The biology of gender, from DNA to the brain | Karissa Sanbonmatsu

330,249 views ・ 2019-02-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: alara egi Gözden geçirme: Gözde Zülal Solak
00:14
So what does it mean to be a woman?
0
14595
3546
Kadın olmak ne anlama gelir?
00:19
We all have XX chromosomes, right?
1
19341
2480
Hepimiz XX kromozomlara sahibiz, değil mi?
00:22
Actually, that's not true.
2
22496
1520
Aslında bu doğru değil.
00:25
Some women are mosaics.
3
25016
1736
Bazı kadınlar mozaik gibiler.
00:26
They have a mix of chromosome types with X, with XY or with XXX.
4
26776
5400
Çeşitli kromozom türlerine sahipler: X, XY ya da XXX gibi.
00:33
If it's not just about our chromosomes,
5
33056
2416
Eğer bunu sadece kromozomlarımız belirlemiyorsa
00:35
then what is being a woman about?
6
35496
2240
o zaman kadın olmak neyle ilgili?
00:38
Being feminine?
7
38496
1536
Feminen olmak?
00:40
Getting married?
8
40056
1456
Evlenmek?
00:41
Having kids?
9
41536
1200
Çocuk sahibi olmak?
00:43
You don't have to look far to find fantastic exceptions
10
43553
3678
Bu kurallar için fantastik istisnaları
00:47
to these rules,
11
47256
1616
uzakta aramanıza gerek yok.
00:48
but we all share something that makes us women.
12
48896
3640
Ama bizi kadın yapan ortak bir özelliğimiz var.
00:53
Maybe that something is in our brains.
13
53536
2800
Belki bu şey beyinlerimizdedir.
00:57
You might have heard theories from last century
14
57376
3096
Geçen yüzyıldan kalma, erkeklerin matematikte kadınlardan
01:00
about how men are better at math than women
15
60496
2856
daha iyi olma nedeninin daha büyük beyinlere sahip olmaları olduğunu
01:03
because they have bigger brains.
16
63376
1560
iddia eden teoriler duymuş olabilirsiniz.
01:05
These theories have been debunked.
17
65656
2256
Bu teoriler çürütüldü.
01:07
The average man has a brain about three times smaller
18
67937
2894
Sıradan bir erkeğin beyni, sıradan bir filin beyninden
01:10
than the average elephant,
19
70856
1776
yaklaşık üç kat daha küçük
01:12
but that doesn't mean
20
72656
1256
ancak bu sıradan bir erkeğin,
01:13
the average man is three times dumber than an elephant ...
21
73936
2736
bir filden üç kat daha aptal olduğunu göstermez.
01:16
or does it?
22
76696
1216
Yoksa gösterir mi?
01:17
(Laughter)
23
77935
2537
(Kahkahalar)
01:20
There's a new wave of female neuroscientists
24
80496
5176
Yeni bir kadın nörolog grubu var,
01:25
that are finding important differences between female and male brains
25
85696
3976
kadın ve erkek beyinleri arasında önemli farklılıklar buluyorlar:
01:29
in neuron connectivity,
26
89696
1736
nöron bağlantılarında,
01:31
in brain structure, in brain activity.
27
91456
2760
beynin yapısında, beyin aktivitesinde.
01:34
They're finding that the brain is like a patchwork mosaic --
28
94936
3816
Beynin kırkyama bir mozaik gibi olduğunu buluyorlar --
01:38
a mixture.
29
98776
1296
bir karışım.
01:40
Women have mostly female patches and a few male patches.
30
100096
3640
Kadınlar çoğunlukla dişi ve birkaç erkek yamasına sahipler.
01:44
With all this new data, what does it mean to be a woman?
31
104776
3480
Tüm bu yeni veriyi hesaba katınca, kadın olmak ne anlama geliyor?
01:49
This is something that I've been thinking about almost my entire life.
32
109296
3560
Bu neredeyse tüm hayatım boyunca düşündüğüm bir şey.
01:53
When people learn that I'm a woman who happens to be transgender,
33
113896
3856
İnsanlar trans bir kadın olduğumu öğrendiklerinde
01:57
they always ask,
34
117776
1496
hep sorarlar,
01:59
"How do you know you're a woman?"
35
119296
1600
"Kadın olduğunu nasıl biliyorsun?"
02:02
As a scientist, I'm searching for a biological basis of gender.
36
122056
5416
Bir bilim insanı olarak cinsiyetin biyolojik kökenini araştırıyorum.
02:07
I want to understand what makes me me.
37
127496
3280
Beni ben yapanın ne olduğunu anlamak istiyorum.
02:12
New discoveries at the front edge of science
38
132656
2976
Bilimin ön cephesindeki yeni buluşlar,
02:15
are shedding light on the biomarkers that define gender.
39
135656
4256
cinsiyeti belirleyen biyo işaretleri su yüzüne çıkarıyor.
02:19
My colleagues and I in genetics, neuroscience, physiology and psychology,
40
139936
6136
Genetik, nöroloji, fizyoloji ve psikoloji dallarındaki meslektaşlarım ile beraber,
02:26
we're trying to figure out exactly how gender works.
41
146096
3056
cinsiyetin tam olarak nasıl işlediğini çözmeye çalışıyoruz.
02:29
These vastly different fields share a common connection --
42
149176
3856
Bu geniş farklılıklara sahip alanların bir ortak noktası var:
02:33
epigenetics.
43
153056
1360
Epigenetik.
02:35
In epigenetics, we're studying how DNA activity
44
155576
6096
Epigenetikte nasıl DNA aktivitesinin, köklü ve kalıcı olarak
02:41
can actually radically and permanently change,
45
161696
2976
değişebileceğini inceliyoruz,
02:44
even though the sequence stays the same.
46
164696
2480
DNA dizisi aynı kalsa bile.
02:48
DNA is the long, string-like molecule that winds up inside our cells.
47
168216
5487
DNA, hücrelerimizin içini sarmalayan, uzun ve ipliksi molekül.
02:53
There's so much DNA
48
173728
1036
DNA o kadar fazla ki
02:54
that it actually gets tangled into these knot-like things --
49
174789
2890
dolaşarak düğüm benzeri yapılar haline geliyor.
02:57
we'll just call them knots.
50
177704
1320
Onlara düğüm diyeceğiz.
03:00
So external factors change how those DNA knots are formed.
51
180201
5040
Bu düğümlerin oluşumunu dış etkenler değiştiriyor.
03:06
You can think of it like this:
52
186941
1456
Bunu şöyle düşünebilirsiniz:
03:08
inside our cells, there's different contraptions building things,
53
188421
5608
Hücrelerimizin içerisinde çeşitli mekanizmalar var;
03:14
connecting circuits,
54
194077
1696
inşaat yapan, devreleri birleştiren,
03:15
doing all the things they need to make life happen.
55
195797
2760
hayatın olması için gerekenleri yapan.
03:19
Here's one that's sort of reading the DNA and making RNA.
56
199797
4520
Bu, DNA'yı okuyan ve RNA yapan bir tanesi.
03:25
And then this one is carrying a huge sac of neurotransmitters
57
205477
3616
Bu, bir grup nörotransmiteri taşıyor,
03:29
from one end of the brain cell
58
209117
1816
beyin hücresinin bir ucundan
03:30
to the other.
59
210957
1376
öteki ucuna.
03:32
Don't they get hazard pay for this kind of work?
60
212357
2256
Bu tip bir iş için kaza ödemesi almıyorlar mı?
03:34
(Laughter)
61
214637
1200
(Kahkahalar)
03:36
This one is an entire molecular factory --
62
216757
2136
Bu, bütün bir molekül fabrikası--
03:38
some say it's the secret to life.
63
218917
1776
bazılarına göre hayatın sırrı.
03:40
It's call the ribosome.
64
220717
1376
Adı ribozom.
03:42
I've been studying this since 2001.
65
222117
2440
2001'den beri onu inceliyorum.
03:46
One of the stunning things about our cells
66
226237
3216
Hücrelerimiz hakkındaki muhteşem şeylerden biri
03:49
is that the components inside them are actually biodegradable.
67
229477
4256
içerilerindeki unsurların biyoçözünür olması.
03:53
They dissolve,
68
233757
1256
Çözülüyorlar
03:55
and then they're rebuilt each day,
69
235037
2336
ve her gün yeniden oluşturuluyorlar,
03:57
kind of like a traveling carnival
70
237397
2536
aynı oyuncakların sökülüp
03:59
where the rides are taken down and then rebuilt every single day.
71
239957
3720
her gün yeniden inşaa edildiği bir gezici karnaval gibi.
04:04
A big difference between our cells and the traveling carnival
72
244917
3296
Hücrelerimiz ve gezici karnaval arasındaki büyük bir fark,
04:08
is that in the carnival,
73
248237
2175
karnavalda,
04:10
there are skilled craftsmen that rebuild the rides each day.
74
250436
3801
oyuncakları her gün yeniden kuran yetenekli zanaatkarların olması.
04:15
In our cells, there are no such skilled craftsmen,
75
255197
2616
Hücrelerimizde zanaatkar benzeri bir şey yok.
04:17
only dumb builder machines
76
257837
1536
Yerine, günün planlarında,
04:19
that build whatever's written in the plans,
77
259397
2296
ne olursa olsun, onu inşaa eden
04:21
no matter what those plans say.
78
261717
1600
aptal inşaat makineleri var.
04:24
Those plans are the DNA.
79
264437
2816
O planlar DNA.
04:27
The instructions for every nook and cranny inside our cells.
80
267277
3560
Hücrelerimizin içindeki tüm ıvır zıvırın yönergesi
04:32
If everything in, say, our brain cells
81
272197
2856
Eğer, örneğin beyin hücrelerimizin içindeki her şey
04:35
dissolves almost every day,
82
275077
2096
neredeyse her gün çözülüyorsa
04:37
then how can the brain remember anything past one day?
83
277197
2840
beyin nasıl her şeyi o günden sonra hatırlayabiliyor?
04:40
That's where DNA comes in.
84
280917
1976
İşte burada DNA devreye giriyor.
04:42
DNA is one of the those things that does not dissolve.
85
282917
3256
DNA, çözülmeyen şeylerden biri.
04:46
But for DNA to remember that something happened,
86
286197
2696
Ancak, DNA'nın bir şeyi hatırlaması için,
04:48
it has to change somehow.
87
288917
1600
bir şekilde değişmesi lazım.
04:51
We know the change can't be in the sequence;
88
291477
2096
Değişimin dizilişte olamayacağını biliyoruz;
04:53
if it changed sequence all the time,
89
293597
2096
eğer dizi durmadan değişseydi,
04:55
then we might be growing like, a new ear or a new eyeball every single day.
90
295717
4896
her gün yeni bir kulak ya da göz çıkarabilirdik.
05:00
(Laughter)
91
300637
1016
(Kahkahalar)
05:01
So, instead it changes shape,
92
301677
1976
Bu yüzden, şekil değiştiriyor,
05:03
and that's where those DNA knots come in.
93
303677
1976
burada da DNA düğümleri devreye giriyor.
05:05
You can think of them like DNA memory.
94
305677
1960
Onları DNA'nın hafızası sayabilirsiniz.
05:09
When something big in our life happens,
95
309317
2296
Büyük bir olay yaşandığında
05:11
like a traumatic childhood event,
96
311637
2496
travmatik bir çocukluk olayı gibi,
05:14
stress hormones flood our brain.
97
314157
1880
beynimize stres hormonları akın eder.
05:16
The stress hormones don't affect the sequence of DNA,
98
316877
2896
Stres hormonları, DNA'nın dizilişini etkilemez
05:19
but they do change the shape.
99
319797
2136
ancak şeklini etkiler.
05:21
They affect that part of DNA
100
321957
2336
DNA'nın stresi azaltan moleküler makineleri için
05:24
with the instructions for molecular machines that reduce stress.
101
324317
3760
yönergeleri taşıyan kısmını etkiliyor.
05:28
That piece of DNA gets wound up into a knot,
102
328797
2376
DNA'nın o parçası bir düğüm hâline geliyor
05:31
and now the dumb builder machines can't read the plans they need
103
331197
3936
ve aptal inşaat makineleri, stresi azaltan mekanizmaların
05:35
to build the machines that reduce stress.
104
335157
2080
planlarını okuyamıyorlar.
05:38
That's a mouthful, but it's what's happening on the microscale.
105
338037
2976
Bir ağız dolusu kelime ancak mikro ölçekte olan bu.
05:41
On the macroscale, you practically lose the ability to deal with stress,
106
341037
3416
Büyük ölçekteyse neredeyse stresle başa çıkamaz hâle geliyorsunuz
05:44
and that's bad.
107
344477
1536
ki bu da kötü bir şey.
05:46
And that's how DNA can remember what happens in the past.
108
346037
3200
DNA bu şekilde geçmişte yaşananları hatırlayabiliyor.
05:51
This is what I think was happening to me
109
351357
2576
Bu, bana cinsiyet dönüşümüme ilk başladığım zaman
05:53
when I first started my gender transition.
110
353957
2080
olduğunu düşündüğüm şey.
05:57
I knew I was a woman on the inside,
111
357277
2216
İçeride bir kadın olduğumu biliyordum,
05:59
and I wore women's clothes on the outside,
112
359517
2976
dışımda da kadın kıyafetleri vardı
06:02
but everyone saw me as a man in a dress.
113
362517
2920
ama herkes beni, elbise giyen bir adam olarak görüyordu.
06:07
I felt like no matter how many things I try,
114
367117
5016
Ne kadar denersem deneyeyim,
kimsenin beni bir kadın olarak görmeyeceğini düşünüyordum.
06:12
no one would ever really see me as a woman.
115
372157
2616
06:14
In science, your credibility is everything,
116
374797
3056
Bilimde, itibarınız her şey demek
06:17
and people were snickering in the hallways,
117
377877
3240
ve insanlar koridorlarda kıs kıs gülüyorlardı,
06:21
giving me stares,
118
381997
1456
bana bakıyorlardı,
06:23
looks of disgust --
119
383477
1816
iğrenerek --
06:25
afraid to be near me.
120
385317
1640
yakınımda olmaktan korkarak.
06:28
I remember my first big talk after transition.
121
388197
2936
Dönüşümümden sonraki ilk büyük konuşmamı hatırlıyorum.
06:31
It was in Italy.
122
391157
1216
İtalya'daydı.
06:32
I'd given prestigious talks before,
123
392397
2416
Daha önce saygın konuşmalar vermiştim
06:34
but this one, I was terrified.
124
394837
2816
ama bu sefer, dehşete düşmüştüm.
06:37
I looked out into the audience,
125
397677
1776
Seyircilere göz gezdirdim
06:39
and the whispers started --
126
399477
2856
ve fısıltılar başladı--
06:42
the stares,
127
402357
1376
uzun uzun bakışlar,
06:43
the smirks, the chuckles.
128
403757
1920
sırıtışlar, kıkırtılar.
06:46
To this day, I still have social anxiety around my experience eight years ago.
129
406677
5360
O sekiz yıl önceki deneyim bende hâlâ sosyal anksiyete uyandırıyor.
06:53
I lost hope.
130
413917
1200
Umudumu kaybettim.
06:56
Don't worry, I've had therapy so I'm OK --
131
416877
2896
Ama rahat olun, terapi gördüm, bu yüzden iyiyim--
06:59
I'm OK now.
132
419797
1216
Artık iyiyim.
07:01
(Laughter)
133
421037
1816
(Kahkahalar)
07:02
(Cheers)
134
422877
1816
(Tezahürat)
07:04
(Applause)
135
424717
4136
(Alkış)
07:08
But I felt enough is enough:
136
428877
1896
Ama artık yettiğini hissettim:
07:10
I'm a scientist,
137
430797
1616
Ben bir bilim insanıyım,
07:12
I have a doctorate in astrophysics,
138
432437
1856
astrofizik dalında doktoram var,
07:14
I've published in the top journals,
139
434317
1696
en üst düzey yayınlarda yer aldım;
07:16
in wave-particle interactions, space physics,
140
436037
2656
dalga-parçacık etkileşimi, yer fiziği,
07:18
nucleic acid biochemistry.
141
438717
2096
nükleik asit biyokimya alanlarında.
07:20
I've actually been trained to get to the bottom of things, so --
142
440837
3096
Meselenin tam olarak derinine inmek üzere eğitildim.
07:23
(Laughter)
143
443957
1096
(Kahkahalar)
07:25
I went online --
144
445077
1256
İnternete girdim--
07:26
(Applause)
145
446357
4320
(Alkış)
07:31
So I went online, and I found fascinating research papers.
146
451437
3816
İnternete girdim ve ilginç araştırma makaleleri buldum.
07:35
I learned that these DNA knot things are not always bad.
147
455277
3296
Bu DNA düğümlerinin her zaman kötü olmadığını öğrendim.
07:38
Actually, the knotting and unknotting --
148
458597
2336
Aslında bu düğüm atma ve çözme--
07:40
it's like a complicated computer language.
149
460957
2336
karmaşık bir bilgisayar dili gibi.
07:43
It programs our bodies with exquisite precision.
150
463317
2960
Vücutlarımızı müthiş bir hassasiyetle programlıyor.
07:47
So when we get pregnant,
151
467477
1856
Hamile kaldığımızda
07:49
our fertilized eggs grow into newborn babies.
152
469357
3080
döllenmiş yumurtalarımız yeni doğmuş bebek haline geliyorlar.
07:53
This process requires thousands of DNA decisions to happen.
153
473317
4056
Bu süreç binlerce DNA kararını gerekli kılıyor.
07:57
Should an embryo cell become a blood cell?
154
477397
2736
Bir embriyo hücresi bir kan hücresine mi dönüşmeli?
08:00
A heart cell? A brain cell?
155
480157
1880
Yoksa bir kalp veya beyin hücresine mi?
08:02
And the decisions happen at different times during pregnancy.
156
482877
3216
Bu seçimler hamilelik sırasında farklı zamanlarda oluyor.
08:06
Some in the first trimester, some in the second trimester
157
486117
3176
Bazıları ilk trimesterde, bazıları ikinci trimesterde
08:09
and some in the third trimester.
158
489317
1560
ve bazıları ise üçüncüde.
08:14
To truly understand DNA decision-making,
159
494277
3056
DNA'nın karar alma mekanizmasını cidden anlayabilmek için
08:17
we need to see the process of knot formation in atomic detail.
160
497357
3760
düğüm oluşma sürecini atomik detayda incelememiz lazım.
08:21
Even the most powerful microscopes can't see this.
161
501877
2720
En kuvvetli mikroskoplar bile bunu gösteremiyor.
08:26
What if we tried to simulate these on a computer?
162
506196
2721
Peki ya bunları bilgisayarda simüle etmeye çalışırsak?
08:29
For that we'd need a million computers to do that.
163
509716
3480
Bu iş için bir milyon bilgiyasara ihtiyaç duyardık.
08:34
That's exactly what we have at Los Alamos Labs --
164
514037
3256
Los Alamos Laboratuvarları'nda tam olarak da buna sahibiz--
08:37
a million computers connected in a giant warehouse.
165
517317
3120
kocaman bir depoda, birbirlerine bağlı bir milyon bilgisayar.
08:42
So here we're showing the DNA making up an entire gene
166
522237
4016
Burada DNA'nın, spesifik düğüm şekilleri verilmiş bir geni
08:46
folded into very specific shapes of knots.
167
526277
3465
oluşturmasını göruyoruz.
08:50
For the first time,
168
530517
1336
İlk kez,
08:51
my team has simulated an entire gene of DNA --
169
531877
3696
takımım DNA'nın bütün bir genini simüle etti--
08:55
the largest biomolecular simulation performed to date.
170
535597
3040
şu ana kadarki en büyük biyomoleküler simülasyon.
09:00
For the first time, we're beginning to understand the unsolved problem
171
540477
3456
İlk kez, çözülemeyen problemi, hormonların bu düğümlerin oluşumunu
09:03
of how hormones trigger the formation of these knots.
172
543957
3320
nasıl tetiklediğini anlamaya başlıyoruz.
09:09
DNA knot formation can be seen beautifully in calico cats.
173
549557
4576
Calico kedilerinde DNA düğümü oluşumu çok güzel gözlemlenebiliyor.
09:14
The decision between orange and black
174
554157
2576
Turuncu ve siyah arasındaki karar,
09:16
happens early on in the womb,
175
556757
1760
rahimde erken veriliyor,
09:19
so that orange-and-black patchy pattern,
176
559070
2776
yani bu turuncu siyah yamalı desen,
09:21
it's an exact readout of what happened
177
561870
2296
o kedi annesinin rahminde,
09:24
when that cat was just a tiny little kitten embryo
178
564190
2376
daha küçücük bir kedi embriyosuyken
09:26
inside her mom's womb.
179
566590
1440
olanların birebir dışa yansıması.
09:28
And the patchy pattern actually happens in our brains and in cancer.
180
568795
5296
Yamalı desen aslında beyinlerimizde ve kanserde de ortaya çıkmakta.
09:34
It's directly related to intellectual disability and breast cancer.
181
574115
3480
Zekâ geriliği ve meme kanseriyle doğrudan bağlantılı.
09:39
These DNA decisions also happen in other parts of the body.
182
579955
4176
Bu DNA karar alımı vücudun diğer bölümlerinde de oluyor.
09:44
It turns out that the precursor genitals transform into either female or male
183
584155
5016
Prekürsör genitallerin dişi ya da erkeğe hamileliğin ilk trimesterinde dönüştüğü
09:49
during the first trimester of pregnancy.
184
589195
1920
ortaya çıkıyor.
09:51
The precursor brains, on the other hand,
185
591795
2256
Prekürsör beyinler ise,
09:54
transform into female or male during the second trimester of pregnancy.
186
594075
3480
dişi ya da erkeğe hamileliğin ikinci trimesterinde döüşüyor.
09:58
So the current working model
187
598675
2056
Şu an işleyen modele göre,
10:00
is that a unique mix in my mom's womb
188
600755
3856
annemin rahmindeki eşsiz bir karışım,
10:04
caused the precursor genitals to transform one way,
189
604635
3536
prekürsör genitallerin belli bir şekile
10:08
but the precursor brain to transform the other way.
190
608195
2760
ama prekursör beynin başka bir şekle dönüşmesini sağlamış.
10:15
Most of epigenetic research
191
615035
1976
Epigenetik araştırmaların çoğu,
10:17
has really focused on stress, anxiety, depression --
192
617035
3376
büyük ölçüde stres, anksiyete ve depresyona odaklandı --
10:20
kind of a downer,
193
620435
1456
biraz moral bozucu,
10:21
kind of bad things.
194
621915
1216
biraz kötü şeyler.
10:23
(Laughter)
195
623155
1016
(Kahkahalar)
10:24
But nowadays --
196
624195
1576
Ama şimdilerde--
10:25
the latest stuff --
197
625795
1216
en son şeylerde--
10:27
people are looking at relaxation.
198
627035
1616
insanlar rahatlamayı gözlemliyor.
10:28
Can that have a positive effect on your DNA?
199
628675
2240
Onun DNA'ya pozitif bir etkisi olabilir mi?
10:32
Right now we're missing key data from mice models.
200
632195
3120
An itibariyle fare modellerinden anahtar verilere sahip değiliz.
10:36
We know that mice relax,
201
636675
1416
Fareler dinleniyorlar
10:38
but could they meditate like the Dalai Lama?
202
638115
3976
ama Dalai Lama gibi meditasyon yapabilirler mi?
10:42
Achieve enlightenment?
203
642115
1776
Aydınlamaya ulaşabilirler mi?
10:43
Could they move stones with their mind like Jedi Master Yoda?
204
643915
3696
Jedi ustası Yoda gibi zihinleriyle taşları hareket ettirebilirler mi?
10:47
(Yoda voice): Hm, a Jedi mouse must feel the force flow, hm.
205
647635
3856
(Yoda sesiyle): Bir Jedi faresi gücün akışını hissetmeli.
10:51
(Laughter)
206
651515
1936
(Kahkahalar)
10:53
(Applause)
207
653475
3080
(Alkış)
10:57
I wonder if the support I've had since that talk back in Italy
208
657755
3656
İtalya'daki konuşmamdan beri gördüğüm destek,
11:01
has tried to unwind my DNA.
209
661435
2000
DNA'mı çözmeye çalıştı mı merak ediyorum.
11:04
Having a great circle of friends, supportive parents
210
664635
2856
Harika bir arkadaş grubu ve ebeveynlere sahip olmak
11:07
and being in a loving relationship
211
667515
1976
ve sevgi dolu bir ilişki içinde olmak,
11:09
has actually given me strength and hope to help others.
212
669515
3400
bana diğerlerine yardım etmek için güç ve umut verdi.
11:13
At work I wear a rainbow bracelet.
213
673875
2536
İşteyken bir gökkuşağı bileziği takıyorum.
11:16
Sometimes it raises eyebrows, but it also raises awareness.
214
676435
3360
Bazen kınamaya yol açsa da aynı zamanda farkındalık yaratıyor.
11:20
There's so many transgender people --
215
680355
2296
O kadar fazla trans insan--
11:22
especially women of color --
216
682675
1896
özellikle beyaz olmayan kadınlar--
11:24
that are just one demeaning comment away from taking their own lives.
217
684595
4840
kendi canlarını almaktan bir küçük düşürücü yorum uzakta ki.
11:31
Forty percent of us attempt suicide.
218
691195
2440
Yüzde kırkımız intihara teşebbüs ediyor.
11:35
If you're listening and you feel like you have no other option,
219
695235
5096
Eğer dinliyorsanız ve başka seçeneğiniz kalmamış gibi hissediyorsanız,
11:40
try to call a friend,
220
700355
1776
bir arkadaşınızı aramayı deneyin,
11:42
go online or try to get in a support group.
221
702155
2120
internete girin veya bir destek grubuna katılın.
11:45
If you're a woman who's not transgender but you know pain of isolation,
222
705755
5176
Eğer trans olmasa da izolasyon ya da cinsel tacizin acısını
11:50
of sexual assault --
223
710955
1616
bilen bir kadınsanız,
11:52
reach out.
224
712595
1200
iletişime geçin.
11:56
So what does it mean to be a woman?
225
716795
2760
Yani kadın olmak ne anlama geliyor?
12:00
The latest research is showing
226
720715
1776
Son araştırmalar gösteriyor ki
12:02
that female and male brains do develop differently in the womb,
227
722515
4096
dişi ve erkek beyinleri rahimde farklı gelişiyorlar,
12:06
possibly giving us females this innate sense of being a woman.
228
726635
3760
muhtemelen biz dişilere doğuştan kadın olma hissini vererek.
12:11
On the other hand,
229
731395
1256
Öte yandan,
12:12
maybe it's our shared sense of commonality that makes us women.
230
732675
4400
belki de paylaştığımız ortaklık hissi bizi kadın yapıyordur.
12:18
We come in so many different shapes and sizes
231
738195
2336
O kadar farklı şekil ve boyutta geliyoruz ki
12:20
that asking what it means to be a woman may not be the right question.
232
740555
4416
kadın olmanın ne anlama geldiği doğru soru olmayabilir.
12:24
It's like asking a calico cat what it means to be a calico cat.
233
744995
3720
Bir calico kedisine calico kedisi olmanın ne olduğunu sormak gibi.
12:29
Maybe becoming a woman means accepting ourselves
234
749622
4829
Belki de kadın olmak kendimizi asıl olduğumuz hâliyle
12:34
for who we really are
235
754475
1816
kabul etmek
12:36
and acknowledging the same in each other.
236
756315
2560
ve birbirimizde de aynısını kabul etmektir.
12:39
I see you.
237
759875
1736
Sizi görüyorum.
12:41
And you've just seen me.
238
761635
2120
Ve siz de beni gördünüz.
12:44
(Applause and cheers)
239
764635
5240
(Alkış ve tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7