A roadmap to end aging | Aubrey de Grey

Aubrey de Grey yaşlanmayı engelleyebileceğimizi savunuyor

Çeviri: Ramazan Gurer Gözden geçirme: Ertuğrul Karademir

18 minutes is an absolutely brutal time limit,

18 dakika kesinlikle acımasız sınırlı bir zaman dilimi,

so I'm going to dive straight in, right at the point

bu yüzden direk konuya gireceğim

where I get this thing to work.

bahsetmek istediğim konuya

Here we go. I'm going to talk about five different things.

Başlıyoruz. 5 farklı şeyden konuşacağım

I'm going to talk about why defeating aging is desirable.

Yaşlanmayı yenmeyi niçin bu kadar istediğimizi konuşacağım

I'm going to talk about why we have to get our shit together,

Bu sorunun üstesinden nasıl geleceğimizi konuşacağım

and actually talk about this a bit more than we do.

ve aslında herzamankinden biraz daha fazla bu konu hakkında konuşacağım

I'm going to talk about feasibility as well, of course.

tabi ki uygulanabilirliği hakkında da konuşacağım

I'm going to talk about why we are so fatalistic

niçin bu kadar kaderci olduğumuz hakkında konuşacağım

about doing anything about aging.

yaşlanmayla ilgili birşey yapma hususunda

And then I'm going spend perhaps the second half of the talk

konuşmamın yarısını belki de bu konuya ayıracağım

talking about, you know, how we might actually be able to prove that fatalism is wrong,

hakkında konuşurken, bilirsiniz, kaderci anlayışımızın nasıl yanlış olduğunu kanıtlama imkanını konuşacağız

namely, by actually doing something about it.

yani, belli başlı şeyleri yaparak

I'm going to do that in two steps.

Bunu iki aşamada yapacağım

The first one I'm going to talk about is

Bahsedeceğim ilk şey

how to get from a relatively modest amount of life extension --

yaşamı kısmen uzatmanın nasıl mümkün olduğudur

which I'm going to define as 30 years, applied to people

30 lu yaşlar olarak tanımlayacağım, yani

who are already in middle-age when you start --

başladığında orta yaşlardayken -

to a point which can genuinely be called defeating aging.

yaşlanmayı yenme olarak adlandıracağımız durumda

Namely, essentially an elimination of the relationship between

Aslında, temelde kaç yaşında olduğunuz ile seneye ölme ihtimaliniz

how old you are and how likely you are to die in the next year --

ya da, bir başka deyişle hasta olma ihtimalinizle arasındaki

or indeed, to get sick in the first place.

bağlantının koparılmasıdır.

And of course, the last thing I'm going to talk about

Ve tabi ki, en son konuşacağım şey

is how to reach that intermediate step,

ortalama bir aşamaya nasıl ulaşılacağıdır,

that point of maybe 30 years life extension.

30 yıl hayatı uzatma ihtimaline göre

So I'm going to start with why we should.

İşte, niçin yaşamı uzatmalıyızla başlayacağım

Now, I want to ask a question.

Şimdi, bir soru sormak istiyorum.

Hands up: anyone in the audience who is in favor of malaria?

Eller yukarıya: Dinleyiciler arasında sıtmaya yakalanmış birisi var mı?

That was easy. OK.

Bu kolaydı. Tamam.

OK. Hands up: anyone in the audience

Dinleyiciler arasında var mı böyle birisi?

who's not sure whether malaria is a good thing or a bad thing?

sıtmanın kötü ya da iyi bir şey olup olmadığından emin olmayan

OK. So we all think malaria is a bad thing.

Tamam. İşte hepimiz biliyoruz ki sıtma kötü birşeydir.

That's very good news, because I thought that was what the answer would be.

Bu güzel bir haber, çünkü benim düşündüğüm cevap da buydu.

Now the thing is, I would like to put it to you

Şimdi şunun anlaşılmasını istiyorum

that the main reason why we think that malaria is a bad thing

sıtmanın niçin kötü olduğunun başlıca sebebi

is because of a characteristic of malaria that it shares with aging.

sıtmanın yaşlanmayla birlikte paylaştığı bir özelliğinden dolayıdır

And here is that characteristic.

İşte karakteristik budur

The only real difference is that aging kills considerably more people than malaria does.

Tek gerçek farkı yaşlanmanın sıtmadan daha fazlasını öldürdüğüdür

Now, I like in an audience, in Britain especially,

Özellikle şimdi İngiltere'de bir dinleyici olmaktan hoşlanırım

to talk about the comparison with foxhunting,

Tilki avlanması karşılaştırılmasıyla ilgili konuşmayı

which is something that was banned after a long struggle,

uzun çabalar sonucundan sonra yasaklanan

by the government not very many months ago.

uzun olmayan bir zaman öncesinde hükümet tarafından

I mean, I know I'm with a sympathetic audience here,

burada sempatik bir dinleyiciyle birlikte olduğumu biliyorum.

but, as we know, a lot of people are not entirely persuaded by this logic.

bildiğimiz kadarıyla, bir çok insan bu mantıkla hareket etmiyor

And this is actually a rather good comparison, it seems to me.

Ve bu bana oldukça iyi bir karşılaştırma gibi geliyor

You know, a lot of people said, "Well, you know,

Bilirsiniz bir çok insan derki

city boys have no business telling us rural types what to do with our time.

şimdiki zamanda şehir çocuklarının kırsal yörenin kurallarıyla işi olmaz

It's a traditional part of the way of life,

Bu, hayatın geleneksel bir yanıdır

and we should be allowed to carry on doing it.

ve bizim onu bu şekilde devam ettirmemize izin verilmeli

It's ecologically sound; it stops the population explosion of foxes."

Çevresel olarak kusursuzdur; tilki sayısının artmasını engeller

But ultimately, the government prevailed in the end,

Fakat sonunda hükümet kaçınılmaz bir şekilde galip geldi

because the majority of the British public,

çünkü İngiliz halkının çoğunluğu

and certainly the majority of members of Parliament,

ve tabiki millet vekillerinin çoğunluğu

came to the conclusion that it was really something

gerektiği gibi bir sonuca ulaştılar

that should not be tolerated in a civilized society.

medenileşmiş bir toplumda tolerans tanınmaması

And I think that human aging shares

Sanırım insan yaşlanması

all of these characteristics in spades.

bütün bu özellikleri fazlasıyla taşır

What part of this do people not understand?

İnsanlar bunun hangi bölümünü anlamaz

It's not just about life, of course --

Tabiki sadece hayat hakkında değil

(Laughter) --

(Gülüşmeler)

it's about healthy life, you know --

Bildiğiniz gibi sağlıklı hayat hakkındadır.

getting frail and miserable and dependent is no fun,

güçsüz ve sefil olmak ve bağımlı olmak hoş değildir.

whether or not dying may be fun.

ölüm eğlenceli olup olmasa da

So really, this is how I would like to describe it.

İşte bu nasıl tanımlamak istediğimdir.

It's a global trance.

Bu bir küresel transtır.

These are the sorts of unbelievable excuses

Bunlar bir çeşit inanılmaz mazeretlerdir

that people give for aging.

yaşlanmayla ilgili insanların inandıkları

And, I mean, OK, I'm not actually saying

Gerçekten bunu demek istemiyorum

that these excuses are completely valueless.

bu mazeretlerin tamamen değersiz olduğunu

There are some good points to be made here,

Burada kimi iyi noktalar var

things that we ought to be thinking about, forward planning

Hakkında düşünmemiz gereken şeyler, gelecekle ilgili planlamalardır.

so that nothing goes too -- well, so that we minimize

hiç bir şey boşa gitmesin, ve kargaşa azalsın

the turbulence when we actually figure out how to fix aging.

yaşlanma sorununu çözdüğümüz zaman

But these are completely crazy, when you actually

fakat bunlar tamamen çılgıncadır

remember your sense of proportion.

haklılık durumunu gözönünde bulundurduğun zaman

You know, these are arguments; these are things that

Bildiğiniz gibi bu tartışmalar

would be legitimate to be concerned about.

ilgilenilebilecek mantıklı şeyler olurdu

But the question is, are they so dangerous --

Fakat sorular, çok tehlikelidir--

these risks of doing something about aging --

yaşlanmayla ilgili bir şeyler yapma riskleri--

that they outweigh the downside of doing the opposite,

tersini yapmanın dezavantajı ağır basar,

namely, leaving aging as it is?

yani, olduğu gibi yaşlanmayı bırakır mı?

Are these so bad that they outweigh

Ağır basması kötü bir fikir midir?

condemning 100,000 people a day to an unnecessarily early death?

bir günde 100,000 insanı erken ölüme göndermek

You know, if you haven't got an argument that's that strong,

Tezini kuvvetlendirecek düşüncen yoksa

then just don't waste my time, is what I say.

o zaman söylemek istediğim şey vaktimi boşa harcamadır.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Now, there is one argument

Bir tezim var

that some people do think really is that strong, and here it is.

bazı insanları düşünmeye sevkedecek güçlü bir fikir. O da budur

People worry about overpopulation; they say,

İnsanlar aşırı nüfus artışından endişeli olduklarını söyler

"Well, if we fix aging, no one's going to die to speak of,

Yani, eğer yaşlanmayı halledersek hakkında konuşulacak bir ölüm olmayacak

or at least the death toll is going to be much lower,

veya en azından ölüm oranı çok düşük olacaktır

only from crossing St. Giles carelessly.

yalnızca St. Giles'ten karşıya dikkatsizce geçmekten kaynaklanacak

And therefore, we're not going to be able to have many kids,

Ve buyüzden birçok çocuğumuz olmayacak.

and kids are really important to most people."

ve çocuk olması da birçok kişi için önemlidir

And that's true.

Gerçek budur

And you know, a lot of people try to fudge this question,

Bildiğiniz gibi birçokları bu soruyu geçiştiriyor.

and give answers like this.

ve bunun gibi cevaplar veriyorlar

I don't agree with those answers. I think they basically don't work.

Verilen cevaplarla aynı fikirde değilim. Bu fikirlerin işe yaramayacağını düşünüyorum.

I think it's true, that we will face a dilemma in this respect.

Bu konuda bir ikilemle karşıkarşıya olduğumuzu düşünüyorum

We will have to decide whether to have a low birth rate,

Ya düşük doğum oranına karar vereceğiz

or a high death rate.

ya da yüksek ölüm oranına

A high death rate will, of course, arise from simply rejecting these therapies,

Bu terapileri reddederek ölüm oranları yükselecektir.

in favor of carrying on having a lot of kids.

çok çocuk yapma uğruna

And, I say that that's fine --

Ve bunun yararlı olduğunu söylüyorum.

the future of humanity is entitled to make that choice.

insanlığın geleceğinin bu seçimleri yapmasına bağlı olduğunu

What's not fine is for us to make that choice on behalf of the future.

Bizim için hoş olmayan şey o seçimi gelecek uğruna yapmaktır.

If we vacillate, hesitate,

Bocalarsak,tereddüt edersek

and do not actually develop these therapies,

bu terapileri gerçekten geliştiremeyiz.

then we are condemning a whole cohort of people --

o zaman bütün bir topluluğu suçlarız

who would have been young enough and healthy enough

yeteri kadar sağlıklı ve genç insanlar

to benefit from those therapies, but will not be,

bu terapilerden yarar sağlayacaktır ama mümkün olamayacaktır

because we haven't developed them as quickly as we could --

çünkü yapabildiğimiz kadar hızlı geliştiremedik -

we'll be denying those people an indefinite life span,

belirsiz bir yaşama sahip olan bu insanları haklarından mahrum edeceğiz

and I consider that that is immoral.

ve bunun ahlaki olmadığını düşünüyorum.

That's my answer to the overpopulation question.

Bu, aşırı nüfus artışı sorusuna verdiğim cevaptır.

Right. So the next thing is,

Pekala. Bir sonraki şey ise

now why should we get a little bit more active on this?

bu konuyu niçin hareketlendirmemiz gerektiğiyle ilgilidir.

And the fundamental answer is that

Temel cevap şudur;

the pro-aging trance is not as dumb as it looks.

yaşlanma öncesi sessizliği gözüktüğü kadar aptalca değildir.

It's actually a sensible way of coping with the inevitability of aging.

Gerçekten yaşlanmanın üstesinden gelinebileceği mantıklıdır

Aging is ghastly, but it's inevitable, so, you know,

Sizin de bildiğiniz gibi yaşlanmak korkunçtur fakat kaçınılmazdır.

we've got to find some way to put it out of our minds,

Bunu aklımızdan çıkarmak için bazı yollar bulmalıyız

and it's rational to do anything that we might want to do, to do that.

Ve yapmak istediğimiz şeyi yapmak mantıklı gelecektir

Like, for example, making up these ridiculous reasons

Örneğin saçma sebepler oluşturmak

why aging is actually a good thing after all.

Her şeye rağmen yaşlanmak niçin bu kadar güzeldir

But of course, that only works when we have both of these components.

Tabi ki bu parçaları birleştirdiğimiz zaman işe yarar

And as soon as the inevitability bit becomes a little bit unclear --

Kaçınılmaz olan durum bir parça belirginleşir belirginleşmez

and we might be in range of doing something about aging --

Yaşlanmayla ilgili bir şeyleri sırasıyla yapmalıyız

this becomes part of the problem.

Bu problemin bir kısmını oluşturur

This pro-aging trance is what stops us from agitating about these things.

İşte, yaşlanma yanlısı trans bu şeyleri büyütmekten alıkoyan şeydir.

And that's why we have to really talk about this a lot --

Çoğunlukla da bununla ilgili konuşmalıyız

evangelize, I will go so far as to say, quite a lot --

İncil'in öğretileri gibi ben de bunları söylemeye devam edeceğim

in order to get people's attention, and make people realize

İnsanların dikkatini çekmek ve farkına varmasını sağlamak için

that they are in a trance in this regard.

Bu anlamda bir trans içinde olduklarını gösterir

So that's all I'm going to say about that.

Bununla ilgili söyleyeceğim her şey bunlardan ibarettir.

I'm now going to talk about feasibility.

Şimdi de uygulanabilirliği hakkında konuşacağım

And the fundamental reason, I think, why we feel that aging is inevitable

Sanırım temel sebep yaşlanmanın niçin kaçınılmaz olduğunu düşünmektir

is summed up in a definition of aging that I'm giving here.

Burada verdiğim yaşlanmanın tanımıyla alakalı özetidir

A very simple definition.

Çok basit bir tanım

Aging is a side effect of being alive in the first place,

İlk adımda yaşlanma, canlı olmanın yan etkisidir

which is to say, metabolism.

yani metabolizmanın yan etkisidir.

This is not a completely tautological statement;

Tamamen gereksiz olmayan bir ifadedir.

it's a reasonable statement.

Bu mantıklı bir ifadedir.

Aging is basically a process that happens to inanimate objects like cars,

Yaşlanma temel olarak araba gibi cansız objeler oluşturma sürecidir.

and it also happens to us,

ve aynı şey bize de olur

despite the fact that we have a lot of clever self-repair mechanisms,

kendini yenileyen birçok mekanizmaya sahip olmamıza rağmen

because those self-repair mechanisms are not perfect.

çünkü bu mekanizmalar da mükemmel değildir.

So basically, metabolism, which is defined as

Basitçe metabolizma şu şekilde tanımlanır

basically everything that keeps us alive from one day to the next,

temel olarak herşey bizi bir sonraki güne canlı kılan şeylerin

has side effects.

yan etkileri de vardır.

Those side effects accumulate and eventually cause pathology.

Bu yan etkiler birikir ve sonunda hastalığa sebebiyet verir.

That's a fine definition. So we can put it this way:

Bu güzel bir tanımdır ve şuna uyarlayabiliriz.

we can say that, you know, we have this chain of events.

Bildiğiniz gibi bu olaylar zincirine sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.

And there are really two games in town,

Gerçekten kasabada iki oyun vardır.

according to most people, with regard to postponing aging.

yaşlanmayı ertelemeyle alakalı bir çok insana göre

They're what I'm calling here the "gerontology approach" and the "geriatrics approach."

Burada yaşlılık biliminden ve jeriyatri yaklaşımından bahsediyorum

The geriatrician will intervene late in the day,

Geriatristler işe karışmakta geç kalacaklardır

when pathology is becoming evident,

hastalık kesinleştiğinde

and the geriatrician will try and hold back the sands of time,

ve giriatristler insanın ömrünü geri getirmeye çalışacaktır.

and stop the accumulation of side effects

ve yan etkilerinin artışını durduracaktır.

from causing the pathology quite so soon.

hastalığa kısa sürede yakalandıktan sonra

Of course, it's a very short-term-ist strategy; it's a losing battle,

tabi ki bu kısa süreli stratejidir, kaybedilen bir savaştır

because the things that are causing the pathology

çünkü durumlar hastalığa sebebiyet veriyor

are becoming more abundant as time goes on.

ve bazı şeyler de zaman geçtikçe daha verimli hale geliyor.

The gerontology approach looks much more promising on the surface,

Gerontology yaklaşımı çok sığ görünüyor,

because, you know, prevention is better than cure.

bildiğiniz gibi korunma tedaviden daha iyidir.

But unfortunately the thing is that we don't understand metabolism very well.

Malesef metabolizmayı çok iyi anlamadığımız durumlar da vardır.

In fact, we have a pitifully poor understanding of how organisms work --

Gerçekten, organizmanın nasıl çalıştığıyla ilgili çok sığ bilgiye sahibiz.

even cells we're not really too good on yet.

hatta hücrelerle ilgili çok iyi bilgimiz yok

We've discovered things like, for example,

Mesela, şöyle şeyler keşfettik,

RNA interference only a few years ago,

Bir kaç yıl önceki RNA paraziti

and this is a really fundamental component of how cells work.

ve bu gerçekten hücrelerin nasıl çalıştığıyla ilgili çok temel bileşendir.

Basically, gerontology is a fine approach in the end,

Temel olarak gerontoloji güzel bir yaklaşımdır

but it is not an approach whose time has come

fakat zamanı kemale ermiş bir yaklaşım değildir.

when we're talking about intervention.

müdahale hakkında konuştuğumuzda

So then, what do we do about that?

O zaman bunun hakkında ne yapmalıyız?

I mean, that's a fine logic, that sounds pretty convincing,

Bu iyi bir mantıktır ve kulağa da oldukça ikna edici geliyor

pretty ironclad, doesn't it?

demirmiş gibi, değil mi?

But it isn't.

Fakat öyle değil

Before I tell you why it isn't, I'm going to go a little bit

Niçin öyle olmadığına geçmeden önce, konuyla ilgili biraz daha devam edeceğim

into what I'm calling step two.

Step 2 olarak adlandırdığım

Just suppose, as I said, that we do acquire --

Dediğim gibi, sadece bir süre düşünelim,

let's say we do it today for the sake of argument --

Bunu bugün bir iddia uğruna dile getirelim

the ability to confer 30 extra years of healthy life

Fazladan 30 yıl verilmesi için

on people who are already in middle age, let's say 55.

Şimdiden orta yaş insanlara, 55 yaş diyelim

I'm going to call that "robust human rejuvenation." OK.

İnsanı yeniden gençleştirme olarak adlandıracağım

What would that actually mean

Bu tam olarak ne anlama geliyor

for how long people of various ages today --

Bugün değişik zamanlarda ki insanların uzun vadede --

or equivalently, of various ages at the time that these therapies arrive --

veya eşit olarak, terapilerin gerçekleştiği zamanlarda

would actually live?

gerçekten nekadar yaşadığı mıdır?

In order to answer that question -- you might think it's simple,

Bu soruları cevaplandırmak için – çok basit olduğunu düşünebilirsin

but it's not simple.

fakat basit değildir.

We can't just say, "Well, if they're young enough to benefit from these therapies,

Şunu söyleyemeyiz, “bu terapilerden yararlanmak için yeteri kadar gençse,

then they'll live 30 years longer."

o zaman 30 yıldan fazla yaşayacaklar.

That's the wrong answer.

Yanlış bir cevaptır.

And the reason it's the wrong answer is because of progress.

Gelişmekte olduğundan yanlış cevaptır.

There are two sorts of technological progress really,

Gerçekten iki çeşit teknolojik gelişme vardır.

for this purpose.

Bu amaç için.

There are fundamental, major breakthroughs,

Çok önemli buluşlar vardır,

and there are incremental refinements of those breakthroughs.

ve bu önemli buluşları arttırarak geliştirmek gerekir,

Now, they differ a great deal

Çok büyük farklar vardır

in terms of the predictability of time frames.

Zaman açısından tahmin edildiğinde

Fundamental breakthroughs:

Önemli buluşlar

very hard to predict how long it's going to take

Ne kadar sürede oluşacağını tahmin etmek çok zordur

to make a fundamental breakthrough.

önemli bir buluş yapmak

It was a very long time ago that we decided that flying would be fun,

Uçmanın zevkli olacağına karar verdiğimiz çok zaman önceleriydi

and it took us until 1903 to actually work out how to do it.

Onun nasıl yapıldığını öğrenmek ancak 1903 lerde gerçekleşti.

But after that, things were pretty steady and pretty uniform.

Fakat ondan sonra, işler durağan ve tekdüzeydi.

I think this is a reasonable sequence of events that happened

Olayların mantıklı bir sırayı izlediğini düşünüyorum.

in the progression of the technology of powered flight.

Etkili uçuşların teknolojiyle gelişmesinde

We can think, really, that each one is sort of

her çeşidin biri olduğunu, gerçekten, düşünüyoruz

beyond the imagination of the inventor of the previous one, if you like.

bir önceki kaşifin hayalinin ötesinde hoşlanırsan

The incremental advances have added up to something

Büyük ilerlemeler birşeylere borçludur

which is not incremental anymore.

artık önemli olmayan gelişmelere

This is the sort of thing you see after a fundamental breakthrough.

Büyük buluşlardan sonra bazı şeylerin çeşidi olduğunu anlarsın

And you see it in all sorts of technologies.

Teknolojinin bütün çeşitleri içinde onun olduğunu görürsün

Computers: you can look at a more or less parallel time line,

Bilgisayarlar, aynı zaman diliminde az ya da çok,

happening of course a bit later.

kısa bir süre sonra oluşan

You can look at medical care. I mean, hygiene, vaccines, antibiotics --

Tıbbi bakım alanına bakabilirsin. Kastettiğim; hijyen, aşı, antibiyotik

you know, the same sort of time frame.

aynı zaman diliminde olduğunu bilirsin

So I think that actually step two, that I called a step a moment ago,

Az önce adlandırdığım aşama 2. aşamaydı.

isn't a step at all.

bütün stepler değildir.

That in fact, the people who are young enough

Gerçekte yeteri kadar genç olan insanlar

to benefit from these first therapies

bunların ilk terapilerinden yararlanacaktır.

that give this moderate amount of life extension,

Hayatın uzamasına ortalama bir katkı sağlayacaktır,

even though those people are already middle-aged when the therapies arrive,

Terapiye ilk başladıkları orta yaşları dahi olsa

will be at some sort of cusp.

bir dizi zorluklarla karşılaşacaktır.

They will mostly survive long enough to receive improved treatments

Gelişen tadavileri aldıklarında daha uzun süre yaşayacaktır

that will give them a further 30 or maybe 50 years.

Terapi onlara 30 belki de 50 yıl verecektir.

In other words, they will be staying ahead of the game.

Diğer deyişle, oyunda daha uzun süre kalacaktır.

The therapies will be improving faster than

Terapiler daha hızlı iyileştirecektir

the remaining imperfections in the therapies are catching up with us.

kalan kusurları terapi içinde yetiştirmekten

This is a very important point for me to get across.

Anlaşılır kılmak benim için çok önemli bir noktadır

Because, you know, most people, when they hear

Çünkü bildiğiniz gibi bir çok insan duyduğunda

that I predict that a lot of people alive today are going to live to 1,000 or more,

Bir çok insanın bugün 1000 ya da daha fazla yıl yaşayacağını tahmin ediyorum,

they think that I'm saying that we're going to invent therapies in the next few decades

Önümüzdeki 10, 20 yıl sonrasında terapileri keşfedeceğimizi onlar söylüyor

that are so thoroughly eliminating aging

Yaşlanmayı ortadan kaldıracağız

that those therapies will let us live to 1,000 or more.

bu terapiler 1000 ya da daha fazla yaşayacağımıza izin verecektir.

I'm not saying that at all.

Bütün dediğim bunlar değildir.

I'm saying that the rate of improvement of those therapies

Bu terapilerin gelişim oranlarını söylemiyorum

will be enough.

yeteri kadar olduğunu

They'll never be perfect, but we'll be able to fix the things

Onlar mükemmel olmayacaktır bu şeyleri onaracağız

that 200-year-olds die of, before we have any 200-year-olds.

200 yıllık ölümler, 200 yıllık yaşa gelmeden önce

And the same for 300 and 400 and so on.

300 yıllık ve 400 gibi devam edebilir.

I decided to give this a little name,

Buna ufak bir isim vermeye karar verdim

which is "longevity escape velocity."

“hızdan kaç uzun yaşa”

(Laughter)

gülüşmeler

Well, it seems to get the point across.

Bu nokta anlaşıldı gibi gözüküyor.

So, these trajectories here are basically how we would expect people to live,

Bu yollar temel olarak insanların ne kadar yaşayacağını tahmin edeceğiz

in terms of remaining life expectancy,

kalan yaşam süresine göre

as measured by their health,

ölçülen sağlıklarına göre

for given ages that they were at the time that these therapies arrive.

bu terapiler başarıya ulaştığı zaman yıllar verilecektir.

If you're already 100, or even if you're 80 --

100 yaşındaysan veya hatta 80 indeysen

and an average 80-year-old,

Ve ortalama olarak 80 yaşındaysan

we probably can't do a lot for you with these therapies,

Bu terapilerle senin için muhtemelen pek bir şey yapamayabiliriz

because you're too close to death's door

çünkü ölümün eşiğine çok yakınsın

for the really initial, experimental therapies to be good enough for you.

Gerçekten başlangıç için, deneysel terapiler senin için oldukça iyidir.

You won't be able to withstand them.

Onlara katlanamayacaksın.

But if you're only 50, then there's a chance

Fakat 50 sindeysen, o zaman bir şansın var

that you might be able to pull out of the dive and, you know --

dalmaktan vazgeçebilirsin, bilirsin--

(Laughter) --

gülüşmeler

eventually get through this

sonunda üstesinden geleceğiz

and start becoming biologically younger in a meaningful sense,

Bir anlamda biyolojik olarak daha genç olmak

in terms of your youthfulness, both physical and mental,

hem fiziksel hem de zihinsel gençliğine bakarak

and in terms of your risk of death from age-related causes.

ve yaşla ilgili sebeplerden ölüm riskine göre

And of course, if you're a bit younger than that,

Ve tabi ki, biraz daha genç iseniz

then you're never really even going

o zaman asla yakın olmayacaksın

to get near to being fragile enough to die of age-related causes.

yaşla ilgili sebeplerden dolayı ölüme

So this is a genuine conclusion that I come to, that the first 150-year-old --

ilk 150 yıllık yaşta gerçeğe ulaştığım sonuçtur

we don't know how old that person is today,

bugün bu insanın kaç yaşında olduğunu bilmeden

because we don't know how long it's going to take

çünkü ne kadar süreceğini bilmiyoruz

to get these first-generation therapies.

ilk nesil terapilerin

But irrespective of that age,

yaşa bakmaksızın

I'm claiming that the first person to live to 1,000 --

1000 yaşına kadar yaşayacağını ilan ediyorum

subject of course, to, you know, global catastrophes --

tabi ki feci olaylar olabilir

is actually, probably, only about 10 years younger than the first 150-year-old.

ilk 150 yaştan 10 yaş daha genç olabilir

And that's quite a thought.

bu iyi bir düşüncedir

Alright, so finally I'm going to spend the rest of the talk,

Pekala, sonunda konuşmamın kalan kısmında

my last seven-and-a-half minutes, on step one;

son 7 ya da 7,5 dakikaya giriyoruz, ilk aşamada

namely, how do we actually get to this moderate amount of life extension

yani, yaşam süresini normalde nasıl uzatabiliriz

that will allow us to get to escape velocity?

hızdan kaçmamızı sağlayacak mıdır?

And in order to do that, I need to talk about mice a little bit.

Bunu yapmak için, bu ufak şeyler hakkında konuşmam gerek

I have a corresponding milestone to robust human rejuvenation.

İnsan gençleşmesini sağlamak için köşe taşı olacak noktalara sahibim

I'm calling it "robust mouse rejuvenation," not very imaginatively.

Fare gençleştirmesini güçlendirmek olarak adlandırıyorum,hayalen değil

And this is what it is.

İşte bu ne olduğudur.

I say we're going to take a long-lived strain of mouse,

Söylediğim uzun süreli yaşayan bir fare yapmaktır,

which basically means mice that live about three years on average.

kastettiğim normalde 3 yıl yaşayan fare.

We do exactly nothing to them until they're already two years old.

İki yaşına kadar kesinlikle onlara hiçbir şey yapmıyoruz.

And then we do a whole bunch of stuff to them,

O zaman onlara bir parça bir şeyler yaparız,

and with those therapies, we get them to live,

bu terapilelerle, onlara yaşam veririz,

on average, to their fifth birthday.

normalde 5. doğumgünlerini

So, in other words, we add two years --

Diğer bir deyişle, 2 yıl daha veririz--

we treble their remaining lifespan,

kalan yaşam sürelerine 3 kat olarak ilave ederiz

starting from the point that we started the therapies.

terapilere başladığımız andan itibaren.

The question then is, what would that actually mean for the time frame

O zaman soru şu; zaman çerçevesi olarak neyi kastedeceğiz

until we get to the milestone I talked about earlier for humans?

İnsanlar için daha önce konuştuğumuz gibi bunu dönüm noktası yapana kadar

Which we can now, as I've explained,

Hangi birisini yapabiliriz, açıkladığım gibi

equivalently call either robust human rejuvenation or longevity escape velocity.

eşit olarak hem insanı gençleştirme veya hızdan kaçıp uzun ömürlü olma olarak adlandırırız

Secondly, what does it mean for the public's perception

İkinci olarak, bu halkın gözünde ne anlama gelir

of how long it's going to take for us to get to those things,

bu şeylere ulaştırması nekadar süreyi alacak,

starting from the time we get the mice?

Korkakları aldığımız zaman

And thirdly, the question is, what will it do

Ve üçüncü soru olarak, ne işe yarayacağıdır

to actually how much people want it?

Gerçekten ne kadar çok insanın onun istediği midir?

And it seems to me that the first question

Bu bana birinci soru gibi geldi.

is entirely a biology question,

baştan sona biyolojik bir soru

and it's extremely hard to answer.

Ve oldukça zor bir sorudur.

One has to be very speculative,

Birisi spekülatif olmalıdır,

and many of my colleagues would say that we should not do this speculation,

ve birçok meslektaşım bu tür spekülatif durumlara karışmamamız gerektiğini söyler

that we should simply keep our counsel until we know more.

Daha çok bilene kadar ki nasihatleri kendimize saklamalıyız.

I say that's nonsense.

Çok saçma olduğunu söyleyebilirim.

I say we absolutely are irresponsible if we stay silent on this.

Bu konuda sessiz kalırsak kesinlikle sorumsuz olduğumuzu söyleyeceğim

We need to give our best guess as to the time frame,

En iyi tahminimizi zaman içerisinde vermemiz gerekir,

in order to give people a sense of proportion

göz kararında insanlara vermek için

so that they can assess their priorities.

Önceliklerin değerini bilebilsinler diye

So, I say that we have a 50/50 chance

Bunun için de yüzde elli şansımız var

of reaching this RHR milestone,

RHR köşetaşına ulaşmak için

robust human rejuvenation, within 15 years from the point

şimdiden başlayarak 15 yıl içinde insanın gençleşmesini sağlayabiliriz

that we get to robust mouse rejuvenation.

Fare gençleşmesini sağladığımız gibi

15 years from the robust mouse.

Dirençli fareden 15 yıla kadar

The public's perception will probably be somewhat better than that.

Muhtemelen halkın algılaması bundan daha iyi olacaktır.

The public tends to underestimate how difficult scientific things are.

Halk bilimsel şeylerin ne kadar zor olduğunu küçümsemeye meyillidir.

So they'll probably think it's five years away.

Bu yüzden 5 yıl sonrasını düşünmesi muhtemel olacaktır.

They'll be wrong, but that actually won't matter too much.

Yanılacaklar, fakat çok fazla da bir şey fark etmeyecektir.

And finally, of course, I think it's fair to say

Ve sonunda tabi ki şunu demek adil olacaktır

that a large part of the reason why the public is so ambivalent about aging now

halkın yaşlanmayla ilgili niçin bu kadar ilgilisiz olduğunun çok fazla sebepleri vardır.

is the global trance I spoke about earlier, the coping strategy.

Başarı stratejilerini daha önce konuştuğum gibi global bir transtır

That will be history at this point,

Bu noktada tarih başlayacaktır

because it will no longer be possible to believe that aging is inevitable in humans,

çünkü insanlarda yaşlanmanın kaçınılmaz olduğuna inanmak daha fazla mümkün olmayacaktır,

since it's been postponed so very effectively in mice.

Farelerde etkili bir şekilde geciktiğinden

So we're likely to end up with a very strong change in people's attitudes,

İnsan davranışlarında kuvvletli bir değişimi sonlandırmaya doğru gidiyoruz,

and of course that has enormous implications.

Ve tabi ki büyük karışıklıklara.

So in order to tell you now how we're going to get these mice,

Sana bunları söylemek için bu fareleri nasıl alacağımızı

I'm going to add a little bit to my description of aging.

Yaşlanma tanımıma ufak şeyler ilave edeceğim.

I'm going to use this word "damage"

Bu kelimeyi “zarar” olarak kullanacağım

to denote these intermediate things that are caused by metabolism

motobolizma tarafından sebep olan bu ortalama şeyleri göstereceğim

and that eventually cause pathology.

Ve sonunda patolojiye sebep olacaktır.

Because the critical thing about this

Bununla ilgili kritik nokta

is that even though the damage only eventually causes pathology,

zarar sonunda patolojiye sebep olmasına rağmen

the damage itself is caused ongoing-ly throughout life, starting before we're born.

Doğmadan önce başlayıp, yaşam boyunca zarar kendi kendine süregelen bir şekilde devam eder

But it is not part of metabolism itself.

Fakat bu bir bölüm metabolizmanın kendisi değildir.

And this turns out to be useful.

Ve bu yararlı bir şekle dönüşür.

Because we can re-draw our original diagram this way.

Çünkü bu yolla orijinal diyagramımızı tekrardan çizebiliriz.

We can say that, fundamentally, the difference between gerontology and geriatrics

Şunu diyebiliriz ki, temel olarak, gerontoloji ve jeriyatri arasındaki fark

is that gerontology tries to inhibit the rate

gerontolojinin oranı sınırlamaya çalışmasıdır

at which metabolism lays down this damage.

Metabolizmanın şart koştuğu bu zarar oranını

And I'm going to explain exactly what damage is

Zararın ne olduğunu kesinlikle açıklayacağım

in concrete biological terms in a moment.

Somut biyolojik dönemlerdeki o an içinde

And geriatricians try to hold back the sands of time

Jeriyatrikler kum saatini geri almaya çalışıyorlar

by stopping the damage converting into pathology.

Zararın patolojiye çevrilmesini durdurarak

And the reason it's a losing battle

Ve sebep kaybedilmiş bir savaştır

is because the damage is continuing to accumulate.

Çünkü zarar artmaya devam ediyor.

So there's a third approach, if we look at it this way.

Bu yönden bakarsak, üçüncü bir yaklaşım vardır.

We can call it the "engineering approach,"

Onu mühendislik yaklaşımı olarak adlandırabiliriz,

and I claim that the engineering approach is within range.

Ve mühendislik yaklaşımının alanımız içinde olduğunu iddia ediyorum.

The engineering approach does not intervene in any processes.

Mühendislik yaklaşımı herhangi bir süreç ile karışmaz.

It does not intervene in this process or this one.

Bu süreç içerisinde karışmaz ya da bununla.

And that's good because it means that it's not a losing battle,

Kaybedilmeyen bir savaş anlamına geldiği için iyidir,

and it's something that we are within range of being able to do,

Onu yapmaya ehliyetliyi gibi bir şey,

because it doesn't involve improving on evolution.

Çünkü evrim üzerine gelişmeyi içermez.

The engineering approach simply says,

Mühendislik yaklaşımı basitçe şunu söyler,

"Let's go and periodically repair all of these various types of damage --

“devam edelim ve zararın bütün çeşitlerini periyodik olarak onaralım --

not necessarily repair them completely, but repair them quite a lot,

Hepsini onaramayız ama büyük kısmını onarabiliriz,

so that we keep the level of damage down below the threshold

Eşik altında zararın seviyesini koruyabiliriz

that must exist, that causes it to be pathogenic."

Varolan şey hastalığa sebebiyet verebilir.”

We know that this threshold exists,

Biz bu eşiğin var olduğunu biliyoruz,

because we don't get age-related diseases until we're in middle age,

orta yaşa kadar yaşla ilgili hastalıkları geçirmeyiz,

even though the damage has been accumulating since before we were born.

doğduğumuzdan itibaren zararlar artmasına rağmen

Why do I say that we're in range? Well, this is basically it.

Sınırlar içinde olduğumuzu niçin söyleyeyim? İşte temeli budur.

The point about this slide is actually the bottom.

Bu slaytla ilgili nokta alttadır.

If we try to say which bits of metabolism are important for aging,

Yaşlanmayla ilgili metabolizmanın hangi parçasının önemli olduğunu söylemeye çalışırsak,

we will be here all night, because basically all of metabolism

gece boyunca burada olacağız, çünkü temelde bütün metabolizma

is important for aging in one way or another.

Bir yolla ya da diğeriyle yaşlanma için önemlidir.

This list is just for illustration; it is incomplete.

Bu liste sadece örnek içindir, tamamlanmamıştır.

The list on the right is also incomplete.

Sağdaki liste de tamamlanmamıştır.

It's a list of types of pathology that are age-related,

Yaşla ilgili patoloji çeşitlerinin listesidir,

and it's just an incomplete list.

Ve o da tamamlanmamış bir listedir.

But I would like to claim to you that this list in the middle is actually complete --

Ama ortadaki listenin gerçekten tamamlanmış olmasını isterdim,

this is the list of types of thing that qualify as damage,

Zarar olarak nitelendirilen şeylerin listesidir,

side effects of metabolism that cause pathology in the end,

Sonunda patolojiye sebep olan metabolizmanın yan etkileridir.

or that might cause pathology.

Veya patolojiye sebep olabilir.

And there are only seven of them.

Ve onlardan sadece 7 tane vardır.

They're categories of things, of course, but there's only seven of them.

Onlar bunların kategorisidir, tabi ki, ama onlardan sadece yedisi vardır.

Cell loss, mutations in chromosomes, mutations in the mitochondria and so on.

Hücre kaybı, kromozomlardaki mutasyonlar, mitokondrideki mutasyonlar ve böyle devam ediyor.

First of all, I'd like to give you an argument for why that list is complete.

Hepsinden önce, niçin bu listenin tamamlandığıyla ilgili bir kanıt vermek isterim.

Of course one can make a biological argument.

Tabi ki birisi biyolojik bir kanıt verebilir.

One can say, "OK, what are we made of?"

Birisi diyebilir ki, biz neyden meydana geldik?

We're made of cells and stuff between cells.

Hücrelerden yapıldık ve hücreler arası şeyler.

What can damage accumulate in?

İçinde ne gibi zarar toplanabilir?

The answer is: long-lived molecules,

Cevap uzun ömürlü moleküllerdir,

because if a short-lived molecule undergoes damage, but then the molecule is destroyed --

Çünkü kısa süreli moleküller zarara sebebiyet verirse, fakat o zaman molekül parçalanırdı--

like by a protein being destroyed by proteolysis -- then the damage is gone, too.

Proteolisis tarafından molekülün parçalanması gibi – o zaman zarar da biterdi.

It's got to be long-lived molecules.

Uzun ömürlü moleküllere sahip.

So, these seven things were all under discussion in gerontology a long time ago

İşte, bu 7 şey uzun zaman öncedir gerontolojide tartışma konusuydu

and that is pretty good news, because it means that,

Ve bu oldukça güzel haberdir çünkü şu anlama geliyor

you know, we've come a long way in biology in these 20 years,

Biliyorsunuz, 20 yılda biyolojide uzun bir yolumuz var,

so the fact that we haven't extended this list

İşte bu yüzden

is a pretty good indication that there's no extension to be done.

Uzantısı olmayan oldukça iyi göstergesi olan listeyi genişletemedik.

However, it's better than that; we actually know how to fix them all,

Fakat ondan dah iyi olan şey, gerçekten onları nasıl onaracağımızı biliyoruz

in mice, in principle -- and what I mean by in principle is,

Fareler içinde, prensipli bir şekilde – ve prensipten kastım,

we probably can actually implement these fixes within a decade.

10 yıllık sürede bu onarımları gerçekten sağlayabiliriz.

Some of them are partially implemented already, the ones at the top.

Onlardan bazıları çoktan uygulandı, birisi en üsttedir.

I haven't got time to go through them at all, but

Hepsini gözden geçirmek için zamanım yok, fakat

my conclusion is that, if we can actually get suitable funding for this,

çıkarımım şudur, bunun için uygun bir fon bulabilirsek,

then we can probably develop robust mouse rejuvenation in only 10 years,

O zaman 10 yıl içine büyük kitleleri gençleştirme işini geliştirebiliriz.

but we do need to get serious about it.

Fakat bunu ciddiye almamız gerek.

We do need to really start trying.

Sadece denemeye başlamamıza ihtiyacımız var.

So of course, there are some biologists in the audience,

Tabi ki dinleyiciler arasında bazı biyologlar var

and I want to give some answers to some of the questions that you may have.

Sahip olduğunuz sorulardan bazılarının cevabını vermek istiyorum.

You may have been dissatisfied with this talk,

Bu konuşmadan hoşnutsuz oldunuz,

but fundamentally you have to go and read this stuff.

Fakat temelde bu gibi şeylere gidip okumalısınız.

I've published a great deal on this;

Bu konuda bir hayli yayınım var;

I cite the experimental work on which my optimism is based,

İyi niyetlerimle beslediğim deneysel çalışmalarımdan bahsederim,

and there's quite a lot of detail there.

ve orada bir çok detay vardır.

The detail is what makes me confident

Beni rahatlatan detaylar

of my rather aggressive time frames that I'm predicting here.

Burada tahmin ettiğim oldukça sert zaman çerçevesinde

So if you think that I'm wrong,

İşte yanlış olduğumu düşünürseniz,

you'd better damn well go and find out why you think I'm wrong.

cehenneme kadar yolunuz var ve niçin yanlış olduğumu öğrenin.

And of course the main thing is that you shouldn't trust people

Ve tabi ki başlıca şey insanlara güvenmemektir

who call themselves gerontologists because,

kendilerini gerentolojist diyenlere çünkü

as with any radical departure from previous thinking within a particular field,

özel bir alan içindeyken önceki düşüncesinden radikal bir şekilde ayrılan gibi,

you know, you expect people in the mainstream to be a bit resistant

bilirsiniz, nehirde insanların bir parça direnç göstereceğini tahmin edersiniz

and not really to take it seriously.

ve gerçekten ciddiye de almaya gerek yoktur.

So, you know, you've got to actually do your homework,

İşte, biliyorsunuz, ödevinizi iyi yapmak zorundasınız,

in order to understand whether this is true.

doğru olup olmadığını anlamak için

And we'll just end with a few things.

ve bir kaç şeyle bitireceğiz.

One thing is, you know, you'll be hearing from a guy in the next session

Bir şey daha var, biliyorsunuz, sonraki oturumda birisinden şunu duyuyor olacaksınız

who said some time ago that he could sequence the human genome in half no time,

Bir süre önce çok hızlı bir şekilde insan genomlarını sıralayabileceğini söylemişti,

and everyone said, "Well, it's obviously impossible."

Ve herkes şunu dedi, “ooo bu gerçekten imkansız.”

And you know what happened.

Ne olduğunu biliyorsunuz.

So, you know, this does happen.

Biliyorsunuz, bu oldu.

We have various strategies -- there's the Methuselah Mouse Prize,

Bir çok stratejimiz var – Methuselah Mouse Prize,

which is basically an incentive to innovate,

temel olarak yeniliğe güdüleyicidir,

and to do what you think is going to work,

ve ne düşündüğünü icraate sokacak şeyi yapmanı,

and you get money for it if you win.

Ve kazanırsan para da kazanırsın.

There's a proposal to actually put together an institute.

Bunları bir enstitüde toplamak için gerçekten bir öneri vardır.

This is what's going to take a bit of money.

Bu biraz paraya mal olacaktır.

But, I mean, look -- how long does it take to spend that on the war in Iraq?

Fakat kastettiğim, bakın – Irak’taki savaşta onu

Not very long. OK.

Çok uzun süre değil. Tamam.

(Laughter)

Gülüşmeler

It's got to be philanthropic, because profits distract biotech,

Hayırsever olmak lazım, çünkü çıkarlar biyoteknolojiyi reddeder,

but it's basically got a 90 percent chance, I think, of succeeding in this.

Fakat yüzde 90 şansa sahiptir, zannedersem, bunu başarmada.

And I think we know how to do it. And I'll stop there.

Ve zannedersem onu nasıl yapacağımızı biliyorum. Ve orada duracağım.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

Alkışlar

Chris Anderson: OK. I don't know if there's going to be any questions

Chris Anderson: Tamam. Herhangi bir soru olacak mı bilmiyorum

but I thought I would give people the chance.

Fakat insanlara bir şans vereceğimi düşünüyorum.

Audience: Since you've been talking about aging and trying to defeat it,

Dinleyici: yaşlanmayla ilgili konuştuğunuzdan ve onu savunduğunuzdan beri

why is it that you make yourself appear like an old man?

Niçin kendinizi yaşlı bir insan gibi gösteriyorsunuz?

(Laughter)

gülüşmeler

AG: Because I am an old man. I am actually 158.

AG: Çünkü ben yaşlı bir adamım. Ben gerçekten 158 yaşındayım.

(Laughter)

Gülüşmeler.

(Applause)

Alkışlar

Audience: Species on this planet have evolved with immune systems

Dinleyici: bu gezegende canlılar bağışık sistemleriyle gelişti,

to fight off all the diseases so that individuals live long enough to procreate.

Bireyler yeteri kadar üremeleri için bütün hastalıklarla savaşacaklar.

However, as far as I know, all the species have evolved to actually die,

Ama bildiğimiz kadarıyla, bütün canlılar gerçekten ölmek için gelişirler.

so when cells divide, the telomerase get shorter, and eventually species die.

Bu yüzden hücreler bölündüğünde,telomeraseler daha kısadır, ve sonunda canlılar ölür.

So, why does -- evolution has -- seems to have selected against immortality,

İste seçilenler niçin , evrim bunu yapar, ölüme karşıdır,

when it is so advantageous, or is evolution just incomplete?

Bu kadar avantajlı olduğu zaman, veya evrim tamamlanmamış mıdır?

AG: Brilliant. Thank you for asking a question

AG: Mükemmel. Böyle bir soru için teşekkür ederim.

that I can answer with an uncontroversial answer.

tartışmasız bir cevapla cevaplayabilirim

I'm going to tell you the genuine mainstream answer to your question,

Sorunuza orijinal bir cevap vereceğim,

which I happen to agree with,

aynı görüşte olacağım

which is that, no, aging is not a product of selection, evolution;

Hangisidir, hayır, yaşlanma seçiminin ürünü değildir;

[aging] is simply a product of evolutionary neglect.

Evrim basitçe evrimsel ihmalin bir ürünüdür;

In other words, we have aging because it's hard work not to have aging;

Diğer bir deyişle, yaşlanıyoruz çünkü yaşlanmamak zor iştir;

you need more genetic pathways, more sophistication in your genes

Sana daha fazla genetik yol gerek, genlerindeki fazladan karmaşıklık

in order to age more slowly,

daha yavaş yaşlanmanı sağlayacaktır,

and that carries on being true the longer you push it out.

Ne kadar uzun sürdürürsen doğru olmada başarılı olmanı sağlar.

So, to the extent that evolution doesn't matter,

Bu yüzden, boyutta evrimin önemi yoktur,

doesn't care whether genes are passed on by individuals,

birey tarafından genlerin geçip geçmemesi önemli değildir,

living a long time or by procreation,

uzun süre yaşaması veya üretilmesi,

there's a certain amount of modulation of that,

Bunda belirli bir geçiş miktarı vardır,

which is why different species have different lifespans,

niçin farklı canlılar farklı yaşam süresine sahiptir,

but that's why there are no immortal species.

ama niçin ölümsüz canlılar yoktur.

CA: The genes don't care but we do?

CA: genler önemsemez ama biz önemser miyiz?

AG: That's right.

AG: pekala.

Audience: Hello. I read somewhere that in the last 20 years,

Dinleyici: meraba. Bir yerlerde okudum, son 20 yılda

the average lifespan of basically anyone on the planet has grown by 10 years.

Bu gezegende ortalama insan ömrü 10 yıla kadar uzadı.

If I project that, that would make me think

Bunu projelendirsem, beni şöyle düşündürürdü

that I would live until 120 if I don't crash on my motorbike.

Motorsikletimle kaza yapmasam, 120 ye kadar yaşardım.

That means that I'm one of your subjects to become a 1,000-year-old?

Bunun anlamı 1000 yaşında olmak için sizin kurbanlarınızdan biri mi olmalıyım?

AG: If you lose a bit of weight.

AG: biraz kilo verirsen.

(Laughter)

gülüşmeler

Your numbers are a bit out.

Söylediğin sayı biraz sıra dışı.

The standard numbers are that lifespans

Yasam süresi standart sayılarla sınırlıdır

have been growing at between one and two years per decade.

her 10 yılda bir bir ya da iki yıl arasında büyüme kadardır.

So, it's not quite as good as you might think, you might hope.

Bu yüzden düşündüğün kadar iyi değildir – umut edebilirsin.

But I intend to move it up to one year per year as soon as possible.

Mümkün olduğu kadar yıllık bir yıla kadar ilerletmeyi düşünüyorum.

Audience: I was told that many of the brain cells we have as adults

Dinleyici: bana şöyle söylendi yetişkin olarak beyin hücrelerimizin çoğu

are actually in the human embryo,

Gerçekten insan embriyosundadır.

and that the brain cells last 80 years or so.

Ve beyin hücreleri son 80 ve sonraki yıllarda

If that is indeed true,

Gerçekten bu doğruysa,

biologically are there implications in the world of rejuvenation?

Biyolojik olarak dünyanın gençleştirilmesinde saklı olan şey var mıdır?

If there are cells in my body that live all 80 years,

Eğer vücudumda normalde bir kaç ay yaşayacak

as opposed to a typical, you know, couple of months?

hücrelerden ziyade, 80 yıl hücreler olsaydı?

AG: There are technical implications certainly.

AG: Teknik yan etkiler göz ardı edilemez.

Basically what we need to do is replace cells

Aslıda yapmaya ihtiyacımız olan şey hücrelerin yerini değiştirmektir.

in those few areas of the brain that lose cells at a respectable rate,

beynin birkaç alanında kaydadeğer oranlarda hücre kaybetmek

especially neurons, but we don't want to replace them

özellikle sinir hücreleri, ama biz onların yerini normalden

any faster than that -- or not much faster anyway,

hızlı değiştirmek istemeyiz -- veya çok hızlı olmayan biçimde,

because replacing them too fast would degrade cognitive function.

çünkü onları çok hızlı değiştirmek zihinsel fonksiyonları bozardı.

What I said about there being no non-aging species earlier on

Demek istediğim şu daha önce yaşlanmayan canlılar yoktur

was a little bit of an oversimplification.

fazlaca basite indirgedik.

There are species that have no aging -- Hydra for example --

Yaşlanmayan canlılar vardır – hydra gibi --

but they do it by not having a nervous system --

fakat sinir sistemine sahip olmadan yaparlar--

and not having any tissues in fact that rely for their function

ve dokuya sahip olmadan aslında fonksiyonlarına güvenirler

on very long-lived cells.

uzun ömürlü hücrelere yani.