How I went from child refugee to international model | Halima Aden

212,942 views ・ 2018-09-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:13
This is me at age seven.
0
13592
2217
Bu ben yedi yaşındayken.
00:17
And this is also me.
1
17839
1698
Ayrıca, bu da benim.
00:21
(Applause and cheering)
2
21160
3661
(Alkış ve tezahürat)
00:24
To be standing here in Kakuma refugee camp feels so surreal,
3
24845
4346
Burada, Kakuma mülteci kampında olmak gerçeküstüymüş gibi hissettiriyor
00:29
and I'm overcome with so much emotion.
4
29215
2461
ve çok fazla duygunun üstesinden geliyorum.
00:32
These very grounds are where I was born
5
32255
2003
Doğduğum yer burası
00:34
and spent the first seven years of my life.
6
34282
2177
ve hayatımın ilk yedi yılını burada geçirdim.
00:37
I think many people are surprised to hear
7
37878
2080
Kakuma'da muazzam bir şekilde yetiştirildiğimi duyduklarında
00:39
that I had a great upbringing here at Kakuma.
8
39982
2529
birçok insanın şaşırdığını düşünüyorum.
00:43
But I was happy,
9
43250
1249
Fakat mutluydum.
00:44
I was smart, I had friends
10
44523
2466
Zekiydim, arkadaşlarım vardı
ve hepsinden önemlisi, daha iyi bir geleceğe dair umudum vardı.
00:47
and above all, I had hope for a brighter future.
11
47013
2895
00:50
That's not to say that we didn't have our obstacles.
12
50842
3079
Bu bizim engellerimizin olmadığı anlamına gelmez.
00:53
I mean, boy were there struggles.
13
53945
1631
Demek istediğim, çocuklar orada mücadele ediyordu.
00:55
I would sometimes get sick with malaria
14
55600
2490
Bazen sıtma hastalığına yakalanırdım
00:58
and didn't always know where our next meal would come from.
15
58114
3458
ve bir sonraki öğünümüzün nereden geleceğini her zaman bilmezdim.
01:01
But the sense of community that is here in Kakuma
16
61596
3426
Ancak, Kakuma'da bulunan topluluk hissi
01:05
and the pride that everyone here possesses
17
65046
2445
ve buradaki herkesin sahip olduğu gurur
01:07
is simply unparalleled.
18
67515
1959
tek kelimeyle eşsizdi.
01:11
When I was younger, I remember conflicts breaking out.
19
71716
3055
Ben küçükken çatışmaların çıktığını hatırlıyorum.
01:15
That tends to happen when people come from different backgrounds
20
75155
3259
Bu, insanlar farklı kökenden geldiğinde ve aynı dili
01:18
and don't speak the same language.
21
78438
1864
konuşmadığında olma eğilimindedir.
01:20
Eventually, Swahili --
22
80326
1281
Sonunda, Swahili
01:21
the main language here --
23
81631
1239
-buradaki ana dil-
01:22
became our common ground.
24
82894
1202
ortak yönümüz haline geldi.
01:24
I made friends with the kids at the camp
25
84867
1928
Kamptaki çocuklarla arkadaş oldum
01:26
and even started embracing some of their cultures,
26
86819
2683
ve onların kültürlerine özgü bazı şeyleri benimsedim,
01:29
celebrating holidays like Christmas even though I was raised Muslim.
27
89526
3646
hatta Müslüman olarak yetiştirilmeme rağmen Noel gibi bayramları kutladım.
01:33
The other kids would embrace my culture as well,
28
93772
2690
Diğer çocuklar da benim kültürümü sahiplenirdi,
01:36
sometimes even praying right alongside me.
29
96486
2425
bazen benim yanımda dua ederlerdi.
01:39
It was easy, as children, to come together,
30
99943
2718
Çocukken bir araya gelmek kolaydır,
01:42
blend all of our beliefs
31
102685
1452
inançlarımızı eşsiz bir
01:44
to form our own unique, multicultural environment.
32
104161
3455
çok kültürlü alan oluşturmak için karıştırmak.
01:49
My name is Halima Aden
33
109258
1718
İsmim Halima Aden
01:51
and I'm a black, Muslim, Somali-American from Kenya.
34
111000
3680
ve siyahiyim, Müslümanım, Kenya'dan Somali-Amerikanım.
01:56
(Applause)
35
116030
2958
(Alkış)
01:59
Some have called me a trailblazer --
36
119012
2267
Bazıları bana öncü derdi.
02:01
I was the first Muslim homecoming queen at my high school,
37
121303
3019
Lisemdeki ilk Müslüman Mezunlar Günü Kraliçesi,
02:04
the first Somali student senator at my college
38
124346
2763
ilk Somalili öğrenci
02:07
and the first hijab-wearing woman in many places,
39
127133
2807
ve çoğu mekanda ilk defa hijab giyen kadın bendim;
02:09
like the Miss Minnesota USA beauty pageant,
40
129964
2971
örneğin Miss Minnesota USA güzellik yarışması,
02:12
the runways of Milan and New York Fashion Weeks
41
132959
3059
Milano ve New York Moda Haftası podyumları
02:16
and even on the historic cover of British "Vogue."
42
136042
3038
ve İngiliz "Vogue"un tarihi kapağında bile.
02:19
As you can see,
43
139778
1150
Gördüğünüz gibi
02:21
I'm not afraid to be the first, to step out on my own,
44
141730
3119
ilk olmaktan, ortaya çıkmaktan, risk almaktan ve şansı aramaktan
02:24
to take risks and seek change,
45
144873
1596
korkmuyorum,
02:26
because that's what being a minority is about.
46
146493
2501
çünkü azınlık olmak budur.
Çeşitliliğin gücü için değişim yaratmak ve insan temsili olmak
02:29
It's about using yourself as a vessel to create change
47
149018
2921
02:31
and being a human representation for the power of diversity.
48
151963
4513
için kendinizi bir gemi olarak kullanmakla ilgilidir.
02:36
And now I use my platform to spread an important message of acceptance.
49
156500
4032
Ve şimdi platformumu önemli bir kabul mesajını yaymak için kullanıyorum.
02:42
But it hasn't always been easy.
50
162472
1620
Fakat hep kolay değildi.
02:44
When we first arrived to the United States and made St. Louis, Missouri home,
51
164726
3809
Birleşik Devletler’e ilk geldiğimizde ve Missouri, St.Louis'e vardığımızda,
02:49
I remember asking my mom, "Is this really America?"
52
169464
3963
Anneme ''Burası gerçekten Amerika mı?'' diye sorduğumu hatırlıyorum.
02:54
There were things that were sadly familiar,
53
174194
2874
Ne yazık ki, geceleri silah sesi duymak
02:57
like hearing gunshots at night
54
177092
1522
ve yoksul sokaklar gibi
02:58
and the streets looking impoverished.
55
178638
1828
benzer şeyler vardı.
03:01
But there were things that were also very different.
56
181328
2836
Ama farklı olan birçok şey de vardı.
03:04
Like when I started first grade,
57
184188
1688
Birinci sınıfa başladığımda,
03:05
I noticed how the kids played in groups.
58
185900
2108
çocukların gruplar halinde oynadığını farkettim.
03:08
In America, we call them "cliques."
59
188032
2126
Amerika'da onlara ''grup'' denir.
03:10
Back here, we all played together.
60
190182
2235
Burada, hep birlikte oynardık.
03:13
Gender didn't matter,
61
193024
1571
Cinsiyet ve ırk
03:14
and race most certainly never mattered.
62
194619
2145
kesinlikle fark etmezdi.
03:17
I remember asking myself,
63
197246
2159
Kendime ''Neden Swahili'yi anlamıyorlar?
03:19
"Why don't they understand Swahili?
64
199429
1912
Swahili, insanları bir araya
03:21
Swahili is the language that brings people together."
65
201653
2939
getiren dildir.'' diye sorduğumu hatırlıyorum.
03:26
To make matters worse,
66
206605
1182
Daha da kötüsü,
03:27
the school I was enrolled in didn't have an English immersion program.
67
207811
3702
kayıt yaptırdığım okulda İngilizce başlangıç programı yoktu.
03:32
So everyday I would get up,
68
212033
2192
Her gün erkenden kalkar,
03:34
go to school, sit in my desk
69
214249
2095
okula gider, sırama oturur
03:36
and never learn a thing.
70
216368
1217
ve asla bir şey öğrenmezdim.
03:38
This is when I started losing hope,
71
218773
1997
Bu umudumu yitirmeye başladığım zamandı
03:40
and I wanted nothing more than return to Kakuma,
72
220794
3082
ve Kakuma mülteci kampına dönmekten başka
03:43
a refugee camp.
73
223900
1156
bir şey istemedim.
03:47
Soon, my mother learned that many Somalis found refuge
74
227838
2909
Çok geçmeden annem birçok Somalili'nin Minnesota'daki küçük bir kasabaya
03:50
in a small town in Minnesota.
75
230771
1942
sığındığını öğrendi.
03:53
So when I was eight, we moved to Minnesota.
76
233113
2770
Sekiz yaşımdayken Minnesota'ya taşındık.
03:57
My life changed as I met other students who spoke Somali,
77
237326
4114
Somalice konuşan diğer çocuklarla tanışınca hayatım değişti,
04:01
attended a school that had an English immersion program
78
241464
3255
İngilizce başlangıç programı olan bir okula kayıt yaptırdım
04:04
and found teachers that would go above and beyond,
79
244743
2739
ve daha ilerisine gidecek öğretmenler buldum,
04:07
staying there after school hours and lunch breaks,
80
247506
2650
okul saatlerinden ve öğle yemeği molasından sonra
04:10
dedicated to helping me find success in the classroom.
81
250180
3126
sınıfta başarılı olmam için beni çalıştırmaya uğraşıyorlardı.
04:14
Being a child refugee has taught me that one could be stripped of everything:
82
254427
4905
Çocuk mülteci olmak bana her şeyden yoksun olunabileceğini öğretti;
04:19
food, shelter, clean drinking water,
83
259356
2944
yiyecek, barınak, temiz içme suyu,
04:22
even friendship,
84
262324
1589
hatta arkadaşlık,
04:23
but the one thing that no one could ever take away from you
85
263937
3079
fakat birinin sizden alamayacağı tek şey
04:27
is your education.
86
267040
1331
eğitiminizdir.
04:28
So I made studying my top priority
87
268778
2755
Çalışmayı önceliğim haline getirdim
04:31
and soon started flourishing within the classroom.
88
271557
2548
ve sınıfla birlikte gelişmeye başladım.
04:36
As I grew older, I became more aware of others
89
276154
3227
Yaşım büyüdükçe diğerlerinin benim geçmişime ve
04:39
and how they viewed my race and background.
90
279405
2407
ırkıma bakış açılarının farkına varmaya başladım.
04:42
Specifically, when I started wearing the head scarf known as a hijab.
91
282303
3367
Özellikle, hijab olarak bilinen başörtüsünü takmaya başladığımda.
04:46
When I first started wearing it, I was excited.
92
286665
2653
İlk giymeye başladığımda heyecanlıydım.
04:49
I remember admiring my mother's, and I wanted to emulate her beauty.
93
289342
4689
Anneminkine hayrandım ve onun güzelliğini taklit etmek istedim.
04:54
But when I started middle school,
94
294055
2237
Fakat ortaokula başladığımda
04:56
the students teased me about not having hair,
95
296316
2776
öğrenciler saçım yok diye benimle uğraştılar,
04:59
so to prove them wrong,
96
299116
1610
yanıldıklarını kanıtlamak için
05:00
I started showing them my hair --
97
300750
2443
onlara saçımı göstermeye başladım,
05:03
something that goes against my beliefs, but something I felt pressured to do.
98
303217
4104
inancıma zıt olan fakat yapmak zorunda hissettiğim bir şeydi.
05:07
I wanted so badly to fit in at the time.
99
307943
2364
O zamanlar uyumlu olmayı çok isterdim.
05:12
When I reflect on the issues of race, religion, identity,
100
312620
5039
Konuyu ırk, din, kimliğe yansıttığımda
05:17
a lot of painful memories come to mind.
101
317683
2306
acı verici bir sürü şey hatırlıyorum.
05:20
It would be easy for me to blame those of another culture
102
320644
3290
Acı hissetmeme sebep oldukları için diğer kültürden olanları
05:23
for making me feel the pain I felt,
103
323958
2726
suçlamak benim için kolay olurdu,
05:26
but when I think deeper,
104
326708
1413
fakat daha derin düşündüm.
05:28
I also recognize that the most impactful,
105
328145
2904
Ayrıca başıma gelen en etkili, pozitif,
05:31
positive, life-changing events that have happened to me
106
331073
3508
hayat değiştiren şeylerin
05:34
are thanks to those people who are different than me.
107
334605
2619
benden farklı insanlar sayesinde gerçekleştiğini anladım.
05:38
It was at this moment that I decided to step outside of my comfort zone
108
338600
3659
O an güvenli bölgemden çıkıp başörtüsü ve haşema giyerek
05:42
and compete in a pageant wearing a hijab and burkini.
109
342283
3154
güzellik yarışmasında yarışmaya karar verdim.
05:46
I saw it as an opportunity to be a voice for women
110
346422
3097
Benim gibi olan, yeterince temsil edilmemiş
05:49
who, like myself, had felt underrepresented.
111
349543
2532
kadınların sesi olmak için bir fırsat olarak gördüm.
05:53
And although I didn't capture the crown,
112
353767
2057
Tacı almasam da
05:55
that experience opened so many doors for me.
113
355848
2451
bu deneyim bana bir sürü kapı açtı.
05:58
I was receiving emails and messages from women all over the world,
114
358952
3991
Dünyanın her yerindeki kadınlardan, sadece kendime sadık kalarak
06:02
telling me that I've inspired them by simply staying true to myself.
115
362967
4191
onlara ilham verdiğimi söyleyen mail ve mesajlar aldım.
06:08
The other "firsts" kept coming.
116
368107
1946
Diğer ''ilk''ler yoldaydı.
06:10
I was invited to New York City by fashion icon Carine Roitfeld
117
370763
4741
İlk baş yazım için moda ikonu Carine Roitfeld tarafından
06:15
to shoot my very first editorial.
118
375528
2223
New York'a davet edildim.
06:18
It was around this time that I became the first hijab-wearing model,
119
378212
3564
Bu ilk başörtü takan model olduğum zamanlardaydı
06:21
and in my first year,
120
381800
1544
ve ilk yılımda
06:23
I graced the covers of nine fashion magazines.
121
383368
3278
dokuz moda dergisinin kapağına çıktım.
06:27
It was a whirlwind, to say the least.
122
387210
2757
En abartısız haliyle kasırga gibiydi.
06:29
But with all the overnight success,
123
389991
2369
Fakat ani başarılarımda
06:32
there was one thing that remained constant --
124
392384
2920
aynı kalmaya devam eden tek bir şey vardı;
06:35
the thought that this could be what brings me back here to Kakuma,
125
395328
3787
ev dediğim yere, Kakuma'ya beni götürecek şeyin
06:39
the place that I call home.
126
399139
1634
bu olabileceği düşüncesi.
06:42
And just a few months ago, something incredible happened to me.
127
402780
4197
Birkaç ay önce, en harika şey başıma geldi.
06:47
I was in New York City, on a photo shoot,
128
407767
2643
New York'ta bir fotoğraf çekimindeydim,
06:50
when I met South Sudanese model Adut Akech,
129
410434
3049
Kakuma'da doğmuş olan, Güney Somalili model
06:53
who also happened to be born right here in Kakuma.
130
413507
3121
Adut Akech ile tanıştım.
06:58
That experience in itself is the definition of hope.
131
418163
3727
Bu deneyim, kendi içinde umudun tanımıydı.
07:02
I mean, just imagine:
132
422399
1940
Yani, hayal edin;
07:04
two girls born in the same refugee camp,
133
424363
3642
aynı mülteci kampında doğmuş iki kız,
07:08
reunited for the first time on the cover of British "Vogue."
134
428029
3942
İngiliz ''Vogue''un kapağı için ilk defa bir araya geliyor.
07:12
(Applause and cheering)
135
432557
5532
(Alkış ve tezahürat)
07:18
I was given the distinct pleasure of partnering up with UNICEF,
136
438740
3763
İhtiyacı olan çocuklar için yaptıkları işi ilk elden bilerek
07:22
knowing firsthand the work that they do for children in need.
137
442527
3623
UNICEF'le işbirliği yapmaktan ayrı bir zevk aldım.
07:27
And I want you to remember
138
447286
1660
Şunu hatırlamanızı istiyorum,
07:28
that although the children here may be refugees,
139
448970
3006
buradakiler mülteci olsalar da
07:33
they are children.
140
453016
1897
çocuk.
07:35
They deserve every opportunity to flourish, to hope, to dream --
141
455230
5095
Gelişmek, umut etmek, hayal kurmak, başarılı olmak için
07:41
to be successful.
142
461114
1628
her fırsata sahip olmalılar.
07:44
My story began right here in Kakuma refugee camp,
143
464522
4711
Benim hikayem tam burada, Kakuma mülteci kampında,
07:49
a place of hope.
144
469257
1754
bir umut yerinde başladı.
07:51
Thank you.
145
471501
1151
Teşekkürler.
07:52
(Applause)
146
472676
4585
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7