Camera or eye: Which sees better? - Michael Mauser

Göz ve kamera (Karşılaştırma) - Michael Mauser

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Sevkan Uzel

Watch the center of this disk.

Şu dairenin merkezine odaklanın.

Uykunuz gelmeye başlıyor.

You are getting sleepy.

Hayır, şaka yapıyorum.

No, just kidding.

I'm not going to hypnotize you.

Sizi hipnotize etmeyeceğim.

But are you starting to see colors in the rings?

Fakat, halkalarda renkler görmeye başladınız mı?

If so, your eyes are playing tricks on you.

Eğer öyleyse, gözleriniz size hile yapıyor.

The disk was only ever black and white.

Daire sadece siyah ve beyazdan oluşuyordu.

You see, your eyes don't always capture the world as a video camera would.

Görüyorsunuz ki, gözleriniz dünyayı her zaman bir kamera gibi algılamaz.

In fact, there are quite a few differences,

Aslında, aralarında gözlerinizin anatomisinden, beyninizde

owing to the anatomy of your eye

işleyen süreçten ve onun çıkıntısından,

and the processing that takes place in your brain

yani retinadan kaynaklanan birkaç farklılık var.

and its outgrowth, the retina.

Let's start with some similarities.

Benzerliklerle başlayalım.

Both have lenses to focus light and sensors to capture it,

İkisinin de ışığa odaklanmak için merceği ve onu yakalamak için de sensörleri var,

but even those things behave differently.

fakat bunlar bile farklı davranıyorlar.

The lens in a camera moves to stay focused on an object hurtling towards it,

Kameranın merceği, ona doğru yaklaşan objeye odaklı kalabilmek için hareket eder

while the one in your eye responds by changing shape.

fakat gözünüzdeki mercek hareket etmek yerine şekil değiştirir.

Most camera lenses are also achromatic,

Ayrıca çoğu kamera merceği akromatiktir,

meaning they focus both red and blue light to the same point.

yani aynı noktadan hem kırmızı hem de mavi ışığa odaklanırlar.

Gözleriniz ise farklıdır.

Your eye is different.

When red light from an object is in focus, the blue light is out of focus.

Bir nesneden gelen kırmızı ışığa odaklıyken, mavi ışığı odak dışı bırakırlar.

So why don't things look partially out of focus all the time?

Öyleyse neden nesneler hep biraz odak dışı olarak görünmez?

To answer that question,

Bu soruyu cevaplamak için öncelikle

we first need to look at how your eye and the camera capture light:

gözlerinizin ve kameranın ışığı nasıl yakaladığından bahsetmeliyiz;

photoreceptors.

yani, ışık alıcılardan.

The light-sensitive surface in a camera only has one kind of photoreceptor

Kameranın, ışığa hassas yüzeyinde, odaklandığı yüzeye eşit miktarda dağıttığı

that is evenly distributed throughout the focusing surface.

tek bir çeşit ışık alıcısı vardır.

An array of red, green and blue filters on top of these photoreceptors

Bu ışık alıcıların üstlerindeki kırmızı, yeşil ve mavi filte dizisi de

causes them to respond selectively to long, medium and short wavelength light.

onların uzun, orta, kısa ışık dalgalarına farklı karşılık vermelerini sağlar.

Your eye's retinas, on the other hand, have several types of photoreceptors,

Diğer taraftan, gözlerinizin retinası da birkaç çeşit ışık alıcısına sahiptir.

usually three for normal light conditions, and only one type for lowlight,

Bunlar; normal ışık koşulları için genelde üç çeşit ve düşük ışık için de bir

which is why we're color blind in the dark.

çeşittir ve karanlıkta renk körü olmamızın sebebi budur.

In normal light, unlike the camera, we have no need for a color filter

Normal ışıkta, kameranın aksine, renk filtresine ihtiyacımız yoktur

because our photoreceptors already respond selectively

çünkü bizim ışık alıcılarımız zaten ışığın farklı dalga boylarına

to different wavelengths of light.

farklı karşılıklar verir.

Also in contrast to a camera,

Ayrıca, kameranın aksine

your photoreceptors are unevenly distributed,

bizim ışık alıcılarımız düzensiz olarak dağıtılmıştır

with no receptors for dim light in the very center.

ve merkezinde de loş ışık için özel bir alıcısı yoktur.

This is why faint stars seem to disappear when you look directly at them.

Bu yüzden, zayıf ışıklı yıldızlara doğrudan baktığımız zaman kaybolurlar.

The center also has very few receptors that can detect blue light,

Ayrıca bu merkezin mavi ışığı fark edebilen çok az alıcısı vardır

which is why you don't notice the blurred blue image from earlier.

bu yüzden önceden gördüğünüz mavi bulanık görüntüyü hatırlayamazsınız.

However, you still perceive blue there

Yine de, mavinin orada olduğunu algılarsınız

because your brain fills it in from context.

çünkü beyniniz onu çevreden yola çıkarak tamamlar.

Also, the edges of our retinas have relatively few receptors

Ayrıca, retinalarınızın köşelerinde de herhangi bir ışık dalga boyu için

for any wavelength light.

nispeten daha küçük alıcılar vardır.

So our visual acuity and ability to see color

Yani, görsel aktivitemizi ve renkleri görebilme yeteneğimizi,

falls off rapidly from the center of our vision.

görme duyumuzun merkezi sağlar.

There is also an area in our eyes called the blind spot

Ayrıca gözlerimizde kör nokta denilen bölgeler vardır

where there are no photoreceptors of any kind.

ve bu bölgelerde hiç ışık alıcısı yoktur.

We don't notice a lack of vision there

Orada bir görme eksikliği hissetmeyiz

because once again, our brain fills in the gaps.

çünkü yine, beynimiz boşlukları doldurur.

In a very real sense, we see with our brains, not our eyes.

Sahiden, aslında gözlerimizle değil de beynimizle görürüz.

And because our brains, including the retinas,

Retinalar da dahil, beyinlerimiz görme sürecinde yer aldığı için

are so involved in the process,

we are susceptible to visual illusions.

görsel illüzyonlara da elverişliyizdir.

Here's another illusion caused by the eye itself.

İşte göz kaynaklı bir illüzyon daha.

Does the center of this image look like it's jittering around?

Bu görselin merkezi hızlıca hareket ediyor gibi gözüküyor mu?

That's because your eye actually jiggles most of the time.

Bunun sebebi, gözlerinizin sıklıkla titriyor olması.

If it didn't, your vision would eventually shut down

Eğer bu olmasaydı, görme duyunuz aniden yok olurdu.

because the nerves on the retina stop responding to a stationary image

Çünkü retinadaki sinirler, sabit bir görseldeki

daimi yoğunluğa karşılık vermeyi durdurmuş olurdu.

of constant intensity.

Ayrıca, kameranın aksine,

And unlike a camera,

you briefly stop seeing whenever you make a larger movement with your eyes.

gözlerinizle büyük hareketler yaptığınız zaman kısa bir süre göremezsiniz.

That's why you can't see your own eyes shift

Aynada bir gözünüz ile diğerine bakarken

as you look from one to the other in a mirror.

yön değiştirmelerini görememenizin sebebi de budur.

Video cameras can capture details our eyes miss,

Kameralar gözümüzden kaçan bazı detayları yakalayabilir,

magnify distant objects

uzaktaki nesneleri büyütebilir

and accurately record what they see.

ve tam olarak gördüğü şeyi kaydedebilir.

But our eyes are remarkably efficient adaptations,

Fakat gözlerimiz ve beyinlerimiz milyonlarca yıl boyunca

the result of hundreds of millions of years

birlikte evrim geçirmiş ve ortaya önemli bir uyum çıkarmışlardır.

of coevolution with our brains.

And so what if we don't always see the world exactly as it is.

Yani, dünyayı tümüyle olduğu gibi görmesek ne olur ki?

There's a certain joy to be found watching stationary leaves

Hayali rüzgar üzerinde dalgalanan

waving on an illusive breeze,

hareketsiz yaprakları izlerken de keyif alınabilir

and maybe even an evolutionary advantage.

ve hatta belki de evrimsel bir avantaj elde edilebilir.

Fakat bu başka bir dersin konusu.

But that's a lesson for another day.