How much electricity does it take to power the world?

407,087 views ・ 2021-03-09

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep İsmailoğlu Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:08
You flip a switch.
0
8871
1667
Işığı açıyorsunuz.
00:10
Coal burns in a furnace, which turns water into steam.
1
10538
3958
Kazandaki kömür yanarak suyu buhara dönüştürüyor.
00:14
That steam spins a turbine, which activates a generator,
2
14496
4083
Bu buhar, elektronları bir tel boyunca iterek jeneratörü harekete geçiriyor
00:18
which pushes electrons through the wire.
3
18579
2667
ve türbini döndürüyor.
00:21
This current propagates through hundreds of miles of electric cables
4
21663
4250
Bu akım yüzlerce kilometrelik elektrik kabloları aracılığıyla yayılıyor
00:25
and arrives at your home.
5
25913
1750
ve evinize ulaşıyor.
00:28
All around the world, countless people are doing this every second—
6
28621
4708
Dünyanın her yerinde, sayısız insan bunu her saniye yapıyor—
00:33
flipping a switch, plugging in, pressing an “on” button.
7
33329
4375
ışığı açıyor, fişi prize takıyor, açma tuşuna basıyorlar.
00:37
So how much electricity does humanity need?
8
37704
3917
Peki insanlığın ne kadar elektriğe ihtiyacı var?
00:41
The amount we collectively use is changing fast,
9
41621
3291
Kullandığımız toplam miktar hızla değişiyor,
00:44
so to answer this question,
10
44912
1250
dolayısıyla bu soruyu cevaplamak için
00:46
we need to know not just how much the world uses today,
11
46162
3542
sadece şu anda dünyada ne kadar elektrik kullanıldığını değil,
00:49
but how much we’ll use in the future.
12
49704
2708
aynı zamanda gelecekte ne kadar kullanacağımızı da bilmemiz gerekiyor.
00:53
The first step is understanding how we measure electricity.
13
53079
4042
İlk aşama, elektriği nasıl ölçtüğümüzü anlamak.
00:57
It’s a little bit tricky.
14
57121
1416
Bu biraz karmaşık.
00:58
A joule is a unit of energy,
15
58537
2292
Jul bir enerji birimidir
01:00
but we usually don't measure electricity in just joules.
16
60829
3750
ancak genellikle elektriği sadece jul cinsinden ölçmeyiz.
01:04
Instead, we measure it in watts.
17
64579
2709
Bunun yerine, watt olarak ölçeriz.
01:07
Watts tell us how much energy, per second, it takes to power something.
18
67288
5000
Watt, bir şeyi çalıştırmak için saniyede ne kadar enerji gerektiğini gösterir.
01:12
One joule per second equals one watt.
19
72288
3791
Bir jul/saniye, bir watt’a eşittir.
01:16
It takes about .1 watts to power a smart phone,
20
76079
4125
Bir akıllı telefonu şarj etmek için yaklaşık 0,1 watt gerekir,
01:20
a thousand to power your house, a million for a small town,
21
80204
4500
evinize elektrik sağlamak için bin watt, küçük bir kasaba için bir milyon
01:24
and a billion for a mid-size city.
22
84704
3334
ve orta büyüklükte bir şehir içinse bir milyar.
01:28
As of 2020, it takes 3 trillion watts to power the entire world.
23
88038
5791
2020 itibarıyla, tüm dünyaya elektrik sağlamak için 3 trilyon watt gerekiyor.
01:33
But almost a billion people don’t have access to reliable electricity.
24
93829
4917
Ancak neredeyse bir milyar insanın güvenilir elektriğe erişimi yok.
01:38
As countries become more industrialized and more people join the grid,
25
98746
4417
Ülkeler sanayileştikçe ve şebekeye daha fazla insan katıldıkça
01:43
electricity demand is expected to increase about 80% by 2050.
26
103163
5875
elektrik talebinin 2050 yılına kadar yaklaşık %80 artması bekleniyor.
01:49
That number isn't the complete picture.
27
109038
2875
Ama durum sadece bu orandan ibaret değil.
01:51
We'll also have to use electricity in completely new ways.
28
111913
3791
Ayrıca elektriği kullanmak için yepyeni yöntemler bulmamız gerekecek.
01:55
Right now, we power a lot of things by burning fossil fuels,
29
115704
3750
Şu anda birçok şeyi fosil yakıtlar yakarak çalıştırıyoruz,
01:59
emitting an unsustainable amount of greenhouse gases
30
119454
3542
sürdürülemez miktardaki sera gazı salınımı
02:02
that contribute to global warming.
31
122996
2042
küresel ısınmaya katkıda bulunuyor.
02:05
We’ll have to eliminate these emissions entirely
32
125663
2708
İnsanlık adına sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için
02:08
to ensure a sustainable future for humanity.
33
128371
2917
bu salınımları tamamen ortadan kaldırmamız gerekecek.
02:11
The first step to doing so, for many industries,
34
131829
2875
Birçok endüstriyel sektör için bunu gerçekleştirmenin ilk adımı,
02:14
is to switch from fossil fuels to electric power.
35
134704
3834
fosil yakıtlardan elektrik enerjisine geçmektir.
02:18
We'll need to electrify cars,
36
138538
2083
Elektrikli arabalar kullanmamız,
02:20
switch buildings heated by natural gas furnaces to electric heat pumps,
37
140621
4667
binaları ısıtan doğal gaz kazanlarından elektrikli ısı pompalarına geçmemiz
02:25
and electrify the huge amount of heat used in industrial processes.
38
145288
4958
ve endüstriyel işlemlerde kullanılan fazla ısıyı
elektrik enerjisine çevirmemiz gerek.
02:30
So all told, global electricity needs could triple by 2050.
39
150246
5375
Söylenene göre, küresel elektrik ihtiyacı
2050 yılına kadar üç katına çıkabilir.
02:36
We’ll also need all that electricity to come from clean energy sources
40
156413
4958
Şayet fosil yakıtların neden olduğu sorunları çözecekse
02:41
if it’s going to solve the problems caused by fossil fuels.
41
161371
3625
temiz enerji kaynaklarından gelen bütün elektriğe ihtiyacımız olacak.
02:45
Today, only one third of the electricity we generate comes from clean sources.
42
165246
5542
Bugün ürettiğimiz elektriğin sadece üçte biri temiz kaynaklardan geliyor.
02:50
Fossil fuels are cheap and convenient, easy to ship,
43
170788
3916
Fosil yakıtlar ucuz ve kullanışlıdır, nakliyesi kolaydır
02:54
and easy to turn into electricity on demand.
44
174704
3375
ve isteğe bağlı olarak elektriğe dönüştürülmesi kolaydır.
02:58
So how can we close the gap?
45
178079
2209
Peki açığı nasıl kapatabiliriz?
03:01
Wind and solar power work great for places with lots of wind and sunshine,
46
181163
5166
Rüzgar ve güneş enerjisi, bolca rüzgar ve güneş ışığı alan yerler için idealdir
03:06
but we can’t store and ship sunlight or wind the way we can transport oil.
47
186329
6375
fakat rüzgarı veya güneş ışığını petrolü taşıdığımız gibi depolayıp nakledemeyiz.
03:12
To make full use of energy from these sources at other times or in other places,
48
192704
4917
Bu kaynaklardan elde ettiğimiz enerjiyi başka yer ve zamanlarda kullanmak için
03:17
we’d have to store it in batteries
49
197621
2167
enerjiyi akülerde depolamalı
03:19
and improve our power grid infrastructure to transport it long distances.
50
199788
4958
ve uzak mesafelere taşımak için güç nakil şebekesi altyapımızı geliştirmeliyiz.
03:25
Meanwhile, nuclear power plants use nuclear fission
51
205079
3667
Bu esnada, nükleer santraller karbonsuz elektrik üretmek için
03:28
to generate carbon-free electricity.
52
208746
2583
nükleer fisyon kullanır.
03:31
Though still more expensive than plants that burn fossil fuels,
53
211329
3792
Her ne kadar fosil yakıt yakan tesislerden daha pahalı olsalar da
03:35
they can be built anywhere
54
215121
1500
her yere inşa edilebilirler
03:36
and don’t depend on intermittent energy sources like the sun or wind.
55
216621
4750
ve güneş veya rüzgar gibi gidip gelen enerji kaynaklarına bağımlı değillerdir.
03:41
Researchers are currently working to improve nuclear waste disposal
56
221371
3958
Araştırmacılar, halen nükleer atıkların yok edilmesi
03:45
and the safety of nuclear plants.
57
225329
2500
ve nükleer santrallerin güvenliğini geliştirmek için çalışıyor.
03:49
There’s another possibility we’ve been trying to crack since the 1940s:
58
229163
4916
1940′lardan beri çözmeye çalıştığımız başka bir olasılık daha var:
03:54
nuclear fusion.
59
234079
2167
nükleer füzyon.
03:56
It involves smashing light atoms together, so they fuse,
60
236246
3833
Nükleer füzyonda hafif atomlar parçalanır, bunun sonucunda kaynaşırlar
04:00
and harnessing the energy this releases.
61
240079
3042
ve açığa çıkan enerjiden yararlanılır.
04:03
Accidents aren't a concern with nuclear fusion,
62
243121
2792
Kazalar nükleer füzyonda bir sorun teşkil etmez
04:05
and it doesn't produce the long-lived radioactive waste fission does.
63
245913
4333
ve uzun ömürlü radyoaktif atık fisyonu üretmez.
Ayrıca rüzgar, güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili
04:10
It also doesn’t have the transport concerns
64
250246
2167
04:12
associated with wind, solar, and other renewable energy sources.
65
252413
4875
taşıma sorunu da yoktur.
04:17
A major breakthrough here could revolutionize clean energy.
66
257621
4417
Buradaki büyük bir buluş, temiz enerjide devrim yaratabilir.
04:22
The same is true of nuclear fission, solar, and wind.
67
262871
4208
Aynı şey nükleer fisyon, güneş ve rüzgar için de geçerlidir.
04:27
Breakthroughs in any of these technologies,
68
267079
2917
Bu teknolojilerin herhangi birinde
04:29
and especially in all of them together, can change the world:
69
269996
4333
ve bilhassa hepsinde birden gerçekleşecek büyük bir atılım dünyayı değiştirebilir:
04:34
not only helping us triple our electricity supply,
70
274329
3542
sadece elektrik tedariğimizi üç katına çıkarmamıza yardımcı olmakla kalmaz,
04:37
but enabling us to sustain it.
71
277871
2542
ayrıca bunu devam ettirmemize de olanak sağlar.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7