When I die, recompose me | Katrina Spade

104,889 views ・ 2017-07-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
My name is Katrina Spade, and I grew up in a medical family
0
12732
3544
Benim adım Katrina Spade ve akşam yemeklerinde ölüm
00:16
where it was fairly normal to talk about death and dying at the dinner table.
1
16300
3840
ve ölmekten bahsetmenin gayet normal karşılandığı sağlıkçı bir ailede büyüdüm.
00:20
But I didn't go into medicine like so many of my family members.
2
20900
3576
Fakat ailemin çoğunun aksine ben tıp okuluna gitmedim.
00:24
Instead, I went to architecture school to learn how to design.
3
24500
4080
Bunun yerine tasarlamayı öğrenmek için mimarlık okuluna gittim.
00:29
And while I was there, I began to be curious
4
29740
2376
Orada, öldükten sonra vücuduma ne olacağı hakkında
00:32
about what would happen to my physical body after I died.
5
32140
3560
merak duymaya başladım.
00:36
What would my nearest and dearest do with me?
6
36260
2280
Yakınlarım ve sevdiklerim benimle ne yaparlardı?
00:39
So if the existence and the fact of your own mortality
7
39780
3736
Eğer varoluş ve ölümlü olduğumuz gerçeği
00:43
doesn't get you down,
8
43540
1696
moralinizi bozmuyorsa bile,
00:45
the state of our current funerary practices will.
9
45260
3440
mevcut cenaze işlerimiz durumu bozacaktır.
00:49
Today, almost 50 percent of Americans choose conventional burial.
10
49740
4760
Günümüzde, Amerikalıların neredeyse %50'si, geleneksel defni tercih ediyor.
00:55
Conventional burial begins with embalming,
11
55420
2216
Geleneksel defin tahnitle başlar,
00:57
where funeral staff drain bodily fluid
12
57660
2776
defin görevlilerinin, cesedin vücut sıvılarını boşaltıp
01:00
and replace it with a mixture designed to preserve the corpse
13
60460
3856
ölü bedeni korumak ve canlıymış gibi göstermek için tasarlanmış
01:04
and give it a lifelike glow.
14
64340
2040
bir karışımla doldurdukları işlem.
01:07
Then, as you know, bodies are buried in a casket
15
67260
3536
Sonra bildiğiniz gibi, cenazeler bir tabut içerisinde,
01:10
in a concrete-lined grave
16
70820
2176
mezarlıktaki beton kaplı bir mezara
01:13
in a cemetery.
17
73020
1200
defnedilir.
01:16
All told, in US cemeteries,
18
76300
2296
Biz, yaklaşık olarak, ABD mezarlıklarına
01:18
we bury enough metal to build a Golden Gate Bridge,
19
78620
3760
bir Golden Gate Köprüsü inşa edecek kadar metal gömüp
01:23
enough wood to build 1,800 single family homes,
20
83940
3896
1,800 aileye ev inşa etmeye yetecek kadar odun kullanıp
01:27
and enough formaldehyde-laden embalming fluid
21
87860
2776
ve sekiz olimpik yüzme havuzunu dolduracak oranda
01:30
to fill eight Olympic-size swimming pools.
22
90660
3040
formaldehit içeren tahnit sıvısı kullanıyoruz.
01:34
In addition, cemeteries all over the world are reaching capacity.
23
94980
4000
Bunun yanı sıra, dünya çapında mezarlıkların kapasiteleri dolmakta.
01:39
Turns out, it doesn't really make good business sense
24
99540
2816
Görünüşe göre, birine sonsuza kadar yatacağı
01:42
to sell someone a piece of land for eternity.
25
102380
3536
bir toprak parçası satmak, mantıklı bir iş değil.
01:45
(Laughter)
26
105940
2016
(Kahkaha)
01:47
Whose idea was that?
27
107980
1616
Kimden çıktı bu fikir?
01:49
In some places, you can't buy a plot no matter how much money you have.
28
109620
3680
Bazı yerlerde, ne kadar paranız olursa olsun, arsa satın alamıyorsunuz.
01:54
As a result, cremation rates have risen fast.
29
114500
3080
Nihayetinde, ölü yakma oranları hızla tavan yaptı.
01:58
In 1950, if you suggested your grandmother be incinerated after she died,
30
118100
5056
1950'de, ninenizin ölümden sonra yakılmasını önerecek olsaydınız,
02:03
you'd probably be kicked from the family deathbed.
31
123180
2400
ölüm döşeğinin uzağına tekmelenmeniz muhtemeldi.
02:06
But today, almost half of Americans choose cremation,
32
126340
3656
Günümüzde Amerikalıların neredeyse yarısı ölü yakımını tercih ediyor,
02:10
citing simpler,
33
130020
1320
daha basit,
02:12
cheaper
34
132500
1416
daha uygun
02:13
and more ecological as reasons.
35
133940
1960
ve doğaya daha az zararlı olduğunu düşündükleri için.
02:17
I used to think that cremation was a sustainable form of disposition,
36
137540
4776
Eskiden ölü yakımının, çevreci bir son olduğunu düşünürdüm.
02:22
but just think about it for a second.
37
142340
1800
Ama bir düşünün.
02:24
Cremation destroys the potential we have
38
144780
2896
Ölü yakımı, ölümümüzün ardından dünyaya
02:27
to give back to the earth after we've died.
39
147700
2440
bir şeyler geri verme ihtimalimizi yok ediyor.
02:31
It uses an energy-intensive process to turn bodies into ash,
40
151260
4176
Cesetleri küle dönüştürmek için enerji ağırlıklı bir işlem uygulanıyor,
02:35
polluting the air and contributing to climate change.
41
155460
3160
havayı kirletiyor ve iklim değişikliğine katkıda bulunuyor.
02:39
All told, cremations in the US
42
159620
2296
Bunlarla birlikte, ABD'deki ölü yakımı
02:41
emit a staggering 600 million pounds of carbon dioxide
43
161940
4296
her yıl atmosfere 280 milyon kilogram ağırlığında
02:46
into the atmosphere annually.
44
166260
1680
karbondioksit yayıyor.
02:49
The truly awful truth
45
169900
2336
Acı verici gerçek ise,
02:52
is that the very last thing that most of us will do on this earth
46
172260
3880
çoğumuzun bu dünyada yapacağı son şey
02:56
is poison it.
47
176860
1200
onu zehirlemek olacak.
03:02
It's like we've created, accepted and death-denied our way into a status quo
48
182940
5696
Sanki, doğayla aramıza mümkün olabildiğince fazla mesafe koyan
03:08
that puts as much distance between ourselves and nature
49
188660
3616
bir statükoyu, bu gerçekliği yok sayarak,
03:12
as is humanly possible.
50
192300
1640
yaratıp kabul etmişiz.
03:14
Our modern funerary practices are designed to stave off
51
194420
2856
Modern defin işlemlerimiz, ölümden sonraki doğal sürecin
03:17
the natural processes that happen to a body after death.
52
197300
2680
bedende oluşmasını engelleyecek şekildedir.
03:20
In other words, they're meant to prevent us from decomposing.
53
200620
3120
Başka bir ifadeyle, bu işlemlerin amacı çürümemizi engellemektir.
03:25
But the truth
54
205140
1816
Ama gerçek şu ki,
03:26
is that nature is really, really good at death.
55
206980
2600
doğa, ölüm işinde gerçekten iyidir.
03:31
We've all seen it.
56
211260
1376
Hepimiz gördük.
03:32
When organic material dies in nature,
57
212660
2736
Organik malzemeler doğada öldüğünde,
03:35
microbes and bacteria break it down into nutrient-rich soil,
58
215420
3736
mikrop ve bakteriler onları, besin açısından zengin toprağa dönüştürüp,
03:39
completing the life cycle.
59
219180
1560
yaşam döngüsünü tamamlar.
03:41
In nature, death creates life.
60
221620
3360
Doğada, ölümden yaşam doğar.
03:47
Back in architecture school, I was thinking about all this,
61
227820
3480
Mimarlık okulununda bunu düşünüyordum
03:52
and I set out on a plan to redesign death care.
62
232220
2840
ve ölüm işlerini yeniden tasarlamak için bir plana koyuldum.
03:55
Could I create a system
63
235820
2056
Yeryüzüne faydalı olan
03:57
that was beneficial to the earth
64
237900
1856
ve korkulan bir şeyden ziyade
03:59
and that used nature as a guide rather than something to be feared?
65
239780
3560
doğayı rehber olarak kullanan bir sistem yaratabilir miyim?
04:04
Something that was gentle to the planet?
66
244500
2120
Gezegene daha kibar davranan bir şey?
04:07
That planet, after all, supports our living bodies
67
247220
2696
Her şeyden önce o gezegen bizim bütün yaşamımızı,
04:09
our whole lives.
68
249940
1720
yaşayan bedenimizi destekliyor.
04:12
And while I was mulling this all over
69
252980
2496
Ve ben bunu çizim tahtasının
04:15
over the drawing board,
70
255500
1200
her yerine koyarken
04:17
the phone rang.
71
257420
1200
telefon çaldı.
04:19
It was my friend Kate.
72
259340
1200
Arkadaşım Kate'di.
04:21
She was like, "Hey, have you heard about the farmers
73
261460
3616
"Tam inekleri kompost eden çiftçileri
04:25
who are composting whole cows?"
74
265100
2280
duydunuz mu?" dedi.
04:29
And I was like, "Mmmm."
75
269180
2135
''Mmm.'' dedim.
04:31
(Laughter)
76
271339
1760
(Kahkahalar)
04:34
Turns out that farmers in agricultural institutions
77
274700
2696
Tarım kurumlarındaki çiftçilerin yıllardır
04:37
have been practicing something called livestock mortality composting
78
277420
3416
çiftlik hayvanı mortalite kompostu denilen bir şeyi uyguladıklarını
04:40
for decades.
79
280860
1536
ortaya çıktı.
04:42
Mortality composting is where you take an animal high in nitrogen
80
282420
3976
Mortalite kompostu, azotu yüksek bir hayvanı aldığınız
04:46
and cover it with co-composting materials that are high in carbon.
81
286420
3160
ve karbonu yüksek kompostlayıcı materyallerle kapladığınız yerdir.
04:50
It's an aerobic process, so it requires oxygen,
82
290220
3016
Bu aerobik bir süreçtir, bu nedenle oksijen gerektirir
04:53
and it requires plenty of moisture as well.
83
293260
2320
ve bol miktarda nem gerektirir.
04:56
In the most basic setup, a cow is covered with a few feet of wood chips,
84
296620
4376
En basit düzenekte, yüksek karbon içeren odun parçaları ile
05:01
which are high in carbon,
85
301020
1336
kaplanır ve yağmurun
05:02
and left outside for nature, for breezes to provide oxygen
86
302380
4296
nem sağlaması ve esintilerin oksijen sağlaması için
05:06
and rain to provide moisture.
87
306700
1760
dışarı da bırakılır.
05:09
In about nine months,
88
309620
2216
9 ay içinde,
05:11
all that remains is a nutrient-rich compost.
89
311860
3040
geriye kalan besin açısından zengin organik gübredir.
05:15
The flesh has been decomposed entirely,
90
315860
3336
Et tamamen organik gübreye dönüşmüştür,
05:19
as have the bones.
91
319220
1560
kemikler gibi.
05:22
I know.
92
322340
1216
Biliyorum.
05:23
(Laughter)
93
323580
1496
(Kahkahalar)
05:25
So I would definitely call myself a decomposition nerd,
94
325100
4176
Kendimi kesin ayrıştırma ineği derdim
05:29
but I am far, far from a scientist,
95
329300
3080
fakat bir bilim insanı olmaktan çok uzağım
05:33
and one way you can tell this is true
96
333060
1816
ve bunun doğru olduğunu söyleyebileceğiniz
05:34
is that I have often called the process of composting "magic."
97
334900
4296
şeylerden biri ayrıştırma sürecine ''sihir'' demem.
05:39
(Laughter)
98
339220
3856
(Kahkahalar)
05:43
So basically, all we humans need to do
99
343100
2440
Yani, insanlar olarak yapmamız gereken
05:46
is create the right environment for nature to do its job.
100
346500
2760
doğanın işini yapabilmesi için doğru ortamı oluşturmak.
05:49
It's like the opposite of antibacterial soap.
101
349860
3496
Antibakteriyel sabunun tersi gibi.
05:53
Instead of fighting them,
102
353380
1256
Onlara karşı savaşmaktansa,
05:54
we welcome microbes and bacteria in with open arms.
103
354660
3320
mikrop ve bakterileri kollarımızı açıp karşılayalım.
05:58
These tiny, amazing creatures
104
358660
2736
Yeni moleküllerin içinde birleşen
06:01
break down molecules into smaller molecules and atoms,
105
361420
4016
bu küçük, muhteşem yaratıklar
06:05
which are then incorporated into new molecules.
106
365460
3320
molekülleri daha küçük molekül ve atomlara bölüyorlar.
06:10
In other words, that cow is transformed.
107
370100
3240
Başka bir deyişle, inek dönüştürüldü.
06:13
It's no longer a cow.
108
373980
1560
Artık bir inek değildir.
06:16
It's been cycled back into nature.
109
376260
1960
Doğaya geri döndürüldü.
06:19
See? Magic.
110
379620
1960
Gördünüz mü? Bu bir sihir.
06:24
You can probably imagine the light bulb that went off in my head
111
384260
3056
Aramayı cevapladıktan sonra
06:27
after I received that phone call.
112
387340
1572
kafamda yanan ampulü hayal edebilirsiniz.
06:29
I began designing a system
113
389460
1776
İnsanları alıp onları toprağa dönüştürecek
06:31
based on the principles of livestock mortality composting
114
391260
3080
hayvancılık mortalite kompostunun prensiplerine dayanan
06:35
that would take human beings and transform them into soil.
115
395260
3280
bir sistem tasarlıyordum.
06:43
Fast-forward five years
116
403660
1896
Hızlı geçen 5 yılda
06:45
and the project has grown in ways I truly never could have imagined.
117
405580
4216
proje asla hayal edemeyeceğim şekilde kendi yolunda gelişti.
06:49
We've created a scalable, replicable non-profit urban model
118
409820
4456
İnsanları toprağa dönüştüren, hayvancılık mortalitesi kompostunun
06:54
based on the science of livestock mortality composting
119
414300
3496
bilime dayanarak ölçeklenebilir, değiştirilebilir, kâr amacı gütmeyen
06:57
that turns human beings into soil.
120
417820
2480
kentsel bir model yaptık.
07:01
We've partnered and collaborated with experts in soil science,
121
421420
3336
Toprak bilimi, ayrışma, alternatif ölüm bakımı,
07:04
decomposition, alternative death care,
122
424780
2536
hukuk ve mimarlık konularında uzmanlarla
07:07
law and architecture.
123
427340
1400
partner olduk ve işbirliği yaptık.
07:09
We've raised funds from foundations and individuals
124
429500
2381
Bu sistemin protitipini yapmak için bireylerden ve kuruluşlardan
07:12
in order to design a prototype of this system,
125
432780
3656
fon topladık ve
07:16
and we've heard from tens of thousands of people all over the world
126
436460
3776
dünyanın farklı yerlerinden binlerce insanın bunun bir seçenek
07:20
who want this option to be available.
127
440260
2240
olmasını istediğini duyduk.
07:24
OK.
128
444900
1216
Tamam.
07:26
In the next few years,
129
446140
1816
Sonraki birkaç yılda,
07:27
it's our goal to build the first full-scale human composting facility
130
447980
5896
Seattle'da tam ölçekli insan geri dönüşüm tesisi kurmak
07:33
right in the city of Seattle.
131
453900
1776
bizim amacımız oldu.
07:35
(Applause)
132
455700
3840
(Alkış)
07:43
Imagine it,
133
463700
1200
Hayal edin,
07:45
part public park,
134
465700
1936
halka açık bir park,
07:47
part funeral home,
135
467660
1736
cenaze evlerinin bir bölümü,
07:49
part memorial to the people we love,
136
469420
2696
sevdiğimiz insanların mezarlarının bir kısmı,
07:52
a place where we can reconnect with the cycles of nature
137
472140
3096
doğanın döngüleri ile tekrardan bağlanacağımız
07:55
and treat bodies with gentleness and respect.
138
475260
2800
ve bedenlere kibarlık ve saygı ile yaklaşacağımız bir yer.
08:00
The infrastructure is simple.
139
480460
1936
Altyapı kolaydı.
08:02
Inside a vertical core,
140
482420
1616
Dikey bir çekirdeğin içinde,
08:04
bodies and wood chips undergo accelerated natural decomposition,
141
484060
4096
gövdeler ve ağaç yongaları hızlandırılmış doğal ayrışma
08:08
or composting,
142
488180
1296
veya kompost hâline gelir
08:09
and are transformed into soil.
143
489500
1720
ve toprağa dönüştürülür.
08:12
When someone dies, their body is taken to a human composting facility.
144
492980
4440
Biri öldüğünde bedeni insan gübresi tesisine götürülür.
08:18
After wrapping the deceased in a simple shroud,
145
498300
2776
Ölenler basit bir örtü içinde sarıldıktan sonra,
08:21
friends and family carry the body to the top of the core,
146
501100
3040
aile ve arkadaşları tarafından
08:24
which contains the natural decomposition system.
147
504980
2880
doğal ayrıştırma sistemini içeren çekirdeğin üzerine taşınır.
08:30
During a laying in ceremony,
148
510500
1856
Tören sırasında,
08:32
they gently place the body into the core
149
512380
2376
bedeni çekirdeğin üstüne kibarca koyarlar
08:34
and cover it with wood chips.
150
514780
1381
ve odun parçalarıyla kaplarlar.
08:37
This begins the gentle transformation from human to soil.
151
517180
3960
Bu insandan toprağa dönüşü başlatır.
08:42
Over the next few weeks, the body decomposes naturally.
152
522820
3360
Sonraki birkaç hafta beden doğal olarak gübreye döner.
08:46
Microbes and bacteria break down carbon, then protein,
153
526780
2776
Mikroplar ve bakteriler, zengin, dünyevi toprak olan yeni bir
08:49
to create a new substance,
154
529580
2096
bir madde oluşturmak için önce karbon olurlar,
08:51
a rich, earthy soil.
155
531700
1400
sonra protein.
08:54
This soil can then be used to grow new life.
156
534460
2520
Bu toprak yeni bir hayat oluşturmak için kullanılabilir.
08:57
Eventually, you could be a lemon tree.
157
537620
2680
Sonunda, bir limon ağacı olabilirsiniz.
09:01
(Applause)
158
541406
1150
(Alkış)
09:02
Yeah, thank you.
159
542580
1216
Evet, teşekkürler.
09:03
(Applause)
160
543820
3360
(Alkış)
09:09
Who's thinking about lemon meringue pie right now?
161
549700
2536
Şu anda kim limonlu pasta yapmayı düşünüyor?
09:12
(Laughter)
162
552260
2136
(Kahkahalar)
09:14
A lemon drop?
163
554420
1200
Limon damlası?
09:16
Something stronger?
164
556540
1200
Daha güçlü bir şey?
09:19
So in addition to housing the core,
165
559140
2216
Çekirdeği konuşlandırmaya ek olarak
09:21
these buildings will function to support the grieving
166
561380
2696
bu binalar anma hizmetleri ve yaşam sonu planlaması için
09:24
by providing space for memorial services and end-of-life planning.
167
564100
3600
alan sağlayarak yasayı desteklemeye çalışacaktır.
09:28
The potential for repurposing is huge.
168
568380
2536
Geri dönüş potansiyeli çok büyük.
09:30
Old churches and industrial warehouses can be converted into places
169
570940
4616
Eski kiliseler ve endüstriyel depolar, toprak yapabileceğimiz
09:35
where we create soil and honor life.
170
575580
2640
ve hayatı onurlandırabileceğimiz bir yere dönüştürülebilir.
09:39
We want to bring back the aspect of ritual
171
579620
2176
Kremasyon oranlarının artması
09:41
that's been diluted over the past hundred years
172
581820
2776
ve dinsel ilişkinin azalmasıyla
09:44
as cremation rates have risen
173
584620
2096
geçen yüz yıl boyunca seyreltilmiş ayin görüşünü
09:46
and religious affiliation has declined.
174
586740
2640
geri getirmek istiyoruz.
09:51
Our Seattle facility will function as a model for these places
175
591260
3536
Bizim Seattle'daki tesisimiz dünyanın her yerinde yapılması için
09:54
all over the world.
176
594820
1600
bir model olabilir.
09:56
We've heard from communities in South Africa, Australia,
177
596940
3136
Güney Afrika, Avustralya,İngiltere ve daha ötesindeki
10:00
the UK, Canada and beyond.
178
600100
2920
topluluklardan haber aldık.
10:03
We're creating a design toolkit
179
603780
2376
Başkalarının teknik özellikleri
10:06
that will help others design and build facilities
180
606180
3200
ve düzenleyici en iyi uygulamaları içerecek tesisleri tasarlamalarına
10:10
that will contain technical specifications
181
610060
2576
ve inşa etmelerine yardımcı olacak
10:12
and regulatory best practices.
182
612660
1720
bir tasarım aracı oluşturuyoruz.
10:14
We want to help individuals, organizations,
183
614900
2496
Bireylere, kuruluşlara, ve yolun sonunda,
10:17
and down the road, municipalities
184
617420
2216
belediyelere kendi şehirlerinde tesislerini
10:19
design and build facilities in their own cities.
185
619660
2960
inşa etmelerine yardım etmek istiyoruz.
10:23
The idea is that every one of these places should look and feel completely different
186
623860
3976
Fikrimiz içinde aynı sistemi içeren bu mekânların her birinin
10:27
with the same system inside.
187
627860
1896
diğerlerinden farklı görünmesi ve hissettirmesi.
10:29
They're really meant to be designed for the neighborhood in which they reside
188
629780
4056
Oldukları bölge ve hizmet ettikleri insanlara göre
10:33
and the community which they serve.
189
633860
1920
dizayn edilmeleri gerekiyor.
10:38
The other idea is for supportive staff to be on hand
190
638300
3216
Diğer fikir ise destek gösteren çalışanların bakım ile ilgili
10:41
to help families with the care and preparation of loved ones' bodies.
191
641540
3560
ailelere ve sevdiklerinin bedeninin hazırlanma sürecine yardım etmeleri.
10:46
We're banishing practices that bewilder and disempower
192
646340
3416
Kafa karıştıran ve güçsüzleştiren uygulamaları ortadan kaldırıyor
10:49
and creating a system that is beautiful and meaningful
193
649780
3480
güzel ve anlamlı ve şeffaf bir sistem
10:54
and transparent.
194
654140
1320
yaratıyoruz.
10:56
We believe that access to ecological death care
195
656900
2656
Biz insanın ekolojik ölüm bakımına erişimin
10:59
is a human right.
196
659580
1200
insan hakkı olduğuna inanıyoruz.
11:04
OK, so you know the old saying,
197
664460
3096
Eskilerden gelen sözü bilirsiniz,
11:07
if you can compost a cow, you can compost a human?
198
667580
2576
eğer bir ineği gübre yapabilirsen, insanı da yaparsın.
11:10
(Laughter)
199
670180
3000
(Kahkahalar)
11:15
Turns out, it's true.
200
675100
1480
Doğru olduğu ortaya çıktı.
11:18
Since 2014, we've been running a pilot project
201
678140
3056
2014'ten bu yana, Kuzey Carolina'nın tepelerinde,
11:21
in the hills of North Carolina
202
681220
1856
Western Carolina Üniversitesi'nde
11:23
with the Forensic Anthropology Department at Western Carolina University.
203
683100
3920
Adli Antropoloji Bölümü ile pilot bir proje yürütüyoruz.
11:28
Six donor bodies have been covered in wood chips,
204
688020
3376
Altı donörün vücudu odun parçaları ile kaplanmış hâlde,
11:31
oxygen provided by breezes,
205
691420
2296
oksijen esintiden sağlanıyordu,
11:33
microbes and bacteria doing their jobs.
206
693740
2280
mikroplar ve bakteriler işlerini yapıyordu.
11:37
This pilot program has allowed us to demonstrate that it's possible
207
697260
3496
Pilot programı doğar gübrelemenin insan vücudunu toprağa çevirmede
11:40
to harness the incredible power of natural decomposition
208
700780
3696
kullanmanın münkün olduğunu
11:44
to turn human bodies into soil,
209
704500
1920
göstermemize yardımcı oldu
11:47
and we're working with other universities as well.
210
707220
2400
ve diğere üniversitelerle de çalışıyoruz.
11:50
Soil scientists at Washington State University,
211
710300
2880
Washington State Üniversitesi'nin toprak bilimcileri,
11:54
the grad students, anyway,
212
714340
1536
mezun öğrencileri,
11:55
are working to compost teeth with amalgam fillings
213
715900
4056
civaya ne olduğunu anlamamız için
11:59
so that we can understand what happens to the mercury therein.
214
719980
2920
civalı alaşım ile dişleri kaplama konusunda çalışıyorlar.
12:03
Next up, we'll be beginning experiments
215
723860
2056
Daha sonra, kompostlama sürecinde
12:05
to determine what happens to chemo drugs and pharmaceuticals
216
725940
3456
kemoterapi ilaçlarına ve ilaçlara ne olacağını ve ek bir iyileştirme
12:09
during the composting process,
217
729420
1736
gerekip gerekmediğini belirlemek
12:11
and whether additional remediation will be needed.
218
731180
2360
için deneylere başlayacağız.
12:17
By the way,
219
737460
1736
Bu arada,
12:19
composting creates a great deal of heat,
220
739220
2496
dönüştürme, özellikle bu tip dönüştürme
12:21
especially this particular type of composting.
221
741740
2360
çok fazla sıcaklık ortaya çıkarıyor.
12:25
One week after we began composting our fifth donor body,
222
745700
4776
Bir hafta sonra beşinci donörümüzün bedenini dönüştürmeye başladık,
12:30
the temperature inside that mound of wood chips
223
750500
3136
odun parçası öbeğindeki sıcaklık 158 Fahrenheit dereceye
12:33
reached 158 degrees Fahrenheit.
224
753660
3080
ulaştı.
12:37
Imagine harnessing that heat to create energy
225
757940
3016
Bu ısıyı enerjiyi yaratmak için
12:40
or comfort the grieving on a cold day.
226
760980
2440
veya soğukta ısınmak için kullandığınızı hayal edin.
12:44
The death care revolution has begun.
227
764860
1840
Ölüm bakımı devrimi başladı.
12:47
It's an exciting time to be alive.
228
767540
1960
Yaşıyor olmak için heyecan verici bir zaman.
12:51
Thank you.
229
771460
1216
Teşekkürler.
12:52
(Applause)
230
772700
3480
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7