What will humans look like in 100 years? | Juan Enriquez

1,164,198 views ・ 2016-12-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: vural can Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:14
Here's a question that matters.
0
14760
1520
İşte önemli bir soru.
00:16
[Is it ethical to evolve the human body?]
1
16880
1976
[insan bedenini evrimleştirmek etik mi?]
00:18
Because we're beginning to get all the tools together to evolve ourselves.
2
18880
3496
Çünkü kendimizi evrimleştirecek bütün araçlara sahip olmaya başladık.
00:22
And we can evolve bacteria and we can evolve plants
3
22400
2416
Bakterileri evrimleştirebiliriz, bitkileri ve
00:24
and we can evolve animals,
4
24840
1416
hayvanları evrimleştirebiliriz.
00:26
and we're now reaching a point where we really have to ask,
5
26280
2816
Şimdi öyle bir noktaya ulaştık ki şu soruyu sormamız gerek,
00:29
is it really ethical and do we want to evolve human beings?
6
29120
2840
insanoğlunu evrimleştirmek istiyor muyuz ve bu etik mi?
00:33
And as you're thinking about that,
7
33440
1896
Siz bunu düşünedurun,
00:35
let me talk about that in the context of prosthetics,
8
35360
3736
ben prostetiğin şartlarından bahsedeceğim.
00:39
prosthetics past, present, future.
9
39120
2680
Geçmişin, şimdinin ve geleceğin protezleri.
00:42
So this is the iron hand
10
42920
1576
Bu bir Alman kontuna ait
00:44
that belonged to one of the German counts.
11
44520
2336
demirden yapılmış bir el.
00:46
Loved to fight, lost his arm in one of these battles.
12
46880
4416
Savaşmayı seviyordu ve onlardan birinde kolunu kaybetti.
00:51
No problem, he just made a suit of armor,
13
51320
2456
Sorun yok. Hemen bir zırh yaptı,
00:53
put it on,
14
53800
1336
üzerine bunu taktı,
00:55
perfect prosthetic.
15
55160
1256
işte mükemmel bir protez.
00:56
That's where the concept of ruling with an iron fist comes from.
16
56440
3920
Demir yumruk yönetimi şekli de işte buradan gelir.
01:01
And of course these prosthetics have been getting more and more useful,
17
61600
3456
Tabii ki bu protezler daha sonra daha kullanışlı olmaya başladı
01:05
more and more modern.
18
65080
1256
ve tabii ki daha modern.
01:06
You can hold soft-boiled eggs.
19
66360
2456
Rafadan yumurtayı bile tutabilirsin.
01:08
You can have all types of controls, and as you're thinking about that,
20
68840
3496
Düşündüğüz gibi her çeşit hareket yapma şansı mevcut.
01:12
there are wonderful people like Hugh Herr
21
72360
2016
Siz bunu düşünüyorken, Hugh Herr gibi
01:14
who have been building absolutely extraordinary prosthetics.
22
74400
2839
gerçekten inanılmaz protezler yapan şahane insanlar var.
01:17
So the wonderful Aimee Mullins will go out and say,
23
77720
2816
O yüzden harika bir sporcu olan Aimee Mullins şöyle diyecektir;
01:20
how tall do I want to be tonight?
24
80560
1680
bu gece ne kadar uzun olmak istiyorum ?
01:23
Or Hugh will say what type of cliff do I want to climb?
25
83040
2896
Ya da biri nasıl bir dağa tırmansam ki diyebilir.
01:25
Or does somebody want to run a marathon, or does somebody want to ballroom dance?
26
85960
4496
Ayrıca birileri maraton koşusu yapmak veya dans etmek de isteyebilir.
01:30
And as you adapt these things,
27
90480
1976
Biz bunları düşünürken,
01:32
the interesting thing about prosthetics is they've been coming inside the body.
28
92480
4136
protezler hakkındaki ilginç şey ise, vücudumuzun içine girmeye başladıkları.
01:36
So these external prosthetics have now become artificial knees.
29
96640
2976
Bu harici takılan protezler, artık vücudumuzun bir parçası oluyor.
01:39
They've become artificial hips.
30
99640
2056
Yapay kalçalar olarak başladıkları yola
01:41
And then they've evolved further
31
101720
2216
daha çok gelişerek
01:43
to become not just nice to have
32
103960
2016
sahip olmanın güzel olmadığı ama gerekli olduğu
01:46
but essential to have.
33
106000
1200
bir şekilde devam ediyorlar.
01:47
So when you're talking about a heart pacemaker as a prosthetic,
34
107920
3856
Kalp pilinden protez olarak bahsetmeye başladığınızda,
01:51
you're talking about something that isn't just, "I'm missing my leg,"
35
111800
3696
bu sadece ''bacağımı kaybettim'' demeye benzemiyor.
01:55
it's, "if I don't have this, I can die."
36
115520
2416
Bu ''eğer olmazsa ölebilirim'' demektir.
01:57
And at that point, a prosthetic becomes a symbiotic relationship
37
117960
4096
Bu noktadan sonra, protezler
insan bedeniyle bir arada yaşamaya başlıyor.
02:02
with the human body.
38
122080
1200
02:04
And four of the smartest people that I've ever met --
39
124560
2536
Tanıştığım en zeki dört insan olan;
02:07
Ed Boyden, Hugh Herr, Joe Jacobson, Bob Lander --
40
127120
5256
Ed Boyden, Hugh Herr, Joe Jacobson, Bob Lander --
02:12
are working on a Center for Extreme Bionics.
41
132400
2576
Extreme Bionics için çalışıyorlar. İlginç olan şey ise;
02:15
And the interesting thing of what you're seeing here is
42
135000
2616
02:17
these prosthetics now get integrated into the bone.
43
137640
2416
bu protezler artık kemiğin, derinin ve kasın içine entegre ediliyor.
02:20
They get integrated into the skin.
44
140080
1655
02:21
They get integrated into the muscle.
45
141759
1716
02:24
And one of the other sides of Ed
46
144360
2976
Ed'in bir diğer yanıysa
02:27
is he's been thinking about how to connect the brain
47
147360
2896
ışık ya da başka bir mekanizma kullanarak
02:30
using light or other mechanisms
48
150280
2696
protezleri direkt olarak beyne nasıl bağlayabileceğini düşünmesi.
02:33
directly to things like these prosthetics.
49
153000
2280
02:36
And if you can do that,
50
156520
1256
Ve eğer bunu yapabilirseniz, insanlığın temel yönlerini değiştirebilirsiniz.
02:37
then you can begin changing fundamental aspects of humanity.
51
157800
3200
02:41
So how quickly you react to something depends on the diameter of a nerve.
52
161840
4000
Bir şeye tepki gösterme hızınız, bir sinirin çapına bağlı değişir.
02:46
And of course, if you have nerves that are external or prosthetic,
53
166920
3880
Ve tabii ki sıvı metal ya da ışıktan dışınızda ya da içinizde protezleriniz varsa
02:51
say with light or liquid metal,
54
171600
1880
02:54
then you can increase that diameter
55
174280
1696
çapını daha da büyütebilirsiniz.
02:56
and you could even increase it theoretically to the point where,
56
176000
3056
Teoride bunu, silahın patlama ışığını gördüğünüzde,
02:59
as long as you could see the muzzle flash, you could step out of the way of a bullet.
57
179080
4040
bir kurşundan kurtulabileceğiniz noktaya kadar ilerletebilirsiniz.
03:03
Those are the order of magnitude of changes you're talking about.
58
183840
3120
Bunlar söz ettiğiniz değişikliklerin büyüklük kertesine bağlı.
03:08
This is a fourth sort of level of prosthetics.
59
188200
2576
Bu ise protez çeşidinin dördüncü kademesinde.
03:10
These are Phonak hearing aids,
60
190800
2536
Bunlar Phonak işitme cihazları.
03:13
and the reason why these are so interesting
61
193360
2056
İlginç olmalarının sebebi ise
protezlerin sadece ''engelli insanlar'' için yapılma eşiğini aşarak
03:15
is because they cross the threshold from where prosthetics are something
62
195440
3416
03:18
for somebody who is "disabled"
63
198880
1429
artık ''normal insanlar''
için de normal bir duruma getirmesi.
03:21
and they become something that somebody who is "normal"
64
201560
4056
03:25
might want to actually have,
65
205640
1896
Sahip olmak isteyebilirsiniz,
03:27
because what this prosthetic does, which is really interesting,
66
207560
2976
çünkü bunlar çok ilginç bir şey yapıyor,
03:30
is not only does it help you hear,
67
210560
1656
sadece duymanıza yardım etmiyor, duyduklarınıza odaklanabiliyorsunuz.
03:32
you can focus your hearing,
68
212240
1336
03:33
so it can hear the conversation going on over there.
69
213600
2456
Bu yüzden şurada gerçekleşen diyaloğu duyabilirsiniz.
Süper duyuya sahip olabilirsiniz.
03:36
You can have superhearing.
70
216080
1256
360 derece duyabilir, beyaz gürültüye sahip olabilirsiniz.
03:37
You can have hearing in 360 degrees. You can have white noise.
71
217360
2936
Ses kaydı yapabilirsiniz, bu arada, buna telefon özelliği de ekliyorlar.
03:40
You can record, and oh, by the way, they also put a phone into this.
72
220320
3200
03:44
So this functions as your hearing aid and also as your phone.
73
224440
2880
Yani bu hem işitme cihazınız, hem de telefonunuz gibi çalışıyor.
03:47
And at that point, somebody might actually want to have a prosthetic voluntarily.
74
227920
5160
Bu sebeple, insanlar kendi isteğiyle bunlara sahip olmak isteyebilir.
03:54
All of these thousands of loosely connected little pieces
75
234400
2696
Binlerce, birbine serbestçe bağlanmış bu küçük parçalar
03:57
are coming together,
76
237120
1200
bir arada toplanıyor
03:59
and it's about time we ask the question,
77
239120
1936
ve nihayet asıl soruyu sorabiliriz,
bir ya da iki yüz yıl sonrasına kadar insanlığın nasıl evrimleşmesini istiyoruz?
04:01
how do we want to evolve human beings over the next century or two?
78
241080
3160
04:05
And for that we turn to a great philosopher
79
245640
2040
Bunun için Yankee taraftarı olmasına rağmen
04:08
who was a very smart man despite being a Yankee fan.
80
248920
3056
çok zeki bir filozof olan bir adam var.
(Gülüşmeler)
04:12
(Laughter)
81
252000
1880
04:14
And Yogi Berra used to say, of course, that it's very tough to make predictions,
82
254800
3816
Yogi Berra özellikle gelecek hakkında tahminlerde bulunmanın
04:18
especially about the future.
83
258640
1376
çok zor olduğunu söylerdi.
(Gülüşmeler)
04:20
(Laughter)
84
260040
1096
04:21
So instead of making a prediction about the future to begin with,
85
261160
3056
Gelecekle ilgili tahminde bulunmak yerine,
04:24
let's take what's happening in the present with people like Tony Atala,
86
264240
3336
günümüzde yaşayan ve otuz adet garip organı yeniden tasarlayan
04:27
who is redesigning 30-some-odd organs.
87
267600
2239
Tony Atala gibi insanların neler yaptıklarına bakalım.
Belki de en üst düzey protezler titanyumu değil de,
04:31
And maybe the ultimate prosthetic isn't having something external, titanium.
88
271200
3576
sizin gen kodunuzu kullanan
04:34
Maybe the ultimate prosthetic is take your own gene code,
89
274800
2696
ve organlarınızı yeniden canlandıran protezlerdir.
04:37
remake your own body parts,
90
277520
1320
04:39
because that's a whole lot more effective than any kind of a prosthetic.
91
279920
3600
Çünkü bu bütün diğer tip protezlerden daha etkili.
04:44
But while you're at it, then you can take the work of Craig Venter and Ham Smith.
92
284440
4016
Fakat bunu yapıyorsanız Craig Venter ve Ham Smith'in
çalışmasına bakabilirsiniz.
04:48
And one of the things that we've been doing
93
288480
2056
Çözmeye çalışıyor olduğumuz şeylerden birisi de
04:50
is trying to figure out how to reprogram cells.
94
290560
2560
hücreleri nasıl yeniden düzenleyeceğimiz.
Bir hücreyi yeniden programlayabilirseniz,
04:54
And if you can reprogram a cell,
95
294280
1576
04:55
then you can change the cells in those organs.
96
295880
2240
organların içerisindeki hücreleri de değiştirebilirsiniz.
04:59
So if you can change the cells in those organs,
97
299400
2216
Bu organlardaki hücreleri değiştirebilirseniz,
05:01
maybe you make those organs more radiation-resistant.
98
301640
2496
belki radyasyona daha dayanıklı olabilirler.
Belki daha çok oksijen emmeleri sağlanabilir.
05:04
Maybe you make them absorb more oxygen.
99
304160
1896
Belki de vücudunuzda istemediğiniz
05:06
Maybe you make them more efficient
100
306080
1656
05:07
to filter out stuff that you don't want in your body.
101
307760
2480
şeylerin daha etkili bir şekilde atılmasını sağlayabilirsiniz.
05:11
And over the last few weeks, George Church has been in the news a lot
102
311440
3656
Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca George Church haberlerde çok sık görüldü.
05:15
because he's been talking about taking one of these programmable cells
103
315120
3296
Çünkü kendisi programlanabilir bir hücreyi alıp
içine insan genomu enjekte ettiğinden söz ediyordu.
05:18
and inserting an entire human genome
104
318440
1736
05:20
into that cell.
105
320200
1200
05:22
And once you can insert an entire human genome into a cell,
106
322480
3816
Bir hücreye bütün bir insan genomu soktuğunuz zaman
05:26
then you begin to ask the question,
107
326320
2136
şunu sormaya başlayabilirsiniz:
05:28
would you want to enhance any of that genome?
108
328480
2680
Bu genomu geliştirmek ister miydiniz?
05:33
Do you want to enhance a human body?
109
333440
2336
İnsan vücudunu geliştirmek ister misin?
05:35
How would you want to enhance a human body?
110
335800
2296
İnsan vücudunu nasıl geliştirmek istersin?
05:38
Where is it ethical to enhance a human body
111
338120
2096
Bu müdahalenin ahlaki ve ahlaki olmayan yönleri nerede?
05:40
and where is it not ethical to enhance a human body?
112
340240
3256
Birdenbire, yaptığımız şey bizi
05:43
And all of a sudden, what we're doing
113
343520
1896
05:45
is we've got this multidimensional chess board
114
345440
2936
çok boyutlu bir satranç tahtasına koyuyor.
05:48
where we can change human genetics by using viruses
115
348400
3256
AIDS gibi hastalıklara saldıran virüsleri kullanarak
05:51
to attack things like AIDS,
116
351680
1440
insan genetiğini değiştirdiğimiz
ya da kalıtsal bir takım hastalıklardan
05:54
or we can change the gene code through gene therapy
117
354120
2416
05:56
to do away with some hereditary diseases,
118
356560
2936
kurtulmak için gen terapisi sayesinde gen kodunu
ya da çevresel ortamı değiştirdiğimiz bir yere.
05:59
or we can change the environment,
119
359520
1616
06:01
and change the expression of those genes in the epigenome
120
361160
2667
Epigenetikteki bu genlerin ifadesini değiştirebilir,
06:03
and pass that on to the next generations.
121
363851
1960
bunu bir sonraki nesillere aktarabiliriz.
Aniden, sadece küçük bir kısmını değil,
06:07
And all of a sudden, it's not just one little bit,
122
367320
3136
bir yığın olmuş tüm bu küçük parçalar
06:10
it's all these stacked little bits
123
370480
1856
06:12
that allow you to take little portions of it
124
372360
2080
size çok farklı bir şey için öncü olana dek
06:15
until all the portions coming together
125
375280
2000
ondan küçük parçalar almanıza izin veriyor.
06:18
lead you to something that's very different.
126
378160
2080
06:21
And a lot of people are very scared by this stuff.
127
381600
2736
Bu işten birçok insan korktu.
06:24
And it does sound scary, and there are risks to this stuff.
128
384360
2920
Evet bunun riskleri var ve korkutucu görünüyor.
Peki neden böyle bir şey yapmak isteyesiniz ki?
06:28
So why in the world would you ever want to do this stuff?
129
388040
2696
06:30
Why would we really want to alter the human body
130
390760
3016
Neden insan bedenini
gerçekten dönüştürmek istiyoruz?
06:33
in a fundamental way?
131
393800
1200
06:37
The answer lies in part
132
397040
2296
Cevabımız Büyük Britanya kraliyet astronomu Lord Rees'te yatıyor.
06:39
with Lord Rees,
133
399360
1200
06:41
astronomer royal of Great Britain.
134
401240
1680
06:44
And one of his favorite sayings is the universe is 100 percent malevolent.
135
404560
3816
Favori sözlerinden biri de şu; ''Evren yüzde yüz kötü niyetlidir."
06:48
So what does that mean?
136
408400
1216
Bu ne demek?
06:49
It means if you take any one of your bodies at random,
137
409640
2896
Bu, bedeninizi evrenin herhangi bir yerine koyarsanız
ya da uzayda herhangi bir yerde olursanız öleceğiniz anlamına geliyor.
06:52
drop it anywhere in the universe,
138
412560
1896
06:54
drop it in space, you die.
139
414480
1720
06:56
Drop it on the Sun, you die.
140
416720
1376
Güneşte ölürsünüz.
06:58
Drop it on the surface of Mercury, you die.
141
418120
2016
Merkür'ün yüzeyinde ölürsünüz.
Bir süpernovanın yanında ölürsünüz.
07:00
Drop it near a supernova, you die.
142
420160
1640
07:02
But fortunately, it's only about 80 percent effective.
143
422240
3120
Neyse ki bu sadece %80 olasılıkla gerçekleşebilir.
07:06
So as a great physicist once said,
144
426640
2040
Büyük bir fizikçinin daha önce dediği gibi,
bu hızlı entropi akıntısı içinde düzen yaratan
07:10
there's these little upstream eddies of biology
145
430000
4136
07:14
that create order in this rapid torrent of entropy.
146
434160
4640
biyolojinin küçük girdapları var.
Yani evren enerjiyi dağıtırken,
07:20
So as the universe dissipates energy,
147
440080
2976
07:23
there's these upstream eddies that create biological order.
148
443080
3480
bu küçük girdaplar biyolojik düzeni yarattılar.
07:27
Now, the problem with eddies is,
149
447960
2416
Bu girdaplarla ilgili sorun şu ki,
07:30
they tend to disappear.
150
450400
1496
kaybolmaya meğilliler.
07:31
They shift. They move in rivers.
151
451920
1880
Yer değiştiriyorlar, nehirlerde hareket ediyorlar.
07:34
And because of that, when an eddy shifts,
152
454680
1976
Bu yüzden bir girdap yer değiştirdiğinde,
07:36
when the Earth becomes a snowball, when the Earth becomes very hot,
153
456680
3536
dünya bir kartopuna dönüştüğünde, çok sıcak olduğunda,
07:40
when the Earth gets hit by an asteroid, when you have supervolcanoes,
154
460240
3256
dünyaya bir astroid çarptığında, süpervolkan patlamaları olduğunda,
07:43
when you have solar flares,
155
463520
1856
güneş patlamaları yaşandığında,
07:45
when you have potentially extinction-level events
156
465400
3336
bir sonraki seçim gibi,
eşdeğer potansiyelde olaylar yaşadığınızda,
07:48
like the next election --
157
468760
1216
07:50
(Laughter)
158
470000
2160
(Gülüşmeler)
07:53
then all of a sudden, you can have periodic extinctions.
159
473440
3240
periyodik olarak yok oluşlar meydana geliyor.
07:57
And by the way, that's happened five times on Earth,
160
477400
2440
Bu dünyaya beş kez oldu bu arada.
08:00
and therefore it is very likely
161
480360
2096
Bundan dolayı bir gün muhtemel olarak insan türü
08:02
that the human species on Earth is going to go extinct someday.
162
482480
3040
dünyadan tamamen yok olacaktır.
08:06
Not next week,
163
486440
1496
Belki bir hafta sonra değil,
08:07
not next month,
164
487960
1816
bir ay sonra değil,
08:09
maybe in November, but maybe 10,000 years after that.
165
489800
2880
belki Kasım ayında ancak, 10 bin yıl sonra.
08:13
As you're thinking of the consequence of that,
166
493880
2816
Bunun sonuçlarını düşündüğünüzde,
08:16
if you believe that extinctions are common and natural
167
496720
3416
eğer bu periyodik olarak meydana gelen,
doğal ve olağan yok oluşlara inanıyorsanız,
08:20
and normal and occur periodically,
168
500160
2296
08:22
it becomes a moral imperative to diversify our species.
169
502480
2880
türümüzü değiştirmek ahlaki bir zorunluluk oluyor.
08:26
And it becomes a moral imperative
170
506520
1616
Ahlaki bir zorunluk oluyor çünkü
08:28
because it's going to be really hard to live on Mars
171
508160
2976
insan bedeninin temel yönlerini değiştirmezsek
08:31
if we don't fundamentally modify the human body.
172
511160
2720
Mars'ta yaşamak çok zor olacak.
08:34
Right?
173
514880
1216
Değil mi ?
Sen tek bir hücreden meydana geldin.
08:36
You go from one cell,
174
516120
1336
08:37
mom and dad coming together to make one cell,
175
517480
2216
Anne ve babanın 10 trilyon hücre arasından
08:39
in a cascade to 10 trillion cells.
176
519720
2176
bir araya gelerek yaptığı tek bir hücreden.
08:41
We don't know, if you change the gravity substantially,
177
521920
4456
Bilmiyoruz, belki ciddi anlamda yer çekimini değiştirirsek
08:46
if the same thing will happen to create your body.
178
526400
2480
aynı şeyi bedenimizi yaratmak için de yapabiliriz.
Aynı bugün olduğu gibi bedenimizi ağır bir radyasyona
08:50
We do know that if you expose our bodies as they currently are
179
530159
3057
08:53
to a lot of radiation, we will die.
180
533240
2120
maruz bırakırsak, öleceğiz.
08:57
So as you're thinking of that, you have to really redesign things
181
537040
3056
Yani bunu düşünürken, Mars'ta yaşamak için bazı şeyleri
yeniden tasarlamak zorundasınız.
09:00
just to get to Mars.
182
540120
1256
09:01
Forget about the moons of Neptune or Jupiter.
183
541400
2920
Neptün'ün veya Jüpiter'in uydularını unutun.
09:05
And to borrow from Nikolai Kardashev,
184
545000
2456
Nikolai Kardashev'den esinlenerek
09:07
let's think about life in a series of scales.
185
547480
2176
gelin hayata bir ölçek serisinde bakalım.
09:09
So Life One civilization
186
549680
2496
Tip I uygarlıkla başlayalım;
09:12
is a civilization that begins to alter his or her looks.
187
552200
3000
Bu, görünümünü değiştirmeye başlayan bir uygarlık
ve biz bunu binlerce yıldan beri yapmaktayız.
09:16
And we've been doing that for thousands of years.
188
556080
2296
09:18
You've got tummy tucks and you've got this and you've got that.
189
558400
3160
Karnınızı gerdiriyorsunuz ya da başka şeyler yapıyorsunuz.
09:22
You alter your looks, and I'm told
190
562280
2416
Görüntünüzü değiştiriyorsunuz ve duyduğuma göre
09:24
that not all of those alterations take place for medical reasons.
191
564720
3320
bunları sadece tıbbi nedenlerden dolayı yapmıyorsunuz.
09:28
(Laughter)
192
568680
2056
(Gülüşmeler)
09:30
Seems odd.
193
570760
1200
Garip görünüyor.
09:32
A Life Two civilization is a different civilization.
194
572360
2520
Tip II uygarlık ise değişik bir çeşit uygarlık.
09:36
A Life Two civilization alters fundamental aspects of the body.
195
576320
4560
Bunlar bedenlerinin temel ölçülerini değiştirebiliyorlar.
09:41
So you put human growth hormone in, the person grows taller,
196
581840
2856
Yani boy uzatan hormon kullanırsan, boyun uzuyor
09:44
or you put x in and the person gets fatter or loses metabolism
197
584720
3936
ya da başka bir şey kullanıp
şişmanlıyor veya metabolizmanı kaybediyorsun.
09:48
or does a whole series of things,
198
588680
1616
Birçok şey yapabilirsin
09:50
but you're altering the functions in a fundamental way.
199
590320
2696
ama bu değişiklikleri temel bir yolla yapıyorsun.
Yıldızlar ötesinde bir uygarlık olmak için
09:53
To become an intrasolar civilization,
200
593040
2616
09:55
we're going to have to create a Life Three civilization,
201
595680
2720
Tip III uygarlığı yaratmamız gerekiyor.
09:59
and that looks very different from what we've got here.
202
599720
2600
Bu uygarlık şu anda olduğumuzdan çok farklı bir görüntüye sahip.
10:02
Maybe you splice in Deinococcus radiodurans
203
602840
2216
Belki hücrelerin büyük miktarda radyasyona maruz kaldıktan
10:05
so that the cells can resplice after a lot of exposure to radiation.
204
605080
4120
sonra yeniden canlanması için Bakteri Conanlar yaratıyorsun.
10:10
Maybe you breathe by having oxygen flow through your blood
205
610320
3016
Belki nefes almak için ciğerlerini kullanmak yerine
10:13
instead of through your lungs.
206
613360
1440
kan akışını kullanıyorsun.
10:15
But you're talking about really radical redesigns,
207
615600
2720
Fakat burada gerçekten radikal değişimlerden söz ediyoruz.
10:19
and one of the interesting things that's happened in the last decade
208
619480
3216
Geçtiğimiz yıllardaki en ilginç şeylerden biri
10:22
is we've discovered a whole lot of planets out there.
209
622720
2736
uzayda birçok gezegen keşfetmemiz oldu.
10:25
And some of them may be Earth-like.
210
625480
1680
Bunlardan bazıları Dünya benzeri olabilir.
10:29
The problem is, if we ever want to get to these planets,
211
629440
3616
Problem şu ki, bu gezegenlere gitmek isteseydik
10:33
the fastest human objects --
212
633080
1656
- Juno, Voyager ve diğer yapılmış en hızlı araçlarla -
10:34
Juno and Voyager and the rest of this stuff --
213
634760
2576
10:37
take tens of thousands of years
214
637360
2496
en yakın güneş sistemine ulaşmamız 10 binlerce yıl alıyor.
10:39
to get from here to the nearest solar system.
215
639880
2120
10:42
So if you want to start exploring beaches somewhere else,
216
642720
2960
Bu sebeple eğer oralardaki kumsalları ya da
10:46
or you want to see two-sun sunsets,
217
646400
2400
bir çift güneşin doğuşlarını keşfetmeye başlamak istiyorsanız
10:49
then you're talking about something that is very different,
218
649840
3136
o zaman konu bambaşka bir hâl alıyor.
Çünkü bunun için zaman algımızı ve insan bedenini tamamen
10:53
because you have to change the timescale and the body of humans
219
653000
5056
bilmediğimiz duruma gelecek şekilde değiştirmemiz gerekiyor.
10:58
in ways which may be absolutely unrecognizable.
220
658080
2920
11:02
And that's a Life Four civilization.
221
662000
1840
İşte bu da Tip IV uygarlık.
11:05
Now, we can't even begin to imagine what that might look like,
222
665720
2936
Evet bunun neye benzeyeceğini hayal dahi edemiyoruz
11:08
but we're beginning to get glimpses
223
668680
2336
ama bizi bu konuma getirebilecek
11:11
of instruments that might take us even that far.
224
671040
3360
araçlara sahip olabiliyoruz.
11:14
And let me give you two examples.
225
674960
1616
Size iki örnek vereyim.
11:16
So this is the wonderful Floyd Romesberg,
226
676600
1953
Bu muhteşem Floyd Romesberg.
11:19
and one of the things that Floyd's been doing
227
679200
2136
Onun yapmış olduğu şeylerden biri
yaşamın temel kimyasını değiştirmesi.
11:21
is he's been playing with the basic chemistry of life.
228
681360
2536
11:23
So all life on this planet is made in ATCGs, the four letters of DNA.
229
683920
4856
Bu gezegendeki bütün yaşam DNA'nın dört harfi olan ATCG'den oluşuyor.
11:28
All bacteria, all plants, all animals, all humans, all cows,
230
688800
3136
Tüm bakteriler, bitkiler, hayvanlar, insanlar, inekler
11:31
everything else.
231
691960
1200
yani bütün her şey.
11:34
And what Floyd did is he changed out two of those base pairs,
232
694440
4176
Floyd'un yaptığı şeyse bu baz çiftlerini değiştirmek oldu.
11:38
so it's ATXY.
233
698640
1520
Yani ATXY oldu.
11:41
And that means that you now have a parallel system to make life,
234
701760
5696
Bunun anlamı da artık;
bebek yapmak, çoğalmak,
evrimleşmek için paralel bir sistemin olduğu.
11:47
to make babies, to reproduce, to evolve,
235
707480
4296
11:51
that doesn't mate with most things on Earth
236
711800
2176
Bunun dünyadaki çoğu şeyle ortak bir yanı yok.
11:54
or in fact maybe with nothing on Earth.
237
714000
1880
Aslına bakarsanız hiçbir şeyle yok.
11:56
Maybe you make plants that are immune to all bacteria.
238
716880
2536
Belki bakterilere bağışık bitkiler yapabilirsiniz.
11:59
Maybe you make plants that are immune to all viruses.
239
719440
2496
Belki virüslere bağışık bitkiler üretebilirsiniz.
12:01
But why is that so interesting?
240
721960
1536
Peki bu neden ilginç?
12:03
It means that we are not a unique solution.
241
723520
3160
Bu, bizim eşsiz bir çözüm olmadığımız anlamına geliyor.
12:07
It means you can create alternate chemistries to us
242
727400
3736
Bunun anlamı, çok farklı bir gezegene adapte olabilecek
12:11
that could be chemistries adaptable to a very different planet
243
731160
4816
ve orada yaşamı ve kalıtımı sağlayabilecek
farklı madde yapıları oluşturabileceğiniz.
12:16
that could create life and heredity.
244
736000
2360
12:20
The second experiment,
245
740120
1240
İkinci deney
12:22
or the other implication of this experiment,
246
742480
2080
ya da bu deneyin ikinci çıkarımıysa,
12:25
is that all of you, all life is based on 20 amino acids.
247
745360
4216
hepinizin, bütün yaşamın 20 amino asit üzerine kurulu olduğu.
12:29
If you don't substitute two amino acids,
248
749600
2456
Eğer iki amino asidi yerine geçirmez,
12:32
if you don't say ATXY, if you say ATCG + XY,
249
752080
5576
ATXY değil de ATCG + XY derseniz,
12:37
then you go from 20 building blocks to 172,
250
757680
2760
o zaman 20 tane yapı taşını 172'ye çıkarırsınız.
12:41
and all of a sudden you've got 172 building blocks of amino acids
251
761520
3136
Ve aniden elinizde değişik şekillerde yaşam formları
12:44
to build life-forms in very different shapes.
252
764680
2800
oluşturmak için 172 tane amino asit yapı taşı olur.
12:49
The second experiment to think about is a really weird experiment
253
769480
3056
İkinci deney tuhaf olduğunu düşünebileceğiniz
12:52
that's been taking place in China.
254
772560
2080
Çin'de meydana gelen bir deney.
12:55
So this guy has been transplanting hundreds of mouse heads.
255
775920
4040
Bu adam yüzlerce fare kafası nakli yapıyordu.
13:00
Right?
256
780920
1376
Tamam mı?
13:02
And why is that an interesting experiment?
257
782320
2080
Peki bu neden ilginç bir deney?
13:05
Well, think of the first heart transplants.
258
785440
2056
İlk yapılan kalp nakillerini hatırlayın.
13:07
One of the things they used to do
259
787520
1616
Yapmış oldukları şeylerden biri,
donörün karısını ya da kızını çağırıyorlardı.
13:09
is they used to bring in the wife or the daughter of the donor
260
789160
3536
13:12
so the donee could tell the doctors,
261
792720
3896
Sonra bağış alan kişi doktorlara soruyordu:
13:16
"Do you recognize this person? Do you love this person?
262
796640
2616
Bu insanı tanıyor musunuz? Onu seviyor musunuz ?
Bu kişiye karşı bir şey hissediyor musunuz ?
13:19
Do you feel anything for this person?"
263
799280
1856
13:21
We laugh about that today.
264
801160
1480
Artık buna gülüyoruz.
13:23
We laugh because we know the heart is a muscle,
265
803560
2216
Gülüyoruz çünkü biliyoruz ki kalp bir kastan oluşuyor.
13:25
but for hundreds of thousands of years, or tens of thousands of years,
266
805800
3496
Fakat yüzlerce yıldır ya da onlarca yıldır şöyle sözler söylendi;
13:29
"I gave her my heart. She took my heart. She broke my heart."
267
809320
2896
"Ona kalbimi verdim. Kalbimi kazandı. Kalbimi çok kırdı."
Bunun bir duygu olduğunu düşündük
13:32
We thought this was emotion
268
812240
1376
13:33
and we thought maybe emotions were transplanted with the heart. Nope.
269
813640
3240
ve düşündük ki kalp nakli yapılınca duygular da nakil oluyor. Hayır.
13:38
So how about the brain?
270
818000
1480
Peki beyine ne oluyor?
Bu deneyin iki olası sonucu var.
13:41
Two possible outcomes to this experiment.
271
821040
2080
13:43
If you can get a mouse
272
823880
2416
Eğer bunun yapıldığı yeni ve canlı bir fareyi alır
13:46
that is functional,
273
826320
1616
13:47
then you can see,
274
827960
1200
ve ona baktığınızda, göreceğiniz şey
13:50
is the new brain a blank slate?
275
830040
1600
bomboş yeni bir beyne mi olacak?
13:53
And boy, does that have implications.
276
833280
2040
Ve bunun sonuçları olacak mı?
13:57
Second option:
277
837120
1200
İkinci seçenek:
13:58
the new mouse recognizes Minnie Mouse.
278
838800
2120
Yeni fare Minnie Mouse'u hatırlıyor.
14:01
The new mouse remembers what it's afraid of,
279
841760
2096
Nelerden korktuğunu hatırlıyor,
14:03
remembers how to navigate the maze,
280
843880
1696
labirenti nasıl geçtiğini hatırlıyor.
14:05
and if that is true,
281
845600
1200
Olur da bu gerçekleşirse
14:08
then you can transplant memory and consciousness.
282
848040
3320
o zaman hafızayı ve bilinci de aktarabilirsiniz.
14:13
And then the really interesting question is,
283
853080
2416
Ve asıl ilginç soruya ise,
14:15
if you can transplant this, is the only input-output mechanism
284
855520
3936
bunları nakil ettiğinizde, nöron-sinaps mekanizması da
14:19
this down here?
285
859480
1200
var olacak mı?
14:21
Or could you transplant that consciousness into something
286
861440
2696
Ya da bilinci uzun bir zaman yaşatabilecek
14:24
that would be very different,
287
864160
1976
çok farklı,
14:26
that would last in space,
288
866160
1256
uzayda dayanabilen
14:27
that would last tens of thousands of years,
289
867440
2056
10 binlerce yıl yaşayabilen,
14:29
that would be a completely redesigned body
290
869520
2000
vücudu tamamıyla değiştirebilen
14:31
that could hold consciousness for a long, long period of time?
291
871544
3680
bir şeye aktarabilir misiniz?
14:38
And let's come back to the first question:
292
878040
2040
Gelin şimdi ilk soruya geri dönelim:
14:40
Why would you ever want to do that?
293
880560
1880
Neden bunu yapmak isteyesiniz?
14:44
Well, I'll tell you why.
294
884320
1256
Nedenini söyleyeyim.
14:45
Because this is the ultimate selfie.
295
885600
1720
Çünkü nihai özçekim işte bu.
14:48
(Laughter)
296
888000
1800
(Gülüşmeler)
14:50
This is taken from six billion miles away,
297
890440
2560
Bu fotoğraf dokuz buçuk milyar kilometre uzaktan çekildi,
14:54
and that's Earth.
298
894040
1200
işte dünya bu.
14:56
And that's all of us.
299
896800
1200
Hepimiz buyuz.
14:59
And if that little thing goes, all of humanity goes.
300
899240
3520
Olur da bu küçük şey yok olursa, tüm insanlık da yok olur.
15:04
And the reason you want to alter the human body
301
904320
2216
İnsan vücudunu geliştirmek istemenin sebebi
15:06
is because you eventually want a picture that says,
302
906560
2776
nihayet,
işte bu biziz, bu da
15:09
that's us, and that's us,
303
909360
1936
ve bu da biziz diyecek bir fotoğrafa sahip olmak.
15:11
and that's us,
304
911320
1416
15:12
because that's the way humanity survives long-term extinction.
305
912760
3120
Çünkü insanlığın uzun süre var olmasının yolu bu.
15:17
And that's the reason why it turns out
306
917440
2256
Artık şunu anlıyoruz ki
15:19
it's actually unethical not to evolve the human body
307
919720
3936
asıl insan bedeninin geliştirmemek etik değil.
15:23
even though it can be scary, even though it can be challenging,
308
923680
3336
Korkutucu ve ne kadar zor olsa da,
bizim şu anda hayal dahi edemediğimiz
15:27
but it's what's going to allow us to explore, live
309
927040
3376
15:30
and get to places we can't even dream of today,
310
930440
2520
yerler keşfetmemizi ve oralarda yaşamamızı sağlayacak.
15:33
but which our great-great-great-great- grandchildren might someday.
311
933760
3736
Ve bir gün büyük, büyük, büyük torunlarımız oralarda yaşayacak.
15:37
Thank you very much.
312
937520
1216
Çok teşekkür ederim.
15:38
(Applause)
313
938760
5520
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7