For more wonder, rewild the world | George Monbiot

George Monbiot: Daha fazla harika için, dünyayı yeniden yabanileştirin

251,877 views

2013-09-09 ・ TED


New videos

For more wonder, rewild the world | George Monbiot

George Monbiot: Daha fazla harika için, dünyayı yeniden yabanileştirin

251,877 views ・ 2013-09-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Serap Çakıl Gözden geçirme: Zeynep İlbasmış
00:12
When I was a young man, I spent six years
0
12212
2073
Genç bir adamken, tropiklerde
00:14
of wild adventure in the tropics
1
14285
2113
dünyanın en büyüleyici yerlerinden birinde
00:16
working as an investigative journalist
2
16398
2128
araştırmacı gazeteci olarak altı yıl süren
00:18
in some of the most bewitching parts of the world.
3
18526
3385
çılgın bir maceraya atıldım.
00:21
I was as reckless and foolish as only young men can be.
4
21911
3199
Her genç erkeğin olabileceği kadar pervasız ve aptaldım.
00:25
This is why wars get fought.
5
25110
1538
Savaşlar işte bu nedenle oluyor.
00:26
But I also felt more alive than I've ever done since.
6
26648
4227
Ancak ondan sonra hiç o kadar canlı hissetmedim.
00:30
And when I came home, I found the scope of my existence
7
30875
3893
Ve eve döndüğümde, bulaşık makinesini doldurmanın
00:34
gradually diminishing
8
34768
1983
ilginç bir görev gibi görünmeye
00:36
until loading the dishwasher seemed like an interesting challenge.
9
36751
4446
başladığı an hayatımın amacının giderek önemini yitirdiğini gördüm.
00:41
And I found myself sort of
10
41197
2140
Ve kendimi bir nevi
00:43
scratching at the walls of life,
11
43337
2057
hayatımın duvarlarını tırmalarken buldum,
00:45
as if I was trying to find a way out
12
45394
2038
adeta ötesindeki daha geniş bir alana
00:47
into a wider space beyond.
13
47432
1887
çıkış yolunu bulmaya çalışır gibi.
00:49
I was, I believe, ecologically bored.
14
49319
4531
İnanıyorum ki, ekolojik olarak sıkılmıştım.
00:53
Now, we evolved in rather more challenging times than these,
15
53850
4481
Şimdi, bundan daha zorlayıcı zamanlarda evrildik,
00:58
in a world of horns and tusks and fangs and claws.
16
58331
4826
boynuz, fildişi, köpek dişi ve pençelerden oluşan bir dünyada.
01:03
And we still possess the fear and the courage
17
63157
2596
Ve hala bu zamanlarda dolaşmak için gerekli
01:05
and the aggression required to navigate those times.
18
65753
3193
korkuya, cesarete ve saldırganlığa sahibiz.
01:08
But in our comfortable, safe, crowded lands,
19
68946
4684
Ama rahat, güvenli, kalabalık topraklarımızda,
01:13
we have few opportunities to exercise them
20
73630
2983
diğer insanlara zarar vermeden bunları kullanacağımız
01:16
without harming other people.
21
76613
3152
birkaç fırsatımız oluyor.
01:19
And this was the sort of constraint that I found myself
22
79765
4138
Ve kendimi sürekli vurup durduğum engeller
01:23
bumping up against.
23
83903
2250
gibiydi.
01:26
To conquer uncertainty,
24
86153
2612
Belirsizliği fethetmek,
01:28
to know what comes next,
25
88765
3318
sonra neyin geleceğini bilmek,
01:32
that's almost been the dominant aim of industrialized societies,
26
92083
4570
bu endüstrileşmiş toplumların neredeyse en baskın amaçlarından biri olageldi,
01:36
and having got there, or almost got there,
27
96653
3600
ve buna ulaşınca ya da neredeyse ulaşınca,
01:40
we have just encountered a new set of unmet needs.
28
100253
3363
yeni bir set karşılanmamış ihtiyaçlarla yüzyüze gelindi.
01:43
We've privileged safety over experience
29
103616
3002
Deneyim yerine güvenliğe ayrılacalık tanıdık
01:46
and we've gained a lot in doing so,
30
106618
2504
ve bu şekilde çok şey kazandık,
01:49
but I think we've lost something too.
31
109122
3008
ancak bence kaybettik de.
01:52
Now, I don't romanticize evolutionary time.
32
112130
2802
Şimdi, evrimsel zamanı romantize etmiyorum.
01:54
I'm already beyond the lifespan of most hunter-gatherers,
33
114932
3518
Şimdiden çoğu avcı-toplayıcının yaşam süresini aştım,
01:58
and the outcome of a mortal combat between me
34
118450
3229
ve taş-uçlu bir mızrak ile sendeleyen miyop ben ile
02:01
myopically stumbling around with a stone-tipped spear
35
121679
2913
kızgın dev bir yaban öküzü arasında gerçekleşecek
02:04
and an enraged giant aurochs
36
124592
2482
ölümcül bir kavganın sonucunu
02:07
isn't very hard to predict.
37
127074
2482
tahmin etmek çok zor değil.
02:09
Nor was it authenticity that I was looking for.
38
129556
2996
Bunun otantikliğinin peşinde de değilim.
02:12
I don't find that a useful or even intelligible concept.
39
132552
3140
Bunu faydalı ve hatta anlaşılabilir bir kavram olarak da görmüyorum.
02:15
I just wanted a richer and rawer life
40
135692
3926
Sadece Britanya'da sürdürebileceğimden
02:19
than I've been able to lead in Britain, or, indeed,
41
139618
2496
ya da, hatta, endüstrileşmiş dünyanın çoğu parçasında
02:22
that we can lead in most parts of the industrialized world.
42
142114
3412
yaşayacağımızdan daha zengin ve daha ham bir hayat istedim.
02:25
And it was only when I stumbled across an unfamiliar word
43
145526
5506
Ve bu, tanımadığım bir kelimeyle karşılaştığımda
02:31
that I began to understand what I was looking for.
44
151032
3605
ne aradığımı anlamaya başladığım zamandı.
02:34
And as soon as I found that word,
45
154637
2654
Ve bu kelimeyi bulur bulmaz,
02:37
I realized that I wanted to devote
46
157291
2028
hayatımın geri kalanının çoğunu
02:39
much of the rest of my life to it.
47
159319
3755
buna adamayı istediğimi fark ettim.
02:43
The word is "rewilding,"
48
163074
3501
Kelime, 'yeniden yabanileştirme'
02:46
and even though rewilding is a young word,
49
166575
2782
ve yeniden yabanileştirme henüz genç bir kelime olsa da,
02:49
it already has several definitions.
50
169357
1867
şimdiden bir çok tanımı var.
02:51
But there are two in particular that fascinate me.
51
171224
4036
Ancak özellikle ikisi beni cezbediyor.
02:55
The first one is the mass restoration
52
175260
3951
İlki, ekosistemlerin kitle halinde
02:59
of ecosystems.
53
179211
2655
asıl şekline döndürülmesi.
03:01
One of the most exciting scientific findings
54
181866
2970
Geçtiğimiz yüzyılın yarısında gerçekleşen
03:04
of the past half century
55
184836
1770
en heyecan verici bilimsel bulgu
03:06
has been the discovery of widespread trophic cascades.
56
186606
4746
yaygın besleyici (trofik) dizilerin (kaskat) keşfiydi.
03:11
A trophic cascade is an ecological process
57
191352
3178
Besleyici dizi, besin zincirinin en üstünde
03:14
which starts at the top of the food chain
58
194530
2375
başlayan ekolojik bir süreçtir ve
03:16
and tumbles all the way down to the bottom,
59
196905
3295
en alta kadar aşamalı olarak iner
03:20
and the classic example is what happened
60
200200
2343
ve 1995 yılında kurtların yeniden
03:22
in the Yellowstone National Park in the United States
61
202543
2811
ABD'deki Yellowstone Ulusal Parkı'na
03:25
when wolves were reintroduced in 1995.
62
205354
4089
kazandırıldığında olanlar bunun klasik örneğidir.
03:29
Now, we all know that wolves kill various species of animals,
63
209443
4435
Şimdi, kurtların bir çok türde hayvanı öldürdüğünü biliyoruz,
03:33
but perhaps we're slightly less aware
64
213878
2399
ama belki de farkında olmadığımız
03:36
that they give life to many others.
65
216277
3838
birçoğuna da yaşam verdiğidir.
03:40
It sounds strange, but just follow me for a while.
66
220115
3113
Tuhaf gelebilir, ama biraz daha beni dinleyin.
03:43
Before the wolves turned up,
67
223228
1826
Kurtlar gelmeden önce,
03:45
they'd been absent for 70 years.
68
225054
1659
70 yıldır ortalıkta değillerdi.
03:46
The numbers of deer, because there was nothing to hunt them,
69
226713
3065
Onları avlayacak biri olmadığı için Yellowstone Parkı'ndaki
03:49
had built up and built up in the Yellowstone Park,
70
229778
2754
geyiklerin sayısı giderek artmış ve artmıştı
03:52
and despite efforts by humans to control them,
71
232532
3091
ve insanların bunu kontrol etme çabaları karşısında,
03:55
they'd managed to reduce much of the vegetation there
72
235623
2695
bu bölgedeki bitki örtüsünün çoğunu neredeyse
03:58
to almost nothing, they'd just grazed it away.
73
238318
3421
sonuna kadar azaltmayı başarmışlar, yalayıp bitirmişlerdi işte.
04:01
But as soon as the wolves arrived,
74
241739
2195
Ama kurtlar gelir gelmez,
04:03
even though they were few in number,
75
243934
1827
sayıları az olmasına rağmen,
04:05
they started to have the most remarkable effects.
76
245761
3899
en dikkate değer etkiyi göstermeye başladılar.
04:09
First, of course, they killed some of the deer,
77
249660
2171
İlk olarak, elbette, geyiklerden bazılarını öldürmeye başladılar,
04:11
but that wasn't the major thing.
78
251831
1812
ama bu asıl mesele değildi.
04:13
Much more significantly,
79
253643
2031
Daha kayda değer şekilde,
04:15
they radically changed the behavior of the deer.
80
255674
3199
geyiklerin davranışlarını radikal olarak değiştirdiler.
04:18
The deer started avoiding certain parts of the park,
81
258873
2913
Geyikler parkın belli bölgelerinden kaçınmaya başladılar,
04:21
the places where they could be trapped most easily,
82
261786
2223
daha kolay tuzağa düşebilecekleri yerlerden,
04:24
particularly the valleys and the gorges,
83
264009
2739
özellikle vadiler ve geçitlerden
04:26
and immediately those places started to regenerate.
84
266748
3189
ve hemen sonrasında bu yerler yeniden canlanmaya başladı.
04:29
In some areas, the height of the trees
85
269937
2399
Bazı bölgelerde, ağaçların yüksekliği
04:32
quintupled in just six years.
86
272336
3012
sadece altı yıl içinde beş misli arttı.
04:35
Bare valley sides quickly became forests of aspen
87
275348
4067
Çıplak vadi kenarları hızlı bir şekilde kavak ve söğüt
04:39
and willow and cottonwood.
88
279415
2271
ve Kanada kavağı ormanlarına dönüştü.
04:41
And as soon as that happened,
89
281686
1778
Ve bu olur olmaz,
04:43
the birds started moving in.
90
283464
2158
kuşlar gelip yerleşmeye başladı.
04:45
The number of songbirds, of migratory birds,
91
285622
2421
Ötücü kuşların, göçebe kuşların sayısı
04:48
started to increase greatly.
92
288043
2074
büyük ölçüde artmaya başladı.
04:50
The number of beavers started to increase,
93
290117
2057
Kunduzların sayısı artmaya başladı,
04:52
because beavers like to eat the trees.
94
292174
2681
çünkü kunduzlar ağaçları yemeyi severler.
04:54
And beavers, like wolves, are ecosystem engineers.
95
294855
3228
Ve kunduzlar, kurtlar gibi, ekosistem mühendisleridir.
04:58
They create niches for other species.
96
298083
2879
Diğer türler için nişler yaratırlar.
05:00
And the dams they built in the rivers
97
300962
2212
Ve nehirlerde kurdukları barajlar
05:03
provided habitats for otters and muskrats
98
303174
2934
su samurları ve misk sıçanları ve ördekler
05:06
and ducks and fish and reptiles and amphibians.
99
306108
4181
ve balıklar ve sürüngenler ve amfibi hayvanlar için yaşam alanları sağlar.
05:10
The wolves killed coyotes, and as a result of that,
100
310289
4105
Kurtlar çakalları öldürdü ve bunun sonucu olarak,
05:14
the number of rabbits and mice began to rise,
101
314394
2462
tavşanların ve farelerin sayısı artmaya başladı,
05:16
which meant more hawks, more weasels,
102
316856
2910
bu da daha fazla doğan, daha fazla sansar,
05:19
more foxes, more badgers.
103
319766
2399
daha fazla tilki, daha fazla porsuk demekti.
05:22
Ravens and bald eagles came down to feed
104
322165
2487
Kuzgunlar ve kel kartallar kurtların bıraktığı
05:24
on the carrion that the wolves had left.
105
324652
2236
leşlerden beslenmeye geldiler.
05:26
Bears fed on it too, and their population began to rise as well,
106
326888
3709
Ayılar da onlarla beslendi ve onların da popülasyonları
05:30
partly also because there were more berries
107
330597
2343
artmaya başladı, bunun bir nedeni de,
05:32
growing on the regenerating shrubs,
108
332940
2312
yeniden canlanan çalılarda daha fazla böğürtlen olmasıydı
05:35
and the bears reinforced the impact of the wolves
109
335252
3231
ve ayılar ceylanları öldürerek
05:38
by killing some of the calves of the deer.
110
338483
4399
kurtların etkisini destekledi.
05:42
But here's where it gets really interesting.
111
342882
3676
Ancak bunun gerçekten ilginç hale geldiği nokta şu.
05:46
The wolves changed the behavior of the rivers.
112
346558
5285
Kurtlar nehirlerin davranışını değiştirdi.
05:51
They began to meander less.
113
351843
1687
Daha az kıvrılmaya başladılar.
05:53
There was less erosion. The channels narrowed.
114
353530
3623
Daha az erozyon vardı. Kanallar daraldı.
05:57
More pools formed, more riffle sections,
115
357153
2395
Daha fazla gölet oluştu, daha fazla oyuk,
05:59
all of which were great for wildlife habitats.
116
359548
2231
tüm bunlar yabani yaşam alanları için harikaydı.
06:01
The rivers changed
117
361779
2202
Nehirler, kurtlara karşılık
06:03
in response to the wolves,
118
363981
2212
değiştiler ve bunun nedeni
06:06
and the reason was that the regenerating forests
119
366193
3645
ormanları yeniden canlandırmak, nehir yataklarını
06:09
stabilized the banks so that they collapsed less often,
120
369838
3691
istikrarlı hale getirmek, böylece daha az sıklıkla çökmelerini
06:13
so that the rivers became more fixed in their course.
121
373529
3320
sağlamaktı, böylece nehirler kendi yollarında daha sabit hale geldi.
06:16
Similarly, by driving the deer out of some places
122
376849
3727
Benzer şekilde, geyikleri bazı alanlardan sürmekle
06:20
and the vegetation recovering on the valley sides,
123
380576
4356
ve vadilerin kenarlarındaki bitki örtüsünün kurtarılmasıyla,
06:24
there was less soil erosion,
124
384932
1413
daha az toprak kaybı oldu,
06:26
because the vegetation stabilized that as well.
125
386345
3536
çünkü bitki örtüsü bunu da dengeledi.
06:29
So the wolves, small in number,
126
389881
3361
Böylece kurtlar, sayıca az olsalar da,
06:33
transformed not just the ecosystem
127
393242
2963
sadece Yellowstone Ulusal Parkı'nın,
06:36
of the Yellowstone National Park, this huge area of land,
128
396205
3102
bu devasa toprağın, ekosistemini değiştirmekle kalmadılar
06:39
but also its physical geography.
129
399307
4218
aynı zamanda fiziksel coğrafyasını da dönüştürdüler.
06:43
Whales in the southern oceans
130
403525
1624
Güney okyanuslarındaki balinalar
06:45
have similarly wide-ranging effects.
131
405149
2503
benzer yaygın etkili etkilere sahipler.
06:47
One of the many post-rational excuses
132
407652
2867
Japon hükümetinin balinaları öldürmek
06:50
made by the Japanese government for killing whales
133
410519
2990
konusunda yaptıkları mantık ötesi bahanelerden biri
06:53
is that they said, "Well, the number of fish and krill will rise
134
413509
3134
şöyle; 'Şey, balık ve karideslerin sayısı artacak
06:56
and then there'll be more for people to eat."
135
416643
2238
ve sonra insanlar daha fazla yiyebilecek.'
06:58
Well, it's a stupid excuse, but it sort of
136
418881
2011
Peki, bu aptalca bir özür, ama bir anlamda
07:00
kind of makes sense, doesn't it,
137
420892
1369
mantıklı da, öyle değil mi,
07:02
because you'd think that whales eat huge amounts
138
422261
2124
çünkü balinaların muazzam miktarda balık ve karidesi
07:04
of fish and krill, so obviously take the whales away,
139
424385
2162
yiyeceğini düşüneceksiniz, yani açıkça balinaları ortadan
07:06
there'll be more fish and krill.
140
426547
2062
kaldırırsak daha fazla balık ve karides olacaktır.
07:08
But the opposite happened.
141
428609
2393
Ama tam tersi oldu.
07:11
You take the whales away,
142
431002
1329
Balinaları ortadan kaldırırsanız,
07:12
and the number of krill collapses.
143
432331
2851
karideslerin sayısı azalır.
07:15
Why would that possibly have happened?
144
435182
2093
Nasil böyle bir şey mümkün olabilir?
07:17
Well, it now turns out that the whales are crucial
145
437275
3140
Şey, anlaşıldı ki balinalar bütün bir ekosistemin
07:20
to sustaining that entire ecosystem,
146
440415
3313
devamlılığı için yaşamsal değere sahip
07:23
and one of the reasons for this
147
443728
1729
ve bunun nedenlerinden biri
07:25
is that they often feed at depth
148
445457
2100
daha çok dipte beslenmeleri
07:27
and then they come up to the surface and produce
149
447557
1782
ve sonra suyüzüne çıkmaları ve biyologların kibar bir şekilde
07:29
what biologists politely call large fecal plumes,
150
449339
4186
büyük fekal (dışkı ile ilgili) bulut dedikleri şeyi üretmeleri,
07:33
huge explosions of poop right across the surface waters,
151
453525
4433
suların tam yüzeyinde muazzam kaka patlamaları,
07:37
up in the photic zone, where there's enough light
152
457958
3316
yukarıda fotik alanda, yeterince ışık olduğunda
07:41
to allow photosynthesis to take place,
153
461274
3172
fotosentezin gerçekleşmesine izin verdiği yerde
07:44
and those great plumes of fertilizer
154
464446
2944
ve bu büyük bulut gübreleri
07:47
stimulate the growth of phytoplankton,
155
467390
1992
besin zincirinin en altındaki bitki planktonları olan
07:49
the plant plankton at the bottom of the food chain,
156
469382
1914
fitoplanktonların büyümesini teşvik ediyor,
07:51
which stimulate the growth of zooplankton,
157
471296
2098
onlar da balıkları ve karidesleri ve hatta geri kalanları
07:53
which feed the fish and the krill and all the rest of it.
158
473394
2297
besleyen zooplanktonların büyümesini teşvik ediyor.
07:55
The other thing that whales do is that,
159
475691
2134
Balinaların diğer yaptığı şey de,
07:57
as they're plunging up and down through the water column,
160
477825
2729
bir su sütunu içinde dalıp çıkarken
08:00
they're kicking the phytoplankton
161
480554
2368
fitoplanktonları su yüzeyine
08:02
back up towards the surface
162
482922
1450
doğru tekrar itiyorlar,
08:04
where it can continue to survive and reproduce.
163
484372
3114
onlar da burada yaşamaya devam edebiliyor ve üreyebiliyor.
08:07
And interestingly, well, we know
164
487486
2628
Ve ilginç bir şekilde, biliyoruz ki
08:10
that plant plankton in the oceans
165
490114
2937
okyanuslardaki bitki planktonları
08:13
absorb carbon from the atmosphere --
166
493051
1807
atmosferdeki karbonu emiyor -
08:14
the more plant plankton there are,
167
494858
1543
ne kadar çok bitki planktonu varsa
08:16
the more carbon they absorb --
168
496401
1679
o kadar fazla karbon emiliyor -
08:18
and eventually they filter down into the abyss
169
498080
3082
ve nihayetinde derinlere doğru süzüyorlar
08:21
and remove that carbon from the atmospheric system.
170
501162
3380
ve bu karbonu atmosferik sistemden çıkarıyorlar.
08:24
Well, it seems that when whales were at their historic populations,
171
504542
4301
Peki, öyle görünüyor ki, balinalar tarihsel popülasyonlarını
08:28
they were probably responsible for sequestering
172
508843
3009
koruyorken, muhtemelen atmosferden her yıl
08:31
some tens of millions of tons of carbon
173
511852
3793
on milyonlarca ton karbonu
08:35
every year from the atmosphere.
174
515645
2689
ayırmaktan sorumluydular.
08:38
And when you look at it like that, you think,
175
518334
3227
Ve olaya bu şekilde baktığınızda, düşünüyorsunuz,
08:41
wait a minute, here are the wolves
176
521561
1859
bir dakika, işte kurtlar,
08:43
changing the physical geography of the Yellowstone National Park.
177
523420
3017
Yellowstone Ulusal Parkı'nın fiziksel coğrafyasını değiştiryorlar.
08:46
Here are the whales changing
178
526437
1859
İşte balinalar, atmosferin
08:48
the composition of the atmosphere.
179
528296
2640
bileşimini değiştiriyorlar.
08:50
You begin to see that possibly,
180
530936
2310
Görmeye muhtemelen başlarsınız,
08:53
the evidence supporting James Lovelock's Gaia hypothesis,
181
533246
3681
dünyayı ahenkli, kendini düzenleyen
08:56
which conceives of the world as a coherent,
182
536927
2587
bir organizma olarak gören,
08:59
self-regulating organism,
183
539514
1930
James Lovelock'un Gaia hipotezini
09:01
is beginning, at the ecosystem level, to accumulate.
184
541444
5734
destekleyen delil, ekosistem düzeyinde, yığılmaya başlamıştır.
09:07
Trophic cascades
185
547178
2268
Besleyici diziler
09:09
tell us that the natural world
186
549446
2061
bize doğal dünyanın düşündüğümüzden
09:11
is even more fascinating and complex than we thought it was.
187
551507
4746
çok daha fazla büyüleyici ve kompleks olduğunu söylemektedir.
09:16
They tell us that when you take away the large animals,
188
556253
3732
Büyük hayvanları ortadan kaldırdığınızda
09:19
you are left with a radically different ecosystem
189
559985
3192
büyük hayvanlarını koruyan birine göre
09:23
to one which retains its large animals.
190
563177
3172
radikal olarak farklı bir ekosistemle baş başa kalacağınızı söylemektedir.
09:26
And they make, in my view, a powerful case
191
566349
3281
Ve bu, bana göre, kayıp türlerin yeniden takdim edilmesi
09:29
for the reintroduction of missing species.
192
569630
4153
için güçlü bir delil oluşturmaktadır.
09:33
Rewilding, to me,
193
573783
2076
Yeniden yabanileştirme,
09:35
means bringing back some of the missing plants and animals.
194
575859
3298
bana göre, kayıp bazı bitkilerin ve hayvanların geri getirilmesidir.
09:39
It means taking down the fences,
195
579157
1312
Çitlerin yere indirilmesi demektir,
09:40
it means blocking the drainage ditches,
196
580469
2024
drenaj çukurlarının engellenmesi demektir,
09:42
it means preventing commercial fishing in some large areas of sea,
197
582493
3264
denizin bazı geniş bölgelerinde ticari balıkçılığın engellenmesi demektir,
09:45
but otherwise stepping back.
198
585757
3414
ancak diğer durumda geri çekilmektir.
09:49
It has no view as to what a right ecosystem
199
589171
3810
Doğru bir ekosistemin ya da gerçek bir türler asemblajının
09:52
or a right assemblage of species looks like.
200
592981
2701
nasıl olması gerektiğine dair bir görüşü yoktur.
09:55
It doesn't try to produce a heath or a meadow
201
595682
3779
Bir çalılık ya da çayırlık ya da bir yağmur ormanı
09:59
or a rain forest or a kelp garden or a coral reef.
202
599461
4686
ya da yosun bahçesi ya da mercan kayalığı üretmeye çalışmaz.
10:04
It lets nature decide,
203
604147
2017
Doğanın kararına bırakır
10:06
and nature, by and large, is pretty good at deciding.
204
606164
3819
ve doğa, genellikle, karar vermede oldukça iyidir.
10:09
Now, I mentioned that there are two definitions
205
609983
2275
Şimdi, yeniden yabanileştirmenin beni ilgilendiren
10:12
of rewilding that interest me.
206
612258
1846
iki tanımı olduğundan bahsetmiştim.
10:14
The other one
207
614104
1257
Bir tanesi
10:15
is the rewilding of human life.
208
615361
3023
insan yaşamını yeniden yabanileştirmek.
10:18
And I don't see this as an alternative
209
618384
2063
Ve bunu medeniyete bir alternatif olarak
10:20
to civilization.
210
620447
1924
görmüyorum.
10:22
I believe we can enjoy the benefits of advanced technology,
211
622371
3400
İnanıyorum ki, şimdi yaptığımız gibi gelişmiş teknolojinin
10:25
as we're doing now, but at the same time, if we choose,
212
625771
3839
imkanlarından yararlanabiliriz, ama aynı zamanda, eğer öyle seçersek,
10:29
have access to a richer and wilder life of adventure
213
629610
5016
istediğimizde, daha zengin ve yabani bir maceralı yaşama
10:34
when we want to because
214
634626
1583
sahip olabiliriz çünkü
10:36
there would be wonderful, rewilded habitats.
215
636209
4396
harika, yeniden yabanileşmiş yaşam alanları olacaktır.
10:40
And the opportunities for this
216
640605
1784
Ve bunun için imkanlar
10:42
are developing more rapidly than you might think possible.
217
642389
4991
mümkün olabileceğini düşündüğünüzden çok daha hızlı gelişiyor.
10:47
There's one estimate which suggests that in the United States,
218
647380
2979
Bir tahmine göre, Birleşik Devletler'de, bir zamanlar
10:50
two thirds of the land which was once forested and then cleared
219
650359
3685
ormanlaştırılan ve sonra temizlenen toprağın üçte ikisi
10:54
has become reforested as loggers and farmers have retreated,
220
654044
3503
ormancılar ve çiftçiler çekildiğinde tekrar ormanlaşmış,
10:57
particularly from the eastern half of the country.
221
657547
3013
özellikle ülkenin doğu yarısındaki alanlar.
11:00
There's another one which suggests
222
660560
1657
Bir diğer tahmin de Avrupa'daki 30 milyon
11:02
that 30 million hectares of land in Europe,
223
662217
3463
hektar alanın, Polonya genişliğindeki
11:05
an area the size of Poland,
224
665680
2507
bir alanın, 2000 ve 2023
11:08
will be vacated by farmers
225
668187
1831
yılları arasında çiftçiler
11:10
between 2000 and 2030.
226
670018
3322
tarafından terkedileceği.
11:13
Now, faced with opportunities like that,
227
673340
3536
Şimdi, böyle fırsatlarla karşılaşmışken,
11:16
does it not seem a little unambitious
228
676876
2171
sadece kurtları, vaşakları, ayıları,
11:19
to be thinking only of bringing back wolves, lynx,
229
679047
3714
kunduzları, bizonları, yaban domuzlarını, musları
11:22
bears, beavers, bison, boar, moose,
230
682761
3599
ve tüm diğer türleri ki zaten tüm Avrupa boyunca
11:26
and all the other species which are already beginning
231
686360
1825
gayet hızlı bir şekilde hareket ediyorlarken,
11:28
to move quite rapidly across Europe?
232
688185
3264
geri getirmeyi düşünmek biraz fazla hırs yoksunu gelmiyor mu?
11:31
Perhaps we should also start thinking
233
691449
2524
Belki de kayıp megafaunamızın bir kısmını
11:33
about the return of some of our lost megafauna.
234
693973
3989
geri döndürmeyi düşünmeye başlayabiliriz.
11:37
What megafauna, you say?
235
697962
1932
Ne megafaunası, mı diyorsunuz?
11:39
Well, every continent had one,
236
699894
2569
Her kıtanın bir tane var,
11:42
apart from Antarctica.
237
702463
1481
Antarktika dışında.
11:43
When Trafalgar Square in London was excavated,
238
703944
3638
Londra'daki Trafalgar Meydanı'nda kazı yapıldığında,
11:47
the river gravels there were found
239
707582
1755
orada nehir çakılları bulundu,
11:49
to be stuffed with the bones of hippopotamus,
240
709337
3550
hipopotam, gergedan, fil, sırtlan, aslan
11:52
rhinos, elephants, hyenas, lions.
241
712887
4088
kemikleriyle doluydu.
11:56
Yes, ladies and gentlemen,
242
716975
1374
Evet, bayanlar ve baylar,
11:58
there were lions in Trafalgar Square
243
718349
2196
Trafalgar Meydanı'nda aslanlar vardı,
12:00
long before Nelson's Column was built.
244
720545
3206
Nelson Sütunu dikilmeden çok önce.
12:03
All these species lived here
245
723751
2251
Tüm bu türler burada yaşadı,
12:06
in the last interglacial period,
246
726002
2652
son buzularası dönemde,
12:08
when temperatures were pretty similar to our own.
247
728654
2861
ısı düzeylerinin şimdikine oldukça benzer olduğu bir dönemde.
12:11
It's not climate, largely,
248
731515
2073
Dünyanın megafaunalarını
12:13
which has got rid of the world's megafaunas.
249
733588
3547
yok eden büyük ölçüde iklim değildir.
12:17
It's pressure from the human population
250
737135
2104
Avlanan ve yaşam alanlarını tahirp eden
12:19
hunting and destroying their habitats
251
739239
1836
insan popülasyonlarının yarattığı baskıdır
12:21
which has done so.
252
741075
2051
bunu yapan.
12:23
And even so, you can still see the shadows
253
743126
3788
Ve öyle de olsa, şimdiki ekosistemimizde
12:26
of these great beasts in our current ecosystems.
254
746914
2708
büyük yaratıkların gölgelerini hala görebilirsiniz.
12:29
Why is it that so many deciduous trees
255
749622
2953
Neden bir çok yaprak döken ağaç
12:32
are able to sprout from whatever point the trunk is broken?
256
752575
4558
gövdesindeki kırılan noktadan filiz verir?
12:37
Why is it that they can withstand the loss
257
757133
2069
Neden kabuklarının bu kadar fazla
12:39
of so much of their bark?
258
759202
1607
dökülmesine dayanabiliyorlar?
12:40
Why do understory trees,
259
760809
2943
Neden alçaktan esen
12:43
which are subject to lower sheer forces from the wind
260
763752
5093
sert rüzgarlara maruz kalan ve büyük kanopi ağaçlarından
12:48
and have to carry less weight
261
768845
1731
daha az ağırlık taşımak zorunda kalan
12:50
than the big canopy trees,
262
770576
2402
alçak boylu ağaçlar,
12:52
why are they so much tougher and harder to break
263
772978
3119
neden kanopi ağaçlarından çok daha çetindir
12:56
than the canopy trees are?
264
776097
4409
ve kırılması daha zordur?
13:00
Elephants.
265
780506
1972
Filler.
13:02
They are elephant-adapted.
266
782478
2169
Fillere adapte olmuşlardır.
13:04
In Europe, for example,
267
784647
2288
Avrupa'da, örneğin,
13:06
they evolved to resist the straight-tusked elephant,
268
786935
3143
düz-dişli fillere, elephas antiquus, muazzam bir yaratıktır,
13:10
elephas antiquus, which was a great beast.
269
790078
2288
karşı koymak için evrilmişlerdir.
13:12
It was related to the Asian elephant,
270
792366
2176
Asya fili ile akrabaydı,
13:14
but it was a temperate animal, a temperate forest creature.
271
794542
2569
ama ılımlı bir hayvandı, ılımlı bir orman yaratığıydı.
13:17
It was a lot bigger than the Asian elephant.
272
797111
2530
Asya filinden çok daha büyüktü.
13:19
But why is it that some of our common shrubs
273
799641
2817
Ancak neden bizim alalade bodur ağaçlarımızdan
13:22
have spines which seem to be over-engineered
274
802458
3184
bazıları geyiğin üzerinden atlamasına karşı koymak için
13:25
to resist browsing by deer?
275
805642
2663
fazla mühendisliği yapılmış iğnelere sahiptir?
13:28
Perhaps because they evolved
276
808305
1814
Belki de çünkü gergedanların
13:30
to resist browsing by rhinoceros.
277
810119
3263
atlamasına direnmek için evrilmişlerdir.
13:33
Isn't it an amazing thought
278
813382
1924
Müthiş bir düşünce değil mi,
13:35
that every time you wander into a park
279
815306
2728
her parka girdiğinizde ya da caddede
13:38
or down an avenue or through a leafy street,
280
818034
2847
yürüdüğünüzde ya da yapraklı bir yolda,
13:40
you can see the shadows of these great beasts?
281
820881
3611
bu büyük yaratıkların gölgelerini görebileceğiniz düşüncesi?
13:44
Paleoecology, the study of past ecosystems,
282
824492
3800
Geçmiş ekosistemler üzerinde çalışan Paleoekoloji,
13:48
crucial to an understanding of our own,
283
828292
4058
bizimkinin anlaşılması için de çok önemli olan,
13:52
feels like a portal through which you may pass
284
832350
3577
büyülü bir krallığa girebileceğiniz bir kapı gibi
13:55
into an enchanted kingdom.
285
835927
2932
hissetmenizi sağlıyor.
13:58
And if we really are looking at areas of land
286
838859
3813
Ve eğer elverişli olacağından bahsettiğim
14:02
of the sort of sizes I've been talking about becoming available,
287
842672
4245
tür büyüklükte toprakları gözden geçiriyorsak,
14:06
why not reintroduce some of our lost megafauna,
288
846917
2715
neden kayıp megafaunamızın bazısını yeniden kazandırmıyoruz
14:09
or at least species closely related to those
289
849632
1950
ya da en azından her yerde nesli tükenmiş
14:11
which have become extinct everywhere?
290
851582
2961
olanlara yakın olan türlerle?
14:14
Why shouldn't all of us
291
854543
2309
Neden her birimizin kapısında
14:16
have a Serengeti on our doorsteps?
292
856852
2953
bir Serengeti (Tanzanya'daki ulusal park) olmasın?
14:19
And perhaps this is the most important thing
293
859805
2966
Ve belki yeniden yabanileştirmenin bize sunduğu
14:22
that rewilding offers us,
294
862771
1475
en önemli şey,
14:24
the most important thing that's missing from our lives:
295
864246
3594
yaşamımızda eksik olan en önemli şey:
14:27
hope.
296
867840
2117
umut.
14:29
In motivating people to love and defend the natural world,
297
869957
4397
İnsanları doğal hayatı sevme ve koruma konusunda motive etmede,
14:34
an ounce of hope is worth a ton of despair.
298
874354
4810
bir gram umut, bir ton çaresizliğe değer.
14:39
The story rewilding tells us
299
879164
2639
Yeniden yabanileştirme hikayesi bize
14:41
is that ecological change need not always proceed
300
881803
3640
ekolojik değişmlerin her zaman tek yönde gerçekleşmek
14:45
in one direction.
301
885443
2463
zorunda olmadığını söylüyor.
14:47
It offers us the hope
302
887906
2436
Bize umut veriyor,
14:50
that our silent spring
303
890342
2141
sessiz baharımız
14:52
could be replaced by a raucous summer.
304
892483
2331
gürültülü bir yaz ile değiştirilebilir.
14:54
Thank you.
305
894814
1220
Teşekkürler.
14:56
(Applause)
306
896034
6011
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7