How could so many people support Hitler? - Joseph Lacey

707,497 views ・ 2024-05-09

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Suat Utku Merter Gözden geçirme: Eren Gokce
00:06
In Jerusalem, on April 11th, 1961,
0
6961
3170
11 Nisan 1961′de, Kudüs’te
00:10
Adolf Eichmann stood trial for crimes against humanity.
1
10131
3337
Adolf Eichmann insanlığa karşı suçları nedeniyle yargılandı.
00:14
Eichmann had been a Nazi official tasked with organizing the transport
2
14010
3795
Eichmann, Avrupa’daki 1,5 milyon Yahudi’nin azınlık ve toplama kamplarına
00:17
of over 1.5 million European Jews to ghettos and concentration camps.
3
17805
4797
taşınmasını organize etmekle görevli bir Nazi yetkilisiydi.
00:22
He was popularly described as an evil mastermind
4
22977
3087
Genellikle, rahat Alman ofisinden
vahşeti yöneten kötücül bir deha olarak tanımlanıyordu
00:26
who orchestrated atrocities from a cushy German office,
5
26064
3211
00:29
and many were eager to see the so-called “desk murderer” tried for his crimes.
6
29275
4463
ve birçok kişi, bu “masabaşı katilin” yargılanmasını sabırsızlıkla bekliyordu.
00:34
But the squeamish man who took the stand seemed more like a dull bureaucrat
7
34113
3796
Ancak sanık sandalyesine oturan çekingen adam,
sadist bir katildense körelmiş bir bürokrata benziyordu.
00:37
than a sadistic killer.
8
37992
1502
00:39
The disparity between Eichmann’s nature and his actions
9
39911
3253
Eichmann’ın doğası ile eylemleri arasındaki bu uyumsuzluk,
00:43
was unsettling for many viewers,
10
43164
1919
birçok izleyiciyi için rahatsız ediciydi.
00:45
but for philosopher Hannah Arendt,
11
45249
2503
Ancak filozof Hannah Arendt için,
00:47
this contradiction inspired a disturbing revelation.
12
47752
3337
bu uyumsuzluk ürkütücü bir aydınlanmaya yol açtı.
00:51
Arendt was a German Jew who fled her homeland in 1933
13
51631
3712
Arendt, Alman gizli polisi tarafından kısa süre hapsedildikten
00:55
after being briefly imprisoned by the German secret police.
14
55343
3253
sonra 1933′te anavatanından kaçan bir Yahudi Almandı.
00:59
As a refugee in France and then the United States,
15
59263
3170
Fransa’da ve ardından ABD’de bir mülteci olarak,
01:02
she dedicated herself to understanding how the Nazi regime came to power,
16
62433
4296
kendisini Nazi rejiminin nasıl iktidara geldiğini ve daha spesifik olarak
01:06
and more specifically, how it inspired so many atrocities.
17
66729
3796
bu kadar vahşete nasıl ilham verdiğini anlamaya adadı.
01:11
A common opinion at the time was that the Third Reich was a historical oddity;
18
71109
4671
Üçüncü Reich’ın tarihsel bir tuhaflık olduğu düşüncesi o günlerde yaygındı,
01:15
a perfect storm of uniquely evil leaders
19
75988
2628
I. Dünya Savaşı yenilgisinin intikamını almak isteyen Almanlar tarafından
01:18
supported by German citizens looking for revenge
20
78616
2753
desteklenen ve benzersiz kötü liderlerden oluşan mükemmel bir fırtına.
01:21
after their defeat in World War I.
21
81369
2169
01:23
But Arendt believed the true conditions behind this unprecedented rise
22
83913
3754
Ancak Arendt, totaliterizmin bu benzersiz yükselişinin ardındaki gerçek nedenlerin
01:27
of totalitarianism weren’t specific to Germany.
23
87667
3170
Almanya’ya özgü olmadığına inanıyordu.
01:31
Throughout the 1950s, Arendt developed a theory of the human condition
24
91504
3920
1950′ler boyunca Arendt,
yaşamı üçe ayıran insanlık durumu teorisini geliştirdi:
01:35
that divided life into three facets:
25
95424
2336
01:37
labor— in which we satisfy our material needs and desires;
26
97760
4046
Maddi ihtiyaç ve isteklerimizi karşıladığımız emek;
01:42
work— in which we build the world’s physical and cultural infrastructure;
27
102098
4171
dünyanın fiziksel ve kültürel altyapısını inşa ettiğimiz iş
01:46
and action— in which we publicly articulate our values
28
106435
3796
ve dünyayı birlikte şekillendirmek için
01:50
to collectively shape the world around us.
29
110231
2294
değerlerimizi açıkça ifade ettiğimiz eylem.
01:53
It was this last facet, the life of action,
30
113109
3003
Arendt’in hem Almanya’da hem de diğer sanayileşmiş toplumlarda
01:56
that Arendt believed was under attack,
31
116112
2169
saldırı altında olduğunu düşündüğü kısım, son kısım yani eylemdi.
01:58
both in Germany and many other industrialized societies.
32
118281
3628
02:02
She saw modernity as an age ruled by labor,
33
122118
3045
Modernliği, bireylerin fikirleri paylaşmak ve toplulukları şekillendirmek yerine
02:05
where individuals mainly appear in the social world
34
125163
2544
mal ve hizmet üretip tüketmek için sosyal dünyada var oldukları,
02:07
to produce and consume goods and services
35
127707
2669
02:10
rather than share ideas and shape communities.
36
130376
3003
emek ile yönetilen bir çağ olarak niteledi.
02:13
Arendt believed this had fostered societies and ideologies
37
133921
3462
Arendt, bunun bireylere ahlaki ve politik kapasitelerinden ziyade
02:17
where individuals were seen only for their economic value,
38
137383
3128
ekonomik değerleri için önem verildiği toplumları ve ideolojileri
02:20
rather than their moral and political capacities.
39
140511
2795
teşvik ettiğine inanıyordu.
02:23
She believed this isolated people from their neighbors and their sense of self.
40
143431
4087
Bunun insanları komşularından ve benlik algılarından izole ettiğine inanıyordu.
02:27
And in her 1951 book, “The Origins of Totalitarianism,”
41
147643
4088
1951 tarihli “Totalitarizmin Kaynakları” adlı kitabında
02:31
Arendt argued these conditions provided fertile ground for totalitarian regimes,
42
151731
4838
Arendt bu koşulların, korku ve şiddeti kullanarak izolasyonu arttıran
02:36
which use fear and violence to increase isolation
43
156694
3712
ve kamuoyu önünde özgür düşünen siyasiler olmayı tehlikeli hâle getiren
02:40
and make it dangerous to publicly engage as freethinking political agents.
44
160448
4087
totaliter rejimlere verimli bir ortam hazırladığını savundu.
02:44
In this lonely state, participating in the regime
45
164827
2878
Bu yalnız durumda, rejime katılmak kimlik ve topluluk duygusunu
02:47
becomes the only way to recover a sense of identity and community.
46
167705
3962
geri kazanmanın tek yolu hâline gelir.
02:51
Arendt believed it was this kind of environment
47
171918
2502
Arendt, Eichmann’ın suçlarını işlediği ortamın bu tür bir ortam
02:54
where Eichmann committed his crimes.
48
174420
1794
olduğuna inanıyordu.
02:56
Most people expected the Jewish German philosopher
49
176589
2586
Çoğu insan Alman Yahudi filozofun eski Naziyi sert bir şekilde yargılamasını
02:59
to judge the ex-Nazi harshly.
50
179175
2127
bekliyordu.
03:01
But while she condemned his monstrous actions,
51
181302
2544
Onun korkunç eylemlerini kınarken; Arendt, Eichmann’ın benzersiz bir kötü
03:03
Arendt saw no evidence that Eichmann himself was uniquely evil.
52
183846
4004
olduğuna dair hiçbir kanıt görmedi.
03:08
She saw him as a distinctly ordinary man who considered diligent obedience
53
188059
5005
Onu, gayretle itaat etmeyi en yüksek vatandaşlık görevi olarak
gören belirgin şekilde sıradan bir adam olarak gördü.
03:13
the highest form of civic duty.
54
193064
2043
03:15
And for Arendt, it was exactly this ordinariness that was most terrifying.
55
195691
4463
Arendt için en korkutucu olan tam da bu sıradanlıktı.
03:20
Her point wasn't just that anyone could do what Eichmann did,
56
200363
3003
Demek istediği, herkesin Eichmann’ın yaptığını yapabilecek olması değil,
03:23
but that his story suggested ordinary people
57
203532
2586
aynı zamanda hikâyesinin sıradan insanların toplumsal rollerini
03:26
could willingly accept their societal role—
58
206118
2503
bilinçli olarak kabul edebileceklerini öne sürmesiydi-
03:28
even when it contributed to genocide.
59
208621
2377
soykırıma neden olsa bile.
03:31
Arendt called this phenomenon “the banality of evil,”
60
211374
3086
Arendt bu olguyu “kötülüğün sıradanlığı” olarak adlandırdı
03:34
and warned that it can emerge whenever society inhibits our ability to think;
61
214627
4254
ve toplumun düşünme,
özellikle de inançlarımızı ve eylemlerimizi içsel sorgulayabilme,
03:39
or more specifically, to question our beliefs and actions
62
219131
3587
03:42
in a self-reflective internal dialogue.
63
222718
2753
yeteneğimizi engellediği her durumda ortaya çıkabileceği konusunda uyardı.
03:45
Arendt believed this kind of thinking is the only way to confront moral problems,
64
225930
4254
Arendt, bu tür düşünmenin ahlaki sorunlarla yüzleşmenin tek yolu olduğunu
03:50
and that our responsibility to self-reflect is especially important
65
230184
3962
ve öz-yansıtma sorumluluğumuzun özellikle bağımsız düşünce tehdit
03:54
when independent thought is threatened.
66
234146
2169
edilirken daha da önemli olduğuna inanıyordu.
03:56
She acknowledged that critical thinking in oppressive spaces
67
236399
3044
Baskıcı alanlarda eleştirel düşünmenin kişisel cesaret gerektiren
03:59
is a defiant act that requires personal courage.
68
239443
3295
meydan okuyucu bir eylem olduğunu kabul etti.
04:02
But it must be done regardless,
69
242905
1960
Ancak her hâlükârda yapılması gerekiyor,
04:04
which is why Arendt still held Eichmann accountable.
70
244865
2753
bu yüzden Arendt yine de Eichmann’ı sorumlu tuttu.
04:07
This thread runs throughout Arendt's work,
71
247952
2627
Bu Arendt’in çalışmalarında yaygın bir temadır ve
04:10
where she continually insisted that thinking was our greatest weapon
72
250705
3670
Arendt düşünmenin modernliğin tehditlerine karşı en büyük silahımız
04:14
against the threats of modernity.
73
254375
2002
olduğunu ısrarla vurgular.
04:16
Namely, a relentless drive for economic and technological development
74
256585
4505
Yani, sosyal yabancılaşmayı artıran ve insan özgürlüğünü kısıtlayan
04:21
which would increase social alienation and inhibit human freedom.
75
261090
3837
ekonomik ve teknolojik gelişmelerin acımasız bir şekilde artması.
04:25
To foster this essential value,
76
265177
2086
Bu temel değeri teşvik etmek için
04:27
Arendt believed we need to create formal and informal forums
77
267263
3378
Arendt, geleceğimizi şekillendirmek konusunda özgür konuşmalara izin veren
04:30
that allowed for open conversations about shaping our collective future.
78
270641
3879
resmî ve gayri resmî forumlar oluşturmamız gerektiğine inanıyordu.
04:34
These might include townhall meetings, self-governing workplaces,
79
274937
3712
Bunlar belediye toplantılarını, kendi kendini yöneten işyerlerini
04:38
or student unions.
80
278649
1418
veya öğrenci birliklerini içerebilir.
04:40
But whatever shape they take,
81
280276
1626
Ancak hangi şekli alırlarsa alsınlar,
04:41
what’s most important to Arendt is that they value open dialogue
82
281902
3629
Arendt için önemli olan, açık diyaloğa
04:45
and critical self-reflection.
83
285531
2127
ve eleştirel öz-düşünmeye değer vermeleridir.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7