A political party for women's equality | Sandi Toksvig

100,887 views ・ 2016-12-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Öykü Ertan Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I am so excited to be here.
0
12863
2989
Burada olduğum için çok heyecanlıyım.
00:15
Everything in America is so much bigger than in Europe.
1
15876
2804
Amerika'daki her şey Avrupa'dakilerden daha büyük.
00:18
Look at me -- I am huge!
2
18704
1972
Bana bakın-- Kocamanım!
00:20
(Laughter)
3
20700
1661
(Gülüşmeler)
00:22
It's fantastic!
4
22385
1150
İnanılmaz!
00:23
And TED Talks -- TED Talks are where everybody has great ideas.
5
23559
3280
Herkesin harika fikirlerinin olduğu TED Konuşmaları.
00:26
So the question is: Where do those great ideas come from?
6
26863
3397
İşte size bir soru: Bu fikirler nereden geliyor?
00:30
Well, it's a little bit of debate,
7
30284
2346
Evet, tartışmaya açık bir konu bu, fakat
00:32
but it's generally reckoned that the average person --
8
32654
2538
tahminlere göre ortalama bir bireyin --
benim gibi --
00:35
that's me --
9
35216
1158
aklına günde 50 bin fikir gelebilir.
00:36
has about 50,000 thoughts a day.
10
36398
2534
00:38
Which is a lot,
11
38956
1158
Oldukça çok,
00:40
until you realize that 95 percent of them
12
40138
2826
ancak bunlardan yüzde 95'i
00:42
are the same ones you had the day before.
13
42988
2627
önceki gün düşündüklerinizin aynısı.
00:45
(Laughter)
14
45639
2203
(Gülüşmeler)
00:48
And a lot of mine are really boring, OK?
15
48647
2608
Ve benimkilerin birçoğu da cidden sıkıcı.
00:51
I think things like,
16
51279
1205
Benimkiler şöyle
00:52
"Oh! I know -- I must clean the floor.
17
52508
3085
"Ah! Yerleri silmeliyim.
00:55
Oh! I forgot to walk the dog."
18
55617
1732
Ah! Köpeği çıkarmayı unuttum."
00:57
My most popular:
19
57373
1282
En beğendiğim:
00:58
"Don't eat that cookie."
20
58679
1906
"Sakın o bisküviyi yeme."
01:00
(Laughter)
21
60609
1558
(Gülüşmeler)
01:02
So, 95 percent repetition.
22
62792
3136
Ve yüzde 95'lik kısmı hep tekrar.
01:06
That leaves us with just a five percent window of opportunity each day
23
66567
4317
İşte bu da bize her gün farklı bir pencereden bakmak için
01:10
to actually think something new.
24
70908
2949
yüzde beşlik bir oran bırakıyor.
01:14
And some of my new thoughts are useless.
25
74731
1942
Bazı yeni fikirler gereksizdir.
01:16
The other day I was watching some sports on television,
26
76697
2629
Geçen gün televizyonda bir spor kanalına bakıyordum
01:19
and I was trying to decide why I just don't engage with it.
27
79350
3726
ve neden bununla ilgilenmiyorum ki dedim.
01:23
Some of it I find curious.
28
83100
1263
Bazıları ilgimi çekti.
01:24
This is odd.
29
84387
1255
Biraz tuhaf gelse de.
01:25
(Laughter)
30
85983
1833
(Kahkaha)
01:28
Do you think it would be worth being that flexible
31
88362
2403
Sizce sırf topuğunuzu bu açıdan görebilmek için
01:30
just to be able to see your heel at that angle?
32
90789
2252
bu esneklikte olmaya değer mi?
01:33
(Laughter)
33
93065
1870
(Kahkaha)
01:37
And here's the thing:
34
97511
1458
İşte burada olan şey:
01:38
I'm never going to be able to relate to that,
35
98993
2146
bu konuyla asla bağım olmayacak,
01:41
because I'm never going to be able to do it, OK?
36
101163
2280
çünkü ben bunu asla beceremem.
01:43
Well, not twice, anyway.
37
103467
1818
Yani, ikinci kez, neyse.
01:45
(Laughter)
38
105309
1628
(Kahkaha)
01:49
But I'll tell you the truth.
39
109133
1334
Size doğruyu söyleyeceğim.
01:50
The truth is I have never been any good at sport, OK?
40
110491
2803
Asla hiçbir spor dalında başarılı olamadım, tamam mı?
01:53
I've reached that wonderful age when all my friends say,
41
113318
2677
Bütün arkadaşlarımın "Keşke 18 yaşımdaki
01:56
"Oh, I wish I was as fit as I was when I was 18."
42
116019
3202
kadar fit olsam" dediği o mükemmel yaşa eriştim.
01:59
And I always feel rather smug then.
43
119245
2141
Ve oldukça kendimi beğenmiş hissediyorum.
02:01
(Laughter)
44
121410
2237
(Kahkaha)
02:05
I'm exactly as fit as I was when I --
45
125051
2219
Şu an da o zaman olduğum kadar fitim.
02:07
(Laughter)
46
127294
2325
(Kahkaha)
02:09
(Applause)
47
129643
1492
(Alkış)
02:12
I couldn't run then. I'm certainly not going to do it now.
48
132215
2814
O zamanlar koşamazdım. Kesinlikle şimdi de koşmayacağım.
02:15
(Laughter)
49
135053
1023
(Kahkaha)
02:16
So then I had my new idea:
50
136100
1557
Sonra aklıma yeni fikir geldi:
02:17
Why not engage people like me in sport?
51
137681
3078
Neden benim gibi insanları sporla haşır neşir etmiyoruz?
02:20
I think what the world needs now
52
140783
1768
Bence dünyanın şu an ihtiyacı olan şey
02:22
is the Olympics for people with zero athletic ability.
53
142575
3922
atletik kabiliyeti sıfır olan insanlar için Olimpiyat yapmak.
02:26
(Laughter)
54
146521
1912
(Kahkaha)
02:28
Oh, it would be so much more fun.
55
148761
1643
Yani, çok daha eğlenceli olurdu.
02:30
We'd have three basic rules, OK?
56
150428
1610
Üç temel kural olurdu.
02:32
Obviously no drugs; no corruption, no skills.
57
152062
3077
Uyuşturucu, yolsuzluk ve yetenek yasak.
02:35
(Laughter)
58
155163
1040
(Kahkaha)
02:36
It would be --
59
156227
1153
Aslında bu--
02:37
No, it's a terrible idea.
60
157404
2458
Hayır bu berbat bir fikir.
02:39
And I also know why I don't engage with sport when I watch it on television.
61
159886
4152
Aslında izlerken de sporla neden ilgilenmediğimi biliyorum.
02:44
It's because probably 97 percent of it is about men running
62
164062
4587
Çünkü yüzde 97'si koşan,
02:48
and men kicking things,
63
168673
1526
bir şeyler tekmeleyen,
02:50
men trying to look neatly packaged in Lycra.
64
170223
2894
likra içinde düzgünce paketlenmiş görünmeye çalışan adamlar.
02:53
There is --
65
173141
1159
Orada --
02:54
(Laughter)
66
174324
1498
(Kahkaha)
02:56
Not always successfully.
67
176406
1178
Hep başarılı değiller.
02:57
There is --
68
177608
1152
Orada --
02:58
(Laughter)
69
178784
1032
(Kahkaha)
02:59
There is so little female sport on television,
70
179840
4233
Televizyonda kadınların etkin olduğu sporlar çok az,
03:04
that a young woman watching might be forgiven for thinking,
71
184097
2881
genç bir kadının izleyip
03:07
and how can I put this nicely,
72
187002
1557
bunu nasıl kibarca söylesem,
03:08
that the male member is the very lever you need
73
188583
2597
kadının kanepeden kalkıp spor alanına giderken
03:11
to get yourself off the couch and onto a sports ground.
74
191204
3605
ihtiyaç duyacağı tek kaldıraç erkeğin ta kendisidir.
03:14
(Laughter)
75
194833
1929
(Kahkaha)
03:17
The inequalities in sport are breathtaking.
76
197841
3965
Spordaki eşitsizlikler nefes kesici.
03:21
So this is what happens to me:
77
201830
1437
Bu nedenle şöyle bir şey oldu:
03:23
I have a brand new idea,
78
203291
1160
Yepyeni bir fikrim var
03:24
and immediately I come back to an old one.
79
204475
2718
ve anında eskisine geri döndüm.
03:27
The fact is, there is not now,
80
207217
2088
Gerçek şu ki, şu anda
03:29
nor has there ever been in the whole of history,
81
209329
3423
ya da tarihte daha önce, tek bir ülkenin bile
03:32
a single country in the world where women have equality with men.
82
212776
5866
geçmişinde kadın erkek eşitliği yok.
03:38
Not one.
83
218666
1170
Bir tane bile.
03:39
196 countries,
84
219860
1687
196 tane ülke,
03:41
it hasn't happened in the whole of evolution.
85
221571
2306
evrimin tamamında bile olmadı.
03:43
So, here is a picture of evolution.
86
223901
1970
İşte karşınızda evrimin resmi.
03:45
(Laughter)
87
225895
2515
(Kahkaha)
03:51
We women are not even in it!
88
231817
2008
Biz kadınlar işin içinde bile değiliz!
03:53
(Laughter)
89
233849
2736
(Kahkaha)
03:58
It's a wonder men have been able to evolve quite so brilliantly.
90
238928
3730
Erkeklerin bu kadar parlak bir şekilde evrilmesi şaşılacak şey.
04:02
So --
91
242682
1158
Yani --
04:03
(Laughter)
92
243864
1009
(Kahkaha)
04:04
It bugs me, and I know I should do something about it.
93
244897
3726
Bana batıyor ve biliyorum ki bu konuda bir şeyler yapmalıyım.
04:08
But I'm busy, OK?
94
248647
1588
Ama ben meşgulüm, tamam mı?
04:10
I have a full-on career,
95
250259
1172
Çok yoğun bir kariyerim,
04:11
I've got three kids, I've got an elderly mom.
96
251455
2140
üç çocuğum ve yaşlı bir annem var.
04:13
In fact, if I'm honest with you,
97
253619
1567
Doğrusu, dürüst olmam gerekirse
04:15
one of the reasons I came out here
98
255210
1643
buraya gelmemin bir nedeni de,TED
04:16
is because TED Talks said I could have 15 minutes to myself,
99
256877
2850
Konuşmalarının,kendim için 15 dakikam olacağını söylemesi
04:19
and I never have that much time --
100
259751
1741
normalde hiç o kadar vaktim olmaz --
04:21
(Laughter)
101
261516
2369
(Kahkaha)
04:23
(Applause)
102
263909
3527
(Alkış)
04:29
So I'm busy.
103
269466
1150
Yani meşgulüm.
04:30
And anyway, I already had a go at changing the world.
104
270640
2537
Ve neyse, çoktan dünyayı değiştirmeyi denedim.
04:33
Here's the thing, OK?
105
273201
1158
Olay şu, tamam mı?
04:34
Everybody has inside themselves what I call an "activation button."
106
274383
3156
Herkes içinde bir "aktive etme butonu" dediğim şeye sahip.
04:37
It's the button that gets pressed when you think,
107
277563
2386
Bu buton şunu düşündüğünüzde çalışır:
04:39
"I must do something about this."
108
279973
1804
"Bunun hakkında bir şey yapmalıyım."
04:41
It gets pressed for all sorts of reasons.
109
281801
2222
Her türlü neden için basılabilir.
04:44
Maybe you face some kind of inequality,
110
284047
1906
Belki bir tür eşitsizlikle
04:45
or you've come across an injustice of some kind,
111
285977
2276
ya da bir adaletsizlikle karşılaştınız,
04:48
sometimes an illness strikes,
112
288277
1541
bazen bir hastalık gelir,
04:49
or you're born in some way disadvantaged,
113
289842
2394
ya da dezavantajlı olarak doğmuşsunuzdur
04:52
or perhaps underprivileged.
114
292260
1817
veya belki de imkansızlıklarla.
04:54
So I was born gay, OK?
115
294101
1905
Ben ise eşcinsel olarak doğdum.
04:56
I've always known,
116
296030
1260
Her zaman biliyordum,
04:57
I don't think my family were the least bit surprised.
117
297314
3038
ailemin de biraz bile şaşırdığını düşünmüyorum.
05:00
Here is a picture of me aged four.
118
300835
2759
Bu benim dört yaşında çekilmiş bir resmim.
05:04
I look cute,
119
304250
1151
Çok tatlı görünüyorum,
05:05
but inside I genuinely believed that I looked like Clint Eastwood.
120
305425
3151
ama içten içe Clint Eastwood'a benzediğime inanıyordum.
05:08
(Laughter)
121
308600
3329
(Kahkaha)
05:15
So my activation button was pressed when I had my kids --
122
315907
2958
Benim aktivasyon düğmeme çocuklarım olduğunda basıldı --
05:18
three wonderful kids, born to my then-partner.
123
318889
4006
o zamanki eşimden, üç harika çocuk.
05:22
Now here's the thing: I work on television in Britain.
124
322919
2531
Şimdi durum bu: İngiltere'de televizyoncuyum.
05:25
By the time they were born, I was already hosting my own shows
125
325474
2941
Onlar doğduklarında ben çoktan kendi programlarımı sunuyordum
05:28
and working in the public eye.
126
328439
1432
ve toplumun gözü önündeydim.
05:29
I love what I do,
127
329895
1151
Yaptığım işi seviyordum,
05:31
but I love my kids more.
128
331070
2163
ama çocuklarımı daha çok seviyorum.
05:33
And I didn't want them to grow up with a secret.
129
333714
3237
Onların bir sırla büyümelerini istemedim.
05:36
1994, when my son, my youngest was born,
130
336975
3485
1994'te oğlum, en küçük çocuğum, doğduğunda
05:40
there was not, as far as I was aware,
131
340484
2072
bildiğim kadarıyla İngiliz toplumunda
05:42
a single out, gay woman in British public life.
132
342580
4558
bir tane bile açık, eşcinsel kadın yoktu.
05:47
I don't think secrets are a good thing.
133
347622
1904
Sırrın iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum.
05:49
I think they are a cancer of the soul.
134
349550
1943
Ruhun kanseri olduklarını düşünüyorum.
05:51
So I decided to come out.
135
351517
2152
Bu nedenle ortaya çıkmaya karar verdim.
05:54
Everybody warned me that I would never work again,
136
354108
2374
Herkes beni bir daha çalışamayacağım konusunda
05:56
but I decided it was absolutely worth the risk.
137
356506
3556
uyardı, ama bu riske değeceğine karar verdim.
06:00
Well, it was hell.
138
360578
1366
Açıkçası, cehennem gibiydi.
06:02
In Britain, we have a particularly vicious section of the right-wing press,
139
362598
4566
İngiltere'de sağ görüşlü medyanın oldukça acımasız bir bölümü var
06:07
and they went nuts.
140
367188
1563
ve adeta kafayı yediler.
06:08
And their hatred stirred up the less stable elements of society,
141
368775
4431
Nefretleri toplumun daha dengesiz kesimlerini kışkırttı
06:13
and we got death threats --
142
373230
1630
ve ölüm tehditleri aldık --
06:14
enough death threats that I had to take the kids into hiding,
143
374884
2910
Çocuklarımı alıp saklanacak kadar kötü ölüm tehditleriydi
06:17
and we had to have police protection.
144
377818
2610
ve hatta polis koruması bile aldık.
06:20
And I promise you there were many moments in the still of the night
145
380766
4354
Geceleri hala, yaptığım şey yüzünden
06:25
when I was terrified by what I had done.
146
385144
3254
dehşete düştüğüm çok zamanlar oldu.
06:28
Eventually the dust settled.
147
388913
1544
En sonunda her şey sakinleşti.
06:30
Against all expectation I carried on working,
148
390481
3327
Beklenenin aksine ben çalışmaya devam ettim
06:33
and my kids were and continue to be absolutely fantastic.
149
393832
2668
ve çocuklarım oldukça harika olmaya devam ettiler.
06:36
I remember when my son was six, he had a friend over to play.
150
396524
2913
Hatırlıyorum, oğlum altı yaşındayken arkadaşı oynamaya geldi.
06:39
They were in the next room; I could hear them chatting.
151
399461
2593
Yan odadaydılar, sohbetlerini duyabiliyordum.
06:42
The friend said to my son, "What's it like having two mums?"
152
402078
2833
Arkadaşı oğluma: "İki annenin olması nasıl bir duygu?" dedi,
06:44
I was a little anxious to hear, so I leant in to hear and my son said,
153
404935
3294
cevabı duymaya istekliydim o yüzden kulak misafiri oldum
06:48
"It's fantastic, because if one of them's sick,
154
408253
2222
ve oğlum dedi ki: "Mükemmel bir şey çünkü biri
06:50
you've still got another one to cook for you."
155
410499
2164
hastalanınca sana diğeri yemek yapabiliyor".
06:52
(Laughter)
156
412687
2577
(Kahkaha)
06:57
So my activation button for gay equality was pressed,
157
417422
3796
Böylece aktivasyon düğmeme, eşcinsel birey eşitliği için basıldı
07:01
and along with many, many others,
158
421242
2204
ve birçok insanla birlikte
07:03
I campaigned for years for gay rights,
159
423470
2421
yıllarca eşcinsel birey hakları için mücadele ettim
07:05
and in particular, the right to marry the person that I love.
160
425915
3167
ve özellikle aşık olduğum insanla evlenme hakkı için.
07:09
In the end, we succeeded.
161
429106
2080
Sonuç olarak başardık.
07:11
And in 2014, on the day that the law was changed,
162
431210
3616
2014'te, yasanın değiştiği günde,
07:14
I married my wife, who I love very much, indeed.
163
434850
3146
gerçekten çok sevdiğim eşimle evlendim.
07:18
(Applause)
164
438020
3722
(Alkış)
07:22
We didn't do it in a quiet way -- we did it on the stage
165
442265
2659
Sessiz bir evlilik olmadı -- Londra'daki Royal Festival
07:24
at the Royal Festival Hall in London.
166
444948
1857
Hall'un sahnesinde evlendik.
07:27
It was a great event.
167
447212
1155
Büyük bir etkinlikti.
07:28
The hall seats two-and-a-half thousand people.
168
448391
2152
Salon iki bin beş yüz kişilikti.
07:30
We invited 150 family and friends, then I let it be known to the public:
169
450567
3573
Aileden ve arkadaşlarımızdan 150 kişi davet ettik. Sonra da halka duyurdum:
07:34
anybody who wanted to come and celebrate, please come and join us.
170
454164
3213
gelip kutlamak isteyen herkes lütfen gelip bize katılsın.
07:37
It would be free to anybody who wanted to come.
171
457401
2225
Gelmek isteyen herkese bedava olacaktı.
07:39
Two-and-half thousand people turned up.
172
459650
2122
İki bin beş yüz kişi katıldı.
07:41
(Applause)
173
461796
3221
(Alkış)
07:46
Every kind of person you can imagine:
174
466192
1804
Hayal edebileceğiniz her tür insan:
07:48
gays, straights, rabbis, nuns, married people,
175
468020
2600
eşcinseller, heteroseksüeller, hahamlar, rahibeler,
07:50
black, white -- the whole of humanity was there.
176
470644
2555
evliler, siyahlar, beyazlar -- tüm insanlık oradaydı.
07:53
And I remember standing on that stage thinking, "How fantastic.
177
473223
3674
Sahnede durup düşünmüştüm: "Ne kadar şahane.
07:57
Job done.
178
477310
1246
Görev tamamlandı.
07:58
Love triumphs.
179
478580
1363
Aşk kazandı.
07:59
Law changed."
180
479967
1412
Yasa değişti."
08:01
And I --
181
481403
1158
Ve ben --
08:02
(Applause)
182
482585
2719
(Alkış)
08:05
And I genuinely thought my activation days were over, OK?
183
485961
2687
Ve gerçekten aktive etme günlerimin bittiğini düşündüm.
08:08
So every year in that same hall,
184
488672
2413
Sonuç olarak, her sene, aynı salonda
08:11
I host a fantastic concert to celebrate International Women's Day.
185
491109
4672
Uluslararası Kadınlar Gününü kutlamak için harika bir konsere ev sahipliği yapıyorum.
08:15
We gather the world's only all-female orchestra,
186
495805
3174
Dünyada tüm üyeleri kadın olan tek orkestrayı toplayıp
08:19
we play fantastic music by forgotten or overlooked women composers,
187
499003
3789
kadın bestekarların gözardı edilmiş harika eserlerini çalıyoruz,
08:22
we have amazing conductors --
188
502816
1412
harika idarecilerimiz var --
08:24
it's Marin Alsop there from Baltimore conducting,
189
504252
2294
Baltimore idarecilerinden Marin Alsop orada,
08:26
Petula Clark singing --
190
506570
1162
Petula Clark söylüyor --
08:27
and I give a lecture on women's history.
191
507756
2680
ve ben kadınlar tarihi dersi veriyorum.
08:31
I love to gather inspirational stories from the past and pass them on.
192
511020
3825
Geçmişten ilham verici hikayeler derleyip aktarmayı seviyorum.
08:34
Too often, I think history's what I call the Mount Rushmore model.
193
514869
3824
Sık sık tarihin, kendi deyişimle, Rushmore Dağı modeli olduğunu düşünüyorum.
08:38
It looks majestic, but the women have been entirely left out of it.
194
518717
4387
Çok heybetli görünüyor ama kadınlar tamamen dışarıda bırakılmış.
08:43
And I was giving a talk in 2015 about the suffragettes --
195
523663
3431
Ve 2015'te seçmen kadınlar hakkında konuşuyordum --
08:47
I'm sure you know those magnificent women who fought so hard
196
527118
3655
Eminim İngiltere'de kadınların seçme hakları için mücadele eden
08:50
for the right for women in Britain to vote.
197
530797
3110
o muhteşem kadınları biliyorsunuz.
08:53
And their slogan was: "Deeds, not words."
198
533931
3335
"Sözler değil, icaatlar." sloganlarıydı.
08:57
And boy, they succeeded,
199
537290
1250
Ve başarılı oldular,
08:58
because women did indeed get the vote in 1928.
200
538564
2880
çünkü kadınlar 1928'de gerçekten oy hakkı kazandılar.
09:01
So I'm giving this talk about this,
201
541468
1754
İşte bu konuyla ilgili konuşuyordum
09:03
and as I'm talking, what I realized is:
202
543246
2596
ve şunu fark ettim:
09:05
this was not a history lecture I was giving;
203
545866
2312
bu bir tarih dersi değildi;
09:08
this was not something where the job was done.
204
548202
2492
bu işi tamamlayan bir şey de değildi.
09:11
This was something where there was so much left to do.
205
551099
3247
Bu daha yapılacak çok fazla şeyin kaldığı bir şeydi.
09:14
Nowhere in the world, for example,
206
554370
1956
Dünyanın hiçbir yerinde
09:16
do women have equal representation in positions of power.
207
556350
3917
güçlü pozisyonlarda kadınlar eşit temsilciye sahip değil.
09:20
OK, let's take a very quick look at the top 100 companies
208
560291
3238
Peki, hadi çabucak 2016 Londra Borsa'sındaki
09:23
in the London Stock Exchange in 2016.
209
563553
2667
ilk yüz şirkete göz atalım.
09:26
Top 100 companies: How many women running them?
210
566244
3494
İlk yüz şirket: Kaç tanesini kadınlar yönetiyor?
09:30
Seven. OK. Seven. That's all right, I suppose.
211
570191
2436
Yedi. Pekala. Yedi. O kadarı iyidir. Sanırım.
09:32
Until you realize that 17 are run by men called "John."
212
572651
4761
On yedisini "John" isimli adamların yönettiğini öğrenene kadar.
09:37
(Laughter)
213
577436
4197
(Kahkaha)
09:49
There are more men called John running FTSE 100 companies --
214
589321
3924
FTSE 100 şirketlerini yöneten "John'lar"
09:53
(Laughter)
215
593269
1890
(Kahkaha)
09:55
than there are women.
216
595183
1535
kadınlardan çok.
09:57
There are 14 run by men called "Dave."
217
597250
2220
"Dave" isimli adamların yönettiği 14 tane.
09:59
(Laughter)
218
599494
2444
(Kahkaha)
10:03
Now, I'm sure Dave and John are doing a bang-up job.
219
603060
2616
Eminim Dave ve John harika işler yapıyorlardır.
10:05
(Laughter)
220
605700
1288
(Kahkaha)
10:07
OK. Why does it matter?
221
607012
1850
Peki. Bu neden önemli?
10:08
Well, it's that pesky business of the gender pay gap.
222
608886
4299
Sorun, cinsiyetler arasındaki maaş uçurumu.
10:13
Nowhere in the world do women earn the same as men.
223
613209
3913
Dünyanın hiçbir yerinde kadınlar erkeklerle aynı miktarı kazanmıyor.
10:17
And that is never going to change
224
617146
1932
Ve bu hiçbir zaman değişmeyecek,
10:19
unless we have more women at the top in the boardroom.
225
619102
3623
tabi eğer yönetim kurullarında daha fazla kadın olmazsa.
10:22
We have plenty of laws;
226
622749
1386
Bolca kanunumuz var:
10:24
the Equal Pay Act in Britain was passed in 1975.
227
624159
4053
Eşit Ücret Kanunu İngiltere'de 1975'te yürürlüğe girdi.
10:28
Nevertheless, there are still many, many women
228
628563
2557
Buna rağmen, şu an hala bir sürü kadın
10:31
who, from early November until the end of the year,
229
631144
3037
Kasımın başından yılın sonuna kadar,
10:34
by comparison to their male colleagues,
230
634205
2187
erkek iş arkadaşlarıyla karşılaştırıldığında
10:36
are effectively working for free.
231
636416
2772
bedavaya gayet verimli bir şekilde çalışıyorlar.
10:39
In fact, the World Economic Forum estimates
232
639640
2448
Hatta, Dünya Ekonomi Forumu, kadınların sonunda eşit
10:42
that women will finally get equal pay in ...
233
642112
2443
ücret alacağı yılı şöyle hesaplıyor ...
10:44
2133!
234
644938
1800
2133!
10:47
Yay!
235
647901
1652
Yaşasın!
10:49
(Laughter)
236
649577
2636
(Kahkaha)
10:55
That's a terrible figure.
237
655206
1442
Bu korkunç bir rakam.
10:56
And here's the thing:
238
656672
1220
Olay şu:
10:57
the day before I came out to give my talk,
239
657916
2092
konuşmamı yapmak için gelmeden bir gün önce
11:00
the World Economic Forum revised it.
240
660032
1752
Dünya Ekonomik Forumu revize etti.
11:01
So that's good, because that's a terrible -- 2133.
241
661808
2360
Bu iyi bir şey, çünkü bu korkunç -- 2133.
11:04
Do you know what they revised it to?
242
664192
1725
Nasıl değiştirdiler biliyor musunuz?
11:05
2186.
243
665941
1190
2186.
11:07
(Laughter)
244
667155
1543
(Kahkaha)
11:09
Yeah, another 53 years, OK?
245
669434
2409
Evet, 53 yıl daha, tamam mı?
11:12
We are not going to get equal pay
246
672365
2355
Biz eşit ücret alamayacağız,
11:14
in my grandchildren's grandchildren's lives
247
674744
3153
torunlarımın torunlarının zamanında bile,
11:17
under the current system.
248
677921
1382
mevcut sistemde.
11:19
And I have waited long enough.
249
679327
2857
Ve ben yeterince bekledim.
11:22
I've waited long enough in my own business.
250
682208
2064
Kendi işimde yeterince bekledim.
11:24
In 2016 I became the very first woman on British television
251
684296
4014
2016'da İngiliz televizyonunda ana program
11:28
to host a prime-time panel show.
252
688334
2612
saatlerinde çıkan ilk kadın sunucu oldum.
11:30
Isn't that great? Wonderful, I'm thrilled.
253
690970
2036
Çok iyi değil mi? Harika, çok heyecanlıyım.
11:33
But --
254
693030
1151
Ama --
11:34
(Applause)
255
694205
1293
(Kahkaha)
11:36
But 2016! The first!
256
696693
2156
Ama 2016! İlk!
11:38
Television's been around for 80 years!
257
698873
1962
Televizyon 80 senedir var!
11:40
(Laughter)
258
700859
1012
(Kahkaha)
11:41
It may be television's not so important,
259
701895
1948
Televizyon çok önemli olmayabilir,
11:43
but it's kind of symptomatic, isn't it?
260
703867
1943
ama bu bir nevi bulgu değil mi?
11:45
2016, the UN were looking for a brand new ambassador
261
705834
4003
2016 yılı, BM yepyeni bir temsilci arıyor.
11:49
to represent women's empowerment and gender equality,
262
709861
2791
Kadın yetkinliğini ve cinsiyet eşitliğini temsil etsin diye
11:52
and who did they choose?
263
712676
1476
ve kimi şeçse beğenirsiniz?
11:54
Wonder Woman.
264
714522
1765
Wonder Woman.
11:56
Yes, they chose a cartoon, OK?
265
716311
3311
Evet bir çizgi roman karakteri.
11:59
(Laughter)
266
719646
1201
(Kahkaha)
12:01
Because no woman was up to the job.
267
721181
3538
Çünkü hiçbir kadın bu göreve yeltenmedi.
12:05
The representation of women in positions of power is shockingly low.
268
725718
4564
Kadınların güçlü pozisyonlarda temsili şaşırtıcı derecede düşük.
12:10
It's true in Congress, and it's certainly true in the British Parliament.
269
730306
3477
Mecliste de böyle, İngiliz parlamentosunda da kesinlikle böyle.
12:13
In 2015, the number of men elected to the Parliament that year
270
733807
4391
2015'te Parlamentoya seçilen erkek sayısı,
12:18
was greater than the total number of women
271
738222
2881
o zamana kadar parlamentoya üye olmuş
12:21
who have ever been members of Parliament.
272
741127
3080
toplam kadın sayısından fazlaydı.
12:24
And why does it matter?
273
744231
1159
Bu neden mi önemli?
12:25
Here's the thing: if they're not at the table --
274
745414
2263
Olay şu: Eğer kadınlar kanunların yapımına
12:27
literally, in Britain, at that table helping to make the laws --
275
747701
3096
yardım etmek için gerçek anlamda masada değillerse --
12:30
do not be surprised if the female perspective is overlooked.
276
750821
4523
kadın bakış açısı gözardı edildiğinde şaşırmayın.
12:35
It's a great role model for young people to see a woman in charge.
277
755416
3332
Başta bir kadın görmek gençler için çok iyi örnek oluşturur.
12:38
In 2016, Britain got its second female Prime Minister;
278
758772
3089
2016'da İngiltere'nin ikinci kadın başbakanı oldu;
12:41
Theresa May came to power.
279
761885
1639
Theresa May başa geçti.
12:43
The day she came to power she was challenged:
280
763548
2204
Başa geçtiği gün sadece bir şey yapması
12:45
just do one thing.
281
765776
1194
için ona meydan okundu.
12:46
Do one thing in the first 100 days that you're in office
282
766994
2988
Görevde olduğun ilk 100 gün içerisinde İngiltere'deki
12:50
to try and improve lives for women in Britain.
283
770006
2941
kadınların yaşam standartlarını geliştirecek bir şey yap.
12:52
And what did she do? Nothing.
284
772971
1997
Ve ne mi yaptı? Hiçbir şey.
12:55
Nothing.
285
775134
1159
Hiçbir şey.
12:56
Because she's much too busy cleaning up the mess the boys made.
286
776317
3565
Çünkü erkeklerin bıraktığı dağınıklığı toplamakla meşguldü.
13:00
Even having a female leader,
287
780492
1873
Kadın bir lidere sahip olsak bile,
13:02
they always find something better to do
288
782389
2994
hepsi sinir bozucu eşitsizlik sorununu
13:05
than to sort out the pesky issue of inequality.
289
785407
3287
düzeltmekten daha iyi şeyler buldular.
13:08
So I keep talking about equality like it matters. Does it?
290
788718
2842
Ben de eşitsizlik hakkında, önemliymiş gibi konuşuyorum.
13:11
Well, let's take a very quick look at the STEM industries, OK?
291
791584
3297
Pekala, hemen STEM endüstrilerine bakalım.
13:14
So science, technology, engineering and mathematics.
292
794905
2567
Yani bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik.
13:17
Pretty much important in every single aspect of our daily lives.
293
797496
4617
Aşağı yukarı günlük hayatımızın her alanında önemliler.
13:22
There is the thickest and most incredibly well-documented glass ceiling
294
802137
6304
STEM endüstrilerinde oldukça kalın ve titizlikle belgelenmiş bir
13:28
in the STEM industries.
295
808465
1550
cam tavan var.
13:30
What if the cure for cancer
296
810504
1984
Ya kanserin tedavisi
13:32
or the answer the global warming
297
812512
1601
ya da küresel ısınmanın cevabı
13:34
lies in the head of a young female scientist who fails to progress?
298
814137
4945
ilerlemeyi başaramayan genç bir bilim kadınının kafasındaysa?
13:39
So I thought all these things,
299
819721
2832
Dolayısıyla bütün bunları düşündüm
13:42
and I knew I had to do "Deeds, not words."
300
822577
4926
ve biliyordum ki "Sözler değil, icraatlar" oluşturmalıydım.
13:47
And I spoke to my wonderful friend,
301
827968
1971
Müthiş arkadaşımla konuştum:
13:49
brilliant journalist Catherine Mayer in Britain,
302
829963
2727
İngiltere'de harika bir gazeteci olan Catherine Mayer
13:52
and we rather foolishly --
303
832714
1450
ve biz de bayağı akılsızca --
13:54
and I suspect there was wine involved --
304
834188
3202
ve işin içine şarap da girmişti sanırım --
13:57
(Laughter)
305
837414
1754
(Kahkaha)
13:59
We decided to found a brand new political party.
306
839192
3645
Yepyeni bir siyasi parti kurmaya karar verdik.
14:02
Because here's the critical thing:
307
842861
1626
Çünkü kritik olan şey şuydu:
14:04
the one place women and men are absolutely equal is at the ballot box.
308
844511
4898
kadın ve erkeğin eşit olduğu tek yer oy sandığıydı.
14:09
We had no idea what we were doing,
309
849804
1621
Ne yaptığımızı bilmiyorduk,
14:11
we didn't know how complicated it was to start a political party.
310
851449
3098
siyasi parti kurmanın ne kadar karışık olacağını düşünmemiştik.
14:14
I thought, "It can't be that difficult, men have been doing it for years."
311
854571
3535
"O kadar zor olamaz, erkekler yıllardır yapıyor." diye düşündüm.
14:18
(Laughter)
312
858130
2157
(Kahkaha)
14:20
So we started by calling it "The Women's Equality Party."
313
860311
5286
Böylece adını "Kadınların Eşitliği Partisi" koymakla başladık.
14:26
And straightaway people said to me,
314
866143
1701
İnsanlar anında bana sordu:
14:27
"Why did you call it that?"
315
867868
1454
"Adı neden bu?"
14:29
I said, "I don't know, I just thought we'd be clear."
316
869840
3082
Dedim ki "Bilmiyorum, açık olmamız gerektiğini düşündük."
14:32
(Laughter)
317
872946
2516
(Kahkaha)
14:39
I didn't want what we were doing to be a secret, you know? I just --
318
879878
3429
Bilirsiniz yaptığımızın gizli olmasını istemedik. Ben sadece --
14:43
(Laughter)
319
883331
1293
(Kahkaha)
14:44
Some people said, "You can't call it that! It's much too feminist!"
320
884648
3226
Bazıları dedi ki: "Öyle diyemezsiniz! Bu çok feminist bir isim!"
14:47
Ooh! Scary word! Ahh!
321
887898
1828
Ah! Korkunç kelime! Ah!
14:50
I can't tell you how many times I've heard somebody say,
322
890149
3107
Bir insanın şunu dediğini kaç kere duyduğumu size anlatamam:
14:53
"I'm not a feminist, but ..."
323
893280
2174
"Feminist değilim, ama..."
14:55
And I always think if there's a "but" in the sentence,
324
895829
2611
Her zaman düşündüm ki, cümlede bir "ama" varsa,
14:58
it can't all be roses in the garden.
325
898464
1769
her şey toz pembe olamaz.
15:00
And then I started getting asked the hilarious question,
326
900611
2650
Daha sonra şu komik soruyu sormaya başladılar:
15:03
"Are you all going to burn your bras?"
327
903285
1914
"Hep beraber sütyenlerinizi mi yakacaksınız?"
15:05
Yes! Because bras are famously made of flammable material.
328
905966
3615
Evet! Çünkü sütyenler yanıcı maddelerden yapılmış.
15:09
(Laughter)
329
909605
1754
(Kahkaha)
15:12
That's why all women spark when they walk.
330
912032
2818
Bu nedenle tüm kadınlar yürürken kıvılcım saçıyor.
15:14
(Laughter)
331
914874
1729
(Kahkaha)
15:19
Here's quick history sidebar for you:
332
919738
3300
Alın size hızlı bir tarih bilgisi:
15:23
no woman ever burnt her bra in the '60s.
333
923062
2535
60'larda hiçbir kadın sütyenini yakmadı.
15:25
It's a story made up by a journalist.
334
925621
1822
O gazetecilerin uydurduğu bir hikaye.
15:27
Thank goodness journalism has improved since then.
335
927467
2625
Neyse ki gazetecilik o zamandan beri gelişti.
15:30
So --
336
930116
1155
Yani --
15:31
(Laughter)
337
931295
1358
(Kahkaha)
15:33
I announced what we were going to do in a broadcast interview,
338
933018
2918
Bu yapacağımızı yayınlanan bir röportajda duyurdum ve
15:35
and straightaway, the emails started coming.
339
935960
2102
anında e-postalar gelmeye başladı.
15:38
First hundreds, then thousands and thousands,
340
938086
2243
Önce yüzlerce, sonra binlerce ve binlerce,
15:40
from every age group: from the very young to women in their '90s,
341
940353
3800
bütün yaş gruplarından: çok genç kadınlardan, 90 yaşındakilere,
15:44
to hundreds of wonderful men.
342
944177
1382
yüzlerce harika erkeğe kadar.
15:45
People wrote and said, "Please, can I help?
343
945583
2012
İnsanlar yazdılar ve söylediler: "Lütfen
15:47
Please, can I visit you at party headquarters?"
344
947619
2216
yardım edebilir miyim? Merkezinize
15:49
We didn't have a headquarters -- we didn't have a party!
345
949859
2668
gelebilir miyim?" Merkezimiz yoktu -- partimiz de yoktu!
15:52
We didn't have anything.
346
952551
1198
Hiçbir şeyimiz yoktu.
15:53
All we had was a wonderful, tight group of fabulous friends
347
953773
3899
Sahip olduğumuz tek şey harika yakın arkadaş grubumuzdu
15:57
trying to answer emails pretty much 24-7 in our pajamas.
348
957696
4685
ve 7/24 pijamalarımızla e-posta cevaplamaya çalışıyorduk.
16:03
We were all busy.
349
963091
1151
Hepimiz meşguldük.
16:04
Many of us had careers, many of us had children,
350
964266
2286
Çoğumuzun kariyeri, çocukları vardı
16:06
but we did what women do, and we shared the work.
351
966576
2735
ama biz kadınların yaptığını yaptık, iş yükünü paylaştık.
16:09
And almost instantly, we agreed on certain fundamental things.
352
969335
3438
Neredeyse anında, belirli temel konuları kesinleştirdik.
16:12
First thing: we want to be the only political party in the world
353
972797
3492
İlki: biz dünya üzerindeki amacı artık var olmamak olan
16:16
whose main aim was to no longer need to exist.
354
976313
2705
ilk parti olmak istiyorduk.
16:19
That's a fantastic idea.
355
979042
1805
Bu olağanüstü bir fikirdi.
16:20
We wanted to be the only political party with no particular political leaning.
356
980871
3830
Belli bir siyasal eğilimi olmayan tek siyasi parti olmak istiyorduk.
16:24
We wanted people from the left, from the right, from the middle,
357
984725
3097
Sağdan, soldan, ortadan herkesi istiyorduk,
16:27
every age group.
358
987846
1152
her yaş grubundan.
16:29
Because the whole point was to work with a simple agenda:
359
989022
2815
Çünkü tüm amacımız, basit bir gündemle çalışmaktı:
16:31
let's get equality in every aspect of our lives,
360
991861
3219
eşitliği hayatımızın her alanına taşımak
16:35
and when we're finished,
361
995104
1156
ve işimiz bittiğinde
16:36
let's go home and get the other chores done.
362
996284
2235
eve gidip günlük işleri halletmek.
16:38
(Laughter)
363
998543
1082
(Kahkaha)
16:39
And we wanted to change how politics is conducted.
364
999649
2407
Siyasetin idare şeklini değiştirmek istiyorduk.
16:42
I don't know if you have this,
365
1002080
1483
Sizde var mı bilmiyorum ama,
16:43
but in Britain we have two major political parties.
366
1003587
2437
İngiltere'de iki ana siyasi parti var.
16:46
They're the dinosaurs of politics.
367
1006048
1648
Bunlar siyasetin dinazorları.
16:47
And how they speak to each other is shameful and poisonous.
368
1007720
3538
Birbirleriyle konuşma şekilleri utanç verici ve zehirli.
16:51
I'm sure you've never had that kind of name-calling --
369
1011735
2618
Eminim hiç o tür isim takmalar olmamıştır sizde --
16:54
(Laughter)
370
1014377
1345
(Kahkaha)
16:56
And lying here.
371
1016546
1617
Yalan söylüyorum.
16:59
Wouldn't it be great if just one politician said,
372
1019067
2369
Sadece bir politikacı şunu dese müthiş olmaz mı,
17:01
"Do you know, my opponent has a point.
373
1021460
1895
"Biliyor musunuz? Rakibim haklı.
17:03
Let's see if we can't work together and get the job done."
374
1023379
3399
Bakalım birlikte çalışıp bu işi halledebilecek miyiz."
17:06
(Applause)
375
1026802
4517
(Alkış)
17:13
And let's get more women into politics, OK?
376
1033163
2413
Hadi siyasete daha fazla kadın kazandıralım.
17:15
Let's immediately get more women into politics
377
1035600
2174
Hadi hemen kadınları siyasete sokalım,
17:17
by being the only political party to offer free childcare to our candidates,
378
1037798
3686
adaylarına çocuk bakımı sağlayan tek parti olarak kadınların evden çıkıp
17:21
so they can get out of the house and start campaigning.
379
1041508
2673
mücadele etmesine vesile olalım.
17:24
(Applause)
380
1044205
2256
(Alkış)
17:27
Within 10 months,
381
1047596
2426
10 ay içerisinde,
17:30
we had more than 70 branches of our party across the UK.
382
1050046
3948
Birleşik Krallık'ta partimizde 70den fazla dala sahip olduk.
17:34
We stood candidates for election in London, Scotland and Wales
383
1054018
3159
Adayları Londra, İskoçya ve Galler'de seçime tabi tuttuk,
17:37
in May 2016.
384
1057201
1564
Mayıs 2016'da.
17:38
One in 20 people voted for our candidate for London Mayor.
385
1058789
3545
Her 20 kişiden biri Londra Belediye başkanlığı için adayımıza oy verdi.
17:42
And when the men in the race saw how many votes we were attracting,
386
1062358
5193
Yarıştaki erkekler ne kadar fazla oy toplandığını görünce,
17:47
wonder of wonders,
387
1067575
1174
mucizelerin mucizesi,
17:48
they began to talk about the need to tackle gender equality.
388
1068773
4330
cinsiyet eşitliğinin gerekliliğinden bahsetmeye başladılar.
17:53
(Applause)
389
1073127
3060
(Alkış)
17:59
You know, I've been promised change since I was a child.
390
1079588
2648
Bana çocukluğumdan beri değişim vaat edildi.
18:02
It was always coming:
391
1082260
1057
Her zaman geliyordu:
18:03
women were going to stand shoulder to shoulder with men.
392
1083341
2698
Kadınlar erkeklerle omuz omuza olacaktı.
18:06
All I got were empty promises and disappointment --
393
1086063
2483
Sonuç hep boş vaatler ve hayal kırıklığı --
18:08
enough disappointment to found a political party.
394
1088570
3370
bir siyasi parti başlatacak kadar çok hayal kırıklığı.
18:11
But here is my new idea for today -- this is my five percent, OK?
395
1091964
3106
Fakat bugün için yeni fikrim şu-- Bu benim yüzde beşim, tamam mı?
18:15
And this one is really good.
396
1095094
1599
Ve bu gerçekten baya iyi.
18:16
The fact is, this is not enough.
397
1096717
2746
Gerçek şu ki, bu yeterli değil.
18:19
It is not enough to found one political party for equality in a single country.
398
1099487
5062
Sadece bir ülkede tek bir siyasi parti kurmak yeterli değil.
18:24
What we need is a seismic change in the global political landscape.
399
1104573
4547
İhtiyacımız olan, küresel siyasi görünümde sismik bir değişim.
18:29
And the wonderful thing about the model we have created
400
1109144
2694
Tasarladığımız modelin güzelliği ise
18:31
is that it would work anywhere.
401
1111862
1875
her yerde işe yarayabilir olması.
18:33
It would work in America,
402
1113761
1660
Amerika'da işe yarar,
18:35
it would work in Australia, it would work in India.
403
1115445
2394
Avusturalya'da işe yarar, Hindistan'da işe yarar.
18:37
It's like we've made the perfect recipe: anybody can cook it,
404
1117863
2907
Mükemmel bir tarif üretmiş gibiyiz: herkes bunu pişirebilir
18:40
and it's good for everybody.
405
1120794
1396
ve bu herkes için iyi.
18:42
And we want to give it away.
406
1122214
1623
Bunu paylaşmak istiyoruz.
18:43
If you want to know what we did, we're giving it away.
407
1123861
2718
Eğer ne yaptığımızı bilmek istiyorsanız biz dağıtıyoruz.
18:46
Can you imagine if we could mobilize millions of women across the world
408
1126603
5614
Dünyadaki milyonlarca kadını geleneksel siyasi tartışmalara "Yeter!"
18:52
to say, "That's enough!" to the traditional battles of politics?
409
1132241
3318
demeleri için harekete geçirdiğimizi düşünebiliyor musunuz?
18:55
To say, "Stop the bickering, let's get the work done."
410
1135583
3034
"Birbirinizi yemeyi bırakın, işimizi yapalım." demek için.
18:58
We could literally change the world.
411
1138641
3307
Gerçekten de dünyayı değiştirebiliriz.
19:01
And I want that.
412
1141972
1417
Ve ben bunu istiyorum.
19:03
(Applause)
413
1143413
3412
(Alkış)
19:08
I want ...
414
1148707
1373
İstiyorum ki ...
19:10
(Applause)
415
1150104
1451
(Alkış)
19:12
I want that for our daughters,
416
1152044
2470
Bunu kızlarımız için,
19:14
and I want it for our sons.
417
1154538
1503
oğullarımız için istiyorum.
19:16
Because the fact is: equality is better for everyone.
418
1156065
4392
Çünkü gerçek şu: eşitlik herkes için daha iyi.
19:20
Come on people, let's activate! Let's change the world!
419
1160481
2931
Hadi millet, aktive edelim! Hadi dünyayı değiştirelim!
19:23
I know we can do it, and it wants doing!
420
1163436
2856
Yapabileceğimizi biliyorum, dünya bunun yapılmasını istiyor!
19:26
(Applause)
421
1166316
4499
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7