Eva Vertes: My dream about the future of medicine

Eva Vertes: Tıbbın Geleceğine Bakış

37,439 views ・ 2007-01-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sinan Özel Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:27
Thank you. It's really an honor and a privilege to be here
0
27000
4000
Teşekkürler! Yirmi yaşıma basmadan önceki son günümü
00:31
spending my last day as a teenager.
1
31000
2000
burada geçirmek gerçekten bir şeref ve bir ayrıcalık.
00:33
Today I want to talk to you about the future, but
2
33000
4000
Bugün gelecekle ilgili konuşmak istiyorum, ama
00:37
first I'm going to tell you a bit about the past.
3
37000
3000
önce biraz geçmişten bahsedeceğim.
00:40
My story starts way before I was born.
4
40000
4000
Öyküm, ben doğmadan başlıyor.
00:44
My grandmother was on a train to Auschwitz, the death camp.
5
44000
4000
Babaannem Auschwitz'e - ölüm kampına - giden trendeymiş.
00:48
And she was going along the tracks, and the tracks split.
6
48000
5000
Yolda giderken, yol ayrımına gelindiği yerde
00:53
And somehow -- we don't really know exactly the whole story -- but
7
53000
5000
bir şekilde - öykünün aslını bilmiyoruz - tren yanlış yoldan gitmiş
00:58
the train took the wrong track and went to a work camp rather than the death camp.
8
58000
5000
ölüm kampı yerine çalışma kampına gitmiş.
01:03
My grandmother survived and married my grandfather.
9
63000
5000
Babaannem de hayatta kalmış ve büyükbabamla evlenmiş.
01:08
They were living in Hungary, and my mother was born.
10
68000
3000
Macaristan'da yaşarlarken annem doğmuş.
01:11
And when my mother was two years old,
11
71000
2000
Ondan sonra annem iki yaşındayken,
01:13
the Hungarian revolution was raging, and they decided to escape Hungary.
12
73000
5000
Macar Devrimi yüzünden Macaristan'dan kaçmaya karar vermişler.
01:18
They got on a boat, and yet another divergence --
13
78000
4000
Botun birine sığınmışlar, burada bir ayrılık noktası daha -
01:22
the boat was either going to Canada or to Australia.
14
82000
3000
Bot ya Kanada'ya gidecekmiş, ya da Avusturalya'ya gidecekmiş.
01:25
They got on and didn't know where they were going, and ended up in Canada.
15
85000
4000
Bilmeden binmişler, sonunda Kanada'ya çıkmışlar.
01:29
So, to make a long story short, they came to Canada.
16
89000
3000
Uzun lafın kısası, Kanada'ya gelmişler.
01:32
My grandmother was a chemist. She worked at the Banting Institute in Toronto,
17
92000
4000
Babaannem kimyagermiş. Toronto'da Banting Enstitüsü'nde çalışmış,
01:36
and at 44 she died of stomach cancer. I never met my grandmother,
18
96000
8000
44 yaşında mide kanserinden öldü. Babaannemi hiç tanımadım,
01:44
but I carry on her name -- her exact name, Eva Vertes --
19
104000
4000
ama ismini taşıyorum - tümüyle aynı, Eva Vertes -
01:48
and I like to think I carry on her scientific passion, too.
20
108000
4000
Bilime olan tutkusunu da taşıdığımı düşünmek hoşuma gidiyor.
01:52
I found this passion not far from here, actually, when I was nine years old.
21
112000
6000
Bu tutkuyu ben de dokuz yaşımda, buranın yakınlarında keşfettim.
01:58
My family was on a road trip and we were in the Grand Canyon.
22
118000
5000
Ailemle beraber Büyük Kanyon'a yolculuk ediyorduk.
02:03
And I had never been a reader when I was young --
23
123000
3000
Küçükken kitap okumayı hiç sevmezdim -
02:06
my dad had tried me with the Hardy Boys; I tried Nancy Drew;
24
126000
3000
babam bana Hardy Boys okutmaya çalışmıştı; ben Nancy Drew'u
02:09
I tried all that -- and I just didn't like reading books.
25
129000
4000
okumayı denedim - ama hiç birine ısınamamıştım.
02:13
And my mother bought this book when we were at the Grand Canyon
26
133000
4000
Sonra, hepimiz Büyük Kanyon'dayken, annem "Sıcak Bölge" isimli
02:17
called "The Hot Zone." It was all about the outbreak of the Ebola virus.
27
137000
3000
kitabı satın aldı. Ebola virüsü salgınıyla ilgiliydi.
02:20
And something about it just kind of drew me towards it.
28
140000
3000
Kitapta birşeyler beni çok cezbetti.
02:23
There was this big sort of bumpy-looking virus on the cover,
29
143000
3000
Kapağında kocaman tombul tipli bir virüs vardı,
02:26
and I just wanted to read it. I picked up that book,
30
146000
4000
kitabı okumak istedim. Kitabı aldım,
02:30
and as we drove from the edge of the Grand Canyon
31
150000
3000
Büyük Kanyon'dan başlayıp Orta Kaliforniya'nın
02:33
to Big Sur, and to, actually, here where we are today, in Monterey,
32
153000
3000
150 km'lik sahil şeridi boyunca güneye, buraya,
02:36
I read that book, and from when I was reading that book,
33
156000
5000
yani Monterey'e varana kadar, bu kitabı okudum.
02:41
I knew that I wanted to have a life in medicine.
34
161000
3000
Kitabı okudukça, hayatımı tıp ile geçirmek istediğimi anladım.
02:44
I wanted to be like the explorers I'd read about in the book,
35
164000
3000
Kitapta okuduğum, Afrika'nın balta geçirmemiş ormanlarına
02:47
who went into the jungles of Africa,
36
167000
2000
giden kaşifler gibi yaşamak istiyordum.
02:49
went into the research labs and just tried to figure out
37
169000
2000
Araştırma laboratuarlarına gidip bu ölümcül virüsleri
02:51
what this deadly virus was. So from that moment on, I read every medical book
38
171000
6000
keşfetmeye çalışmak istiyordum. O günden sonra, elime geçen her tıp kitabını
02:57
I could get my hands on, and I just loved it so much.
39
177000
4000
okudum ve çok da sevdim.
03:01
I was a passive observer of the medical world.
40
181000
4000
Tıbbi dünyanın seyircilerinden biri olmuştum.
03:05
It wasn't until I entered high school that I thought,
41
185000
4000
Liseye geçtiğimde şöyle düşündüm:
03:09
"Maybe now, you know -- being a big high school kid --
42
189000
3000
"Artık kocaman bir liseli çocuk olduğuma göre
03:12
I can maybe become an active part of this big medical world."
43
192000
5000
belki bu kocaman tıp dünyasının oyuncularından biri olabilirim."
03:17
I was 14, and I emailed professors at the local university
44
197000
5000
14 yaşındaydım; yakınımızdaki üniversitenin profesörlerine
03:22
to see if maybe I could go work in their lab. And hardly anyone responded.
45
202000
5000
e-posta atıp laboratuarlarında çalışıp çalışamayacağımı sordum. Neredeyse
03:27
But I mean, why would they respond to a 14-year-old, anyway?
46
207000
4000
hiç cevap almadım. Zaten 14 yaşında bir çocuğa niye cevap yazsınlar?
03:31
And I got to go talk to one professor, Dr. Jacobs,
47
211000
4000
Ama Dr. Jacobs adında bir profesör, konuşunca
03:35
who accepted me into the lab.
48
215000
3000
benim laboratuarına kabul etti.
03:38
At that time, I was really interested in neuroscience
49
218000
3000
O sırada nöroloji beni çok cezbetmişti, nöroloji
03:41
and wanted to do a research project in neurology --
50
221000
3000
üzerine araştıma yapmak istiyordum;
03:44
specifically looking at the effects of heavy metals on the developing nervous system.
51
224000
5000
özellikle ağır metallerin sinir sistemi gelişimi üzerindeki etkisiyle ilgileniyordum.
03:49
So I started that, and worked in his lab for a year,
52
229000
5000
Bu konuyla uğraşmaya başladım; laboratuarında bir sene çalıştım.
03:54
and found the results that I guess you'd expect to find
53
234000
4000
Sonunda tahmin edeceğiniz sonuçlara ulaştım:
03:58
when you feed fruit flies heavy metals -- that it really, really impaired the nervous system.
54
238000
5000
Meyve sineklerine ağır metal verince, sinir sistemlerini fena, hem de çok fena bozuyordu.
04:03
The spinal cord had breaks. The neurons were crossing in every which way.
55
243000
4000
Omurilikte parçalanmalar meydana geliyordu. Nöronlar her bir yöne dağılıyorlardı.
04:07
And from then I wanted to look not at impairment, but at prevention of impairment.
56
247000
5000
Bundan sonra da bozukluğa değil, bozukluğun engellenmesine çalışmak istedim.
04:12
So that's what led me to Alzheimer's. I started reading about Alzheimer's
57
252000
6000
Bu da beni Alzheimer'le ilgilenmeye yöneltti. Alzheimer üzerine kitaplar okuyup
04:18
and tried to familiarize myself with the research,
58
258000
3000
süregelen araştırmaları tanımaya gayret ettim.
04:21
and at the same time when I was in the --
59
261000
2000
Kütüphanede bunları okurken bir gün -
04:23
I was reading in the medical library one day, and I read this article
60
263000
3000
Tıp kütüphanesinde günün birinde,
04:26
about something called "purine derivatives."
61
266000
2000
"pürin türevleri" denen bir şey hakkında bir makale okudum.
04:28
And they seemed to have cell growth-promoting properties.
62
268000
5000
Makaleye göre bunların hücre geliştirme özellikleri vardı.
04:33
And being naive about the whole field, I kind of thought,
63
273000
3000
Konuyu çok az bildiğim için şöyle düşündüm:
04:36
"Oh, you have cell death in Alzheimer's
64
276000
2000
"Alzheimer'de hücre ölümü var; bellek kaybına yol açıyor -
04:38
which is causing the memory deficit, and then you have this compound --
65
278000
5000
bu madde de -- pürin türevleri -- hücre gelişmesine katkıda bulunuyor."
04:43
purine derivatives -- that are promoting cell growth."
66
283000
2000
"Belki de," diye düşündüm, "eğer bu maddeler
04:45
And so I thought, "Maybe if it can promote cell growth,
67
285000
3000
hücre gelişmesini sağlıyorsa,
04:48
it can inhibit cell death, too."
68
288000
2000
hücre ölümünü de engelleyebilir."
04:50
And so that's the project that I pursued for that year,
69
290000
3000
Böylece o sene bu projeye başladım,
04:53
and it's continuing now as well,
70
293000
3000
hala da devam ediyorum,
04:56
and found that a specific purine derivative called "guanidine"
71
296000
5000
guanidin adında belirli bir pürin türevinin hücre çoğalmasını
05:01
had inhibited the cell growth by approximately 60 percent.
72
301000
3000
yaklaşık %60 azalttığını buldum.
05:04
So I presented those results at the International Science Fair,
73
304000
4000
Bu sonuçları Uluslararası Bilim Fuarı'nda sergiledim.
05:08
which was just one of the most amazing experiences of my life.
74
308000
4000
Benim için çok hayranlık verici bir deneyimdi.
05:12
And there I was awarded "Best in the World in Medicine,"
75
312000
3000
"Tıp Dünyası'nın En İyisi" ödülünü aldım; bu sayede
05:15
which allowed me to get in, or at least get a foot in the door of the big medical world.
76
315000
7000
tıp dünyasına girmemi, en azından bir adım atabilmemi sağladı.
05:22
And from then on, since I was now in this huge exciting world,
77
322000
6000
O zamandan beri, bu büyük ve heyecanlı dünyanın içine girdiğim için
05:28
I wanted to explore it all. I wanted it all at once, but knew I couldn't really get that.
78
328000
5000
hepsini keşfetmek istedim. Hepsini bir seferde istiyordum; ama bunun mümkün olmadığını da biliyordum.
05:33
And I stumbled across something called "cancer stem cells."
79
333000
2000
Karşıma, kanser kök hücreleri denen bir şey çıktı.
05:35
And this is really what I want to talk to you about today -- about cancer.
80
335000
4000
Ben de bugün sizinle bu konuda konuşmak istedim - kanser konusunda.
05:39
At first when I heard of cancer stem cells,
81
339000
4000
Kanser kök hücrelerini ilk duyduğumda,
05:43
I didn't really know how to put the two together. I'd heard of stem cells,
82
343000
4000
anlam verememiştim: Kök hücrelerini duymuştum; geleceğin
05:47
and I'd heard of them as the panacea of the future --
83
347000
3000
mucizevi bir çözüm olduklarını biliyordum -
05:50
the therapy of many diseases to come in the future, perhaps.
84
350000
3000
gelecekte belki de bir çok hastalığı tedavisi.
05:53
But I'd heard of cancer as the most feared disease of our time,
85
353000
4000
Ama kanserin de zamanımızın en korkulan rahatsızlığı olduğunu biliyordum.
05:57
so how did the good and bad go together?
86
357000
4000
İyi ve kötü nasıl beraber olabilirdi?
06:01
Last summer I worked at Stanford University, doing some research on cancer stem cells.
87
361000
6000
Geçen yaz Stanford Üniversitesi'nde, kanser kök hücreleri üzerinde çalıştım.
06:07
And while I was doing this, I was reading the cancer literature,
88
367000
3000
Bu sırada kanser üzerine okuyordum, kendimi -- bir kere daha --
06:10
trying to -- again -- familiarize myself with this new medical field.
89
370000
5000
yeni bir tıp dalında eğitmeye gayret ediyordum.
06:15
And it seemed that tumors actually begin from a stem cell.
90
375000
8000
Tümörlerin aslında kök hücrelerden ortaya çıktıklarını farkettim.
06:23
This fascinated me. The more I read, the more I looked at cancer differently
91
383000
7000
Bu beni büyüledi. Okumaya devam ettikçe, kansere farklı gözle bakmaya
06:30
and almost became less fearful of it.
92
390000
2000
başladım ve neredeyse korkum azaldı.
06:33
It seems that cancer is a direct result to injury.
93
393000
5000
Kanser, hasara karşı doğrudan tepkiye benziyor:
06:38
If you smoke, you damage your lung tissue, and then lung cancer arises.
94
398000
5000
Eğer sigara içerseniz, akciğer dokunuzda hasara yol açarsınız, ondan sonra da akciğer kanseri oluşur.
06:43
If you drink, you damage your liver, and then liver cancer occurs.
95
403000
5000
Eğer içki içerseniz, karaciğer dokunuzda hasara yol açarsınız, ondan sonra da karaciğer kanseri oluşur.
06:48
And it was really interesting -- there were articles correlating
96
408000
3000
Bunu gerçekten ilginç bulmuştum -- başka makaleler da aynı şekildeydi
06:51
if you have a bone fracture, and then bone cancer arises.
97
411000
3000
eğer kemik kırığı olursa, kemik kanseri ortaya çıkar.
06:54
Because what stem cells are -- they're these
98
414000
4000
Çünkü kök hücresi buna deniyor - kök hücresi,
06:58
phenomenal cells that really have the ability to differentiate
99
418000
4000
diğer dokulara değişme özelliğine sahip olağandışı
07:02
into any type of tissue.
100
422000
2000
hücrelere deniyor.
07:04
So, if the body is sensing that you have damage to an organ
101
424000
5000
Şu halde, eğer vücut sizin bir organa zarar verdiğinizi farkediyorsa,
07:09
and then it's initiating cancer, it's almost as if this is a repair response.
102
429000
5000
kanseri - adeta bir tamir tepkisi olarak - başlatıyor.
07:14
And the cancer, the body is saying the lung tissue is damaged,
103
434000
5000
Kanser, yani vücut diyor ki, "akciğer dokusu hasarlı,
07:19
we need to repair the lung. And cancer is originating in the lung
104
439000
4000
akciğeri tamir etmeliyiz." Ve akciğerde kanser, tedavi için ortaya çıkıyor.
07:23
trying to repair -- because you have this excessive proliferation
105
443000
4000
Çünkü bu olağandışı hücreler, akciğere dönüşebilecek nitelikte
07:27
of these remarkable cells that really have the potential to become lung tissue.
106
447000
5000
olağandışı hücreler, kontrolsüzce çoğalmaya başlıyorlar.
07:32
But it's almost as if the body has originated this ingenious response,
107
452000
4000
Adeta, vücut dahice bir tepkiyi başlatmış, ama sonradan
07:36
but can't quite control it.
108
456000
2000
kontrol edememiş.
07:38
It hasn't yet become fine-tuned enough to finish what has been initiated.
109
458000
5000
Vücut, başladığı işi bitirecek şekilde ayar yapabilecek seviyeye erişememiş.
07:43
So this really, really fascinated me.
110
463000
3000
İşte bu beni gerçekten, gerçekten hayran bıraktı.
07:46
And I really think that we can't think about cancer --
111
466000
5000
Kanser, veya herhangi bir hastalık hakkında,
07:51
let alone any disease -- in such black-and-white terms.
112
471000
3000
siyah/beyaz düşünmememiz gerektiğine gerçekten inanıyorum.
07:54
If we eliminate cancer the way we're trying to do now, with chemotherapy and radiation,
113
474000
6000
Eğer kanseri şu andaki yöntemlerimizle ortadan kaldırırsak, kemoterapi ve radyasyonla,
08:00
we're bombarding the body or the cancer with toxins, or with radiation, trying to kill it.
114
480000
5000
vücudu veya kanseri zehirli maddelerle veya radyasyonla bombardıman ediyoruz, öldürmeye çalışıyoruz.
08:05
It's almost as if we're getting back to this starting point.
115
485000
3000
Sanki başlangıç noktasına geri dönmek ister gibiyiz.
08:08
We're removing the cancer cells, but we're revealing the previous damage
116
488000
5000
Kanser hücrelerini kaldırıyoruz, ama vücudun tedavi etmeye çalıştığı önceki
08:13
that the body has tried to fix.
117
493000
2000
hasarı ortaya çıkarıyoruz.
08:15
Shouldn't we think about manipulation, rather than elimination?
118
495000
5000
Ortadan kaldırmaya çalışmak yerine kontrol etmeye çalışsak daha iyi olmaz mı?
08:20
If somehow we can cause these cells to differentiate --
119
500000
4000
Eğer bir şekilde bu hücrelerin, kemik dokusuna, akciğer dokusuna
08:24
to become bone tissue, lung tissue, liver tissue,
120
504000
3000
karaciğer dokusuna, kanser hangi nedenle çıkmışsa o dokuya,
08:27
whatever that cancer has been put there to do --
121
507000
3000
değişmesini sağlayabilirsek
08:30
it would be a repair process. We'd end up better than we were before cancer.
122
510000
9000
kanser bir tedavi sürecine dönüşür. Kanserden öncekinden daha iyi olur.
08:39
So, this really changed my view of looking at cancer.
123
519000
4000
İşte bu benim kansere bakış açımı çok değiştirdi.
08:43
And while I was reading all these articles about cancer,
124
523000
5000
Kanserle ilgili bütün bu değişik makaleleri okurken, bir şey daha farkettim:
08:48
it seemed that the articles -- a lot of them -- focused on, you know,
125
528000
2000
Bu makaleler - makalelerin çoğu -
08:50
the genetics of breast cancer, and the genesis
126
530000
2000
meme kanserinin genetiği ile, ve oluşumu
08:52
and the progression of breast cancer --
127
532000
2000
ve ilerleyişi ile ilgiliydi.
08:54
tracking the cancer through the body, tracing where it is, where it goes.
128
534000
6000
Kanserin vücut içinde takibi, nerede olduğunun izinin sürülmesi, nereye gittiği
09:00
But it struck me that I'd never heard of cancer of the heart,
129
540000
5000
Fakat farkettim ki hiç kalp kanseri diye bir şey yoktu.
09:05
or cancer of any skeletal muscle for that matter.
130
545000
3000
Çizgili kas dokusunun kanseri de yoktu.
09:08
And skeletal muscle constitutes 50 percent of our body,
131
548000
4000
Üstelik, çizgili kas vücudun yüzde 50'sini, veya
09:12
or over 50 percent of our body. And so at first I kind of thought,
132
552000
5000
yüzde 50'den fazlasını kaplıyor. En başta şöyle düşündüm:
09:17
"Well, maybe there's some obvious explanation
133
557000
2000
"Herhalde çizgili kas dokusunda neden kanser
09:19
why skeletal muscle doesn't get cancer -- at least not that I know of."
134
559000
4000
olmadığının bariz bir açıklaması vardır - herhalde var ama ben bilmiyorum."
09:23
So, I looked further into it, found as many articles as I could,
135
563000
5000
Dolayısıyla araştırmaya devam ettim; mümkün olduğunca çok makale okudum;
09:28
and it was amazing -- because it turned out that it was very rare.
136
568000
4000
ve çok şaşırdım - çünkü meğer çizgili kas dokusu kanserleri çok nadir görülüyormuş.
09:32
Some articles even went as far as to say that skeletal muscle tissue
137
572000
4000
Hatta bazı makalelerde, çizgili kas dokusunun kansere dayanıklı olduğunu,
09:36
is resistant to cancer, and furthermore, not only to cancer,
138
576000
5000
dahası, sadece kansere değil, metastaza da
09:41
but of metastases going to skeletal muscle.
139
581000
4000
dayanıklı olduğu yazıyordu.
09:45
And what metastases are is when the tumor --
140
585000
3000
Metastaz, tümörün - tümörün bir parçasının -
09:48
when a piece -- breaks off and travels through the blood stream
141
588000
3000
kopup da kan damarlarından, farklı bir organa
09:51
and goes to a different organ. That's what a metastasis is.
142
591000
4000
gitmesine denir. Metastazın tanımı budur.
09:55
It's the part of cancer that is the most dangerous.
143
595000
3000
Kanserin en tehlikeli tarafı budur.
09:58
If cancer was localized, we could likely remove it,
144
598000
3000
Eğer kanser sadece bir yerde olsaydı, kesip alabilirdik,
10:01
or somehow -- you know, it's contained. It's very contained.
145
601000
4000
veya bir şekilde - yani, kontrolümüz altında. Kontrol altında olurdu.
10:05
But once it starts moving throughout the body, that's when it becomes deadly.
146
605000
3000
Ama vücut içinde yolculuğa çıktığında, işte o zaman ölümcül oluyor.
10:08
So the fact that not only did cancer not seem to originate in skeletal muscles,
147
608000
5000
Sonuç olarak, çizgili kas dokusunda kanser oluşmadığı gibi,
10:13
but cancer didn't seem to go to skeletal muscle --
148
613000
3000
dışarıdan kanser de gelmiyor -
10:16
there seemed to be something here.
149
616000
2000
bunun bir ipucu olduğunu düşündüm.
10:18
So these articles were saying, you know, "Skeletal --
150
618000
2000
İşte bu makaleler "çizgili -
10:20
metastasis to skeletal muscle -- is very rare."
151
620000
3000
çizgili kasa metastaz - çok nadirdir" diyorlardı.
10:23
But it was left at that. No one seemed to be asking why.
152
623000
4000
Ama böyle deyip bırakıyorlardı. Kimse sebebini sormamıştı.
10:27
So I decided to ask why. At first -- the first thing I did
153
627000
7000
Sebebini sormaya karar verdim. İlk önce - ilk yaptığım -
10:34
was I emailed some professors who
154
634000
2000
tanıdığım profesörlerin çizgili kas patolojisi üzerine
10:36
specialized in skeletal muscle physiology, and pretty much said,
155
636000
3000
uzmanlaşanların bazılarını sormak oldu. Aşağı yukarı
10:39
"Hey, it seems like cancer doesn't really go to skeletal muscle.
156
639000
6000
"kanser çizgili kasa yayılmıyor gibi görünüyor, acaba bunu
10:45
Is there a reason for this?" And a lot of the replies I got were that
157
645000
4000
bir sebebi var mı?" gibi bir şey sordum. Genelde şöyle bir cevap
10:49
muscle is terminally differentiated tissue.
158
649000
4000
aldım: Kas, son derece özelleşmiş bir dokudur.
10:53
Meaning that you have muscle cells, but they're not dividing,
159
653000
3000
Yani kas hücreleri var; ancak bölünmüyorlar.
10:56
so it doesn't seem like a good target for cancer to hijack.
160
656000
4000
Dolayısıyla kanserin dişini geçirebileceği bir hedef değil.
11:00
But then again, this fact that the metastases
161
660000
3000
Öte yandan, kas metastaza da uğrayabiliyor,
11:03
didn't go to skeletal muscle made that seem unlikely.
162
663000
4000
bu yüzden bu açıklama yetersiz kalıyor.
11:07
And furthermore, that nervous tissue -- brain -- gets cancer,
163
667000
5000
Üstelik, sinir dokusu - beyin - de çok özelleşmiş doku,
11:12
and brain cells are also terminally differentiated.
164
672000
3000
ama kansere yakalanıyor.
11:15
So I decided to ask why. And here's some of, I guess, my hypotheses
165
675000
6000
Bunun sebebini araştırmak istedim. Şimdi de, eee, hipotezimi açıklayacağım.
11:21
that I'll be starting to investigate this May at the Sylvester Cancer Institute in Miami.
166
681000
9000
Hipotezim üzerine bu Mayıs'ta Miami'deki Sylverster Kanser Enstitüsü'nde başlayacağım.
11:30
And I guess I'll keep investigating until I get the answers.
167
690000
5000
Cevaplarımı alana dek de araştırmaya devam edeceğim.
11:35
But I know that in science, once you get the answers,
168
695000
3000
Ama bilim dünyasında cevapları alınca, kaçınılmaz
11:38
inevitably you're going to have more questions.
169
698000
2000
olarak daha fazla sorunun çıkacağını biliyorum.
11:40
So I guess you could say that I'll probably be doing this for the rest of my life.
170
700000
5000
Dolayısıyla hayatımı bununla geçireceğim söylenebilir.
11:45
Some of my hypotheses are that
171
705000
3000
Hipotezlerimin bazıları şöyle:
11:48
when you first think about skeletal muscle,
172
708000
3000
Çizgili kas dokusunu baktığımızda, dokunun
11:51
there's a lot of blood vessels going to skeletal muscle.
173
711000
3000
içine giren bir çok kan damarı olduğunu görüyoruz.
11:54
And the first thing that makes me think is that
174
714000
4000
Damarların, tümör hücreleri için otoyol
11:58
blood vessels are like highways for the tumor cells.
175
718000
3000
vazifesi görmeleri beni düşündürüyor.
12:01
Tumor cells can travel through the blood vessels.
176
721000
2000
Tümör hücreleri kan damarları içinde seyahat edebilir.
12:03
And you think, the more highways there are in a tissue,
177
723000
4000
Bu durumda, bir dokuda ne kadar fazla damar varsa,
12:07
the more likely it is to get cancer or to get metastases.
178
727000
4000
o dokunun o kadar fazla kanser olma veya metastaz geçirme ihtimali olur.
12:11
So first of all I thought, you know, "Wouldn't it be favorable
179
731000
3000
Ben de "kanserin çizgili kasa kolayca yayılması gerekmez miydi?"
12:14
to cancer getting to skeletal muscle?" And as well,
180
734000
3000
diye düşündüm. Daha da ötesi, kanser - tümörler
12:17
cancer tumors require a process called angiogenesis,
181
737000
5000
"anjiyogenez" (Ç.N. damar oluşumu) denen bir süreç gerektiriyor.
12:22
which is really, the tumor recruits the blood vessels to itself
182
742000
4000
Bu, tümörün kan damarlarını kendi amaçlarına alet etmesi,
12:26
to supply itself with nutrients so it can grow.
183
746000
3000
büyüyebilmesi için kendisini beslemeleri sağlaması demek.
12:29
Without angiogenesis, the tumor remains the size of a pinpoint and it's not harmful.
184
749000
7000
Anjiyogenez gerçekleşmese, tümör iğne başı boyutunda kalır ve zararsız olur.
12:36
So angiogenesis is really a central process to the pathogenesis of cancer.
185
756000
6000
Dolayısıyla, anjiyogenez, kanserin gelişimi için önemli bir olgu.
12:42
And one article that really stood out to me
186
762000
3000
Bu konuda okuyup da kanserin neden çizgili kasa
12:45
when I was just reading about this, trying to figure out why cancer doesn't go to skeletal
187
765000
4000
geçmediği anlamaya çalışırken bir makale gözüme çarptı.
12:49
muscle, was that it had reported 16 percent of micro-metastases
188
769000
7000
Otopsi sırasında, çizgili kas üzerinde yüzde 16 mikro metastaz
12:56
to skeletal muscle upon autopsy.
189
776000
2000
rapor edilmiş.
12:58
16 percent! Meaning that there were these pinpoint tumors in skeletal muscle,
190
778000
5000
Yüzde 16! Yani çizgili kasta bir sürü iğne başı boyutunda tümör var, ama
13:03
but only .16 percent of actual metastases --
191
783000
5000
ama bunların sadece yüzde bir nokta altısı gerçek metastaza dönüşmüş --
13:08
suggesting that maybe skeletal muscle is able to control the angiogenesis,
192
788000
6000
demek ki belki de çizgili kas, anjiyogeneze yol açan
13:14
is able to control the tumors recruiting these blood vessels.
193
794000
5000
tümörleri kontrol altında tutabiliyor.
13:19
We use skeletal muscles so much. It's the one portion of our body --
194
799000
5000
Çizgili kaslar çok kullanıyoruz. Vücudun öyle bir parçası ki --
13:24
our heart's always beating. We're always moving our muscles.
195
804000
3000
kalbimiz hep atıyor. Sürekli kaslarımızı hareket ettiriyoruz.
13:27
Is it possible that muscle somehow intuitively knows
196
807000
4000
Acaba kasların bu kan kaynağına sürekli ihtiyaç duyduğunu
13:31
that it needs this blood supply? It needs to be constantly contracting,
197
811000
4000
insiyaki olarak biliyor olması mümkün müdür? Sürekli kasılması gerekiyor,
13:35
so therefore it's almost selfish. It's grabbing its blood vessels for itself.
198
815000
3000
dolayısıyla her zaman bencil. Kan damarlarını kendi amaçları için ele geçiyor.
13:38
Therefore, when a tumor comes into skeletal muscle tissue,
199
818000
4000
Dolayısıyla tümör çizgili kas dokusuna gelince,
13:42
it can't get a blood supply, and can't grow.
200
822000
3000
kan kaynağı kuruyor, o zaman da büyüyemiyor.
13:45
So this suggests that maybe if there is an anti-angiogenic factor
201
825000
5000
Belki de, çizgili kasta anjiyogenezi engelleyen bir faktör var,
13:50
in skeletal muscle -- or perhaps even more,
202
830000
2000
veya daha da iyisi, anjiyogenezi yönlendiren bir faktör var,
13:52
an angiogenic routing factor, so it can actually direct where the blood vessels grow --
203
832000
5000
yani kan damarlarının nereye doğru genişlediğini kontrol edebiliyor.
13:57
this could be a potential future therapy for cancer.
204
837000
4000
Bunun gelecekte kanser için bir tedavi olması mümkün.
14:01
And another thing that's really interesting is that
205
841000
5000
Gerçekten çok ilginç bir şey daha var, karmaşık bir sistem -
14:06
there's this whole -- the way tumors move throughout the body,
206
846000
4000
tümörlerin vücut içindeki hareketleri çok karmaşık bir sistem,
14:10
it's a very complex system -- and there's something called the chemokine network.
207
850000
4000
adına "kemokin şebekesi" deniyor.
14:14
And chemokines are essentially chemical attractants,
208
854000
4000
Bu "kemokinler" (Ç.N. "kemotaksik sitokin" kısaltması) aslında birer kimyasal yem
14:18
and they're the stop and go signals for cancer.
209
858000
3000
ve kansere "dur" ve "başla" sinyallerini veriyorlar.
14:21
So a tumor expresses chemokine receptors,
210
861000
5000
Eğer bir tümörde kemokin reseptörleri varsa,
14:26
and another organ -- a distant organ somewhere in the body --
211
866000
3000
Vücutta bir organda da - uzaktaki bir organda -
14:29
will have the corresponding chemokines,
212
869000
2000
tümörün reseptörlerine karşı gelen kemokinler varsa,
14:31
and the tumor will see these chemokines and migrate towards it.
213
871000
4000
tümör bu kemokinleri görüp ona doğru gidecektir.
14:35
Is it possible that skeletal muscle doesn't express this type of molecules?
214
875000
5000
Acaba çizgili kasın bu tür molekülleri içermemesi mümkün mü?
14:40
And the other really interesting thing is that
215
880000
3000
Diğer ilginç şey de, çizgili kas - bir çok rapor,
14:43
when skeletal muscle -- there's been several reports that when skeletal
216
883000
4000
çizgili kasın zarar görmesi ile çizgili kasta metastatik tümör oluşumu
14:47
muscle is injured, that's what correlates with metastases going to skeletal muscle.
217
887000
7000
arasında bir ilişki olduğunu yazıyor.
14:54
And, furthermore, when skeletal muscle is injured,
218
894000
3000
Dahası, kemokinlerin tümörlere "kanser bana gelebilirsin"
14:57
that's what causes chemokines -- these signals saying,
219
897000
4000
diye sinyal göndermelerine yol açan, çizgili kasların
15:01
"Cancer, you can come to me," the "go signs" for the tumors --
220
901000
4000
hasar görmeleri. Hasar, çizgili kasların yüksek miktarda
15:05
it causes them to highly express these chemokines.
221
905000
4000
kemokin salgılamasına yol açıyor.
15:09
So, there's so much interplay here.
222
909000
7000
Dolayısıyla, burada bir çok etkileşim var.
15:16
I mean, there are so many possibilities
223
916000
2000
Yani, tümörlerin çizgili kasa gitmemelerini
15:18
for why tumors don't go to skeletal muscle.
224
918000
3000
açıklayabilecek bir çok sebep var.
15:21
But it seems like by investigating, by attacking cancer,
225
921000
4000
Ama öyle görünüyor ki, araştırmayla, kansere saldırarak,
15:25
by searching where cancer is not, there has got to be something --
226
925000
4000
kanserin nerede olmadığını araştırarak - illa ki bir sebebi var -
15:29
there's got to be something -- that's making this tissue resistant to tumors.
227
929000
6000
illa bir sebep var ki bu dokular tümörlere karşı dirençli.
15:35
And can we utilize -- can we take this property,
228
935000
3000
Ve bunu - bu özelliği, bu maddeyi, bu reseptörü,
15:38
this compound, this receptor, whatever it is that's controlling these
229
938000
4000
anti-tümör özelliklerini kontrol eden şey neyse onu alıp
15:42
anti-tumor properties and apply it to cancer therapy in general?
230
942000
7000
genel kanser terapisinde kullanabilir miyiz?
15:49
Now, one thing that kind of ties the resistance of skeletal muscle to cancer --
231
949000
8000
Çizgili kas dokusunun kansere karşı direnci - kontrolden çıkmış bir tamir
15:57
to the cancer as a repair response gone out of control in the body --
232
957000
5000
mekanizması diye tanımladığım kansere karşı - direnci ile bağlantılı bir şey
16:02
is that skeletal muscle has a factor in it called "MyoD."
233
962000
8000
çizgili kasların MyoD adında bir faktör bulundurmaları.
16:10
And what MyoD essentially does is, it causes cells to differentiate
234
970000
5000
MyoD'nin görevi, hücrelerin kas hücrelerine farklılaşmalarını sağlamak.
16:15
into muscle cells. So this compound, MyoD,
235
975000
5000
İşte bu MyoD proteini bir çok değişik hücre tipiyle test edildiğinde
16:20
has been tested on a lot of different cell types and been shown to
236
980000
4000
bu değişik hücreleri çizgili kas hücrelerine
16:24
actually convert this variety of cell types into skeletal muscle cells.
237
984000
4000
dönüştürdüğü gözlemlenmiş.
16:28
So, is it possible that the tumor cells are going to the skeletal muscle tissue,
238
988000
6000
O halde, belki de tümör hücreleri çizgili kas dokusuna gidiyor,
16:34
but once in contact inside the skeletal muscle tissue,
239
994000
4000
ama dokunun içine girip de temasa geçtiğinde,
16:38
MyoD acts upon these tumor cells and causes them
240
998000
5000
MyoD bu tümör hücrelerini etkiliyor ve
16:43
to become skeletal muscle cells?
241
1003000
3000
çizgili kas hücrelerine dönüşmelerine yol açıyor.
16:46
Maybe tumor cells are being disguised as skeletal muscle cells,
242
1006000
3000
Belki de tümör hücreleri, çizgili kas hücresi görünümünde kalıyorlar,
16:49
and this is why it seems as if it is so rare.
243
1009000
5000
bu yüzden çok nadir gibi görünüyorlar.
16:54
It's not harmful; it has just repaired the muscle.
244
1014000
3000
Zararlı değil, çünkü kası tedavi etti.
16:57
Muscle is constantly being used -- constantly being damaged.
245
1017000
3000
Kas sürekli kullanılıyor - sürekli tamir ediliyor.
17:00
If every time we tore a muscle
246
1020000
3000
Eğer her kasımızı yırttığımızda
17:03
or every time we stretched a muscle or moved in a wrong way,
247
1023000
3000
veya kasımızı esnettiğimizde ve ters bir hareket yaptığımızda
17:06
cancer occurred -- I mean, everybody would have cancer almost.
248
1026000
7000
kanser ortaya çıksaydı - yani, neredeyse hepimiz kanser olurduk.
17:13
And I hate to say that. But it seems as though muscle cell,
249
1033000
4000
Bunu söylemek çok tatsız. Ama öyle görünüyor ki, kas hücresi,
17:17
possibly because of all its use, has adapted
250
1037000
3000
sürekli kullanılıyor olmasından dolayı,
17:20
faster than other body tissues to respond to injury,
251
1040000
3000
diğer vücut dokularına göre daha hasara daha hızlı tepki veriyor,
17:23
to fine-tune this repair response and actually be able to finish the process
252
1043000
6000
bu tamir tepkisini daha ince ayarlıyor ve vücudun bitirmeye çalıştığı
17:29
which the body wants to finish. I really believe that the human body is very,
253
1049000
5000
süreci gerçekten bitirebiliyor. İnsan vücudunun çok, çok akıllı olduğunu
17:34
very smart, and we can't counteract something the body is saying to do.
254
1054000
6000
ve vücudun "yapılsın" dediği bir şeye karşı çıkamayacağımızı düşünüyorum.
17:40
It's different when a bacteria comes into the body --
255
1060000
3000
Vücuda bakteri girdiği zaman durum farklı,
17:43
that's a foreign object -- we want that out.
256
1063000
4000
bu yabancı bir nesne - çıkmasını istiyoruz.
17:47
But when the body is actually initiating a process
257
1067000
2000
Ama vücut bir süreç başlattığında ve biz de bu süreci
17:49
and we're calling it a disease, it doesn't seem as though elimination is
258
1069000
4000
hastalık diye tanımladığımızda, onu ortadan kaldırmaya çalışmak
17:53
the right solution. So even to go from there, it's possible, although far-fetched,
259
1073000
8000
doğru çözüm gibi görünmüyor. Dolayısıyla, çok uzak olsa da,
18:01
that in the future we could almost think of cancer being used as a therapy.
260
1081000
7000
gelecekte kanserin neredeyse bir tedavi yöntemine dönüşmesi mümkün.
18:08
If those diseases where tissues are deteriorating --
261
1088000
3000
Eğer dokuların bozulduğu rahatsızlıklar varsa --
18:11
for example Alzheimer's, where the brain, the brain cells, die
262
1091000
5000
mesela Azheimer'de beyin, beyin hücreleri ölüyor
18:16
and we need to restore new brain cells, new functional brain cells --
263
1096000
4000
biz de yeni beyin hücreleri yaratmak istiyoruz, çalışan yeni beyin hücreleri --
18:20
what if we could, in the future, use cancer? A tumor --
264
1100000
4000
gelecekte belki de kanseri kullanacağız. Bir tümörü
18:24
put it in the brain and cause it to differentiate into brain cells?
265
1104000
5000
alıp beyne yerleştiririz ve beyin hücrelerine farklılaşmasını sağlarız.
18:29
That's a very far-fetched idea, but I really believe that it may be possible.
266
1109000
6000
Bu çok uzak bir fikir fakat mümkün olabileceğine inanıyorum.
18:35
These cells are so versatile, these cancer cells are so versatile --
267
1115000
4000
Bu hücreler o kadar esnek ki, bu kanser hücreleri --
18:39
we just have to manipulate them in the right way.
268
1119000
3000
sadece doğru yönde yönlendirmemiz gerekiyor.
18:42
And again, some of these may be far-fetched, but
269
1122000
4000
Söylediğim fikirlar çok uzak olabilir, ama
18:46
I figured if there's anywhere to present far-fetched ideas, it's here at TED, so
270
1126000
5000
eğer çok uzak fikirlerin söyleneceği bir yer varsa, orası da TED olmalı diye düşündüm,
18:51
thank you very much.
271
1131000
2000
hepinize çok teşekkür ederim.
18:53
(Applause)
272
1133000
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7