Stefan Wolff: The path to ending ethnic conflicts

Stefan Wolff: Etnik çatışmaları bitirmeye giden yol

36,379 views ・ 2010-11-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Beril Devlet Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
Today I want to talk to you
0
15260
2000
Bugün sizlere
00:17
about ethnic conflict
1
17260
2000
etnik çatışma ve
00:19
and civil war.
2
19260
2000
iç savaştan söz edeceğim.
00:21
These are not normally the most cheerful of topics,
3
21260
3000
Aslında bu sevimsiz ve genellikle
00:24
nor do they generally generate
4
24260
2000
iyi haberler içermeyen başlığın,
00:26
the kind of good news
5
26260
2000
konferansın konusuna
00:28
that this conference is about.
6
28260
3000
pek de uygun düşmeyen bir yanı var.
00:31
Yet, not only is there at least some good news
7
31260
3000
Geçtiğimiz yirmi yıla oranla
00:34
to be told about fewer such conflicts now
8
34260
3000
daha az bu nevi çatışma yaşanmasının
00:37
than two decades ago,
9
37260
2000
verdiği mutluluğun yanı sıra,
00:39
but what is perhaps more important
10
39260
2000
artık iç savaş ve
00:41
is that we also have come
11
41260
2000
etnik çatışmaların
00:43
to a much better understanding of what can be done
12
43260
3000
nasıl daha etkin olarak
00:46
to further reduce the number
13
46260
2000
azaltılabileceği hususunda
00:48
of ethnic conflicts and civil wars
14
48260
3000
belli bir anlayışa ulaşmış olmamızın da
00:51
and the suffering that they inflict.
15
51260
3000
önemini vurgulamak isterim.
00:54
Three things stand out:
16
54260
2000
Üç şey öne çıkıyor:
00:56
leadership, diplomacy
17
56260
3000
Liderlik, diplomasi
00:59
and institutional design.
18
59260
3000
ve kurumsal yapı.
01:02
What I will focus on in my talk
19
62260
2000
Konuşmamda bunların
01:04
is why they matter, how they matter,
20
64260
3000
neden ve nasıl önem taşıdığını vurgulayacak,
01:07
and what we can all do
21
67260
2000
bunların her birimiz için
01:09
to make sure that they continue to matter
22
69260
2000
nasıl doğru nedenlerle
01:11
in the right ways,
23
71260
2000
önem taşımaya devam etmesi gerektiği ve
01:13
that is, how all of us can contribute
24
73260
3000
bölgesel ve küresel liderlerin
01:16
to developing and honing the skills
25
76260
3000
barışın tesisi ve sürdürülmesi
01:19
of local and global leaders
26
79260
3000
konusundaki becerilerini geliştirmesine
01:22
to make peace
27
82260
2000
sağlayabileceğimiz katkılar
01:24
and to make it last.
28
84260
2000
üzerinde duracağım.
01:26
But let's start at the beginning.
29
86260
3000
En baştan başlayalım.
01:29
Civil wars have made news headlines
30
89260
2000
İç savaşlar on yıllardır
01:31
for many decades now,
31
91260
2000
manşetlerdeki yerini koruyor ve
01:33
and ethnic conflicts in particular
32
93260
2000
özellikle etnik çatışmalar
01:35
have been a near constant presence
33
95260
3000
büyük bir uluslararası tehdit olarak
01:38
as a major international security threat.
34
98260
3000
varlığını sürdürüyor.
01:41
For nearly two decades now,
35
101260
3000
Aşağı yukarı son yirmi yıldır
01:44
the news has been bad
36
104260
2000
hep kötü haberler işitiyor, zihnimizden silinmeyen
01:46
and the images have been haunting.
37
106260
3000
dehşet verici görüntülere şahit oluyoruz.
01:49
In Georgia, after years of stalemate,
38
109260
3000
Gürcistan'da şiddet,
01:52
we saw a full-scale resurgence of violence
39
112260
3000
uzun yıllar süren sessizliğin ardından
01:55
in August, 2008.
40
115260
2000
Ağustos 2008'de tekrar alevlendi.
01:57
This quickly escalated into a five-day war
41
117260
3000
Rusya ile Gürcistan arasında
02:00
between Russia and Georgia,
42
120260
2000
birden patlak veren bu beş günlük savaş, Gürcistan'ı
02:02
leaving Georgia ever more divided.
43
122260
3000
hiç olmadığı kadar bölünmüş bir hale düşürdü.
02:05
In Kenya, contested presidential elections in 2007 --
44
125260
3000
Kenya'da 2007'de yapılan şaibeli başkanlık seçimi,
02:08
we just heard about them --
45
128260
3000
(bu haberlere daha yeni ulaştık)
02:11
quickly led to high levels
46
131260
2000
kısa zamanda ülkedeki etnik grupların
02:13
of inter-ethnic violence
47
133260
2000
büyük bir şiddetle birbirine girmesine
02:15
and the killing and displacement
48
135260
2000
ve binlerce insanın öldürülmesine ya da
02:17
of thousands of people.
49
137260
2000
sürgün edilmesine yol açtı.
02:19
In Sri Lanka,
50
139260
2000
Sri Lanka'da,
02:21
a decades-long civil war
51
141260
2000
Tamil azınlık ile
02:23
between the Tamil minority
52
143260
2000
Sinhala çoğunluk arasında
02:25
and the Sinhala majority
53
145260
2000
yıllardır süren ve 1983'ten bu yana
02:27
led to a bloody climax in 2009,
54
147260
3000
100.000 kişinin ölümüne
02:30
after perhaps as many as 100,000
55
150260
2000
yol açan iç savaş,
02:32
people had been killed
56
152260
2000
2009'da yeniden
02:34
since 1983.
57
154260
2000
kanlı bir yükselişe geçti.
02:36
In Kyrgyzstan, just over the last few weeks,
58
156260
3000
Kırgızistan'da daha birkaç hafta önce
02:39
unprecedented levels of violence occurred
59
159260
3000
ülkenin Kırgız nüfusu ile
02:42
between ethnic Kyrgyz
60
162260
2000
Özbek azınlık arasında
02:44
and ethnic Uzbeks.
61
164260
2000
görülmemiş düzeyde bir şiddet patlak verdi.
02:46
Hundreds have been killed,
62
166260
2000
Yüzlerce insan öldürüldü,
02:48
and more than 100,000 displaced,
63
168260
3000
çoğu Özbek azınlıktan oluşan
02:51
including many ethnic Uzbeks
64
171260
2000
100.000 kişilik bir kitle sürüldü ve
02:53
who fled to neighboring Uzbekistan.
65
173260
3000
komşu Özbekistan'a sığınmak zorunda kaldı.
02:56
In the Middle East,
66
176260
2000
Ortadoğuda
02:58
conflict between Israelis and Palestinians
67
178260
3000
İsrail ile Filistin arasındaki
03:01
continues unabated,
68
181260
2000
dinmek bilmeyen çatışmalar,
03:03
and it becomes ever more difficult
69
183260
2000
sürdürülebilir bir çözüme
03:05
to see how, just how
70
185260
3000
nasıl, ne şekilde ulaşılacağını
03:08
a possible, sustainable solution
71
188260
2000
daha da belirsiz hale
03:10
can be achieved.
72
190260
3000
getirmiş bulunuyor.
03:13
Darfur may have slipped from the news headlines,
73
193260
3000
Darfur, haber bültenlerinden düşmüş olabilir
03:16
but the killing and displacement there
74
196260
2000
ama hala devam eden
03:18
continues as well,
75
198260
2000
katliam ve sürgünler,
03:20
and the sheer human misery that it creates
76
200260
3000
insanları, haddi hududu olmayan bir sefaletin,
03:23
is very hard to fathom.
77
203260
2000
perişanlığın içine sürüklemiş bulunuyor.
03:25
And in Iraq, finally,
78
205260
2000
Ve son olarak Irak'ta
03:27
violence is on the rise again,
79
207260
3000
şiddet yeniden artmaya başlarken,
03:30
and the country has yet to form a government
80
210260
3000
parlamento seçimlerinin üzerinden
03:33
four months after
81
213260
2000
ancak dört ay geçtikten sonra
03:35
its last parliamentary elections.
82
215260
2000
bir hükümet kurulabildi.
03:40
But hang on, this talk is to be about the good news.
83
220260
3000
Yalnız, hani bu konuşma iyi haberler üzerine olacaktı?
03:43
So are these now the images of the past?
84
223260
3000
Bu görüntüler geçmişte kaldı mı?
03:47
Well, notwithstanding the gloomy pictures
85
227260
3000
Ortadoğu, Darfur, Irak
03:50
from the Middle East, Darfur,
86
230260
2000
ve başka yerlerdeki
03:52
Iraq, elsewhere,
87
232260
2000
bu iç karartıcı tabloya rağmen,
03:54
there is a longer-term trend
88
234260
2000
uzun soluklu güzel gelişmeler olacağına
03:56
that does represent some good news.
89
236260
3000
dönük bir eğilim var.
03:59
Over the past two decades, since the end of the Cold War,
90
239260
3000
Soğuk Savaşın bitiminden bu yana,
04:02
there has been an overall decline
91
242260
3000
son yirmi yıl içerisinde
04:05
in the number of civil wars.
92
245260
2000
iç savaş sayısında genel bir düşüş görülüyor.
04:07
Since the high in the early 1990s,
93
247260
3000
1990'ların başında
04:10
with about 50 such civil wars ongoing,
94
250260
3000
dünyada bahsettiğim nitelikte
04:13
we now have 30 percent fewer
95
253260
2000
yaklaşık 50 iç savaş sürerken, şimdi bu rakam
04:15
such conflicts today.
96
255260
2000
%30 oranında azalmış bulunuyor.
04:17
The number of people killed in civil wars
97
257260
2000
İç savaşlarda katledilen insan sayısı da,
04:19
also is much lower today
98
259260
3000
geçtiğimiz on - yirmi yıl
04:22
than it was a decade ago or two.
99
262260
3000
önceye kıyasla azaldı.
04:25
But this trend is less unambiguous.
100
265260
3000
Ancak bu eğilim çok da net değil.
04:28
The highest level of deaths on the battlefield
101
268260
3000
Savaş meydanında en yüksek can kaybı
04:31
was recorded between 1998 and 2001,
102
271260
3000
1998 - 2001 yılları arasında,
04:34
with about 80,000 soldiers, policemen and rebels
103
274260
3000
güvenlik güçleri ve isyancılardan her yıl yaklaşık 80.000 kişi
04:37
killed every year.
104
277260
2000
olarak kaydedildi.
04:39
The lowest number of combatant casualties
105
279260
2000
Çarpışmada meydana gelen
04:41
occurred in 2003,
106
281260
3000
yıllık en düşük can kaybı ise, 20.000 kişi ile
04:44
with just 20,000 killed.
107
284260
3000
2003 yılında gerçekleşti.
04:47
Despite the up and down since then,
108
287260
3000
İniş çıkışlara rağmen
04:50
the overall trend --
109
290260
2000
bugüne kadarki genel eğilim,
04:52
and this is the important bit --
110
292260
2000
(ki asıl önemli kısmı bu)
04:54
clearly points downward
111
294260
2000
geçen yirmi yılda bu rakamların
04:56
for the past two decades.
112
296260
3000
mutlak düşüşü yönünde.
04:59
The news about civilian casualties
113
299260
2000
Sivil can kaybı oranları da
05:01
is also less bad than it used to be.
114
301260
2000
eskiye göre daha iyice.
05:03
From over 12,000 civilians
115
303260
2000
1997 - 1998 aralığında
05:05
deliberately killed in civil wars
116
305260
2000
iç savaşlarda kasten öldürülen
05:07
in 1997 and 1998,
117
307260
3000
sivillerin toplam sayısı 12.000 iken,
05:10
a decade later,
118
310260
2000
on yıl sonra bu rakam
05:12
this figure stands at 4,000.
119
312260
3000
4.000'e inmiş bulunuyor.
05:15
This is a decrease by two-thirds.
120
315260
3000
Bu, üçte iki azalma demek.
05:18
This decline would be even more obvious
121
318260
2000
Ruanda'da 1994'te yapılan
05:20
if we factored in the genocide in Rwanda
122
320260
2000
soykırımı hesaba katmazsak,
05:22
in 1994.
123
322260
2000
düşüş daha belirgin hale gelecektir.
05:24
But then 800,000 civilians were slaughtered
124
324260
3000
O dönemde birkaç ay içinde
05:27
in a matter of just a few months.
125
327260
3000
800.000 kişi katledildi.
05:30
This certainly is an accomplishment
126
330260
2000
Şüphesiz ki bu "rekor"un
05:32
that must never be surpassed.
127
332260
3000
asla kırılmaması gerekiyor.
05:35
What is also important is to note
128
335260
2000
Bu rakamların, hikayenin sadece bir kısmını
05:37
that these figures only tell part of the story.
129
337260
3000
yansıttığı da unutulmayalım.
05:40
They exclude people
130
340260
2000
Örneğin iç savaşın yol açtığı
05:42
that died as a consequence of civil war,
131
342260
2000
açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirenler
05:44
from hunger or disease, for example.
132
344260
2000
bu hesaba dahil değil.
05:46
And they also do not properly account
133
346260
2000
Üstelik sivil hakın maruz kaldığı
05:48
for civilian suffering more generally.
134
348260
3000
yaygın ızdırabı da yansıtmıyorlar.
05:52
Torture, rape and ethnic cleansing
135
352260
3000
İşkence, tecavüz ve etnik temizlik,
05:55
have become highly effective,
136
355260
3000
iç savaşın doğrudan öldürmeyen
05:58
if often non-lethal, weapons in civil war.
137
358260
3000
diğer etkili silahları.
06:02
To put it differently,
138
362260
2000
Bir başka dille ifade edecek olursak,
06:04
for the civilians that suffer the consequences
139
364260
3000
iç savaşın ve etnik çatışmanın sonuçlarından etkilenen
06:07
of ethnic conflict and civil war,
140
367260
3000
siviller açısından,
06:10
there is no good war
141
370260
3000
iyi savaş da yoktur,
06:13
and there is no bad peace.
142
373260
3000
kötü barış da.
06:17
Thus, even though every civilian killed,
143
377260
2000
Dolayısıyla her ne kadar
06:19
maimed, raped, or tortured is one too many,
144
379260
3000
bir tek sivilin bile öldürülmesi,
06:22
the fact that the number
145
382260
2000
işkence görmesi, sakat bırakılması,
06:24
of civilian casualties
146
384260
2000
tecavüze uğraması
06:26
is clearly lower today
147
386260
2000
yüksek bir rakam olsa da,
06:28
than it was a decade ago,
148
388260
2000
sivil kayıplara ilişikin rakamların bugün on yıl öncesinden
06:30
is good news.
149
390260
3000
daha düşük bir düzeye inmesi sevindiricidir.
06:33
So, we have fewer conflicts today
150
393260
2000
Özetle artık daha az çatışma oluyor
06:35
in which fewer people get killed.
151
395260
3000
ve daha az can kaybı yaşanıyor.
06:38
And the big question, of course,
152
398260
2000
Elbette asıl soru,
06:40
is why?
153
400260
2000
neden azaldığı.
06:42
In some cases,
154
402260
2000
Kimi durumlarda sayıyı düşüren
06:44
there is a military victory of one side.
155
404260
2000
taraflarıdan birinin askeri başarısı.
06:46
This is a solution of sorts,
156
406260
2000
Ancak pek tabii ki,
06:48
but rarely is it one
157
408260
2000
bu tip bir çözüm
06:50
that comes without human costs
158
410260
2000
beraberinde genellikle can kaybını
06:52
or humanitarian consequences.
159
412260
3000
ve insani yıkımı getirir.
06:55
The defeat of the Tamil Tigers in Sri Lanka
160
415260
3000
Sri Lanka'daki Tamil Kaplanları'nın yenilgisi,
06:58
is perhaps the most recent example of this,
161
418260
2000
buna en yakın tarihli örnektir ki,
07:00
but we have seen similar
162
420260
2000
benzeri sözümona askeri çözümlere
07:02
so-called military solutions
163
422260
3000
Balkanlarda,
07:05
in the Balkans, in the South Caucasus
164
425260
2000
Güney Kafkasya'da ve Afrika'da
07:07
and across most of Africa.
165
427260
3000
tanık olduk.
07:10
At times, they are complimented
166
430260
2000
Bazen mutabakat veya
07:12
by negotiated settlements,
167
432260
2000
ateşkes anlaşmaları
07:14
or at least cease-fire agreements,
168
434260
2000
ya da arabulucular
07:16
and peacekeepers are deployed.
169
436260
2000
bu süreçte rol oynar.
07:18
But hardly ever do they represent
170
438260
2000
Ancak pek azı dört başı mamur bir başarıyı
07:20
a resounding success --
171
440260
2000
temsil eder;
07:22
Bosnia and Herzegovina
172
442260
2000
örneğin Bosna-Hersek'te muhtemelen
07:24
perhaps more so than Georgia.
173
444260
2000
Gürcistan'dakinden biraz daha fazla bir başarıyı.
07:26
But for many parts of Africa,
174
446260
2000
Ancak Afrika'nın birçok yerindeki durum hakkında
07:28
a colleague of mine once put it this way,
175
448260
3000
bir meslektaşım bir zamalar şöyle söylemişti:
07:31
"The cease-fire on Tuesday night
176
451260
3000
"Salı gecesi imzalanan ateşkes anlaşması
07:34
was reached just in time
177
454260
2000
Çarşamba sabahı başlayan soykırıma
07:36
for the genocide to start on Wednesday morning."
178
456260
3000
tam zamanında yetişti."
07:41
But let's look at the good news again.
179
461260
2000
Tekrar iyi tarafından bakalım.
07:43
If there's no solution on the battlefield,
180
463260
2000
Savaş meydanında bir netice elde edilemiyorsa,
07:45
three factors can account
181
465260
2000
etnik çatışma ve iç savaşı önlemek veya
07:47
for the prevention of ethnic conflict and civil war,
182
467260
4000
ardından kalıcı bir barış tesis edebilmek için
07:51
or for sustainable peace afterwards:
183
471260
3000
üç etkeni hesaba katmak gerek:
07:54
leadership, diplomacy
184
474260
2000
Liderlik, diplomasi
07:56
and institutional design.
185
476260
3000
ve kurumsal yapı.
07:59
Take the example of Northern Ireland.
186
479260
3000
Kuzey İrlanda örneğini ele alalım.
08:02
Despite centuries of animosity,
187
482260
2000
Yüzyıllara dayanan düşmanlık,
08:04
decades of violence
188
484260
2000
on yıllarca süren şiddet
08:06
and thousands of people killed,
189
486260
3000
ve binlerce can kaybına rağmen,
08:09
1998 saw the conclusion
190
489260
2000
1998'de tarihi bir anlaşamayla
08:11
of an historic agreement.
191
491260
3000
neticeye ulaştırıldı.
08:14
Its initial version was skillfully mediated
192
494260
3000
Anlaşmanın ilk versiyonu Senatör George Mitchell'in
08:17
by Senator George Mitchell.
193
497260
2000
maharetli ellerinden çıktı.
08:19
Crucially, for the long-term success
194
499260
2000
Kuzey İrlanda barış sürecinin
08:21
of the peace process in Northern Ireland,
195
501260
3000
uzun vadede başarılı olması için
08:24
he imposed very clear conditions
196
504260
2000
görüşme ve arabuluculuk hakkında
08:26
for the participation and negotiations.
197
506260
3000
hayati öneme sahip şartlar öne sürmüştü.
08:29
Central among them,
198
509260
2000
Bu koşulların merkezinde
08:31
a commitment
199
511260
2000
barışçı amaçlara
08:33
to exclusively peaceful means.
200
513260
3000
katiyetle bağlı olmak yer alıyordu.
08:36
Subsequent revisions of the agreement
201
516260
2000
Anlaşmanın daha sonraki versiyonları,
08:38
were facilitated by the British and Irish governments,
202
518260
3000
Kuzey İrlanda'ya barış ve istikrar getirmek konusundaki kararlılığı
08:41
who never wavered in their determination
203
521260
3000
bir an olsun sarsılmayan İngiliz
08:44
to bring peace and stability to Northern Ireland.
204
524260
3000
ve İrlanda hükümetleri tarafından kaleme alındı.
08:47
The core institutions
205
527260
2000
1998'de
08:49
that were put in place in 1998
206
529260
2000
temel kurumlar şekillendirildi
08:51
and their modifications
207
531260
2000
ve 2006 ile 2008 tarihlerindeki
08:53
in 2006 and 2008
208
533260
2000
son derece yenilikçi
08:55
were highly innovative
209
535260
2000
değişiklikler sayesinde,
08:57
and allowed all conflict parties
210
537260
3000
çatışan tarafların tüm temel talep ve
09:00
to see their core concerns and demands addressed.
211
540260
3000
endişelerinin metne yansıtılması sağlandı.
09:04
The agreement combines a power-sharing arrangement
212
544260
2000
Anlaşma beraberinde,
09:06
in Northern Ireland
213
546260
2000
meselenin sözümona İrlanda boyutunu tanıyan,
09:08
with cross-border institutions
214
548260
2000
her iki ülkede de,
09:10
that link Belfast and Dublin
215
550260
2000
hem Belfast'ta hem Dublin'de bulunacak,
09:12
and thus recognizes
216
552260
2000
sınır ötesi kurumların tesisini sağlayan
09:14
the so-called Irish dimension of the conflict.
217
554260
3000
bir güç paylaşım sözleşmesini de getirdi.
09:17
And significantly,
218
557260
2000
Anlaşmanın
09:19
there's also a clear focus
219
559260
2000
dikkate değer bir yanı da
09:21
on both the rights of individuals
220
561260
2000
hem toplumun hem de bireyin
09:23
and the rights of communities.
221
563260
3000
hakları üzerinde önemle durulması.
09:27
The provisions in the agreement may be complex,
222
567260
3000
Anlaşama maddeleri karmaşık olabilir,
09:30
but so is the underlying conflict.
223
570260
3000
çünkü sorunun kendisi de bir o kadar karmaşık.
09:34
Perhaps most importantly,
224
574260
2000
Muhtemelen en önemli özelliği,
09:36
local leaders repeatedly rose to the challenge of compromise,
225
576260
4000
yerel liderlerin
09:40
not always fast
226
580260
2000
her defasında aynı istekle ve hızla olmasa da,
09:42
and not always enthusiastically,
227
582260
3000
sonunda bir çok kez kimi konularda
09:45
but rise in the end they did.
228
585260
2000
fedakarlık yapmaya razı olması.
09:47
Who ever could have imagined
229
587260
3000
Kim derdi ki, gün gelecek
09:50
Ian Paisley and Martin McGuinness
230
590260
3000
Ian Paisley ile Martin McGuinness
09:53
jointly governing Northern Ireland
231
593260
2000
Kuzey İrlanda'nın ilk bakan eş-yardımcıları olacak ve
09:55
as First and Deputy First Minister?
232
595260
3000
ülkeyi birlikte yönetecek?
09:58
But then, is Northern Ireland a unique example,
233
598260
3000
Bu bağlamda sormak gerek:
10:01
or does this kind of explanation
234
601260
2000
Acaba Kuzey İrlanda özgün bir örnek midir
10:03
only hold more generally
235
603260
2000
yoksa sadece demokratik ve gelişmiş ülkelerde
10:05
in democratic and developed countries?
236
605260
3000
uygulanabilecek türden bir çözüm mü?
10:08
By no means.
237
608260
2000
Kesinlikle değil.
10:10
The ending of Liberia's long-lasting civil war
238
610260
3000
Liderlik, diplomasi ve kurumsal yapının önemi,
10:13
in 2003
239
613260
2000
Liberya'daki iç savaşın
10:15
illustrates the importance
240
615260
2000
2003'teki
10:17
of leadership, diplomacy
241
617260
2000
bitişinde olduğu kadar
10:19
and institutional design
242
619260
2000
2001'de Makedonya'da
10:21
as much as the successful prevention
243
621260
2000
olası yaygın bir iç savaşın önlenmesinde
10:23
of a full-scale civil war
244
623260
2000
ve hatta 2005'te
10:25
in Macedonia in 2001,
245
625260
3000
Endonezya'nın Ace bölgesindeki
10:28
or the successful ending
246
628260
2000
çatışmaların sona erdirilmesinde de
10:30
of the conflict in Aceh in Indonesia in 2005.
247
630260
3000
kendini göstermiştir.
10:34
In all three cases,
248
634260
2000
Her üç örnekte de
10:36
local leaders were willing and able
249
636260
2000
bölgesel liderler barışı sağlayacak
10:38
to make peace,
250
638260
2000
iyi niyete ve kabiliyete sahipti
10:40
the international community stood ready
251
640260
3000
ve tümünde uluslararası toplum
10:43
to help them negotiate and implement an agreement,
252
643260
3000
onlara arabuluculuk etmeye,
10:46
and the institutions have lived up
253
646260
3000
bir uzlaşmaya varmada onları destekelemeye hazırdı ki,
10:49
to the promise that they held
254
649260
2000
böylelikle başta verdikleri söze sadık kalarak
10:51
on the day they were agreed.
255
651260
2000
barışa ve ona denk bir kurumsal yapı inşasına muvaffak olabildiler.
10:53
Focusing on leadership, diplomacy
256
653260
2000
Liderlik, diplomasi ve
10:55
and institutional design
257
655260
2000
kurumsal yapı üzerinde yoğunlaşmak,
10:57
also helps explain failures to achieve peace,
258
657260
3000
barışın tesisinde veya sürdürülmesinde yaşanan
11:00
or to make it last.
259
660260
2000
başarısızlıkları da açıklamaya yarar.
11:02
The hopes that were vested in the Oslo Accords
260
662260
2000
Oslo mutabakatı ile elde edilen umutlar
11:04
did not lead to an end
261
664260
2000
İsrail Filistin çatışmasını
11:06
of the Israeli/Palestinian conflict.
262
666260
2000
sona erdirmeye yetmedi.
11:08
Not all the issues that needed to be resolved
263
668260
3000
Anlaşmada çözüm bekleyen sorunların tümüne
11:11
were actually covered in the agreements.
264
671260
2000
gerçek anlamda yer verilmedi.
11:13
Rather, local leaders committed
265
673260
3000
Bölge liderleri, bu sorunları
11:16
to revisiting them later on.
266
676260
3000
daha sonra ele almayı yeğledi.
11:19
Yet instead of grasping this opportunity,
267
679260
2000
Tam böyle bir fırsat yakalanmışken
11:21
local and international leaders
268
681260
2000
meydana gelen 11 Eylül saldırısı,
11:23
soon disengaged
269
683260
2000
ikinci intifada, Afganistan savaşı
11:25
and became distracted
270
685260
2000
ve Irak savaşı,
11:27
by the second Intifada, the events of 9/11
271
687260
3000
bölgesel ve uluslararası liderlerin
11:30
and the wars in Afghanistan and Iraq.
272
690260
3000
dikkatini dağıttı.
11:34
The comprehensive peace agreement for Sudan
273
694260
2000
Sudan için 2005'te imzalanan
11:36
signed in 2005
274
696260
2000
kapsamlı barış anlaşmasının
11:38
turned out to be less comprehensive than envisaged,
275
698260
3000
tahmin edildiği kadar kapsamlı olmadığı,
11:41
and its provisions may yet bear the seeds
276
701260
3000
üstelik kuzeyle güney arasında
11:44
of a full-scale return to war
277
704260
2000
yeniden başlayacak yaygın bir savaşın tohumlarını attığı,
11:46
between north and south.
278
706260
2000
sonradan anlaşıldı.
11:48
Changes and shortcomings in leadership,
279
708260
3000
Liderliğin değişken ve yetersiz olmasının
11:51
more off than on international diplomacy
280
711260
3000
uluslararası diplomasiye etkisi daha ziyade olumsuzdur
11:54
and institutional failures
281
714260
2000
ve kurumsal hatalar
11:56
account for this
282
716260
2000
neredeyse aynı ölçüde
11:58
in almost equal measure.
283
718260
2000
etkilidir.
12:00
Unresolved boundary issues, squabbles over oil revenues,
284
720260
3000
Çözülmemiş sınır sorunları, petrol kaynakları için mücadele
12:03
the ongoing conflict in Darfur,
285
723260
2000
Darfur'da süregelen çatışmalar,
12:05
escalating tribal violence in the south
286
725260
3000
güneydeki kabileler arasında yükselen şiddet
12:08
and generally weak state capacity
287
728260
2000
ve Sudan genelinde
12:10
across all of Sudan
288
730260
2000
devletin güçsüzleşmesi,
12:12
complete a very depressing picture
289
732260
3000
Afrika'nın bu en büyük ülkesinin işleyişine dair
12:15
of the state of affairs
290
735260
2000
iç karartıcı tabloyu
12:17
in Africa's largest country.
291
737260
2000
tamamlayan unsurlar.
12:19
A final example: Kosovo.
292
739260
2000
Son bir örnek: Kosova.
12:21
The failure to achieve
293
741260
2000
Kosova'da çözüm üzerinde
12:23
a negotiated solution for Kosovo
294
743260
2000
uzlaşı sağlananamaması ve
12:25
and the violence, tension
295
745260
2000
şiddet, gerilim
12:27
and de facto partition that resulted from it
296
747260
3000
ve ülkenin bu yüzden fiilen bölünmüş olması,
12:30
have their reasons
297
750260
2000
birden fazla
12:32
in many, many different factors.
298
752260
3000
etkenin sonucudur.
12:35
Central among them are three.
299
755260
3000
Başlıca üç sorun meselenin merkezinde bulunuyor:
12:38
First, the intransigence of local leaders
300
758260
3000
İlki, bölge liderlerinin taleplerinden
12:41
to settle for nothing less
301
761260
2000
bir miktar feragat ederek uzlaşmak yerine
12:43
than their maximum demands.
302
763260
3000
en yüksek talepleri dayatmaktaki inadı.
12:46
Second, an international diplomatic effort
303
766260
3000
İkincisi, Batılıların
12:49
that was hampered from the beginning
304
769260
3000
Kosova'nın bağımsızlığını desteklemesinin
12:52
by Western support for Kosovo's independence.
305
772260
3000
uluslararası diplomasi çabalarına daha baştan ket vurması.
12:56
And third, a lack of imagination
306
776260
3000
Üçüncüsü, Sırplarla Arnavutların
12:59
when it came to designing institutions
307
779260
3000
benzer endişelerine
13:02
that could have addressed the concerns
308
782260
2000
cevap verebilecek kurumları tasarlamadaki
13:04
of Serbs and Albanians alike.
309
784260
3000
hayal gücü eksikliği.
13:07
By the same token --
310
787260
2000
Aynı sebep,
13:09
and here we have some good news again --
311
789260
2000
bu defa olumlu etki ediyor ve
13:11
the very fact that there is a high-level,
312
791260
3000
bölge liderlerinin
13:14
well-resourced international presence
313
794260
2000
görece direncine rağmen,
13:16
in Kosovo
314
796260
2000
Kosova'da
13:18
and the Balkans region more generally
315
798260
3000
ve genel olarak Balkanlarda
13:21
and the fact that local leaders on both sides
316
801260
2000
iyi donatılmış,
13:23
have showed relative restraint,
317
803260
2000
yüksek seviyeli bir uluslararası varlığın etkisiyle,
13:25
explains why things have not been worse
318
805260
3000
işler 2008'den bu yana
13:28
over the past two years since 2008.
319
808260
3000
daha da kötüye gitmiyor.
13:31
So even in situations
320
811260
2000
Demek ki,
13:33
where outcomes are less than optimal,
321
813260
3000
şartların pek de elverişli olmadığı durumlarda bile
13:36
local leaders
322
816260
2000
bölge liderlerinin
13:38
and international leaders have a choice,
323
818260
3000
ve uluslararası liderliğin önünde bir fark yaratma
13:41
and they can make a difference for the better.
324
821260
3000
ve iyileştirme seçeneği bulunuyor.
13:44
A cold war
325
824260
2000
Soğuk savaş
13:46
is not as good
326
826260
2000
soğuk barış kadar
13:48
as a cold peace,
327
828260
2000
iyi değildir ama
13:50
but a cold peace
328
830260
2000
soğuk barış her durumda
13:52
is still better than a hot war.
329
832260
3000
sıcak savaştan iyidir.
13:56
Good news is also about learning the right lesson.
330
836260
3000
Olaylardan doğru dersi çıkarmak da önemli.
13:59
So what then distinguishes
331
839260
2000
Yoksa İsrail - Filistin çatışmasını
14:01
the Israeli/Palestinian conflict
332
841260
2000
Kuzey İrlanda'dan ayıran,
14:03
from that in Northern Ireland,
333
843260
3000
ya da Sudan'daki iç savaşı
14:06
or the civil war in Sudan
334
846260
2000
Liberya'dan
14:08
from that in Liberia?
335
848260
2000
farklı kılan ne?
14:10
Both successes and failures
336
850260
3000
Daha güzel haberler duymak istiyorsak,
14:13
teach us several critically important things
337
853260
3000
hem başarılardan hem başarısızlıklardan
14:16
that we need to bear in mind
338
856260
2000
çıkardığımız dersleri
14:18
if we want the good news to continue.
339
858260
2000
aklımıza iyice sokmalıyız.
14:20
First, leadership.
340
860260
3000
Önce liderlik.
14:23
In the same way in which ethnic conflict and civil war
341
863260
4000
İç savaş ya da etnik çatışma
14:27
are not natural
342
867260
2000
bir doğa felaketi olmadığına, insanın marifeti olduğuna göre,
14:29
but man-made disasters,
343
869260
2000
kendiliğinden, birdenbire çözülecek
14:31
their prevention and settlement
344
871260
2000
ya da olması önlenebilecek
14:33
does not happen automatically either.
345
873260
3000
sorunlar da değildir.
14:37
Leadership needs to be capable,
346
877260
3000
Liderlerin, barışı sağlama ve korumada
14:40
determined and visionary
347
880260
2000
becerikli, kararlı
14:42
in its commitment to peace.
348
882260
2000
ve ileri görüşlü olmsına ihtiyaç var.
14:44
Leaders need to connect to each other
349
884260
3000
Liderlerin barış dolu bir geleceğe
14:47
and to their followers,
350
887260
2000
giden bu çetin ve uzun yolculukta
14:49
and they need to bring them along
351
889260
2000
birbirleriyle ve kendi davalarını destekleyen herkesle
14:51
on what is an often arduous journey
352
891260
3000
teması sürdürmesi,
14:54
into a peaceful future.
353
894260
2000
onları bu sürece katması şarttır.
14:56
Second, diplomacy.
354
896260
3000
İkinci sırada diplomasi.
14:59
Diplomacy needs to be well resourced,
355
899260
3000
Diplomasinin beceriyle, sürdürülebilir bir şekilde,
15:02
sustained,
356
902260
2000
liderlere ve onların peşinden gidenlere
15:04
and apply the right mix of incentives and pressures
357
904260
2000
baskı ve teşviki doğru dozda içerecek
15:06
on leaders and followers.
358
906260
2000
şekilde yapılması gerekir.
15:08
It needs to help them reach an equitable compromise,
359
908260
3000
Diplomasi, uzlaşı için tüm tarafların
15:11
and it needs to ensure
360
911260
2000
dengeli bir fedakarlıkta bulunduğunu,
15:13
that a broad coalition
361
913260
2000
yerel, bölgesel
15:15
of local, regional
362
915260
2000
ve uluslararsı ölçekte bir desteğin,
15:17
and international supporters
363
917260
2000
antlaşmanın uygulanması safhasında yanlarında bulunacağını
15:19
help them implement their agreement.
364
919260
3000
garanti etmesi sağlanmalıdır.
15:22
Third, institutional design.
365
922260
3000
Üçüncüsü, kurumsal yapı.
15:25
Institutional design requires
366
925260
2000
Kurumsal yapının meseleler üzerine
15:27
a keen focus on issues,
367
927260
2000
dikkatle yoğunlaşması,
15:29
innovative thinking
368
929260
2000
yenilikçi bir düşünüş tarzına sahip olması
15:31
and flexible and well-funded implementation.
369
931260
3000
ve esnek ve iyi temellendirilmiş bir yaklaşıma sahip olması gerekir.
15:35
Conflict parties need to move away
370
935260
3000
Çatışan tarafların
15:38
from maximum demands
371
938260
2000
aşırı taleplerden uzaklaştırılması,
15:40
and towards a compromise
372
940260
2000
karşı tarafın ihtiyaçlarına saygı duyarak,
15:42
that recognizes each other's needs.
373
942260
3000
kimi isteklerinden feragat etmeye yaklaştırılması lazımdır.
15:45
And they need to think
374
945260
2000
Taraflar ayrıca,
15:47
about the substance of their agreement
375
947260
2000
sağlanan uzlaşmaya iliştirilen
15:49
much more than about
376
949260
2000
etiketlerden ziyade onun özü
15:51
the labels they want to attach to them.
377
951260
2000
üzerinde düşünmelidir.
15:53
Conflict parties also need to be prepared
378
953260
2000
Antlaşmanın uygulanamaz hale gelmesi durumunda
15:55
to return to the negotiation table
379
955260
3000
pazarlık masasına tekrar oturmaya da
15:58
if the agreement implementation stalls.
380
958260
3000
hazırlıklı olmaları gerekir.
16:02
For me personally,
381
962260
2000
Kişisel görüşüm, tüm bunlardan çıkarılacak
16:04
the most critical lesson of all is this:
382
964260
3000
en önemli dersin şu olduğu yönünde:
16:07
Local commitment to peace
383
967260
2000
Barışa yönelik bölgesel bağlılık
16:09
is all-important,
384
969260
2000
büyük önem taşımakla birlikte
16:11
but it is often not enough
385
971260
3000
çoğu zaman şiddeti önlemek ya da durdurmak için
16:14
to prevent or end violence.
386
974260
3000
yeterli değildir.
16:17
Yet, no amount of diplomacy
387
977260
3000
Bunun yanısıra,
16:20
or institutional design
388
980260
2000
her ne çapta ve evsafta olursa olsun,
16:22
can make up for local failures
389
982260
3000
hiçbir diplomasi ya da kurumsal yapılanma,
16:25
and the consequences that they have.
390
985260
3000
bölgesel hataların yol açacağı sonuçları telafi edemez.
16:28
Therefore, we must invest
391
988260
3000
Bu nedenle yatırımımızı
16:31
in developing leaders,
392
991260
3000
gelişmekte olan ülkelerin,
16:34
leaders that have the skills,
393
994260
3000
barışa içtenlikle bağlı,
16:37
vision and determination
394
997260
2000
ileri görüşlü, becerikli
16:39
to make peace.
395
999260
2000
ve azimli liderlerine yapmalıyız.
16:41
Leaders, in other words,
396
1001260
2000
Liderler, bir başka deyişle
16:43
that people will trust
397
1003260
2000
zor seçimler pahasına da olsa
16:45
and that they will want to follow
398
1005260
3000
insanların güveneceği,
16:48
even if that means
399
1008260
2000
peşinden gideceği
16:50
making hard choices.
400
1010260
3000
kimselerdir.
16:53
A final thought:
401
1013260
2000
Son bir düşünce:
16:55
Ending civil wars
402
1015260
2000
Bir içi savaşı bitirmek,
16:57
is a process that is fraught with dangers,
403
1017260
3000
tehlikelerle,
17:00
frustrations and setbacks.
404
1020260
3000
hüsranlarla, aksiliklerle dolu bir süreçtir.
17:03
It often takes a generation to accomplish,
405
1023260
3000
Genellikle başarılması bir nesil süren
17:06
but it also requires us, today's generation,
406
1026260
3000
bu mücadele aynı zamanda bizim,
17:09
to take responsibility
407
1029260
2000
bugünkü kuşağın sorumluluğunda.
17:11
and to learn the right lessons
408
1031260
2000
Bizler liderlik,
17:13
about leadership, diplomacy
409
1033260
3000
diplomasi ve kurumsal yapı deneyimlerinden
17:16
and institutional design,
410
1036260
2000
doğru dersleri çıkarabilirsek,
17:19
so that the child soldiers of today
411
1039260
3000
bugünün küçük askerleri,
17:22
can become the children of tomorrow.
412
1042260
2000
geleceğin çocukları haline gelecektir.
17:24
Thank you.
413
1044260
2000
Teşekkür ederim.
17:26
(Applause)
414
1046260
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7