Where's Google going next? | Larry Page

Charlie Rose ve Larry Page: Google nereye gidiyor?

Çeviri: Abdussamet Kandemir Gözden geçirme: Fatih Yuvacı

Charlie Rose: So Larry sent me an email

Charlie Rose: Larry bana bir e-posta gönderdi

and he basically said,

ve basitçe şunları söyledi:

we've got to make sure that we don't seem like we're

Emin olmamız gereken bir nokta var

a couple of middle-aged boring men.

Orta yaşlı sıkıcı erkek grubu gibi görünmememiz lazım.

I said, I'm flattered by that --

Bunun üzerine ben de gururumun okşandığını söyledim --

(Laughter) —

(Gülüşmeler) —

because I'm a bit older,

çünkü ben Larry'den biraz daha yaşlıyım

and he has a bit more net worth than I do.

ve kendisi benden biraz daha fazla değere sahip.

Larry Page: Well, thank you.

Larry Page: Teşekkür ederim.

CR: So we'll have a conversation about

CR: Bugün Internet hakkında konuşacağız

the Internet, and we'll have a conversation Google,

Google'ı konuşacağız

and we'll have a conversation about search

arama hakkında konuşmamız olacak

and privacy,

gizliliği konuşacağız

and also about your philosophy

ve ayrıca senin felsefeni konuşacağız

and a sense of how you've connected the dots

ve noktalarını nasıl bir araya getirdiğinden

and how this journey that began

bir süre önce başlayan

some time ago

bu yolculuğun ne değişik

has such interesting prospects.

özellikleri olduğunu konuşacağız.

Mainly we want to talk about the future.

Genel olarak gelecek hakkında konuşmak istiyoruz.

So my first question: Where is Google

O halde ilk sorum geliyor

and where is it going?

Google şu an nerede ve nereye gidiyor?

LP: Well, this is something we think about a lot,

LP: Bu üzerinde çok düşündüğümüz bir konu

and our mission we defined a long time ago

ve çok zaman önce tanımladığımız bir misyonumuz var.

is to organize the world's information

Misyonumuz dünyadaki bilgiyi organize etmek

and make it universally accessible and useful.

ve bilgiyi evrensel düzeyde ulaşılabilir ve kullanışlı kılmak.

And people always say,

İnsanlar sürekli olarak diyorlar ki

is that really what you guys are still doing?

gerçekten hala bunu mu yapıyorsunuz?

And I always kind of think about that myself,

Ben şahsen bu sorunun üzerine sürekli düşünüyoum

and I'm not quite sure.

ve çok da emin değilim.

But actually, when I think about search,

Aslında arama konusunda düşündüğümde

it's such a deep thing for all of us,

arama hepimiz için çok derin bir konu;

to really understand what you want,

neyi istediğinizi gerçekten anlamak gerekiyor,

to understand the world's information,

dünyadaki bilgiyi anlamak gerekiyor

and we're still very much in the early stages of that,

ve biz bu süreçlerin daha başındayız

which is totally crazy.

ki bu durum tamamen çılgınca.

We've been at it for 15 years already,

15 yıldır bu işin üzerindeyiz

but it's not at all done.

fakat iş daha tamamlanmış değil.

CR: When it's done, how will it be?

CR: Peki ne zaman tamamlanmış olacak ve nasıl tamamlanacak?

LP: Well, I guess,

Bana göre

in thinking about where we're going --

nereye gittiğimiz konusunda düşünüyorum

you know, why is it not done? --

ve neden henüz tamamlanmadı diye soruyorum.

a lot of it is just computing's kind of a mess.

En büyük sebep bir tür yığıntı ile uğraşıyorsunuz.

You know, your computer doesn't know where you are,

Bilgisayarınız sizin nerede olduğunuzu bilmiyor,

it doesn't know what you're doing,

ne yaptığınızı bilmiyor,

it doesn't know what you know,

sizin ne bildiğinizi bilmiyor

and a lot we've been trying to do recently

ve son zamanlarda yapmaya çalıştığımız şey

is just make your devices work,

cihazlarınızın çalışmasını sağlamak

make them understand your context.

onların sizi anlamasını sağlamak.

Google Now, you know, knows where you are,

Bildiğiniz üzere, Google Now sizin nerede olduğunuz biliyor

knows what you may need.

ve neye ihtiyaç duyduğunuzu biliyor.

So really having computing work and understand you

Aslında henüz tamamlanmamış olan şey

and understand that information,

yapılan çalışmaya işlemek, sizi anlamak

we really haven't done that yet.

ve bu elde edilen bilgiyi anlamak.

It's still very, very clunky.

Bu durum gerçekten çok çok tuhaf.

CR: Tell me, when you look at what Google is doing,

CR: Google'ın yaptığına baktığın zaman

where does Deep Mind fit?

Deep Mind nereye oturuyor?

LP: Yeah, so Deep Mind is a company

LP: Deep Mind bizim kısa bir süre önce

we just acquired recently.

satın aldığımız şirket.

It's in the U.K.

Şirket Birleşik Krallıklar'da bulunuyor.

First, let me tell you the way we got there,

Öncelikle bu noktaya nasıl geldiğimizi söylemek istiyorum

which was looking at search

Arama konusuna bakıyorduk

and really understanding,

gerçekten durumları anlama

trying to understand everything,

her şeyi anlama çabası

and also make the computers not clunky

ve aynı zamanda bilgisayarları yavaşlatan

and really understand you --

sizleri gerçekten anlama bizi bu noktaya getirdi

like, voice was really important.

örneğin ses gerçekten çok önemliydi.

So what's the state of the art on speech recognition?

Konuşma tanıma konusunda geldiğimiz nokta neydi?

It's not very good.

Hiç de iyi değil.

It doesn't really understand you.

Konuşma tanıma sizi gerçekten anlamıyor.

So we started doing machine learning research

Bu teknolojiyi geliştirmek için makine öğrenimi üzerine

to improve that.

araştırmalar yapmaya başladık.

That helped a lot.

Araştırmalar çok yardımcı oldu.

And we started just looking at things like YouTube.

Ve Youtube gibi platformlara bakmaya başladık.

Can we understand YouTube?

Youtube'u anlayabiliyor muyuz?

But we actually ran machine learning on YouTube

Aslında makine öğrenimi teknolojisini Youtube üzerinde çalıştırdık

and it discovered cats, just by itself.

ve Youtube kendi başına kedileri tespit etti.

Now, that's an important concept.

Bu önemli bir konsept.

And we realized there's really something here.

Burada gerçekten bir şeylerin olduğunun farkına vardık.

If we can learn what cats are,

Kedilerinin ne olduğunu öğrenebilirsek

that must be really important.

bu gerçekten önemli olmalı.

So I think Deep Mind,

Böylece Deep Mind'ı düşünmeye başladım.

what's really amazing about Deep Mind

Deep Mind'la ilgili şaşırtan şey

is that it can actually --

onun nesneleri öğrenme yolunda

they're learning things in this unsupervised way.

öncül verilere ihtiyaç duymamasıydı.

They started with video games,

Video oyunlarla başladılar,

and really just, maybe I can show the video,

size bunun videosunu gösterebilirim,

just playing video games,

sadece video oyun oynuyorlar

and learning how to do that automatically.

ve bunu yapmayı otomatik olarak öğreniyor.

CR: Take a look at the video games

CR: Video oyununa bakınız

and how machines are coming to be able

makineler nasıl da takdire şayan

to do some remarkable things.

şeyler yapıyor.

LP: The amazing thing about this

LP: Bunla ilgili büyüleyici olan

is this is, I mean, obviously,

kastettiğim şey tam olarak bu.

these are old games,

Bunlar eski oyunlar,

but the system just sees what you see, the pixels,

fakat sistem sizin de gördüğününüz pikseleri sadece görüyor

and it has the controls and it has the score,

ve sistem kontrolü sağlıyor, puan yapıyor

and it's learned to play all of these games,

ve sistem tüm oyunları nasıl oynandığını öğreniyor,

same program.

tamamen aynı programdan bahsediyor.

It's learned to play all of these games

Program tüm bu oyunların nasıl oynanacağını öğrendi

with superhuman performance.

ve insanüstü performans gösterdi.

We've not been able to do things like this

Daha önceleri bilgisayarlarla

with computers before.

tüm bunları yapmamız mümkün değildi.

And maybe I'll just narrate this one quickly.

Bu gördüğünüzü hızlıca daraltacağım

This is boxing, and it figures out it can

Gördüğünüz bir boks maçı ve program

sort of pin the opponent down.

bir şekilde rakibini hamleye zorlamanın yolunu buluyor.

The computer's on the left,

Bilgisayar soldaki oyuncu

and it's just racking up points.

ve puanları topluyor.

So imagine if this kind

Böyle bir zekanın

of intelligence were thrown at your schedule,

sizin ajandanızda olduğunu, bilgi ihtiyaçlarınızla ilgilendiğini

or your information needs, or things like that.

ya da sevdiğiniz şeyler üzerinde olduğunu hayal edin.

We're really just at the beginning of that,

Biz tüm bunların daha başındayız

and that's what I'm really excited about.

ve ben bu konuda gerçekten heyecanlıyım.

CR: When you look at all that's taken place

CR: Deep Minde ve boxla ilgili

with Deep Mind and the boxing,

tüm bu hayata geçenlere baktığında

also a part of where we're going

ve biraz da nereye gittiğimiz konusu

is artificial intelligence.

yapay zekanın kendisi.

Where are we, when you look at that?

Yapay zekada baktığında neredeyiz?

LP: Well, I think for me,

LP: Benim açımdan

this is kind of one of the most exciting things

bu en heyecanlı şeylerden birisi.

I've seen in a long time.

Uzun zaman önce görmüştüm

The guy who started this company, Demis,

Bu şirketi başlatan kişi olan Dernis

has a neuroscience and a computer science background.

nörobilim ve bilgisayar bilimi altyapısına sahip.

He went back to school

O beyin konusunda çalışmak ve bu konuda

to get his Ph.D. to study the brain.

doktora yapmak için üniversiteye geri döndü.

And so I think we're seeing a lot of exciting work

Bence bunun sonucunda heyecan verici çalışmalar görüyoruz

going on that sort of crosses computer science

ve bu çalışmalarda bilgisayar bilimi ile

and neuroscience

nörobilim kesişiyorlar.

in terms of really understanding

Bunları şu açıdan kastediyorum

what it takes to make something smart

bir şeyi gerçekten akıllı kılmak

and do really interesting things.

ve gerçekten ilginç şeyler yapmak.

CR: But where's the level of it now?

CR: Fakat şu anda hangi aşamadayız?

And how fast do you think we are moving?

Ve ne kadar hızlı ilerliyoruz?

LP: Well, this is the state of the art right now,

LP: Şu an geldiğimiz nokta

understanding cats on YouTube

Youtube'da kedileri anlamak

and things like that,

ve bunun gibi şeyler,

improving voice recognition.

örneğin ses tanımayı daha ileriye taşımak.

We used a lot of machine learning

Bunları hızlıca geliştirmek için

to improve things incrementally,

makine öğrenimini çok kullanıyoruz.

but I think for me, this example's really exciting,

Lakin bana göre bu örnek gerçekten heyecan verici

because it's one program

çünkü çok farklı şeyler yapabilen

that can do a lot of different things.

tek bir programdan bahsediyoruz.

CR: I don't know if we can do this,

CR: Bunu yapabilir miyiz bilmiyorum ama

but we've got the image of the cat.

elimizde kedinin fotoğrafı var.

It would be wonderful to see this.

Bunu görmek gerçekten harika olurdu:

This is how machines looked at cats

Makineler kedilere nasıl bakıyor

and what they came up with.

ve sonuçta ortaya ne çıkartıyorlar.

Can we see that image?

O fotoğrafı görebilir miyiz?

LP: Yeah. CR: There it is. Can you see the cat?

LP: Kesinlikle. CR: İşte burada. Kediyi görebiliyor musunuz?

Designed by machines, seen by machines.

Makineler tasarladı, makineler görüyor.

LP: That's right.

LP: Doğru.

So this is learned from just watching YouTube.

Bu sadece Youtube videolarını izleyerek öğrendi.

And there's no training,

Hiçbir eğitimden geçmedi,

no notion of a cat,

kedi algısını bilmiyor.

but this concept of a cat

Fakat kedi konsepti

is something important that you would understand,

sizlerin anlayabileceğiniz çok önemli bir nokta

and now that the machines can kind of understand.

ve şimdi makineler bir tür kedileri anlayabiliyorlar.

Maybe just finishing

Bitirmek üzeriyim

also on the search part,

ve arama konusunda da

it started with search, really understanding

her şey insanların içindekileri ve bilgilerini

people's context and their information.

anlamak ile başladı.

I did have a video

Sizlere bir video getirdim.

I wanted to show quickly on that

Çok hızlı bir şekilde göstermek istiyorum.

that we actually found.

Aslında onu bulduk.

(Video) ["Soy, Kenya"]

(Video) ["Soy, Kenya"]

Zack Matere: Not long ago,

Zack Matere: Kısa bir süre önce

I planted a crop of potatoes.

patates ektim.

Then suddenly they started dying one after the other.

Aniden birbiri ardına ölmeye başladılar.

I checked out the books and they didn't tell me much.

Kitaplara baktım ve onlarda çok da bir şey bulamadım.

So, I went and I did a search.

Bu sebeple gittim ve arama yaptım.

["Zack Matere, Farmer"]

["Zack Matere, Farmer"]

Potato diseases.

Patates hastalıkları.

One of the websites told me

Web sitelerinden birisinde şunlar yazıyordu:

that ants could be the problem.

Karıncalar problemin sebebi olabilir.

It said, sprinkle wood ash over the plants.

Ve, odun külü serpiştirmemi söylüyordu.

Then after a few days the ants disappeared.

Birkaç gün sonra karıncalar yok oldu.

I got excited about the Internet.

Internet hakkında heyecanlanmıştım.

I have this friend

Bu benim arkadaşım

who really would like to expand his business.

ve o gerçekten işlerini büyütmek istiyor.

So I went with him to the cyber cafe

Birlikte internet kafeye gittik

and we checked out several sites.

ve birçok siteyi ziyaret ettik.

When I met him next, he was going to put a windmill

Gelecek seferki ziyaretimde, o bir mahalli okulda

at the local school.

rüzgar gülü kuruyordu.

I felt proud because

Gururlanmıştım çünkü

something that wasn't there before

Bir zamanlar okulda olmayan bir şey

was suddenly there.

artık oradaydı.

I realized that not everybody

Benim erişebildiğim internete

can be able to access

herkesin

what I was able to access.

erişemediğini farkettim.

I thought that I need to have an Internet

Öyle bir internetim olmalıydı ki

that my grandmother can use.

babaannem bile kullanabilmeliydi.

So I thought about a notice board.

Böylece ilan panosu fikri aklıma geldi.

A simple wooden notice board.

Odundan yapılmış basit bir pano.

When I get information on my phone,

Telefonuma yeni bir bilgi geldiğinde

I'm able to post the information

bu bilgileri

on the notice board.

ilan panosunda paylaşabilirdim.

So it's basically like a computer.

En basit haliyle pano bir bilgisayar gibiydi.

I use the Internet to help people.

Interneti insanlara yardım etmek için kullanıyorum.

I think I am searching for

Düşünüyorum da benim ve

a better life

komşularım için

for me and my neighbors.

daha iyi hayatı arıyorum.

So many people have access to information,

Çok daha fazla insan bilgiye erişebilmeli,

but there's no follow-up to that.

fakat bunun bir formülü yok.

I think the follow-up to that is our knowledge.

Bence formül bizim bilgimiz.

When people have the knowledge,

İnsanlar bilgiye sahip olurlarsa

they can find solutions

başkalarının yardımı olmaksızın

without having to helped out.

problemlere çözüm bulabilirler.

Information is powerful,

Bilgi güçlüdür

but it is how we use it that will define us.

ancak bizi tanımlayan onu nasıl kullandığımızdır.

(Applause)

(Alkışlar)

LP: Now, the amazing thing about that video,

LP: Bu video hakkında ilginç olan şey

actually, was we just read about it in the news,

biz videoyu haberlerde gördük

and we found this gentlemen,

ve bu beyefendiyi bulduk

and made that little clip.

ardından da kısa klibi çektik.

CR: When I talk to people about you,

CR: İnsanlarla senin hakkında konuştuğumda

they say to me, people who know you well, say,

seni gerçekten iyi tanıyanlara şunu söylüyorlar:

Larry wants to change the world,

Larry dünyayı değiştirmek istiyor ve

and he believes technology can show the way.

Larry'ye göre teknoloji değişimin yolunu gösterebilir.

And that means access to the Internet.

Bunun anlamı ise internete erişim.

It has to do with languages.

Bunun dillerle de alakası olmalı.

It also means how people can get access

Ayrıca insanların bilgiye erişip

and do things that will affect their community,

bir şeyler yapıp toplumlarını etkilemeleri

and this is an example.

ve video bunun bir örneği.

LP: Yeah, that's right, and I think for me,

LP: Kesinlikle doğru ve bence

I have been focusing on access more,

gelecek hakkında konuşuyorsak

if we're talking about the future.

ben erişim konusuna daha çok odaklanıyorum.

We recently released this Loon Project

Yakın zaman önce internet erişmini sağlayan

which is using balloons to do it.

balonların olduğu Loon Projesi'ni duyurduk.

It sounds totally crazy.

Kulağa tamamen çılgınca geliyor.

We can show the video here.

Burada videosunu gösterebiliriz.

Actually, two out of three people in the world

Aslında dünyada her üç kişiden ikisi

don't have good Internet access now.

iyi bir internet bağlantısına sahip değil.

We actually think this can really help people

Loon Projesi insanlara bu erişimi

sort of cost-efficiently.

düşük maliyetlerle getirebilir.

CR: It's a balloon. LP: Yeah, get access to the Internet.

CR: Bu bir uçan balon. LP: Internet erişimi sağlayan bir balon.

CR: And why does this balloon give you access

CR: Bu balon neden sizlere Internet

to the Internet?

erişimi sağlıyor?

Because there was some interesting things

Çünkü bu balonları mümkün hale gelmesini

you had to do to figure out how

sağlayan ve keşfedilmesi gereken ilginç

to make balloons possible,

şeyler var, balonların karşılıklı

they didn't have to be tethered.

bağlantı ihtiyacı yok.

LP: Yeah, and this is a good example of innovation.

LP: İşte güzel bir yenilik örneği.

Like, we've been thinking about this idea

Bu işin üzerinde çalışmaya başlamadan önce

for five years or more

fikri 5 yıl ve belki daha fazla

before we started working on it,

düşündük

but it was just really,

ve mesele şundan ibaretti

how do we get access points up high, cheaply?

bu kadar yüksekte ucuza access point nasıl kurulabilir?

You normally have to use satellites

Normalde uyduları kullanmanız gerekir ve

and it takes a long time to launch them.

uydu yerleştirmek çok zaman alıcıdır.

But you saw there how easy it is to launch a balloon

Ancak gördüğünüz gibi balonu devreye almak çok basit

and get it up,

ve hemen yükseliyor.

and actually again, it's the power of the Internet,

Bir kez daha bunlar internetin gücü sayesinde oldu.

I did a search on it,

Internette arama yaptım,

and I found, 30, 40 years ago,

30 - 40 yıl önce birisinin bir balonu

someone had put up a balloon

dünyanın etrafında bir çok kez tur attırdığını

and it had gone around the Earth multiple times.

aramalarım sonucunda buldum.

And I thought, why can't we do that today?

Ve düşündüm ki aynısını neden bugün yapmayalım?

And that's how this project got going.

Proje bu şekilde yol almaya başladı.

CR: But are you at the mercy of the wind?

CR: Lakin rüzgarın insafına kalmışsınız, değil mi?

LP: Yeah, but it turns out,

LP: Doğru ancak işin yönü değişmeye başladı

we did some weather simulations

Daha önce muhtemelen hiç yapılmamış olan

which probably hadn't really been done before,

hava simülasyonları yaptık.

and if you control the altitude of the balloons,

Balonun yüksekliğini

which you can do by pumping air into them

içine hava basarak artırabilir

and other ways,

ya da tersini yapabilirsiniz.

you can actually control roughly where they go,

Aslında balonun yüksekliği ile de nereye gideceğini

and so I think we can build a worldwide mesh

kabaca kontrol edebiliyorsunuz. Böylece tüm gezegenimizi

of these balloons that can cover the whole planet.

kaplayan bir balonlar ağı kurabiliriz.

CR: Before I talk about the future and transportation,

CR: Gelecek ve ulaşım hakkında konuşmadan önce

where you've been a nerd for a while,

ki bu konularda sen biraz inek öğrencisin

and this fascination you have with transportation

ulaşımla ilgili yaptığın tüm bu çılgın şeyler

and automated cars and bicycles,

insansız araçlar ve bisikletler.

let me talk a bit about what's been the subject here

Tamamen başka bir konuda konuşmama müsade et.

earlier with Edward Snowden.

Senden önce burada Edward Snowden ile konuşuldu.

It is security and privacy.

Konu başlığı güvenlik ve gizlilikti.

You have to have been thinking about that.

Bu konular hakkında düşünmen gerekiyor.

LP: Yeah, absolutely.

LP: Kesinikle.

I saw the picture of Sergey with Edward Snowden yesterday.

Sergey (Google'ın diğer kurucusu) ile Edward Snowden'ın birlikte çekilmiş fotoğrafını dün gördüm.

Some of you may have seen it.

Bazılarınız da görmüş olabilir.

But I think, for me, I guess,

Bana göre tahminimce

privacy and security are a really important thing.

gizlilik ve güvenlik çok önemli şeyler.

We think about it in terms of both things,

Ve ikisini birbirleri açısından düşünüyorum

and I think you can't have privacy without security,

bence güvenliksiz gizlilik olamaz.

so let me just talk about security first,

Snowden ve tüm bunlar için soru sorduğu için

because you asked about Snowden and all of that,

öncelikle güvenlik hakkında konuşayım

and then I'll say a little bit about privacy.

ardından gizlilik hakkında bir şeyler söyleyeceğim.

I think for me, it's tremendously disappointing

Hükümetin tüm bu olanları yapmış olması

that the government

ve bizden gizlemiş olması

secretly did all this stuff and didn't tell us.

büyük bir hayal kırıklığı.

I don't think we can have a democracy

Hakkında hiç konuşmadığımız meseleler için

if we're having to protect you and our users

sizleri ve bizim kullanıcılarımızı hükümetten

from the government

korumanın demokasi olduğu

for stuff that we've never had a conversation about.

kanısında değilim.

And I don't mean we have to know

Bizleri korumaya çalıştıkları

what the particular terrorist attack is they're worried

terörist saldırıları bizlerin bilmesi

about protecting us from,

gerektiğini de kastetmiyorum.

but we do need to know

Ancak şunu bilmek zorundayız;

what the parameters of it is,

tüm bunlarda hangi parametreler kullanılıyor,

what kind of surveillance the government's

hükümet ne çeşit bir gözetime sahip olacak

going to do and how and why,

ve buna nasıl ve neden sahip olacak.

and I think we haven't had that conversation.

Ve biz bu konuşmayı yapmamıştık.

So I think the government's actually done

Bu nedenle hükümetin kendi başına

itself a tremendous disservice

gizlice yaptığı tüm bu şeyler

by doing all that in secret.

büyük zarar anlamına geliyor.

CR: Never coming to Google

CR: Daha önce hiç Google'a gelip

to ask for anything.

size bir şeyler sordular mı?

LP: Not Google, but the public.

LP: Google'ın değil toplumun fikrini almalılar.

I think we need to have a debate about that,

Bu konuyu toplumca tartışmamız gerekiyor

or we can't have a functioning democracy.

aksi halde işleyen bir demokrasimiz olmaz.

It's just not possible.

Gerçekten mümkün değil.

So I'm sad that Google's

Google'ın, sizleri ve kullanıcılarımızı

in the position of protecting you and our users

kimsenin haberinin olmadığı şeyler

from the government

yapan hükümetten koruma noktasında

doing secret thing that nobody knows about.

kaldığı için üzgünüm.

It doesn't make any sense.

Bunun hiçbir mantığı yok.

CR: Yeah. And then there's a privacy side of it.

CR: Ve bir de meselenin gizlilik tarafı var.

LP: Yes. The privacy side,

LP: Evet, gizlilik tarafı için

I think it's -- the world is changing.

şunu düşünüyorum -- dünya değişiyor.

You carry a phone. It knows where you are.

Telefon taşıyorsunuz ve telefon nerede olduğunuz biliyor.

There's so much more information about you,

Sizin hakkınızda o kadar çok bilgi var ki

and that's an important thing,

ve o kadar önemli bir şey ki

and it makes sense why people are asking

insanların bu kadar zor sorular sorması

difficult questions.

mantıklı hale geliyor.

We spend a lot of time thinking about this

Bu konuda düşünürken ve meselerin ne olduğunu

and what the issues are.

düşünürken çok zaman harcıyoruz.

I'm a little bit --

Ben azcık ---

I think the main thing that we need to do

Yapmamız gereken ana şey

is just provide people choice,

insanlara seçme hakkı sunmak,

show them what data's being collected --

toplanan veriyi onlara göstermek --

search history, location data.

arama geçmişi, konum verileri.

We're excited about incognito mode in Chrome,

Chrome'daki gizli pencere moduyla ilgili heyecanlanıyorum

and doing that in more ways,

ve bunu farklı yollarla yaparak

just giving people more choice

olanlar hakkında insanlara

and more awareness of what's going on.

daha çok seçenek ve farkındalık sunuyoruz.

I also think it's very easy.

Ve ayrıca bu çok basit.

What I'm worried is that we throw out

Endişelendiğim ise iyi bir şeyler

the baby with the bathwater.

yaparken güzel şeyleri kaybediyor olmamız.

And I look at, on your show, actually,

Ve senin gösterine bakıyordum,

I kind of lost my voice,

bir miktar sesimi kaybettim

and I haven't gotten it back.

ve geri alamadım.

I'm hoping that by talking to you

Umut ediyorum seninle konuşarak

I'm going to get it back.

sesimi geri alacağım.

CR: If I could do anything, I would do that.

CR: Yapabileceğim bir şey olsa, yaparım.

LP: All right. So get out your voodoo doll

LP: Tamam. Vooodoo bebeğinden kurtul ve

and whatever you need to do.

ne yapman gerekiyorsa yap.

But I think, you know what, I look at that,

Biliyor musun, düşünüyorum da

I made that public,

Ben bunu kamusal olarak yaptım

and I got all this information.

ve tüm bilgiye sahibim.

We got a survey done on medical conditions

Benzer problemlere sahip insanlarla

with people who have similar issues,

sağlık durumları üzerine anket yaptık ve

and I look at medical records, and I say,

sağlık kayıtlarına bakıyorum da şunu diyorum

wouldn't it be amazing

herkesin sağlık kayıtları

if everyone's medical records were available

anonim olarak araştırma doktorlarına

anonymously

açık olsa

to research doctors?

harika olmaz mıydı?

And when someone accesses your medical record,

Araştırma doktoru sizin tıp kayıtlarınıza

erişebilse siz de hangi doktorun

a research doctor,

they could see, you could see which doctor

eriştiğini ve neden eriştiğini

accessed it and why,

görseniz hastalığınızın durumu

and you could maybe learn about

hakkında bir şeyler

what conditions you have.

öğrenebilirsiniz.

I think if we just did that,

Bunu yapmış olsaydık

we'd save 100,000 lives this year.

bu yıl 100 bin hayatı kurtarabilirdik.

CR: Absolutely. Let me go — (Applause)

CR: Kesinlikle. Devam edeyim — (Alkışlar)

LP: So I guess I'm just very worried that

LP: Internet gizliliği ilgili endişemin

with Internet privacy,

nedeni de bundan kaynaklanıyor

we're doing the same thing we're doing with medical records,

hasta kayıtlarında yaptığımız hatayı tekarlıyoruz

is we're throwing out the baby with the bathwater,

iyi şey yapalım derken güzel başka şeyleri kaybediyoruz

and we're not really thinking

ve insanların bilgiyi doğru insanlarla

about the tremendous good that can come

doğru şekilde paylaşmalarıyla meydana gelecek

from people sharing information

büyük güzellikler hakkında

with the right people in the right ways.

hiç düşünmüyoruz.

CR: And the necessary condition

CR: İnsanların kendi bilgilerinin istismar

that people have to have confidence

edilmeyeceğine dair güvene sahip

that their information will not be abused.

olmalarını sağlayacak gerekli şart.

LP: Yeah, and I had this problem with my voice stuff.

LP: Evet ve ben sesimle ilgili bir soruna sahiptim.

I was scared to share it.

Sorunu paylaşmaya korkuyordum.

Sergey encouraged me to do that,

Sergey beni bunu yapmaya cesaretlendir

and it was a great thing to do.

ve bunu yapmak harika bir şeydi.

CR: And the response has been overwhelming.

CR: Ve yanıt oldukça tatmin ediciydi.

LP: Yeah, and people are super positive.

LP: Doğru. Ve insanlar süper pozitiftir.

We got thousands and thousands of people

O gün itibariyle hiçbir bilginin olmadığı

with similar conditions,

ve benzer şartlarda binlerce ve binlerce

which there's no data on today.

insan vardı. Bu nedenle

So it was a really good thing.

güzel bir şeydi.

CR: So talking about the future, what is it about you

CR: Gelecek hakkında konuşursak, sen

and transportation systems?

ulaşım sistemleri nasıl görüyorsun?

LP: Yeah. I guess I was just frustrated

LP: Hatırlıyorum da Michigan'da kolejdekyen

with this when I was at college in Michigan.

ulaşımdan rahatsızlık duyuyordum.

I had to get on the bus and take it

Otobüse binmem ve

and wait for it.

otobüsü beklemem gerekiyordu.

And it was cold and snowing.

Ve soğuk ve karlı bir gündü.

I did some research on how much it cost,

Maliyetler üzerinde biraz araştırma yaptım.

and I just became a bit obsessed with transportation systems.

Derken ulaşım sistemleri ile biraz takıntılı hale geldim.

CR: And that began the idea of an automated car.

CR: Ve bu sürücüsüz araçlar fikrini başlattı.

LP: Yeah, about 18 years ago I learned about

LP: 18 yıl önce

people working on automated cars,

insanların insansız araçlar üzerine çalıştığını öğrendiğmde

and I became fascinated by that,

bundan büyülenmiştim

and it takes a while to get these projects going,

ve bu projeler bir süredir devam ediyor

but I'm super excited about the possibilities of that

ancak bunun dünyayı geliştirme yönünde yaratacağı

improving the world.

fırsatlar beni çok heyecanlandırıyor.

There's 20 million people or more injured per year.

Her sene 20 milyon ya da üzeri insan yaralanıyor.

It's the leading cause of death

ABD'de 34 yaş altı ölümlerin

for people under 34 in the U.S.

bir numaralı sebebi kazalar.

CR: So you're talking about saving lives.

CR: O halde sen hayatları kurtarmaktan bahsediyorsun.

LP: Yeah, and also saving space

LP: Doğru. Ayrıca yer kazancından ve

and making life better.

hayatı daha iyi yapmaktan.

Los Angeles is half parking lots and roads,

Los Angles'ın alanının yarısı park alanlarından ve

half of the area,

yollardan oluşuyor

and most cities are not far behind, actually.

ve diğer şehirler de çok farklı değil.

It's just crazy

Sahalarımızı bu şekilde kullanmak

that that's what we use our space for.

çılgınlık.

CR: And how soon will we be there?

CR: Peki ne zaman hedefe ulaşacağız?

LP: I think we can be there very, very soon.

LP: Bence çok çok yakında.

We've driven well over 100,000 miles

İnsansız aracı tamamen otomatik şekilde

now totally automated.

160,000 km üzerinde sürdük.

I'm super excited about getting that out quickly.

Bu noktaya bu kadar hızlı varmamız heyecan verici.

CR: But it's not only you're talking about automated cars.

CR: Ama sadece insansız araçlar hakkında konuşmuyorsun.

You also have this idea for bicycles.

Bisikletler için de benzer fikirlerin var.

LP: Well at Google, we got this idea

LP: Google'da şu fikre vardık

that we should just provide free bikes to everyone,

herkese ücretsiz bisikletler vermeliyiz

and that's been amazing, most of the trips.

ve çoğu yolculuk için muhteşem bir şey.

You see bikes going everywhere,

Bisikletlerin her yere gidiyor, görüyorsun

and the bikes wear out.

ve bisikletler eskirler.

They're getting used 24 hours a day.

Onlar 24 saat boyunca kullanılıyorlar.

CR: But you want to put them above the street, too.

CR: Ama sen onları caddelerin üzerine koymak istiyorsun.

LP: Well I said, how do we get people

LP: Dedim ki, insanları nasıl daha çok

using bikes more?

bisiklet kullanmalarını sağlayabilirim?

CR: We may have a video here.

CR: Burada bir videoya bakabiliriz.

LP: Yeah, let's show the video.

LP: Evet, videoyu gösterelim.

I just got excited about this.

Onun hakkında heyecanlıyım.

(Music)

(Müzik)

So this is actually how you might separate

Aslında gördüğün araçlarla bisikletleri

bikes from cars with minimal cost.

en az maliyetle ayırmanın yolu.

Anyway, it looks totally crazy,

Her neyse, bu çılgınca görünüyor

but I was actually thinking about our campus,

fakat aslında bizim kampüsümüzde

working with the Zippies and stuff,

Zippiler ve diğer şeylerle çalışmayı düşünüyordum

and just trying to get a lot more bike usage,

amaç sadece bisiklet kullanımını artırmaktı

and I was thinking about,

ve maliyet verimliliği

how do you cost-effectively separate

açısından bisikletleri trafikten nasıl

the bikes from traffic?

ayırırız diye düşünüyordum.

And I went and searched,

Ardından arama yaptım ve

and this is what I found.

bulduğum bu oldu.

And we're not actually working on this,

Ve aslında özel olarak

that particular thing,

bunun üzerinde çalışmıyoruz

but it gets your imagination going.

ancak bu, hayallerimizi devam ettiriyor.

CR: Let me close with this.

CR: Şununla kapamama izin ver.

Give me a sense of the philosophy of your own mind.

Bana senin aklının arkasındaki felsefeyi söyle.

You have this idea of [Google X].

Bu fikre [Google X] sahipsin.

You don't simply want

Sen basitçe ufak ölçekte

to go in some small, measurable arena of progress.

ilerleme istemiyorsun.

LP: Yeah, I think

LP: Doğru. Bence

many of the things we just talked about are like that,

hakkında konuştuğumuz onca şey

where they're really --

aslında onlar --

I almost use the economic concept of additionality,

Hemen hemen ekonomideki katma değer konseptini

which means that you're doing something

kullanıyorum, yani bir şey yapıyorsun

that wouldn't happen unless you were actually doing it.

ve yaptığın şey eğer sen onu gerçekten yapmasaydın meydana gelemezdi.

And I think the more you can do things like that,

Ve bence daha fazla böyle şeyler yapabiliriz,

the bigger impact you have,

bu daha fazla etki anlamına gelir

and that's about doing things

ve yaptığımız şeyler

that people might not think are possible.

insanların imkansız olarak gördüğü şeyler.

And I've been amazed,

Teknoloji hakkında daha fazla öğrendiğimde

the more I learn about technology,

bilmediğim şeyleri daha çok farkettiğimde

the more I realize I don't know,

büyülenmiştim

and that's because this technological horizon,

ve bu teknoloji ufku sayesinde

the thing that you can see to do next,

bir sonraki adımı görebiliyorsunuz,

the more you learn about technology,

teknoloji hakkında daha fazla öğreniyorsunuz,

the more you learn what's possible.

neyin mümkün olduğunu daha fazla öğreniyorsunuz.

You learn that the balloons are possible

Balonların mümkün olduğunu öğreniyorsunuz

because there's some material that will work for them.

çünkü onu yapmak için bazı malzemeler olduğununu öğreniyorsunuz.

CR: What's interesting about you too, though, for me,

CR: Burada gelecek hakkında düşünen

is that, we have lots of people

birçok insan konuk ediyoruz.

who are thinking about the future,

Geliyorlar, gidiyorlar, tekrar geliyorlar ama

and they are going and looking and they're coming back,

hayata geçen bir şey görmüyoruz. Benim açımdan seni farklı kılan şeyin

but we never see the implementation.

bu olduğunu düşünüyorum.

I think of somebody you knew

Senin de bildiğin ve hakkında okuduğum

and read about, Tesla.

birini düşünüyorum, Tesla'yı.

The principle of that for you is what?

Senin bu konudaki prensibin ne?

LP: Well, I think invention is not enough.

LP: Bir şeyi icat etmek yeterli değil.

If you invent something,

Bir şeyler icat edebilirsiniz,

Tesla invented electric power that we use,

örneğin Tesla elektrik gücünü icat etti

but he struggled to get it out to people.

ancak onu insanlara ulaştırma sıkıntı yaşadı.

That had to be done by other people.

Bu insanlar tarafından yapılabilmeliydi.

It took a long time.

Ancak bu çok zaman aldı.

And I think if we can actually combine both things,

Bence iki şeyi bir araya getirebiliriz,

where we have an innovation and invention focus,

bir tarafta yenilikler ve keşifler var

plus the ability to really -- a company

bunlara bir şirketin ürünleri

that can really commercialize things

pazarlayabilme gücünü ve insanlara

and get them to people

ulaştırmasını ilave etmeliyiz.

in a way that's positive for the world

Bu yolla dünya daha iyi noktaya gelir

and to give people hope.

ve insanlara umut verebiliriz.

You know, I'm amazed with the Loon Project

Biliyor musunuz, Loon Projesi beni büyülüyor

just how excited people were about that,

insanlar onun hakkında nasıl da heyecanlıydılar

because it gave them hope

çünkü proje dünyada internet hakkına sahip

for the two thirds of the world

olmayan üçte ikisine,

that doesn't have Internet right now that's any good.

-ki bu hiç hoş değil- umut verdi.

CR: Which is a second thing about corporations.

CR: Bu da şirketler hakkındaki ikinci şey oluyor.

You are one of those people who believe

Sen şirketlerin iyi işletildiklerinde

that corporations are an agent of change

değişimin temsilcisi olduklarına

if they are run well.

inananlardan birisin.

LP: Yeah. I'm really dismayed

LP: Doğru. Çoğu insanın

most people think companies are basically evil.

şirketleri şeytan olarak görmesi beni rahatsız ediyor.

They get a bad rap.

Kötü bir üne sahipler.

And I think that's somewhat correct.

Ve bence biraz da haklılar.

Companies are doing the same incremental thing

Şirketler satışları artırmak için 50 yıl

that they did 50 years ago

ya da 20 yıl

or 20 years ago.

önce yaptıklarını yapıyorlar.

That's not really what we need.

İhtiyacımız olan bu değil.

We need, especially in technology,

Özellikle teknolojide devrimsel

we need revolutionary change,

değişimlere ihtiyacımız var,

not incremental change.

artışlara değil.

CR: You once said, actually,

CR: Aslında

as I think I've got this about right,

bir keresinde dedin ki

that you might consider,

paranı herhangi bir sebeple

rather than giving your money,

sadece vermektense

if you were leaving it to some cause,

onu basitçe Elon Musk'a vermeyi tercih

just simply giving it to Elon Musk,

edeceğini çünkü onun dünyayı

because you had confidence

değiştirebileceğine inancının tam

that he would change the future,

olduğunu söyledin

and that you would therefore —

ve bunu yapardın çünkü —

LP: Yeah, if you want to go Mars,

LP: Evet, sen Mars'a gitmek

he wants to go to Mars,

istersen o da insanlığı geri getirmek

to back up humanity,

için Marsa gitmek ister.

that's a worthy goal, but it's a company,

Bu değerli bir amaç ancak o bir şirket

and it's philanthropical.

ve o bir hayırsever.

So I think we aim to do kind of similar things.

Bu nedenle biz da benzer şeyler hedefliyoruz.

And I think, you ask, we have a lot of employees

Sen sormuştun, Google'da zengin olmuş

at Google who have become pretty wealthy.

birçok çalışanımız var.

People make a lot of money in technology.

İnsanlar teknolojide çok para kazanıyorlar.

A lot of people in the room are pretty wealthy.

Bu odadaki birçok insan oldukça zengin.

You're working because you want to change the world.

Çalışıyorsunuz çünkü dünyayı değiştirmek istiyorsunuz.

You want to make it better.

Onu daha iyi yapmak istiyorsunuz.

Why isn't the company that you work for

Çalıştığınız şirket neden sadece zamanınız

worthy not just of your time

için değerli olsun,

but your money as well?

aynı zamanda paranız için de değerli olmasın.

I mean, but we don't have a concept of that.

Kastettiğim şu böyle bir konsepte sahip değiliz.

That's not how we think about companies,

Şirketler hakkında bu şekilde düşünmüyoruz

and I think it's sad,

ve bu üzücü

because companies are most of our effort.

çünkü şirketler bizim eforumuzun ürünü.

They're where most of people's time is,

Çoğu insanın zamanı şirketlerde geçiyor

where a lot of the money is,

çok fazla paranın olduğu yerler şirketler

and so I think I'd like for us to help out

bu nedenle istediğim şey

more than we are.

olduğundan daha fazla yardım etmek.

CR: When I close conversations with lots of people,

CR: Bu kadar insanla konuşmayı kapatırken

I always ask this question:

ben daima şu soruyu sorarım:

What state of mind,

Hangi durumdaki zihin

what quality of mind is it

ne kalitedeki bir zihin

that has served you best?

en iyi şekilde hizmet edebilir?

People like Rupert Murdoch have said curiosity,

Rupert Murdoch gibilere ve medyadaki

and other people in the media have said that.

diğer aktörlere göre cevap merak.

Bill Gates and Warren Buffett have said focus.

Bill Gates ve Warren Buffett'e göreyse odaklanma.

What quality of mind,

Seyircilere veda ederken

as I leave this audience,

ne yetkinlikteki zihinler

has enabled you to think about the future

seni gelecek hakkında düşünmeni sağladı

and at the same time

ve aynı zamanda

change the present?

mevcut olanı değiştirebilir?

LP: You know, I think the most important thing --

LP: Bence en önemli şey --

I looked at lots of companies

Bir çok şirkete baktım

and why I thought they don't succeed over time.

zamanla neden başarısız olduklarını düşündüm.

We've had a more rapid turnover of companies.

Çok fazla şirket iş hayatına veda ediyor.

And I said, what did they fundamentally do wrong?

Temelde hata yaptıkları şey ne?

What did those companies all do wrong?

Bu şirketlerin tamamen yanlış yaptıkları ne?

And usually it's just that they missed the future.

Hataları genelde geleceği görememeleri.

And so I think, for me,

Ben şahsen

I just try to focus on that and say,

geleceğin nasıl olacağı

what is that future really going to be

üzerinde ve onu nasıl yaratabileceğimiz

and how do we create it,

ve şirketimizi onun üzerinde

and how do we cause our organization,

nasıl odaklayabileceğimiz

to really focus on that

ve tüm bunları hızlıca

and drive that at a really high rate?

nasıl yapabileceğimiz üzerine odaklanıyorum.

And so that's been curiosity,

İnsanların üzerinde

it's been looking at things

düşünmedikleri şeylere bakmanızı

people might not think about,

kimsenin üzerinde çalışmadığı

working on things that no one else is working on,

şeyler üzerine çalışmanızı sağlayan meraktır.

because that's where the additionality really is,

Çünkü bu katma değerin olduğu yerdir.

and be willing to do that,

Ve bunu yapmayı istemek

to take that risk.

risk almak demektir.

Look at Android.

Android'e bakın.

I felt guilty about working on Android

Android üzerine çalışmaya başladığımızda

when it was starting.

kendimi suçlu hissettim.

It was a little startup we bought.

Aldığımızda küçük bir noktadaydı.

It wasn't really what we were really working on.

Üzerinde gerçekten çalıştığımız şey o değildi.

And I felt guilty about spending time on that.

Onun üzerinde zaman harcayınca suçlu hissediyordum.

That was stupid.

Bu aptalca bir yaklaşımdı.

That was the future, right?

Android gelecek demekti.

That was a good thing to be working on.

Ve onun üzerinde çalışmak iyi bir şeydi.

CR: It is great to see you here.

CR: Seni burada görmek çok hoş.

It's great to hear from you,

Seninle aynı masada oturmak ve

and a pleasure to sit at this table with you.

seni dinlemek harikaydı.

Thanks, Larry.

Teşekkürler Larry.

LP: Thank you.

LP: Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)

CR: Larry Page.

CR: Larry Page.