Learning from dirty jobs | Mike Rowe

Mike Rowe: Emeği övmek - her türlü emeği

7,312,872 views ・ 2009-03-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Banu Karakaş Gözden geçirme: Sancak Gülgen
"Kirli İşler" ekibi ve ben Colorado'da
00:17
The "Dirty Jobs" crew and I were called
0
17144
2080
00:19
to a little town in Colorado, called Craig.
1
19248
2770
küçük bir kasabaya çağırılmıştık.
00:22
It's only a couple dozen square miles.
2
22042
1817
Birkaç bin hektar kadar. Rocky Dağları'nda.
00:23
It's in the Rockies.
3
23883
1238
Mevzubahis iş de koyun çiftçiliği.
00:25
And the job in question was sheep rancher.
4
25145
2544
00:27
My role on the show, for those of you who haven't seen it -- it's pretty simple.
5
27713
3783
Benim programdaki rolüm, izlememiş olanlarınız için söylüyorum-- epey basit.
00:31
I'm an apprentice,
6
31520
1186
Ben bir çırağım ve bahsi geçen işi gerçekte yapan insanlarla birlikte çalışıyorum.
00:32
and I work with the people who do the jobs in question.
7
32730
2724
00:35
And my responsibilities are to simply try and keep up,
8
35478
2976
Ve yapmam gereken de sadece ayak uydurmaya çalışmak
00:38
and give an honest account of what it's like to be these people
9
38478
3198
ve hayatlarının bir gününde bu insanların yerinde olmanın nasıl
00:41
for one day in their life.
10
41700
1436
bir şey olduğunun dürüst bir hesabını çıkarmak.
00:43
The job in question: herding sheep.
11
43160
2574
Mevzubahis iş: koyun gütmek. Harika.
00:45
Great.
12
45758
1153
00:46
We go to Craig and we check into a hotel,
13
46935
3311
Craig'e gidip bir otele yerleşiyoruz
00:50
and I realize the next day
14
50270
2116
ve ertesi gün fark ediyorum ki hadım etmek
00:52
that castration is going to be an absolute part of this work.
15
52410
4001
bu işin kesin bir parçası olacak.
Normalde hiçbir araştırma yapmam.
00:56
Normally, I never do any research at all.
16
56524
2612
00:59
But this is a touchy subject, and I work for the Discovery Channel,
17
59160
3487
Ama bu hassas bir konu ve ben Discovery Channel'da çalışıyorum,
01:02
and we want to portray accurately whatever it is we do.
18
62671
4607
yaptığımız ne varsa doğru olarak göstermek istiyoruz
01:07
And we certainly want to do it with a lot of respect for the animals.
19
67302
4834
ve elbette bunu hayvanlara büyük bir saygıyla yapmak istiyoruz.
01:12
So I call the Humane Society and I say,
20
72160
2064
Ben de Humane Society'yi aradım
01:14
"Look, I'm going to be castrating some lambs. Can you tell me the deal?"
21
74248
3414
ve "Bakın, ben birkaç kuzu kadım edeceğim,
bana durumun nasıl olduğunu anlatır mısınız?" dedim.
01:17
And they're like, "Yeah, it's pretty straightforward."
22
77686
2537
Bunlar da "Evet, bayağı basit" filan dediler.
01:20
They use a band, basically, a rubber band, like this, only a little smaller.
23
80247
6041
Bir bant kullanıyorlar -- böyle lastik bir bant, sadece daha ufak.
01:26
This one was actually around the playing cards
24
86312
2197
Bu aslında dün aldığım oyun kağıtlarının etrafındaydı,
01:28
I got yesterday --
25
88533
1183
01:29
(Laughter)
26
89740
1522
ama onunla bir benzerliği var.
01:31
But it had a certain familiarity to it.
27
91286
1891
01:33
And I said, "Well, what exactly is the process?"
28
93201
3182
Ben de "Pekiii, işlem tam olarak nedir?" dedim.
01:36
And they said, "The band is applied to the tail, tightly.
29
96407
2845
Onlar da: "Lastik kuyruğa tutturulacak, sıkıca.
01:39
And then another band is applied to the scrotum, tightly.
30
99276
3364
Sonra başka bir lastik de testis torbasına sıkıca tutturulur.
01:43
Blood flow is slowly retarded;
31
103660
1476
Kan akışı yavaşça bozulur;
01:45
a week later the parts in question fall off.
32
105160
2096
bir hafta sonra da bahis konusu kısımlar düşer.
01:47
"Great -- got it."
33
107280
1152
"Harika -- kaptım."
01:48
OK, I call the SPCA to confirm this.
34
108456
2583
Tamam, bunu onaylatmak için SPCA'i arıyorum -- onaylıyorlar.
01:51
They confirm it.
35
111063
1167
01:52
I also call PETA just for fun,
36
112254
1466
PETA'yı da arıyorum, sırf eğlencesine, hiç hoşlanmıyorlar ama onlar da onaylıyor.
01:53
and they don't like it, but they confirm it.
37
113744
2146
01:55
OK, that's basically how you do it.
38
115914
1687
Tamam, temel olarak böyle yapılıyor.
01:57
So the next day I go out.
39
117625
1388
Ertesi gün dışarı çıkıyorum.
01:59
And I'm given a horse and we go get the lambs
40
119037
2345
Bana bir at veriliyor ve kuzuları almaya gidiyoruz
02:01
and we take them to a pen that we built,
41
121406
2036
ve kendi yaptığımız bir ağıla götürüyoruz
02:03
and we go about the business of animal husbandry.
42
123466
3670
sonra da hayvancılık işine girişiyoruz.
02:07
Melanie is the wife of Albert.
43
127160
1445
Melanie Albert'ın karısı.
02:08
Albert is the shepherd in question.
44
128629
1697
Albert mevzudaki çoban.
02:10
Melanie picks up the lamb, one hand on both legs on the right,
45
130350
4083
Melanie kuzuyu alıyor -- iki eliyle --
bir eli sağda iki bacağı tutuyor, solda da aynı şekilde.
02:14
likewise on the left.
46
134457
1413
02:15
Lamb goes on the post, she opens it up.
47
135894
2179
Kuzuyu direğin üstüne koyuyor ve açıyor.
Tamam. Harika.
02:18
Alright. Great.
48
138097
1174
02:19
Albert goes in, I follow Albert, the crew is around.
49
139295
2647
Albert giriyor, ben Albert'ı takip ediyorum, ekip etrafımızda.
02:21
I always watch the process done the first time before I try it.
50
141966
3475
Ben her zaman işlemi kendim denemeden önce yapılışını izliyorum.
02:25
Being an apprentice, you know, you do that.
51
145465
2287
Bir çırak olarak da, bilirsiniz, böyle yapılır.
02:27
Albert reaches in his pocket to pull out, you know, this black rubber band,
52
147776
3578
Albert cebine uzanıyor, bu bahsettiğim lastik bantı çıkarmak için
02:31
but what comes out instead is a knife.
53
151378
2000
fakat onun yerine bir bıçak çıkıyor.
02:34
And I'm like, "Hmm, that's not rubber at all," you know?
54
154572
2641
Ben de "bu hiç lastik filan değil" oluyorum.
02:37
(Laughter)
55
157237
1189
Ve sustasını öyle bir açıyor ki o Rocky Dağları'nın üzerinden gelen
02:38
And he kind of flicked it open in a way that caught the sun
56
158450
2794
02:41
that was just coming over the Rockies, it was very --
57
161268
2538
güneşi yakalıyor sanki, epey --
02:43
(Laughter)
58
163830
1516
02:45
It was ... it was impressive.
59
165370
2187
epey etkileyiciydi.
02:48
In the space of about two seconds,
60
168149
1817
İki saniyelik bir zaman içinde Albert bıçağı kuyruğun kıkırdağından
02:49
Albert had the knife between the cartilage of the tail,
61
169990
3781
kuzunun kalçasının hemen yanına getiriyor,
02:53
right next to the butt of the lamb,
62
173795
2647
02:56
and very quickly, the tail was gone and in the bucket that I was holding.
63
176466
3536
ve kuyruk çok hızlı bir şekilde çıkıp benim tuttuğum kovanın içine giriveriyor.
Bir saniye sonra büyük bir başparmağı ve iyice nasırlı bir işaret parmağı ile
03:00
A second later, with a big thumb and a well-calloused forefinger,
64
180026
3569
03:03
he had the scrotum firmly in his grasp.
65
183619
2903
testis torbasını avcunun içinde sıkıca tutuyor.
03:06
And he pulled it toward him, like so,
66
186546
1825
Sonra kendisine doğru çekti, aynen bu şekilde,
03:08
and he took the knife and he put it on the tip.
67
188395
2214
bıçağı aldı ve ucunda tuttu.
03:10
"Now, you think you know what's coming, Michael,
68
190633
2610
Şimdi neyle karşılaşacağını bildiğini sanıyorsun, Michael -- bilmiyorsun, tamam mı?
03:13
You don't, OK?"
69
193267
1262
03:14
(Laughter)
70
194553
1020
03:15
He snips it, throws the tip over his shoulder,
71
195597
2885
Kırpıyor, ucunu omzuna atıyor,
03:18
and then grabs the scrotum and pushes it upward,
72
198506
2316
testis torbasını kavrayıp yukarı itiyor,
03:20
and then his head dips down, obscuring my view.
73
200846
3899
sonra benim görüşümü engeleyecek bir biçimde kafasını aşağı daldırıyor,
03:24
But what I hear is a slurping sound,
74
204769
2207
ama benim duyduğum höpürtülü bir ses,
yapışkan bir duvardan cırt cırtlı bir bantın aniden çekilmesi gibi bir ses
03:27
and a noise that sounds like Velcro being yanked off a sticky wall,
75
207000
3913
03:30
and I am not even kidding.
76
210937
1403
ve şaka yapmıyorum.
Videoyu gösterebilir miyiz?
03:33
Can we roll the video?
77
213884
1153
Yok, şaka yapıyorum
03:35
No, I'm kidding, we don't --
78
215061
1342
03:36
(Laughter)
79
216427
1996
(Kahkahalar)
03:38
I thought it best to talk in pictures.
80
218447
2240
Görüntülerle konuşmak en iyisi olur diye düşündüm.
Bu yüzden bir "Kirli İşler" çekiminde hiç yapmadığım bir şey yapıyorum, hiç bir zaman.
03:41
I do something now I've never, ever done on a "Dirty Jobs" shoot, ever.
81
221426
4005
03:45
I say, "Time out. Stop."
82
225455
1681
"Mola" diyorum. "Durun".
03:47
You guys know the show, we use take one; we don't do take two.
83
227777
2928
Siz programı biliyorsunuz, biz ilk çekimi kullanıyoruz, ikinci kez kayıt yapmıyoruz.
03:50
There's no writing, there's no scripting, there's no nonsense.
84
230729
2918
Yazım yok, senaryo yok, hiçbir saçmalık yok.
03:53
We don't fool around, we don't rehearse --
85
233671
2153
Oyalanmıyoruz, prova yapmıyoruz --
03:55
we shoot what we get!
86
235848
1398
elimizde ne varsa onu çekiyoruz!
03:57
I said, "Stop. This is nuts."
87
237270
2121
"Durun" dedim, "çılgınlık bu." (nuts: 'çılgınlık', aynı zamanda 'testisler')
03:59
I mean --
88
239415
1154
İşte, biliyorsunuz.
04:00
(Laughter)
89
240593
1285
04:01
"This is crazy.
90
241902
1180
(Kahkahalar)
"Delilik bu.
04:03
We can't do this."
91
243750
1629
Yapamayız bunu."
04:05
And Albert's like, "What?"
92
245403
1248
Albert "Ne var?" oldu.
04:06
And I'm like, "I don't know what just happened,
93
246675
2197
Ben de "Az önce n'oldu bilmiyorum,
04:08
but there are testicles in this bucket,
94
248896
1932
ama bu kovanın içinde testisler var ve bu iş böyle yapılmıyor."
04:10
and that's not how we do it."
95
250852
1416
04:12
He said "Well, that's how we do it."
96
252292
1758
O da "Bizde böyle yapılıyor" dedi.
04:14
I said, "Why would you do it this way?"
97
254074
1943
"Neden böyle yapıyorsunuz?" dedim.
04:16
And before I even let him explain,
98
256041
1667
Açıklamasına bile fırsat vermeden
04:17
I said, "I want to do it the right way, with the rubber bands."
99
257732
2981
"Doğru şekliyle yapmak istiyorum, lastik bantlarla." dedim.
04:20
And he says, "Like the Humane Society?"
100
260737
1894
O da "Humane Society gibi mi?" dedi.
04:22
I said, "Yes, like the Humane Society.
101
262655
1838
Dedim "Evet, Humane Society gibi.
04:24
Let's do something that doesn't make the lamb squeal and bleed.
102
264517
3585
Kuzuyu bağırtıp kanatacak bir şey yapmayalım, olur mu --
beş kıtada çıkıyoruz abi.
04:28
We're on in five continents, dude!
103
268126
1626
04:29
We're on twice a day on the Discovery -- we can't do this."
104
269776
2784
Günde iki kez Discovery Channel'dayız -- böyle yapamayız."
Tamam dedi.
04:32
He says, "OK."
105
272584
1179
04:33
He goes to his box and pulls out a bag of these little rubber bands.
106
273787
3253
Kutusunun yanına gidip bu küçük lastik bantlardan çıkardı bir torba.
Melanie başka bir kuzu aldı, direğe koydu,
04:37
Melanie picks up another lamb, puts it on the post,
107
277064
2508
04:39
band goes on the tail, band goes on the scrotum.
108
279596
2718
bant kuyruğa tutturuldu, diğeri testis torbasına.
04:42
Lamb goes on the ground, lamb takes two steps, falls down,
109
282338
3772
Kuzu düzlüğe salınıyor, iki adım atıyor, düşüyor,
ayağa kalkıyor, biraz sallanıyor,
04:46
gets up, shakes a little,
110
286134
2475
04:48
takes another couple steps, falls down.
111
288633
1991
birkaç adım daha atıyor, düşüyor.
Ben böyle 'bu kuzu için hiç de iyi bir işaret değil' diyorum.
04:51
I'm like, this is not a good sign for this lamb, at all.
112
291024
3959
Ayağa kalkıyor, köşeye kadar yürüyor, titriyor,
04:55
Gets up, walks to the corner.
113
295007
1673
04:56
It's quivering, and it lies down and it's in obvious distress.
114
296704
3589
yere yatıyor ve bariz bir acı içinde.
05:00
And I'm looking at the lamb and I say, "Albert, how long?
115
300317
3819
Ben kuzuya bakıyorum ve "Albert, daha ne kadar sürecek?
05:04
When does he get up?"
116
304160
1312
Ne zaman ayağa kalkar?" diyorum.
05:05
He's like, "A day?"
117
305909
1288
"Bir gün".
05:07
I said, "A day! How long does it take them to fall off?"
118
307747
2638
"Bir gün! Düşmeleri ne kadar sürüyor?" diyorum.
05:10
"A week."
119
310409
1175
"Bir hafta."
05:11
Meanwhile, the lamb that he had just done his little procedure on
120
311608
5358
Bu arada az önce küçük prosedürünü üzerinde uyguladığı kuzu
05:16
is, you know, he's just prancing around, bleeding stopped.
121
316990
4070
bildiğin hoplayıp zıplıyor, kanaması durmuş.
Biraz to kemiriyor filan, muziplik yapıyor.
05:21
He's, you know, nibbling on some grass, frolicking.
122
321084
2748
05:24
And I was just so blown away at how completely wrong I was,
123
324372
4990
Ben de o anda tamamen
ne kadar yanlış olduğuma şaşkınım.
05:29
in that second.
124
329386
1615
Ve ne kadar çok zaman nasıl düpedüz yanlış olduğumu hatırlıyorum.
05:31
And I was reminded how utterly wrong I am, so much of the time.
125
331025
4095
05:35
(Laughter)
126
335144
1096
(Kahkahalar)
05:36
And I was especially reminded
127
336264
1792
Ve özellikle o gün ne fena bir yenilgiye uğradığımı hatırlıyorum
05:38
of what a ridiculously short straw I had that day,
128
338080
3272
05:41
because now I had to do what Albert had just done,
129
341376
2467
çünkü şimdi Albert'ın biraz önce yaptığını yapmak zorundayım,
05:43
and there are like 100 of these lambs in the pen.
130
343867
2655
ağılda da bu kuzulardan 100 tane filan var
ve bir anda bütün bu durum bir Alman pornosu gibi gelmeye başlıyor
05:47
And suddenly, this whole thing's starting to feel like a German porno,
131
347263
3450
05:50
and I'm like --
132
350737
1315
ve ben de ... (Gülüşmeler)
05:52
(Laughter)
133
352076
2553
05:54
Melanie picks up the lamb, puts it on the post, opens it up.
134
354653
3557
Melanie kuzuyu alıyor,
direğe koyuyor, açıyor.
05:58
Albert hands me the knife.
135
358234
1267
Albert bıçağı bana veriyor.
05:59
I go in, tail comes off.
136
359525
1699
Yapıyorum, kuyruk çıkıyor.
06:01
I go in, I grab the scrotum, tip comes off.
137
361248
3106
Testis torbasını kavrıyorum, ucu çıkıyor.
06:04
Albert instructs, "Push it way up there."
138
364378
2346
Albert komut veriyor "Tamamen yukarı kadar it."
06:06
I do.
139
366748
1151
Yapıyorum.
06:07
"Push it further."
140
367923
1151
"Daha da yukarı it."
06:09
I do.
141
369098
1151
Yapıyorum.
06:10
The testicles emerge. They look like thumbs, coming right at you.
142
370273
3275
Testisler ortaya çıkıyor -- başparmak gibiler, böyle dosdoğru sana geliyor --
06:13
And he says, "Bite 'em.
143
373572
1619
"Isır" diyor.
06:15
Just bite 'em off."
144
375215
1980
"Isırarak kopar."
06:17
(Laughter)
145
377219
1126
Adamı duydum, bütüm kelimelerini duydum.
06:18
And I heard him, I heard all the words --
146
378369
2089
06:20
(Laughter)
147
380482
4588
(Kahkahalar)
Ben nasıl -- nasıl buraya geldim?
06:25
Like, how did I get here?
148
385094
1619
06:26
How did -- I mean --
149
386737
1882
Nasıl -- yani -- işte --
06:28
how did I get here?
150
388643
1332
bu noktaya nasıl geldim?
06:30
It's just -- it's one of those moments where the brain goes off on its own,
151
390643
5345
(Kahkahalar)
Beynin kendi kendine dolandığı o anlardan biri:
06:36
and suddenly, I'm standing there in the Rockies,
152
396012
3124
ve bir anda orda Rocky Dağları'nda dikilmişim,
06:39
and all I can think of is the Aristotelian definition of a tragedy.
153
399160
4386
ve tek düşünebildiğim Aristotelyen bir trajedi tanımı.
06:43
You know, Aristotle says a tragedy is that moment
154
403570
4101
İşte Aristo der ki trajedi
kahramanın gerçek kimliğiyle yüzyüze geldiği o andır.
06:47
when the hero comes face to face with his true identity.
155
407695
3556
06:51
(Laughter)
156
411275
1345
(Kahkahalar)
06:52
And I'm like, "What is this jacked-up metaphor?
157
412644
2282
"Bu hasta metafor ne şimdi?" diyorum.
06:54
I don't like what I'm thinking right now."
158
414950
2048
"Şu anda düşündüğüm şeyden hoşlanmıyorum."
Bu düşünceyi kafamdan atamıyorum,
06:57
And I can't get this thought out of my head,
159
417022
2093
O görüntüyü gözümün önünden çıkaramıyorum,
06:59
and I can't get that vision out of my sight,
160
419139
2108
07:01
so I did what I had to do.
161
421271
2329
ben de yapmam gerekeni yaptım.
07:03
I went in and I took them.
162
423624
2001
Girdim ve onları çıkardım.
07:05
I took them like this,
163
425649
1361
Şöyle aldım
07:07
and I yanked my head back.
164
427034
1773
ve suratımı geri çektim hemen.
07:09
And I'm standing there with two testicles on my chin.
165
429852
3797
Orda öylece duruyorum
çenemde iki tane testis.
07:13
(Laughter)
166
433673
1921
(Kahkahalar)
07:15
And now I can't get -- I can't shake the metaphor.
167
435618
3152
Şimdi de -- o metaforu atamıyorum.
07:18
I'm still in "Poetics," in Aristotle, and I'm thinking --
168
438794
3642
Tamam, hala Poetika'da, Aristo'dayım
ve düşünüyorum -- durup dururken, aklıma iki terim geliyor yıldırım gibi
07:22
out of nowhere, two terms come crashing into my head, that I hadn't heard
169
442460
3475
üniversitedeki klasikler dersinin hocası kafama kazıdığından beri hayatımda duymadığım.
07:25
since my classics professor in college drilled them there.
170
445959
3116
07:29
And they are "anagnorisis" and "peripeteia."
171
449099
2669
Anagnorisis ile peripeteia.
07:31
Anagnorisis and peripeteia.
172
451792
2327
...
Anagnorisis Yunanca'da keşif demek.
07:34
Anagnorisis is the Greek word for discovery.
173
454143
3907
07:38
Literally, the transition from ignorance to knowledge is anagnorisis.
174
458480
6026
Tam karşılığıyla, cehaletten bilgiye geçiş anagnorisis.
07:44
It's what our network does; it's what "Dirty Jobs" is.
175
464530
3342
Bizim çevrenin yaptığı bu;
"Kirli İşler"in yaptığı bu.
07:47
And I'm up to my neck in anagnorises every single day.
176
467896
4038
Her gün boğazıma kadar anagnorisis doluyum.
07:51
Great.
177
471958
1155
Müthiş.
Diğer kelime peripeteia.
07:53
The other word, peripeteia,
178
473137
2138
07:55
that's the moment in the great tragedies --
179
475299
5314
Büyük trajedilerdeki o an --
08:00
Euripides and Sophocles.
180
480637
2238
Evripides ve Sofokles gibi --
08:02
That's the moment where Oedipus has his moment, where he suddenly realizes
181
482899
5505
Oedipus'un kendi anını yaşadığı
bir anda, seviştiği ve birlikte bebek yaptığı o seksi hatunun
08:08
that hot chick he's been sleeping with and having babies with
182
488428
2895
annesi olduğunu anladığı an. Tamam.
08:11
is his mother.
183
491347
1399
08:12
That's peripety, or peripeteia.
184
492770
2995
Bu peripeti
veya peripeteia.
08:15
And this metaphor in my head --
185
495789
2159
Bu metafor kafamda --
08:17
I've got anagnorisis and peripeteia on my chin --
186
497972
2741
anagnorisis ve peripeteia çenemde.
08:20
(Laughter)
187
500737
2265
(Kahkahalar)
Fakat söylemeliyim müthiş bir alet.
08:23
I've got to tell you, it's such a great device, though.
188
503026
2604
08:25
When you start to look for peripeteia,
189
505654
2573
Peripeteia'ya bakmaya başladığınızda
her yerde buluyorsunuz.
08:28
you find it everywhere.
190
508251
1537
08:29
I mean, Bruce Willis in "The Sixth Sense," right?
191
509812
2913
"Altıncı His"te Bruce Willis mesela, di mi?
08:32
Spends the whole movie trying to help the little kid who sees dead people,
192
512749
3556
Bütün film boyunca ölüler gören çocuğa yardım etmeye çalışır,
08:36
and then -- boom! -- "Oh, I'm dead."
193
516329
1725
sonra birden pat -- "Aa, ben ölüyüm" -- peripeteia.
08:38
Peripeteia. You know?
194
518078
1160
Anlıyor musunuz?
08:39
It's crushing when the audience sees it the right way.
195
519262
3470
İzleyici gerçeği öğrendiğinde yıkıcıdır.
08:42
Neo in "The Matrix," you know?
196
522756
2501
"Matrix"te Neo, di mi?
08:45
"Oh, I'm living in a computer program.
197
525281
1975
"Aa, bilgisayar programında yaşayan benim" -- tuhaf.
08:47
That's weird."
198
527280
1563
08:48
These discoveries that lead to sudden realizations.
199
528867
2933
Böyle ani fark edişlere sebep olan bu keşifler;
200'den fazla kirli iş boyunca bunları yaşıyorum ben, her an onlarlayım.
08:52
And I've been having them, over 200 dirty jobs,
200
532443
2677
08:55
I have them all the time, but that one --
201
535144
2132
Fakat bu seferki -- bu seferki bana öyle bir şeyi kabul ettirmişti ki hazır değildim.
08:57
that one drilled something home in a way that I just wasn't prepared for.
202
537300
4472
Orda öylece duruyorum
09:02
And, as I stood there,
203
542145
1608
09:04
looking at the happy lamb that I had just defiled --
204
544236
5607
o biraz önce mahvettiğim mutlu kuzuya bakarak --
09:09
but it looked OK;
205
549867
1789
ama normal gözüküyor.
09:11
looking at that poor other little thing that I'd done it the right way on,
206
551680
4277
Doğru yolla yaptığım o diğer zavallıya bakıyorum
ve ne kadar yanlış olduğuma
09:15
and I just was struck by --
207
555981
1654
09:17
if I'm wrong about that,
208
557659
4230
şaşırıyorum
09:21
and if I'm wrong so often, in a literal way,
209
561913
2367
ve eğer bu kadar sıklıkla yanlışa düşüyorsam gerçekten de
09:24
what other peripatetic misconceptions might I be able to comment upon?
210
564304
5287
acaba başka hangi peripetik yanlış fikirler hakkında yorum yapabilirim?
09:29
Because, look -- I'm not a social anthropologist,
211
569615
2477
Çünkü bakın, ben kendim sosyal antopolog değilim
ama olan bir arkadaşım var.
09:32
but I have a friend who is.
212
572116
1316
09:33
And I talk to him.
213
573456
1680
Ve onunla konuşuyorum.
09:35
(Laughter)
214
575160
1527
(Gülüşmeler)
09:36
And he says, "Hey Mike, look.
215
576711
1502
"Mike" diyor.
09:38
I don't know if your brain is interested in this sort of thing or not,
216
578237
3984
"Bak, aklın böyle şeylere ilgi duyuyor mu bilmiyorum ama
09:42
but do you realize you've shot in every state?
217
582245
2270
her eyalette çekim yaptın, biliyorsun di mi?
09:44
You've worked in mining, you've worked in fishing,
218
584539
3272
Madencilikte çalıştın, balıkçılıkta da çalıştın,
09:47
you've worked in steel, you've worked in every major industry.
219
587835
3668
çelikte de çalıştın, bütün büyük endüstrilerdede çalıştın.
09:51
You've had your back shoulder to shoulder with these guys
220
591527
3055
Politikacılarımızın her dört yılda bir anlamak için can attıkları bu insanlarla
09:54
that our politicians are desperate to relate to every four years, right?"
221
594606
3606
sen her gün omuz omuza çalıştın, di mi?"
09:58
I can still see Hillary doing the shots of rye,
222
598236
2616
Hala Hillary'yi görebiliyorum çelik işçileriyle
10:00
dribbling down her chin, with the steel workers.
223
600876
2300
çavdar tekleri atarken, çenesinden aşağı akıyor böyle.
Yani bu insanlar benim her gün birlikte çalıştığım insanlar.
10:03
I mean, these are the people that I work with every single day.
224
603200
3199
10:06
"And if you have something to say about their thoughts, collectively,
225
606799
4008
"Eğer onların fikirleri hakkında topyekün bir şey sylemek istersen
10:10
it might be time to think about it.
226
610831
1914
şimdi bunu düşünmenin zamanı olabilir.
10:12
Because, dude, you know, four years."
227
612769
3567
Çünkü Abi dört yıldan bahsediyoruz."
10:16
So, that's in my head, testicles are on my chin,
228
616360
4227
Neyse aklımda bu var, çenemde testisler,
10:20
thoughts are bouncing around.
229
620611
1885
düşünceler dolanıp duruyor.
10:22
And, after that shoot, "Dirty Jobs" really didn't change,
230
622520
5369
Ve o çekimden sonra Kirli İşler çok da değişmedi,
10:27
in terms of what the show is, but it changed for me, personally.
231
627913
3454
programın ne olduğu açısından,
ama benim için kişisel olarak değişti.
10:31
And now, when I talk about the show,
232
631391
1879
Şimdi ben programdan bahsederken
10:33
I no longer just tell the story you heard and 190 like it.
233
633294
5325
Artık sadece az önce duyduğunuz hikayeyi ve daha başka onun gibi 190 tanesini anlatmıyorum.
Onu da yapıyorum ama artık yanlış öğrendiğim diğer şeylerden de bahsetmeye başlıyorum,
10:39
I do, but I also start to talk about some of the other things
234
639666
3209
10:42
I got wrong;
235
642899
1175
emeğin bazı diğer kavramlarından
10:44
some of the other notions of work
236
644098
2026
bugüne kadar dokunulmaz varsaydıklarımdan
10:46
that I've just been assuming are sacrosanct,
237
646148
3186
ve aslında değiller.
10:50
and they're not.
238
650054
1151
10:51
People with dirty jobs are happier than you think.
239
651229
2907
Kirli işleri olan insanlar sandığınızdan daha mutlular.
10:54
As a group, they're the happiest people I know.
240
654160
3011
Bildiğim en mutlu grup onlar.
Öyle "İşçi Marşı" filan söylemeye başlayacak değilim.
10:57
And I don't want to start whistling "Look for the Union Label,"
241
657195
2982
bütün o mutlu işçi saçmalığı filan da değil.
11:00
and all that happy-worker crap.
242
660201
1484
11:01
I'm just telling you that these are balanced people
243
661709
2397
Sadece diyorum ki bunlar akla gelmeyecek işleri yapan aklıbaşında kişiler.
11:04
who do unthinkable work.
244
664130
1155
Yolda hayvan ölüsü toplayanlar -- yemin ediyorum -- ıslık çalıyorlar çalışırken.
11:05
Roadkill picker-uppers whistle while they work, I swear to God --
245
665309
3101
Ben de çaldım onlarla birlikte.
11:08
I did it with them.
246
668434
1154
11:09
They've got this amazing sort of symmetry to their life.
247
669612
4205
Hayatlarında müthiş bir çeşit simetri var.
11:13
And I see it over and over and over again.
248
673841
2629
Ve ben bunu sürekli tekrar tekrar görüyorum.
11:16
So I started to wonder what would happen
249
676494
2090
Ben de merak etmeye başladım
11:18
if we challenged some of these sacred cows?
250
678608
2747
Acaba bu kutsal ineklere meydan okusak n'olur diye.
11:21
Follow your passion --
251
681675
1688
Tutkunun peşinden git --
11:23
we've been talking about it here for the last 36 hours.
252
683387
3006
Son 36 saattir burda bundan bahsediyoruz.
Tutkunu takip et -- bundan ne zarar gelebilir ki?
11:27
Follow your passion -- what could possibly be wrong with that?
253
687035
2942
Muhtemelen hayatımda aldığım en berbat tavsiye.
11:30
It's probably the worst advice I ever got.
254
690001
2003
(Gülüşmeler)
11:32
(Laughter)
255
692028
1074
İşte, tutkunun peşinden git ve beş parasız kal, di mi?
11:33
Follow your dreams and go broke, right?
256
693126
1878
11:35
I mean, that's all I heard growing up.
257
695028
1822
Yani büyürken bütün duyduğum buydu.
11:36
I didn't know what to do with my life,
258
696874
1826
Hayatımla ne yapacağımı bilmiyordum,
11:38
but I was told if you follow your passion, it's going to work out.
259
698724
3141
ama duyduğuma göre eğer tutkunu takip edersen her şey yoluna girer.
11:41
I can give you 30 examples right now.
260
701889
1801
Size şu anda 30 tane örnek verebilirim --
11:43
Bob Combs, the pig farmer in Las Vegas
261
703714
2073
Las Vegas'taki domuz yetiştiricisi Bob Combs
11:45
who collects the uneaten scraps of food from the casinos
262
705811
2658
kumarhanelerden yenmemiş yemek artıkları toplayıp
11:48
and feeds them to his swine.
263
708493
1687
domuzlarına yediriyor.
11:50
Why?
264
710204
1151
Neden? Çünkü yemediğimiz şeylerde çok fazla protein var
11:51
Because there's so much protein in the stuff we don't eat,
265
711379
2774
domuzları normalin iki katı hızla büyüyor
11:54
his pigs grow at twice the normal speed, and he's one rich pig farmer.
266
714177
3317
ve kendisi de zengin bir domuz çiftçisi
çevre için de yararlı
11:57
He's good for the environment,
267
717518
1437
11:58
he spends his days doing this incredible service,
268
718979
2304
ve günlerini bu inanılmaz işi yaparak geçiriyor,
korkunç kokuyor ama Allah ondan razı olsun.
12:01
and he smells like hell, but God bless him.
269
721307
2008
Müthiş kazanıyor.
12:03
He's making a great living.
270
723339
1298
12:04
You ask him, "Did you follow your passion here?"
271
724661
2269
Eğer "Buraya tutkularının peşinden giderek mi geldin?" diye sorarsanız
12:06
and he'd laugh at you.
272
726954
1155
adam size güler.
12:08
The guy's worth -- he just got offered like 60 million dollars for his farm
273
728133
4245
Adamın değeri -- daha yeni 60 milyon dolarlık teklif aldı Vegas'ın hemen dışındaki çiftliği için
12:12
and turned it down, outside of Vegas.
274
732402
2206
ve geri çevirdi.
12:14
He didn't follow his passion.
275
734632
1421
O adam tutkusunun peşinden filan gitmedi.
12:16
He stepped back and he watched where everybody was going,
276
736077
2946
Bir adım geriye attı ve herkesin ne tarafa gittiğini izledi
sonra kendisi diğer tarafa gitti.
12:19
and he went the other way.
277
739047
2185
Ve ben bu hikayeyi sürekli bir daha dinliyorum.
12:21
And I hear that story over and over.
278
741360
1916
12:23
Matt Freund, a dairy farmer in New Canaan, Connecticut,
279
743300
3572
Matt Froind New Canaan, Connecticut'ta bir mandıracı.
12:26
who woke up one day and realized
280
746896
1726
Bir gün kalkıyor ve fark ediyor ki ineklerinin pisliği
12:28
the crap from his cows was worth more than their milk,
281
748646
2713
sütlerinden daha değerli oluyor
12:31
if he could use it to make these biodegradable flowerpots.
282
751383
3882
eğer şu biyolojik ayrışabilen saksıların yapımında kullanabilirse.
Şimdi bunları Walmart'a satıyor.
12:35
Now he's selling them to Walmart, right?
283
755289
3150
Tutkusunu takip mi etmiş? Adam şimdi -- yapmayın yani.
12:38
Follow his passion? The guy's -- come on.
284
758589
2702
12:41
So I started to look at passion,
285
761646
2207
Böylece ben de tutkuyla ilgilenmeye başladım.
12:43
I started to look at efficiency vs. effectiveness.
286
763877
4098
Verimlilikle etkililik farkına bakmaya başladım --
12:47
As Tim talked about earlier, that's a huge distinction.
287
767999
3169
Tim de bahsetmişti, arada büyük bir fark var.
Ekip çalışması ve kararlılığa bakmaya başladım
12:51
I started to look at teamwork and determination.
288
771192
2479
12:53
And basically, all those platitudes they call "successories"
289
773695
2996
ve genel anlamda o "başarı anahtarları" denilen klişelere
12:56
that hang with that schmaltzy art in boardrooms around the world right now,
290
776715
3927
hani şimdilerde büyük toplantı odalarındaki aşırı duygusal sanat yapıtlarıyla birlikte asılı duruyorlar.
13:00
that stuff -- it's suddenly all been turned on its head.
291
780666
4448
Bütün onlar --
Bir anda tamamen farklı bir anlama büründüler.
13:05
Safety. Safety first is ...
292
785578
3550
Güvenlik -- güvenlik ilk önce gelir?
OSHA, PETA ve Humane Society'ye geri dönecek olursak:
13:09
Going back to OSHA and PETA and the Humane Society:
293
789239
3922
ya OSHA'nınki yanlışsa?
13:13
What if OSHA got it wrong?
294
793185
2276
13:15
I mean -- this is heresy, what I'm about to say --
295
795485
2347
Ya -- birazdan söyleyeceğim şey sapkınlık ama --
13:17
but what if it's really safety third?
296
797856
2419
ya güvenlik aslında üçüncü geliyorsa?
13:20
Right?
297
800683
1170
Öyle değil mi?
13:21
(Laughter)
298
801877
1426
(Kahkahalar)
13:23
No, I mean, really.
299
803327
2102
Yok, gerçekten diyorum.
13:25
What I mean to say is:
300
805564
1808
Demek istediğim bu manyak işleri yaparken birlikte çalıştığım insanlar kadar
13:27
I value my safety on these crazy jobs
301
807396
2464
13:29
as much as the people that I'm working with,
302
809884
2562
değer veriyorum kendi güvenliğime,
fakat bu işleri gerçekten yapan insanlar
13:32
but the ones who really get it done --
303
812470
2276
13:34
they're not out there talking about safety first.
304
814770
2820
kalkıp güvenliğin önce geldiğinden bahsetmiyorlar.
Başka şeylerin önce geldiğini biliyorlar --
13:38
They know that other things come first --
305
818114
2022
13:40
the business of doing the work comes first,
306
820160
2048
işi yapma meselesi önce geliyor,
13:42
the business of getting it done.
307
822232
1823
işi bitirme meselesi.
13:44
And I'll never forget, up in the Bering Sea,
308
824079
2761
Hiç unutmam, Bering Denizi'nde bir yengeç gemisinde
13:46
I was on a crab boat with the "Deadliest Catch" guys --
309
826864
2734
hala üzerinde çalıştığın "Deadliest Catch"in elemanlarıyla birlikteydim ilk sezon.
13:49
which I also work on in the first season.
310
829622
2292
13:51
We were about 100 miles off the coast of Russia:
311
831938
2676
Rusya kıyısının yaklaşık 100 mil açığındayız:
13:54
50-foot seas, big waves, green water coming over the wheelhouse, right?
312
834638
4397
Kocaman, 15 metre dalgalar, dümen köşküne yeşil dalgalar geliyor, tamam mı?
Hayatımda gördüğüm en tehlikeli ortam,
13:59
Most hazardous environment I'd ever seen,
313
839059
2077
14:01
and I was back with a guy, lashing the pots down.
314
841160
2898
ben geride başka bir adamla sepetleri bağlıyorum.
Güvertenin 12 metre yukarsındayım ve
14:04
So I'm 40 feet off the deck,
315
844082
2156
14:06
which is like looking down at the top of your shoe, you know,
316
846262
2898
yukardan ayakkabının ucuna bakmak gibi bir şey
bir yandan okyanusta şu hareketi yapıyor.
14:09
and it's doing this in the ocean.
317
849184
1607
14:10
Unspeakably dangerous.
318
850815
1156
Tarif edilemeyecek kadar tehlikeli.
14:11
I scamper down, I go into the wheelhouse
319
851995
1934
Ben aşağı seyirtiyorum, dümen köşküne giriyorum
14:13
and I say, with some level of incredulity,
320
853953
2753
ve bir miktar inanmazlık haliyle
"Kaptan, OSHA" diyorum.
14:17
"Captain -- OSHA?"
321
857298
1813
"OSHA? Okyanus." diyor
14:19
And he says, "OSHA? Ocean."
322
859135
2072
14:21
And he points out there.
323
861716
1420
ve orayı gösteriyor.
14:23
(Laughter)
324
863160
3331
(Kahkahalar)
Fakat o anda söylediği dondurucu soğukta tekrar edilemez
14:26
But in that moment, what he said next can't be repeated in the Lower 48.
325
866515
4951
14:31
It can't be repeated on any factory floor or any construction site.
326
871490
3601
Herhangi bir fabrika zemininde veya şantiye alanında tekrar edilecek bir şey değil.
Ama bana bakıyor be "Evlat" diyor --
14:35
But he looked at me and said, "Son," --
327
875115
1885
benim yaşımda bu arada ama bana evlat diyor, bayılıyorum --
14:37
he's my age, by the way, he calls me "son," I love that --
328
877024
2747
14:39
he says, "Son, I'm the captain of a crab boat.
329
879795
2175
"Ben bir yengeç gemisinin kaptanıyım" diyor,
14:41
My responsibility is not to get you home alive.
330
881994
2569
"Benim sorumluluğum seni eve sağlam götürmek değil,
14:44
My responsibility is to get you home rich."
331
884587
2346
benim sorumluluğum seni eve zengin götürmek."
14:46
(Laughter)
332
886957
1464
(Kahkahalar)
14:48
You want to get home alive, that's on you."
333
888445
2206
Eve sağlam dönmek istiyorsan o senin bileceğin iş.
14:50
And for the rest of that day -- safety first.
334
890675
2628
Artık o gün boyunca güvenlik önce geldi
14:53
I mean, I was like --
335
893327
1643
benim için.
14:54
So, the idea that we create this sense of complacency
336
894994
6310
Yani kendi uydurduğumuz bu sahte fikir --
yaptığımız tek şey bir başkasının sorumluluğundan kendimizinmiş gibi bahsettiğimizde
15:01
when all we do is talk about somebody else's responsibility
337
901328
4499
aynı şekilde tam tersi bir durumda da
15:05
as though it's our own, and vice versa.
338
905851
1933
oluşan bu memnunluk hissi.
15:07
Anyhow, a whole lot of things.
339
907808
1622
Neyse, daha bir sürü şey.
15:09
I could talk at length about the many little distinctions we made
340
909454
3427
Yaptığımız bir sürü küçük ayrımdan ve benim
15:12
and the endless list of ways that I got it wrong.
341
912905
2856
olayı sonsuz yanlış anlama şekillerimden uzun uzun bahsedebilirim.
Fakat neticede geldiği nokta şu.
15:15
But what it all comes down to is this:
342
915785
2335
Bir teori geliştirdim ve bunu önümüzdeki
15:18
I've formed a theory,
343
918144
1195
15:19
and I'm going to share it now in my remaining 2 minutes and 30 seconds.
344
919363
3415
kalan 30 saniye içinde paylaşacağım.
15:22
It goes like this:
345
922802
1448
Şöyle bir şey --
emeğe karşı toplum olarak
15:25
we've declared war on work, as a society -- all of us.
346
925013
4964
hepimiz savaş açmış durumdayız.
Sivil bir savaş.
15:30
It's a civil war.
347
930001
1503
15:31
It's a cold war, really.
348
931933
1893
Soğuk bir savaş gerçekten.
15:33
We didn't set out to do it
349
933850
2286
Bunu yapmak için yola çıkmadık
15:36
and we didn't twist our mustache in some Machiavellian way,
350
936160
3621
ya da bıyığımızı da şöyle Makyavelce burmadık
15:39
but we've done it.
351
939805
1222
ama sonuçta yaptık.
15:41
And we've waged this war on at least four fronts,
352
941051
3699
Ve bu savaşı en azından dört cephede savaştık,
15:44
certainly in Hollywood.
353
944774
1483
hiç kuşkusuz Hollywood'da.
15:46
The way we portray working people on TV --
354
946281
2610
Çalışan insanları televizyonda gösterme biçimimiz --
15:48
it's laughable.
355
948915
1221
gülünç.
15:50
If there's a plumber, he's 300 pounds
356
950160
1774
Eğer bir tesisatçı varsa kesin 130 kilodur, kocaman bir kıç yarığı vardır. Kabul edin.
15:51
and he's got a giant butt crack, admit it.
357
951958
2091
15:54
You see him all the time.
358
954073
1251
Her zaman görürsünüz.
15:55
That's what plumbers look like, right?
359
955348
2481
Tesisatçılar hep böyle gözükür, di mi?
15:57
We turn them into heroes, or we turn them into punch lines.
360
957853
3188
Onları vezir de ederiz, rezil de ederiz.
Televizyonun yaptığı budur.
16:01
That's what TV does.
361
961065
1182
16:02
We try hard on "Dirty Jobs" not to do that,
362
962271
2341
"Kirli İşler"de bunu yapmamak için çok uğraşıyoruz.
16:04
which is why I do the work and I don't cheat.
363
964636
2432
hile yapmayıp işi gerçekten kendim yapmamın sebebi de bu.
Fakat biz bu savaşı Madison Avenue'de yaşadık.
16:08
But, we've waged this war on Madison Avenue.
364
968382
2640
16:11
So many of the commercials that come out there in the way of a message --
365
971271
4389
Yani ordan çıkan reklamların bir çoğunda --
16:15
what's really being said?
366
975684
1453
mesajın veriliş şekliyle gerçekten söylenen ne oluyor?
16:17
"Your life would be better if you could work a little less,
367
977161
2782
Biraz daha az çalışabilsen hayatın çok daha iyi olur,
16:19
didn't have to work so hard, got home a little earlier,
368
979967
2833
bu kadar çok çalışmak zorunda olmasaydın eve biraz daha erken gelebilirdin,
biraz daha erken emekli olabilirsen, biraz daha erken çıkabilsen --
16:22
could retire a little faster, punch out a little sooner."
369
982824
2689
hepsi orda, hep en baştan, tekrar tekrar.
16:25
It's all in there, over and over, again and again.
370
985537
2624
Washington? Mevcut işlerin özündeki gerçekliği etkileyen işlemler
16:28
Washington?
371
988185
1151
16:29
I can't even begin to talk about the deals and policies in place
372
989360
3031
ve politikalar hakkında konuşmaya başlayamam bile
16:32
that affect the bottom-line reality of the available jobs,
373
992415
3509
16:35
because I don't really know; I just know that that's a front in this war.
374
995948
3563
çünkü aslında bilmiyorum.
Sadece onun da savaşta bir cephe olduğunu biliyorum.
16:39
And right here, guys -- Silicon Valley.
375
999535
2095
Tam burda ya, Silikon Vadisi'nde,
16:41
I mean -- how many people have an iPhone on them right now?
376
1001654
3066
Ya -- kaç kişide şu an iphone var?
16:44
How many people have their BlackBerry?
377
1004744
1843
Kaç kişide Blackberry var?
16:46
We're plugged in; we're connected.
378
1006611
1790
Prize takılıyız, bağlantıdayız.
16:48
I would never suggest for a second
379
1008425
2263
Ben hiçbir zaman bir saniyeliğine bile
16:50
that something bad has come out of the tech revolution.
380
1010712
2971
teknoloji devriminden kötü bir şey geldiğini iddia etmem.
16:53
Good grief, not to this crowd.
381
1013707
1595
Aman Allahım, bu topluluğa hiç değil.
16:55
(Laughter)
382
1015326
2131
(Kahkahalar)
16:57
But I would suggest
383
1017481
1283
Ama iddia edeceğim şey, öykünme olmadan
16:58
that innovation without imitation is a complete waste of time.
384
1018788
4774
yapılan icadın vakit kaybı olduğudur.
Kimse öykünmeyi "Kirli İşler" ekibinin yapılması gerektiğini
17:04
And nobody celebrates imitation
385
1024132
2473
17:06
the way "Dirty Jobs" guys know it has to be done.
386
1026629
3742
bildiği şekilde övmez.
17:10
Your iPhone without those people making the same interface,
387
1030395
3412
Aynı arayüzü, aynı devreyi, aynı kartı tekrar tekrar
17:13
the same circuitry, the same board, over and over --
388
1033831
2460
yapan o insanlar olmadan iphone'unuz nedir?
17:16
all of that -- that's what makes it equally as possible
389
1036315
3508
Bütün hepsini? Onu içine giren deha kadar
17:19
as the genius that goes inside of it.
390
1039847
3186
eşit bir şekilde mümkün kılan da bu.
Şimdi yeni bir alet çantamız var mesela.
17:23
So, we've got this new toolbox. You know?
391
1043057
2833
17:25
Our tools today don't look like shovels and picks.
392
1045914
3586
Bugün aletlerimiz kazma kürek gibi gözükmüyor.
Etrafta birlikte dolaştığımız şeyler gibi gözüküyor.
17:29
They look like the stuff we walk around with.
393
1049524
3083
17:32
And so the collective effect of all of that
394
1052631
5219
Ve bütün bunların toplu etkisi de
17:37
has been this marginalization of lots and lots of jobs.
395
1057874
5409
bir sürü işin marjinalize edilmesi haline geldi.
Ve ben de fark ettim ki, bu oyunda muhtemelen artık çok geç --
17:43
And I realized, probably too late in this game --
396
1063307
3003
17:46
I hope not, because I don't know if I can do 200 more of these things --
397
1066334
3454
Umuyorum değildir çünkü bunlardan bir 200 tane daha yapabilir miyim bilmiyorum --
ama yapabildiğimiz kadar yapacağız.
17:49
but we're going to do as many as we can.
398
1069812
1915
Ve benim için bilinmesi ve gerçekten
17:51
And to me, the most important thing to know
399
1071751
2061
17:53
and to really come face to face with,
400
1073836
1832
yüzyüze gelinmesi gereken en önemli şey
17:55
is that fact that I got it wrong about a lot of things,
401
1075692
2773
birçok şeyde yanılmış olduğum
17:58
not just the testicles on my chin.
402
1078489
2060
sadece çenemdeki testislerde değil.
18:00
I got a lot wrong.
403
1080573
2563
Birçok konuda yanılmışım.
18:03
So, we're thinking -- by "we," I mean me --
404
1083913
3999
Sonra düşündük ki -- düşündük derken sadece ben --
18:07
(Laughter)
405
1087936
1890
yapılması gereken, emekle ilgili bir halka ilişkiler konusması yapmak
18:09
that the thing to do is to talk about a PR campaign for work --
406
1089850
4527
el emeğiyle, kalifiye emekle ilgili.
18:15
manual labor, skilled labor.
407
1095013
2277
Birinin ortaya çıkıp
18:17
Somebody needs to be out there, talking about the forgotten benefits.
408
1097314
5289
unutulmuş yararlardan bahsetmesi gerek.
18:22
I'm talking about grandfather stuff,
409
1102627
1761
Dedelerimizin yaptıklarından bahsediyorum
18:24
the stuff a lot us probably grew up with
410
1104412
1947
muhtemelen birçoğumuzun onlarla büyüdüğü
18:26
but we've kind of -- you know, kind of lost a little.
411
1106383
4233
fakat bir şekilde birazcık
unutmuş olduğumuz.
18:31
Barack wants to create two and a half million jobs.
412
1111529
2466
Barack iki milyon iş yaratmak istiyor.
Altyapı çok büyük bir mesele.
18:34
The infrastructure is a huge deal.
413
1114542
1656
18:36
This war on work that I suppose exists, has casualties like any other war.
414
1116222
4056
Varolduğunu düşündüğüm emek üzerine olan bu savaşın da
kayıpları var, her savaşın olduğu gibi.
18:40
The infrastructure is the first one,
415
1120302
1834
Altyapı birincisi;
18:42
declining trade school enrollments are the second one.
416
1122160
2963
meslek okulları kayıtlarındaki düşüş ikincisi.
Her yıl: daha az elektirikçi
18:45
Every single year, fewer electricians, fewer carpenters, fewer plumbers,
417
1125147
4841
daha az marangoz, daha az tesisatçı,
daha az kaynakçı, daha az boru tesisatçısı
18:50
fewer welders, fewer pipe fitters, fewer steam fitters.
418
1130012
4266
daha az ısıtma döşemecisi var.
18:54
The infrastructure jobs that everybody is talking about creating
419
1134869
3671
Herkesin daha fazla yaratmaktan bahsettiği o altyapı işleri
18:58
are those guys -- the ones that have been in decline, over and over.
420
1138564
3676
bu insanlar --
sürekli düşüşte olanlar.
19:02
Meanwhile, we've got two trillion dollars, at a minimum,
421
1142264
3006
Diğer yandan -- Amerika İnşaat Mühendisleri Topluluğu'na göre en azından --
19:05
according to the American Society of Civil Engineers,
422
1145294
2549
iki trilyon dolar harcama yapmamız gerekiyor
19:07
that we need to expend to even make a dent in the infrastructure,
423
1147867
3135
altyapıda yalnızca bir adım bile atabilmek için
ki şu anda "D eksi" seviyesinde değerlendiriliyor.
19:11
which is currently rated at a D minus.
424
1151026
2246
Şimdi, eğer ben bir şey için adaylığımı koyup yarışıyorsam, ki ben bunu yapmıyorum bile,
19:13
So, if I were running for anything -- and I'm not --
425
1153296
4525
19:17
I would simply say that the jobs we hope to make
426
1157845
2609
en basit haliyle derdim ki;
19:20
and the jobs we hope to create
427
1160478
2054
yapmayı ve üretmeyi umduğumuz işler
19:22
aren't going to stick unless they're jobs that people want.
428
1162556
3090
insanların istediği işler olmadığı sürece tutmayacak.
Biliyorum bu konferansın amacı
19:26
And I know the point of this conference
429
1166091
2595
19:28
is to celebrate things that are near and dear to us,
430
1168710
2907
bize yakın ve değerli olan şeyleri övmek,
19:31
but I also know that clean and dirty aren't opposites.
431
1171641
3004
fakat temiz ve kirlinin birbirinin zıttı olmadıklarını da biliyorum.
19:34
They're two sides of the same coin, just like innovation and imitation,
432
1174669
3621
Aynı madalyonun iki yüzü onlar,
tıpkı icatla öykünmek gibi,
19:38
like risk and responsibility, like peripeteia and anagnorisis,
433
1178314
5085
riskle sorumluluk gibi
peripeteia ile anagnorisis gibi,
artık titremediğini umduğum o zavallı kuzu,
19:43
like that poor little lamb, who I hope isn't quivering anymore,
434
1183423
3631
ve biten zamanım gibi.
19:47
and like my time that's gone.
435
1187078
1492
19:48
It's been great talking to you.
436
1188594
2006
Sizinle konuşmak çok güzeldi
19:50
And get back to work, will you?
437
1190624
1512
işinizin başına dönün, olur mu?
19:52
(Applause)
438
1192160
2000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7