir aciliyet kazanıyor.
07:17
are met with an increased sense of urgency.
149
437909
2039
Ama göze çarpan başka bir farkındalık daha ortaya çıkıyor:
07:21
But another, more salient realization that comes to light
150
441000
3576
07:24
is the triviality of our own self-importance and self-consciousness.
151
444600
3516
Değerimizin ve bilincimizin önemsizliği.
07:29
To truly understand the extent to which your self-consciousness
152
449719
3286
Sizi yeni maceralara girişmekten
alıkoyan bilinciniz sınırlarını tam olarak öğrenmek için
07:34
prohibits you from engaging in opportunities
153
454092
2866
07:36
should lead everyone to take risks they otherwise wouldn't.
154
456982
2990
normalde almayacağınız riskler almalısınız.
07:41
We're merely a blip on the time line of the universe, right?
155
461203
2944
Kozmik takvimde sadece küçük bir andan ibaretiz, değil mi?
07:45
Act accordingly.
156
465226
1199
Buna göre davranın.
07:48
Now the ideas that I'm presenting today were imbued upon me
157
468460
2849
Bugün sunduğum fikirler
talihsiz sayılacak durumlarla benimle özdeşleşti.
07:51
through some otherwise unfortunate circumstances, granted,
158
471333
3405
07:54
but they're lying dormant in the lives of anyone who's willing to exploit them.
159
474762
3792
Ama bu düşünceler onlardan faydalanmak isteyenlerin hayatlarında uyku halindeler.
08:00
If we all understand that we all have unique weaknesses,
160
480138
3388
Eğer hepimizin eşsiz zayıflıkları olduğunu kavrar
08:04
and if we're honest about what they are,
161
484796
2127
ve ne oldukları konusunda dürüst olursak
08:07
we can learn how to best take advantage of them,
162
487753
2424
onlardan en iyi şekilde yararlanmayı öğrenebiliriz.
08:11
whether they be mounting a curb or fear of presenting sales reports
163
491220
6452
Bu zayıflık; bir basamağı çıkmak, satış raporu sunmaktan korkmak
08:17
or the inability to sufficiently manage one's finances --
164
497696
3531
veya mali durumunu yeterince iyi yönetememek olsun --
08:22
looking at that guy --
165
502211
1183
şuradaki arkadaş gibi --
08:23
(Laughter)
166
503418
2802
(Kahkahalar)
08:26
there lies the ability to learn, to adapt,
167
506244
3237
altında öğrenme, uyum sağlama ve hatta zorluklara verdiğimiz
08:29
and even the ability to rewire one's instinctual response to challenges.
168
509505
5596
içgüdüsel tepkileri bile değiştirebilme yeteneği yatıyor.
08:37
Adversity is good,
169
517439
1327
Zorluklar iyidir,
08:38
and it has the potential to make you stronger.
170
518790
2181
sizi daha güçlü kılma özelliğine sahiptir.
08:42
And, at the very least,
171
522447
1468
Hiç olmazsa
08:44
you can scare the hell out of kids if you look like a pirate.
172
524794
3357
bir korsan gibi görünüyorsanız çocukların ödünü koparabilirsiniz.
08:48
Thanks.
173
528175
1151
Teşekkürler.
08:49
(Applause and cheers)
174
529350
4642
(Alkış ve tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7