How the blockchain is changing money and business | Don Tapscott

5,021,539 views ・ 2016-09-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Damla Erkiner Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
The technology likely to have the greatest impact
0
12831
3446
Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde en büyük etkiyi yapması
00:16
on the next few decades
1
16301
1746
muhtemel olan teknoloji
00:18
has arrived.
2
18071
1252
kapıya dayandı.
00:19
And it's not social media.
3
19744
2497
Bu, sosyal medya değil.
00:22
It's not big data.
4
22265
1397
Büyük veriler değil.
00:23
It's not robotics.
5
23686
1507
Robot bilimi değil.
00:25
It's not even AI.
6
25217
1483
Yapay zekâ bile değil.
00:27
You'll be surprised to learn
7
27033
2366
Öğrenince şaşıracaksınız.
00:29
that it's the underlying technology of digital currencies like Bitcoin.
8
29423
4712
Bu sanal para gibi dijital para birimlerinin altında yatan teknoloji.
00:34
It's called the blockchain. Blockchain.
9
34159
3401
Buna blok zinciri deniyor. Blok zinciri.
00:38
Now, it's not the most sonorous word in the world,
10
38337
2836
Dünyadaki en tantanalı kelime değil.
00:42
but I believe that this is now
11
42294
2416
Ama ben artık bunun,
00:44
the next generation of the internet,
12
44734
2541
internetin gelecek jenerasyonu olduğuna
00:47
and that it holds vast promise for every business, every society
13
47299
4575
ve her ticari kuruluş ve toplum için büyük ümit vaat ettiğine inanıyorum,
00:51
and for all of you, individually.
14
51898
1667
tek tek her birimiz için durum bu.
00:54
You know, for the past few decades, we've had the internet of information.
15
54367
4675
Bildiğiniz gibi, son birkaç senede bilgi anlamında internete sahibiz.
00:59
And when I send you an email or a PowerPoint file or something,
16
59066
4221
Size e-posta veya PowerPoint dosyası veya başka bir şey gönderdiğimde,
01:03
I'm actually not sending you the original,
17
63311
2074
aslında size orijinal dosyayı yollamıyorum,
01:05
I'm sending you a copy.
18
65409
1363
kopyasını gönderiyorum.
01:07
And that's great.
19
67222
1517
Bu harika.
01:08
This is democratized information.
20
68763
2456
Bu demokratikleştirilmiş bilgi.
01:12
But when it comes to assets --
21
72441
2758
Ama konu mal varlığı olduğunda --
01:15
things like money,
22
75223
2345
ki burada kast ettiğim şeyler, para
01:17
financial assets like stocks and bonds,
23
77592
2455
hisse senedi, bono gibi finansal varlıklar
01:20
loyalty points, intellectual property,
24
80071
3435
sadakat meseleleri, entellektüel mülk,
01:23
music, art, a vote,
25
83530
2529
müzik, sanat, bir oy,
01:26
carbon credit and other assets --
26
86982
2605
karbon kredisi ve diğer mal varlıkları--
01:29
sending you a copy is a really bad idea.
27
89611
2612
size bunların kopyasını yollamak çok kötü bir fikir.
01:32
If I send you 100 dollars,
28
92247
1795
Eğer size 100 dolar yollarsam,
01:34
it's really important that I don't still have the money --
29
94066
3037
bu paranın hâlen bende bulunmaması gerçekten önemli --
01:37
(Laughter)
30
97127
1007
(Kahkahalar)
01:38
and that I can't send it to you.
31
98158
2358
ki o durumda bunu size gönderemem.
01:40
This has been called the "double-spend" problem
32
100540
2337
Bu duruma, şifreleme uzmanları tarafından
01:42
by cryptographers for a long time.
33
102901
2094
uzun zamandır "çifte harcama" deniyor.
01:45
So today, we rely entirely on big intermediaries --
34
105469
5269
Bugünlerde, tamamen büyük aracılara bel bağlamış durumdayız.
01:50
middlemen like banks, government,
35
110762
2253
Burada kast ettiğim bankalar, hükûmet,
01:53
big social media companies, credit card companies and so on --
36
113039
3564
büyük sosyal medya şirketleri, kredi kartı firmaları ve benzeri aracılar,
01:56
to establish trust in our economy.
37
116627
2642
ekonomimizde güven anlamında bunu yapıyorlar.
01:59
And these intermediaries perform all the business and transaction logic
38
119779
5094
Bu aracılar, temize çıkarma, düzeltme ve kayıt tutmadan
02:04
of every kind of commerce,
39
124897
1396
otantik hâle getirmeye,
02:06
from authentication, identification of people,
40
126317
2661
insanların kimliğini saptamaya kadar
02:09
through to clearing, settling and record keeping.
41
129002
4065
ticaretin her alanında işlemlerini yürütmektedirler.
02:13
And overall, they do a pretty good job.
42
133583
1921
Görünüşte iyi bir iş yapmaktadırlar.
02:15
But there are growing problems.
43
135528
1697
Ancak büyüyen sorunlar var.
02:17
To begin, they're centralized.
44
137942
1532
İlk sorun, merkezde toplanmaları.
02:19
That means they can be hacked, and increasingly are --
45
139498
2968
Bu da çökertilmeleri demek, ki bunu yaşayanların sayısı artıyor.
02:22
JP Morgan, the US Federal Government,
46
142490
2559
JP Morgan, Amerika Federal Hükûmeti,
02:25
LinkedIn, Home Depot and others
47
145073
1791
LinkedIn, Home Depot ve diğerleri
02:26
found that out the hard way.
48
146888
1415
bunu zor yoldan anladılar.
02:28
They exclude billions of people from the global economy,
49
148874
3514
Aracılar, milyarlarca insanı küresel ekonominin dışında bırakıyor.
02:32
for example, people who don't have enough money
50
152412
2253
Mesela, banka hesabı açacak kadar paraya
02:34
to have a bank account.
51
154689
1260
sahip olmayan kişiler.
02:36
They slow things down.
52
156624
2288
İşleri yavaşlatıyorlar.
02:38
It can take a second for an email to go around the world,
53
158936
3570
Bir e-postanın dünyanın bir köşesine ulaşması bir saniye alabilir
02:42
but it can take days or weeks
54
162530
2424
ama paranın banka sistemiyle bir şehrin
02:44
for money to move through the banking system across a city.
55
164978
3132
öteki ucuna ulaşması günler veya haftalar alabilir.
02:48
And they take a big piece of the action --
56
168134
2199
İşin büyük kârını alıyorlar--
02:50
10 to 20 percent just to send money to another country.
57
170357
3030
başka bir ülkeye gönderilen paranın yüzde 10'dan 20'ye kadarını.
02:54
They capture our data,
58
174022
1641
Verilerimizi ele geçiriyorlar.
02:55
and that means we can't monetize it
59
175687
1952
Bu da o işten gelir elde edemeyiz
02:57
or use it to better manage our lives.
60
177663
2754
veya hayatımızı daha iyi yönetmek için kullanamayız demek.
03:00
Our privacy is being undermined.
61
180441
2737
Mahremiyetimiz tehdit altında.
03:03
And the biggest problem is that overall,
62
183202
2224
En büyük sorun şu ki,
03:06
they've appropriated the largesse of the digital age asymmetrically:
63
186005
5881
genelde asimetrik olarak dijital çağın cömertliğinden faydalanıyorlar.
03:11
we have wealth creation, but we have growing social inequality.
64
191910
4234
Varlık oluşumumuz mevcut ama artan sosyal eşitsizlik var.
03:17
So what if there were not only an internet of information,
65
197105
4342
Peki ya sadece bilgi anlamında internet olmasaydı,
03:21
what if there were an internet of value --
66
201471
2467
değer anlamında internet olsaydı --
03:24
some kind of vast, global, distributed ledger
67
204517
4128
yani milyonlarca bilgisayarda çalışan
03:28
running on millions of computers
68
208669
2138
büyük, küresel dağıtılmış muhasebe defteri
03:30
and available to everybody.
69
210831
2084
herkesin kullanımına açık olsaydı.
03:32
And where every kind of asset, from money to music,
70
212939
3851
Paradan müziğe her türlü mal varlığı,
03:36
could be stored, moved, transacted, exchanged and managed,
71
216814
5704
güçlü aracıların yardımı olmadan
kaydedilebilse, taşınabilse, işlem görebilse, takas edilse ve yönetilseydi?
03:42
all without powerful intermediaries?
72
222542
2536
03:45
What if there were a native medium for value?
73
225507
3677
Ya değer anlamında bağımsız bir ortam olsaydı?
03:50
Well, in 2008, the financial industry crashed
74
230256
4658
2008'de finansal endüstri çöktü
03:54
and, perhaps propitiously,
75
234938
2584
ve belki de buna uygun olarak,
03:57
an anonymous person or persons named Satoshi Nakamoto
76
237546
4934
Satoshi Nakamoto isimli kimliği bilinmeyen kişi veya kişiler
04:03
created a paper where he developed a protocol for a digital cash
77
243325
6986
adına sanal para denilen temelinde şifre para birimi kullanan
04:10
that used an underlying cryptocurrency called Bitcoin.
78
250335
3293
dijital nakit için bir protokol geliştirdiği bir kâğıt yarattı.
04:14
And this cryptocurrency enabled people to establish trust and do transactions
79
254421
5818
Bu şifreli para birimi üçüncü tarafa ihtiyaç duymaksızın insanların
04:20
without a third party.
80
260263
1691
güvenle işlem yapmasını sağladı.
04:21
And this seemingly simple act set off a spark
81
261978
3736
Görünüşte basit olan bu eylem, dünyayı tutuşturan
04:25
that ignited the world,
82
265738
2147
bir kıvılcımı ateşledi.
04:27
that has everyone excited or terrified or otherwise interested
83
267909
5143
Bu durum herkesi heyecanlandırdı veya dehşete düşürdü veya ilgilendirdi.
04:33
in many places.
84
273076
1245
Birçok yerde durum buydu.
04:34
Now, don't be confused about Bitcoin --
85
274640
2070
Kafanız Bitcoin hakkında karışmasın.
04:36
Bitcoin is an asset; it goes up and down,
86
276734
3175
Sanal para bir mal varlığıdır; iner ve çıkar.
04:39
and that should be of interest to you if you're a speculator.
87
279933
3012
Eğer borsacıysanız, ilgi alanınızda olmalıdır.
04:43
More broadly, it's a cryptocurrency.
88
283525
2405
Daha genel anlamda, şifreli para birimidir.
04:45
It's not a fiat currency controlled by a nation-state.
89
285954
3349
Bir ulus devlet tarafından kullanılan resmi para birimi değildir.
04:49
And that's of greater interest.
90
289327
1647
Ondan daha faydalıdır.
04:51
But the real pony here is the underlying technology.
91
291412
3214
Fakat buradaki vurucu nokta, onun altında yatan teknolojidir.
04:54
It's called blockchain.
92
294650
1831
Buna blok zinciri deniyor.
04:57
So for the first time now in human history,
93
297649
3443
Şu an insanlık tarihinde ilk kez,
05:01
people everywhere can trust each other
94
301116
2478
her yerdeki insanlar birbirine güven duyabilir
05:03
and transact peer to peer.
95
303618
2601
ve birebir işlem yapabilir.
05:07
And trust is established, not by some big institution,
96
307001
4240
Güven büyük kurumlar aracılığıyla değil,
05:11
but by collaboration, by cryptography
97
311265
3056
iş birliğiyle, şifreleme ile,
05:14
and by some clever code.
98
314345
2133
bir çeşit akıllı kodlama ile oluşturuluyor.
05:16
And because trust is native to the technology,
99
316502
2998
Teknolojide güven olması gerektiği için,
05:20
I call this, "The Trust Protocol."
100
320080
2507
ben buna "Güven Protokolü" adını veriyorum.
05:22
Now, you're probably wondering: How does this thing work?
101
322896
2754
Şimdi sanırım bu nasıl çalışıyor diye merak ediyorsunuz.
05:25
Fair enough.
102
325674
1220
Bu da gayet doğal.
05:28
Assets -- digital assets like money to music and everything in between --
103
328290
5155
Paradan müziğe her türlü dijital mal varlığı,
05:33
are not stored in a central place,
104
333469
1666
merkezi bir yerde depolanmıyor,
05:35
but they're distributed across a global ledger,
105
335159
2696
bunun yerine küresel bir hesap defteri üzerinden
05:37
using the highest level of cryptography.
106
337879
2518
şifrelemenin en yüksek seviyesi ile dağıtılıyorlar.
05:40
And when a transaction is conducted,
107
340945
2643
Bir işlem yapıldığında,
05:43
it's posted globally,
108
343612
2078
bu işlem küresel olarak milyonlarca
05:45
across millions and millions of computers.
109
345714
3069
ama milyonlarca bilgisayar üzerinde yayınlanıyor.
05:49
And out there, around the world,
110
349508
1844
Dünya üzerinde "madenci"
05:51
is a group of people called "miners."
111
351376
2294
ismiyle anılan bir grup insan var.
05:53
These are not young people, they're Bitcoin miners.
112
353694
3492
Bunlar genç insanlar, sanal para madencileri.
05:57
They have massive computing power at their fingertips --
113
357210
3007
Parmaklarının ucunda inanılmaz bir hesaplama gücü var.
06:00
10 to 100 times bigger than all of Google worldwide.
114
360241
4810
Dünya çapındaki Google'dan 10 kat, 100 kat daha büyük.
06:05
These miners do a lot of work.
115
365598
1936
Bu madenciler çok fazla iş yapıyorlar.
06:08
And every 10 minutes,
116
368122
1373
Her 10 dakikada bir,
06:09
kind of like the heartbeat of a network,
117
369519
2287
tıpkı bir ağın kalp atışı gibi,
06:11
a block gets created
118
371830
2205
önceki 10 dakikadaki tüm işlemlere sahip
06:14
that has all the transactions from the previous 10 minutes.
119
374059
3226
yeni bir blok oluşturuluyor.
06:17
Then the miners get to work, trying to solve some tough problems.
120
377714
5135
Sonra madenciler, bazı zor sorunları çözmek için işe koyuluyorlar.
06:22
And they compete:
121
382873
1322
Rekabet ediyorlar
06:24
the first miner to find out the truth and to validate the block,
122
384219
4311
ve gerçek olanı bularak bloğu tasdik eden ilk madenciye
06:28
is rewarded in digital currency,
123
388554
2361
dijital para birimi ile ödeme yapılıyor,
06:30
in the case of the Bitcoin blockchain, with Bitcoin.
124
390939
2763
blok zinciri durumunda ve sanal para birimiyle.
06:34
And then -- this is the key part --
125
394171
2160
Daha sonra --ki buradaki kilit nokta bu--
06:36
that block is linked to the previous block
126
396355
2457
o blok bir öncekine bağlanıyor
06:38
and the previous block
127
398836
1309
ve o da önceki bloğa
06:40
to create a chain of blocks.
128
400169
3248
bir blok zinciri oluşturmak için ekleniyor.
06:43
And every one is time-stamped,
129
403441
1439
Herkes zaman anlamında damgalı,
06:44
kind of like with a digital waxed seal.
130
404904
2198
tıpkı dijital mumlu bir mühür gibi.
06:47
So if I wanted to go and hack a block
131
407434
2347
Yani ben gidip de bir bloğu çökertmek istersem
06:49
and, say, pay you and you with the same money,
132
409805
3835
ve diyelim ki size aynı parayla ödeme yapıyorum,
06:54
I'd have to hack that block,
133
414394
1523
o blokla birlikte öncekileri de
06:55
plus all the preceding blocks,
134
415941
1430
çökertmek zorunda kalırdım.
06:57
the entire history of commerce on that blockchain,
135
417395
3394
O blok zinciri üzerindeki tüm ticari tarihçe,
07:00
not just on one computer but across millions of computers,
136
420813
3491
sadece bir bilgisayar değil milyonlarca bilgisayar
07:04
simultaneously,
137
424328
1779
eş zamanlı olarak,
07:06
all using the highest levels of encryption,
138
426131
3335
hepsi de en gelişmiş şifreleme seviyelerini kullanarak
07:09
in the light of the most powerful computing resource in the world
139
429490
3090
dünyadaki en güçlü hesaplama kaynağının ışığında
07:12
that's watching me.
140
432604
1248
beni izliyor.
07:13
Tough to do.
141
433876
1165
Bunu yapmak zor.
07:15
This is infinitely more secure
142
435510
2202
Bu sistem, bugün sahip olduğumuz
07:17
than the computer systems that we have today.
143
437736
2359
tüm bilgisayar sistemlerinden çok daha güvenli.
07:20
Blockchain. That's how it works.
144
440119
2584
Blok zinciri. İşte böyle çalışıyor.
07:23
So the Bitcoin blockchain is just one.
145
443402
2181
Yani sanal para, blok zincirinin sadece bir tanesi.
07:25
There are many.
146
445607
1151
Daha bir sürü var.
07:26
The Ethereum blockchain was developed by a Canadian named Vitalik Buterin.
147
446782
4894
Etheryum blok zincirini, Vitalik Buterin isimli bir Kanadalı geliştirdi.
07:31
He's [22] years old,
148
451700
2230
Bu kişi, [22] yaşında
07:33
and this blockchain has some extraordinary capabilities.
149
453954
4218
ve bu blok zincirinin alışılmadık bazı yetenekleri mevcut.
07:38
One of them is that you can build smart contracts.
150
458196
3083
Bunlardan biri, akıllı anlaşmalar yapmanızı sağlaması.
07:41
It's kind of what it sounds like.
151
461303
1968
Yani duyduğunuz şekilde.
07:43
It's a contract that self-executes,
152
463295
2563
Kendi kendini düzenleyen bir kontrat.
07:45
and the contract handles the enforcement, the management, performance
153
465882
4867
İcra, yönetim, performans ve ödeme işlerini halleden,
07:50
and payment -- the contract kind of has a bank account, too, in a sense --
154
470773
4261
içinde de bir nevi banka hesabı olan
07:55
of agreements between people.
155
475058
2636
insanlar arasındaki bir sözleşme.
07:57
And today, on the Ethereum blockchain,
156
477718
2714
Bugün, Etheryum blok zincirinde,
08:00
there are projects underway to do everything
157
480456
2287
her şeyi yapmak için devam eden projeleri var,
08:02
from create a new replacement for the stock market
158
482767
3162
borsa için yeni bir ikame yaratmaktan,
08:05
to create a new model of democracy,
159
485953
1823
politikacıların vatandaşlara karşı
08:07
where politicians are accountable to citizens.
160
487800
3103
sorumlu olduğu yeni bir demokratik model yaratmaya kadar her şey.
08:10
(Applause)
161
490927
3460
(Alkışlar)
08:14
So to understand what a radical change this is going to bring,
162
494411
4079
Ne kadar radikal bir değişim getireceğini anlamak için
08:18
let's look at one industry, financial services.
163
498514
2293
bir endüstriyi inceleyeyim, finansal hizmetler.
08:21
Recognize this?
164
501249
1353
Tanıdık geldi mi?
08:23
Rube Goldberg machine.
165
503061
1915
Rube Goldberg makinesi.
08:25
It's a ridiculously complicated machine that does something really simple,
166
505000
3681
Basit bir şeyi yapmak için saçmalık derecesinde karışık bir makine.
08:28
like crack an egg or shut a door.
167
508705
2378
Yani yumurta kırma, kapı kapatma basitliğinde.
08:31
Well, it kind of reminds me of the financial services industry,
168
511593
3832
Doğrusunu isterseniz, bana finansal hizmetler
08:35
honestly.
169
515449
1166
endüstrisini hatırlatıyor.
08:36
I mean, you tap your card in the corner store,
170
516639
2905
Yani, köşedeki dükkânda kartınıza dokunuyorsunuz,
08:39
and a bitstream goes through a dozen companies,
171
519568
3251
veri akışı çok sayıda şirket üzerinden gerçekleşiyor,
08:42
each with their own computer system,
172
522843
2363
bunların her birinin kendi bilgisayar sistemi var,
08:45
some of them being 1970s mainframes
173
525230
2305
ki bazılarının bu salondaki birçok kişiden eski,
08:47
older than many of the people in this room,
174
527559
2792
1970'den kalma ana sistemleri mevcut
08:50
and three days later, a settlement occurs.
175
530375
2779
ve üç gün sonra bir mutabakat sağlanıyor.
08:53
Well, with a blockchain financial industry,
176
533740
3524
Blok zinciri finansal endüstrisiyle
08:57
there would be no settlement,
177
537288
1403
bir mutabakat yok,
08:58
because the payment and the settlement is the same activity,
178
538715
2858
çünkü ödeme ve mutabakat aynı anlama geliyor.
09:01
it's just a change in the ledger.
179
541597
1744
Sadece hesap defterindeki değişiklik.
09:04
So Wall Street and all around the world,
180
544040
2260
Wall Street ve tüm dünyada,
09:06
the financial industry is in a big upheaval about this,
181
546324
3263
finansal endüstri bu konuda bir ayaklanma hâlinde.
09:09
wondering, can we be replaced,
182
549611
2151
Yerimizi başkası alabilir mi
09:11
or how do we embrace this technology for success?
183
551786
2963
veya başarı için bu teknolojiyi nasıl alırız diye meraklanıyor.
09:15
Now, why should you care?
184
555349
1622
Bunu niçin önemsemelisiniz?
09:18
Well, let me describe some applications.
185
558320
2468
Peki, bazı uygulamalardan bahsedeyim.
09:21
Prosperity.
186
561748
1668
Refah.
09:23
The first era of the internet,
187
563440
2008
İnternetin ilk çağı,
09:25
the internet of information,
188
565472
1341
bilgi interneti,
09:26
brought us wealth but not shared prosperity,
189
566837
3463
bize varlık getirdi ama paylaşılan bir refah değil,
09:30
because social inequality is growing.
190
570324
2454
çünkü sosyal eşitsizlik artıyor.
09:32
And this is at the heart of all of the anger and extremism
191
572802
3983
Bugün dünyada artışına tanık olduğumuz,
09:36
and protectionism and xenophobia and worse
192
576809
3600
tüm öfkenin, aşırılığın himayeciliğin, yabancı düşmanlığının
09:40
that we're seeing growing in the world today,
193
580433
2582
ve daha kötülerinin temelinde bu sorun yatıyor.
09:43
Brexit being the most recent case.
194
583039
2849
İngiltere'nin AB'den ayrılması en güncel örneğidir.
09:46
So could we develop some new approaches to this problem of inequality?
195
586868
5743
Bu eşitsizlik sorunu için yeni yaklaşımlar geliştirebilir miyiz?
09:52
Because the only approach today is to redistribute wealth,
196
592635
3749
Zira bugünkü tek yaklaşım, varlığı tekrar dağıtmak,
09:56
tax people and spread it around more.
197
596408
2180
insanları vergiye tabi tutmak ve bunu yaymak.
09:58
Could we pre-distribute wealth?
198
598612
2436
Varlığı önceden dağıtabilir miyiz?
10:01
Could we change the way that wealth gets created in the first place
199
601686
3196
İlk olarak varlığın oluşturulduğu sistemi,
10:04
by democratizing wealth creation,
200
604906
2170
varlık oluşumunu demokratik hâle getirerek,
10:07
engaging more people in the economy,
201
607100
2393
ekonomiye daha fazla insan katarak
10:09
and then ensuring that they got fair compensation?
202
609517
3096
ve sonra bu kişilerin adil ücret almasını sağlayarak değiştirebilir miyiz?
10:13
Let me describe five ways that this can be done.
203
613158
2844
Bunun yapılabileceği beş yoldan bahsedeyim.
10:16
Number one:
204
616597
1426
Birinci madde:
10:18
Did you know that 70 percent of the people in the world who have land
205
618047
5229
Dünyadaki toprak sahibi yüzde 70 oranda insanın o arazi üzerinde
10:23
have a tenuous title to it?
206
623300
2119
pek hak sahibi olmadığını biliyor musunuz?
10:25
So, you've got a little farm in Honduras, some dictator comes to power,
207
625863
3392
Honduras'ta küçük bir çiftliğiniz var, diktatörün biri yönetime geçiyor
10:29
he says, "I know you've got a piece of paper that says you own your farm,
208
629279
3592
ve diyor ki, "Çiftliğine sahip olduğunu gösteren bir kâğıt parçan var,
10:32
but the government computer says my friend owns your farm."
209
632895
3655
bunu biliyorum ama hükûmet bilgisayarı, çiftliğin arkadaşımın diyor."
10:36
This happened on a mass scale in Honduras,
210
636967
2178
Bu, Honduras'ta kitlesel ölçekte oluyor
10:39
and this problem exists everywhere.
211
639169
2347
ve bu sorun her yerde mevcut.
10:42
Hernando de Soto, the great Latin American economist,
212
642214
2775
Latin Amerikalı büyük ekonomist Hernando de Soto,
10:45
says this is the number one issue in the world
213
645013
2144
dünyadaki bir numaralı sorun bu diyor.
10:47
in terms of economic mobility,
214
647181
1594
Ekonomik devinim açısından,
10:48
more important than having a bank account,
215
648799
2141
banka hesabına sahip olmaktan daha önemli
10:50
because if you don't have a valid title to your land,
216
650964
2633
çünkü arazinizin geçerli bir tapusu yoksa,
10:53
you can't borrow against it,
217
653621
1556
ona karşılık borç alamazsınız
10:55
and you can't plan for the future.
218
655201
2022
ve gelecek için plan yapamazsınız.
10:57
So today, companies are working with governments
219
657969
3340
Bugün, blok zincirine arazi tapuları koymak adına,
11:01
to put land titles on a blockchain.
220
661333
2443
şirketler hükûmetlerle beraber çalışıyor.
11:03
And once it's there, this is immutable.
221
663800
2300
Böyle olunca, durum değiştirilemez.
11:06
You can't hack it.
222
666718
1246
Bunu çökertemezsiniz.
11:08
This creates the conditions for prosperity
223
668313
3155
Bu durum, potansiyel olarak milyarlarca insan için
11:11
for potentially billions of people.
224
671492
2168
varlık anlamında şartlar yaratır.
11:14
Secondly:
225
674505
1163
İkincisi:
11:16
a lot of writers talk about Uber
226
676295
2234
Birçok yazar, Uber'den,
11:18
and Airbnb and TaskRabbit and Lyft and so on
227
678553
3335
Airbnb'den, TaskRabitt'den, Lyft'den ve benzerlerinden
11:21
as part of the sharing economy.
228
681912
2296
paylaşım ekonomisinin parçası olarak bahsediyor.
11:24
This is a very powerful idea,
229
684232
1664
Bu çok güçlü bir fikir,
11:25
that peers can come together and create and share wealth.
230
685920
3179
kişilerin bir araya gelebilmesi, yaratması ve varlığı paylaşması.
11:29
My view is that ...
231
689710
1413
Benim görüşüme göre,
11:31
these companies are not really sharing.
232
691729
3995
bu şirketler gerçek anlamda paylaşmıyorlar.
11:35
In fact, they're successful precisely because they don't share.
233
695748
4107
Aslında, paylaşmadıkları için başarılılar.
11:39
They aggregate services together, and they sell them.
234
699879
3172
Hizmetleri bir araya toplayarak satıyorlar.
11:43
What if, rather than Airbnb being a $25 billion corporation,
235
703710
4932
Airbnb'nin 25 milyar dolarlık bir kurum olması yerine,
11:48
there was a distributed application on a blockchain, we'll call it B-Airbnb,
236
708666
5506
blok zinciri üzerinde ismi B-Airbnb olan dağıtılan bir uygulama olsa
11:54
and it was essentially owned by all of the people
237
714196
4034
ve temelde kiraya verecek odası olan insanlar
11:58
who have a room to rent.
238
718254
1732
bunun sahibi olsa.
12:00
And when someone wants to rent a room,
239
720574
2571
Biri oda kiralamak istediğinde,
12:03
they go onto the blockchain database and all the criteria,
240
723169
4142
blok zinciri veri tabanında inceledikleri kriterler uygun
12:07
they sift through, it helps them find the right room,
241
727335
2507
odayı bulmalarına yardımcı olsa,
12:09
and then the blockchain helps with the contracting,
242
729866
2769
sonra blok zinciri, sözleşme işinde yardım etse,
12:12
it identifies the party,
243
732659
1872
işlem yapanı tanısa,
12:14
it handles the payments
244
734555
1358
ödeme işlemini
12:15
just through digital payments -- they're built into the system.
245
735937
3246
sistemdeki dijital ücretle halletse -- sistem içine yerleştirilse --
12:19
And it even handles reputation,
246
739207
1531
saygınlık konusunu da ele alsa,
12:20
because if she rates a room as a five-star room,
247
740762
4192
bir odaya müşteri beş yıldız verdiğinde,
12:24
that room is there,
248
744978
1216
odanın derecelendirmesi
12:26
and it's rated, and it's immutable.
249
746218
2227
sistemde yapılsa ve bu değişmez olsa.
12:29
So, the big sharing-economy disruptors in Silicon Valley
250
749043
4744
Silikon vadisindeki büyük paylaşımcı ekonomi engelleyicileri
12:34
could be disrupted,
251
754542
1157
engellenebilse
12:36
and this would be good for prosperity.
252
756096
2241
ve bu da refah anlamında iyi bir işaret olsa.
12:38
Number three:
253
758361
1157
Madde üç:
12:40
the biggest flow of funds from the developed world
254
760403
2571
Gelişmiş dünyadan gelişmekte olan dünyaya
12:42
to the developing world
255
762998
1286
en büyük sermaye akışı
12:44
is not corporate investment,
256
764308
2262
kurumsal yatırım değildir
12:46
and it's not even foreign aid.
257
766594
2281
ve hatta yabancı yardım bile değildir.
12:49
It's remittances.
258
769605
2000
Para havaleleridir.
12:52
This is the global diaspora;
259
772329
1935
Bu küresel diyasporadır;
12:54
people have left their ancestral lands,
260
774288
2357
insanlar atalarının arazisinden ayrılırlar
12:56
and they're sending money back to their families at home.
261
776669
3889
ve ülkelerindeki ailelerine para gönderirler.
13:00
This is 600 billion dollars a year, and it's growing,
262
780582
3123
Bu yılda 600 milyar dolar demektir ve bu rakam gittikçe artıyor
13:03
and these people are getting ripped off.
263
783729
2040
ve de bu kişiler kazıklanıyorlar.
13:06
Analie Domingo is a housekeeper.
264
786555
2614
Analie Domingo bir temizlikçi.
13:09
She lives in Toronto,
265
789864
1905
Toronto'da yaşıyor
13:11
and every month she goes to the Western Union office
266
791793
4764
ve her ay Western Union ofisini biraz nakit parayla
13:16
with some cash
267
796581
1539
ziyaret ederek,
13:18
to send her remittances to her mom in Manila.
268
798144
2960
Manila'daki annesine para havalesi yapıyor.
13:21
It costs her around 10 percent;
269
801835
1893
Bu ona yüzde 10'a mal oluyor;
13:23
the money takes four to seven days to get there;
270
803752
2240
paranın ulaşması dört ila yedi gün sürüyor,
13:26
her mom never knows when it's going to arrive.
271
806016
2164
annesi ne zaman varacağını hiç bilmiyor.
13:28
It takes five hours out of her week to do this.
272
808204
2534
Bu işlem Analie'nin haftada beş saatine mal oluyor.
13:31
Six months ago,
273
811571
1152
Altı ay önce,
13:32
Analie Domingo used a blockchain application called Abra.
274
812747
4580
Analie bir blok zinciri uygulaması olan Abra'yı kullandı.
13:37
And from her mobile device, she sent 300 bucks.
275
817771
2613
Cep telefonundan 300 dolar gönderdi.
13:40
It went directly to her mom's mobile device
276
820408
2480
Bu para doğrudan annesinin cep telefonuna gitti,
13:42
without going through an intermediary.
277
822912
1884
herhangi bir aracı olmaksızın.
13:45
And then her mom looked at her mobile device --
278
825346
2392
Annesi cep telefonuna baktı --
13:47
it's kind of like an Uber interface, there's Abra "tellers" moving around.
279
827762
3789
Abra arayüzü Uber'inkine benziyor ve hareket hâlinde Abra veznedarları mevcut.
13:51
She clicks on a teller that's a five-star teller,
280
831575
2738
Kendisinden yedi dakika uzakta, beş yıldıza sahip
13:54
who's seven minutes away.
281
834337
1385
bir veznedarın adına tıkladı.
13:56
The guy shows up at the door, gives her Filipino pesos,
282
836266
3080
Adam kapıya geldi, kadına Filipin pezolarını verdi,
13:59
she puts them in her wallet.
283
839370
1566
o da parayı cüzdanına koydu.
14:01
The whole thing took minutes,
284
841365
1756
Tüm bu işlem dakikalar içinde bitti
14:03
and it cost her two percent.
285
843145
1863
ve ona yüzde ikiye mal oldu.
14:06
This is a big opportunity for prosperity.
286
846269
2851
Bu refah anlamında büyük fırsat.
14:09
Number four: the most powerful asset of the digital age is data.
287
849637
4219
Madde dört: Dijital çağın en güçlü varlığı veridir.
14:14
And data is really a new asset class,
288
854279
3663
Veri gerçekten de yeni mal varlık türü.
14:17
maybe bigger than previous asset classes,
289
857966
2279
Belki önceki mal varlıklardan daha büyük,
14:20
like land under the agrarian economy,
290
860269
2961
tarımsal ekonomi altındaki arazi,
14:23
or an industrial plant,
291
863254
1653
endüstriyel işletme
14:24
or even money.
292
864931
1157
ve hatta para gibi.
14:26
And all of you -- we -- create this data.
293
866540
3010
Hepiniz -- hepimiz -- bu veriyi yaratıyoruz.
14:29
We create this asset,
294
869574
1782
Bu mal varlığını yaratıyoruz
14:31
and we leave this trail of digital crumbs behind us
295
871380
2715
ve bu dijital kırıntıların izini arkamızda bırakarak,
14:34
as we go throughout life.
296
874119
1830
hayatımıza devam ediyoruz.
14:35
And these crumbs are collected into a mirror image of you,
297
875973
2820
Bu kırıntılar sizin eş görüntünüz içinde toplanıyor,
14:38
the virtual you.
298
878817
1224
yani sanal hâliniz.
14:40
And the virtual you may know more about you than you do,
299
880481
2671
Sanal hâliniz, sizi sizden daha iyi tanıyor olabilir,
14:43
because you can't remember what you bought a year ago,
300
883176
2631
çünkü siz bir sene önce ne aldığınızı,
14:45
or said a year ago, or your exact location a year ago.
301
885831
2639
ne söylediğinizi veya nerede olduğunuzu hatırlamazsınız.
14:48
And the virtual you is not owned by you --
302
888494
2777
Sanal hâlinizin sahibi siz değilsiniz
14:51
that's the big problem.
303
891295
1467
ve bu büyük bir sorun.
14:53
So today, there are companies working
304
893419
2578
Bugünlerde, kara kutuda kimlik yaratmak için
14:56
to create an identity in a black box,
305
896021
3637
sahibinin siz olduğunuz sanal sizi yaratmak üzerine
14:59
the virtual you owned by you.
306
899682
1611
kafa yoran şirketler var.
15:01
And this black box moves around with you
307
901853
3305
Bu kara kutu sizinle birlikte hareket hâlinde.
15:05
as you travel throughout the world,
308
905182
1990
Dünyanın neresine giderseniz gidin,
15:07
and it's very, very stingy.
309
907196
2070
çok ama çok nekes bir karakteri var.
15:09
It only gives away the shred of information
310
909290
3055
Bir şey yapmak için gereken bilgiyi
15:12
that's required to do something.
311
912369
1547
küçük parçalar hâlinde veriyor.
15:13
A lot of transactions,
312
913940
1289
Birçok işlemde,
15:15
the seller doesn't even need to know who you are.
313
915253
2473
satıcının kim olduğunuzu bilmesine gerek bile yok.
15:17
They just need to know that they got paid.
314
917750
2468
Sadece onlara ödeme yapıldığını bilmeleri kâfi.
15:20
And then this avatar is sweeping up all of this data
315
920741
3949
Daha sonra sizi simgeleyen bu imge o verinin hepsini süpürerek,
15:24
and enabling you to monetize it.
316
924714
2744
size parayı yasal olarak kullanma yetkisi veriyor.
15:28
And this is a wonderful thing,
317
928061
1788
Bu harika bir şey,
15:29
because it can also help us protect our privacy,
318
929873
3191
zira bilgi mahremiyetimizi korumamıza da yardımcı oluyor.
15:33
and privacy is the foundation of a free society.
319
933088
3812
Bilgi mahremiyeti özgür bir toplumun temelidir.
15:36
Let's get this asset that we create
320
936924
1966
Haydi kendi yarattığımız mal varlığımızın
15:38
back under our control,
321
938914
1777
kontrolünü yeniden alalım,
15:40
where we can own our own identity
322
940715
2008
böylelikle kendi kimliğimize sahip çıkıp
15:42
and manage it responsibly.
323
942747
1771
onu sorumlulukla idare edebiliriz.
15:45
Finally --
324
945817
1157
Son olarak,
15:46
(Applause)
325
946998
4798
(Alkışlar)
15:52
Finally, number five:
326
952335
1496
Son olarak, madde beş:
15:53
there are a whole number of creators of content
327
953855
3262
İçerik yaratıcısı bir dolu kişi var
15:57
who don't receive fair compensation,
328
957141
2207
ve bunlar bu işin adil karşılığını almıyorlar
15:59
because the system for intellectual property is broken.
329
959372
3092
çünkü entelektüel mal varlığı için sistem arızalı.
16:02
It was broken by the first era of the internet.
330
962488
3112
İnternetin ilk çağında bu arızalandı.
16:05
Take music.
331
965624
1467
Mesela müziği ele alalım.
16:07
Musicians are left with crumbs at the end of the whole food chain.
332
967734
3130
Müzisyenler kazanç zincirinin altında kırıntılarla bırakılıyorlar.
16:10
You know, if you were a songwriter, 25 years ago, you wrote a hit song,
333
970888
4840
Eğer 25 yıl önce şarkı sözü yazarı olsaydınız,
16:15
it got a million singles,
334
975752
2262
tutan bir şarkı bir milyon single satardı
16:18
you could get royalties of around 45,000 dollars.
335
978038
3521
ve 45.000 dolar civarında telif hakkı ücreti alabilirdiniz.
16:21
Today, you're a songwriter, you write a hit song,
336
981583
2316
Bugünse, şarkı yazarıysanız, tutan bir şarkı
16:23
it gets a million streams,
337
983923
1453
milyonlarca sitede yayınlanır,
16:25
you don't get 45k,
338
985400
1770
45.000 dolar almazsınız,
16:27
you get 36 dollars,
339
987194
2587
36 dolar alırsınız,
16:29
enough to buy a nice pizza.
340
989805
1947
bu da iyi bir pizza almaya yeter.
16:32
So Imogen Heap,
341
992721
1378
Imogen Heap,
16:34
the Grammy-winning singer-songwriter,
342
994123
2384
Grammy ödüllü şarkı sözü yazarı,
16:36
is now putting music on a blockchain ecosystem.
343
996531
3971
şu an müziği blok zinciri ekosistemine koyuyor.
16:40
She calls it "Mycelia."
344
1000526
1849
Buna "Mycelia" diyor.
16:42
And the music has a smart contract surrounding it.
345
1002399
4106
Oradaki müziğin onu çevreleyen akıllı bir kontratı var.
16:46
And the music protects her intellectual property rights.
346
1006529
3523
Oradaki müzik onun entelektüel haklarını koruyor.
16:50
You want to listen to the song?
347
1010076
1513
Şarkıyı dinlemek istiyorsanız,
16:51
It's free, or maybe a few micro-cents that flow into a digital account.
348
1011613
3357
ücretsiz veya dijital bir hesaba akan birkaç mikro sent ediyor.
16:54
You want to put the song in your movie, that's different,
349
1014994
2698
Şarkıyı bir filme koymak isterseniz, durum farklı.
16:57
and the IP rights are all specified.
350
1017716
1759
İnternet protokolü hakları belirli.
16:59
You want to make a ringtone? That's different.
351
1019499
2263
Zil sesi yapmak istiyorsanız, durum farklı.
17:02
She describes that the song becomes a business.
352
1022230
3209
Imogen, şarkının bir iş kuruluşu hâline geldiğini söylüyor.
17:05
It's out there on this platform marketing itself,
353
1025463
2809
Kendini piyasaya sürerek,
17:08
protecting the rights of the author,
354
1028296
1967
yazarın haklarını bu platformda koruyor,
17:10
and because the song has a payment system
355
1030287
2155
çünkü şarkının bir ödeme sistemi var,
17:12
in the sense of bank account,
356
1032466
1462
banka hesabı misali,
17:13
all the money flows back to the artist,
357
1033952
2348
tüm para sanatçıya geri gidiyor
17:16
and they control the industry,
358
1036324
2235
ve güçlü aracılara güvenmek yerine
17:18
rather than these powerful intermediaries.
359
1038583
2412
o endüstriyi onlar kontrol ediyorlar.
17:21
Now, this is --
360
1041757
1151
Şimdi, bu durum --
17:22
(Applause)
361
1042932
4192
(Alkışlar)
17:27
This is not just songwriters,
362
1047604
1697
Bu sadece şarkı yazarlarıyla değil,
17:29
it's any creator of content,
363
1049325
1499
sanat gibi,
17:30
like art,
364
1050848
1467
icatlar gibi,
17:32
like inventions,
365
1052339
2468
bilimsel keşifler, gazetecilik gibi
17:34
scientific discoveries, journalists.
366
1054831
2961
her türlü içerik yaratımını kapsıyor.
17:37
There are all kinds of people who don't get fair compensation,
367
1057816
3013
Adil karşılık almayan her meslekten insanlar var.
17:40
and with blockchains,
368
1060853
1470
Blok zinciri ile
17:42
they're going to be able to make it rain on the blockchain.
369
1062347
3762
bu kişiler blok zinciri üzerinde yüksek ücretler kazanabilecekler.
17:46
And that's a wonderful thing.
370
1066133
1658
Bu harika bir gelişme.
17:48
So, these are five opportunities
371
1068775
4593
Bunlar refah sorununu çözebilecek
17:53
out of a dozen
372
1073392
1274
onlarca fırsat arasından
17:54
to solve one problem, prosperity,
373
1074690
2301
sadece beş tanesi.
17:57
which is one of countless problems
374
1077015
3048
Refah, blok zincirinin uygulanabileceği
18:00
that blockchains are applicable to.
375
1080087
2031
sayısız sorundan bir tanesi.
18:03
Now, technology doesn't create prosperity, of course -- people do.
376
1083036
3955
Şimdilerde, teknoloji değil, elbette ki insanlar refah yaratıyorlar.
18:07
But my case to you is that, once again,
377
1087507
3875
Ancak, benim bir kez daha ifade etmek istediğim şu:
18:11
the technology genie has escaped from the bottle,
378
1091905
3437
Teknoloji, şişesinden kaçan bir cindir.
18:15
and it was summoned by an unknown person or persons
379
1095366
3212
İnsanoğlunun tarihinde bilinmeyen bir zaman diliminde,
18:18
at this uncertain time in human history,
380
1098602
2725
bilinmeyen kişi ve kişiler tarafından davet edilen bir cin.
18:22
and it's giving us another kick at the can,
381
1102216
3271
Ve bize bir başka deneme şansı veriyor,
18:25
another opportunity to rewrite the economic power grid
382
1105511
5117
ekonomik güç örgüsünü, işlerin eski düzenini yeniden
18:30
and the old order of things,
383
1110652
1724
düzelterek yazmak için bir fırsat.
18:32
and solve some of the world's most difficult problems,
384
1112400
4396
Böylelikle dünyanın en zor sorunlarını çözebiliriz,
18:37
if we will it.
385
1117272
1389
eğer bunu istersek.
18:39
Thank you.
386
1119915
1192
Teşekkür ederim.
18:41
(Applause)
387
1121131
5423
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7