Howard Rheingold: Way-new collaboration

Howard Rheingold İşbirliği Üzerine

53,957 views ・ 2008-02-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Burge Abiral Gözden geçirme: Ümitcan Altuğ
00:13
I'm here to enlist you
0
13160
6000
İnsanların ve diğer mahlukların
00:19
in helping reshape the story about how humans and other critters get things done.
1
19160
8000
işlerini nasıl yaptıklarının hikayesini tekrar yazmak adına kaydolmanız için buradayım.
00:27
Here is the old story -- we've already heard a little bit about it:
2
27160
5000
Önce eski hikaye. Bunu zaten daha önce biraz duymuştuk.
00:32
biology is war in which only the fiercest survive;
3
32160
7000
Biyoloji sadece en vahşinin varlığını sürdürdüğü bir savaştır.
00:39
businesses and nations succeed only by defeating,
4
39160
8000
Şirketler ve ülkeler sadece rakiplerini mağlup ederek, yok ederek
00:47
destroying and dominating competition;
5
47160
6000
ve hakimiyet kurarak başarılı olurlar.
00:53
politics is about your side winning at all costs.
6
53160
7000
Politika ne pahasına olursa olsun sizin tarafın kazanmasıdır.
01:00
But I think we can see the very beginnings of a new story beginning to emerge.
7
60160
8000
Ama bence yeni bir hikayenin başlangıcının ortaya çıkmasını görebiliriz..
01:08
It's a narrative spread across a number of different disciplines,
8
68160
7000
Bu, içinde işbirliği, kolektif eylem ve karşılıklı dayanışmanın
01:15
in which cooperation, collective action and complex interdependencies
9
75160
8000
daha önemli bir rol oynadığı
01:23
play a more important role.
10
83160
3000
birkaç bilim dalına yayılmış bir anlatı.
01:26
And the central, but not all-important, role of competition and survival of the fittest
11
86160
9000
Merkezde bulunan ama o kadar da önemli olmayan, en güçlünün yaşamını
01:35
shrinks just a little bit to make room.
12
95160
4000
sürdürmesi ve rekabetin rolü küçülerek yer açıyor.
01:39
I started thinking about the relationship between communication, media
13
99160
7000
İletişim, medya ve kolektif eylem arasındaki ilişkiyi
01:46
and collective action when I wrote "Smart Mobs,"
14
106160
5000
Smart Mobs'u yazdığım zaman düşünmeye başladım,
01:51
and I found that when I finished the book, I kept thinking about it.
15
111160
5000
ve kitabı bitirdiğimde hala düşündüğümü farkettim.
01:56
In fact, if you look back, human communication media
16
116160
6000
Aslında geçmişe bakacak olursak insan iletişim medyası ve
02:02
and the ways in which we organize socially have been co-evolving for quite a long time.
17
122160
7000
sosyal hayatımızı düzenleme biçimlerimiz uzun zamandır birlikte evrimleşmişlerdir.
02:09
Humans have lived for much, much longer
18
129160
4000
İnsanlar yaklaşık 10.000 yıllık yerleşik tarım medeniyetinden
02:13
than the approximately 10,000 years of settled agricultural civilization
19
133160
7000
çok daha uzun süre yaşamışlardır.
02:20
in small family groups. Nomadic hunters bring down rabbits, gathering food.
20
140160
8000
Küçük aile gruplarında, göçebe avcılar tavşanları avlıyor ve yiyecek topluyorlardı.
02:28
The form of wealth in those days was enough food to stay alive.
21
148160
5000
O günlerde zenginlik hayatta kalmak için yeterli olan yiyecekti.
02:33
But at some point, they banded together to hunt bigger game.
22
153160
7000
Fakat bir noktada daha büyük hayvanlar avlayabilmek için biraraya geldiler.
02:40
And we don't know exactly how they did this,
23
160160
3000
Ve aslında biz bunu nasıl yaptıklarını bilmiyoruz.
02:43
although they must have solved some collective action problems;
24
163160
5000
Ama bazı kolektif eylemler sorunlarını çözmüş olmalılar.
02:48
it only makes sense that you can't hunt mastodons
25
168160
4000
Eğer diğer gruplarla savaş halindeysen
02:52
while you're fighting with the other groups.
26
172160
3000
mastodonları avlaman pek olası değil.
02:55
And again, we have no way of knowing,
27
175160
2000
Bu geçişin nasıl yapıldığını bugün hiçbir şekilde bilemeyiz
02:57
but it's clear that a new form of wealth must have emerged.
28
177160
5000
fakat yeni bir zenginlik biçiminin ortaya çıktığı açık.
03:02
More protein than a hunter's family could eat before it rotted.
29
182160
5000
Bir avcının ailesinin bozulmadan yiyebileceğinden fazla protein.
03:07
So that raised a social question
30
187160
2000
Bu da yeni sosyal oluşumlara yol açan
03:09
that I believe must have driven new social forms.
31
189160
3000
sosyal bir soru ortaya çıkardı.
03:12
Did the people who ate that mastodon meat owe something
32
192160
5000
Mastodonu yiyen insanlar, avcılara ve onların ailelerine
03:17
to the hunters and their families?
33
197160
2000
birşey borçlular mıydı?
03:19
And if so, how did they make arrangements?
34
199160
4000
Eğer öyleyse, nasıl bir anlaşma yapmışlardı?
03:23
Again, we can't know, but we can be pretty sure that some form of
35
203160
3000
Bunları bilemeyiz, ama simgesel bir iletişim biçiminin
03:26
symbolic communication must have been involved.
36
206160
5000
işin içinde olduğundan az çok emin olabiliriz.
03:31
Of course, with agriculture came the first big civilizations,
37
211160
5000
Tabi ki tarımla beraber ilk büyük medeniyetler,
03:36
the first cities built of mud and brick, the first empires.
38
216160
5000
balçık ve tuğladan inşa edilmiş ilk şehirler, ilk imparatorluklar ortaya çıktı.
03:41
And it was the administers of these empires
39
221160
4000
Ve bu imparatorlukların yöneticileri
03:45
who began hiring people to keep track of the wheat and sheep and wine that was owed
40
225160
6000
kendilerine borçlanılan buğday ve koyunların hesabını tutmaları için insanları işe almaya başladılar.
03:51
and the taxes that was owed on them
41
231160
2000
Ve borç olan vergileri de
03:53
by making marks; marks on clay in that time.
42
233160
4000
balçığın üstüne işaretler koyarak hatırladılar.
03:57
Not too much longer after that, the alphabet was invented.
43
237160
5000
Bundan kısa bir süre sonra alfabe icat edildi.
04:02
And this powerful tool was really reserved, for thousands of years,
44
242160
6000
Ve bu etkili araç yüzyıllar boyunca
04:08
for the elite administrators (Laughter) who kept track of accounts for the empires.
45
248160
10000
imparatorlukların hesaplarını tutan elit yöneticilerin elinde tutuldu.
04:18
And then another communication technology enabled new media:
46
258160
5000
Ve sonra, başka bir iletişim teknolojisi yeni bir medyanın doğmasını sağladı.
04:23
the printing press came along, and within decades,
47
263160
5000
Matbaanın ortaya çıkmasıyla, birkaç onyıllık süre içinde,
04:28
millions of people became literate.
48
268160
2000
milyonlarca insan okur-yazar oldu.
04:30
And from literate populations,
49
270160
4000
Ve okur-yazar halktan
04:34
new forms of collective action emerged in the spheres of knowledge,
50
274160
4000
bilgi, din ve politika alanlarında
04:38
religion and politics.
51
278160
4000
yeni kolektif eylem türleri doğdu.
04:42
We saw scientific revolutions, the Protestant Reformation,
52
282160
5000
Daha önce mümkün olmayan bir şekilde, bilim devrimleri,
04:47
constitutional democracies possible where they had not been possible before.
53
287160
6000
Protestan Reformu ve anayasal demokrasilerin mümkün olduğunu gördük.
04:53
Not created by the printing press,
54
293160
2000
Bunlar matbaa tarafından yaratılmadılar,
04:55
but enabled by the collective action that emerges from literacy.
55
295160
5000
ama okuma-yazmanın sağladığı kolektif eylemle mümkün kılındılar.
05:00
And again, new forms of wealth emerged.
56
300160
4000
Ve yine, yeni zenginlik biçimleri ortaya çıktı.
05:04
Now, commerce is ancient. Markets are as old as the crossroads.
57
304160
5000
Ticaret eski bir uğraş. Pazarlar dört yollar kadar eski.
05:09
But capitalism, as we know it, is only a few hundred years old,
58
309160
4000
Fakat bildiğimiz haliyle kapitalizm, yani anonim şirketler,
05:13
enabled by cooperative arrangements and technologies,
59
313160
5000
ortak mali sorumluluk sigortası ve çift yanlı işleme yöntemi gibi
05:18
such as the joint-stock ownership company,
60
318160
3000
ortak düzenlemeler ve teknolojiler ile oluşan kapitalizm,
05:21
shared liability insurance, double-entry bookkeeping.
61
321160
5000
sadece birkaç yüz yıl yaşında.
05:26
Now of course, the enabling technologies are based on the Internet,
62
326160
5000
Tabi bunlar mümkün kılan teknolojiler internete dayanıyor.
05:31
and in the many-to-many era, every desktop is now a printing press,
63
331160
7000
Ve çoklu iletişim devrinde, her masaüstü artık bir yazılı basın, yayın istasyonu,
05:38
a broadcasting station, a community or a marketplace.
64
338160
6000
bir topluluk veya pazar yeri.
05:44
Evolution is speeding up.
65
344160
3000
Evrim hızlanıyor.
05:47
More recently, that power is untethering and leaping off the desktops,
66
347160
6000
Son zamanlarda, bu güç özgürleşip masaüstlerinden sıçrama yapıyor.
05:53
and very, very quickly, we're going to see a significant proportion, if not the majority of
67
353160
6000
Ve çok ama çok hızlı bir şekilde, çoğunluk olmasa bile kayda değer bir oranda insanı
05:59
the human race, walking around holding, carrying or wearing supercomputers
68
359160
8000
bugünkü geniş banttan çok daha hızlı şekilde nete bağlı çalışan
06:07
linked at speeds greater
69
367160
3000
süperbilgisayarları tutarken,
06:10
than what we consider to be broadband today.
70
370160
4000
taşırken veya giyerken görüyor olacağız.
06:14
Now, when I started looking into collective action,
71
374160
3000
Kolektif eyleme bakmaya başladığımda,
06:17
the considerable literature on it is based on what sociologists call "social dilemmas."
72
377160
6000
hatırı sayılır derecede edebiyatın sosyologların sosyal ikilem dedikleri olgu üzerine oluşturulduğunu gördüm.
06:23
And there are a couple of mythic narratives of social dilemmas.
73
383160
3000
Ve birkaç tane efsanevi sosyal ikilem anlatısı mevcut.
06:26
I'm going to talk briefly about two of them:
74
386160
3000
Ben onların ikisinden bahsedeceğim:
06:29
the prisoner's dilemma and the tragedy of the commons.
75
389160
3000
tutsak ikilemi ve ortak alanların trajedisi.
06:32
Now, when I talked about this with Kevin Kelly,
76
392160
2000
Ben bundan Kevin Kelly'ye bahsettiğimde
06:34
he assured me that everybody in this audience pretty much knows the details
77
394160
4000
buradaki izleyicilerin neredeyse hepsinin tutsak ikilemi hakkındaki detayları
06:38
of the prisoner's dilemma,
78
398160
2000
bileceğini söyledi.
06:40
so I'm just going to go over that very, very quickly.
79
400160
3000
Bu nedenle üzerinden çok hızlı geçeceğim.
06:43
If you have more questions about it, ask Kevin Kelly later. (Laughter)
80
403160
7000
Eğer sorularınız olursa daha sonra Kevin Kelly'e sorabilirsiniz. (Gülüşmeler).
06:50
The prisoner's dilemma is actually a story that's overlaid
81
410160
3000
Tutsak ikilemi aslında nükleer savaş hakkında düşünülen yıllarda
06:53
on a mathematical matrix that came out of the game theory
82
413160
4000
birbirine güvenemeyen iki oyuncu ile
06:57
in the early years of thinking about nuclear war:
83
417160
4000
oyun teorisinden ortaya çıkmış matematiksel bir matrisin
07:01
two players who couldn't trust each other.
84
421160
2000
üzerine kaplanmış bir hikaye.
07:03
Let me just say that every unsecured transaction
85
423160
3000
Sadece şunu söyleyeyim ki her emniyetsiz alışveriş
07:06
is a good example of a prisoner's dilemma.
86
426160
3000
tutsak ikileminin iyi bir örneğidir.
07:09
Person with the goods, person with the money,
87
429160
3000
Ürünü olan insanla parası olan insan
07:12
because they can't trust each other, are not going to exchange.
88
432160
4000
birbirlerine güvenemedikleri için değiş tokuş yapmayacaklar.
07:16
Neither one wants to be the first one
89
436160
3000
Hiçbiri ilk olmak istemiyor,
07:19
or they're going to get the sucker's payoff,
90
439160
2000
yoksa ödeyen enayi durumuna düşecek.
07:21
but both lose, of course, because they don't get what they want.
91
441160
4000
Fakat ikisi de kaybediyor çünkü istediklerini elde edemiyorlar.
07:25
If they could only agree, if they could only turn a prisoner's dilemma into
92
445160
4000
Eğer anlaşabilselerdi, eğer tutsak ikilemini güvence oyunu olarak adlandırdığımız
07:29
a different payoff matrix called an assurance game, they could proceed.
93
449160
6000
farklı bir sonuç matrisine çevirebilselerdi, ilerleme kaydedebilirlerdi.
07:35
Twenty years ago, Robert Axelrod used the prisoner's dilemma
94
455160
4000
20 sene önce Robert Axelrod tutsak ikilemini
07:39
as a probe of the biological question:
95
459160
5000
biyolojik bir soruyu araştırmak için kullandı:
07:44
if we are here because our ancestors were such fierce competitors,
96
464160
5000
Atalarımız acımasız birer rekabetçiler oldukları için bugün biz buradaysak
07:49
how does cooperation exist at all?
97
469160
2000
nasıl olur da işbirliği var olabilir?
07:51
He started a computer tournament for
98
471160
2000
İnsanların tutsak ikilemi stratejilerini
07:53
people to submit prisoner's dilemma strategies and discovered,
99
473160
5000
önerebilmeleri için bir bilgisayar turnuvası düzenledi,
07:58
much to his surprise, that a very, very simple strategy won --
100
478160
4000
ve şaşırarak çok basit bir stratejinin kazandığını keşfetti.
08:02
it won the first tournament, and even after everyone knew it won,
101
482160
4000
Strateji birinci turnuvayı kazandı ve herkes onun kazandığını öğrendikten sonra
08:06
it won the second tournament -- that's known as tit for tat.
102
486160
7000
ikinci turnuvayı da kazandı. Bu dişe diş olarak bilinir.
08:13
Another economic game that may not be as well known as the prisoner's dilemma
103
493160
6000
Tutsak ikilemi kadar iyi bilinmeyen bir başka ekonomik oyun da
08:19
is the ultimatum game,
104
499160
2000
ültimatom oyunudur.
08:21
and it's also a very interesting probe of
105
501160
2000
Bu da insanların nasıl ekonomik işlemler
08:23
our assumptions about the way people make economic transactions.
106
503160
6000
yaptığına dair varsayımlarımızın ilginç bir araştırması.
08:29
Here's how the game is played: there are two players;
107
509160
3000
Oyun şu şekilde oynanıyor. İki tane oyuncu var.
08:32
they've never played the game before,
108
512160
2000
Daha önce hiç oyunu oynamamışlar.
08:34
they will not play the game again, they don't know each other,
109
514160
3000
Bir daha oyunu oynamayacaklar. Birbirlerini tanımıyorlar.
08:37
and they are, in fact, in separate rooms.
110
517160
3000
Ve aslında iki farklı odada bulunuyorlar.
08:40
First player is offered a hundred dollars
111
520160
2000
Birinci oyuncuya yüz dolar teklif ediliyor
08:42
and is asked to propose a split: 50/50, 90/10,
112
522160
6000
ve bir paylaşım teklif etmesi söyleniyor: 50/50 ya da 90/10.
08:48
whatever that player wants to propose. The second player either accepts the split --
113
528160
7000
Birinci oyuncu ne önerirse ikinci oyuncu ya paylaşımı kabul ediyor,
08:55
both players are paid and the game is over --
114
535160
3000
paralar ödeniyor ve oyun bitiyor.
08:58
or rejects the split -- neither player is paid and the game is over.
115
538160
6000
Ya da paylaşımı reddediyor. Oyuncuların hiçbirine para ödenmiyor ve oyun bitiyor.
09:04
Now, the fundamental basis of neoclassical economics
116
544160
4000
Neoklasik ekonominin temel esasları
09:08
would tell you it's irrational to reject a dollar
117
548160
4000
başka odadaki tanımadığınız bir insan 99 dolar alacak diye
09:12
because someone you don't know in another room is going to get 99.
118
552160
5000
bir doları reddetmenin mantıksız olduğunu söyler.
09:17
Yet in thousands of trials with American and European and Japanese students,
119
557160
6000
Fakat Amerikan, Avrupalı ve Japon öğrencilerle yapılan binlerce deneyde
09:23
a significant percentage would reject any offer that's not close to 50/50.
120
563160
6000
hatırı sayılır bir yüzde 50/50'ye yakın olmayan teklifi reddettiler.
09:29
And although they were screened and didn't know about the game
121
569160
5000
Ve oyuncular daha önce oyunu bilmedikleri
09:34
and had never played the game before,
122
574160
2000
ve daha önce oyunu oynamadıkları halde
09:36
proposers seemed to innately know this
123
576160
3000
teklifi yapanlar sanki sonucu doğal olarak biliyorlarmış gibi
09:39
because the average proposal was surprisingly close to 50/50.
124
579160
6000
tekliflerini ortalamada 50/50'ye yakın yaptılar.
09:45
Now, the interesting part comes in more recently
125
585160
2000
Daha ilginci, kısa zaman önce antropologlar
09:47
when anthropologists began taking this game to other cultures
126
587160
4000
bu oyunu farklı kültürlere taşıdıklarında ortaya çıkıyor.
09:51
and discovered, to their surprise,
127
591160
3000
Ve keşfediyorlar ki,
09:54
that slash-and-burn agriculturalists in the Amazon
128
594160
4000
Amazon'daki tarımcılar ya da
09:58
or nomadic pastoralists in Central Asia or a dozen different cultures --
129
598160
5000
Orta Asya'dakı göçmen kırsalcılar, ve bir sürü farklı kültürlerdeki insanlar
10:03
each had radically different ideas of what is fair.
130
603160
5000
neyin adil olduğu konusunda radikal fikirlere sahipler.
10:08
Which suggests that instead of there being an innate sense of fairness,
131
608160
6000
Bu da insanda doğasından gelen bir adalet duygusu olması yerine
10:14
that somehow the basis of our economic
132
614160
3000
farkında olsak da olmasak da
10:17
transactions can be influenced by our social institutions,
133
617160
6000
bir şekilde ekonomik işlemlerimizin sosyal kurumlar tarafından
10:23
whether we know that or not.
134
623160
2000
belirlenebileceğini gösteriyor.
10:25
The other major narrative of social dilemmas is the tragedy of the commons.
135
625160
5000
Sosyal ikilemlerin diğer bir önemli anlatısı ortak alanların trajedisi.
10:30
Garrett Hardin used it to talk about overpopulation in the late 1960s.
136
630160
6000
Garrett Hardin bu teoriyi 1960'ların sonlarında nüfus patlamasından bahsetmek için kullandı.
10:36
He used the example of a common grazing area in which each person
137
636160
6000
Her insanın kendi sürüsünü artırarak
10:42
by simply maximizing their own flock
138
642160
3000
aşırı otlatma ve kaynağın tükenmesine yol açıldığı
10:45
led to overgrazing and the depletion of the resource.
139
645160
3000
ortak bir otlatma alanı örneğini kullandı.
10:48
He had the rather gloomy conclusion that
140
648160
2000
Bundan insanların kullanımı sınırlanmadığı takdirde
10:50
humans will inevitably despoil any common pool resource
141
650160
5000
ortak bir kaynak havuzunu her şekilde yağma edecekleri
10:55
in which people cannot be restrained from using it.
142
655160
6000
kasvetli sonucuna vardı.
11:01
Now, Elinor Ostrom, a political scientist, in
143
661160
3000
1990'da siyasal bilimci olan Eleanor Ostrom
11:04
1990 asked the interesting question that any good scientist should ask,
144
664160
5000
her iyi bilim adamının sorması gereken soruyu sordu:
11:09
which is: is it really true that humans will always despoil commons?
145
669160
5000
gerçekten de insanlar ortak alanları hep yağmayalacaklar mıdır?
11:14
So she went out and looked at what data she could find.
146
674160
4000
Böylece bulabildiği verileri toplamaya başladı.
11:18
She looked at thousands of cases of humans sharing watersheds,
147
678160
4000
İnsanların su havzalarını, orman kaynaklarını,
11:22
forestry resources, fisheries, and discovered that yes, in case after case,
148
682160
7000
balık yataklarını paylaşarak kullandıkları binlerce durumu inceledi
11:29
humans destroyed the commons that they depended on.
149
689160
4000
ve evet bir sürü durumda da insanlar bağlı oldukları ortak kaynağı tahrip ettiler.
11:33
But she also found many instances in which people escaped the prisoner's dilemma;
150
693160
7000
Ancak Ostrom insanların tutsak ikiliminden kurtulduğu bazı durumlar da keşfetti.
11:40
in fact, the tragedy of the commons is a multiplayer prisoner's dilemma.
151
700160
6000
Aslında ortak alanların trajedisi birden fazla oyuncunun bulunduğu bir tutsak ikilemi.
11:46
And she said that people are only prisoners if they consider themselves to be.
152
706160
5000
Ve Ostrom insanların sadece kendilerini tutsak olarak görürlerse tutsak olacaklarını söyledi.
11:51
They escape by creating institutions for collective action.
153
711160
4000
Ve bu durumdan kolektif eylem için kurumlar oluşturarak kurtulabilirler.
11:55
And she discovered, I think most interestingly,
154
715160
4000
Benim çok ilginç bulduğum bir şekilde
11:59
that among those institutions that worked,
155
719160
3000
işe yarayan kurumlar arasında
12:02
there were a number of common design
156
722160
2000
bazı ortak ilkelere bağlı olanlar olduğunu keşfetti.
12:04
principles, and those principles seem to be
157
724160
3000
Ve bu ilkelerin işe yaramayan kurumlarda
12:07
missing from those institutions that don't work.
158
727160
4000
kullanılmadığı anlaşıldı.
12:11
I'm moving very quickly over a number of
159
731160
2000
Birkaç disiplin üzerinden çok hızlı geçiyorum.
12:13
disciplines. In biology, the notions of symbiosis,
160
733160
3000
Biyolojide sembiyoz, yani ortak yaşam,
12:16
group selection, evolutionary psychology are contested, to be sure.
161
736160
6000
grup seleksiyonu ve evrimsel psikoloji kavramları tabi ki tartışmaya açık konular.
12:22
But there is really no longer any major debate over the fact that
162
742160
5000
Fakat artık, hücre düzeyinden ekoloji düzeyine kadar,
12:27
cooperative arrangements have moved from a peripheral role to a central role
163
747160
6000
işbirliği üzerine kurulmuş düzenlemelerin biyolojide kenar rollerden uzaklaşarak
12:33
in biology, from the level of the cell to the level of the ecology.
164
753160
6000
merkezi bir role sahip olduğu konusunda çok büyük bir tartışma yok.
12:39
And again, our notions of individuals as economic beings
165
759160
5000
Ve yine, bizim bireysel ekonomik varlıklar olduğumuz görüşü
12:44
have been overturned.
166
764160
2000
tersine çevriliyor.
12:46
Rational self-interest is not always the dominating factor.
167
766160
5000
Mantıkla oluşan kişisel çıkarlar her zaman üstün olan etmen değil.
12:51
In fact, people will act to punish cheaters, even at a cost to themselves.
168
771160
8000
Aslında insanlar dolandırıcıları kendilerine zarar verecekse bile cezalandırırlar.
12:59
And most recently, neurophysiological measures
169
779160
2000
Son günlerde nörofizyolojik çalışmalar
13:01
have shown that people who punish cheaters in economic games
170
781160
6000
ekonomik oyunlarda hilekarları cezalandıran insanların
13:07
show activity in the reward centers of their brain.
171
787160
4000
beyinlerinin ödül bölümünde faaliyet olduğunu ortaya çıkardı.
13:11
Which led one scientist to declare that altruistic punishment
172
791160
7000
Bu da bilimadamlarının özgecil cezaların
13:18
may be the glue that holds societies together.
173
798160
4000
toplumları birarada tutan şey olduğunu söylemeye teşvik etti.
13:22
Now, I've been talking about how new forms of communication and new media
174
802160
5000
Ben de son zamanlarda yeni iletişim yollarıyla yeni medyanın
13:27
in the past have helped create new economic forms.
175
807160
4000
nasıl yeni ekonomik düzenler yaratılmasını sağladığından bahsediyorum.
13:31
Commerce is ancient. Markets are very old. Capitalism is fairly recent;
176
811160
5000
Ticaret çok eski. Pazarlar çok eski. Kapitalizm ise oldukça yeni.
13:36
socialism emerged as a reaction to that.
177
816160
4000
Sosyalizm buna bir tepki olarak ortaya çıktı.
13:40
And yet we see very little talk about how the next form may be emerging.
178
820160
6000
Fakat yeni bir düzenin nasıl ortaya çıkabileceği hakkında çok az konuşma oluyor.
13:46
Jim Surowiecki briefly mentioned Yochai Benkler's paper about open source,
179
826160
5000
Jim Surowiecki, yeni bir üretim türü olan eşdüzey üretime dikkat çekerek
13:51
pointing to a new form of production: peer-to-peer production.
180
831160
4000
Yochai Benkler'in açık kaynak hakkındaki makalesinden bahsetti.
13:55
I simply want you to keep in mind that if in the past, new forms of cooperation
181
835160
6000
Aklınızda tutmanızı istediğim şey, geçmişte yeni teknolojilerin sağladığı
14:01
enabled by new technologies create new forms of wealth,
182
841160
4000
yeni işbirliği düzenlemelerinin yeni zenginlik biçimleri yarattığı,
14:05
we may be moving into yet another economic form
183
845160
4000
bizim de öncekilerden oldukça farklı olan
14:09
that is significantly different from previous ones.
184
849160
4000
yeni bir ekonomik düzene geçiş yapıyor olabieceğimizdir..
14:13
Very briefly, let's look at some businesses. IBM, as you know, HP, Sun --
185
853160
6000
Çok kısaca bazı şirketlere bakalım. Bildiğiniz gibi IBM, HP, SUN --
14:19
some of the most fierce competitors in the IT world are open sourcing
186
859160
6000
yani bilişim teknolojisi alanında en azılı rakipler, artık yazılımlarını
14:25
their software, are providing portfolios of patents for the commons.
187
865160
7000
açık kaynak olarak sunuyor, ortak kullanım için tescil belgeleri veriyorlar.
14:32
Eli Lilly -- in, again, the fiercely competitive pharmaceutical world --
188
872160
5000
Yine kıran kırana bir rekabetin olduğu ilaç dünyasında Eli Lily
14:37
has created a market for solutions for pharmaceutical problems.
189
877160
6000
ilaçlardan oluşan problemler için bir pazar yarattı.
14:43
Toyota, instead of treating its suppliers as a marketplace,
190
883160
5000
Tedarikçilerini bir pazar yeri gibi görmek yerine, Toyota,
14:48
treats them as a network and trains them to produce better,
191
888160
4000
onları bir ağ olarak görüp daha iyi üretebilmeleri için eğitim sağlıyor,
14:52
even though they are also training them to produce better for their competitors.
192
892160
5000
aynı zamanda onları rakipleri için daha iyi üretmeleri için eğitmelerine rağmen.
14:57
Now none of these companies are doing this out of altruism;
193
897160
4000
Bu şirketlerin hiçbiri bunları başkalarını düşündüğü için yapmıyor.
15:01
they're doing it because they're learning that
194
901160
2000
Bunları yapıyorlar çünkü
15:03
a certain kind of sharing is in their self-interest.
195
903160
6000
bazı paylaşımların onların yararına olduğunu öğreniyorlar.
15:09
Open source production has shown us that world-class software, like Linux and Mozilla,
196
909160
7000
Açık kaynak üretimi bize gösterdi ki, Linux ve Mozilla gibi birinci sınıf yazılımlar,
15:16
can be created with neither the bureaucratic structure of the firm
197
916160
6000
bizim bildiğimiz şekliyle şirketlerin bürokratik yapısı
15:22
nor the incentives of the marketplace as we've known them.
198
922160
6000
ve pazarların teşviği olmadan da yaratılabilir.
15:28
Google enriches itself by enriching thousands of bloggers through AdSense.
199
928160
6000
Google AdSense aracılığıyla binlerce blogcuyu zenginleştirirken kendini de zenginleştiriyor.
15:34
Amazon has opened its Application Programming Interface
200
934160
4000
Amazon Uygulama Programlama Arayüzü'nü
15:38
to 60,000 developers, countless Amazon shops.
201
938160
5000
60.000 geliştiriciye, sayısız Amazon dükkanına açtı.
15:43
They're enriching others, not out of altruism but as a way of enriching themselves.
202
943160
6000
Başkalarını, başkalarını düşündükleri için değil kendilerini de zenginleştirdiği için zenginleştiriyorlar.
15:49
eBay solved the prisoner's dilemma and created a market
203
949160
5000
Ebay tutsak ikilemini çözdü ve bir pazar yarattı,
15:54
where none would have existed by creating a feedback mechanism
204
954160
4000
tutsak ikilemini güvence oyununa çeviren bir geribildirim mekanizması
15:58
that turns a prisoner's dilemma game into an assurance game.
205
958160
5000
yaratmasalardı, bu pazar da olmazdı.
16:03
Instead of, "Neither of us can trust each other, so we have to make suboptimal moves,"
206
963160
5000
"Birbirimize hiçbir şekilde güvenemeyiz o yüzden idealin altında adımlar atmamız lazım" yerine
16:08
it's, "You prove to me that you are trustworthy and I will cooperate."
207
968160
6000
"bana güvenilir olduğunu kanıtlıyorsun, böylece ben de işbirliğine girerim" demek.
16:14
Wikipedia has used thousands of volunteers to create a free encyclopedia
208
974160
6000
Wikipedia sadece 2 senelik bir sürede 200 dilde 1,5 milyon makalenın
16:20
with a million and a half articles in 200 languages in just a couple of years.
209
980160
7000
bulunduğu ücretsiz bir ansiklopedi yaratmak için binlerce gönüllüyü kullandı.
16:27
We've seen that ThinkCycle has enabled NGOs in developing countries
210
987160
7000
ThinkCycle, dünyanın dört bir tarafındaki tasarım öğrencileri tarafından çözümlenmek üzere
16:34
to put up problems to be solved by design students around the world,
211
994160
6000
gelişmekte olan ülkelerdeki STK'ların sorunlarını dile getirmelerini sağladı,
16:40
including something that's being used for tsunami relief right now:
212
1000160
3000
buna şu an tsunami yardımları için kullanılan bir şey de dahil.
16:43
it's a mechanism for rehydrating
213
1003160
2000
Kolera hastalarında su kaybını engelleyen bir mekanizma ve
16:45
cholera victims that's so simple to use it,
214
1005160
3000
kullanımı o kadar basit ki
16:48
illiterates can be trained to use it.
215
1008160
3000
okuma-yazma bilmeyenler kullanabilir.
16:51
BitTorrent turns every downloader into an uploader,
216
1011160
4000
BitTorrent her indirme yapanı yükleme yapana dönüştürüyor
16:55
making the system more efficient the more it is used.
217
1015160
5000
ve kullanıldıkça sistemi daha verimli yapıyor.
17:00
Millions of people have contributed their desktop computers
218
1020160
3000
Milyonlarca insan, tıbbi araştırmacıların protein katlanması
17:03
when they're not using them to link together through the Internet
219
1023160
5000
sorununu çözebilmesi için bilgisayarlarını kullanmadıkları zaman
17:08
into supercomputing collectives
220
1028160
2000
internet üzerinden bağlanarak
17:10
that help solve the protein folding problem for medical researchers --
221
1030160
4000
süper-bilgisayar kolektifleri yaratılmasına katkıda bulundular.
17:14
that's Folding@home at Stanford --
222
1034160
3000
Bu Stanford'daki Folding at Home adlı program.
17:17
to crack codes, to search for life in outer space.
223
1037160
5000
Kodları kırmak için. Uzayda yaşam aramak için.
17:22
I don't think we know enough yet.
224
1042160
2000
Yeterli derece bildiğimizi sanmıyorum.
17:24
I don't think we've even begun to discover what the basic principles are,
225
1044160
4000
En basit ilkelerin ne olduğunu keşfetmeye bile başlamadık diye düşünüyorum.
17:28
but I think we can begin to think about them.
226
1048160
3000
Fakat bence bunları düşünmeye başlayabiliriz.
17:31
And I don't have enough time to talk about all of them,
227
1051160
3000
Bunların hepsinden bahsetmeye zamanım yok.
17:34
but think about self-interest.
228
1054160
2000
Ama kişisel çıkarı düşünün.
17:36
This is all about self-interest that adds up to more.
229
1056160
3000
Birbirine eklenip daha fazlayı oluşturan kişisel çıkar.
17:39
In El Salvador, both sides that withdrew from their civil war
230
1059160
5000
El Salvador'da iç savaştan çekilen iki taraf da
17:44
took moves that had been proven to mirror a prisoner's dilemma strategy.
231
1064160
4000
tutsak ikilemini yansıtan hareketlerde bulundu.
17:48
In the U.S., in the Philippines, in Kenya, around the world,
232
1068160
6000
ABD'de, Filipinler'de, Kenya'da, dünyanın dört bir tarafında
17:54
citizens have self-organized political protests and
233
1074160
3000
vatandaşlar kendi başlarına cep telefonları ile ve kısa mesaj yoluyla,
17:57
get out the vote campaigns using mobile devices and SMS.
234
1077160
6000
politik protestolar ve seçim kampanyaları düzenlediler.
18:03
Is an Apollo Project of cooperation possible?
235
1083160
3000
İşbirliğinin Apollo Projesi hali mümkün mü?
18:06
A transdisciplinary study of cooperation?
236
1086160
4000
İşbirliğinin disiplinler arasında çalışması mümkün mü?
18:10
I believe that the payoff would be very big.
237
1090160
4000
Bence kazanacaklarımız çok büyük olacaktır.
18:14
I think we need to begin developing maps of this territory
238
1094160
4000
Bence disiplinlerarası konuşabilmek için bu alanda
18:18
so that we can talk about it across disciplines.
239
1098160
2000
haritalar geliştirmeye ihtiyacımız var.
18:20
And I am not saying that understanding cooperation
240
1100160
4000
Fakat işbirliğini anlamamızın
18:24
is going to cause us to be better people --
241
1104160
4000
bizi daha iyi insanlar yapacağını öne sürmüyorum.
18:28
and sometimes people cooperate to do bad things --
242
1108160
3000
Bazen insanlar kötü şeyler yapmak için de işbirliği yaparlar.
18:31
but I will remind you that a few hundred years ago,
243
1111160
3000
Ama size hatırlatayım, birkaç yüz yıl önce insanlar
18:34
people saw their loved ones die from diseases they thought
244
1114160
4000
sevdiklerinin günah, kötü ruhlar ya da yabancıların sebep olduğu
18:38
were caused by sin or foreigners or evil spirits.
245
1118160
5000
hastalıklar sonucu öldüğüne inanırlardı.
18:43
Descartes said we need an entire new way of thinking.
246
1123160
4000
Descartes tamamen yeni bir düşünme biçimine ihtiyacımız olduğunu söyledi.
18:47
When the scientific method provided that new way of thinking
247
1127160
3000
Bilimsel metod bu yeni düşünme biçimini ortaya çıkarttığı
18:50
and biology showed that microorganisms caused disease,
248
1130160
4000
ve biyoloji mikroorganizmaların hastalığa yola açtığını gösterdiği zaman
18:54
suffering was alleviated.
249
1134160
3000
acılar hafifledi.
18:57
What forms of suffering could be alleviated,
250
1137160
3000
Acaba işbirliği hakkında daha fazla bilgiye sahip olsak
19:00
what forms of wealth could be created
251
1140160
2000
ne tür acılar dinebilir
19:02
if we knew a little bit more about cooperation?
252
1142160
3000
ne tür zenginlik biçimleri oluşturulabilir?
19:05
I don't think that this transdisciplinary discourse
253
1145160
4000
Bu disiplinler arası söylemin kendi kendine oluşacağını
19:09
is automatically going to happen;
254
1149160
2000
düşünmüyorum.
19:11
it's going to require effort.
255
1151160
3000
Çaba göstermek gerekecek.
19:14
So I enlist you to help me get the cooperation project started.
256
1154160
6000
Bu yüzden ben de işbirliği projesini başlatmak için sizleri de gönüllü yazıyorum.
19:20
Thank you.
257
1160160
2000
Teşekkürler.
19:22
(Applause)
258
1162160
3000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7