Can a divided America heal? | Jonathan Haidt

366,042 views ・ 2016-11-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Evren Erdin Gözden geçirme: Ramazan Şen
Chris An: Pekala, Jon, bu gerçekten ürkütücü.
00:12
Chris Anderson: So, Jon, this feels scary.
0
12936
2200
Jonathan Haidt: Evet.
00:15
Jonathan Haidt: Yeah.
1
15160
1165
00:16
CA: It feels like the world is in a place
2
16349
1990
CA: Dünya sanki uzun zamandır
00:18
that we haven't seen for a long time.
3
18363
1837
görmediğimiz bir konumda.
00:20
People don't just disagree in the way that we're familiar with,
4
20224
4561
İnsanlar sadece alışageldiğimiz sağ-sol kutuplaşması
00:24
on the left-right political divide.
5
24809
1900
nedeniyle anlaşmazlığa düşmüyorlar.
00:26
There are much deeper differences afoot.
6
26733
3001
Olayın derinliğinde daha farklı şeyler var.
00:29
What on earth is going on, and how did we get here?
7
29758
3266
Tanrı aşkına neler oluyor ve bu konuma nasıl geldik?
JH: Bu durum farklı.
00:33
JH: This is different.
8
33048
3003
Daha çok kıyamet hissi uyandıran bir durum var.
00:36
There's a much more apocalyptic sort of feeling.
9
36075
3227
00:39
Survey research by Pew Research shows
10
39326
2326
Pew şirketi tarafından yapılan araştırmaya göre
00:41
that the degree to which we feel that the other side is not just --
11
41676
3709
karşı taraf için hissettiğimiz şey sadece
00:45
we don't just dislike them; we strongly dislike them,
12
45409
2974
onlardan hoşlanmamamız değil; onlardan şiddetle hoşlanmamamız
00:48
and we think that they are a threat to the nation.
13
48407
3476
ve onları ulusumuza bir tehdit olarak görmemiz.
00:51
Those numbers have been going up and up,
14
51907
1964
Bu fikirdekilerin sayısı gün geçtikte artıyor ve
00:53
and those are over 50 percent now on both sides.
15
53895
2737
bu iki taraf içinde %50'den fazla.
00:56
People are scared,
16
56656
1151
İnsanlar korkmuş durumda
00:57
because it feels like this is different than before; it's much more intense.
17
57831
3627
çünkü bu durum eskisinden farklı geliyor, çok daha şiddetli.
Ne zaman sosyal bir yapboza baksam
01:01
Whenever I look at any sort of social puzzle,
18
61482
2520
her zaman ahlaki psikolojinin üç temel prensibini uygularım.
01:04
I always apply the three basic principles of moral psychology,
19
64026
3117
Sanırım bu prensipler burada faydalı olacak.
01:07
and I think they'll help us here.
20
67167
1894
Siyaseti düşünürken ilk olarak aklınızda bulundurmanız
01:09
So the first thing that you have to always keep in mind
21
69085
2733
01:11
when you're thinking about politics
22
71842
1736
gereken şey,
bizlerin bir kabileye ait olduğumuzdur.
01:13
is that we're tribal.
23
73602
1380
Bizler kabilecilikten evrildik.
01:15
We evolved for tribalism.
24
75006
1523
01:16
One of the simplest and greatest insights into human social nature
25
76553
3169
İnsan doğasına dair en basit ve en iyi anlayışlardan biri
01:19
is the Bedouin proverb:
26
79746
1173
şu Bedevi atasözüdür:
01:20
"Me against my brother;
27
80943
1392
"Ben kardeşime karşı,
01:22
me and my brother against our cousin;
28
82359
1927
ben ve kardeşim kuzenimize karşı;
01:24
me and my brother and cousins against the stranger."
29
84310
2502
ben, kardeşim ve kuzenlerim, yabancılara karşı."
01:26
And that tribalism allowed us to create large societies
30
86836
4724
Kabileleşme büyük toplumlar yaratmamızı ve diğerleriyle
01:31
and to come together in order to compete with others.
31
91584
3032
mücadele edebilmek için bir araya gelmemizi sağladı.
01:34
That brought us out of the jungle and out of small groups,
32
94640
3681
Bu bizleri ormanların içinden ve küçük gruplardan dışarı taşıdı
01:38
but it means that we have eternal conflict.
33
98345
2023
ama bu aslında bitmez bir çatışma demekti.
01:40
The question you have to look at is:
34
100392
1741
Sormanız gereken soru:
Toplumumuzun hangi yönleri bu durumu daha acılı yapıyor
01:42
What aspects of our society are making that more bitter,
35
102157
2664
01:44
and what are calming them down?
36
104845
1530
veya yatıştırıyor?
01:46
CA: That's a very dark proverb.
37
106399
1561
CA: Bu çok karanlık bir atasözü.
01:47
You're saying that that's actually baked into most people's mental wiring
38
107984
4173
Söylediğin aslında bir seviyeye kadar
bir çok insanin zihninde kazınmış durumda.
01:52
at some level?
39
112181
1151
01:53
JH: Oh, absolutely. This is just a basic aspect of human social cognition.
40
113356
3804
JH: Kesinlikle, bu insan sosyal bilişinin basit bir parçası.
Ama ayrıca toplum olarak gerçekten barış içinde de yaşayabiliriz
01:57
But we can also live together really peacefully,
41
117184
2323
01:59
and we've invented all kinds of fun ways of, like, playing war.
42
119531
3395
ve aslında savaşa benzer bir çok eğlenceli şey keşfettik.
02:02
I mean, sports, politics --
43
122950
1382
Yani, spor, politika --
02:04
these are all ways that we get to exercise this tribal nature
44
124356
3695
Tüm bunlar aslında kimseye zarar vermeden
kabile tarzını yaşamanın yolları.
02:08
without actually hurting anyone.
45
128075
1583
02:09
We're also really good at trade and exploration and meeting new people.
46
129682
4345
Ayrıca aslında ticarette ve keşif yapmakta ve yeni insanlarla buluşmakta da iyiyiz.
Bu halde kabileciliğimizi değişken olarak görmek zorundasınız.
02:14
So you have to see our tribalism as something that goes up or down --
47
134051
3299
Birbirimizle daima savaşmaya mahkum olmuş değiliz.
02:17
it's not like we're doomed to always be fighting each other,
48
137374
2852
Ama asla sonsuz dünya barışımız olmayacak.
02:20
but we'll never have world peace.
49
140250
1850
02:22
CA: The size of that tribe can shrink or expand.
50
142980
3222
CA: Bu kabilenin boyutu küçülüp büyüyebilir değil mi?
02:26
JH: Right.
51
146226
1151
JH: Doğru.
02:27
CA: The size of what we consider "us"
52
147401
1987
"Biz" diye düşündüğümüz şeyin boyutu
02:29
and what we consider "other" or "them"
53
149412
2421
ve "diğerleri" ya da "onlar" olarak düşündüğümüz
02:31
can change.
54
151857
2130
şeyin boyutu değişebilir.
02:34
And some people believed that process could continue indefinitely.
55
154610
5590
Bazıları bu sürecin sonsuza kadar devam edeceğine inanmışlardı
02:40
JH: That's right.
56
160224
1192
JH: Doğru.
02:41
CA: And we were indeed expanding the sense of tribe for a while.
57
161440
3206
CA: Bunun da ötesinde bu kabile duygusunu bir süredir arttırıyoruz.
02:44
JH: So this is, I think,
58
164670
1161
JH: Sanırım
02:45
where we're getting at what's possibly the new left-right distinction.
59
165855
3355
geldiğimiz nokta yeni bir sağ sol ayrımı.
02:49
I mean, the left-right as we've all inherited it,
60
169234
2323
Demek istediğim, geçmişten gelen sağ - sol kavramı,
02:51
comes out of the labor versus capital distinction,
61
171581
2839
iş gücü sermaye ayrımı
02:54
and the working class, and Marx.
62
174444
2375
ve Marx'dan gelmekte.
02:56
But I think what we're seeing now, increasingly,
63
176843
2249
Ama bence şuan giderek artan şekilde gördüğümüz şey
02:59
is a divide in all the Western democracies
64
179116
2854
tüm batı demokrasilerinde
03:01
between the people who want to stop at nation,
65
181994
3707
ulus seviyesinde kalmak isteyenlerle,
03:05
the people who are more parochial --
66
185725
1750
daha dar görüşlü,
03:07
and I don't mean that in a bad way --
67
187499
1797
- kötü anlamda demek istemiyorum -
03:09
people who have much more of a sense of being rooted,
68
189320
2800
daha çok köktenci duygulara sahip,
şehirlerine, topluluklarına ve uluslarına önem veren insanlarla
03:12
they care about their town, their community and their nation.
69
192144
3193
03:15
And then those who are anti-parochial and who --
70
195824
4037
daha geniş görüş sahibi insanlar arasındaki ayrışma.
03:19
whenever I get confused, I just think of the John Lennon song "Imagine."
71
199885
3400
Kafam karıştığında hep John Lennon'un "Imagine" şarkısını düşünürüm
"Hayal edin, uğrunda öldürecek ya da ölecek hiç bir ülke yok."
03:23
"Imagine there's no countries, nothing to kill or die for."
72
203309
2829
Bu insanlar daha çok küresel yönetim isteyenlerdir,
03:26
And so these are the people who want more global governance,
73
206162
3213
03:29
they don't like nation states, they don't like borders.
74
209399
2674
ulus devletleri sevmezler, sınırları sevmezler.
Bunu tüm Avrupa'da da görüyorsunuz.
03:32
You see this all over Europe as well.
75
212097
1825
03:33
There's a great metaphor guy -- actually, his name is Shakespeare --
76
213946
3226
Aslında Shakespeare adında büyük bir metaforcu var,
İngiltere'de yıllar önce yazan.
03:37
writing ten years ago in Britain.
77
217196
1581
03:38
He had a metaphor:
78
218801
1167
Bir metafor tanımlıyor:
03:39
"Are we drawbridge-uppers or drawbridge-downers?"
79
219992
3273
Bizler köprüleri kaldıranlar mıyız yoksa köprüleri koyanlar mı?
03:43
And Britain is divided 52-48 on that point.
80
223289
2905
İngiltere bu noktada 52-48 olarak bölündü.
03:46
And America is divided on that point, too.
81
226218
2120
Amerika da bu noktada bölündü.
03:49
CA: And so, those of us who grew up with The Beatles
82
229379
3577
CA: Öyleyse, Beatles ve ve dünyanın
03:52
and that sort of hippie philosophy of dreaming of a more connected world --
83
232980
3574
daha bağlı olduğu bir hippi felsefesini ile yetişmiş bizler için
03:56
it felt so idealistic and "how could anyone think badly about that?"
84
236578
3841
bu çok idealistlikti ve "kim bunun hakkında kötü düşünebilir?"
04:00
And what you're saying is that, actually,
85
240736
2011
Ve aslında senin söylediğin,
04:02
millions of people today feel that that isn't just silly;
86
242771
4302
milyonlarca kişi bugün bunun sadece aptalca olduğunu değil
aslında tehlikeli ve yanlış olduğunu düşünüyor ve korkuyorlar.
04:07
it's actually dangerous and wrong, and they're scared of it.
87
247097
2861
04:09
JH: I think the big issue, especially in Europe but also here,
88
249982
3026
JH: Bence en büyük sorun özellikle Avrupa'da ayrıca burada da
göçmenlik sorunu
04:13
is the issue of immigration.
89
253032
1367
04:14
And I think this is where we have to look very carefully
90
254423
3069
ve bence sosyal bilimlerde dikkatlice
04:17
at the social science about diversity and immigration.
91
257516
3631
incelememiz gereken bu: çeşitlilik ve göçmenlik.
Herhangi bir şey politikleştiği zaman,
04:21
Once something becomes politicized,
92
261171
1714
04:22
once it becomes something that the left loves and the right --
93
262909
3024
solun çok sevdiği, sağınsa --
04:25
then even the social scientists can't think straight about it.
94
265957
3101
sosyal bilimciler bile direkt olarak bunu düşünemezler.
Günümüzde, çeşitlilik bir çok anlamda iyi aslında.
04:29
Now, diversity is good in a lot of ways.
95
269082
1957
04:31
It clearly creates more innovation.
96
271063
2207
Kesin bir şekilde yenilik yaratmakta.
04:33
The American economy has grown enormously from it.
97
273294
2477
Amerika ekonomisi onun sayesinde ciddi şekilde büyüdü.
04:35
Diversity and immigration do a lot of good things.
98
275795
2382
Çeşitlilik ve göçmenlik bir çok iyi şey sağlıyor.
04:38
But what the globalists, I think, don't see,
99
278201
2628
Ama küreselleşme taraftarları bence şunu görmüyor,
04:40
what they don't want to see,
100
280853
1507
ya da görmek istemiyor:
04:42
is that ethnic diversity cuts social capital and trust.
101
282384
6278
etnik çeşitlilik, sosyal sermaye ve güveni kısıtlıyor.
04:48
There's a very important study by Robert Putnam,
102
288686
2336
"Bowling Alone" yazarı Robert Putnam
tarafından sosyal sermaye veri tabanlarına bakılarak
04:51
the author of "Bowling Alone,"
103
291046
1856
04:52
looking at social capital databases.
104
292926
1855
yapılmış önemli bir çalışma var.
04:54
And basically, the more people feel that they are the same,
105
294805
2947
Basitçe, insanlar daha benzer hissettikçe
04:57
the more they trust each other,
106
297776
1507
birbirlerine daha fazla güveniyor,
04:59
the more they can have a redistributionist welfare state.
107
299307
2740
refah devletine sahip olma şansları daha artıyor.
İskandinav ülkeleri bu konuda harika durumda
05:02
Scandinavian countries are so wonderful
108
302071
1971
çünkü küçük, homojen ülke olmanın mirasına sahipler.
05:04
because they have this legacy of being small, homogenous countries.
109
304066
3349
05:07
And that leads to a progressive welfare state,
110
307439
3717
Bu ilerici refah devletine,
05:11
a set of progressive left-leaning values, which says,
111
311180
2803
ilerici sol eğilimli değerlere yol açıyor.
"Köprüyü indirin! Dünya harika bir yer.
05:14
"Drawbridge down! The world is a great place.
112
314007
3001
Suriye'deki insanlar acı çekiyor, onları içeri almamız lazım." diyorlar.
05:17
People in Syria are suffering -- we must welcome them in."
113
317032
3032
Ve bu güzel bir şey.
05:20
And it's a beautiful thing.
114
320088
1377
05:21
But if, and I was in Sweden this summer,
115
321934
2583
Ama eğer, - bu yaz İsveç’teydim -
05:24
if the discourse in Sweden is fairly politically correct
116
324541
3183
İsveç'teki söylem oldukça politik açıdan doğruysa
05:27
and they can't talk about the downsides,
117
327748
2237
ve diğer bakış açısını konuşmazlarsa
sonuç bir çok kişiyi bu ülkeye getirmek olacaktır.
05:30
you end up bringing a lot of people in.
118
330009
1987
Bu da sosyal sermayeyi azaltacak,
05:32
That's going to cut social capital,
119
332020
1692
05:33
it makes it hard to have a welfare state
120
333736
1945
refah seviyesini korumayı zorlaştıracaktır
05:35
and they might end up, as we have in America,
121
335705
2556
ve muhtemelen bizlerin Amerika'da olduğu gibi
ırkça bolünmüş, görünür biçimde ırkça bölünmüş bir toplum olmamıza sebep olacak.
05:38
with a racially divided, visibly racially divided, society.
122
338285
3613
05:41
So this is all very uncomfortable to talk about.
123
341922
2260
Dolayısıyla bu konuşması rahatsızlık verici bir durum.
05:44
But I think this is the thing, especially in Europe and for us, too,
124
344206
3245
Ama bence özellikle Avrupa'da ve bizim
bakmamız gereken konu bu.
05:47
we need to be looking at.
125
347475
1193
CA: Yani diyorsun ki mantıklı kişiler,
05:48
CA: You're saying that people of reason,
126
348692
2086
05:50
people who would consider themselves not racists,
127
350802
2488
kendilerini ırkçı olarak değil
ahlaklı ve dürüst olarak düşünen kişilerin,
05:53
but moral, upstanding people,
128
353314
1727
insanların çok farklı olduğunu,
05:55
have a rationale that says humans are just too different;
129
355065
2946
çok farklı insanları karıştırarak insan kapasitesi hakkındaki
05:58
that we're in danger of overloading our sense of what humans are capable of,
130
358035
5439
duygularımızı aşırı yükleme tehlikesi ile yüz yüzeyiz derken bir gerekçeleri var.
06:03
by mixing in people who are too different.
131
363498
2490
JH: Evet, ama bunun mutlaka ırk ile ilgili olmadığını söyleyerek
06:06
JH: Yes, but I can make it much more palatable
132
366012
3540
06:09
by saying it's not necessarily about race.
133
369576
2798
kulağa çok daha hoş gelen şekle çevirebilirim.
06:12
It's about culture.
134
372819
1267
Bu kültürle ilgili.
Siyaset bilimcisi Karen Stenner'ın yaptığı harika bir çalışma var.
06:14
There's wonderful work by a political scientist named Karen Stenner,
135
374110
4173
06:18
who shows that when people have a sense
136
378307
3227
Bu araştırma, insanların
bir olduklarını, aynı olduklarını hissettiklerinde
06:21
that we are all united, we're all the same,
137
381558
2235
otoriterliğe eğilim gösteren birçok kişi olduğunu gösteriyor.
06:23
there are many people who have a predisposition to authoritarianism.
138
383817
3250
Bu insanlar, toplumsal ve ahlaki düzene bir tehdit
06:27
Those people aren't particularly racist
139
387091
2042
06:29
when they feel as through there's not a threat
140
389157
2167
oluşturulmadığını hissettiklerinde,
06:31
to our social and moral order.
141
391348
1699
özellikle ırkçı değiller.
Ama onları deneysel olarak parçalandığımızı
06:33
But if you prime them experimentally
142
393071
2033
düşünmeye sevk edersiniz, daha farklılaşıyorlar
06:35
by thinking we're coming apart, people are getting more different,
143
395128
3132
06:38
then they get more racist, homophobic, they want to kick out the deviants.
144
398284
3523
daha ırkçı, homofobik oluyorlar, normal dışı olanları kovmak istiyorlar.
06:41
So it's in part that you get an authoritarian reaction.
145
401831
2907
Bu aldığınız otoriter tepkinin bir parçası oluyor.
06:44
The left, following through the Lennonist line --
146
404762
2337
Lennonist çizgiyi takip eden sol --
John Lennon çizgisi --
06:47
the John Lennon line --
147
407123
1286
06:48
does things that create an authoritarian reaction.
148
408433
2409
otoriter reaksiyon yaratan şeyler yapıyor.
06:50
We're certainly seeing that in America with the alt-right.
149
410866
2795
Bunu Amerika'da alternatif sağ partilerde görüyoruz.
İngiltere'de gördük, Avrupa'da gördük.
06:53
We saw it in Britain, we've seen it all over Europe.
150
413685
2582
06:56
But the more positive part of that
151
416291
2582
Ama aslında bunun daha pozitif tarafı,
06:58
is that I think the localists, or the nationalists, are actually right --
152
418897
4297
milliyetçilerin bir bakımdan haklı olmaları.
07:03
that, if you emphasize our cultural similarity,
153
423218
3787
Kültürel benzerliklerimizi vurguladığınız zaman
ırk çok önemli olmuyor.
07:07
then race doesn't actually matter very much.
154
427029
2227
07:09
So an assimilationist approach to immigration
155
429280
2708
Göçmenlikle ilgili asimilasyoncu yaklaşım
bu sorunların çoğunu ortadan kaldırıyor ve
07:12
removes a lot of these problems.
156
432012
1557
07:13
And if you value having a generous welfare state,
157
433593
2387
cömert bir refahlığa değer veriyorsanız
hepimizin aynı olduğumuzu vurgulamak zorundasınız.
07:16
you've got to emphasize that we're all the same.
158
436004
2473
07:18
CA: OK, so rising immigration and fears about that
159
438840
3094
CA: Tamam, artan göçmenlik ve buna yönelik korkular
07:21
are one of the causes of the current divide.
160
441958
3167
mevcut bölünmüşlüğümüz nedenlerinden biri.
Diğer nedenler neler?
07:25
What are other causes?
161
445149
1713
07:26
JH: The next principle of moral psychology
162
446886
2021
JH: Ahlaki psikolojinin bir sonraki prensibi
07:28
is that intuitions come first, strategic reasoning second.
163
448931
3803
sezgilerin önce, stratejik nedenlerin daha sonra geldiğidir.
07:32
You've probably heard the term "motivated reasoning"
164
452758
2480
Muhtemelen, "motive muhakeme" ya da
"doğrulama sapması" terimlerini duymuşsunuzdur.
07:35
or "confirmation bias."
165
455262
1607
07:36
There's some really interesting work
166
456893
1917
Zekamızın ve sözel yeteneklerimizin
07:38
on how our high intelligence and our verbal abilities
167
458834
3077
gerçeği bulmak yerine birbirimizi manipule etmek ve
07:41
might have evolved not to help us find out the truth,
168
461935
3202
itibarımızı korumak için nasıl geliştiğini
gösteren gerçekten ilgi çekici çalışmalar var.
07:45
but to help us manipulate each other, defend our reputation ...
169
465161
2972
Kendimizi haklı çıkarma konusunda gerçekten çok iyiyiz.
07:48
We're really, really good at justifying ourselves.
170
468157
2966
Grup çıkarlarını hesaba kattığınızda
07:51
And when you bring group interests into account,
171
471147
2367
07:53
so it's not just me, it's my team versus your team,
172
473538
2737
- yani sadece ben değil, benim ekibim senin ekibine karşı -
07:56
whereas if you're evaluating evidence that your side is wrong,
173
476299
2913
senin tarafının yanlış olduğunu gösteren kanıtları
ele aldığınız zaman, bunu kabullenemiyoruz.
07:59
we just can't accept that.
174
479236
1757
Politik bir tartışmayı kimsenin kazanamamamızın sebebi bu.
08:01
So this is why you can't win a political argument.
175
481017
2717
08:03
If you're debating something,
176
483758
1493
Bir şeyi tartıştığınız zaman,
08:05
you can't persuade the person with reasons and evidence,
177
485275
3047
nedenleri ve kanıtları olan birini ikna edemezsiniz
08:08
because that's not the way reasoning works.
178
488346
2345
çünkü mantık yürütme bu şekilde çalışmıyor.
08:10
So now, give us the internet, give us Google:
179
490715
3115
Şimdi, interneti yada Google'yi düşünürsek
08:14
"I heard that Barack Obama was born in Kenya.
180
494522
2730
"Barack Obama'nın Kenya'da doğduğunu duydum.
08:17
Let me Google that -- oh my God! 10 million hits! Look, he was!"
181
497276
3948
Google'da bakayım: "Aman tanrım!" 10 milyon hit! Gerçekten, orada doğmuş."
08:21
CA: So this has come as an unpleasant surprise to a lot of people.
182
501248
3140
CA: Dolayısıyla bu birçok insan için tatsız bir sürpriz olarak geldi.
08:24
Social media has often been framed by techno-optimists
183
504412
2848
Sosyal medya, tekno-optimistler tarafından sıklıkla
08:27
as this great connecting force that would bring people together.
184
507284
5247
insanları bir araya getiren harika bir birleştirici güç olarak tanımlanmıştı.
08:32
And there have been some unexpected counter-effects to that.
185
512555
3922
Bunun bazı beklenmeyen ters etkileri vardı.
08:36
JH: That's right.
186
516922
1151
JH: Bu doğru.
Bu yüzden insan doğasının ying-yang,
08:38
That's why I'm very enamored of yin-yang views
187
518097
2381
08:40
of human nature and left-right --
188
520502
1618
sağ-sol tarzı görüntüsüne hayranım.
08:42
that each side is right about certain things,
189
522144
2466
İki taraf da belirli şeylerde haklı
08:44
but then it goes blind to other things.
190
524634
2121
ama diğer konulara karşı kör oluyorlar.
08:46
And so the left generally believes that human nature is good:
191
526779
2978
Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor,
08:49
bring people together, knock down the walls and all will be well.
192
529781
3165
insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve her şey yolunda olacak.
08:52
The right -- social conservatives, not libertarians --
193
532970
2558
Sağcı, sosyal muhafazakar, liberalist olmayanlar
08:55
social conservatives generally believe people can be greedy
194
535552
4253
sosyal muhafazakarlar, genel olarak insanların açgözlü,
cinsellikçi ve bencil olabileceğine inanıyor
08:59
and sexual and selfish,
195
539829
1382
09:01
and we need regulation, and we need restrictions.
196
541235
2420
ve düzenlemelere ihtiyacımız var, kısıtlamalara ihtiyacımız var diyorlar.
09:04
So, yeah, if you knock down all the walls,
197
544214
2402
Evet, eğer duvarları yıkarsanız,
09:06
allow people to communicate all over the world,
198
546640
2229
tüm insanların etkileşmesine izin verirseniz
09:08
you get a lot of porn and a lot of racism.
199
548893
2058
fazlaca porno ve ırkçılıkla sonuçlanır diyorlar.
09:10
CA: So help us understand.
200
550975
1261
CA: Anlamamıza yardımcı olun?
09:12
These principles of human nature have been with us forever.
201
552260
5552
İnsan doğasının bu prensipleri ezelden beri bizlerle.
09:18
What's changed that's deepened this feeling of division?
202
558918
4774
Bu bölünmüşlük duygusunu derinleştirecek ne oldu?
09:24
JH: You have to see six to ten different threads all coming together.
203
564360
4656
JH: Altı - on kadar farklı ipliğin bir araya geldiği bir doku gibi görmelisiniz.
09:29
I'll just list a couple of them.
204
569373
1693
Sadece bir kaçını listeleyeceğim.
09:31
So in America, one of the big -- actually, America and Europe --
205
571398
4478
Aslında Amerika'da, tam olarak Amerika'da ve Avrupa'da
09:35
one of the biggest ones is World War II.
206
575900
1913
en büyüklerinden biri ikinci dünya savaşı.
09:37
There's interesting research from Joe Henrich and others
207
577837
2643
Joe Henrich ve diğerleri tarafından yapılmış ilginç bir çalışma var.
09:40
that says if your country was at war,
208
580504
2403
Buna göre eğer ülkenizde savaş varsa,
09:42
especially when you were young,
209
582931
1557
özellikle siz gençken,
09:44
then we test you 30 years later in a commons dilemma
210
584512
3114
sonra sizi 30 sene sonra ortaklık ikileminde
09:47
or a prisoner's dilemma,
211
587650
1329
ya da mahkum ikileminde test edersek
09:49
you're more cooperative.
212
589003
1291
daha işbirlikçi oluyorsunuz.
09:50
Because of our tribal nature, if you're --
213
590983
2873
Bizim kabilesellik doğamız yüzünden --
09:53
my parents were teenagers during World War II,
214
593880
2917
İkinci dünya savaşında, ebeveynlerim gençlerdi
09:56
and they would go out looking for scraps of aluminum
215
596821
2561
ve savaşa destek olabilmek için
hurda alüminyum toplamaya çıkarlarmış.
09:59
to help the war effort.
216
599406
1189
10:00
I mean, everybody pulled together.
217
600619
2178
Demek istediğim, herkes bir araya çekildi.
10:02
And so then these people go on,
218
602821
1529
Sonra bu insanlar bu şekilde devam ettiler.
10:04
they rise up through business and government,
219
604374
2398
İş hayatında ve hükumette yükseldiler,
10:06
they take leadership positions.
220
606796
1631
liderlik pozisyonları aldılar.
10:08
They're really good at compromise and cooperation.
221
608451
3251
Uzlaşmada ve iş birliğinde gerçekten çok iyiler.
10:11
They all retire by the '90s.
222
611726
1935
90'lar gibi hepsi emekli oldular
10:13
So we're left with baby boomers by the end of the '90s.
223
613685
3301
ve 90'ların sonu gibi bizler "baby boomer" kuşağı ile kalakaldık
Bu kuşağın hepsinin gençliği, 1968 ve sonrası
10:17
And their youth was spent fighting each other within each country,
224
617010
3967
her ülkede kavga etmekle geçmişti.
10:21
in 1968 and afterwards.
225
621001
1647
10:22
The loss of the World War II generation, "The Greatest Generation,"
226
622672
3994
İkinci dünya savaşı neslinin, yani "En Büyük nesilin" kaybı,
10:26
is huge.
227
626690
1284
çok devasa oldu.
10:28
So that's one.
228
628567
1175
Bu birinci etken
10:30
Another, in America, is the purification of the two parties.
229
630440
3123
Diğer bir etken, Amerika'da, mevcut iki partinin daha saflaşması.
10:33
There used to be liberal Republicans and conservative Democrats.
230
633949
3047
Eskiden liberal cumhuriyetçiler ve muhafazakar demokratlar vardı.
Yeni Amerika gerçekten çift partili bir 20. yüzyıl ortası yaşadı
10:37
So America had a mid-20th century that was really bipartisan.
231
637020
3167
10:40
But because of a variety of factors that started things moving,
232
640211
4367
ama faktörlerin çeşitliliği yüzünden işler değişmeye başladı.
90'lar gibi, saflaştırılmış liberal ve muhafazakar partilere sahip olduk.
10:44
by the 90's, we had a purified liberal party and conservative party.
233
644602
3398
Şimdi, iki taraftaki insanlar gerçekten farklılar,
10:48
So now, the people in either party really are different,
234
648024
2645
10:50
and we really don't want our children to marry them,
235
650693
2483
çocuklarımızın diğer tarafla evlenmesini bile istemiyoruz,
10:53
which, in the '60s, didn't matter very much.
236
653200
2068
lakin bu 60'larda çok da problem teşkil etmiyordu.
10:55
So, the purification of the parties.
237
655292
1797
Evet, partilerin saflaşması.
Üçüncü etken, internet, dediğim gibi
10:57
Third is the internet and, as I said,
238
657113
2472
10:59
it's just the most amazing stimulant for post-hoc reasoning and demonization.
239
659609
4683
şeytanlaştırma ve sonrasal anlamlandırmanın en etkili kaynağı.
11:04
CA: The tone of what's happening on the internet now is quite troubling.
240
664316
4792
CA: Şu an internette olan şeylerin tonu oldukça rahatsız edici.
Twitter'da seçimler hakkında kısa bir araştırma yaptım
11:09
I just did a quick search on Twitter about the election
241
669132
2847
ve birbiri ardına iki tweet gördüm.
11:12
and saw two tweets next to each other.
242
672003
2920
11:15
One, against a picture of racist graffiti:
243
675335
4212
Biri, ırkçı bir grafittiye karşı:
"Bu tiksindirici!
11:20
"This is disgusting!
244
680007
1633
11:21
Ugliness in this country, brought to us by #Trump."
245
681664
3170
Bu ülkedeki çirkinlik, bize #Trump tarafından getirildi."
11:25
And then the next one is:
246
685424
1382
Ve sonraki tweet ise:
11:27
"Crooked Hillary dedication page. Disgusting!"
247
687339
3303
"Sahtekar Hillary'e ithaf edilmiş sayfa. Tiksindirici!"
"Tiksinme" fikri beni rahatsız ediyor.
11:31
So this idea of "disgust" is troubling to me.
248
691176
4207
11:35
Because you can have an argument or a disagreement about something,
249
695407
3235
Çünkü bir şey hakkında bir argümana ya da ayrılığa sahip olabilirsiniz,
11:38
you can get angry at someone.
250
698666
1561
birine sinirlenebilirsiniz.
Tiksinme, olayı çok daha derin bir seviyeye çekiyor.
11:41
Disgust, I've heard you say, takes things to a much deeper level.
251
701094
3593
11:44
JH: That's right. Disgust is different.
252
704711
1887
JH: Haklısın, tiksinme farklıdır.
11:46
Anger -- you know, I have kids.
253
706622
1963
Öfke, bildiğin gibi, çocuklarım var.
11:48
They fight 10 times a day,
254
708609
1750
Günde 10 defa kavga ediyorlar,
11:50
and they love each other 30 times a day.
255
710383
1967
30 defa birbirlerini seviyorlar.
İleri geri gidiyorsun,
11:52
You just go back and forth: you get angry, you're not angry;
256
712374
2910
sinirlisin, sinirli değilsin.
11:55
you're angry, you're not angry.
257
715308
1523
11:56
But disgust is different.
258
716855
1310
Ama tiksinme farklı.
11:58
Disgust paints the person as subhuman, monstrous,
259
718189
4473
Tiksinme insani insan dışı, korkunç, ahlaki açıdan bozuk
12:02
deformed, morally deformed.
260
722686
1809
şekilde resimliyor.
12:04
Disgust is like indelible ink.
261
724519
2424
Tiksinme çıkmaz mürekkep gibidir.
12:07
There's research from John Gottman on marital therapy.
262
727768
3515
John Gottman tarafından evlilik terapisi üzerine yapılmış bir çalışma var.
12:11
If you look at the faces -- if one of the couple shows disgust or contempt,
263
731307
5125
Eğer çiftlerden birinde tiksinme ya da aşağılama görmeniz durumunda
12:16
that's a predictor that they're going to get divorced soon,
264
736456
3096
yakında boşanacaklarına dair bir öngörü var,
oysa öfke göstermeleri durumunda bu hiçbir şeyi belirtmiyor.
12:19
whereas if they show anger, that doesn't predict anything,
265
739576
2899
Çünkü eğer öfkeyi iyi bir şekilde kontrol edebiliyorsanız aslında bu iyi bir şey.
12:22
because if you deal with anger well, it actually is good.
266
742499
2709
12:25
So this election is different.
267
745232
1452
Bu açıdan, bu seçimler farklı.
12:26
Donald Trump personally uses the word "disgust" a lot.
268
746708
3654
Donald Trump, şahsi olarak "tiksinme" kelimesini çok kullanıyor.
Kendisi mikroplara karşı çok hassas, tiksinme onun için önem taşıyor,
12:30
He's very germ-sensitive, so disgust does matter a lot --
269
750386
2857
12:33
more for him, that's something unique to him --
270
753267
3910
daha fazlası, bu onun kendine mahsus bir şey
12:37
but as we demonize each other more,
271
757201
2903
ama biz birbirimizi daha fazla şeytanlaştırdıkça
ve tekrar manişeist dünya görüşü ile,
12:40
and again, through the Manichaean worldview,
272
760128
3409
12:43
the idea that the world is a battle between good and evil
273
763561
2730
"dünyanın iyi ve kötü arasında bir savaş alanı olduğu düşüncesi"
12:46
as this has been ramping up,
274
766315
1347
bu durum yükselirken
12:47
we're more likely not just to say they're wrong or I don't like them,
275
767686
3326
bizler, sadece diğerleri yanlış ya da onları sevmiyoruz demiyor
ama onlar şeytan ya da şeytani,
12:51
but we say they're evil, they're satanic,
276
771036
2536
12:53
they're disgusting, they're revolting.
277
773596
1921
onlar tiksindirici, onlar iğrenç diyoruz
12:55
And then we want nothing to do with them.
278
775541
2866
ve sonra onlarla beraber hiçbir şey yapmak istemiyoruz.
12:58
And that's why I think we're seeing it, for example, on campus now.
279
778806
3487
Bence, bu nedenle kampüslerde bu durumu görüyoruz.
13:02
We're seeing more the urge to keep people off campus,
280
782317
2640
İnsanları kampüs dışında tutmak, sessizleştirmek, uzaklaştırmak
13:04
silence them, keep them away.
281
784981
1945
için bir zorlama görüyoruz.
13:06
I'm afraid that this whole generation of young people,
282
786950
2595
Korkarım ki, eğer bu nesilin genç insanlarının
13:09
if their introduction to politics involves a lot of disgust,
283
789569
3793
politikaya girişleri çok fazla tiksinme içerirse
13:13
they're not going to want to be involved in politics as they get older.
284
793386
3705
yaşlandıklarında siyasete dâhil olmak istemeyecekler.
13:17
CA: So how do we deal with that?
285
797506
1840
CA: Öyleyse bununla nasıl başa çıkarız?
13:19
Disgust. How do you defuse disgust?
286
799370
4480
Tiksinme, tiksinmeyi nasıl etkisiz hale getirebiliriz?
13:24
JH: You can't do it with reasons.
287
804874
1948
JH: Bunu nedensiz yapamazsınız.
13:27
I think ...
288
807312
1191
Bence...
13:30
I studied disgust for many years, and I think about emotions a lot.
289
810257
3217
tiksinme üzerinde yıllarca çalıştım ve duygular üzerine çok düşünürüm.
13:33
And I think that the opposite of disgust is actually love.
290
813498
3525
Sanırım tiksinmenin tam zıttı sevgidir.
13:37
Love is all about, like ...
291
817764
3091
Sevgi, hoşlanmak
13:41
Disgust is closing off, borders.
292
821239
2571
Tiksinme, sınırları kapamak demek.
13:43
Love is about dissolving walls.
293
823834
2545
Sevgi, duvarları çözmek demek.
13:47
So personal relationships, I think,
294
827074
2480
Kişisel ilişkiler, bence
13:49
are probably the most powerful means we have.
295
829578
2759
muhtemelen sahip olduğumuz en güçlü araçlar.
Bir grup insandan tiksinebilirsin
13:53
You can be disgusted by a group of people,
296
833291
2697
ama o gruptan biriyle tanıştığın zaman
13:56
but then you meet a particular person
297
836012
1918
13:57
and you genuinely discover that they're lovely.
298
837954
2776
onların sevecen olduğunu keşfedersiniz.
14:00
And then gradually that chips away or changes your category as well.
299
840754
4296
Ve bu, kademeli olarak kategorinizi değiştirir ya da ortadan kaldırır.
Trajedi şu ki, Amerikalılar eskiden şehirlerinde
14:06
The tragedy is, Americans used to be much more mixed up in the their towns
300
846016
5977
sağ-sol ya da siyasi olarak çok daha karışmışlardı.
14:12
by left-right or politics.
301
852017
2134
Bu durum ahlaksal bölünmeye dönüştü.
14:14
And now that it's become this great moral divide,
302
854175
2331
Siyaseten bize benzeyen insanlara
14:16
there's a lot of evidence that we're moving to be near people
303
856530
3143
yakın olmak için yer değiştirdiğimizi gösteren çok sayıda kanıt var.
14:19
who are like us politically.
304
859697
1512
Karşı taraftan birini bulmak artık daha zor.
14:21
It's harder to find somebody who's on the other side.
305
861233
2530
14:23
So they're over there, they're far away.
306
863787
2290
Diğer insanlar bizden uzaklarda.
14:26
It's harder to get to know them.
307
866101
1570
Onları tanımak artık daha zor.
14:27
CA: What would you say to someone or say to Americans,
308
867695
4224
CA: İnsanlara, Amerikalılara
ya da genel olarak topluma
14:31
people generally,
309
871943
1158
tiksinme iç güdüsü hakkında tekrar düşünmemize
14:33
about what we should understand about each other
310
873125
2609
yardımcı olacak
14:35
that might help us rethink for a minute
311
875758
3475
birbirimiz hakkında neyi anlamamızı önerirdin?
14:39
this "disgust" instinct?
312
879257
2203
14:42
JH: Yes.
313
882086
1152
JH: Evet
Akılda tutulması gereken önemli bir bir şey --
14:43
A really important thing to keep in mind --
314
883262
2153
14:45
there's research by political scientist Alan Abramowitz,
315
885439
4716
Siyaset bilimci Alan Abramowitz tarafından yapılmış çalışma
Amerikan demokrasisinin giderek artan şekilde
14:50
showing that American democracy is increasingly governed
316
890179
3993
"negatif particilik" tarafından şekillendiğini gösteriyor.
14:54
by what's called "negative partisanship."
317
894196
2243
14:56
That means you think, OK there's a candidate,
318
896875
3111
Bu demek oluyor ki, bir aday var
ve siz bu adayı seviyor ve bu adaya oy veriyorsunuz
15:00
you like the candidate, you vote for the candidate.
319
900010
2406
Ama artan negatif reklamcılık
15:02
But with the rise of negative advertising
320
902440
2059
15:04
and social media and all sorts of other trends,
321
904523
2224
sosyal medya ve tüm diğer trendler ile
15:06
increasingly, the way elections are done
322
906771
2041
artan bir şekilde, seçimler
15:08
is that each side tries to make the other side so horrible, so awful,
323
908836
3981
her tarafın diğer adayın ne kadar kötü ve korkutucu olduğunu
15:12
that you'll vote for my guy by default.
324
912841
2041
göstermeye çalışması ve kendi adayına oy verilmesi üstüne oluyor.
15:15
And so as we more and more vote against the other side
325
915319
2970
Yani kendi tarafımıza değil de
diğer taraf aleyhinde oy veriyoruz.
15:18
and not for our side,
326
918313
1331
15:19
you have to keep in mind that if people are on the left,
327
919668
5507
Unutmamalısınız ki, eğer söz konusu kişiler solcu ise
"Eskiden sağcılar kötü diye düşünürdüm,
15:25
they think, "Well, I used to think that Republicans were bad,
328
925199
2910
şimdi Donald Trump bunu kanıtlıyor.
15:28
but now Donald Trump proves it.
329
928133
1483
15:29
And now every Republican, I can paint with all the things
330
929640
2851
Şimdi her cumhuriyetçiyi
Trump hakkında düşündüklerim ile damgalayabilirim." diye düşünüyor.
15:32
that I think about Trump."
331
932515
1382
15:33
And that's not necessarily true.
332
933921
1593
Bu doğru olmak zorunda değil.
15:35
They're generally not very happy with their candidate.
333
935538
2692
Genel olarak iki taraf da diğerlerinin adayları konusunda pozitif değil.
15:38
This is the most negative partisanship election in American history.
334
938254
4716
Bu Amerikan tarihindeki en negatif partici seçim.
Öncelikle aday hakkındaki duygularınızı,
15:43
So you have to first separate your feelings about the candidate
335
943860
3363
seçim yapan kişiler hakkındaki duygularınızdan ayırmanız gerekiyor.
15:47
from your feelings about the people who are given a choice.
336
947247
2937
15:50
And then you have to realize that,
337
950208
2483
Sonra şunun farkına varmalısınız,
hepimiz kendi ahlaki dünyamızda yaşadığımız için
15:53
because we all live in a separate moral world --
338
953246
2420
15:55
the metaphor I use in the book is that we're all trapped in "The Matrix,"
339
955690
3451
- kitabımda kullandığım metafor - "Matrix"te kapana kısılı oluyoruz.
15:59
or each moral community is a matrix, a consensual hallucination.
340
959165
3524
Her ahlaki topluluk bir “Matrix” ya da ortak bir halüsinasyon.
16:02
And so if you're within the blue matrix,
341
962713
2243
Eğer mavi "Matrix"teyseniz,
16:04
everything's completely compelling that the other side --
342
964980
3194
her şey diğer taraftan daha çekicidir.
Diğerleri ilkel, ırkçı, dünyadaki en kötü insanlar
16:08
they're troglodytes, they're racists, they're the worst people in the world,
343
968198
3631
16:11
and you have all the facts to back that up.
344
971853
2104
ve bunları kanıtlamak için tüm bilgilere sahipsinizdir.
16:13
But somebody in the next house from yours
345
973981
2275
Ama yanınızdaki evde yaşayan biri
farklı bir ahlaki Matrix'te yaşamaktadır.
16:16
is living in a different moral matrix.
346
976280
2033
Başka bir bilgisayar oyununda yaşamaktadır
16:18
They live in a different video game,
347
978337
1947
ve tamamen farklı gerçekleri görmektedirler.
16:20
and they see a completely different set of facts.
348
980308
2378
16:22
And each one sees different threats to the country.
349
982710
2676
Her biri dünyaya yönelik başka tehditleri görmektedir.
16:25
And what I've found from being in the middle
350
985410
2090
Ortada olan ve iki tarafı da anlamaya çalışan biri olarak
16:27
and trying to understand both sides is: both sides are right.
351
987524
2927
görüyorum ki iki taraf da haklı.
16:30
There are a lot of threats to this country,
352
990475
2120
Bu ülkeye yönelik çok fazla tehdit var
ve iki taraf da yapısal olarak hepsini görebilir değil.
16:32
and each side is constitutionally incapable of seeing them all.
353
992619
3485
16:36
CA: So, are you saying that we almost need a new type of empathy?
354
996963
6519
CA: Öyleyse, demek istediğin yeni bir tip empatiye mi ihtiyacımız var?
16:43
Empathy is traditionally framed as:
355
1003506
2170
Empati genel olarak şu şekilde tanımlanır:
16:45
"Oh, I feel your pain. I can put myself in your shoes."
356
1005700
2691
"Acını hissediyorum ve kendimi senin yerine koyabiliyorum."
16:48
And we apply it to the poor, the needy, the suffering.
357
1008415
2929
Bunu fakirlere, ihtiyacı olanlara, acı çekenlere uyguluyoruz.
Bunu bize yabancı olanlara ya da
16:52
We don't usually apply it to people who we feel as other,
358
1012023
3823
tiksindiğimiz kişilere uygulamıyoruz.
16:55
or we're disgusted by.
359
1015870
1465
16:57
JH: No. That's right.
360
1017359
1151
JH: Hayır. Haklısın.
16:58
CA: What would it look like to build that type of empathy?
361
1018534
4830
CA: Böyle bir empatiyi kurmak nasıl olurdu?
JH: Aslında, bence...
17:04
JH: Actually, I think ...
362
1024268
1238
17:06
Empathy is a very, very hot topic in psychology,
363
1026145
2305
Empati psikolojide çok sıcak bir gündem maddesi
17:08
and it's a very popular word on the left in particular.
364
1028474
2658
ve özellikle sol kesimde popüler bir kelime.
Empati iyi bir şey, özellikle tercihen mağdur sınıflar için.
17:11
Empathy is a good thing, and empathy for the preferred classes of victims.
365
1031156
4000
17:15
So it's important to empathize
366
1035180
1453
Yani, biz soldakilerin önemli olduğunu
17:16
with the groups that we on the left think are so important.
367
1036657
2824
düşündüğümüz gruplarla empati kurmak önemli.
17:19
That's easy to do, because you get points for that.
368
1039505
2531
Bunu yapmak kolay çünkü bu durumda puan kazanıyorsunuz.
17:22
But empathy really should get you points if you do it when it's hard to do.
369
1042442
3649
Ama aslında empati, kurmanın zor olduğu durumlarda size puan kazandırmalı.
17:26
And, I think ...
370
1046513
1754
Sanırım...
17:28
You know, we had a long 50-year period of dealing with our race problems
371
1048291
5088
Biliyorsunuz, ırkçılık, ayrımcılık ile uğraşarak
50 yıllık uzun bir periyottan geçtik
17:33
and legal discrimination,
372
1053403
2255
ve uzun bir süre bu konular birinci önceliğimizdi
17:35
and that was our top priority for a long time
373
1055682
2187
17:37
and it still is important.
374
1057893
1250
ve hâlâ öyleler.
Ama sanırım bu sene,
17:39
But I think this year,
375
1059167
1529
17:40
I'm hoping it will make people see
376
1060720
2404
insanların elimizde
gerçekten ciddi bir tehlike tuttuğumuzu göreceğini umuyorum.
17:43
that we have an existential threat on our hands.
377
1063148
2795
17:45
Our left-right divide, I believe,
378
1065967
2667
Sağ-sol ayrışmamız, inanıyorum ki
17:48
is by far the most important divide we face.
379
1068658
2160
karşı karşıya olduğumuz en önemli ayrışma.
17:50
We still have issues about race and gender and LGBT,
380
1070842
3031
Hâlâ ırk, cinsiyet ve LGBT konularında problemlerimiz var,
17:53
but this is the urgent need of the next 50 years,
381
1073897
3371
ama bunlar önümüzdeki 50 yılın konuları
17:57
and things aren't going to get better on their own.
382
1077292
2861
ve bu konular kendi kendilerine düzelmeyecekler.
Öyleyse bir çok kurumsal reform yapmamız gerekecek.
18:01
So we're going to need to do a lot of institutional reforms,
383
1081021
2835
18:03
and we could talk about that,
384
1083880
1409
Bu konuyu da konuşabilirdik ama
18:05
but that's like a whole long, wonky conversation.
385
1085313
2330
bu daha çok uzun ve karmaşık bir konu.
18:07
But I think it starts with people realizing that this is a turning point.
386
1087667
3846
Bence, her şey insanların bunun bir ayrım noktası olduğunu anlaması ile başlıyor.
18:11
And yes, we need a new kind of empathy.
387
1091537
2809
Ve evet, yeni bir tür empatiye ihtiyacımız var.
18:14
We need to realize:
388
1094370
1505
Şunun farkına varmalıyız:
18:15
this is what our country needs,
389
1095899
1542
Bu ülkemizin ihtiyacı olan
18:17
and this is what you need if you don't want to --
390
1097465
2354
ve bu sizin ihtiyacınız olan,
18:19
Raise your hand if you want to spend the next four years
391
1099843
2695
eğer önümüzdeki 4 seneninizi geçen seneki kadar sinirli ve
18:22
as angry and worried as you've been for the last year -- raise your hand.
392
1102562
3486
endişeli geçirmek istemiyorsanız lütfen elinizi kaldırın.
Bundan kaçmak istiyorsanız,
18:26
So if you want to escape from this,
393
1106072
1705
18:27
read Buddha, read Jesus, read Marcus Aurelius.
394
1107801
2151
Buda okuyun, İsa'yi okuyun, Marcus Aurelius'u okuyun.
18:29
They have all kinds of great advice for how to drop the fear,
395
1109976
5062
Hepsinin korkuyu yok etmek,
olayları yeniden şekillendirmek ve diğerlerini düşmanınız gibi
18:35
reframe things,
396
1115062
1178
görmeyi bıraktıracak harika fikirleri var.
18:36
stop seeing other people as your enemy.
397
1116264
2083
18:38
There's a lot of guidance in ancient wisdom for this kind of empathy.
398
1118371
3307
Tarihte bu tür empati için bir çok öğüt var.
CA: İşte son sorum:
18:41
CA: Here's my last question:
399
1121702
1377
Kişisel olarak, insanlar iyileşmeye yardımcı olmak için ne yapabilir?
18:43
Personally, what can people do to help heal?
400
1123103
4335
18:47
JH: Yeah, it's very hard to just decide to overcome your deepest prejudices.
401
1127462
4083
JH: Evet, en derin ön yargılarınızdan kurtulma kararı gerçekten zordur.
18:51
And there's research showing
402
1131569
1461
Ve bir çalışma gösteriyor ki,
18:53
that political prejudices are deeper and stronger than race prejudices
403
1133054
4349
şu an ülkedeki, siyasi ön yargılarımız,
ırksal ön yargılarımızdan çok daha derin
18:57
in the country now.
404
1137427
1260
Yani bence, bir çaba sarf edilmeli -- bu temel şey.
18:59
So I think you have to make an effort -- that's the main thing.
405
1139395
3432
19:02
Make an effort to actually meet somebody.
406
1142851
2004
Birileriyle tanışmak için çaba sarf edin.
19:04
Everybody has a cousin, a brother-in-law,
407
1144879
2210
Herkesin bir kuzeni, akrabası,
diğer tarafta olan birileri var.
19:07
somebody who's on the other side.
408
1147113
1869
Öyleyse, bu seçimden sonra
19:09
So, after this election --
409
1149006
1816
bir ya da iki hafta bekleyin,
19:11
wait a week or two,
410
1151252
1351
19:12
because it's probably going to feel awful for one of you --
411
1152627
2836
çünkü biriniz muhtemelen gerçekten kötü hissediyor olacak.
Ama birkaç hafta bekledikten sonra, ulaşıp konuşmak istediğinizi söyleyin.
19:15
but wait a couple weeks, and then reach out and say you want to talk.
412
1155487
4152
19:19
And before you do it,
413
1159663
1424
Bunu yapmadan önce,
Dale Carnegie'den "Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı"nı okuyun.
19:21
read Dale Carnegie, "How to Win Friends and Influence People" --
414
1161111
3145
19:24
(Laughter)
415
1164280
1039
(Gülüşmeler)
Gayet ciddiyim.
19:25
I'm totally serious.
416
1165343
1167
Öğrendiğiniz teknikleri onaylayarak başlarsanız,
19:26
You'll learn techniques if you start by acknowledging,
417
1166534
2590
eğer şöyle derseniz:
19:29
if you start by saying,
418
1169148
1161
"Birçok konuda anlaşamıyoruz
19:30
"You know, we don't agree on a lot,
419
1170333
1670
ama Bob Amca'ya gerçekten saygı duyuyorum,"
19:32
but one thing I really respect about you, Uncle Bob,"
420
1172027
2538
ya da "...siz muhafazakarlar hakkında..."
19:34
or "... about you conservatives, is ... "
421
1174589
2059
Konuşacak bir şeyler bulabilirsiniz.
19:36
And you can find something.
422
1176672
1334
Sadece biraz takdir ile başlarsanız, bu aslında sihir gibidir.
19:38
If you start with some appreciation, it's like magic.
423
1178030
2763
19:40
This is one of the main things I've learned
424
1180817
2114
Bu insan ilişkilerime dair öğrendiğim
19:42
that I take into my human relationships.
425
1182955
1913
temel şeylerden biri.
19:44
I still make lots of stupid mistakes,
426
1184892
1920
Hâlâ aptalca hatalar yapıyorum,
19:46
but I'm incredibly good at apologizing now,
427
1186836
2016
ama artık özür dileme ve birinin haklı olduğunu
19:48
and at acknowledging what somebody was right about.
428
1188876
2417
kabul etme konusunda konusunda çok iyiyim.
19:51
And if you do that,
429
1191317
1154
Eğer bunu yaparsanız,
19:52
then the conversation goes really well, and it's actually really fun.
430
1192495
3494
konuşma iyi geçiyor ve eğlenceli hale geliyor.
19:56
CA: Jon, it's absolutely fascinating speaking with you.
431
1196717
2645
CA: Jon, seninle konuşmak gerçekten sürükleyiciydi.
19:59
It really does feel like the ground that we're on
432
1199386
3758
Üstünde bulunduğumuz dünyanın ahlak ve insan doğası üzerine derin sorularla
20:03
is a ground populated by deep questions of morality and human nature.
433
1203168
4867
doldurulmuş bir olduğunu hissediyoruz.
20:08
Your wisdom couldn't be more relevant.
434
1208366
2424
Bilgeliğin son derece yararlı oldu.
20:10
Thank you so much for sharing this time with us.
435
1210814
2295
Bizlere ayırdığın zaman için çok teşekkürler.
20:13
JH: Thanks, Chris.
436
1213133
1152
JH: Teşekkürler Chris.
20:14
JH: Thanks, everyone.
437
1214309
1161
JH: Herkese teşekkürler!
20:15
(Applause)
438
1215494
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7