Our lonely society makes it hard to come home from war | Sebastian Junger

603,493 views ・ 2016-06-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Rüya ŞİPKALI Gözden geçirme: Ramazan Şen
Gerçekten bir problemim olduğunu fark etmeden önce,
00:13
I worked as a war reporter for 15 years
0
13759
3353
00:17
before I realized that I really had a problem.
1
17136
3465
savaş muhabiri olarak 15 sene çalıştım.
00:21
There was something really wrong with me.
2
21101
2106
Yanlış giden bir şeyler vardı bende.
00:23
This was about a year before 9/11, and America wasn't at war yet.
3
23231
3338
9/11'den bir yıl önceydi ve Amerika henüz savaşta değildi.
00:27
We weren't talking about PTSD.
4
27432
2392
TSSB (travma sonrası stres bozukluğu) henüz gündemde değildi.
00:29
We were not yet talking about the effect of trauma and war
5
29848
4196
Travmanın ve savaşın insan psikolojisine olan etkisinden
00:34
on the human psyche.
6
34068
1784
hiç söz etmemiştik bile.
00:36
I'd been in Afghanistan for a couple of months
7
36706
2250
Birkaç ay Afganistan'da bulundum.
00:38
with the Northern Alliance as they were fighting the Taliban.
8
38980
3008
Kuzey İttifakı'nın yanında Taliban'a karşı mücadele veriyorduk.
00:42
And at that point the Taliban had an air force,
9
42012
3257
O sırada Taliban'ın hava kuvvetleri vardı.
00:45
they had fighter planes, they had tanks, they had artillery,
10
45293
3229
Savaş uçakları, tankları, ağır silahları vardı
00:48
and we really got hammered pretty badly a couple of times.
11
48546
3291
ve bazı zamanlar gerçekten ağır darbeler yedik.
00:51
We saw some very ugly things.
12
51861
1966
Çok tatsız olaylara şahit olduk.
00:55
But I didn't really think it affected me.
13
55104
1970
Ama bundan etkilendiğimi hiç düşünmezdim.
00:57
I didn't think much about it.
14
57098
1528
Buna hiç kafama takmadım.
00:58
I came home to New York, where I live.
15
58650
1951
Yaşadığım yere, evime, New York'a geldim.
01:01
Then one day I went down into the subway,
16
61141
2365
Sonra bir gün metro alt geçidine inerken,
01:04
and for the first time in my life,
17
64490
2451
o gün hayatımda ilk defa
01:06
I knew real fear.
18
66965
1834
gerçek korkuyu tatmıştım.
01:08
I had a massive panic attack.
19
68823
2339
Şiddetli bir panik atak geçiriyordum.
01:12
I was way more scared than I had ever been in Afghanistan.
20
72058
2879
Afganistan'da bulunduğumdan daha da çok korkunçtu.
01:16
Everything I was looking at seemed like it was going to kill me,
21
76093
3400
Gördüğüm her şey sanki beni öldürecekmişcesine geliyordu,
01:19
but I couldn't explain why.
22
79517
2293
ama bunun nedenini açıklayamıyordum.
01:22
The trains were going too fast.
23
82121
1974
Trenler büyük bir hızla geçip gidiyordu.
01:24
There were too many people.
24
84119
1354
Çok fazla insan vardı.
01:25
The lights were too bright.
25
85497
1788
Işıklar aşırı parlaktı.
01:27
Everything was too loud, everything was moving too quickly.
26
87309
2799
Çok gürültülüydü, her şey çok hızlı hareket ediyordu.
01:30
I backed up against a support column and just waited for it.
27
90132
3328
Sütuna tutunarak öylece bekledim.
01:35
When I couldn't take it any longer, I ran out of the subway station
28
95115
3196
Daha fazla kaldıramayınca da, kendimi istasyondan dışarı attım
01:38
and walked wherever I was going.
29
98335
1729
ve öylece yürüdüm.
01:41
Later, I found out that what I had was short-term PTSD:
30
101648
4179
Sonrasında anladım ki geçirdiğim şey kısa dönemli TSSB imiş.
01:45
post-traumatic stress disorder.
31
105851
1903
Travma Sonrası Stres Bozukluğu.
01:48
We evolved as animals, as primates, to survive periods of danger,
32
108993
3228
Badire süreçlerini atlatmak için hayvanlar, insanlar olarak
01:52
and if your life has been in danger,
33
112245
2921
değişim geçiriyoruz ve hayatınız tehlikedeyse,
01:55
you want to react to unfamiliar noises.
34
115190
2641
alışılmadık seslere tepki vermek istiyorsunuz.
01:59
You want to sleep lightly, wake up easily.
35
119352
2255
Az uyuyup erkenden kalkmak istiyorsunuz.
02:01
You want to have nightmares and flashbacks
36
121631
2194
Sizi öldürebilecek kâbuslar ve geriye dönüşler
02:03
of the thing that could kill you.
37
123849
1809
yaşamak istiyorsunuz.
02:06
You want to be angry because it makes you predisposed to fight,
38
126756
3057
Kızgın olmak istiyorsunuz, çünkü sizi kavgaya meyilli yapıyor
02:09
or depressed, because it keeps you out of circulation a little bit.
39
129837
3373
ya da depresyona girerek, kısır döngünün içinden çıkmak istiyorsunuz.
02:13
Keeps you safe.
40
133591
1331
Sizi güvende tutuyor.
02:15
It's not very pleasant, but it's better than getting eaten.
41
135580
2878
Her ne kadar hoş olmasa da, yenilmekten daha iyidir.
02:20
Most people recover from that pretty quickly.
42
140469
2454
Çoğu insan bunu kolayca atlatmakta.
02:22
It takes a few weeks, a few months.
43
142947
2090
Birkaç hafta, birkaç ay sürüyor.
02:25
I kept having panic attacks, but they eventually went away.
44
145061
3115
Panik atak geçirmeye devam ettim ama zaman içerisinde kayboldular.
02:28
I had no idea it was connected to the war that I'd seen.
45
148200
2650
Gördüğüm savaşla ilgili olduğuna dair hiç fikrim yoktu.
02:30
I just thought I was going crazy,
46
150874
1596
Tek düşündüğüm kafayı yediğimdi
02:32
and then I thought, well, now I'm not going crazy anymore.
47
152494
3134
ama sonra artık delirmediğimi düşündüm.
02:37
About 20 percent of people, however,
48
157197
2630
İnsanların %20'sinin sonu
02:39
wind up with chronic, long-term PTSD.
49
159851
3291
uzun dönemli TSSB ile sonuçlanıyor.
02:43
They are not adapted to temporary danger.
50
163166
2394
Geçici bir tehlikeye alışmış değiller.
02:45
They are maladapted for everyday life,
51
165584
2761
Yardım almadıkları sürece, hayatla
02:48
unless they get help.
52
168369
1178
uyumsuzluk içindeler.
02:49
We know that the people who are vulnerable to long-term PTSD
53
169994
3539
Biliyoruz ki uzun dönemli TSSB'ye yatkın olan insanlar,
02:53
are people who were abused as children,
54
173557
2716
çocukken tacize uğramış,
02:56
who suffered trauma as children,
55
176297
1731
çocukken travma geçirmiş,
02:58
people who have low education levels,
56
178052
2618
eğitim düzeyi düşük,
03:00
people who have psychiatric disorders in their family.
57
180694
2558
ailesinde psikolojik rahatsızlıklar bulunan kimseler.
03:03
If you served in Vietnam
58
183276
1278
Vietnam'da görev yapmışsanız
03:04
and your brother is schizophrenic,
59
184578
2694
ve kardeşiniz şizofrense,
03:07
you're way more likely to get long-term PTSD from Vietnam.
60
187296
4116
uzun dönemli TSSB'ye yakalanmanız oldukça yüksektir.
03:12
So I started to study this as a journalist,
61
192571
2628
Böylece gazeteci olarak bunun üstünde çalışmaya başladım
03:15
and I realized that there was something really strange going on.
62
195868
3523
ve tuhaf bir şeylerin döndüğünü sezdim.
03:19
The numbers seemed to be going in the wrong direction.
63
199415
2743
Rakamlar ters istikamete gidiyor gibiydi.
03:22
Every war that we have fought as a country,
64
202597
2372
Ülke olarak savaşmaya başladığımız
03:24
starting with the Civil War,
65
204993
1974
iç savaşlardan beri,
03:26
the intensity of the combat has gone down.
66
206991
3056
savaşın şiddeti giderek düşüş göstermişti.
03:30
As a result, the casualty rates have gone down.
67
210878
3380
Sonucunda, can kayıplarında azalmalar yaşanmış,
03:34
But disability rates have gone up.
68
214707
1955
ama sakatlıklar tavan yapmıştı.
03:36
They should be going in the same direction,
69
216686
2202
Değerlerin aynı istikamette gitmesi gerekirken,
03:39
but they're going in different directions.
70
219702
2249
farklı yönlere gidiyordu.
03:44
The recent wars in Iraq and Afghanistan have produced, thank God,
71
224124
4589
Tanrıya şükür, Irak ve Afganistan'da yapılan son savaşlarda
03:48
a casualty rate about one third of what it was in Vietnam.
72
228737
5344
Vietnam'ın üçte biri kadar can kayıpları yaşandı.
03:56
But they've also created --
73
236129
1960
Ama bunun yanında --
03:58
they've also produced three times the disability rates.
74
238678
3346
3 kat daha fazla sakatlıklara neden oldu.
04:03
Around 10 percent of the US military is actively engaged in combat,
75
243526
5973
ABD ordusunun %10'a yakını savaşta etkin olarak savaştı.
04:10
10 percent or under.
76
250439
1338
%10 veya daha az.
04:11
They're shooting at people, killing people,
77
251801
2274
İnsanlara kurşun sıkıyor, onları öldürüyor,
04:14
getting shot at, seeing their friends get killed.
78
254099
2338
vuruluyor, arkadaşlarının öldürüldüğünü görüyorlar.
04:16
It's incredibly traumatic.
79
256461
1553
Çok sarsıcı bir şey bu.
04:18
But it's only about 10 percent of our military.
80
258038
2810
Ama bu ordumuzun %10'u için geçerli bir durum.
04:20
But about half of our military has filed
81
260872
2233
Halbuki, ordumuzun neredeyse yarısı
04:23
for some kind of PTSD compensation from the government.
82
263129
4222
hükûmetten TSSB için tazminat istediler.
04:28
And suicide doesn't even fit into this in a very logical way.
83
268922
4695
Ve mantıklı olarak intihar bununla çelişmiyor.
04:34
We've all heard the tragic statistic of 22 vets a day, on average,
84
274173
5786
Hepimiz bu ülkede günde ortalama 22 eski askerin
04:39
in this country, killing themselves.
85
279983
2607
kendilerini öldürdüğünün trajik istatistiğini duymuşuzdur.
04:43
Most people don't realize
86
283564
1490
Pek çok insan,
04:45
that the majority of those suicides are veterans of the Vietnam War,
87
285078
5637
intiharların çoğunun Vietnam Savaşı'ndaki
04:50
that generation,
88
290739
1878
gazilerin neslinden olduğunun
04:52
and their decision to take their own lives actually might not be related
89
292641
4498
ve hayatlarına son vermelerinin ise 50 yıl önceki savaşla alakası
04:57
to the war they fought 50 years earlier.
90
297163
2698
olmadığının farkında değil.
05:01
In fact, there's no statistical connection between combat and suicide.
91
301122
3692
Gerçek şu ki, savaşla intihar arasında hiçbir istatiksel ilişki yok.
05:04
If you're in the military and you're in a lot of combat,
92
304838
3067
Eğer ki orduda ve çok sayıda savaşta yer almışsanız,
05:07
you're no more likely to kill yourself than if you weren't.
93
307929
3010
kendinizi öldürmeye meyliniz katılmamış hâlinizden fazla değil.
05:11
In fact, one study found
94
311614
1326
Aslında, bir çalışmaya göre
05:12
that if you deploy to Iraq or Afghanistan,
95
312964
2024
Irak veya Afganistan'da görev almışsanız,
05:15
you're actually slightly less likely to commit suicide later.
96
315012
3420
sonraki zamanlarda intihar etmeniz oldukça düşük ihtimaldir.
05:20
I studied anthropology in college.
97
320626
2270
Üniversitede antropoloji üstünde çalışmıştım.
05:22
I did my fieldwork on the Navajo reservation.
98
322920
3019
Alan çalışmamı Navajo bölgesinde yaptım.
05:25
I wrote a thesis on Navajo long-distance runners.
99
325963
3395
Navajo'nun uzun mesafeli koşucuları hakkında tez hazırladım.
05:30
And recently, while I was researching PTSD,
100
330473
4004
Ve şu sıralarda, TSSB üzerinde araştırmamı yaparken,
05:35
I had this thought.
101
335501
2105
aklıma bu geldi.
05:38
I thought back to the work I did when I was young,
102
338325
3079
Gençken yaptığım araştırmayı hatırladım
05:41
and I thought, I bet the Navajo, the Apache, the Comanche --
103
341428
4069
ve dedim ki eminim Navajo, Apaçiler, Komançiler,
05:45
I mean, these are very warlike nations --
104
345521
2564
-demek istediğim, bunlar savaşçı milletler-
05:48
I bet they weren't getting PTSD like we do.
105
348109
3782
eminim ki onlar bizler gibi TSSB olayını yaşamamışlardır.
05:52
When their warriors came back from fighting the US military
106
352814
2992
Askerleri ABD ordusuyla savaştıktan sonra geri geldiklerinde
05:55
or fighting each other,
107
355830
1608
veya birbirleriyle didiştiklerinde
05:58
I bet they pretty much just slipped right back into tribal life.
108
358241
3943
eminim ki kabile hayatına kolayca geri dönmüşlerdir.
06:03
And maybe what determines
109
363635
2254
Belki, uzun dönemli TSSB'nin
06:05
the rate of long-term PTSD
110
365913
2694
oranlarını belirleyen şey,
06:08
isn't what happened out there,
111
368631
1988
orada ne yaşadığımız değil,
06:11
but the kind of society you come back to.
112
371942
2405
geri döndüğümüz toplum yapısıdır.
06:15
And maybe if you come back to a close, cohesive, tribal society,
113
375107
4954
Belki de, birbirine bağlı bir topluma geri dönmüşseniz,
06:20
you can get over trauma pretty quickly.
114
380823
2325
travmadan paçayı kolayca sıyırabilirsiniz.
06:23
And if you come back to an alienating, modern society,
115
383830
4346
Eğer ki, birbirine yabancı, modern bir topluma geri dönerseniz,
06:28
you might remain traumatized your entire life.
116
388719
3505
tüm hayatınıza sarsıntıya uğramış bir biçimde devam edebilirsiniz.
06:32
In other words, maybe the problem isn't them, the vets;
117
392248
3111
Bir diğer deyişle, belki de sorun gaziler değil,
06:35
maybe the problem is us.
118
395383
1764
belki de sorun bizizdir.
06:39
Certainly, modern society is hard on the human psyche
119
399325
4443
Kesinlikle sahip olduğumuz her ölçüyle
06:44
by every metric that we have.
120
404649
1914
modern toplum insan ruhu konusunda zor.
06:49
As wealth goes up in a society,
121
409043
2361
Bir toplumda zenginlik giderek arttıkça,
06:53
the suicide rate goes up instead of down.
122
413523
3571
intihar oranları düşeceği yerde, giderek artış gösterir.
06:58
If you live in modern society,
123
418066
2090
Modern bir toplumda yaşıyorsanız,
07:00
you're up to eight times more likely
124
420180
2136
ömrünüz boyunca depresyondan kıvranmanız,
07:04
to suffer from depression in your lifetime
125
424379
2321
kırsal, yoksul bir kesimdeki yaşamanızdan,
07:06
than if you live in a poor, agrarian society.
126
426724
2888
8 kat daha kuvvetlidir.
07:10
Modern society has probably produced the highest rates of suicide
127
430915
3599
Modern toplum insanlık tarihinin en yüksek
intihar, depresyon, endişe, yalnızlık ve çocuk istismarı
07:14
and depression and anxiety and loneliness and child abuse
128
434538
3254
07:17
ever in human history.
129
437816
1745
oranlarını üretti.
07:20
I saw one study
130
440695
1573
Gördüğüm bir çalışma,
07:22
that compared women in Nigeria,
131
442292
3042
Afrika'nın en yoksul ülkesi olan,
07:25
one of the most chaotic and violent and corrupt
132
445358
2497
çarpıklaşmanın, şiddetin ve yozlaşmanın eksilmediği
07:28
and poorest countries in Africa,
133
448627
2206
Nijerya'daki kadınları, Kuzey ABD'deki
07:31
to women in North America.
134
451358
1291
kadınlarla karşılaştırıyordu.
07:32
And the highest rates of depression were urban women in North America.
135
452673
5190
En yüksek depresyon oranı Kuzey ABD'de yaşayan şehirli kadınlara aitti.
07:37
That was also the wealthiest group.
136
457887
1995
Ayrıca bunlar en zengin gruptu.
07:40
So let's go back to the US military.
137
460637
3849
Şimdi ABD ordusuna geri dönelim.
07:45
Ten percent are in combat.
138
465096
2518
Savaşan %10'luk kısma.
07:47
Around 50 percent have filed for PTSD compensation.
139
467638
4739
%50'sine yakını TSSB tazminatı için başvuru yaptılar.
07:53
So about 40 percent of veterans really were not traumatized overseas
140
473602
5102
Gazilerin %40 kadarı dışarıdayken travma geçirmedi
07:59
but have come home to discover they are dangerously alienated
141
479734
4306
ama evlerine döndüklerinde dışlanmış olduklarını keşfettiler
08:04
and depressed.
142
484563
1326
ve depresyona girdiler.
08:08
So what is happening with them?
143
488341
2937
Öyleyse onların nesi var?
08:11
What's going on with those people,
144
491302
1817
Bu insanlara neler oluyor?
08:14
the phantom 40 percent that are troubled but don't understand why?
145
494051
4735
Sıkıntı içinde olan ama nedenini anlayamayan %40'a...
08:18
Maybe it's this:
146
498810
1324
Belki de nedeni şudur:
08:20
maybe they had an experience of sort of tribal closeness
147
500158
4644
Ülke dışındayken birliklerinde kabilemsi bir iç içelik
08:24
in their unit when they were overseas.
148
504826
2230
tecrübe etmişlerdir.
08:28
They were eating together, sleeping together,
149
508075
2633
Birlikte yiyip içmişler, birlikte uyumuşlar
08:30
doing tasks and missions together.
150
510732
2299
ve birlikte göreve gitmişlerdir.
08:33
They were trusting each other with their lives.
151
513055
2539
Birbirlerine canlarını emanet etmişlerdir.
08:37
And then they come home
152
517160
1673
Sonrasında eve gelmişler
08:38
and they have to give all that up
153
518857
2000
ve bunları bırakmak zorunda kalmışlar
08:41
and they're coming back to a society, a modern society,
154
521851
3739
ve askerde bulunmamış bir kişi için bile zor olan
08:45
which is hard on people who weren't even in the military.
155
525614
3533
modern bir topluma geri dönmüşlerdir.
08:49
It's just hard on everybody.
156
529171
1625
Bu herkes için zor bir şey.
08:51
And we keep focusing on trauma, PTSD.
157
531494
3923
Ve biz hâlâ travmaya, TSSB'ye odaklanıyoruz.
08:56
But for a lot of these people,
158
536685
1692
Ama bu insanların çoğu için,
08:59
maybe it's not trauma.
159
539340
1197
travma değildir belki.
09:00
I mean, certainly, soldiers are traumatized
160
540561
2555
Demek istediğim, kesinlikle askerler sarsıntıya uğramıştır
09:03
and the ones who are have to be treated for that.
161
543140
2369
ve böyle olanların bunun için tedavi edilmeleri gerekir.
09:05
But a lot of them --
162
545533
1194
Ama çoğu için,
09:06
maybe what's bothering them is actually a kind of alienation.
163
546751
3230
onların canını sıkan şey belki de ötekileşmedir.
09:10
I mean, maybe we just have the wrong word for some of it,
164
550321
2770
Yani, belki bunun için yanlış kelimeyi kullanıyoruzdur
09:13
and just changing our language, our understanding,
165
553115
2389
ve dilimizi, anlayışımızı değiştirmek
09:15
would help a little bit.
166
555528
1174
biraz yardımcı olabilir.
09:16
"Post-deployment alienation disorder."
167
556726
2712
''Savaş sonrası ötekileştirme bozukluğu.''
09:19
Maybe even just calling it that for some of these people
168
559462
2878
Belki sadece bunu belirtmek bile o insanların bazılarının
09:23
would allow them to stop imagining
169
563634
2578
yaşanan duyguyu açıklamak için
09:26
trying to imagine a trauma that didn't really happen
170
566236
2766
aslında olmamış bir travmayı
09:29
in order to explain a feeling that really is happening.
171
569707
2771
hayal etmeyi bırakmasına sebep olabilir.
09:32
And in fact, it's an extremely dangerous feeling.
172
572502
2517
Ve aslında bu çok tehlikeli bir his.
09:35
That alienation and depression can lead to suicide.
173
575043
2740
Yabancılaşma ve depresyonun intihara kadar yolu var.
09:37
These people are in danger.
174
577807
1997
Bu insanlar tehlike altında.
09:39
It's very important to understand why.
175
579828
2122
Nedenini anlamak çok önemli.
09:43
The Israeli military has a PTSD rate of around one percent.
176
583167
4274
İsrail ordusunda TSSB oranı %1 civarlarında.
09:47
The theory is that everyone in Israel is supposed to serve in the military.
177
587650
5599
Teoride, İsrail'deki herkes orduya hizmet etmekle yükümlü.
09:53
When soldiers come back from the front line,
178
593273
2110
Askerler cepheden geri döndüklerinde,
09:55
they're not going from a military environment to a civilian environment.
179
595407
4438
askeriyeden çıkıp sivil bir ortama doğru açılmıyorlar.
10:00
They're coming back to a community where everyone understands
180
600741
3707
Herkesin askeriyeden anladığı bir çevreye
10:05
about the military.
181
605698
1155
geri dönüyorlar.
10:06
Everyone's been in it or is going to be in it.
182
606877
2155
Herkes içinde bulunmuş veya bulunacaktır.
Herkes onların bulundukları durumu anlamakta.
10:09
Everyone understands the situation they're all in.
183
609056
2356
10:11
It's as if they're all in one big tribe.
184
611436
2269
Büyük bir ailenin parçası gibiler.
10:14
We know that if you take a lab rat
185
614282
2034
Biliyoruz ki bir deney faresini alıp
10:16
and traumatize it and put it in a cage by itself,
186
616340
3672
sarsıntıya uğratarak onu bir kafese tıkarsak,
10:20
you can maintain its trauma symptoms almost indefinitely.
187
620036
3157
travma semptomlarını süresiz devam ettirebilirsiniz.
10:23
And if you take that same lab rat and put it in a cage with other rats,
188
623717
5087
Eğer aynı deney faresini alıp onu diğer farelerle bir kafese koyarsak,
10:30
after a couple of weeks, it's pretty much OK.
189
630018
3356
birkaç hafta sonra durum iyileşir.
10:35
After 9/11,
190
635509
1262
9/11'den sonra,
10:38
the murder rate in New York City went down by 40 percent.
191
638549
3293
New York'taki cinayet oranları %40 azaldı.
10:41
The suicide rate went down.
192
641866
1822
İntihar oranları düştü.
10:44
The violent crime rate in New York went down after 9/11.
193
644756
4504
9/11'den sonra New York'taki şiddet suçu oranları düştü.
10:49
Even combat veterans of previous wars who suffered from PTSD
194
649284
5319
TSSB geçiren eski savaş gazileri bile
10:54
said that their symptoms went down after 9/11 happened.
195
654627
4497
9/11 olayı yaşandıktan sonra semptomların azaldığını söylediler.
10:59
The reason is that if you traumatize an entire society,
196
659148
3436
Bunun sebebiyse, tüm topluluk sarsıldığında
11:04
we don't fall apart and turn on one another.
197
664450
3219
ayrı düşmeyiz ve birbirimize döneriz.
11:07
We come together. We unify.
198
667693
2114
Tutunuruz. Birleşiriz.
11:09
Basically, we tribalize,
199
669831
2047
Kısacası, birbirimize yapışırız
11:11
and that process of unifying feels so good and is so good for us,
200
671902
5553
ve birleşme süreci bizi iyi hissettirir, bu bizim için iyidir de.
11:17
that it even helps people
201
677479
1417
Akıl sağlığı problemleriyle
11:18
who are struggling with mental health issues.
202
678920
3294
boğuşan insanlara bile yardımı dokunur.
11:22
During the blitz in London,
203
682238
1765
Londra'daki hava saldırısı sırasında
11:24
admissions to psychiatric wards went down during the bombings.
204
684027
5013
psikiyatri hastaneleri kabulleri düşüşe geçti.
11:30
For a while, that was the kind of country
205
690606
3222
Bir süreliğine de olsa, Amerika
11:33
that American soldiers came back to -- a unified country.
206
693852
3871
ABD askerlerinin birleşmiş bir ülkeye döndüğü bir yer hâline gelmişti.
11:38
We were sticking together.
207
698288
1271
Birbirimize kenetlenmiştik.
11:39
We were trying to understand the threat against us.
208
699583
2611
Karşımızda duran tehditi anlamaya çalışmıştık.
11:42
We were trying to help ourselves and the world.
209
702218
4079
Kendimize ve dünyaya yardım etmek için çabalamıştık.
11:47
But that's changed.
210
707521
1601
Ama bu artık değişti.
11:50
Now, American soldiers,
211
710392
2346
Şu an, Amerikalı askerlerin, Amerikalı gazilerin döndükleri ülke
11:52
American veterans are coming back to a country that is so bitterly divided
212
712762
3820
feci şekilde bölünmüş,
11:57
that the two political parties are literally accusing each other
213
717716
3422
iki politik partinin birbirlerini ihanetle,
12:02
of treason, of being an enemy of the state,
214
722670
2840
vatan haini olmakla suçladığı,
12:06
of trying to undermine the security and the welfare of their own country.
215
726265
4760
kendi ülkelerinin güvenliğini ve refahını indirgemeye çalışmakla suçladığı bir ülke.
12:11
The gap between rich and poor is the biggest it's ever been.
216
731049
4133
Zenginle fakir arasındaki uçurum her zamankinden daha da açık.
12:15
It's just getting worse.
217
735206
1185
Giderek de açılmakta.
12:16
Race relations are terrible.
218
736415
2408
Irklar arasındaki ilişkiler bozuk.
12:18
There are demonstrations and even riots in the streets
219
738847
2856
Sokaklarda ırklar arasındaki adaletsizlik yüzünden
12:21
because of racial injustice.
220
741727
1979
protestolar, hatta kargalaşalar çıkıyor.
12:24
And veterans know that any tribe that treated itself that way -- in fact,
221
744727
4261
Ve gaziler biliyor ki kendine bu şekilde davranan her toplum
12:29
any platoon that treated itself that way -- would never survive.
222
749012
4930
-aslında, kendine bu şekilde davranan her müfreze- hayatta kalamaz.
12:35
We've gotten used to it.
223
755068
1891
Bunlara alıştık artık.
12:36
Veterans have gone away and are coming back
224
756983
3853
Gaziler uzaklara gidip geldiler
12:40
and seeing their own country with fresh eyes.
225
760860
4441
ve kendi ülkelerini çıplak gözlerle görüyorlar.
12:45
And they see what's going on.
226
765325
1657
Neler olduğunun farkındalar.
12:47
This is the country they fought for.
227
767738
1855
Uğruna savaştıkları ülke bu işte.
12:50
No wonder they're depressed.
228
770433
1678
Boşuna depresyonda değiller.
12:52
No wonder they're scared.
229
772135
1574
Boşuna korkmuyorlar.
12:55
Sometimes, we ask ourselves if we can save the vets.
230
775371
3877
Bazen kendimize gazileri kurtarıp kurtaramayacağımızı soruyoruz.
13:00
I think the real question is if we can save ourselves.
231
780248
3170
Bana kalırsa asıl soru: Acaba kendimizi kurtarabilir miyiz?
13:03
If we can,
232
783905
1690
Kurtarırsak eğer,
13:05
I think the vets are going to be fine.
233
785619
1974
gaziler daha hoşnut olacaktır kanımca.
13:08
It's time for this country to unite,
234
788697
3137
Bu ülkenin birleşmesinin tam zamanı,
13:13
if only to help the men and women who fought to protect us.
235
793818
4792
sırf bizi korumak için savaşan erkek ve kadınların hatırı için.
13:19
Thank you very much.
236
799182
1231
Çok teşekkür ederim.
13:20
(Applause)
237
800437
6666
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7