David Logan: Tribal leadership

David Logan Kabile Liderliği Üzerine

247,416 views ・ 2009-10-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hüseyin Çınar Öztürk Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
What we're really here to talk about is the "how."
0
12160
3000
Burada esas olarak "Nasıl" üzerine konuşacağız.
00:15
Okay, so how exactly do we create this
1
15160
3000
Peki, biz, tabir-i caizse, dünyayı sarsan
00:18
world-shattering, if you will, innovation?
2
18160
3000
bu buluşu nasıl gerçekleştiriyoruz?
00:21
Now, I want to tell you a quick story.
3
21160
2000
Şimdi size kısa bir hikaye anlatmak istiyorum.
00:23
We'll go back a little more than a year.
4
23160
2000
Bir yıldan biraz daha geriye gideceğiz.
00:25
In fact, the date -- I'm curious to know
5
25160
2000
Aslında, bu tarih -- Merak ediyorum da
00:27
if any of you know what happened on this momentous date?
6
27160
3000
acaba herhangi biriniz bu çok önemli tarihte ne olduğunu hatırlar mı?
00:30
It was February 3rd, 2008.
7
30160
3000
Tarih 3 Şubat 2008'di.
00:33
Anyone remember what happened,
8
33160
2000
3 Şubat 2008'de ne olduğunu
00:35
February 3rd, 2008?
9
35160
3000
hatırlayan var mı?
00:38
Super Bowl. I heard it over here. It was the date of the Super Bowl.
10
38160
3000
Super Bowl (Amerikan Futbol Ligi Finali). Super Bowl'un
00:41
And the reason that this date was so momentous
11
41160
3000
oynandığı tarihti bu. Ve bu tarihin çok önemli olmasının nedeni şuydu:
00:44
is that what my colleagues, John King
12
44160
2000
mesketaşlarım, John King
00:46
and Halee Fischer-Wright, and I noticed
13
46160
3000
ve Hailey Fischer-Wright ve ben fark ettik ki,
00:49
as we began to debrief various Super Bowl parties,
14
49160
3000
çeşitli Super Bowl izleme partileri hakkında bilgi toplamaya başlarken,
00:52
is that it seemed to us
15
52160
2000
bize öyle geldi ki,
00:54
that across the United States,
16
54160
2000
Birleşik Devletler'in dört bir yanında
00:56
if you will, tribal councils had convened.
17
56160
3000
kabile konseyleri toplanmıştı sanki.
00:59
And they had discussed things of great national importance.
18
59160
4000
Ve bunlar büyük milli öneme sahip konuları tartışmışlardı.
01:03
Like, "Do we like the Budweiser commercial?"
19
63160
3000
"Budweiser reklamını sevdik mi?" gibi
01:06
and, "Do we like the nachos?" and, "Who is going to win?"
20
66160
3000
Ya da "mısır cipsinden hoşlanıyor muyuz" ve "Maçı kim kazanacak?" gibi.
01:09
But they also talked about which candidate they were going to support.
21
69160
4000
Ama hangi adayı destekleyeceklerini de konuştular.
01:13
And if you go back in time to February 3rd,
22
73160
3000
Ve zamanda yolculuk yaparak 3 Şubat'a gidersek,
01:16
it looked like Hilary Clinton was going to get the Democratic nomination.
23
76160
4000
O tarihte Hilary Clinton Demokrat'ların başkan adayı olacak gibi görünüyordu.
01:20
And there were even some polls that were saying she was going to go all the way.
24
80160
3000
Ve hatta bazı anketler onun yolun sonuna kadar başarıyla gideceğini öngörmekteydi.
01:23
But when we talked to people,
25
83160
2000
Ama insanlarla konuştuğumuzda,
01:25
it appeared that a funnel effect had happened
26
85160
2000
Birleşik Devletler'in dört bir yanındaki bu kabilelerde
01:27
in these tribes all across the United States.
27
87160
3000
bir "huni etkisi" vuku bulmuş görünüyordu.
01:30
Now what is a tribe? A tribe is a group of
28
90160
2000
Peki kabile nedir? Kabile, bir spor takımından
01:32
about 20 -- so kind of more than a team --
29
92160
3000
biraz fazla insandan, yani yaklaşık 20 kişi
01:35
20 to about 150 people.
30
95160
3000
ila 150 kişiden oluşan bir gruptur.
01:38
And it's within these tribes that all of our work gets done.
31
98160
3000
Ve yaptığımız tüm işler, bu kabilelerin içerisinde gerçekleşir.
01:41
But not just work. It's within these tribes
32
101160
2000
Ama sadece iş mi? Toplumlar bu
01:43
that societies get built,
33
103160
2000
kabilelerde kurulur, önemli şeyler
01:45
that important things happen.
34
105160
2000
bu kabilelerde meydana gelir.
01:47
And so as we surveyed the, if you will, representatives
35
107160
3000
Biz, tabir-i caizse, toplanan çeşitli kabile konseylerinden
01:50
from various tribal councils that met,
36
110160
2000
gelen temsilcileri inceledikten sonra,
01:52
also known as Super Bowl parties,
37
112160
2000
ki bu kabile konseyleri "Super Bowl partileri" olarak da bilinir,
01:54
we sent the following email off to 40 newspaper editors the following day.
38
114160
3000
ertesi gün, birazdan bahsedeceğim email'i 40 gazete editörüne gönderdik. 4 Şubat'ta
01:57
February 4th, we posted it on our website. This was before Super Tuesday.
39
117160
4000
Ve websitemize koyduk. Yani tarih adayların belirleneceği Süper Salı'dan önceydi
02:01
We said, "The tribes that we're in
40
121160
2000
Şöyle dedik: "İçinde bulunduğumuz kabileler
02:03
are saying it's going to be Obama."
41
123160
2000
demokrat adayın Obama olacağını söylüyorlar."
02:05
Now, the reason we knew that
42
125160
2000
Bunu bilmemizin nedeni,
02:07
was because we spent the previous 10 years
43
127160
3000
önceki 10 yılımızı kabileleri, bu kendiliğinden
02:10
studying tribes, studying these naturally occurring groups.
44
130160
4000
oluşan grupları incemekle geçirmiş olmamızdı.
02:14
All of you are members of tribes.
45
134160
2000
Herbiriniz kabilelerin üyesisiniz.
02:16
In walking around at the break,
46
136160
3000
Ara verildiğinde etrafta dolaşırken
02:19
many of you had met members of your tribe. And you were talking to them.
47
139160
3000
birçoğunuz kendi kabilenizin üyeleriyle tanıştınız. Ve onlarla konuşuyordunuz.
02:22
And many of you were doing what great, if you will, tribal leaders do,
48
142160
4000
Ve birçoğunuz büyük kabile önderlerinin yaptığı şeyi yapmaktaydınız:
02:26
which is to find someone
49
146160
2000
bir kabileye üye olan
02:28
who is a member of a tribe,
50
148160
2000
birini bulmak,
02:30
and to find someone else who is another member of a different tribe,
51
150160
3000
ve değişik bir kabileye üye olan başka birini bulmak,
02:33
and make introductions.
52
153160
2000
ve ikisini tanıştırmak.
02:35
That is in fact what great tribal leaders do.
53
155160
3000
Gerçekten de büyük kabile liderleri böyle yapar.
02:38
So here is the bottom line.
54
158160
2000
Yani sonuç olarak:
02:40
If you focus in on a group like this --
55
160160
3000
Böyle bir gruba odaklanırsanız
02:43
this happens to be a USC game --
56
163160
2000
-bu örnek bir futbol maçını gösteriyor-
02:45
and you zoom in with one of those super satellite cameras
57
165160
3000
ve şu süper uydu kameralarından biriyle zoom yaparsanız,
02:48
and do magnification factors so you could see individual people,
58
168160
4000
ve bireyleri görecek kadar büyütürseniz,
02:52
you would in fact see not a single crowd,
59
172160
2000
aslında tek bir kalabalık güruh görmezsiniz,
02:54
just like there is not a single crowd here,
60
174160
2000
tam da burada da tek bir kalabalığın bulunmaması gibi,
02:56
but you would see these tribes that are then coming together.
61
176160
3000
onun yerine, o anda bir araya gelmekte olan kabileleri görürsünüz.
02:59
And from a distance it appears that it's a single group.
62
179160
4000
Ve bu da, uzaktan bakıldığında tek bir grupmuş gibi görünür.
03:03
And so people form tribes.
63
183160
2000
Yani insanlar kabileler oluşturur.
03:05
They always have. They always will.
64
185160
3000
Her zaman olduğu ve gelecekte de olacağı gibi.
03:08
Just as fish swim and birds fly,
65
188160
2000
Nasıl balıklar yüzüyor ve kuşlar uçuyorsa,
03:10
people form tribes. It's just what we do.
66
190160
2000
insanlar da kabileler oluşturur. Yapımızda var.
03:12
But here's the rub.
67
192160
2000
Ama mesele şurada:
03:14
Not all tribes are the same,
68
194160
2000
Bütün kabileler aynı değildir.
03:16
and what makes the difference is the culture.
69
196160
2000
Ve farkı yaratan şey de kültürdür.
03:18
Now here is the net out of this.
70
198160
2000
Tüm bunların özü şudur:
03:20
You're all a member of tribes.
71
200160
2000
Hepiniz kabilelere üyesiniz.
03:22
If you can find a way to take the tribes that you're in
72
202160
3000
Eğer mensubu olduğunuz kabileleri alıp
03:25
and nudge them forward,
73
205160
2000
kabile aşamalarından ileri doğru
03:27
along these tribal stages
74
207160
2000
itekleseniz, bizim
03:29
to what we call Stage Five, which is the top of the mountain.
75
209160
3000
Beşinci Aşama dediğimiz aşamaya doğru, ki bu Dağın zirvesidir.
03:32
But we're going to start with what we call Stage One.
76
212160
3000
Ama biz Birinci Aşama'yla başlayacağız.
03:35
Now, this is the lowest of the stages.
77
215160
2000
Bu en düşük aşamadır.
03:37
You don't want this. Okay?
78
217160
2000
Bunu istemezsiniz. Tamam mı?
03:39
This is a bit of a difficult image to put up on the screen.
79
219160
3000
Ekrana koyması biraz zor bir resim bu.
03:42
But it's one that I think we need to learn from.
80
222160
2000
Ancak sanırım bu resimden öğreneceklerimiz var.
03:44
Stage One produces people
81
224160
2000
Birinci Aşama korkunç şeyler
03:46
who do horrible things.
82
226160
2000
yapan insanlar yaratır.
03:48
This is the kid who shot up Virginia Tech.
83
228160
2000
Bu çocuk Virginia Tech üniversitesindeki silahlı saldırıyı yapan kişi
03:50
Stage One is a group where people
84
230160
2000
Birinci Aşama, insanların
03:52
systematically sever relationships from functional tribes,
85
232160
3000
işlevsel kabilelerin ilişkilerini sistemli olarak zedeledikleri
03:55
and then pool together
86
235160
2000
ve daha sonra kendileri gibi
03:57
with people who think like they do.
87
237160
2000
düşünenlerle bir araya geldikleri bir gruptur.
03:59
Stage One is literally the culture of gangs
88
239160
3000
Birinci Aşama, tam olarak çetelerin ve
04:02
and it is the culture of prisons.
89
242160
2000
ve hapisanenin kültürüdür.
04:04
Now, again, we don't often deal with Stage One.
90
244160
2000
Ama yine de, bizler Birinci Aşama ile sıklıkla muhatap olmayız.
04:06
And I want to make the point
91
246160
2000
Burada anlatmak istediğim şey,
04:08
that as members of society, we need to.
92
248160
2000
toplumun üyeleri olarak aslında buna ihtiyacımız olduğu.
04:10
It's not enough to simply write people off.
93
250160
3000
İnsanların basitçe üzerini çizmek yeterli değil.
04:13
But let's move on to Stage Two.
94
253160
2000
Ama biz şimdi İkinci Aşama'ya geçelim.
04:15
Now, Stage One, you'll notice, says, in effect, "Life Sucks."
95
255160
4000
Birinci Aşama, fark edeceksiniz, şöyle diyor: "Hayat Berbat."
04:19
So, this other book that Steve mentioned,
96
259160
3000
Steve'in bahsettiği daha geçenlerde yayımlanan
04:22
that just came out, called "The Three Laws of Performance,"
97
262160
2000
diğer kitapta, "Performansın Üç Kralı"nda,
04:24
my colleague, Steve Zaffron and I,
98
264160
3000
meslektaşım Steve Zaffron ve ben
04:27
argue that as people see the world, so they behave.
99
267160
4000
insanların dünyayı nasıl görürlerse öyle davrandıklarını öne sürüyoruz.
04:31
Well, if people see the world in such a way that life sucks,
100
271160
4000
Yani, eğer insanlar dünyayı "hayat berbat" demelerine yol açacak bir şekilde görüyorlarsa
04:35
then their behavior will follow automatically from that.
101
275160
3000
davranışları da otomatik olarak bu bakış açısını izleyecektir.
04:38
It will be despairing hostility.
102
278160
2000
Ve bu da umudunu kaybetmiş bir şiddet olacaktır.
04:40
They'll do whatever it takes to survive,
103
280160
2000
Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacaklardır,
04:42
even if that means undermining other people.
104
282160
3000
bu başka insanlara zarar vermek anlamına gelse bile.
04:45
Now, my birthday is coming up shortly,
105
285160
3000
Şimdi, benim doğumgünüm bu yakınlarda,
04:48
and my driver's license expires.
106
288160
2000
ve o tarihte ehliyetimin süresi dolacak.
04:50
And the reason that that's relevant is that very soon
107
290160
2000
Neden bundan bahsediyorum? Çünkü çok yakında
04:52
I will be walking into what we call
108
292160
2000
İkinci Aşama kabilesi olarak adlandırdığımız
04:54
a Stage Two tribe,
109
294160
2000
bir kabileye gireceğim.
04:56
which looks like this.
110
296160
2000
Böyle bir şey.
04:58
(Laughter)
111
298160
1000
(Gülüşmeler)
04:59
Now, am I saying that in every Department of Motor Vehicles
112
299160
2000
Yani şimdi ben ülkenin her yerindeki bütün "Motorlu Araçlar Departmanları"nda
05:01
across the land, you find a Stage Two culture?
113
301160
3000
bir İkinci Aşama kültürünün bulunacağını mı söylüyorum?
05:04
No. But in the one near me,
114
304160
2000
Hayır. Ama birkaç gün içinde uğramak zorunda olduğum
05:06
where I have to go in just a few days,
115
306160
2000
bana en yakın olanında
05:08
what I will say when I'm standing in line is,
116
308160
2000
sırada beklerken şöyle diyeceğim:
05:10
"How can people be so dumb, and yet live?"
117
310160
3000
"Nasıl oluyor da insanlar bu kadar salak olup, yine de
05:13
(Laughter)
118
313160
3000
hayatta kalabiliyorlar?" (Gülüşmeler)
05:16
Now, am I saying that there are dumb people working here?
119
316160
3000
Yani, burada salak insanların çalıştığını mı söylüyorum?
05:19
Actually, no, I'm not.
120
319160
2000
Aslına bakarsanız, hayır, onu söylemiyorum.
05:21
But I'm saying the culture makes people dumb.
121
321160
4000
Ama söylediğim kültürün insanları salaklaştırdığı.
05:25
So in a Stage Two culture --
122
325160
2000
Bir İkinci Aşama kültüründe
05:27
and we find these in all sorts of different places --
123
327160
2000
--ve bunlardan her yerde bulunur--
05:29
you find them, in fact, in the best organizations in the world.
124
329160
3000
aslında, bunları dünyanın en iyi organizasyonlarında da bulunursunuz.
05:32
You find them in all places in society.
125
332160
2000
Toplumun her yerinde rastlarsınız bunlara.
05:34
I've come across them at the organizations
126
334160
3000
Ben bunlara herkesin alanında en iyi dediği
05:37
that everybody raves about as being best in class.
127
337160
2000
organizasyonlarda da rastladım.
05:39
But here is the point. If you believe and you say
128
339160
2000
Ama önemli nokta şu. Eğer kabilenizdeki
05:41
to people in your tribe, in effect,
129
341160
2000
insanlara inanarak şöyle diyorsanız:
05:43
"My life sucks.
130
343160
2000
"Hayatım berbat.
05:45
I mean, if I got to go to TEDx USC
131
345160
2000
Yani, eğer TEDx USC'ye gitme imkanım olsaydı hayatım berbat
05:47
my life wouldn't suck. But I don't. So it does."
132
347160
2000
olmazdı. Ama bu imkanım yok. Demek ki hayatım berbat."
05:49
If that's how you talked, imagine what kind of work would get done.
133
349160
4000
Eğer böyle konuşursanız, nasıl çalışmalar yapılırdı bir düşünün.
05:53
What kind of innovation would get done?
134
353160
2000
Ne gibi buluşlar yapılırdı?
05:55
The amount of world-changing behavior that would happen?
135
355160
3000
Dünyayı değiştiren davranışların ne kadarı gerçekleşiridi?
05:58
In fact it would be basically nil.
136
358160
3000
Aslına bakarsanız, cevap basitçe "sıfır".
06:01
Now when we go on to Stage Three: this is the one
137
361160
2000
Şimdi Üçüncü Aşama'ya gelirsek: bu aşama
06:03
that hits closest to home for many of us.
138
363160
3000
çoğumuza en çok tanıdık gelen aşamadır.
06:06
Because it is in Stage Three that many of us move.
139
366160
3000
Çünkü çoğumuz Üçüncü Aşama'nın içinde hareket ederiz.
06:09
And we park. And we stay.
140
369160
2000
Ve arabamızı park eder, bu aşamada ikamet ederiz.
06:11
Stage Three says, "I'm great. And you're not."
141
371160
5000
Üçüncü aşama şöyle der: "Ben harikayım. Ve sen değilsin."
06:16
(Laughter)
142
376160
1000
(Gülüşmeler)
06:17
I'm great and you're not.
143
377160
3000
Ben harikayım ve sen değilsin.
06:20
Now imagine having a whole room of people
144
380160
2000
Şimdi bir oda dolusu insan hayal edin,
06:22
saying, in effect, "I'm great and you're not."
145
382160
2000
esas olarak, "Ben harikayım ve sen değilsin" diyor olsunlar.
06:24
Or, "I'm going to find some way to compete with you
146
384160
3000
Ya da, "Seninle rekabet etmenin bir yolunu bulacağım
06:27
and come out on top as a result of that."
147
387160
2000
ve sonuçta galip gelen ben olacağım."
06:29
A whole group of people communicating that way, talking that way.
148
389160
4000
Bu şekilde birbiriyle iletişime geçen, bu şekilde konuşan tüm bir insan grubu.
06:33
I know this sounds like a joke. Three doctors walk into a bar.
149
393160
3000
Bunun kulağa bir fıkra gibi geleceğini biliyorum. Üç doktor bir bara girer.
06:36
But, in this case, three doctors walk into an elevator.
150
396160
2000
Ama, bu örnekte, üç doktor bir asansöre binerler.
06:38
I happened to be in the elevator collecting data for this book.
151
398160
3000
Bu kitap için veri toplamak amacıyla, ben de o asansördeydim.
06:41
And one doctor said to the others, "Did you see my article
152
401160
2000
Doktorlardan biri diğerlerine şöyle dedi: "' New England Journal
06:43
in the New England Journal of Medicine?"
153
403160
2000
of Medicine'de yayımlanan yeni makalemi gördünüz mü?"
06:45
And the other said, "No. That's great. Congratulations!"
154
405160
3000
Biri de şöyle yanıtladı: "Hayır. Bu harika. Tebrikler!"
06:48
The next one got kind of a wry smile on his face and said,
155
408160
3000
Sonra yüzünde alaylı bir gülümseme belirdi ve şöyle dedi:
06:51
"Well while you were, you know, doing your research," --
156
411160
3000
"Biliyorsun sen araştırmanla uğraşırken,"
06:54
notice the condescending tone --
157
414160
2000
-tepeden bakan tonlamaya dikkat edin-
06:56
"While you were off doing your research, I was off doing more surgeries
158
416160
3000
"Sen araştırmanı yaparken, ben bu kurumun Ameliyat Departmanı'ndaki
06:59
than anyone else in the department of surgery at this institution."
159
419160
3000
herkesten daha fazla ameliyat yapmakla meşguldüm."
07:02
And the third one got the same wry smile and said,
160
422160
2000
Üçüncü doktorun da yüzünde aynı alaycı sırıtış belirdi ve şöyle dedi:
07:04
"Well, while you were off doing your research,
161
424160
3000
"Eh, sen araştırmanla uğraşırken,
07:07
and you were off doing your monkey meatball surgery,
162
427160
2000
ve sen de köfte ameliyatlarınla meşgulken,
07:09
that eventually we'll train monkeys to do,
163
429160
3000
ki onu maymunlar bile yapacak ileride, ya da hücreler
07:12
or cells or robots, or maybe not even need to do it at all,
164
432160
3000
yahut robotlar, ya da belki hiç ihtiyacımız olmayacak o ameliyata,
07:15
I was off running the future of the residency program,
165
435160
2000
Ben stajyer doktor programını yürütüyordum,
07:17
which is really the future of medicine."
166
437160
2000
ki tıbbın geleceği de aslında burada yatar."
07:19
And they all kind of laughed and they patted him on the back.
167
439160
2000
Ve hepsi gülüştüler ve arkadaşlarının sırtını sıvazladılar.
07:21
And the elevator door opened, and they all walked out.
168
441160
2000
Asansör kapısı açıldı ve doktorlar dışarı çıktılar.
07:23
That is a meeting of a Stage Three tribe.
169
443160
2000
Bu bir Üçüncü Aşama kabilesinin bir toplantısıydı.
07:25
Now, we find these in places
170
445160
4000
Bu aşamaya gerçekten zeki insanların
07:29
where really smart, successful people show up.
171
449160
3000
boy gösterdiği yerlerde rastlarız.
07:32
Like, oh, I don't know, TEDx USC.
172
452160
4000
Tam da, ne bileyim, TEDx USC gibi
07:36
(Laughter)
173
456160
1000
(Gülüşmeler)
07:37
Here is the greatest challenge we face in innovation.
174
457160
3000
Yeni buluşlar bakımından karşılaştığımız en büyük zorluk buradadır.
07:40
It is moving from Stage Three
175
460160
2000
Üçüncü Aşama'dan
07:42
to Stage Four.
176
462160
2000
Dördüncü Aşama'ya geçmek.
07:44
Let's take a look at a quick video snippet.
177
464160
3000
Gelin şu kısa video'ya bir göz atalım.
07:47
This is from a company called Zappos, located outside Las Vegas.
178
467160
3000
Video, merkezi Las Vegas'ın hemen dışında bulunan Zappos adında bir şirkete ait.
07:50
And my question on the other side is just going to be,
179
470160
3000
Diğer taraftan, benim sorum şu olacak:
07:53
"What do you think they value?"
180
473160
2000
"Sizce neye değer veriyorlar?"
07:55
It was not Christmas time. There was a Christmas tree.
181
475160
4000
Noel zamanı değil. Bir Noel ağacı var.
07:59
This is their lobby.
182
479160
2000
Burası şirketin lobisi.
08:07
Employees volunteer time in the advice booth.
183
487160
2000
Çalışanlar danışma kabininde gönüllü olarak vakit geçiriyorlar.
08:09
Notice it looks like something out of a Peanuts cartoon.
184
489160
3000
Dikkat ederseniz, sanki Snoopy çizgi-bantından fırlamış gibi görünüyor.
08:12
Okay, we're going through the hallway here at Zappos.
185
492160
3000
Tamam, Zappos binasının holünden içeri doğru ilerliyoruz.
08:15
This is a call center. Notice how it's decorated.
186
495160
2000
Burası bir çağrı merkezi. Dekorasyona dikkat.
08:17
Notice people are applauding for us.
187
497160
3000
Bakın bizi nasıl da alkışlıyorlar.
08:20
They don't know who we are and they don't care. And if they did
188
500160
2000
Kim olduğumuzu bilmiyorlar ve bu umurlarında da değil.
08:22
they probably wouldn't applaud.
189
502160
2000
Bilselerdi, muhtemelen alkışlamazlardı.
08:26
But you'll notice the level of excitement.
190
506160
2000
Ama ne kadar heyecanlı olduklarını farkedeceksiniz.
08:28
Notice, again, how they decorate their office.
191
508160
2000
Yine dekorasyona dikkat edin.
08:30
Now, what's important to people at Zappos,
192
510160
2000
Şimdi, Zappos çalışanları için önemli olan şeyler
08:32
these may not be the things that are important to you.
193
512160
2000
sizin için önemli olmayabilir.
08:34
But they value things like fun. And they value creativity.
194
514160
3000
Ama eğlenceye değer veriyorlar. Ve yaratıcılığa da.
08:37
One of their stated values is, "Be a little bit weird."
195
517160
3000
Sloganlarından biri şöyle: "Biraz garip ol."
08:40
And you'll notice they are a little bit weird.
196
520160
4000
Ve dikkat ederseniz, biraz garipler.
08:44
So when individuals come together
197
524160
2000
Yani, bireyler bir araya geldikleri
08:46
and find something that unites them
198
526160
2000
ve kendilerini birleştiren bir şey buldukları zaman,
08:48
that's greater than their individual competence,
199
528160
3000
bireylerin yeterliliklerinden daha büyük bir şey ortaya çıkar.
08:51
then something very important happens.
200
531160
2000
ve sonra çok önemli birşey olur.
08:53
The group gels. And it changes
201
533160
3000
Grup jöle kıvamına gelir, ve
08:56
from a group of highly motivated
202
536160
2000
ileri derecede motive olmuş
08:58
but fairly individually-centric people
203
538160
3000
ancak hayli birey-merkezci insanlardan
09:01
into something larger,
204
541160
2000
daha büyük birşeye dönüşür:
09:03
into a tribe that becomes aware of its own existence.
205
543160
3000
kendi varlığının farkında olan bir kabileye.
09:06
Stage Four tribes can do remarkable things.
206
546160
3000
Dördüncü Aşama kabileleri çarpıcı şeylere imza atabilirler.
09:09
But you'll notice we're not at the top of the mountain yet.
207
549160
3000
Ama farkındaysanız hala dağın en tepesinde değiliz.
09:12
There is, in fact, another stage.
208
552160
2000
Aslında bakarsanız, bir aşama daha var.
09:14
Now, some of you may not recognize the scene that's up here.
209
554160
3000
Bazılarınız, perdeye yansıyan bu sahneye aşina olmayabilir.
09:17
And if you take a look at the headline of Stage Five, which is "Life is Great,"
210
557160
4000
Ve eğer Beşinci Aşama'nın başlığına, "Hayat Şahane"ye bakacak olursanız,
09:21
this may seem a little incongruous.
211
561160
2000
bu size biraz tutarsız gelebilir.
09:23
This is a scene or snippet
212
563160
2000
Bu görüntü, Desmond Tutu'ya Nobel kazandıran
09:25
from the Truth and Reconciliation process in South Africa
213
565160
3000
Güney Afrika'daki "Gerçek ve Uzlaşma"
09:28
for which Desmond Tutu won the Nobel Prize.
214
568160
3000
sürecine ait bir sahne.
09:31
Now think about that. South Africa,
215
571160
2000
Biraz bunun üzerine düşünün. Güney Afrika.
09:33
terrible atrocities had happened in the society.
216
573160
3000
Korkunç zulümler vuku buldu o toplumda.
09:36
And people came together
217
576160
2000
Ama insanlar bir araya geldiler,
09:38
focused only on those two values: truth and reconciliation.
218
578160
4000
ve sadece iki değere odaklandılar: gerçek ve uzlaşma.
09:42
There was no road map. No one had ever done
219
582160
2000
Bir yol haritası yoktu. Kimse daha önce
09:44
anything like this before.
220
584160
2000
böyle bir şey yapmamıştı.
09:46
And in this atmosphere, where the only guidance
221
586160
3000
Ve bu ortamda, insanların değerlerinin
09:49
was people's values and their noble cause,
222
589160
3000
ve soylu davalarının tek rehber olduğu bu ortamda
09:52
what this group accomplished was historic.
223
592160
3000
bu grup tarihi bir başarı gerçekleştirdi.
09:55
And people, at the time, feared that South Africa
224
595160
3000
Ve insanlar, o zamanlar, Güney Afrika'nın sonunun
09:58
would end up going the way that Rwanda has gone,
225
598160
2000
Ruanda'ya benzeyeceğini düşünüyorlardı.
10:00
descending into one skirmish after another
226
600160
3000
Bir çatışmadan diğerine sürüklenen,
10:03
in a civil war that seems to have no end.
227
603160
2000
sonu gelmeyen bir iç savaş idi sözü edilen.
10:05
In fact, South Africa has not gone down that road.
228
605160
3000
Ancak, Güney Afrika bu yolu izlemedi.
10:08
Largely because people like Desmond Tutu
229
608160
3000
Büyük oranda Desmond Tutu gibi insanların
10:11
set up a Stage Five process
230
611160
3000
bir Beşinci Aşama süreci oluşturmaları sayesinde.
10:14
to involve the thousands and perhaps millions
231
614160
2000
Böylece ülkedeki binlerce, hatta belki milyonlarca
10:16
of tribes in the country, to bring everyone together.
232
616160
3000
kabile süreçte rol alacak, herkes bir araya gelecekti.
10:19
So, people hear this and they conclude the following,
233
619160
3000
İnsanlar bunu dinlediler ve şu sonuça vardılar:
10:22
as did we in doing the study.
234
622160
2000
-ki aynı sonuca çalışmamızda biz de varmıştık-
10:24
Okay, got it. I don't want to talk Stage One.
235
624160
3000
Tamam, anlaşıldı. Birinci Aşama'yı istemiyorum.
10:27
That's like, you know, "Life sucks." Who wants to talk that way?
236
627160
2000
Çünkü, "Hayat Berbat" filan diyor o. Kim böyle şeyler söylemek ister ki?
10:29
I don't want to talk like they do
237
629160
2000
Dave'in evinin yakınlarındaki şu Motorlu Araçlar
10:31
at the particular DMV that's close to where Dave lives.
238
631160
2000
Departmanı'ndaki insanlar gibi de konuşmak istemem.
10:33
I really don't want to just say "I'm great,"
239
633160
2000
Sadece "Ben harikayım" demek de istemem.
10:35
because that kind of sounds narcissistic, and then I won't have any friends.
240
635160
3000
Zira, kulağa narsisist bir tabir gibi geliyor. Hiç arkadaşım kalmayıverir sonra.
10:38
Saying, "We're great" -- that sounds pretty good.
241
638160
2000
"Biz Harikayız" dense... işte bu kulağa çok güzel geliyor.
10:40
But I should really talk Stage Five, right? "Life is great."
242
640160
4000
Ama herhalde Beşinci Aşama'nın dediği en güzeli. "Hayat Şahane."
10:44
Well, in fact, there are three somewhat counter-intuitive findings
243
644160
4000
Eh, bütün bunların sonucunda, bir bakıma sağduyuya aykırı gibi görünen
10:48
that come out of all this.
244
648160
2000
üç bulguya ulaşıyoruz.
10:50
The first one, if you look at the Declaration of Independence
245
650160
2000
Birincisi, Özgürlük Bildirgesi'ne bakacak olursak,
10:52
and actually read it,
246
652160
2000
ve hakikaten de metni okursak,
10:54
the phrase that sticks in many of our minds
247
654160
2000
çoğumuzun aklında kalan kısım
10:56
is things about inalienable rights.
248
656160
3000
vazgeçilemez ve devredilemez haklarla ilgili kısımdır.
10:59
I mean, that's Stage Five, right? Life is great,
249
659160
2000
Ve bu Beşinci Aşama'ya dahildir, öyle değil mi? Hayat Şahane.
11:01
oriented only by our values,
250
661160
2000
tabii bizim değerlerimizle yönlendirilir, ve başka hiçbir
11:03
no other guidance.
251
663160
2000
yol gösteren olmazsa.
11:05
In fact, most of the document is written at Stage Two.
252
665160
3000
Aslında, bu belgenin büyük bölümü İkinci Aşama'da yazılmıştır.
11:08
"My life sucks because I live under a tyrant,
253
668160
3000
"Hayatım berbat, çünkü bir tiranın yönetimi altındayım,
11:11
also known as King George.
254
671160
2000
Kral George olarak da bilinir.
11:13
We're great! Who is not great? England!"
255
673160
2000
Bir harikayız. Kim harika değil? İngiltere!"
11:15
Sorry. (Laughter)
256
675160
4000
Kusura bakmayın. (Gülüşmeler)
11:19
Well, what about other great leaders? What about Gandhi?
257
679160
2000
Peki diğer büyük liderler? Gandhi mesela?
11:21
What about Martin Luther King?
258
681160
2000
Ya da Martin Luther King?
11:23
I mean, surely these were just people who preached, "Life is great," right?
259
683160
2000
Yani, bu insanlar hep "Hayat Şahane" anlayışını vaaz ettiler, değil mi?
11:25
Just one little bit of happiness and joy after another.
260
685160
4000
Hep bir biri ardına sıralanmış küçük mutluluk ve neşeler.
11:29
In fact, Martin Luther King's most famous line was at Stage Three.
261
689160
4000
Aslında, Martin Luther King'in en ünlü vecizesi Üçüncü Aşama'dadır.
11:33
He didn't say "We have a dream." He said, "I have a dream."
262
693160
3000
"Bizim bir rüyamız var." değil, "Benim bir rüyam var." demiştir.
11:36
Why did he do that? Because most people
263
696160
2000
Neden böyle yaptı peki? Çünkü çoğu insan
11:38
are not at Stage Five.
264
698160
2000
Beşinci Aşama'da değildir.
11:40
Two percent are at Stage One.
265
700160
2000
Yüzde ikisi Birinci Aşama'da bulunur.
11:42
About 25 percent are at Stage Two,
266
702160
4000
Yaklaşık yüzde 25i İkinci Aşama'dadır,
11:46
saying, in effect, "My life sucks."
267
706160
3000
ve esas olarak "Hayat Berbat" derler.
11:49
48 percent of working tribes say, these are employed tribes,
268
709160
5000
Çalışan kesim kabilelerinin yüzde 48i
11:54
say, "I'm great and you're not."
269
714160
2000
"Ben harikayım ve sen değilsin" der. Her gün işte
11:56
And we have to duke it out every day, so we resort to politics.
270
716160
3000
bunlarla boğuşmak zorunda kalırız. Ve haliyle çareyi politikada ararız.
11:59
Only about 22 percent of tribes
271
719160
2000
Kabilelerin yalnızca yüzde 22si
12:01
are at Stage Four,
272
721160
2000
Dördüncü Aşama'dadır,
12:03
oriented by our values, saying "We're great.
273
723160
2000
değerleriyle yönünü bularak, "Biz harikayız,
12:05
And our values are beginning to unite us."
274
725160
2000
ve değerlerimiz de bizi birleştiriyor" derler.
12:07
Only two percent, only two percent of tribes
275
727160
3000
Sadece yüzde iki, kabilelerin sadece yüzde ikisi
12:10
get to Stage Five.
276
730160
2000
Beşinci Aşama'ya ulaşır.
12:12
And those are the ones that change the world.
277
732160
2000
Ve işte dünyayı değiştirenler de bunlardır.
12:14
So the first little finding from this
278
734160
2000
Bunların ortaya koyduğu ilk bulgu
12:16
is that leaders need to be able to talk all the levels
279
736160
3000
liderlerin her seviye ile konuşmaya kabil olmalarının gerekliliğidir,
12:19
so that you can touch every person in society.
280
739160
3000
ki toplumdaki her insana ulaşılabilsin.
12:22
But you don't leave them where you found them. Okay?
281
742160
3000
Ama onları bulduğunuz seviyede bırakmayın, tamam mı?
12:25
Tribes can only hear one level above and below where they are.
282
745160
4000
Kabileler sadece bir seviye üst ve altlarını işitebilirler.
12:29
So we have to have the ability to talk
283
749160
2000
Yani bütün seviyelerle konuşma ve onların bulundukları
12:31
all the levels, to go to where they are.
284
751160
2000
yere ulaşabilme yetisine sahip olmalıyız.
12:33
And then leaders nudge people
285
753160
2000
Hem sonra, önderler insanları kendi kabilelerinden
12:35
within their tribes to the next level.
286
755160
2000
bir üst seviyeye doğru itekler.
12:37
I'd like to show you some examples of this.
287
757160
2000
Size bunun bazı örneklerini göstermek isterim.
12:39
One of the people we interviewed was Frank Jordan,
288
759160
3000
Mülakat yaptığımız insanlardan biri Frank Jordan'dı,
12:42
former Mayor of San Francisco. Before that
289
762160
2000
San Fransisco'nun eski belediye başkanı. Ve ondan önce de,
12:44
he was Chief of Police in San Francisco.
290
764160
2000
San Fransisco Polis Şefi idi.
12:46
And he grew up essentially in Stage One.
291
766160
3000
Ve esas olarak Biinci Aşama'da büyümüştü.
12:49
And you know what changed his life? It was walking into
292
769160
2000
Hayatını değiştiren ne oldu biliyor musunuz?
12:51
one of these, a Boys and Girls Club.
293
771160
2000
Şu Oğlanlar ve Kızlar Klüplerinden birine gitmek.
12:53
Now here is what happened to this person
294
773160
3000
Daha sonra San Fransisco belediye başkanı olacak
12:56
who eventually became Mayor of San Francisco.
295
776160
2000
bu insanın başına gelen şey şuydu:
12:58
He went from being alive and passionate
296
778160
2000
Birinci Aşama'da bulunan canlı ve tutkulu birinden
13:00
at Stage One -- remember, "Life sucks,
297
780160
2000
- ki hatırlayın, "Hayat berbat,
13:02
despairing hostility, I will do whatever it takes to survive" --
298
782160
4000
ümitsiz husumet, hayatta kalmak için herşeyi yaparım" -
13:06
to walking into a Boys and Girls Club,
299
786160
2000
İşte böyle birinden Oğlanlar ve Kızlar Klübü'ne giden,
13:08
folding his arms, sitting down in a chair,
300
788160
2000
ve kollarını kavuşturup, bir sandalyeye oturarak
13:10
and saying, "Wow. My life really sucks.
301
790160
2000
şöyle diyen birine dönüştü: "Yuh. hayatım gerçekten de berbat.
13:12
I don't know anybody.
302
792160
2000
Kimseyi tanımıyorum.
13:14
I mean, if I was into boxing, like they were,
303
794160
2000
Yani, eğer onlar gibi boksla ilgilenseydim, o zaman hayatım
13:16
then my life wouldn't suck. But I don't. So it does.
304
796160
2000
bu kadar berbat olmazdı. Ama durum bu değil, o yüzden berbat.
13:18
So I'm going to sit here in my chair and not do anything."
305
798160
2000
Ben de gider sandalyeme otururum ve hiç bir şey yapmadan dururum."
13:20
In fact, that's progress.
306
800160
2000
Bu, aslında ilerlemedir.
13:22
We move people from Stage One to Stage Two
307
802160
3000
İnsanları Birinci Aşama'dan İkinci Aşama'ya
13:25
by getting them in a new tribe
308
805160
2000
geçirmenin yolu, onları yeni bir kabileye dahil etmek,
13:27
and then, over time, getting them connected.
309
807160
3000
ve sonra, zamanla, iletişime geçmelerini sağlamaktır.
13:30
So, what about moving
310
810160
2000
Peki, Üçüncü Aşama'dan
13:32
from Stage Three to Stage Four?
311
812160
2000
Dördüncü Aşama'ya nasıl geçilecek?
13:34
I want to argue that we're doing that right here.
312
814160
3000
Burada tam da bunu yapmakta olduğumuzu öne sürüyorum.
13:37
TED represents a set of values,
313
817160
3000
T-E-D bir dizi değeri temsil etmektedir.
13:40
and as we unite around these values,
314
820160
3000
Biz bu değerlerin etrafında birleştikçe,
13:43
something really interesting begins to emerge.
315
823160
2000
gerçekten ilginç bir durum ortaya çıkmakta.
13:45
If you want this experience to live on
316
825160
3000
Bu deneyimin tarihsel öneme sahip bir şey olarak
13:48
as something historic,
317
828160
2000
varlığını sürdürmesini istiyorsanız,
13:50
then at the reception tonight I'd like to encourage you to do something
318
830160
3000
o zaman, bu akşamki resepsiyonda insanların normalde yaptıkları ve
13:53
beyond what people normally do
319
833160
2000
"networking" adını verdikleri şeyden daha fazlasını
13:55
and call networking.
320
835160
2000
yapmanız için sizi teşvik etmek isterim.
13:57
Which is not just to meet new people
321
837160
2000
Sadece yeni insanlarla tanışmak, ve böylece menzilinizi
13:59
and extend your reach, extend your influence,
322
839160
3000
genişletmek ve etkinizi artırmak değil bahsettiğim.
14:02
but instead, find someone you don't know,
323
842160
2000
Onun yerine, tanımadığınız birini bulun,
14:04
and find someone else you don't know,
324
844160
2000
ve tanımadığınız bir kişi daha bulun,
14:06
and introduce them.
325
846160
2000
ve bu ikisini birbirleriyle tanıştırın.
14:08
That's called a triadic relationship.
326
848160
3000
Buna "üç ögeli" ilişki adı verilir.
14:11
See, people who build world-changing tribes do that.
327
851160
4000
Dünyanın gidişatını değiştiren kabileleri inşa edenler, böyle yaparlar.
14:15
They extend the reach of their tribes
328
855160
3000
Kabilelerinin ulaşabileceği menzili genişletirler.
14:18
by connecting them, not just to myself,
329
858160
2000
Yani, yalnızca kendi takipçilerim çoğalsın diye
14:20
so that my following is greater,
330
860160
2000
insanları kendime bağlamıyorum.
14:22
but I connect people who don't know each other
331
862160
2000
Ama, birbirini tanımayan insanları bizzat kendilerinden
14:24
to something greater than themselves.
332
864160
2000
daha büyük olan bir yapıyla bağlantıya geçiriyorum.
14:26
And ultimately that adds to their values.
333
866160
3000
Bu da, en nihayetinde kendi değerlerini artırıyor.
14:29
But we're not done yet. Because then how do we go from Stage Four,
334
869160
4000
Ama henüz işimiz bitmedi. Çünkü, daha Dördüncü Aşama'dan -ki şahanedir-
14:33
which is great, to Stage Five?
335
873160
3000
Beşinci Aşama'ya nasıl geçeceğimiz meselesi var.
14:36
The story that I like to end with is this. It comes out of
336
876160
2000
Şu hikayeyle bitirmek istiyorum: Gallup Kurumu'ndan
14:38
a place called the Gallup Organization.
337
878160
2000
geliyor bu hikaye.
14:40
You know they do polls, right?
338
880160
2000
Anketlerini bilirsiniz, değil mi?
14:42
So it's Stage Four. We're great. Who is not great?
339
882160
2000
Öyleyse Dördüncü Aşama'dayız. Biz harikayız. Kim değil?
14:44
Pretty much everybody else who does polls.
340
884160
3000
Anketleri gerçekleştiren neredeyse diğer herkes.
14:47
If Gallup releases a poll on the same day that NBC releases a poll,
341
887160
3000
Eğer Gallup ve NBC aynı gün anketlerini yayınlarlarsa
14:50
people will pay attention to the Gallup poll. Okay, we understand that.
342
890160
3000
insanlarlar Gallup anketini dikkate alacaklardır. Tamam, anlıyoruz.
14:53
So, they were bored.
343
893160
2000
Yani, sıkılmışlardır.
14:55
They wanted to change the world. So here is the question someone asked.
344
895160
3000
Dünyayı değiştirmek istiyorlardı ve biri şu soruyu sordu:
14:58
"How could we,
345
898160
2000
"Acaba nasıl yapsak da,
15:00
instead of just polling what Asia thinks
346
900160
2000
Asya kıtasının ne düşündüğünün
15:02
or what the United States thinks,
347
902160
2000
ya da A.B.D.'nin ne düşündüğünün
15:04
or who thinks what about Obama
348
904160
2000
ya da Obama - McCain çekişmesi hakkında kimin
15:06
versus McCain or something like that,
349
906160
2000
ne düşündüğünün, vb. anketini yapmak yerine,
15:08
what does the entire world think?"
350
908160
4000
tüm dünyanın ne düşündüğünü sorabilsek"
15:12
And they found a way to do the first-ever world poll.
351
912160
4000
Ve dünya çapında gerçekleşen ilk anketi yapmanın bir yolunu buldular.
15:16
They had people involved who were Nobel laureates
352
916160
2000
Projeye canlarının sıkıldığını belirten bazı nobel ekonomi
15:18
in economics, who reported being bored.
353
918160
2000
sahipleri de katılmaktaydı.
15:20
And suddenly they pulled out sheets of paper
354
920160
2000
Ve bu insanlar aniden kağıdı kalemi ellerine aldılar
15:22
and were trying to figure out, "How do we survey the population
355
922160
3000
ve şu sorulara cevap aradılar: "Sahara-Altı Afrika'daki nüfusu
15:25
of Sub-Saharan Africa?
356
925160
2000
nasıl araştırabiliriz?
15:27
How do we survey populations that don't have access to technology,
357
927160
3000
Teknolojik imkanları bulunmayan ve dillerini bilmediğimiz,
15:30
and speak languages we don't speak,
358
930160
2000
ve dillerini bilen herhangi birini de tanımadığımız
15:32
and we don't know anyone who speaks those languages. Because in order
359
932160
2000
insanları nasıl araştırabiliriz? Çünkü bu büyük
15:34
to achieve on this great mission,
360
934160
3000
misyonda başarıya ulaşabilmek için,
15:37
we have to be able to do it.
361
937160
2000
tam da bunları yapabilmemiz gerek."
15:39
Incidentally, they did pull it off.
362
939160
2000
Ve bu işin altından kalkmayı başardılar.
15:41
And they released the first-ever world poll.
363
941160
3000
Dünya çapında yapılmış ilk anketi yayınladılar.
15:44
So I'd like to leave you with these thoughts.
364
944160
2000
Sizleri şu düşüncelerle başbaşa bırakmak istiyorum.
15:46
First of all: we all form tribes, all of us.
365
946160
3000
Birincisi: Bizler kabileler oluştururuz, hepimiz.
15:49
You're in tribes here. Hopefully you're extending the reach
366
949160
2000
Burada da kabilelelerin içindesiniz. Umarım kabilelerinizin
15:51
of the tribes that you have.
367
951160
2000
menzillerini genişletiyorsunuzdur.
15:53
But the question on the table is this:
368
953160
3000
Ama önümüzdeki mesele şudur:
15:56
What kind of an impact are the tribes
369
956160
2000
Dahil olduğunuz kabilelerin etkileri
15:58
that you are in making?
370
958160
2000
ne kadar?
16:00
You're hearing one presentation after another,
371
960160
3000
Sunum üzerine sunum dinlemektesiniz,
16:03
often representing a group of people, a tribe,
372
963160
2000
ve bunlar çoğunlukla bir grup insanın, yani bir kabilenin
16:05
about how they have changed the world.
373
965160
3000
dünyayı nasıl değiştirdiği hakkında sunumlar.
16:08
If you do what we've talked about, you listen
374
968160
2000
Eğer konuştuğumuz şeyi yaparsanız, insanların sizin dahil
16:10
for how people actually communicate in the tribes that you're in.
375
970160
3000
olduğunuz kabilelerle nasıl iletişime geçtiğine kulak kesilirsiniz.
16:13
And you don't leave them where they are. You nudge them forward.
376
973160
3000
Ve bulundukları noktada bırakmazsınız onları, ileri iteklersiniz.
16:16
You remember to talk all five culture stages.
377
976160
3000
Beş kültürel aşamayla da konuşmayı unutmayın.
16:19
Because we've got people in all five, around us.
378
979160
3000
Çünkü etrafımızda bu beş aşamanın hepsinden insanlar var.
16:22
And the question that I'd like to leave you with is this:
379
982160
3000
Ve size son olarak şu soruyu sormak isterim:
16:25
Will your tribes change the world?
380
985160
2000
Sizin kabileleriniz dünyayı değiştirecek mi?
16:27
Thank you very much.
381
987160
2000
Çok teşekkür ederim.
16:29
(Applause)
382
989160
2000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7