The three different ways mammals give birth - Kate Slabosky

Çeviri: Ahmet Emre Şafak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

What do these animals have in common?

Bu hayvanların ortak özellikleri ne?

More than you might think.

Düşündüğünüzden çok daha fazlası.

Along with over 5,000 other species, they're mammals,

5000'den fazla diğer tür gibi, onlar da memeliler

or members of class mammalia.

yani memeliler sınıfına aitler.

All mammals are vertebrates, meaning they have backbones.

Tüm memeliler omurgalı hayvanlardır yani sırtlarında omurga bulundururlar.

But mammals are distinguished from other vertebrates

Ancak memeliler, diğer omurgalılardan

by a number of shared features.

bazı özellikleriyle farklıdır.

That includes warm blood,

Sıcakkanlılık,

body hair or fur,

kıl yada kürk,

the ability to breathe using lungs,

akciğerleriyle nefes alma yetenekleri

and nourishing their young with milk.

ve yavrularını sütle beslemek gibi.

But despite these similarities,

Tüm bu ortak özelliklerine rağmen

these creatures also have many biological differences,

bu varlıklar kendi aralarında biyolojik farklılıklar içerebilirler.

and one of the most remarkable is how they give birth.

Bunların en göze çarpanıysa doğum yapma şekilleridir.

Let's start with the most familiar, placental mammals.

Hadi memelilerin en tanınmışı olan plasentalı memelilerle başlayalım.

This group includes humans,

Bu grup insanları,

cats,

dogs,

kedileri,

köpekleri,

giraffes,

zürafaları

and even the blue whale, the biggest animal on Earth.

ve hatta dünyanın en büyük hayvanı olan mavi balinayı kapsıyor.

Its placenta, a solid disk of blood-rich tissue,

Plasentaları -kan bakımından zengin dokudan oluşan katı bir disk-

attaches to the wall of the uterus to support the developing embryo.

gelişmekte olan embriyoyu desteklemek için dölyatağına bağlanır.

The placenta is what keeps the calf alive during pregnancy.

Plasenta hamilelik sürecince yavruyu hayatta tutan şeydir.

Directly connected to the mother's blood supply,

Annenin kan stoğuna direk bağlı olup,

it funnels nutrients and oxygen straight into the calf's body

göbek kordonu aracılığıyla yavrunun vücuduna

via the umbilical cord,

besin ve oksijen taşır.

and also exports its waste.

Hem de yavrunun atıklarını dışarı çıkartır.

Placental mammals can spend far longer inside the womb than other mammals.

Plasentalı memeliler diğer memelilere göre anne karnında daha uzun süre kalabilirler.

Baby blue whales, for instance, spend almost a full year inside their mother.

Örneğin yavru mavi balinalar annelerinin karnında neredeyse bir yıl kalırlar.

The placenta keeps the calf alive right up until its birth,

Plasenta yavruyu, doğuma yani

when the umbilical cord breaks

göbek kordonunun koptuğu

and the newborn's own respiratory,

ve yavrunun kendi solunum

circulatory,

dolaşım

and waste disposal systems take over.

ve boşaltım sistemlerini kullanmaya başladığı ana kadar hayatta tutar.

Measuring about 23 feet, a newborn calf is already able to swim.

Yaklaşık 7m uzunluğundaki yeni doğmuş canlının yüzme yeteneği vardır.

It will spend the next six months

Gelecek altı ayını,

drinking 225 liters of its mothers thick, fatty milk per day.

annesinin yağlı ve yoğun sütünden günde 225 litre içerek geçirecek.

Meanwhile, in Australia, you can find a second type of mammal -

Bu arada Avusturalya'da memelilerin ikinci türü olan keseli memelileri

marsupials.

bulabilirsiniz.

Marsupial babies are so tiny and delicate when they're born

Keseli yavrular doğduklarında o kadar hassas ve küçüklerdir ki

that they must continue developing in the mother's pouch.

gelişimlerine annelerinin keselerinde devam etmek zorundadırlar.

Take the quoll, one of the world's smallest marsupials,

Dünyanın en küçük keselilerinden biri olan keseli kedileri alalım,

which weighs only 18 milligrams at birth,

doğduklarında sadece 18 miligram ağırlığındalardır

the equivalent of about 30 sugar grains.

ki bu da yaklaşık 30 şeker tanesinin ağırlığına denktir.

The kangaroo, another marsupial,

Diğer bir keseli olan kanguruysa,

gives birth to a single jelly bean-sized baby at a time.

bir seferde jöleli bir şeker boyutunda yavrular doğurur.

The baby crawls down the middle of the mother's three vaginas,

Yavru annesinin üç vajinasının ortasına doğru sürünür.

then must climb up to the pouch,

Daha sonra yaklaşık 6 ila 11 ayını süt emerek geçireceği

where she spends the next 6-11 months suckling.

keseye doğru tırmanmak zorundadır.

Even after the baby kangaroo leaves this warm haven,

Yavru kanguru bu sıcak sığınaktan ayrıldıktan sonra bile

she'll return to suckle milk.

süt emmek için geri döner.

Sometimes, she's just one of three babies her mother is caring for.

Bazen annesinin ilgilendiği üç yavrudan biridir.

A female kangaroo can often simultaneously support one inside her uterus

Dişi bir kanguru aynı anda, bir tane rahminin içerisinde

and another in her pouch.

diğeri kesesinde olmak üzere 2 yavru bulundurabilir.

In unfavorable conditions,

Uygun olmayan şartlarda,

female kangaroos can pause their pregnancies.

dişi kangurular hamileliklerini durdurabilirler.

When that happens, she's able to produce two different kinds of milk,

Bu durumda iki farklı türde süt üretebilir.

one for her newborn,

Bir tanesi yeni doğmuş için

and one for her older joey.

diğeriyse daha büyük yavrusu için.

The word mammalia means of the breast,

Memeli kelimesi, memeden gelir

which is a bit of a misnomer

ki bu yanlış bir adlandırmadır.

because while kangaroos do produce milk from nipples in their pouches,

Çünkü kangurular keselerindeki meme uçlarında süt üretseler de

they don't actually have breasts.

aslında memeleri yoktur.

Nor do monotremes, the third and arguably strangest example of mammalian birth.

Tıpkı yavrulamanın üçüncü ve en garip çeşidini sunan tek delikli memeliler gibi.

There were once hundreds of monotreme species,

Bir zamanlar yüzlerce tek delikli memeli türü vardı.

but there are only five left:

Şimdi ise sadece şu beşi var:

four species of echidnas and the duck-billed platypus.

Dikenli karınca yiyenlerden dört tür ve ornitorenkler.

The name monotreme means one hole

Tek delikli ismi bu hayvanların

referring to the single orifice they use for reproduction,

tek delikli olan borularından geliyor. Bu boruyu üremede,

excretion,

boşaltımda

and egg-laying.

ve yumurtlamada kullanıyorlar.

Like birds,

reptiles,

Kuşlar,

sürüngenler,

fish,

balıklar,

dinosaurs,

dinazorlar

and others,

ve başkaları gibi

these species lay eggs instead of giving birth to live young.

bu türler de doğurmak yerine yumurtluyor.

Their eggs are soft-shelled,

Yumurtaları yumuşak kabukludur

and when their babies hatch, they suckle milk from pores on their mother's body

ve yavrular yumurtadan çıkınca annelerinin vücutlarındaki gözeneklerden süt emerler.

until they're large enough to feed themselves.

Ta ki kendilerini besleyebilecek boyuta ulaşana kadar.

Despite laying eggs and other adaptations that we associate more with non-mammals,

Yumurtlamak ve diğer memelilerde olmayan bazı adaptasyonlara--

like the duck-bill platypus's webbed feet,

perdeli ayaklar,

bill,

gagalar,

and the venomous spur males have on their feet,

ve erkeklerin ayaklarındaki zehirli çıkıntılar gibi-- rağmen

they are, in fact, mammals.

onlar gerçekten memeliler sınıfındalar.

That's because they share the defining characteristics of mammalia

Çünkü memelilerin belirleyici karakterlerini paylaşıyorlar

and are evolutionarily linked to the rest of the class.

ve sınıfın diğer üyeleriyle evrimsel olarak bağlantılılar.

Whether placental,

İster plasentalı olsun

marsupial,

ister keseli olsun

or monotreme,

ister tek delikli

each of these creatures and its unique birthing methods, however bizarre,

bu varlıklar ve doğum çeşitleri her ne kadar farklı olsalar da

have succeeded for many millennia in bringing new life and diversity

binlerce yıl boyunca memeliler sınıfına yeni yaşam

into the mammal kingdom.

ve çeşitlilik getirmede başarılı oldular.