The little risks you can take to increase your luck | Tina Seelig

378,499 views ・ 2018-08-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Enes Çolak Gözden geçirme: Saliha Karatepeli
00:12
I've spent nearly two decades
0
12620
2515
İnsanları diğerlerinden daha şanslı kılan şeyin
00:15
observing what makes people luckier than others
1
15159
3553
ne olduğunu inceleyip onlara şanslarını artırmaları hususunda
00:18
and trying to help people increase their luck.
2
18736
3563
yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.
00:22
You see, I teach entrepreneurship,
3
22855
2892
Yani, girişimciliği öğretiyorum ve hepimiz yeni girişimlerin çoğunun
00:25
and we all know that most new ventures fail,
4
25771
3549
çuvalladığını biliyoruz, yenilikçiler ile girişimciler
00:29
and innovators and entrepreneurs need all the luck they can get.
5
29344
3633
elde edebilecekleri tüm şanslara ihtiyaç duyuyorlar.
00:34
So what is luck?
6
34026
1290
Öyleyse şans nedir?
00:35
Luck is defined as success or failure apparently caused by chance.
7
35340
6040
Şans görünüşte talihten kaynaklanan başarı veya başarısızlık olarak tanımlanır.
00:42
Apparently.
8
42475
1367
Görünüşte.
00:43
That's the operative word.
9
43866
1635
İşte bu anahtar sözcük.
00:46
It looks like it's chance
10
46533
2009
Bu talih olarak görülüyor çünkü insanları şanslı hale getirmek için
00:48
because we rarely see all the levers that come into play to make people lucky.
11
48566
5158
işin içine giren vasıtaları nadiren görürüz.
00:53
But I've realized, by watching so long,
12
53748
2993
Ancak uzun zaman gözlemleyerek şansın
00:56
that luck is rarely a lightning strike,
13
56765
3333
nadiren yıldırım çarpması gibi izole
01:00
isolated and dramatic.
14
60122
1754
ve dramatik olduğunun farkına vardım.
01:02
It's much more like the wind,
15
62429
2386
O, daha çok durmaksızın esen
01:04
blowing constantly.
16
64839
1566
rüzgar gibidir.
01:06
Sometimes it's calm,
17
66429
1569
Bazen sakindir,
01:08
and sometimes it blows in gusts,
18
68022
2101
bazen bir fırtına gibi eser
01:10
and sometimes it comes from directions that you didn't even imagine.
19
70147
4225
ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser.
01:14
So how do you catch the winds of luck?
20
74396
2473
O halde şans rüzgarlarını nasıl yakalayacaksınız?
01:17
It's easy, but it's not obvious.
21
77796
2579
Bu kolay, ancak aşikar değil.
01:20
So I'm going to share three things with you
22
80845
2950
Bu yüzden, şans rüzgarlarını yakalayabilmek için bir yelken
01:23
that you can do to build a sail to capture the winds of luck.
23
83819
5184
inşa edebileceğiniz üç şeyi sizlerle paylaşacağım.
01:29
The first thing you want to do
24
89831
1755
Yapmanız gereken ilk şey
01:31
is to change your relationship with yourself.
25
91610
2505
kendiniz ile olan ilişkinizi değiştirmektir.
01:34
Be willing to take small risks that get you out of your comfort zone.
26
94139
4112
Sizi konfor alanınızdan çıkaracak küçük riskler almaya istekli olun.
01:38
Now, when we're children, we do this all the time.
27
98275
3396
Çocukken bunu hep yaparız.
01:42
We have to do this if we're going to learn how to walk or talk
28
102639
3239
Eğer yürümeyi, konuşmayı, bisiklet sürmeyi
01:45
or ride a bike
29
105902
1158
ve hatta kuantum mekaniğini öğreneceksek
01:47
or even quantum mechanics. Right?
30
107084
1944
bunu yapmak zorundayız. Öyle değil mi?
01:49
We need to go from someone one week who doesn't ride a bike
31
109052
2924
Bir hafta bisiklet sürmeyen birinden gelecek haftaya
bisiklet süren birine dönüşmek zorundayız.
01:52
to, next week, someone who does.
32
112000
1783
01:53
And this requires us to get out of our comfort zone
33
113807
2554
Bu, konfor alanlarımızdan çıkarak
01:56
and take some risks.
34
116385
1803
bazı riskler almamızı gerektiriyor.
01:58
The problem is, as we get older,
35
118212
2119
Sorun ise bunu yaşlandıkça
02:00
we rarely do this.
36
120355
1881
nadiren yapmamızdır.
02:02
We sort of lock down the sense of who we are
37
122260
2247
Kim olduğumuz hissine dair yabancılaşır
02:04
and don't stretch anymore.
38
124531
1798
ve kendimizi daha fazla zorlamayız.
02:06
Now, with my students,
39
126353
1598
Şimdi öğrencilerimle birlikte,
02:07
I spend a lot of time giving them encouragement
40
127975
2856
onları konfor alanlarından çıkıp bazı riskler almalarında
02:10
to get out of their comfort zone and take some risks.
41
130855
2508
cesaretlendirmek için fazlaca zaman harcıyorum.
02:13
How do I do this?
42
133967
1165
Bunu nasıl yapıyorum?
02:15
Well, I start out by having them fill out a risk-o-meter.
43
135156
3872
Onlara bir ''risk ölçeği'' doldurtarak işe koyuluyorum.
02:19
Now, it's basically a fun thing we developed in our class
44
139052
2780
Bu, sınıfımızda geliştirdiğimiz, hangi riskleri almaya
02:21
where they map out what risks they're willing to take.
45
141856
3030
istekli olduklarını planladıkları, esasen eğlenceli bir şey.
02:24
And it becomes clear very quickly to them
46
144910
2904
Böylece risk almanın iki yönlü olmadığı
02:27
that risk-taking is not binary.
47
147838
2076
çabucak anlaşılıyor.
02:30
There are intellectual risks and physical risks and financial risks
48
150422
3651
Entelektüel riskler, fiziksel riskler, finansal riskler,
02:34
and emotional risks and social risks and ethical risks and political risks.
49
154097
3988
duygusal riskler, sosyal riskler, ahlaki riskler ve politik riskler mevcut.
02:38
And once they do this, they compare their risk profiles with others,
50
158109
3785
Bunu yaptıklarında risk profillerini başkalarınınkiyle karşılaştırır
02:41
and they quickly realize that they're all really different.
51
161918
3302
ve hepsinin gerçekten farklı olduğunu çabucak fark ederler.
02:46
I then encourage them to stretch,
52
166186
2556
Ben de o zaman onları zorlamaya, kendilerini konfor alanlarından
02:48
to take some risks that get them out of their comfort zone.
53
168766
2889
çıkaracak bazı riskler almaya teşvik ediyorum.
02:51
For example, I might ask them to do an intellectual risk
54
171679
3355
Mesela, onlardan entelektüel bir risk alarak
02:55
and try to tackle a problem they haven't tried before;
55
175058
3064
daha önce hiç denemedikleri bir problemi çözmeye uğraşmalarını,
02:58
or a social risk, talking to someone sitting next to them on the train;
56
178146
4499
sosyal bir risk alarak trende yanlarında oturan kişiyle konuşmalarını
03:02
or an emotional risk,
57
182669
1731
veya duygusal bir risk alarak
03:04
maybe telling someone they really care about how they feel.
58
184424
2941
gerçekten önemsedikleri birine hislerini söylemelerini isteyebilirim.
03:08
I do this myself all the time.
59
188486
2445
Bunu kendime her zaman yapıyorum.
03:11
About a dozen years ago, I was on an airplane,
60
191466
2405
Yaklaşık 12 yıl önce sabahın erken saatlerinde
03:13
early, early morning flight on my way to Ecuador.
61
193895
2761
Ekvator'a giden bir uçaktaydım.
03:16
And normally, I would just put on my headphones
62
196680
5722
Normalde kulaklıklarımı takıp uyuyacak,
uyanacak ve biraz çalışacaktım
03:22
and go to sleep, wake up, do some work,
63
202426
1931
ancak küçük bir risk almaya karar verdim
03:24
but I decided to take a little risk,
64
204381
1759
03:26
and I started a conversation with the man sitting next to me.
65
206164
2858
ve yanımda oturan adamla sohbet etmeye başladım.
03:29
I introduced myself, and I learned that he was a publisher.
66
209046
3207
Kendimi tanıttım ve onun bir yayımcı olduğunu öğrendim.
03:33
Interesting.
67
213875
1161
İlgi çekici.
03:35
We ended up having a fascinating conversation.
68
215060
2248
Büyüleyici bir sohbet yaptık.
03:37
I learned all about the future of the publishing industry.
69
217332
2793
Yayıncılık sektörünün geleceği hakkında her şeyi öğrendim.
03:40
So about three quarters of the way through the flight,
70
220149
3191
Uçuşun yaklaşık dörtte üçlük kısmında
03:43
I decided to take another risk,
71
223364
1781
başka bir risk almaya karar verdim,
03:45
and I opened up my laptop and I shared with him a book proposal
72
225169
3960
laptopumu açtım ve sınıfımda yaptığım bir şey için oluşturduğum
03:49
I put together for something I was doing in my class.
73
229153
3976
03:53
And he was very polite, he read it,
74
233153
1724
Oldukça kibardı, okudu ve şöyle dedi:
03:54
and he said, "You know what, Tina, this isn't right for us,
75
234901
2762
'Tina, bak ne diyeceğim, bu, bizim için doğru değil
03:57
but thank you so much for sharing."
76
237687
1667
ama paylaştığın için teşekkürler.'
03:59
It's OK. That risk didn't work out.
77
239378
2033
Kabul. Bu risk işe yaramadı.
04:01
I shut my laptop.
78
241925
1276
Laptopumu kapattım.
04:03
At the end of the flight, we exchanged contact information.
79
243225
3001
Uçuş sonunda iletişim bilgilerimizi birbirimize verdik.
04:07
A couple of months later, I reached out to him,
80
247774
2412
Birkaç ay sonra ona ulaşıp şöyle dedim:
04:10
and I said, "Mark, would you like to come to my class?
81
250210
2642
''Mark, sınıfıma gelmek ister misin?
04:12
I'm doing a project on reinventing the book,
82
252876
2754
Kitabın ve yayıncılığın geleceğini yeniden oluşturmak için
04:15
the future of publishing."
83
255654
1309
bir proje yapıyorum.''
04:16
And he said, "Great. I'd love to come."
84
256987
1858
''Harika! Gelmek isterim.'' dedi.
04:18
So he came to my class. We had a great experience.
85
258869
2335
Sınıfıma geldi ve harika bir deneyimimiz oldu.
04:21
A few months later, I wrote to him again.
86
261228
2099
Birkaç ay sonra ona tekrar yazdım.
04:23
This time, I sent him a bunch of video clips
87
263351
2666
Bu sefer ona öğrencilerimin yapmış olduğu
başka projelere ait bir takım videolar gönderdim.
04:26
from another project my students had done.
88
266041
2238
04:29
He was so intrigued
89
269128
2566
Öğrencilerin yaptığı bir proje
04:31
by one of the projects the students had done,
90
271718
2182
kendisinin çok ilgisini çekmişti,
04:33
he thought there might be a book in it,
91
273924
1974
buradan bir kitap çıkabileceğini düşündü
04:35
and he wanted to meet those students.
92
275922
2143
ve bu öğrencilerle tanışmak istedi.
04:38
I have to tell you, I was a little bit hurt.
93
278404
2183
Biraz incindiğimi söylemeliyim.
04:40
(Laughter)
94
280611
1001
(Gülüşmeler)
04:41
I mean, he wanted to do a book with my students and not with me,
95
281636
3025
Yani benimle değil, öğrencilerimle bir kitap oluşturmak istedi.
04:44
but OK, it's all right.
96
284685
1151
Peki, sorun değil.
04:45
So I invited him to come down, and he and his colleagues came to Stanford
97
285860
3507
Dolayısıyla onu davet ettim, meslektaşlarıyla Stanford'a geldi,
04:49
and met with the students, and afterwards, we had lunch together.
98
289391
3444
öğrencilerimle tanıştı ve daha sonra birlikte öğle yemeği yedik.
04:53
And one of his editors said to me,
99
293667
1796
Editörlerinden biri bana şöyle dedi:
04:55
"Hey, have you ever considered writing a book?"
100
295487
2801
''Baksana hiç kitap yazmayı düşündün mü?''
04:59
I said, "Funny you should ask."
101
299098
1817
''Tam üstüne bastın.'' dedim.
05:00
And I pulled out the exact same proposal
102
300939
3095
Ve patronuna bir yıl önce gösterdiğim
05:04
that I had showed his boss a year earlier.
103
304058
3364
aynı taslağı çıkardım.
05:07
Within two weeks, I had a contract,
104
307446
2420
İki hafta zarfında bir sözleşmem oldu
05:09
and within two years, the book had sold over a million copies around the world.
105
309890
3881
ve kitap iki yıl içinde dünyada bir milyondan fazla kopya satmıştı.
05:14
(Applause)
106
314295
2086
(Alkışlar)
05:16
Now, you might say,
107
316405
2032
Şimdi şöyle diyebilirsiniz,
05:18
"Oh, you're so lucky."
108
318461
1349
''Oh, çok şanslısın.''
05:19
But of course I was lucky,
109
319834
1271
Elbette şanslıydım
05:21
but that luck resulted from a series of small risks I took,
110
321129
4324
ancak bu şans, merhaba dememle başlayan
05:25
starting with saying hello.
111
325477
2270
aldığım bir dizi ufak riskten doğmuştu.
05:27
And anyone can do this,
112
327771
2389
Ve herkes bunu yapabilir,
05:30
no matter where you are in your life,
113
330184
1763
hayatta nerede olursanız olun,
05:31
no matter where you are in the world --
114
331971
1860
dünyanın neresinde olursanız olun,
05:33
even if you think you're the most unlucky person,
115
333855
3286
hatta kendinizi en şanssız kişi olarak düşünüyor olsanız bile
05:37
you can do this by taking little risks that get you out of your comfort zone.
116
337165
4289
sizi konfor alanınızdan çıkaracak küçük riskler alarak bunu başarabilirsiniz.
05:41
You start building a sail to capture luck.
117
341478
2329
Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.
05:44
The second thing you want to do
118
344785
1743
İkinci yapmanız gereken şey,
05:46
is to change your relationship with other people.
119
346552
2709
diğer insanlarla olan ilişkilerinizi değiştirmektir.
05:49
You need to understand that everyone who helps you on your journey
120
349285
5366
Yolculuğunuzda size yardımcı olan herkesin
05:54
is playing a huge role in getting you to your goals.
121
354675
3881
hedeflerinize ulaşmada büyük rol oynadığını anlamanız gerekiyor.
05:58
And if you don't show appreciation,
122
358580
2611
Eğer minnet göstermiyorsanız
06:01
not only are you not closing the loop,
123
361215
2285
yalnızca talihinizi kapatmıyorsunuz,
06:03
but you're missing an opportunity.
124
363524
1738
aynı zamanda fırsatı da kaçırıyorsunuz.
06:06
When someone does something for you,
125
366572
2032
Biri sizin için bir şeyler yaptığında
06:08
they're taking that time
126
368628
1262
kendileri veya başka biri için
06:09
that they could be spending on themselves or someone else,
127
369914
3200
harcayabilecekleri zamanı size ayırıyorlar ve siz de
06:13
and you need to acknowledge what they're doing.
128
373138
2481
yaptıkları şeyin kıymetini bilmek zorundasınız.
06:16
Now, I run three fellowship programs at Stanford,
129
376672
4269
Şu an Stanford'da 3 adet burs programı yönetiyorum,
06:20
and they are very competitive to get into,
130
380965
2097
öğrenciler bunları kazanmak için oldukça hırslılar
06:23
and when I send out the letters to those students who don't get in,
131
383086
3241
ve kazanamayan öğrencilere mektuplar gönderdiğimde
her zaman hayal kırıklığına uğrayacak birilerinin olacağını biliyorum.
06:26
I always know there are going to be people who are disappointed.
132
386351
3001
06:29
Some of the people who are disappointed send me notes, complaining.
133
389376
3180
Kırılan kişilerden bazıları bana yakınan notlar gönderiyorlar.
06:32
Some of them send notes
134
392580
1603
Bazıları, bir dahaki sefere daha başarılı olabilmek için
06:34
saying what could I do to make myself more successful next time around?
135
394207
3448
ne yapabileceğini soran notlar gönderiyorlar.
06:37
And every once in a while,
136
397679
1311
Ve ara sıra birileri de
06:39
someone sends me a note thanking me for the opportunity.
137
399014
3339
bu fırsat için bana teşekkür eden bir not gönderiyor.
06:43
This happened about seven years ago.
138
403060
1716
Bu ise yaklaşık yedi yıl önce oldu.
06:44
A young man named Brian sent me a beautiful note saying,
139
404800
2729
Brian adındaki genç adam bana gönderdiği güzel notta şöyle diyordu:
06:47
"I know I've been rejected from this program twice,
140
407553
3255
''Programdan iki kez reddedildiğimi biliyorum
06:50
but I want to thank you for the opportunity.
141
410832
2100
ama yine de bu fırsat için size teşekkür etmek istedim.
06:52
I learned so much through the process of applying."
142
412956
2647
Başvuru süreci boyunca çok şey öğrendim.''
06:56
I was so taken by the graciousness of his message
143
416385
3875
Mesajının içtenliğinden etkilendiğim için kendisini gelip
07:00
that I invited him to come and meet me.
144
420284
2086
benimle tanışmaya davet ettim.
07:02
And we spent some time chatting and cooked up an idea
145
422394
2787
Bir süre sohbet ettik ve birlikte
bağımsız bir çalışma projesi için bir fikir tasarladık.
07:05
for an independent study project together.
146
425205
2023
07:08
He was on the football team at Stanford,
147
428252
1969
O, Stanford'daki futbol takımındaydı
07:10
and he decided to do a project on looking at leadership in that context.
148
430245
3929
ve bu bağlamda liderliği gözeterek bir proje yapmaya karar verdi.
07:14
We got to know each other incredibly well through that quarter,
149
434546
3619
Bu süre zarfında birbirimizi inanılmaz derecede iyi tanıdık
07:18
and he took the project that he started working on
150
438189
2405
ve bağımsız çalışma olarak
07:20
in the independent study
151
440618
1310
hazırlamaya başladığı projeyi alarak
07:21
and turned it, ultimately, into a company called Play for Tomorrow,
152
441952
4480
sonunda imkanları kısıtlı olan çocuklara esasen yaşamak için hayal ettikleri
07:26
where he teaches kids from disadvantaged backgrounds
153
446456
2971
hayatı nasıl tasarlayacaklarını öğreten ''Play For Tomorrow''
07:29
how to, essentially, craft the lives they dream to live.
154
449451
2806
adlı şirkete dönüştürdü.
07:33
Now, the important thing about this story
155
453329
2849
Şimdi, bu hikayede önemli olan şey
07:36
is that we both ended up catching the winds of luck
156
456202
3120
ikimizin de şansın rüzgarlarını bir teşekkür notu neticesinde
07:39
as a result of his thank-you note.
157
459346
2212
yakalıyor olmamızdır.
07:41
But it was the winds that we didn't expect in the first place.
158
461582
3515
Ancak bu rüzgarlar ilk etapta beklemediğimiz rüzgarlardı.
07:46
Over the course of the last couple of years,
159
466325
2049
Son bir kaç yıl boyunca,
07:48
I've come up with some tactics for my own life
160
468398
3008
kendi hayatımda minnet duygumu geliştirmeme yardım etmesi için
07:51
to help me really foster appreciation.
161
471430
2277
bazı yöntemler keşfettim.
07:54
My favorite is that at the end of every single day,
162
474287
3548
Benim favorim: her bir günün sonunda
07:57
I look at my calendar and I review all the people I met with,
163
477859
3746
takvimime bakıyorum, tanıştığım tüm insanları değerlendiriyorum
08:01
and I send thank-you notes to every single person.
164
481629
3056
ve her birine teşekkür yazısı gönderiyorum.
08:04
It only takes a few minutes,
165
484709
2174
Bu, sadece birkaç dakika sürüyor,
08:06
but at the end of every day,
166
486907
1779
ancak her günün sonunda
08:08
I feel incredibly grateful and appreciative,
167
488710
3269
inanılmaz derecede memnun ve minnettar hissediyorum.
08:12
and I promise you it has increased my luck.
168
492003
2520
Ve yemin ederim ki bu, şansımı arttırdı.
08:15
So first, you need to take some risks and get out of your comfort zone.
169
495387
3599
İlk olarak bazı riskler almalı ve konfor alanınızın dışına çıkmalısınız.
08:19
Second, you need to show appreciation.
170
499010
2466
İkincisi minnet göstermelisiniz.
08:21
And third, you want to change your relationship with ideas.
171
501500
3896
Üçüncü olarak da fikirler ile olan ilişkinizi değiştirmelisiniz.
08:26
Most people look at new ideas that come there way and they judge them.
172
506390
3308
Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.
08:29
"That's a great idea" or "That's a terrible idea."
173
509722
2756
''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''
08:32
But it's actually much more nuanced.
174
512502
2984
İşin aslı, bu çok daha nüanslıdır.
08:36
Ideas are neither good or bad.
175
516211
1847
Fikirler ne iyidir ne de kötüdür.
08:38
And in fact, the seeds of terrible ideas are often something truly remarkable.
176
518082
4806
Doğrusu, berbat fikirlerin tohumları çoğu kez gerçekten dikkate değerdir.
08:44
One of my favorite exercises in my classes on creativity
177
524219
3199
Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri,
08:47
is to help students foster an attitude of looking at terrible ideas
178
527442
4062
öğrencilerin imkanlar merceğinden berbat fikirlere bakma konusunda
08:51
through the lens of possibilities.
179
531528
3155
bir tutum geliştirmelerine yardımcı olmaktır.
08:55
So I give them a challenge:
180
535337
2137
Bu yüzden onlara zor bir görev veriyorum:
08:57
to create an idea for a brand new restaurant.
181
537498
3225
yeni açılan bir restoran için bir fikir yaratmak.
09:01
They have to come up with the best ideas for a new restaurant
182
541260
2914
Yeni bir restoran için en iyi fikirleri ve en kötü fikirleri
09:04
and the worst ideas for a new restaurant.
183
544198
2569
bulmak zorundalar.
09:06
So the best ideas are things like a restaurant on a mountaintop
184
546791
3459
En iyi fikirler, bir dağın zirvesinde
güzel bir gün batımına sahip restoran
09:10
with a beautiful sunset,
185
550274
1535
09:11
or a restaurant on a boat with a gorgeous view.
186
551833
2896
ya da muhteşem manzaralı bir teknedeki restoran gibi fikirlerdir.
09:14
And the terrible ideas are things like a restaurant in a garbage dump,
187
554753
4786
Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,
09:19
or a restaurant with terrible service that's really dirty,
188
559563
4244
berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran
09:23
or a restaurant that serves cockroach sushi.
189
563831
3422
ya da kara böcekli suşi servisi sunan restoran gibi fikirlerdir.
09:27
(Laughter)
190
567277
1324
(Gülüşmeler)
09:28
So they hand all the ideas to me,
191
568625
2120
Böylece tüm fikirleri bana veriyorlar,
09:30
I read the great ideas out loud,
192
570769
2243
harika fikirleri yüksek sesle okuyorum
09:33
and then I rip them up and throw them away.
193
573036
2065
ve sonra da onları yırtıp atıyorum.
09:36
I then take the horrible ideas and redistribute them.
194
576593
3142
Sonra korkunç fikirleri alıyorum ve onları yeniden dağıtıyorum.
09:40
Each team now has an idea that another team thought was horrible,
195
580339
4563
Şimdi her takım, diğer takımın berbat olduğunu düşündüğü bir fikre sahip
09:44
and their challenge is to turn it into something brilliant.
196
584926
2817
ve onların görevi, bunu mükemmel bir şeye dönüştürmek.
09:49
Here's what happens.
197
589164
1195
Bakalım ne oluyor.
09:51
Within about 10 seconds, someone says, "This is a fabulous idea."
198
591084
4908
Yaklaşık 10 saniye içinde biri ''Bu harika bir fikir.'' diyor.
09:56
And they have about three minutes before they pitch the idea to the class.
199
596016
4642
Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.
10:00
So the restaurant in the garbage dump? What does that turn into?
200
600682
3287
Yani çöplükteki bir restoran mı? Bu, neye dönüşüyor?
10:03
Well, they collect all the extra food from Michelin star restaurants
201
603993
4160
Şöyle ki, Michelin yıldızlı restoranlardan atılacak olan
10:08
that was going to get thrown out,
202
608177
2304
fazla yiyecekleri topluyorlar,
10:10
and they have another restaurant at a much lower price,
203
610505
2580
şimdi tüm artakalan yemekler ile daha düşük fiyatta
başka bir restoranları var.
10:13
with all the leftovers.
204
613109
1151
10:14
Pretty cool?
205
614284
1157
Oldukça iyi değil mi?
10:15
Or the restaurant that's dirty with terrible service?
206
615465
2948
Veya berbat servisi olan pis bir restoran?
10:18
Well, that turns into a restaurant that's a training ground
207
618869
3719
Pekala bu, gelecekteki restoran sahipleri için tüm tehlikelerin
10:22
for future restauranteurs to figure out how to avoid all the pitfalls.
208
622612
4095
nasıl önleneceğini anlayacakları bir eğitim alanı olan restorana dönüşüyor.
10:27
And the restaurant with cockroach sushi?
209
627541
1937
Peki kara böcekli suşisi olan restoran?
10:29
It turns into a sushi bar
210
629502
2130
Bu da gerçekten her türlü ilgi çekici
10:31
with all sorts of really interesting and exotic ingredients.
211
631656
3083
ve egzotik malzemeyi barındıran bir suşi bara dönüşüyor.
10:36
If you look around at the companies,
212
636102
3088
Etrafınızdaki şirketlere bakarsanız,
10:39
the ventures that are really innovative around you,
213
639214
3047
gerçekten yenilikçi olan girişimlere,
10:42
the ones that we now take for granted that have changed our life,
214
642285
3626
şimdi hayatımızı değiştirdiğini doğal karşıladığımız.
10:45
well, you know what?
215
645935
1270
Biliyor musunuz?
10:47
They all started out as crazy ideas.
216
647229
2881
Hepsi, çılgın fikirler olarak işe koyuldu.
10:50
They started ideas that when they pitched to other people,
217
650134
2729
Başladıkları fikirleri diğer insanlara söylediklerinde
10:52
most people said, "That's crazy, it will never work."
218
652887
3127
çoğu şöyle dedi: ''Bu, delilik ve hiçbir zaman işe yaramayacak.''
10:58
So, yes, sometimes people were born into terrible circumstances,
219
658275
5768
Evet, bazen insanlar berbat şartlar içerisinde dünyaya gelirler
11:04
and sometimes, luck is a lightning bolt
220
664067
2285
ve bazen de şans bizi
11:06
that hits us with something wonderful or something terrible.
221
666376
2960
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
11:10
But the winds of luck are always there,
222
670288
3952
Ancak şansın rüzgarları daima oradadır,
11:14
and if you're willing to take some risks,
223
674264
3055
eğer bazı riskler almaya,
11:17
if you're willing to really go out and show appreciation
224
677343
3508
gerçekten de alanınızdan dışarı çıkıp minnet göstermeye
11:20
and willing to really look at ideas, even if they're crazy,
225
680875
4421
ve çılgın olsalar dahi fikirlere imkanlar merceğinden bakmaya
içten içe istekliyseniz şans rüzgarlarını yakalayabilmek için
11:25
through the lens of possibilities,
226
685320
1769
11:27
you can build a bigger and bigger sail to catch the winds of luck.
227
687113
4402
çok daha büyük bir bir yelken inşa edebilirsiniz.
11:31
Thank you.
228
691872
1151
Teşekkür ederim.
(Alkışlar).
11:33
(Applause)
229
693047
5048
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7