You don't have to be an expert to solve big problems | Tapiwa Chiwewe

162,602 views ・ 2018-03-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Fahrettin Perçin Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
One winter morning, a couple of years ago,
0
12849
3857
Birkaç yıl önce bir kış sabahında,
00:16
I was driving to work in Johannesburg, South Africa,
1
16730
2975
Afrika'nın Johannesburg şehrinde işime gidiyordum
00:19
and noticed a haze hanging over the city.
2
19729
2301
ve şehrin üzerinde bir pus fark ettim.
00:22
I make that drive on most days,
3
22895
2095
O yolculuğu neredeyse her gün yapıyorum
00:25
so it was unusual that I hadn't noticed this before.
4
25014
2873
dolayısıyla daha önce fark etmemiş olduğuma şaşırdım.
00:28
Johannesburg is known for its distinctive skyline,
5
28559
3089
Johannesburg kendine özgü bir siluetiyle biliniyor
00:31
which I could barely see that morning.
6
31672
1817
ama o sabah bundan hiç eser yoktu.
00:34
It didn't take long for me to realize that I was looking at an enormous cloud
7
34322
4521
Karşımda duran bu bulutun aslında hava kirliliği olduğunu anlamam
00:38
of air pollution.
8
38867
1198
çok zaman almadı.
00:40
The contrast between the scenic environment I knew
9
40994
3571
Bildiğim manzara ile bu sis kaplı manzara
00:44
and this smog-covered skyline
10
44589
2285
arasındaki fark
00:46
stirred up something within me.
11
46898
1603
içimde bir şeyleri ateşledi.
00:49
I was appalled by the possibility of this city of bright and vivid sunsets
12
49092
5476
Bu şehrin aydınlık ve canlı güneş batışlarının sis ile
00:54
being overrun by a dull haze.
13
54592
2134
yok olacağını düşünmek beni dehşete düşürdü.
00:57
At that moment, I felt an urge to do something about it,
14
57258
4004
O an, bu konuda bir şey yapmam gerektiğini anladım ama
01:01
but I didn't know what.
15
61286
1656
ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
01:03
All I knew was I couldn't just stand idly by.
16
63808
3175
Tek bildiğim bu durum karşısında öylesine seyirci kalamayacağım idi.
01:07
The main challenge was,
17
67564
2097
En büyük zorluk,
01:09
I didn't know much about environmental science
18
69685
4237
çevre bilimi, hava kalitesi yönetimi ya da atmosfer kimyası
01:13
air-quality management
19
73946
1525
hakkında
01:15
or atmospheric chemistry.
20
75495
1423
pek fazla bir şey bilmememdi.
01:17
I am a computer engineer,
21
77827
1889
Ben bir bilgisayar mühendisiyim.
01:19
and I was pretty sure I couldn't code my way out of this air pollution problem.
22
79740
4019
Ve bu problemi kodlama ile çözemeyeceğim açıktı.
01:23
(Laughter)
23
83783
1061
(Gülüşmeler)
01:24
Who was I to do anything about this issue?
24
84868
2532
Ben kimdim ki bu konuda bir şeyler yapayım?
01:27
I was but a citizen.
25
87888
2544
Yalnızca bir vatandaştım.
01:31
In the following years, I learned a very important lesson,
26
91786
3881
Sonraki yıllarda, çok önemli bir şey öğrendim.
01:35
a lesson we all need to take to heart if we are to work towards a better future.
27
95691
4158
Eğer iyi bir gelecek için çalışmak istiyor isek hepimizin inanması gereken bir ders.
01:40
Even if you're not an expert in a particular domain,
28
100738
3674
Belirli bir alanda uzman değilseniz bile
01:44
your outside expertise may hold the key
29
104436
2763
alan dışı uzmanlığınız, o alandaki
01:47
to solving big problems within that domain.
30
107223
2595
büyük problemleri çözmenin anahtarını taşıyabilir.
01:50
Sometimes the unique perspective you have
31
110381
2692
Sahip olduğunuz farklı perspektif bazen
01:53
can result in unconventional thinking that can move the needle,
32
113097
4461
değişimi sağlayacak alışılmadık bir düşünceye yol açabilir.
01:57
but you need to be bold enough to try.
33
117582
3400
Ancak bunu deneyecek kadar cesur olmalısınız.
02:01
That's the only way you'll ever know.
34
121752
2182
Bunu yalnızca deneyerek öğrenebilirsiniz.
02:04
What I knew back then
35
124889
1546
O zamanlarda,
02:06
was that if I was even going to try to make a difference,
36
126459
3952
eğer bir farklılık yaratmayı deneyeceksem bile öncelikle
02:10
I had to get smart about air pollution first,
37
130435
3024
hava kirliliği hakkında bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum.
02:13
and so I became a student again.
38
133483
3095
Bu yüzden tekrar öğrenci oldum.
02:17
I did a bit of basic research
39
137522
2106
Birkaç araştırma sonunda
02:19
and soon learned that air pollution
40
139652
2000
hava kirliliğinin aslında
02:21
is the world's biggest environmental health risk.
41
141676
3134
Dünya'nın en büyük sağlık tehlikelerinden birisi olduğunu öğrendim.
02:25
Data from the World Health Organization
42
145816
2374
Dünya Sağlık Örgütü'nün verileri,
02:28
shows that almost 14 percent of all deaths worldwide in 2012
43
148214
5142
2012'deki tüm ölümlerin %14'ünün
02:33
were attributable to household and ambient air pollution,
44
153380
3684
ev ve dış hava kirliliğine dayandırabileceğini gösteriyor.
02:37
with most occurring in low- and middle-income countries.
45
157088
3459
Bu kirlilik de en çok, düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşiyor.
02:41
Ambient air pollution alone causes more deaths each year
46
161449
3731
Sadece çevredeki hava, her yıl sıtma ve HIV/AIDS'den daha fazla
02:45
than malaria and HIV/AIDS.
47
165204
2316
ölüme yol açıyor.
02:48
In Africa, premature deaths from unsafe sanitation
48
168355
3833
Afrika'da, güvenli olmayan sağlık önlemleri ve çocukların
yetersiz beslenmesi hava kirliliğinden kaynaklanan
02:52
or childhood malnutrition
49
172212
1739
02:53
pale in comparison to deaths due to air pollution,
50
173975
3540
ölümlerin yanında sönük kalıyor.
02:57
and it comes at a huge economic cost:
51
177539
2706
Bu durum ayrıca büyük bir ekonomik masraf doğuruyor:
03:00
over 400 billion US dollars as of 2013,
52
180269
4133
2013 itibariyle 400 milyar Amerikan Doları.
03:04
according to a study by the Organisation for Economic Cooperation and Development.
53
184426
4992
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün yaptığı araştırmaya göre.
03:09
Now, in my work,
54
189862
3112
Ben kendi alanımda,
03:12
I explore new frontiers for artificial intelligence,
55
192998
4186
insan ve makine arasındaki simbiyotik ilişkinin
03:17
where the symbiotic relationship between man and machine
56
197208
3437
ortak bir nokta bularak daha iyi karar vermemizi sağlayacak olan
03:20
can find a beneficial footing and help us to make better decisions.
57
200669
3912
yapay zekâ için yeni sınırları keşfediyorum.
03:25
As I thought about the air pollution problem,
58
205249
3064
Hava kirliliği sorunu üzerine düşündükçe
03:28
it became clear that we needed to find a way to make better decisions
59
208337
3946
onu nasıl yönettiğimiz konusunda daha iyi kararlar
03:32
about how we manage air pollution,
60
212307
2633
almamız gerektiğini anladım.
03:34
and given the scale of the problem,
61
214964
1983
Sorunun büyüklüğü düşünülünce,
03:36
it was necessary to do it in a collaborative way.
62
216971
2515
bunun ortak işbirliği ile yapılması gerekliydi.
03:40
So I decided I'd better get to know some people working within the field.
63
220310
4190
O alanda çalışan bazı insanlarla tanışmaya karar verdim.
03:45
I started to speak to officials from the City of Johannesburg
64
225500
3422
Johannesburg ve çevresindeki şehirlerdeki yetkililerle
03:48
and other surrounding cities,
65
228946
1627
konuşmaya başladım
03:50
and I engaged the local scientific community,
66
230597
2959
ve yerel bilim topluluklarıyla etkileşime geçtim ayrıca
03:53
and I also made a few cold calls.
67
233580
2190
birkaç çatkapı ziyaret yapmak zorunda kaldım.
03:57
The process of engagement I embarked upon
68
237016
2553
Bu etkileşim süreci bana soruna ilişkin
03:59
helped me to develop a deeper understanding of the problem.
69
239593
3273
daha derin bir anlayış geliştirmemi sağladı.
04:03
It also helped me to avoid the trap
70
243510
2346
Ayrıca bu bana alanımdaki inovasyon yapmaya çalışan
04:05
people in my profession sometimes fall into when trying to innovate,
71
245880
3424
insanların yaptığı hatalardan biri olan, sorunu tam olarak anlamadan
04:09
where we are quick to apply a technology
72
249328
2327
hemen bir teknoloji ile çözmeye çalışma
04:11
before we've firmly grasped the problem at hand.
73
251679
2794
tuzağına düşmemi engelledi.
04:15
I began to develop an idea
74
255534
2138
Durumu iyileştirmek için ne yapabilirim
04:17
about what I could do to improve the situation.
75
257696
2468
diye düşünürken bir fikir geliştirmeye başladım.
04:20
I started by simply asking myself
76
260742
2416
Kendime sadece şunu sorarak başladım:
04:23
how I could bring together in some meaningful way
77
263182
2698
yazılım mühendisliği ve yapay zekâ konusundaki bilgim ile
04:25
my skills in software engineering and artificial intelligence
78
265904
3868
konuştuğum diğer uzman kişilerin
04:29
and the expertise of the people I'd reached out to.
79
269796
2642
bilgilerini anlamlı şekilde nasıl birleştirebilirim?
04:33
I wanted to create an online air-quality management platform
80
273075
3993
Kirliliğin trendlerini çözecek ve gelecekte
04:37
that would uncover trends in pollution
81
277092
2081
neler olabileceğini gösterecek
04:39
and project into the future
82
279197
1926
online hava kalitesi yönetim platformu
04:41
to determine what outcomes can be expected.
83
281147
2399
oluşturmak istedim.
04:44
I was determined to see my idea translate into a practical solution,
84
284462
5388
Fikrimi pratik bir çözüme dönüştürmeye kararlıydım
04:49
but I faced uncertainty
85
289874
2828
ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım
04:52
and had no guarantee of success.
86
292726
1901
ve başarılı olacağımın garantisi yoktu.
04:55
What I had was a very particular set of engineering skills,
87
295576
5318
Sahip olduğum şey belirli birtakım mühendislik becerileriydi.
05:00
skills I'd acquired over my career
88
300918
2436
Kariyerim sürecinde kazandığım beceriler.
05:03
(Laughter)
89
303378
1245
(Gülüşmeler)
05:04
that were new to people who had been working on the air pollution problem
90
304647
3462
Yıllardır hava kirliliği sorunu üzerinde çalışan insanlar
05:08
for so many years.
91
308133
1518
bu becerilere uzaktı.
05:09
What I have come to realize is that sometimes just one fresh perspective,
92
309675
4969
Fark ettiğim şey, bazen taze bir perspektif,
05:14
one new skill set,
93
314668
1293
yeni bir beceri,
05:15
can make the conditions right for something remarkable to happen.
94
315985
3421
inanılmaz şeylerin olması için doğru koşulları oluşturabilir.
05:20
Our willpower and imagination are a guiding light,
95
320066
3691
İrademiz ve hayal gücümüz bizi engeller arasından geçiren
05:23
enabling us to chart new paths and navigate through obstacles.
96
323781
3737
yeni rotalar çizmemizi sağlayan bir yol göstericimizdir.
05:28
Armed with a firmer understanding of the air pollution problem,
97
328241
3658
Hava kirliliği sorununu daha iyi anlayarak
05:31
and having managed to source over a decade's worth of data
98
331923
3362
havanın kirlilik oranlarıyla ve Johannesburg'daki meteoroloji
05:35
on air pollutant levels
99
335309
1452
durumu üzerine
05:36
and the meteorological conditions for in and around Johannesburg,
100
336785
4474
on yılı aşkın verileri toplayarak Güney Afrika'dan ve Çin'den
05:41
my colleagues from South Africa and China and myself
101
341283
4112
meslektaşlarım ile birlikte,
05:45
created an air-quality decision support system
102
345419
2737
bulutta çalışan hava kalitesi üzerine
05:48
that lives in the cloud.
103
348180
1350
bir karar destek sistemi kurduk.
05:50
This software system analyzes historical and real-time data
104
350210
4071
Bu yazılım, konumsal ve zamansal hava kirliliği trendlerini
05:54
to uncover the spatial-temporal trends in pollution.
105
354305
2668
tarihi ve anlık verileri inceleyerek ortaya çıkarıyor.
05:57
We then used new machine learning technology
106
357695
2855
Bununla birlikte, birçok farklı kirletici için kirlilik
06:00
to predict future levels of pollution
107
360574
2639
oranlarını günler öncesinden öngörmek amacıyla
06:03
for several different pollutants days in advance.
108
363237
2897
yeni makine öğrenimi teknolojisi kullandık.
06:06
This means that citizens can make better decisions
109
366849
3458
Bu, vatandaşların günlük hayatları ve ailelerini
06:10
about their daily movements
110
370331
1715
nereye yerleştirecekleri konusunda daha iyi karar
06:12
and about where to settle their families.
111
372070
2015
verebilmesi anlamına geliyor.
06:14
We can predict adverse pollution events ahead of time,
112
374575
3484
Olumsuz kirlilik olaylarını olmadan öngörebilir,
06:18
identify heavy polluters,
113
378083
1801
ağır kirleticileri tespit edebilir
06:19
and they can be ordered by the relevant authorities
114
379908
2523
ve bunları alakalı otoritelere bildirerek
06:22
to scale back their operations.
115
382455
2008
faaliyetlerini azaltmasını sağlayabiliriz.
06:25
Through assisted scenario planning,
116
385315
2515
Senaryo planlamasının yardımıyla
06:27
city planners can also make better decisions
117
387854
2698
şehir plancıları, insan yerleşimi ya da sanayi alanları gibi
06:30
about how to extend infrastructure,
118
390576
2005
yapıları nasıl genişletecekleri hakkında
06:32
such as human settlements or industrial zones.
119
392605
2787
daha iyi kararlar alabilir.
06:36
We completed a pilot of our technology
120
396160
2745
Teknolojimizin ilk denemesini tamamladık.
06:38
that was run over a period of 120 days,
121
398929
3328
Bu deneme 120 gün sürdü ve
06:42
covering all of South Africa.
122
402281
2175
tüm Güney Afrika'yı kapsadı.
06:45
Our results were confirmed
123
405376
1819
Sonuçlarımız, gerçekleşen veriler ile
06:47
when we demonstrated a tight correlation
124
407219
2563
öngörülen veriler arasında
06:49
between the forecasting data
125
409806
2397
sağlam bir korelasyonu ortaya koyduğunda
06:52
and the data we were getting on the ground.
126
412227
2595
doğrulandı.
06:55
Through our leadership,
127
415631
1670
Bizim öncülüğümüzde
06:57
we have brought cutting-edge, world-leading assets
128
417325
3849
hava kalitesini eşi görülmemiş bir netlik ve doğrulukta
07:01
that can perform air-quality forecasting
129
421198
2666
ölçen son teknoloji ve dünyanın önde gelen
07:03
at an unprecedented resolution and accuracy,
130
423888
4120
varlıklarını getirdik.
07:08
benefiting the city that I drove into one winter morning not very long ago,
131
428032
6849
Bu, yakın tarihte bir kış sabahında şehrime giderken kendime
07:14
and thought to myself,
132
434905
1531
şunu sormam ile başladı:
07:16
"Something is wrong here. I wonder what can be done?"
133
436460
2849
"Burada bir şeyler yanlış. Acaba ne yapılabilir?"
07:20
So here is the point:
134
440563
2341
İşte önemli olan nokta şu:
07:23
What if I'd not investigated the problem of air pollution further?
135
443895
3857
Ya hava kirliliği problemini daha derin bir şekilde incelememiş olsaydım?
07:28
What if I'd not shown some concern for the state of the environment
136
448951
3923
Ya çevrenin durumuna yönelik herhangi bir endişe duymayıp
07:32
and just hoped that someone, somewhere, was taking care of the matter?
137
452898
3976
yalnızca birisinin bir yerde bu meseleyi çözeceğini umsaydım?
07:37
What I have learned is that,
138
457858
1445
Öğrendiğim şey şu ki,
07:39
when embarking on a challenging endeavor
139
459327
2144
gerçekten inandığımız bir amacı ilerleten
07:41
that advances a cause that we firmly believe in,
140
461495
2638
zorlu bir girişime başlarken
07:44
it is important to focus on the possibility of success
141
464157
3485
başarı ihtimaline odaklanmak
07:47
and consider the consequence of not acting.
142
467666
3046
ve hiçbir şey yapmamanın sonucunu değerlendirmek önemli.
07:51
We should not get distracted by resistance and opposition,
143
471426
3905
Karşılaştığımız direnç ve muhalefet dikkatimizi dağıtmamalı
07:55
but this should motivate us further.
144
475355
2397
tam tersine bizi daha fazla motive etmeli.
07:58
So wherever you are in the world,
145
478405
4507
Dünyanın neresinde olursanız olun,
08:02
the next time you find
146
482936
1439
gelecekte, sizin sahip olduğunuz
08:04
that there's some natural curiosity you have
147
484399
2194
doğal merakı uyandıran
08:06
that is being piqued,
148
486617
1600
bir şey olduğunda bir şey bulduğunuzda
08:08
and it's about something you care about,
149
488241
2055
ve eğer bu gerçekten önemsediğiniz bir şeyse
08:10
and you have some crazy or bold ideas,
150
490320
2785
ve bazı çılgın ve cesur fikirleriniz varsa
08:13
and perhaps it's outside the realm of your expertise,
151
493129
3664
ve belki de uzmanlık alanınızın dışında olsa da
08:16
ask yourself this:
152
496817
1238
kendinize şunu sorun:
08:19
Why not?
153
499278
1237
Neden olmasın?
08:22
Why not just go ahead and tackle the problem
154
502349
2517
Neden sadece devam edip problemi olabildiğince en iyi şekilde
08:24
as best as you can, in your own way?
155
504890
2801
kendinizce çözmeye çalışmıyorsunuz?
08:27
You may be pleasantly surprised.
156
507715
2254
Oldukça hoş bir şekilde şaşırabilirsiniz.
08:31
Thank you.
157
511064
1151
Teşekkürler.
08:32
(Applause)
158
512239
3649
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7