What happens if you cut down all of a city's trees? - Stefan Al

2,403,466 views ・ 2020-04-24

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Can Boysan Gözden geçirme: Gözde Zülal Solak
00:07
This is the tale of two ancient cities
0
7484
2977
Bu, iki kadim şehir ile
00:10
and the trees that determined their destinies.
1
10461
3610
kendi kaderini belirleyen ağaçların hikâyesi.
00:14
In 3,000 BC Uruk was more densely populated than modern day New York City.
2
14071
5859
M.Ö. 3000'de Uruk şehri, günümüzdeki New York City'den daha yoğun nüfuslu idi.
00:19
This crowded capital had to continually expand their irrigation system
3
19930
4872
Bu kalabalık başkent, büyüyen nüfusu beslemek için
sulama sistemlerini sürekli genişletmek zorundaydı.
00:24
to feed its growing population.
4
24802
2100
00:26
2,500 years later in Sri Lanka, the city of Anuradhapura had a similar problem.
5
26902
6882
2.500 yıl sonra, Sri Lanka'daki Anuradhapura şehrinin de
benzer bir sorunu vardı.
00:33
They were also growing constantly,
6
33784
2462
Onlar da sürekli büyüyorlardı
00:36
and like Uruk, their city relied heavily on an elaborate irrigation system.
7
36246
5773
ve Uruk gibi, onların şehri de
detaylı bir sulama sistemine aşırı ölçüde muhtaçtı.
00:42
As Uruk grew, its farmers began chopping down trees to make space for more crops.
8
42019
6271
Uruk büyüdükçe çiftçiler daha çok ürüne yer açmak için ağaç kesmeye başladı.
00:48
In Anuradhapura, however, trees were sacred.
9
48290
3253
Fakat Anuradhapura şehrinde ağaçlar kutsaldı.
00:51
Their city housed an offshoot of the Bodhi tree
10
51543
3300
Onların şehrinde, Bodhi ağacına bir filiz yerleştirdiler,
00:54
under which Buddha himself was said to have attained enlightenment.
11
54843
4269
bu ağacın altında Buda bizzat aydınlığa erişti.
00:59
Religious reverence slowed farmer’s axes
12
59112
3100
Dini hürmet, çiftçilerin baltalarını yavaşlattı,
01:02
and even led the city to plant additional trees in urban parks.
13
62212
4735
hatta kent meydanlarına ilave ağaçlar dikmeye bile yol açtı.
01:06
Initially, Uruk’s expansion worked well.
14
66947
3199
Başlangıçta, Uruk şehrinin ilerlemesi oldukça işe yaradı.
01:10
But without trees to filter their water supply,
15
70146
3180
Fakat su kaynaklarını filtre edecek ağaçlar olmayınca,
01:13
Uruk’s irrigation system became contaminated.
16
73326
3380
Uruk'un sulama sistemi kirlendi.
01:16
Evaporating water left mineral deposits,
17
76706
2850
Buharlaşan su, tuz birikimine yol açtı,
01:19
which rendered the soil too salty for agriculture.
18
79556
3524
bu da toprağı tarım yapmak için çok tuzlu hale getirdi.
01:23
Conversely, Anuradhapura’s irrigation system was designed to work
19
83080
4310
Buna karşılık, Anuradhapura şehrinin sulama sistemi,
etrafındaki orman ile uyum içinde çalışmaya göre tasarlanmıştı.
01:27
in concert with the surrounding forest.
20
87390
2500
01:29
Their city eventually grew to more than twice Uruk’s population,
21
89890
4230
Onların şehri nihayetinde, Uruk nüfusunun iki katından daha fazla büyüdü,
01:34
and today, Anuradhapura still cares for a tree planted over 2,000 years ago.
22
94120
6653
bugün hâlâ, Anuradhapura şehri
2 bin yıldan daha önce dikilmiş ağacın bakımını yapıyor.
01:40
We may think of nature as being unconnected to our urban spaces,
23
100773
4139
Doğanın bizim kentsel alanlarımızla bağının olmadığını düşünebiliriz
01:44
but trees have always been an essential part of successful cities.
24
104912
4745
fakat ağaçlar başarılı şehirlerin daima önemli bir parçası olmuşlardır.
01:49
Trees act like a natural sponge, absorbing storm water runoff
25
109657
4317
Ağaçlar, yağmur suyunu atmosfere yeniden salıvermeden önce,
01:53
before releasing it back into the atmosphere.
26
113974
2808
suyun akışını emerek doğal bir sünger gibi işlev görürler.
01:56
The webs of their roots protect against mudslides
27
116782
2780
Köklerindeki zarlar, toprağın suyu tutmasını sağlayıp toksinleri süzerek
01:59
while allowing soil to retain water and filter out toxins.
28
119562
4077
çamur kaymasını önlerler.
02:03
Roots help prevent floods,
29
123639
2030
Kökler, yağmur suyu drenajına
02:05
while reducing the need for storm drains and water treatment plants.
30
125669
3929
ve su dağıtım şebekelerine olan ihtiyacı düşürüp seli de önlerler.
02:09
Their porous leaves purify the air by trapping carbon and other pollutants,
31
129598
5163
Gözenekli yaprakları,
karbona ve diğer kirletici maddelere set çekerek havayı temizler,
02:14
making them essential in the fight against climate change.
32
134761
3590
bu da, iklim değişikliğine karşı onları elzem kılar.
02:18
Humanity has been uncovering these arboreal benefits for centuries.
33
138351
4675
İnsanlık, ağaçla ilgili bu faydaları yüzyıllardır ortaya çıkarıyor.
02:23
But trees aren’t just crucial to the health of a city’s infrastructure;
34
143026
4106
Fakat ağaçlar, sadece bir şehrin altyapısının sağlığı için önemli değiller,
02:27
they play a vital role in the health of its citizens as well.
35
147132
3470
vatandaşların sağlığında da hayati rol oynuyorlar.
02:30
In the 1870’s, Manhattan had few trees outside the island’s parks.
36
150602
5623
1870'lerde Manhattan'da, adanın dışındaki parklarda birkaç ağaç vardı.
02:36
Without trees to provide shade,
37
156225
1990
Ağaçlar olmadan sağlanamayan gölgeyle,
02:38
buildings absorbed up to nine times more solar radiation
38
158215
4096
binalar, yazın ölümcül sıcak hava dalgaları boyunca,
02:42
during deadly summer heat waves.
39
162311
2319
dokuz kat daha fazla güneş radyasyonu emdiler.
02:44
Combined with the period’s poor sanitation standards,
40
164630
3150
Dönemin zayıf sağlık hizmetleriyle birlikte,
02:47
the oppressive heat made the city a breeding ground for bacteria like cholera.
41
167780
5449
bunaltıcı sıcaklık, şehri kolera gibi bakteri yuvalarına dönüştürdü.
02:53
In modern day Hong Kong, tall skyscrapers and underground infrastructure
42
173229
4714
Günümüzün Hong Kong'unda, uzun gökdelenler ve yeraltı altyapıları,
02:57
make it difficult for trees to grow.
43
177943
2400
ağaçların büyümesini güçleştiriyor.
03:00
This contributes to the city’s dangerously poor air quality,
44
180343
3880
Bu durum, şehrin tehlike altında olan zayıf hava kalitesine de etki ediyor,
03:04
which can cause bronchitis and diminished lung function.
45
184223
3680
bu da, bronşite ve akciğer işlevinde azalmalara yol açıyor.
03:07
Trees affect our mental health as well.
46
187903
2310
Ağaçlar ruh sağlığımızı da etkiliyor.
03:10
Research indicates that the presence of green foliage increases attention spans
47
190213
5279
Araştırma gösteriyor ki, yeşil ağaç yapraklarının varlığı
dikkat sürelerini arttırıyor ve stres seviyelerini azaltıyor.
03:15
and decreases stress levels.
48
195492
2418
03:17
It’s even been shown that hospital patients with views of brick walls
49
197910
4146
Araştırma ayrıca şunu bile gösteriyor ki,
tuğla duvarları gören yerlerde yatan hastalar,
03:22
recover more slowly than those with views of trees.
50
202056
4000
ağaçları gören yerlerde yatanlardan daha yavaş iyileşiyor.
03:26
Fortunately, many cities are full of views like this—
51
206056
3396
Neyse ki, birçok şehrin böyle manzaraları var --
03:29
and that’s no accident.
52
209452
1450
ve bu bir tesadüf değil.
03:30
As early as the 18th century,
53
210902
1982
Daha 18. yüzyılda,
03:32
city planners began to embrace the importance of urban trees.
54
212884
4735
şehir planlamacıları, kentsel alanlardaki ağaçların önemini benimsemeye başladılar.
03:37
In 1733, Colonel James Oglethorpe planned the city of Savannah, Georgia
55
217619
5671
1733'te Albay James Oglethorpe, hiçbir mahallenin bir parka uzaklığının
iki dakikalık yürüyüş mesafesinden daha fazla olmamasını sağlama almak için
03:43
to ensure that no neighborhood was more than a 2-minute walk from a park.
56
223290
4951
Georgia eyaletindeki Savannah kentinin planlamasını yaptı.
03:48
After World War II, Copenhagen directed all new development along five arteries—
57
228241
5638
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Kopenhag, her biri bir park arasına sıkıştırılmış
beş ana cadde boyunca uygulanmak üzere tamamen yeni bir kalkınma direktifi verdi.
03:53
each sandwiched between a park.
58
233879
2630
03:56
This layout increased the city’s resilience
59
236509
2340
Bu düzen, şehrin kirliliğe ve doğal afetlere
03:58
to pollution and natural disasters.
60
238849
2423
karşı olan esnekliğini arttırdı.
04:01
And urban trees don’t just benefit people.
61
241272
2990
Kentsel alanlardaki ağaçlar, yalnızca insanlara fayda sağlamıyor.
04:04
Portland’s Forest Park preserves the region’s natural biodiversity,
62
244262
4159
Portland - Forest Park, çeşitli yerel bitkilere ev sahipliği yaparak
04:08
making the city home to various local plants,
63
248421
2850
bölgenin biyoçeşitliliğini koruyor.
04:11
112 bird species, and 62 species of mammals.
64
251271
4966
Orada, 112 kuş türü ve 62 memeli türü bulunuyor.
04:16
No city is more committed to trees than Singapore.
65
256237
3770
Hiçbir şehir ağaçlara Singapur kadar çok bağlı değil.
04:20
Since 1967, Singapore’s government has planted over 1.2 million trees,
66
260007
6346
1967'den beri, Singapur hükûmeti 1,2 milyondan fazla ağaç dikti,
04:26
including those within 50-meter tall vertical gardens called supertrees.
67
266353
5717
bunların içinde, süper ağaçlar denen
50 metre uzunluğundaki dikey bahçeler de var.
04:32
These structures sustain themselves and nearby conservatories
68
272070
4000
Bu yapılar, güneş enerjisi ve birikmiş yağmur suyu yoluyla,
04:36
with solar energy and collected rainwater.
69
276070
3110
kendilerini ve yakınlarındaki seraları ayakta tutuyorlar.
04:39
Trees and vegetation currently cover over 50% of Singapore’s landmass,
70
279180
4949
Ağaçlar ve bitki örtüsü, şu anda Singapur'un büyük kara parçasının
%50'sinden fazlasını kaplıyor,
04:44
reducing the need for air conditioning
71
284129
2130
böylece, havalandırma ihtiyacını düşürüyor
04:46
and encouraging low-pollution transportation.
72
286259
3150
ve toplu taşımada düşük kirliliği teşvik ediyor.
04:49
By 2050, it’s estimated that over 65% of the world will be living in cities.
73
289409
5922
2050’de, dünyanın %65’inden fazlasının şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor.
04:55
City planners can lay an eco-friendly foundation,
74
295331
3637
Şehir planlamacıları, doğa dostu altyapılar oluşturabilirler
04:58
but it’s up to the people who live in these urban forests
75
298968
3100
fakat bu durum, ormanları insanların evi yapmak yerine,
05:01
to make them homes for more than humans.
76
301806
3134
doğanın evi haline getirmek için
kentsel ormanlarda yaşayan insanlara bağlı.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7