Lisa Gansky: The future of business is the "mesh"

Lisa Gansky: Şirketlerin geleceği: "elek".

37,582 views ・ 2011-02-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meric Aydonat Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:15
I'm speaking to you about what I call the "mesh."
0
15260
2000
Bugün size benim "elek" dediğim şeyden bahsedeceğim.
00:17
It's essentially a fundamental shift
1
17260
3000
Bu özünde bizim hayatımızdaki
00:20
in our relationship with stuff, with the things in our lives.
2
20260
3000
şeylerle olan ilişkimizin değişimi.
00:23
And it's starting to look at --
3
23260
3000
Bu artık --
00:26
not always and not for everything --
4
26260
2000
her zaman ve her şey için geçerli olmasa da --
00:28
but in certain moments of time,
5
28260
2000
bazen bazı eşyalara ve servislere
00:30
access to certain kinds of goods and service
6
30260
3000
ulaşımımızı ve onlara sahip olmamızı
00:33
will trump ownership of them.
7
33260
2000
etkileme yolunda gidiyor.
00:35
And so it's the pursuit of better things,
8
35260
2000
Sonuç olarak bu daha iyi şeylerin
00:37
easily shared.
9
37260
2000
kolayca paylaşılabilmesini amaçlıyor.
00:39
And we come from a long tradition of sharing.
10
39260
2000
Bizler eskiye dayanan bir paylaşma kültüründen geliyoruz.
00:41
We've shared transportation.
11
41260
2000
Ulaşımı paylaşıyoruz.
00:43
We've shared wine and food
12
43260
3000
Şarapla yemeği
00:46
and other sorts of fabulous experiences
13
46260
3000
ve Amsterdam'daki kahve dükkanlarında
00:49
in coffee bars in Amsterdam.
14
49260
3000
daha birçok zevki paylaşıyoruz.
00:52
We've also shared other sorts of entertainment --
15
52260
3000
Eğlencenin pek çok şeklini paylaşıyoruz --
00:55
sports arenas, public parks,
16
55260
2000
spor salonları, halka açık parklar,
00:57
concert halls, libraries,
17
57260
2000
konser salonları, kütüphaneler,
00:59
universities.
18
59260
2000
üniversiteler.
01:01
All these things are share-platforms,
19
61260
2000
Bütün buralar paylaşma platformları,
01:03
but sharing ultimately starts and ends
20
63260
3000
ama paylaşma temelinde
01:06
with what I refer to
21
66260
2000
benim bütün paylaşma platformlarının annesi
01:08
as the "mother of all share-platforms."
22
68260
2000
dediğim şeyle başlıyor ve bitiyor.
01:10
And as I think about the mesh
23
70260
2000
Ben elek hakkında düşünüyorum,
01:12
and I think about, well, what's driving it,
24
72260
2000
yani onun sürücü gücünü,
01:14
how come it's happening now,
25
74260
2000
şimdi nasıl olduğunu düşünüyorum.
01:16
I think there's a number of vectors
26
76260
2000
Bana kalırsa size bundan önce
01:18
that I want to give you as background.
27
78260
2000
vermem gereken bazı ön bilgiler var.
01:20
One is the recession --
28
80260
2000
Birisi, ekonomik küçülme --
01:22
that the recession has caused us
29
82260
2000
bu küçülme bizim
01:24
to rethink our relationship
30
84260
2000
hayatımızdaki eşyaların
01:26
with the things in our lives relative to the value --
31
86260
2000
değerlerini düşünmemize yol açtı --
01:28
so starting to align the value
32
88260
2000
böylece onların gerçek ederleri
01:30
with the true cost.
33
90260
2000
ile değerlerini düşünmeye başladık.
01:32
Secondly, population growth
34
92260
3000
İkincisi, nüfus artışı
01:35
and density into cities.
35
95260
2000
ve şehirlerdeki insan yoğunluğu.
01:37
More people, smaller spaces,
36
97260
2000
Daha fazla insan, daha küçük yaşama alanı,
01:39
less stuff.
37
99260
2000
daha az eşya.
01:41
Climate change:
38
101260
2000
İklim değişikliği.
01:43
we're trying to reduce the stress
39
103260
2000
Hayatımızdaki, çevremizdeki
01:45
in our personal lives and in our communities
40
105260
2000
ve gezegenimizdeki
01:47
and on the planet.
41
107260
2000
stresi azaltmaya çalışıyoruz.
01:49
Also, there's been this recent distrust
42
109260
2000
Bir de farklı endüstrilerdeki
01:51
of big brands, global big brands,
43
111260
3000
küresel büyük markalara
01:54
in a bunch of different industries,
44
114260
2000
son zamanlarda ortaya çıkmış güvensizlik var.
01:56
and that's created an opening.
45
116260
2000
Ve bu bir boşluğa yol açtı.
01:58
Research is showing here, in the States,
46
118260
2000
Araştırmalar gösteriyor ki, burada, Amerika'da
02:00
and in Canada and Western Europe,
47
120260
2000
ve Kanada'da ve Batı Avrupa'da
02:02
that most of us are much more open
48
122260
2000
çoğumuz yerel şirketlere
02:04
to local companies,
49
124260
2000
ve daha önce duymadığımız markalara
02:06
or brands that maybe we haven't heard of.
50
126260
3000
daha açığız.
02:09
Whereas before, we went with the big brands
51
129260
2000
Oysa daha önce, bildiğimiz,
02:11
that we were sure we trusted.
52
131260
2000
tanıdığımız büyük markalardan şaşmazdık.
02:13
And last is that
53
133260
2000
Sonuncusu da şu ki
02:15
we're more connected now to more people on the planet
54
135260
3000
şimdi gezegenimizdeki insanlara daha önce olmadığı
02:18
than ever before --
55
138260
2000
kadar bağlıyız --
02:20
except for if you're sitting next to someone.
56
140260
2000
birisiyle yan yana oturduğumuz zamanlar dışında.
02:22
(Laughter)
57
142260
2000
(Gülüşmeler)
02:24
The other thing that's worth considering
58
144260
2000
Göz önünde bulundurulması gereken başka
02:26
is that we've made a huge investment
59
146260
3000
bir şey ise onlarca yıldır
02:29
over decades and decades,
60
149260
2000
milyonlarca dolar akıttığımız
02:31
and tens of billions of dollars
61
151260
2000
ve şimdi
02:33
have gone into this investment
62
153260
2000
bir mirasa dönüşmüş
02:35
that now is our inheritance.
63
155260
2000
bir yatırımımız var.
02:37
It's a physical infrastructure
64
157260
2000
Bu bizim A noktasından
02:39
that allows us to get from point A to point B
65
159260
2000
B noktasına gitmemizi veye birşeyler göndermemize
02:41
and move things that way.
66
161260
2000
izin veren fiziksel bir ağ.
02:43
It's also -- Web and mobile
67
163260
2000
Bir de bizim birbirimize kolayca bağlanmamızı
02:45
allow us to be connected
68
165260
2000
sağlayan ve değişik platformlar ve sistemler
02:47
and create all kinds of platforms and systems,
69
167260
3000
yaratmamıza izin veren ınternet ve cep telefonları var.
02:50
and the investment of those technologies
70
170260
2000
Ve bu teknolojilere ve altyapıya
02:52
and that infrastructure
71
172260
2000
yaptığımız yatırım
02:54
is really our inheritance.
72
174260
2000
bizim mirasımız olmuş durumda.
02:56
It allows us to engage
73
176260
2000
Bunlar bizim yeni ve ilginç
02:58
in really new and interesting ways.
74
178260
2000
konularla haşır neşir olmamıza izin veriyor.
03:00
And so for me, a mesh company, the "classic" mesh company,
75
180260
3000
Ve bana kalırsa, elek bir şirket, klasik elek bir şirket
03:03
brings together these three things:
76
183260
2000
şu üç öğeyi birleştirir:
03:05
our ability to connect to each other --
77
185260
2000
bizim başkalarıyla bağlantı kurma yeteneğimiz --
03:07
most of us are walking around with these mobile devices
78
187260
2000
çoğumuz küresel konumlandırma sistemi (GPS) olan
03:09
that are GPS-enabled and Web-enabled --
79
189260
3000
ve internete bağlanan telefonlar taşıyoruz --
03:12
allows us to find each other
80
192260
2000
birbirimizi ve aradığımız şeyleri
03:14
and find things in time and space.
81
194260
2000
kolayca bulmamıza izin vermesi.
03:16
And third is that physical things
82
196260
2000
Üçüncüsü de bir harita üzerinde
03:18
are readable on a map --
83
198260
2000
kolayca görebileceğimiz fiziksel şeyler --
03:20
so restaurants, a variety of venues,
84
200260
3000
restoranlar, çeşitli merkezler
03:23
but also with GPS and other technology
85
203260
2000
ve GPS ile ve RFİD gibi
03:25
like RFID
86
205260
2000
başka teknolojilerle
03:27
and it continues to expand beyond that,
87
207260
2000
bundan da öteye giderek
03:29
we can also track things that are moving,
88
209260
2000
araba, taksi, otobüs
03:31
like a car, a taxicab, a transit system,
89
211260
3000
ya da kutu gibi hareket eden
03:34
a box that's moving through time and space.
90
214260
2000
şeyleri takip edebiliyoruz.
03:36
And so that sets up
91
216260
2000
Bu da bizim malları ve servisleri
03:38
for making access to get goods and services
92
218260
3000
satın almadan
03:41
more convenient and less costly in many cases
93
221260
2000
daha kolay ve ucuza
03:43
than owning them.
94
223260
2000
kullanmamızı sağlıyor.
03:45
For example, I want to use Zipcar.
95
225260
2000
Örneğin, ben Zipcar'ı örnek vermek istiyorum.
03:47
How many people here have experienced
96
227260
2000
Kaç kişi daha önce
03:49
car-sharing or bike-sharing?
97
229260
3000
araba ya da bisiklet paylaştı?
03:52
Wow, that's great. Okay, thank you.
98
232260
2000
Bu harika. Tamam, teşekkür ederim.
03:54
Basically Zipcar
99
234260
2000
Zipcar dünyadaki en büyük araba
03:56
is the largest car-sharing company in the world.
100
236260
3000
paylaşma şirketi.
03:59
They did not invent car-sharing.
101
239260
2000
Araba paylaşmayı onlar icat etmediler.
04:01
Car-sharing was actually invented in Europe.
102
241260
2000
Bu aslında Avrupa'da bulundu.
04:03
One of the founders went to Switzerland,
103
243260
2000
Kuruculardan birisi İsviçre'ye gittiğinde
04:05
saw it implemented someplace,
104
245260
2000
bunun bir yerde yapıldığını gördü,
04:07
said, "Wow, that looks really cool.
105
247260
2000
ve kendi kendine "Bu harika bir şey,
04:09
I think we can do that in Cambridge,"
106
249260
2000
bence bunu Cambridge'de de yapabiliriz."
04:11
brought it to Cambridge
107
251260
2000
dedi ve Cambridge'de yapmaya başladı
04:13
and they started -- two women --
108
253260
2000
ve böylece birisi Robin Chase olmak üzere
04:15
Robin Chase being the other person who started it.
109
255260
3000
iki kadın bu şirketi kurdu.
04:18
Zipcar got some really important things right.
110
258260
2000
Zipcar bazı şeyleri çok doğru yaptı.
04:20
First, they really understood
111
260260
2000
Öncelikle, markanın bir ses
04:22
that a brand is a voice and a product is a souvenir.
112
262260
3000
ürünün bir hatıra eşyası olduğunu iyi anladılar.
04:25
And so they were very clever
113
265260
2000
Böylece araba paylaşmanın
04:27
about the way that they packaged car-sharing.
114
267260
2000
sunumunu yaparken çok akıllıca davrandılar.
04:29
They made it sexy. They made it fresh.
115
269260
2000
Bunu seksi gösterdiler. Bunu moda gösterdiler.
04:31
They made it aspirational.
116
271260
2000
Ve insanları buna özendirmeye çabaladılar.
04:33
If you were a member of the club,
117
273260
2000
Klübün üyelerine
04:35
when you're a member of a club, you're a Zipster.
118
275260
2000
Zıpster ismini verdiler.
04:37
The cars they picked didn't look like ex-cop cars
119
277260
3000
Seçtikleri arabalar içi boşaltılmış
04:40
that were hollowed out or something.
120
280260
2000
polis arabaları gibi gözükmüyordu.
04:42
They picked these sexy cars.
121
282260
2000
Seksi arabalar seçtiler.
04:44
They targeted to universities.
122
284260
2000
Üniversiteleri hedef olarak seçtiler.
04:46
They made sure that the demographic
123
286260
2000
Hedefledikleri kitle ve arabanın
04:48
for who they were targeting and the car was all matching.
124
288260
3000
birbirine uyumlu olmasına özen gösterdiler.
04:51
It was a very nice experience,
125
291260
2000
Bu güzel bir deneyimdi.
04:53
and the cars were clean and reliable, and it all worked.
126
293260
2000
Arabalar temiz ve güvenilirdi ve hepsi arızasızdı.
04:55
And so from a branding perspective, they got a lot right.
127
295260
3000
Marka açısından baktığınızda pek çok şeyi doğru yaptılar.
04:58
But they understood fundamentally
128
298260
3000
Ama bir araba şirketindense
05:01
that they are not a car company.
129
301260
2000
bir bilgi şirketi olduklarını
05:03
They understand that they are an information company.
130
303260
3000
iyi anladılar.
05:06
Because when we buy a car
131
306260
2000
Çünkü bir alaba alırken
05:08
we go to the dealer once, we have an interaction, and we're chow --
132
308260
3000
bir pazarlamacıya gideriz, onlarla konuşuruz ve
05:11
usually as quickly as possible.
133
311260
2000
hemen onlara yem oluruz.
05:13
But when you're sharing a car and you have a car-share service,
134
313260
3000
Bir arabayı paylaştığınızda ise,
05:16
you might use an E.V. to commute,
135
316260
2000
şehir içinde elektrikli araba kullanabilirken,
05:18
you get a truck because you're doing a home project.
136
318260
3000
evinizde inşaat olduğunda bir kamyonet alabilirsiniz.
05:21
When you pick your aunt up at the airport, you get a sedan.
137
321260
3000
Havaalanından teyzenizi alacağınız zaman bir sedan alabilirsiniz.
05:24
And you're going to the mountains to ski,
138
324260
3000
Dağa kayak yapmaya gideceğiniz zaman ise
05:27
you get different accessories put on the car
139
327260
2000
arabaya eşyalarınız için farklı
05:29
for doing that sort of thing.
140
329260
2000
aksesuarlar alabilirsiniz.
05:31
Meanwhile, these guys are sitting back,
141
331260
2000
Bu sırada, bu şirketler de
05:33
collecting all sorts of data
142
333260
3000
bizim davranışımız ve servisten
05:36
about our behavior and how we interact with the service.
143
336260
3000
yararlanma biçimimizle ilgili bilgi topluyorlar.
05:39
And so it's not only an option for them,
144
339260
3000
Bana kalırsa bizi pohpohlamak ve
05:42
but I believe it's an imperative
145
342260
2000
istediklerimizi yerine getirmek
05:44
for Zipcar and other mesh companies
146
344260
2000
Zıpçar ve diğer elek şirketler için
05:46
to actually just wow us,
147
346260
2000
bir tercihten çok
05:48
to be like a concierge service.
148
348260
3000
bir zorunluluk.
05:51
Because we give them so much information,
149
351260
2000
Biz onlara o kadar çok bilgi veriyoruz ki
05:53
and they are entitled to really see
150
353260
3000
bizim hareketlerimizi
05:56
how it is that we're moving.
151
356260
2000
izleyerek
05:58
They're in really good shape to anticipate
152
358260
2000
daha sonra ne isteyeceğimizi
06:00
what we're going to want next.
153
360260
2000
anlayabilecek durumdalar.
06:02
And so what percent of the day
154
362260
2000
Sizce bir kişi
06:04
do you think the average person uses a car?
155
364260
3000
günün yüzde kaçında araba kullanıyordur?
06:07
What percentage of the time?
156
367260
2000
Zamanının yüzde kaçında?
06:09
Any guesses?
157
369260
2000
Tahmin edebilir misiniz?
06:15
Those are really very good.
158
375260
3000
İyi tahminler duydum.
06:18
I was imagining it was like
159
378260
2000
Bu işe ilk giriştiğimde
06:20
20 percent when I first started.
160
380260
2000
yüzde yirmi civarında olduğunu düşünüyordum.
06:22
The number across the U.S. and Western Europe
161
382260
2000
Amerika ve Batı Avrupa'da
06:24
is eight percent.
162
384260
2000
yüzde sekiz civarında.
06:26
And so basically even if you think it's 10 percent,
163
386260
4000
Yüzde onunda bile olsa,
06:30
90 percent of the time,
164
390260
2000
bize bu kadar paraya mal olan bir şey --
06:32
something that costs us a lot of money --
165
392260
2000
şehirlerimizi ve daha birçok şeyi
06:34
personally, and also we organize our cities around it
166
394260
2000
onlara göre ayarlıyoruz --
06:36
and all sorts of things --
167
396260
2000
zamanın yüzde doksanında
06:38
90 percent of the time it's sitting around.
168
398260
3000
boş boş duruyor.
06:41
So for this reason,
169
401260
2000
İşte bu yüzden
06:43
I think one of the other themes with the mesh
170
403260
2000
bana kalırsa bu elek sisteminin önemli bir unsuru
06:45
is essentially that, if we squeeze hard
171
405260
2000
bir kenara attığımız şeyleri
06:47
on things that we've thrown away,
172
407260
2000
yeterince sıkıştırırsak
06:49
there's a lot of value in those things.
173
409260
2000
onlardan daha fazla yararlanabiliriz.
06:51
What set up with Zipcar -- Zipcar started in 2000.
174
411260
3000
ZipCar 2000 yılında kuruldu.
06:54
In the last year, 2010,
175
414260
2000
Geçen yıl, 2011'de,
06:56
two car companies started,
176
416260
2000
biri İngiltere'de WhipCar,
06:58
one that's in the U.K. called WhipCar,
177
418260
3000
diğeri Amerika'da RelayRides adıyla
07:01
and the other one, RelayRides, in the U.S.
178
421260
2000
iki şirket daha kuruldu.
07:03
They're both peer-to-peer car-sharing services,
179
423260
3000
Bunların ikisi de elden ele araba paylaşma servisleri,
07:06
because the two things that really work for car-sharing
180
426260
3000
çünkü araba paylaşmada ise yarayan iki şeyden
07:09
is, one, the car has to be available,
181
429260
3000
biri araba müsait olmalı
07:12
and two, it's within one or two blocks
182
432260
2000
ve sizin olduğunuz yere
07:14
of where you stand.
183
434260
2000
yakın olmalı.
07:16
Well the car that's one or two blocks from your home or your office
184
436260
2000
Sizin evinize veya işinize yakın olan araba
07:18
is probably your neighbor's car,
185
438260
2000
büyük ihtimalle komşunuz arabasıdır
07:20
and it's probably also available.
186
440260
2000
ve yine büyük ihtimalle müsaittir.
07:22
So people have created this business.
187
442260
3000
Böylece yeni bir iş alanı yaratıldı.
07:25
Zipcar started a decade earlier,
188
445260
2000
Zıpcar bundan on yıl önce
07:27
in 2000.
189
447260
2000
2000 yılında başladı.
07:29
It took them six years
190
449260
2000
1000 arabaya ulaşmaları
07:31
to get 1,000 cars in service.
191
451260
2000
altı yıl sürdü.
07:33
WhipCar, which started April of last year,
192
453260
2000
Geçen nisan ayında başlayan Whıpçcar'ın
07:35
it took them six months
193
455260
2000
bu sayıya ulaşması
07:37
to get 1,000 cars in the service.
194
457260
2000
sadece altı ayda oldu.
07:39
So, really interesting.
195
459260
2000
Bu gerçekten ilginç.
07:41
People are making anywhere between
196
461260
2000
İnsanlar
07:43
200 and 700 dollars a month
197
463260
2000
kendi arabalarını kullanmıyorken başkalarına
07:45
letting their neighbors use their car when they're not using it.
198
465260
3000
kiralayarak ayda 200 ile 700 dolar arasında para kazanıyorlar.
07:48
So it's like vacation rentals for cars.
199
468260
2000
Bu siz tatildeyken arabanızı kiralamak gibi.
07:52
Since I'm here --
200
472260
2000
Hazır ben buradayken --
07:54
and I hope some people in the audience
201
474260
2000
seyirciler arasında
07:56
are in the car business --
202
476260
2000
araba işinde olanlar olduğunu umuyorum --
07:58
(Laughter)
203
478260
2000
(Gülüşmeler)
08:00
-- I'm thinking that, coming from the technology side of things --
204
480260
3000
-- İşin teknoloji tarafından gelen biri olarak düşünüyorum ki --
08:03
we saw cable-ready TVs
205
483260
3000
kablolu antene bağlamaya hazır televizyonlar
08:06
and WiFi-ready Notebooks --
206
486260
3000
ve kablosuz internete hazır dizüstü bilgisayarlar gördük --
08:09
it would be really great if, any minute now,
207
489260
3000
sizler paylaşmaya hazır arabalar
08:12
you guys could start rolling share-ready cars off.
208
492260
3000
üretseniz harika olurdu.
08:15
Because it just creates more flexibility.
209
495260
2000
Böylece daha esnek olunabilirdi.
08:17
It allows us as owners to have other options.
210
497260
3000
Biz araba sahiplerinin daha fazla seçeneği olurdu.
08:20
And I think we're going there anyway.
211
500260
2000
Bana kalırsa yine de o yönde ilerliyoruz.
08:22
The opportunity and the challenge with mesh businesses --
212
502260
3000
Zıpçar ve Netflix gibi
08:25
and those are businesses like Zipcar or Netflix
213
505260
2000
tam elek işletmelerin
08:27
that are full mesh businesses,
214
507260
3000
ya da kendi araba paylaşımı
08:30
or other ones where you have a lot of the car companies,
215
510260
3000
hizmetlerini sunmaya başlayan
08:33
car manufacturers,
216
513260
2000
araba pazarlamacıları
08:35
who are beginning to offer
217
515260
2000
ve üreticilerinin
08:37
their own car-share services
218
517260
2000
ya da bir markanın benzer özelliklere
08:39
as well as a second flanker brand,
219
519260
2000
sahip yeni bir ürünün
08:41
or as really a test, I think --
220
521260
2000
başarması gereken en önemli şey ve aynı zamanda en büyük fırsatı
08:43
is to make sharing irresistible.
221
523260
2000
paylaşmayı reddedilemez hale getirmek.
08:45
We have experiences in our lives, certainly,
222
525260
3000
Hepimizin yaşamında paylaşmanın
08:48
when sharing has been irresistible.
223
528260
2000
reddedilemez olduğu durumlar olmuştur.
08:50
It's just, how do we make that recurrent
224
530260
2000
Burada önemli olan bunu nasıl sürekli hale getirebiliriz
08:52
and scale it?
225
532260
2000
ve pek çok insanın böyle hissetmesini sağlayabiliriz.
08:54
We know also, because we're connected in social networks,
226
534260
3000
Sosyal ağlarda bulunduğumuz için
08:57
that it's easy to create delight
227
537260
2000
hoş bir şeyi küçük bir yerde üretmenin
08:59
in one little place.
228
539260
2000
mümkün olduğunu biliyoruz.
09:01
It's contagious because we're all connected to each other.
229
541260
3000
Bu hepimiz birbirimize bir şekilde bağlı olduğumuz için bulaşıcı.
09:04
So if I have a terrific experience
230
544260
2000
Böylece, bir şey hoşuma gittiğinde
09:06
and I tweet it, or I tell five people standing next to me, news travels.
231
546260
4000
onu tweetliyorum, ya da yanımdaki beş kişiye anlatıyorum ve haber yayılıyor.
09:10
The opposite, as we know, is also true,
232
550260
2000
Bunun tersi de
09:12
often more true.
233
552260
2000
daha sık biçimde doğrulanıyor.
09:14
So here we have LudoTruck, which is in L.A.,
234
554260
2000
Los Angeles'ta gurme yemek kamyolarının yaptığını yapan
09:16
doing the things that gourmet food trucks do,
235
556260
2000
LudTruck kendisine
09:18
and they've gathered quite a following.
236
558260
3000
bir hayli takipçi edindi.
09:21
In general, and maybe, again, it's because I'm a tech entrepreneur,
237
561260
3000
Yine herhalde bir teknoloji girişimcisi olduğum için
09:24
I look at things as platforms.
238
564260
2000
oluşumlara birer platform gibi yaklaşıyorum.
09:26
Platforms are invitations.
239
566260
2000
Platformlar davetiyelerdir.
09:28
So creating Craigslist
240
568260
2000
Craigslist,
09:30
or iTunes and the iPhone developer network,
241
570260
3000
iTüneş ve iPhone sistemi,
09:33
there are all these networks -- Facebook as well.
242
573260
2000
Facebook bunun gibi farklı ağlar.
09:35
These platforms invite all sorts of developers
243
575260
3000
Bu ağlar, her cins üreticiyi
09:38
and all sorts of people
244
578260
2000
ve her cins insanı
09:40
to come with their ideas and their opportunity
245
580260
2000
bir araya getirip onlara
09:42
to create and target an application
246
582260
3000
fikirlerini ve olanaklarını belirli bir kitleye
09:45
for a particular audience.
247
585260
2000
ulaştıracak ürünlere odaklanmalarını sağlıyor.
09:47
And honestly, it's full of surprises.
248
587260
2000
Ve açıkçası bu sürprizlerle dolu.
09:49
Because I don't think any of us in this room
249
589260
3000
Çünkü sanmıyorum ki
09:52
could have predicted the sorts of applications
250
592260
2000
bu odadaki herhangi birisi
09:54
that have happened at Facebook, around Facebook,
251
594260
3000
Mark iki yıl önce bir platform
09:57
for example, two years ago,
252
597260
2000
oluşturacaklarını söylediğinde
09:59
when Mark announced
253
599260
2000
Facebook ve Facebook'un içinde
10:01
that they were going to go with a platform.
254
601260
2000
olabilecekleri tahmin edemezdi.
10:03
So in this way, I think that cities are platforms,
255
603260
3000
Böylece bana kalırsa
10:06
and certainly Detroit is a platform.
256
606260
3000
Detroit gibi şehirler platformlar.
10:09
The invitation of bringing
257
609260
2000
Yapıcıları, sanatçıları ve girişimcileri
10:11
makers and artists and entrepreneurs --
258
611260
2000
bir araya getirmek
10:13
it really helps stimulate this fiery creativity
259
613260
3000
bir şehrin ilerlemesi için gerekli
10:16
and helps a city to thrive.
260
616260
2000
yaratıcılığın kıvılcımını çakıyor.
10:18
It's inviting participation,
261
618260
2000
İnsanları katılıma davet ediyor.
10:20
and cities have, historically,
262
620260
2000
Şehirler tarihte insanları
10:22
invited all sorts of participation.
263
622260
2000
her çeşit katılıma davet ettiler.
10:24
Now we're saying that there's other options as well.
264
624260
3000
Benim söylediğim şimdi daha fazla olanak var.
10:27
So, for example, city departments
265
627260
2000
Mesela, şehir yönetimleri
10:29
can open up transit data.
266
629260
2000
ulaşım bilgisini kullanıma sunabilir.
10:31
Google has made available transit data API.
267
631260
3000
Google ulaşım bilgisine ulaşmaya olanak veriyor.
10:34
And so there's about seven or eight cities already in the U.S.
268
634260
3000
Şimdiye kadar Amerika'da yedi sekiz şehirde
10:37
that have provided the transit data,
269
637260
2000
bunu kullanabiliyorsunuz.
10:39
and different developers are building applications.
270
639260
2000
Buna benzer hizmetler geliştiren başka şirketler de var.
10:41
So I was having a coffee in Portland,
271
641260
3000
Portland'da bir kafede
10:44
and half-of-a-latte in
272
644260
3000
sütlü kahvemi içerken
10:47
and the little board in the cafe
273
647260
3000
karşımdaki ekranda
10:50
all of a sudden starts showing me
274
650260
2000
sonraki otobüsün üç dakika içinde
10:52
that the next bus is coming in three minutes
275
652260
2000
trenin de 16 dakika içinde
10:54
and the train is coming in 16 minutes.
276
654260
2000
geleceği bilgisi geçti.
10:56
And so it's reliable, real data
277
656260
2000
Bu, gözümün önündeki
10:58
that's right in my face, where I am,
278
658260
2000
gerçek ve güvenilir bilgi sayesinde
11:00
so I can finish the latte.
279
660260
3000
kahvemi rahatça bitirebilirim.
11:03
There's this fabulous opportunity we have across the U.S. now:
280
663260
2000
Amerika'nın dörtbir yanında harika bir fırsatımız var
11:05
about 21 percent
281
665260
2000
ticari ve endüstriyel alanların
11:07
of vacant commercial and industrial space.
282
667260
3000
yüzde yirmi biri boş.
11:10
That space is not vital.
283
670260
3000
Bu alan çok da önemli değil.
11:13
The areas around it lack vitality
284
673260
3000
Bu alanların etrafı
11:16
and vibrancy and engagement.
285
676260
2000
canlılıktan uzak.
11:18
There's this thing -- how many people here
286
678260
2000
Şöyle bir şey var -- buradaki kaç kişi
11:20
have heard of pop-up stores or pop-up shops?
287
680260
3000
mantar dükkanları duydu?
11:23
Oh, great. So I'm a big fan of this.
288
683260
3000
Harika. Ben buna bayılıyorum.
11:26
And this is a very mesh-y thing.
289
686260
3000
Bu, elek sisteminin çok güzel bir örneği.
11:29
Essentially, there are all sorts
290
689260
3000
Özünde, Oakland'da benim
11:32
of restaurants in Oakland, near where I live.
291
692260
3000
yaşadığım yerin yakınında çok çeşitli restoranlar var.
11:35
There's a pop-up general store every three weeks,
292
695260
3000
Her üç haftada bir bir mantar dükkan geliyor
11:38
and they do a fantastic job
293
698260
2000
ve yemekseverler için
11:40
of making a very social event
294
700260
3000
bir sosyalleşme düzenleyerek
11:43
happening for foodies.
295
703260
2000
harika bir iş yapıyorlar.
11:45
Super fun, and it happens in a very transitional neighborhood.
296
705260
4000
Bu çok eğlenceli bir şey ve değişim geçirmekte olan bir muhitte oluyor.
11:49
Subsequent to that,
297
709260
2000
Bunun ardından
11:51
after it's been going for about a year now,
298
711260
3000
son bir yılda bunu genişletip
11:54
they actually started to lease and create and extend.
299
714260
3000
başka yerleri de kiraya vermeye başladılar.
11:57
An area that was edgy-artsy
300
717260
3000
Bunun sayesinde biraz uçta olan bir mahelle
12:00
is now starting to become much cooler
301
720260
2000
daha popüler olmaya
12:02
and engage a lot more people.
302
722260
2000
ve daha fazla insan çekmeye başladı.
12:04
So this is an example.
303
724260
2000
Bu bir örnek.
12:06
The Crafty Fox is this woman who's into crafts,
304
726260
3000
The Crafty Fox (Elişi tilkisi) elislerine meraklı bir kadın ve
12:09
and she does these pop-up crafts fairs around London.
305
729260
3000
bu kadın Londra'nın çeşitli yerlerinde elişi sergileri yapıyor.
12:12
But these sorts of things are happening
306
732260
2000
Bu gibi şeyler farklı
12:14
in many different environments.
307
734260
2000
ortamlarda yapılıyor.
12:16
From my perspective, one of the things pop-up stores do
308
736260
3000
Benim bakış açımdan bu mantar dükkanların yaptığı birşey
12:19
is create perishability and urgency.
309
739260
3000
aciliyet ve tükenebilirlik yaratmak.
12:22
It creates two of the favorite words of any businessperson:
310
742260
3000
Bir işadamının en sevdiği iki kelimeyi yaratıyor:
12:25
sold out.
311
745260
2000
mallarımız tükendi.
12:27
And the opportunity to really focus trust and attention
312
747260
3000
Ve dikkat ve güven çekme fırsatı
12:30
is a wonderful thing.
313
750260
3000
çok önemli birşey.
12:33
So a lot of what we see in the mesh,
314
753260
2000
Sonuç olarak elekte oluşturduğumuz
12:35
and a lot of what we have in the platform that we built
315
755260
2000
platformlar tanımlamamıza, yeniden tanımlamamıza
12:37
allows us to define, refine and scale.
316
757260
3000
ve daha fazla kişiye ulaşmamıza olanak veriyor.
12:40
It allows us to test things as an entrepreneur,
317
760260
3000
Bir girişimci olarak fikirleri test etmemize,
12:43
to go to market,
318
763260
2000
pazara sunmamıza,
12:45
to be in conversation with people,
319
765260
2000
insanlarla konuşmamıza,
12:47
listen, refine something and go back.
320
767260
3000
dinlememize, yeniden düzenlememize ve düzeltmemize izin veriyor.
12:50
It's very cost-effective,
321
770260
2000
Bu bir hayli hesaplı
12:52
and it's very mesh-y.
322
772260
2000
ve tam bir elek gibi.
12:54
The infrastructure enables that.
323
774260
3000
Sistem buna izin veriyor.
12:58
In closing, and as we're moving towards the end,
324
778260
3000
Konuşmamın sonuna gelirken,
13:01
I just also want to encourage --
325
781260
2000
sizi sadece cesaretlendirmek istiyorum --
13:03
and I'm willing to share my failures as well,
326
783260
2000
başarısızlıklarımı da sizinle paylaşabilirim,
13:05
though not from the stage.
327
785260
2000
sahneden değil ama.
13:07
(Laughter)
328
787260
2000
(Gülüşmeler)
13:09
I would just like to say that one of the big things,
329
789260
2000
Benim sadece söylemek istediğim,
13:11
when we look at waste
330
791260
2000
atığa ve daha cömert olabileceğimiz
13:13
and when we look at ways that we can really be generous
331
793260
2000
ve birbirimize yardımcı olabileceğimiz
13:15
and contribute to each other,
332
795260
2000
alanlara baktığımızda,
13:17
but also move to create a better economic situation
333
797260
3000
başarısızlarımızı paylaşırsak
13:20
and a better environmental situation,
334
800260
3000
daha ekonomik ve daha çevreci
13:23
is by sharing failures.
335
803260
2000
olabiliriz.
13:25
And one quick example
336
805260
2000
Buna verebileceğim kias bir örnek,
13:27
is Velib, in 2007,
337
807260
2000
2007'de Velib, Paris'te
13:29
came forward in Paris
338
809260
2000
ortaya cesur bir fikir attı,
13:31
with a very bold proposition,
339
811260
2000
çok büyük bir
13:33
a very big bike-sharing service.
340
813260
2000
bisiklet paylaşma servisi.
13:35
They made a lot of mistakes.
341
815260
2000
Birçok hata yaptılar.
13:37
They had some number of big successes.
342
817260
2000
Birçok konuda da başarılı oldular.
13:39
But they were very transparent, or they had to be,
343
819260
3000
Ama çok şeffaflardı ya da öyle olmaları gerekiyordu,
13:42
in the way that they exposed
344
822260
3000
neyin olduğunu ve neyin olmadığını
13:45
what worked and didn't work.
345
825260
2000
hep paylaştılar.
13:47
And so B.C. in Barcelona
346
827260
3000
Barselona da B.C.
13:50
and B-cycle
347
830260
2000
ve B-cycle
13:52
and Boris Bikes in London --
348
832260
2000
ve Londra'da Boris Bıkes
13:54
no one has had to repeat
349
834260
2000
gibi diğer şirketler onların
13:56
the version 1.0 screw-ups
350
836260
3000
hatalarını tekrarlamadılar
13:59
and expensive learning exercises
351
839260
2000
ve Paris'teki masraflı durumlar
14:01
that happened in Paris.
352
841260
2000
karşılaşmadılar.
14:03
So the opportunity when we're connected
353
843260
3000
Bizim bağlantılı olduğumuzdaki avantajımız
14:06
is also to share failures and successes.
354
846260
3000
birbirimizle başarılarımızı ve başarısızlıklarımızı paylaşabiliyoruz.
14:09
We're at the very beginning of something
355
849260
2000
Şimdi bizim gördüğümüz
14:11
that, what we're seeing
356
851260
2000
ve bu elek şirketlerin
14:13
and the way that mesh companies are coming forward,
357
853260
2000
ortaya çıkışı
14:15
is inviting, it's engaging, but it's very early.
358
855260
3000
çekici, ancak daha çok erken.
14:18
I have a website -- it's a directory --
359
858260
3000
Benim bir internet sayfam var, bir rehber,
14:21
and it started with about 1,200 companies,
360
861260
2000
1200 şirketle başladı,
14:23
and in the last two-and-a-half months
361
863260
2000
son iki buçuk ayda
14:25
it's up to about 3,300 companies.
362
865260
2000
3300 şirketi buldu.
14:27
And it grows on a very regular daily basis.
363
867260
4000
Ve her gün genişliyor.
14:31
But it's very much at the beginning.
364
871260
2000
Ancak daha yolun başındayız.
14:33
So I just want to welcome all of you onto the ride.
365
873260
3000
Ben sadece sizi de buna katılmaya davet ediyorum.
14:36
And thank you very much.
366
876260
2000
Çok teşekkür ederim.
14:38
(Applause)
367
878260
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7