The Egyptian myth of the death of Osiris - Alex Gendler

Çeviri: mehmet gürbüz Gözden geçirme: Nihal Aksakal

It was a feast like Egypt had never seen before.

Mısır'da daha önce hiç görülmemiş bir şölendi.

The warrior god Set and his wife, the goddess Nephtys,

Savaş tanrısı Set ve onun karısı tanrıça Nephtys,

decorated an extravagant hall for the occasion,

ortasında güzel bir ahşap sandık olan

with a beautiful wooden chest as the centerpiece.

abartılı bir salon ayarladı.

They invited all the most important gods, dozens of lesser deities,

En önemli tanrıları ve yüzlerce daha az önemlilerini

and foreign monarchs.

ve yabancı kralları davet ettiler.

But no one caused as big a stir as Set and Nephtys’s older brother Osiris,

Fakat hiçbiri Set ve Nephtys'in büyük kardeşi Osiris kadar heyecan yaratmadı,

the god who ruled all of Egypt and had brought prosperity to everyone.

Tüm Mısır'a hükmeden ve herkese refah getiren tanrı.

Set announced a game—

Set bir oyundan bahsetti---

whoever could fit perfectly in the chest could have it as a gift.

kim sandığın içine mükemmel bir şekilde sığarsa, sandık onundur.

One by one, the guests clambered in, but no one fit.

Davetliler teker teker denediler, ama kimse sığmadı.

Finally, it was Osiris’s turn.

Sonunda, Osiris'e sıra geldi.

As he lay down, everyone could see it was a perfect fit—

Sandığa girdiğinde, tam sığdığı görülebiliyordu,

another win for the god who could do no wrong.

noksanı olmayan tanrıya bir zafer daha.

Then Set slammed the lid down with Osiris still inside, sealed it shut,

Set, Osiris hala içindeyken sandığı kapattı,

mühürledi ve Nil Nehri'ne attı.

and tossed it into the Nile.

The chest was a coffin.

Sandık bir tabuttu.

Set had constructed it specifically to trap his brother

Set, sandığı kardeşine tuzak kurmak için yaptırmıştı

and planned the party to lure him into it.

ve partiyi de onu oraya çekmek için planlamıştı.

Set had long been jealous of his brother’s successful reign,

Set kardeşinin başarılı hükümdarlığını çok kıskanıyordu

and hoped to replace him as the ruler of all Egypt.

ve Mısır'ın yöneticisi olarak onun yerine geçmeyi umuyordu.

The Nile bore the coffin out to sea and it drifted for many days

Tabut Nil'den denize geçti ve günlerce sürüklendikten sonra

before washing ashore near Byblos, where a great cedar grew around it.

bir sedir ağacının etrafını sardığı Byblos'un kıyılarına vardı.

The essence of the god within gave the tree a divine aura,

Tanrının varlığı ağaca farklı bir hava kattı,

and when the king of Byblos noticed it,

Byblos'un kralı bunu fark edince

he ordered the tree cut down and brought to his palace.

ağacın kesilip saraya getirilmesini emretti.

Unbeknownst to him,

Bilmediği bir şey vardı ki,

the coffin containing Egypt’s most powerful god was still inside.

Mısır'ın en güçlü tanrısı hala tabutun içindeydi.

Set’s victory seemed complete, but he hadn’t counted on his sisters.

Set zafer kazanmış gibiydi, fakat kız kardeşlerini hesaba katmamıştı.

Set’s wife Nephtys was also his sister,

Set'in karısı Nephtys, aynı zamanda kardeşiydi

while their other sister, the goddess Isis,

diğer kız kardeşi, tanrıça Isis,

was married to their brother Osiris.

kardeşleri Osiris'le evliydi.

Isis was determined to find Osiris,

Isis Osiris'i bulmaya kararlıydı,

and enlisted Nephtys’s help behind Set’s back.

Set'in arkasından Nephtys'ten yardım istedi.

The two sisters took the shape of falcons and travelled far and wide.

İki kız kardeş, şahin kılığına girerek uzaklara uçtular.

Some children who had seen the coffin float by

Tabutun yüzdüğünü gören bazı çocuklar

pointed them to the palace of Byblos.

onlara, Byblos Sarayı'nı gösterdi.

Isis adopted a new disguise and approached the palace.

Isis yeni bir kılığa girip saraya gitti.

The queen was so charmed by the disguised goddess

Kraliçe kılık değiştiren tanrıçadan çok etkilendi

that she entrusted her with nursing the baby prince.

ve bebek prense bakması için, ona emanet etti.

Isis decided to make the child immortal by bathing him in flame.

Isis çocuğu ateşte yıkayarak, onu ölümsüz yapmaya karar verdi

When the horrified queen came upon this scene,

Bunu gören kraliçe dehşete kapılınca,

Isis revealed herself and demanded the tree.

Isis gerçek kimliğini söyleyerek ağacı istedi.

When she cut the coffin from the trunk and opened it,

Ağacın gövdesini kesip açtığında

Osiris was dead inside.

Osiris'in ölü bedenini gördü.

Weeping, she carried his body back to Egypt and hid it in a swamp,

Ağlayarak, cesedi Mısır'a geri götürdü ve bir bataklığa sakladı

while she set off in search of a means of resurrecting him.

ve onu tekrar canlandırmanın yollarını araştırmaya başladı.

But while she was gone,

Fakat o gittiğinde,

Set found the body and cut it into many pieces,

Set cesedi bulup parçalara ayırdı

scattering them throughout Egypt.

ve bunları tüm Mısır'a yaydı.

Isis had lost Osiris for the second time, but she did not give up.

Isis Osiris'i ikinci kez kaybetmişti, ancak vazgeçmedi.

She searched all over the land, traveling in a boat of papyrus.

Papirüsten yapılma sandal ile tüm ülkeyi aradı

One by one, she tracked down the parts

Tüm Mısır kentlerini arayarak, teker teker

of her husband’s dismembered body in every province of Egypt,

kocasının ceset parçalarını buldu,

holding a funeral for each piece.

her parça için ayrı yas tuttu.

At long last, she had recovered every piece but one—

En sonunda, biri hariç bütün parçalarını buldu: penisini.

his penis, which a fish in the Nile had eaten.

Onu Nil'de bir balık yemişti.

Working with what she had, Isis reconstructed and revived her husband.

Elindekileri kullanarak Isis kocasını hayata geri döndürdü.

But without his penis, Osiris was incomplete.

Fakat penisi olmadan, Osiris eksikti.

He could not remain among the living,

Artık orada kalamazdı,

could not return to his old position as ruler of Egypt.

Mısır'daki eski hükümdarlığına dönemezdi.

Instead, he would have to rule over Duat, the realm of the dead.

Bunun yerine ölüler alemi olan Duat'a hükmetmek zorundaydı.

Before he went, though, he and Isis conceived a son to bear Osiris’s legacy—

Fakat ayrılmadan önce, Osiris'in varisi olacak

ve bir gün Osiris'in intikamını alacak erkek çocukları dünyaya geldi.

and one day, avenge him.