Ilona Szabó de Carvalho: 4 lessons I learned from taking a stand against drugs and gun violence

36,930 views ・ 2015-03-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayberk Demirhan Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
About 12 years ago,
0
12817
2176
Yaklaşık 12 yıl önce
00:14
I gave up my career in banking
1
14993
2252
bankacılık kariyerimden vazgeçerek
00:17
to try to make the world a safer place.
2
17245
3111
dünyayı daha güvenli bir yer hâline getirmeye karar verdim.
00:20
This involved a journey into national and global advocacy
3
20356
4209
Bu, ulusal ve küresel bir müdafaaya doğru bir yolculuk
00:24
and meeting some of the most extraordinary people in the world.
4
24565
4823
ve dünyadaki en sıra dışı insanlarla bir araya gelmek demekti.
00:29
In the process, I became a civil society diplomat.
5
29388
5178
Bu süreçte,
bir sivil toplum diplomatı oldum.
00:34
Civil society diplomats do three things:
6
34566
3506
Sivil toplum diplomatları üç şey yaparlar:
00:38
They voice the concerns of the people,
7
38072
2531
Halkın problemlerini dile getirirler,
00:40
are not pinned down by national interests,
8
40603
3088
ulusal çıkarlara hizmet etmezler,
00:43
and influence change through citizen networks,
9
43691
2837
değişimi hükûmetle ve vatandaşlarla kurdukları
00:46
not only state ones.
10
46528
2556
bağlantıları aracılığıyla gerçekleştirirler.
00:49
And if you want to change the world, we need more of them.
11
49084
4599
Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız
sivil toplum diplomatlarına ihtiyacımız var.
00:53
But many people still ask,
12
53683
2507
Ama çoğu kişi hâlâ;
00:56
"Can civil society really make a big difference?
13
56190
4551
''Sivil topluluklar cidden bir değişim yaratabilir mi?
01:00
Can citizens influence and shape national and global policy?"
14
60741
5271
Vatandaşlar ulusal ve küresel politikayı etkileyebilir mi?'' diye soruyor.
01:06
I never thought I would ask myself these questions,
15
66012
2949
Kendime bu soruları soracağımı hiç düşünmemiştim,
01:08
but here I am to share some lessons
16
68961
3250
yine de şimdi buradayım
ve içinde bulunmuş olduğum iki güçlü sivil toplum hareketi
01:12
about two powerful civil society movements that I've been involved in.
17
72211
5016
sayesinde öğrendiklerimi sizle paylaşmak istiyorum.
01:17
They are in issues that I'm passionate about:
18
77227
3808
Bu hareketler tutkulu olduğum konularla ilgileniyor:
01:21
gun control and drug policy.
19
81035
4179
silah kontrolü ve uyuşturucu politikaları.
01:25
And these are issues that matter here.
20
85214
3645
Burada önemli olan konular da bunlar.
01:28
Latin America is ground zero for both of them.
21
88859
5394
Latin Amerika her ikisi için de sıfır noktasıdır.
01:34
For example, Brazil --
22
94253
2043
Örneğin; Brezilya,...
01:36
this beautiful country hosting TEDGlobal has the world's ugliest record.
23
96296
6254
TEDGlobal'e ev sahipliği yapan bu güzel ülke, dünyanın en çirkin rekorunun sahibi.
01:42
We are the number one champion in homicidal violence.
24
102550
5898
Ölümle sonuçlanan şiddette dünya şampiyonuyuz biz.
01:48
One in every 10 people killed around the world is a Brazilian.
25
108448
6116
Dünya çapında öldürülen her 10 insandan biri Brezilyalı.
01:54
This translates into over 56,000 people
26
114569
5109
Bu her yıl 56.000'den fazla insanın
01:59
dying violently each year.
27
119678
3483
vahşice öldürüldüğü anlamına geliyor.
02:03
Most of them are young, black boys dying by guns.
28
123161
5921
Bunların çoğu silahla öldürülen genç siyahi erkeklerden oluşuyor.
02:09
Brazil is also one of the world's largest consumers of drugs,
29
129082
5131
Brezilya ayrıca dünyada en çok uyuşturucu tüketilen ülkelerden biri
02:14
and the War on Drugs has been especially painful here.
30
134213
4853
ve uyuşturucuya karşı verilen mücadele burada oldukça sancılı geçiyor.
02:19
Around 50 percent of the homicides in the streets in Brazil
31
139066
3273
Brezilya sokaklarındaki cinayetlerin yaklaşık %50'si
02:22
are related to the War on Drugs.
32
142339
3437
uyuşturucuya karşı verilen mücadeleyle bağlantılı.
02:25
The same is true for about 25 percent of people in jail.
33
145776
5688
Aynı şey hapishanelerdeki insanların %25'i için de geçerli.
02:31
And it's not just Brazil that is affected by the twin problems of guns and drugs.
34
151464
5132
Silah ve uyuşturucu ikilisinden tek etkilenen Brezilya da değil.
02:36
Virtually every country and city across Central and South America is in trouble.
35
156596
7024
Güney ve Orta Amerika'daki neredeyse her ülke ve şehirde bu problem var.
02:43
Latin America has nine percent of the world's population,
36
163620
4249
Latin Amerika dünya nüfusunun %9'unu oluşturuyor
02:47
but 25 percent of its global violent deaths.
37
167869
5061
ama dünyadaki cinayetlerin %25'i de burada.
02:52
These are not problems we can run away from.
38
172930
3042
Bunlar gözardı edebileceğimiz sorunlar değil.
02:55
I certainly could not.
39
175972
2299
Ben edemedim.
02:58
So the first campaign I got involved with started here in 2003
40
178271
4876
Katıldığım ilk kampanya
Brezilya'nın silah yasasının değiştirilmesi
03:03
to change Brazil's gun law
41
183147
2043
ve silahların geri toplanması amacıyla 2003'te burada başladı.
03:05
and to create a program to buy back weapons.
42
185190
3088
03:08
In just a few years,
43
188278
1579
Birkaç yıl içinde,
03:09
we not only changed national legislation
44
189857
2438
mevcut ulusal yasaları sivil silahlanmayı zorlaştıran
03:12
that made it much more difficult for civilians to buy a gun,
45
192295
3738
yeni yasalarla değiştirmekle kalmadık
03:16
but we collected and destroyed almost half a million weapons.
46
196033
5650
yaklaşık yarım milyon kadar silahı da toplayıp yok ettik.
03:21
This was one of the biggest buyback programs in history --
47
201683
4579
Bu tarihteki en büyük geri alım programıydı.
03:26
(Applause) --
48
206262
2659
(Alkışlar)
03:28
but we also suffered some setbacks.
49
208921
3621
Fakat bazı aksiliklerle de karşılaştık.
03:32
We lost a referendum to ban gun sales to civilians in 2005.
50
212542
5782
2005'te sivillere silah satımını yasak- layacak olan referandumu kaybettik.
03:38
The second initiative was also home-grown,
51
218324
3273
İkinci girişim de yerli bir girişimdi;
03:41
but is today a global movement to reform the international drug control regime.
52
221597
5550
fakat şu an uluslararası uyuşturucu kontrol rejimini iyileştirecek
küresel bir harekete dönüşmüş durumda.
03:47
I am the executive coordinator
53
227147
1791
Ben, Uyuşturucu Politikası--
03:48
of something called the Global Commission on Drug Policy.
54
228938
4478
Küresel Komisyonunun idari koordinatörüyüm.
03:53
The commission is a high-level group
55
233416
2438
Komisyon uyuşturucu konusuna daha insancıl
03:55
of global leaders brought together to identify more humane
56
235854
3901
ve etkili yaklaşımlar belirlemek üzere
03:59
and effective approaches to the issue of drugs.
57
239755
4156
bir araya gelen küresel liderlerden oluşan bir gruptur.
04:03
Since we started in 2008, the taboo on drugs is broken.
58
243911
4568
2008'de başladığımızdan itibaren uyuşturucuyla ilgili tabular yıkıldı.
04:08
Across the Americas, from the US and Mexico to Colombia and Uruguay,
59
248479
4952
ABD'den Meksika'ya Kolombiya'dan Uruguay'a kadar tüm Amerika çapında
04:13
change is in the air.
60
253431
2148
değişim rüzgârları esiyor.
04:15
But rather than tell you the whole story about these two movements,
61
255579
3802
Ama bu iki hareket hakkındaki tüm hikâyeyi anlatmaktansa
04:19
I just want to share with you four key insights.
62
259381
3808
sizle sadece 4 temel iç görüyü paylaşmak istiyorum.
04:23
I call them lessons to change the world.
63
263189
3599
Ben onlara dünyayı değiştirmek için öğrenilmesi gerekenler diyorum.
04:26
There are certainly many more,
64
266788
2229
Kesinlikle daha fazlası vardır
04:29
but these are the ones that stand out to me.
65
269017
3297
ama bunlar bana göre öne çıkanlar.
04:32
So the first lesson is:
66
272314
2182
Öğrendiğim ilk şey:
04:34
Change and control the narrative.
67
274496
3274
Anlatıyı değiştir ve kontrol et.
04:37
It may seem obvious,
68
277770
1834
Çok aşikâr olabilir
04:39
but a key ingredient to civil society diplomacy
69
279604
3042
fakat sivil toplum diplomasisinde ana unsur
04:42
is first changing and then controlling the narrative.
70
282646
4087
anlatıyı değiştirip kontrol etmektir.
04:46
This is something that veteran politicians understand,
71
286733
3157
Bu, deneyimli politikacıların anladığı
04:49
but that civil society groups generally do not do very well.
72
289890
4923
ama sivil toplum kuruluşlarının çok iyi beceremediği bir şey.
04:54
In the case of drug policy,
73
294813
2345
Uyuşturucu politikası yakasındaki
04:57
our biggest success has been to change the discussion
74
297158
3460
en büyük başarımız tartışmayı uyuşturuculara karşı savaş açmaktan
05:00
away from prosecuting a War on Drugs
75
300618
2809
uzaklaştırarak insanların sağlığı ve güvenliğine
05:03
to putting people's health and safety first.
76
303427
3971
odaklanacak şekilde değiştirmemizdi.
05:07
In a cutting-edge report we just launched in New York,
77
307398
3436
New York'ta yayınladığımız son raporda ise
05:10
we also showed that the groups benefiting most from this $320 billion market
78
310834
7569
bu 320 milyar dolarlık pazardan en fazla gelir elde eden grupların
05:18
are criminal gangs and cartels.
79
318403
3321
suç çeteleri ve karteller olduğunu kanıtladık.
05:21
So in order to undermine the power and profit of these groups,
80
321724
3738
Bu grupların güç ve çıkarlarını baltalamak
05:25
we need to change the conversation.
81
325462
2972
için gündemi değiştirmeliyiz.
05:28
We need to make illegal drugs legal.
82
328434
6292
Yasa dışı uyuşturucuları
yasallaştırmalıyız.
05:34
But before I get you too excited,
83
334726
2833
Fakat sizi heyecanlandırmadan önce hemen şunu ekleyeyim:
05:37
I don't mean drugs should be a free-for-all.
84
337559
3135
Uyuşturucunun tamaman serbestleştirilmesini kastetmiyorum.
05:40
What I'm talking about, and what the Global Commission advocates for
85
340702
4125
Söylemeye çalıştığım ve Küresel Komisyon'un da savunduğu şey:
05:44
is creating a highly regulated market,
86
344827
4527
Farklı uyuşturucuların farklı yönetmeliklere tabii tutulduğu
05:49
where different drugs would have different degrees of regulation.
87
349354
5225
titizlikle düzenlemiş bir pazar yaratmak.
05:54
As for gun control, we were successful in changing,
88
354579
4040
Silah kontrolüne gelecek olursak anlatıyı değiştirmede başarılı olduk
05:58
but not so much in controlling, the narrative.
89
358619
2925
ancak anlatıyı kontrol etmede aynı şekilde başarılı olamadık.
06:01
And this brings me to my next lesson:
90
361544
2856
Bu da beni öğrendiğim ikinci şeye getiriyor:
06:04
Never underestimate your opponents.
91
364400
3924
Rakibini asla hafife alma.
06:08
If you want to succeed in changing the world,
92
368324
2229
Dünyayı değiştirmede başarılı olmak istiyorsan
06:10
you need to know who you're up against.
93
370553
2369
kime karşı olduğunu bilmen gerek.
06:12
You need to learn their motivations and points of view.
94
372922
3668
Rakiplerinin motivasyonlarını ve görüşlerini öğrenmelisin.
06:16
In the case of gun control,
95
376590
2206
Silah kontrolü tarafında
06:18
we really underestimated our opponents.
96
378796
3553
rakiplerimizi gerçekten hafife aldık.
06:22
After a very successful gun-collection program,
97
382349
2925
Silah toplama programımızın başarılı olmasına
06:25
we were elated.
98
385274
1344
çok sevinmiştik.
06:26
We had support from 80 percent of Brazilians,
99
386618
2836
Brezilyalıların %80'inin desteğini aldık
06:29
and thought that this could help us win the referendum
100
389454
2881
ve bunun sivillere silah satımını yasaklayacak olan referandumda
06:32
to ban gun sales to civilians.
101
392335
2412
bize yardımcı olacağını düşündük.
06:34
But we were dead wrong.
102
394747
3181
Ama yanıldık.
06:37
During a televised 20-day public debate,
103
397928
3321
Televizyonda yayınlanan 20 günlük kamuoyu tartışmaları sırasında
06:41
our opponent used our own arguments against us.
104
401249
3854
rakiplerimiz kendi argümanlarımızı bize karşı kullandılar.
Oy üstünlüğünü kaybettik.
06:45
We ended up losing the popular vote.
105
405103
2229
06:47
It was really terrible.
106
407332
2345
Bu gerçekten korkunçtu.
06:49
The National Rifle Association -- yes, the American NRA --
107
409677
6159
Ulusal Tüfek Birliği...
evet, Amerikan Ulusal Tüfek Birliği Brezilya'ya geldi.
06:55
came to Brazil.
108
415836
1759
06:57
They inundated our campaign with their propaganda,
109
417595
3100
Sizin de bildiğiniz silah edinme hakkını
07:00
that as you know,
110
420695
1543
özgürlük ve demokrasi anlayışına bağlayan
07:02
links the right to own guns to ideas of freedom and democracy.
111
422238
4343
propagandalarıyla kampanyamızı boğdular.
07:06
They simply threw everything at us.
112
426581
3877
Her taraftan üzerimize geldiler.
07:10
They used our national flag,
113
430458
1927
Milli bayrağımızı,
07:12
our independence anthem.
114
432385
1695
ulusal marşımızı kullandılar.
Kadın haklarından istifade ettiler,
07:14
They invoked women's rights
115
434080
1835
07:15
and misused images of Mandela, Tiananmen Square, and even Hitler.
116
435915
5387
Mendela, Tiananmen Katliamı, hatta Hitler üzerinden propaganda yaptılar.
07:21
They won by playing with people's fears.
117
441302
3970
İnsanların korkularıyla oynayarak kazandılar.
07:25
In fact, guns were almost completely ignored in their campaign.
118
445272
4644
İşin aslı, kampanyalarında silahlar tamamen gözardı edildi.
07:29
Their focus was on individual rights.
119
449916
3297
Odak noktaları bireysel haklardı.
07:33
But I ask you,
120
453213
1579
Ama sorarım size;
07:34
which right is more important,
121
454792
2229
hangi hak daha mühim?
Yaşama hakkı mı,
07:37
the right to life
122
457021
1811
07:38
or the right to have a gun that takes life away?
123
458832
3065
yoksa hayatları alıp götüren silahlara sahip olma hakkı mı?
07:41
(Applause)
124
461897
4253
(Alkışlar)
İnsanların hayatlarını savunma yönünde oy vereceklerini düşündük
07:46
We thought people would vote in defense of life,
125
466150
3822
07:49
but in a country with a recent past of military dictatorship,
126
469972
4784
ancak ülkemizin yakın geçmişindeki askeri diktatörlük nedeniyle
07:54
the anti-government message of our opponents resonated,
127
474756
4271
rakiplerimizin hükümet karşıtı görüşleri desteklendi.
07:59
and we were not prepared to respond.
128
479027
3599
Biz de buna hazırlıksız yakalandık.
08:02
Lesson learned.
129
482626
2089
Dersimizi aldık.
08:04
We've been more successful in the case of drug policy.
130
484715
3290
Uyuşturucu politikası yakasında daha başarılı olduk.
08:08
If you asked most people 10 years ago if an end to the War on Drugs was possible,
131
488005
4714
Eğer 10 yıl önce insanlara "Uyuşturucuyla savaşın sonlanması mümkün mü?"
diye sorsaydınız
08:12
they would have laughed.
132
492719
2012
çoğu size gülerdi.
08:14
After all, there are huge military police prisons
133
494731
3498
Sonuçta bu savaştan faydalanan
08:18
and financial establishments benefiting from this war.
134
498229
4096
devasa askeri hapishaneler ve mali kuruluşlar var.
08:22
But today, the international drug control regime is starting to crumble.
135
502325
5772
Ama günümüzde uluslararası uyuşturucu kontrol rejimi çökmeye başladı.
08:28
Governments and civil societies are experimenting with new approaches.
136
508097
4829
Hükümetler ve sivil toplum kuruluşları yeni yaklaşımlar denemekteler.
08:32
The Global Commission on Drug Policy
137
512926
2322
Uyuşturucu Politikası Küresel Komisyonu
08:35
really knew its opposition,
138
515248
2067
rakiplerini iyi tanıyor.
08:37
and rather than fighting them,
139
517315
1834
Başkanımız -eski Brezilya Devlet Başkanı Fernando Henrique Cardoso-
08:39
our chair -- former Brazilian President Fernando Henrique Cardoso --
140
519149
4644
onlarla savaşmak yerine
08:43
reached out to leaders from across the political spectrum,
141
523793
4272
liberal ve muhafazakarlardan oluşan
farklı siyasi görüşlere sahip liderlere ulaştı.
08:48
from liberals to conservatives.
142
528065
2810
08:50
This high level group agreed to honestly discuss
143
530875
4876
Bu yüksek düzeyli grup uyuşturucu politikasındaki
artı ve eksileri dürüstçe tartışma kararı aldı.
08:55
the merits and flaws of drug policies.
144
535751
1950
08:57
It was this reasoned, informed and strategic discussion
145
537701
4760
Uyuşturucuya karşı verilen savaşla ilgili acı gerçeği
09:02
that revealed the sad truth about the War on Drugs.
146
542461
3761
bu etkili tartışmalar ortaya çıkardı.
09:06
The War on Drugs has simply failed across every metric.
147
546222
6316
Uyuşturucuya karşı verilen savaş her alanda başarısız olmuştu.
09:12
Drugs are cheaper and more available than ever,
148
552538
2902
Uyuşturucular hiç olmadığı kadar ucuz ve yaygın,
09:15
and consumption has risen globally.
149
555440
2787
uyuşturucu kullanımı da tüm dünyada artmış durumda.
09:18
But even worse,
150
558227
2182
Daha da kötüsü:
09:20
it also generated massive negative unintended consequences.
151
560409
6571
bu tartışmalar beklenmeyen büyük sorunlara da neden oldu.
09:26
It is true that some people have made these arguments before,
152
566980
3646
Bu argümanların daha önce de ortaya atıldığı doğru
09:30
but we've made a difference
153
570626
1740
ancak bizi diğerlerinden ayıran şey
09:32
by anticipating the arguments of our opponents
154
572366
3012
rakiplerimizin argümanlarını öngörmemiz
09:35
and by leveraging powerful voices
155
575378
2106
ve birkaç yıl önce muhtemelen karşı çıkılacak görüşleri
09:37
that a few years ago would probably have resisted change.
156
577484
4890
güçlü bir şekilde ortaya koymamız oldu.
09:42
Third lesson: Use data to drive your argument.
157
582374
4087
Öğrendiğim üçüncü şey: Argümanlarını veriyle destekle.
09:46
Guns and drugs are emotive issues,
158
586461
2995
İnsanlar silah ve uyuşturucu konularına duygusal yaklaşıyor.
09:49
and as we've painfully learned in the gun referendum campaign in Brazil,
159
589456
3901
Brezilya'daki silah referandumunda maalesef öğrendik ki:
09:53
sometimes it's impossible to cut through the emotions
160
593357
3065
Bazen insanların duygularını aşıp
onlara gerçekleri sunmak mümkün olmuyor.
09:56
and get to the facts.
161
596422
2090
09:58
But this doesn't mean that we shouldn't try.
162
598512
3088
Ama bu denemeyi bırakmamız anlamına gelmiyor.
10:01
Until quite recently,
163
601600
1651
Çok yakın bir zamana kadar
10:03
we simply didn't know how many Brazilians were killed by guns.
164
603251
4014
silahla öldürülen Brezilyalıların sayısını bilmiyorduk.
10:07
Amazingly, it was a local soap opera called "Mulheres Apaixonadas" --
165
607265
5515
Saşırtıcı bir şekilde, Brezilya'daki ulusal silah kontrolü kampanyasını
başlatan şey "Mulheres Apaixonadas" yani "Aşık Kadınlar"
10:12
or "Women in Love" --
166
612780
1718
10:14
that kicked off Brazil's national gun control campaign.
167
614498
3912
adlı yerel bir diziydi.
10:18
In one highly viewed episode,
168
618410
2462
Çokça izlenen bir bölümünde
10:20
a soap opera lead actress was killed by a stray bullet.
169
620872
4202
bir dizi aktörü manganda kurşunuyla hayatını kaybediyordu.
10:25
Brazilian grannies and housewives were outraged,
170
625074
4296
Brezilyalı nineler ve ev hanımları bu duruma çok sinirlenmişlerdi.
10:29
and in a case of art imitating life,
171
629370
3274
Sanat hayatın bir taklidi olduğundan
10:32
this episode also included footage of a real gun control march
172
632644
5294
Copacabana Plajı'nın dışında gerçekleştirdiğimiz
silah kontrol yürüyüşünün görüntüleri de
10:37
that we had organized right here,
173
637938
2484
bölüme dahil edildi.
10:40
outside in Copacabana Beach.
174
640422
2833
10:43
The televised death and march had a huge impact on public opinion.
175
643255
5444
TV'de yayınlanan bu ölüm ve yürüyüş kamuoyunu büyük oranda etkiledi.
10:48
Within weeks, our national congress approved the disarmament bill
176
648699
4784
Birkaç hafta içinde ululsal kongre senelerdir kabul edilmeyen
silahsızlanma tasarısını onayladı.
10:53
that had been languishing for years.
177
653483
3088
10:56
We were then able to mobilize data
178
656571
3015
Bunun üzerine biz de yasadaki değişiklik
10:59
to show the successful outcomes of the change in the law
179
659586
3300
ve silah toplama programı sayesinde gerçekleşen olumlu sonuçları
11:02
and gun collection program.
180
662886
2121
gösteren veriler topladık.
11:05
Here is what I mean:
181
665007
1762
Demek istediğim şey şu:
11:06
We could prove that in just one year,
182
666769
3524
Yalnızca bir yıl içinde
11:10
we saved more than 5,000 lives.
183
670293
4806
5.000'den fazla hayat kurtardığımızı kanıtladık.
11:15
(Applause)
184
675099
3763
(Alkışlar)
11:18
And in the case of drugs,
185
678862
2414
Uyuşturucu vakasında ise
11:21
in order to undermine this fear and prejudice that surrounds the issue,
186
681276
5294
konuyu çevreleyen tüm bu korku ve önyargının üstesinden gelmek için
11:26
we managed to gather and present data that shows that today's drug policies
187
686570
5108
mevcut uyuşturucu politikalarının bu mücadeleye uyuşturucuların kendinden
11:31
cause much more harm than drug use per se,
188
691678
3871
daha fazla zarar verdiğini gösteren veriler topladık ve paylaştık.
11:35
and people are starting to get it.
189
695549
4133
İnsanlar da bunu anlamaya başlıyor.
11:39
My fourth insight is:
190
699682
2136
Öğrendiğim dördüncü şey ise:
11:41
Don't be afraid to bring together odd bedfellows.
191
701818
4226
Zıt kutupları bir araya getirmekten korkma.
Brezilya'da öğrendiğimiz şey
11:46
What we've learned in Brazil --
192
706044
1974
-ki bu her yer için geçerli-
11:48
and this doesn't only apply to my country --
193
708018
2345
11:50
is the importance of bringing diverse and eclectic folks together.
194
710363
4632
farklı ve eklektik insanları bir araya getirmenin ne kadar önemli olduğuydu.
11:54
If you want to change the world,
195
714995
2136
Dünyayı değiştirmek istiyorsanız eğer,
11:57
it helps to have a good cross-section of society on your side.
196
717131
4296
her kesimden insanın desteğini almalısınız.
12:01
In both the case of guns and drugs,
197
721427
2600
Silah ve uyuşturucu hareketlerinde
12:04
we brought together a wonderful mix of people.
198
724027
3436
çeşit çeşit insanı bir araya getirdik.
12:07
We mobilized the elite and got huge support from the media.
199
727463
4204
Seçkin sınıfı harekete geçirdik. Medyadan da büyük yardım aldık.
12:11
We gathered the victims, human rights champions, cultural icons.
200
731667
4457
Mağdurları, insan hakları savunucularını ve kültütel ikonları aynı yerde topladık.
12:16
We also assembled the professional classes --
201
736124
2577
Doktorları, avukatları, akademisyenleri
12:18
doctors, lawyers, academia and more.
202
738701
2996
ve daha nice mesleki sınıfı bir araya getirdik.
12:21
What I've learned over the last years
203
741697
2740
Geçtiğimiz birkaç sene içinde öğrendiğim şey:
12:24
is that you need coalitions of the willing and of the unwilling to make change.
204
744437
5900
değişim için isteklilerle isteksizlerin koalisyon içinde olması gerektiğidir.
12:30
In the case of drugs,
205
750337
1867
Uyuşturucu hareketinde
12:32
we needed libertarians, anti-prohibitionists, legalizers,
206
752204
3587
liberterlere, yasak karşıtı olanlara,
12:35
and liberal politicians.
207
755791
2345
ve liberal politikacılara ihtiyacımız vardı.
12:38
They may not agree on everything;
208
758136
2461
Her konuda anlaşamıyor olabilirler,
12:40
in fact, they disagree on almost everything.
209
760597
4249
hatta neredeyse hiçbir konuda anlaşamıyorlar.
12:44
But the legitimacy of the campaign is based on their diverse points of view.
210
764846
5769
Ancak kampanyanın temeli onların farklı görüşleri üzerine kurulu.
12:51
Over a decade ago,
211
771521
2241
Yaklaşık on yıl önce
12:53
I had a comfortable future working for an investment bank.
212
773762
4458
bir yatırım bankasında rahat bir geleceğe sahiptim.
12:58
I was as far removed from the world of civil society diplomacy
213
778220
4272
Tahmin edebileceğiniz üzere sivil toplum diplomatlığı ile hiçbir alakam yoktu.
13:02
as you can imagine.
214
782492
2276
13:04
But I took a chance.
215
784768
2159
Ama riske girdim.
13:06
I changed course,
216
786927
1997
Yolumu değiştirdim.
13:08
and on the way, I helped to create social movements
217
788924
3360
Dünyanın belli kısımlarını daha güvenli hale getirdiğine inandığım
13:12
that I believe have made some parts of the world safer.
218
792284
4720
toplumsal hareketlerin oluşumlarına katkılarda bulundum.
13:17
Each and every one of us has the power to change the world.
219
797004
5174
Her birimiz dünyayı değiştirmek için gereken güce sahip.
13:22
No matter what the issue, and no matter how hard the fight,
220
802178
4612
Konu ne olursa olsun, ne kadar zorlu olursa olsun
13:26
civil society is central to the blueprint for change.
221
806790
4714
sivil toplumlar değişimin başladığı yerlerdir.
13:31
Thank you.
222
811504
2311
Teşekkür ederim.
13:33
(Applause)
223
813815
4017
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7