Ami Klin: A new way to diagnose autism

Ami Klin: Otizm tanısı için yeni bir yol

22,307 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Duygu Doğancıoğlu Gözden geçirme: Bahar Tuncgenc
00:12
I always wanted to become a walking laboratory of social engagement:
1
12000
5341
İnsanlarla beraber olduğum zamanlarda hep
onların hislerini, düşüncelerini, niyetlerini
ve güdülerini yansıtan bir nevi ayaklı
00:18
to resonate other people's feelings, thoughts, intentions, motivations,
2
18313
5370
'sosyal etkileşim laboratuvarı' olmak istemişimdir.
00:23
in the act of being with them.
3
23707
1661
00:26
As a scientist, I always wanted to measure that resonance,
4
26999
4529
Bir bilim insanı olarak, her zaman bu yansımayı ölçmek istedim;
00:32
that sense of the other that happens so quickly,
5
32776
2618
ötekini anlamaya dair olan bu anı,
00:35
in the blink of an eye.
6
35418
1307
göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşen hissiyatı.
00:37
We intuit other people's feelings;
7
37682
2326
İnsanların duygularını sezeriz.
00:40
we know the meaning of their actions even before they happen.
8
40032
3143
Onların eylemlerinin anlamlarını,
eylemler henüz gerçekleşmeden bile biliriz.
00:43
We're always in this stance
9
43959
1746
Biz, daima başka birinin öznelliğinin
00:45
of being the object of somebody else's subjectivity.
10
45729
3082
nesnesi olma durumundayız.
00:48
We do that all the time. We just can't shake it off.
11
48835
2740
Bunu her zaman yapıyoruz. Öylece devre dışı bırakıveremiyoruz.
00:52
It's so important that the very tools we use to understand ourselves,
12
52025
3699
Bu öylesine önemli ki, kendimizi anlamak için,
etraftaki dünyayı anlamak için kullandığımız araçlar dahi
00:55
to understand the world around us,
13
55748
1827
bu durumun etrafında şekilleniyor.
00:57
are shaped by that stance.
14
57599
1606
01:00
We are social to the core.
15
60226
2051
Bizler özümüze dek sosyaliz.
01:03
So my journey in autism really started
16
63572
2451
Benim otizme yolculuğum, aslen otizmli yetişkinler
01:06
when I lived in a residential unit for adults with autism.
17
66047
3606
için açılmış bir yerleşim biriminde yaşarken başladı.
Bu bireylerin bir çoğu yaşamlarının bir çoğunu hastanelerde
01:10
Most of those individuals had spent most of their lives
18
70068
3091
01:13
in long-stay hospitals.
19
73183
1485
geçirmişler. Bu, uzun zaman önce oluyor.
01:14
This is a long time ago.
20
74692
1465
01:17
And for them, autism was devastating.
21
77021
3527
Ve onlar için, otizm yıkıcıydı.
01:21
They had profound intellectual disabilities.
22
81395
2643
Ciddi zihinsel engelleri vardı.
01:24
They didn't talk.
23
84558
1234
Konuşmuyorlardı. Fakat dahası,
01:26
But most of all,
24
86310
1319
etraflarındaki dünyadan, kendi çevrelerinden
01:28
they were extraordinarily isolated from the world around them,
25
88217
4929
ve insanlardan inanılmaz derecede
01:33
from their environment
26
93170
1837
soyutlanmışlardı.
01:35
and from the people.
27
95031
1873
01:37
In fact, at the time, if you walked into a school
28
97392
2827
Aslında, o zamanlarda, otistik bireyler için olan
01:40
for individuals with autism,
29
100243
1788
okullara gitseniz, çokça gürültü duyardınız;
01:42
you'd hear a lot of noise,
30
102055
2313
01:44
plenty of commotion, actions, people doing things.
31
104392
4073
gürültü patırtı, hareketler, bir şeylerle uğraşan insanlar,
01:49
But they're always doing things by themselves.
32
109730
2485
ama her zaman kendi başlarına bir şeylerle uğraşıyorlardı.
01:53
So they may be looking at a light in the ceiling,
33
113405
3481
Tavandaki ışığa bakıyor olabilirler,
01:57
or they may be isolated in the corner,
34
117527
2782
ya da bir köşede soyutlanmış halde olabilirler,
02:00
or they might be engaged in these repetitive movements,
35
120936
3535
belki de o öz-uyarımsal, hiçbir yere vardırmayan
02:04
in self-stimulatory movements that led them nowhere.
36
124495
3419
sürekli hareketlerini tekrarlıyorlardır.
02:08
Extremely, extremely isolated.
37
128558
2599
Son derece, son derece soyutlanmışlardı.
02:12
Well, now we know that autism is this disruption,
38
132625
5580
Evet, şimdi biz biliyoruz ki, otizm
bu bozulmadır, size bahsetmekte olduğum
02:18
the disruption of this resonance that I am telling you about.
39
138229
3517
yansıtmadaki bozulmadır.
02:21
These are survival skills.
40
141770
1934
Bunlar hayatta kalma becerileridir.
02:23
These are survival skills that we inherited
41
143728
2127
Bunlar yüzbinlerce yıllık evrim sonucunda
kalıtımsal olarak edindiğimiz
02:26
over many, many hundreds of thousands of years of evolution.
42
146638
3381
hayatta kalma becerileridir.
02:30
You see, babies are born in a state of utter fragility.
43
150845
4668
Görüyorsunuz, bebekler mutlak bir kırılganlıkla doğuyorlar.
02:36
Without the caregiver, they wouldn't survive,
44
156032
2129
Onlara bakan biri olmadan hayatta kalamazlar; bu durumda
02:38
so it stands to reason that nature would endow them
45
158185
2506
bu tür hayatta kalma yöntemlerinin doğa tarafından
02:40
with these mechanisms of survival.
46
160715
1777
onlara bahşedilmiş olması mantıklı geliyor.
Onları bakıcıya yönlendiriyorlar.
02:44
They orient to the caregiver.
47
164169
1943
02:46
From the first days and weeks of life,
48
166525
2852
Hayatlarının ilk günleri ve haftalarından itibaren,
02:49
babies prefer to hear human sounds,
49
169940
2734
bebekler çevredeki herhangi bir sestense insan sesi
02:52
rather than just sounds in the environment.
50
172698
2124
duymayı tercih ederler.
02:54
They prefer to look at people rather than at things,
51
174846
2477
Başka şeylerdense insanlara bakmayı tercih ederler
02:57
and even as they're looking at people, they look at people's eyes,
52
177347
3341
ve hatta insanlara bakarken de,
insanların gözlerine bakarlar,
03:01
because the eye is the window to the other person's experiences,
53
181747
4208
çünkü gözler, diğer insanların deneyimlerine açılan penceredir;
03:05
so much so that they even prefer to look at people
54
185979
2458
o kadar öyle ki, başka yöne bakan insanlar yerine
03:08
who are looking at them rather than people who are looking away.
55
188461
3239
kendilerine bakan insanlara bakmayı tercih ederler.
03:12
Well, they orient to the caregiver.
56
192525
2582
Yani, onlar bakıcıyı yönlendiriyor.
03:15
The caregiver seeks the baby.
57
195131
1633
Bakıcı da bebeğin peşinde koşuyor.
03:17
And it's out of this mutually reinforcing choreography
58
197272
3248
Ve işte zihnin, sosyal zihnin, sosyal beynin
03:21
that a lot that is of importance to the emergence of mind --
59
201085
3795
oluşumunda önemli olan pek çok şey
03:24
the social mind, the social brain -- depends on.
60
204904
3524
bu birbirini karşılıklı olarak besleyen koreografiye bağlı.
03:29
We always think about autism
61
209587
3072
Biz, her zaman otizmi,
03:32
as something that happens later on in life.
62
212683
4640
hayatın ileri dönemlerinde var olan bir şey olarak düşünürüz.
03:37
It doesn't; it begins with the beginning of life.
63
217347
3405
Böyle değildir. Yaşamın başlamasıyla başlar.
03:42
As babies engage with caregivers, they soon realize that, well,
64
222901
5595
Bebekler bakıcılarıyla iletişime geçince, kısa süre içinde,
beyindeki çok önemli bir olguyu
03:48
there is something between the ears that is very important --
65
228520
4122
fark ederler --
03:52
it's invisible, you can't see it, but it's really critical.
66
232666
3415
görünmezdir, siz göremezsiniz -- ama gerçekten kritiktir
03:56
And that thing is called attention.
67
236849
1927
ve buna dikkat denir.
03:58
And they learn soon enough,
68
238800
1333
Kısa zamanda, hatta henüz ağızlarından
04:00
even before they can utter one word,
69
240157
2588
tek bir sözcük dahi çıkaramazken öğrenirler ki,
04:02
that they can take that attention and move somewhere
70
242769
2883
istedikleri bir şeyi elde etmek için dikkati alıp bir tarafa yöneltebilirler.
04:06
in order to get things they want.
71
246273
1798
04:09
They also learn to follow other people's gazes,
72
249555
3100
Aynı zamanda, diğer insanların bakışlarını takip etmeyi öğrenirler,
04:12
because whatever people are looking at is what they are thinking about.
73
252679
3985
çünkü insanların, baktıkları şeyler
hakkında düşündükleridir.
04:18
And soon enough, they start to learn about the meaning of things,
74
258704
3646
Ve çok geçmeden, bir şeylerin anlamlarını öğrenmeye başlarlar,
çünkü birisi bir şeye baktığında
04:22
because when somebody is looking at something
75
262374
2373
04:24
or somebody is pointing at something,
76
264771
2218
veya bir şeye işaret ettiğinde, bebekler
sadece yön ile ilgili ipuçları almazlar;
04:27
they're not just getting a directional cue.
77
267013
2173
04:29
They are getting the other person's meaning of that thing,
78
269752
3683
o kişilerin o şeye atfettiği anlamla, tutumlarıyla
ilgili ipuçları alırlar ve böylelikle
04:33
the attitude.
79
273459
1210
04:34
And soon enough, they start building this body of meanings,
80
274693
4771
bir anlamlar bütünü oluşturmaya başlarlar;
04:39
but meanings that were acquired within the realm of social interaction.
81
279488
3852
ancak sosyal etkileşim alanında edinilmiş olan
bir anlamlar bütünü.
04:44
Those are meanings that are acquired
82
284110
1915
Bunlar, başkalarıyla olan ortak deneyimlerinin
04:46
as part of their shared experiences with others.
83
286049
2632
bir parçası olarak edinilmiş anlamlardır.
04:50
Well, this is a 15-month-old little girl,
84
290086
5816
Bu, 15 aylık küçük bir kız çocuğu
ve otizmli.
04:57
and she has autism.
85
297512
1647
05:00
And I am coming so close to her that I am maybe two inches from her face,
86
300594
5788
Ve ben ona öyle yaklaşıyorum ki, belki de
yüzüyle aramda 5 santim mesafe var ancak o bana karşı gayet kayıtsız.
05:06
and she's quite oblivious to me.
87
306406
1835
05:08
Imagine if I did that to you, came two inches from your face.
88
308265
3428
Bunu size yaptığımı hayal edin,
yüzünüzün 5 santim yakınına geldiğimi.
05:11
You'd do probably two things, wouldn't you?
89
311717
2205
Muhtemelen iki şey yapardınız,öyle değil mi?
05:13
You would recoil. You would call the police.
90
313946
2598
Geri çekilirsiniz. Polisi ararsınız. (Gülüşmeler)
05:16
(Laughter)
91
316568
1174
05:17
You would do something,
92
317766
1153
Bir şey yapardınız, çünkü birinin fiziksel alanına nüfuz etmek
05:18
because it's literally impossible to penetrate somebody's physical space
93
318943
4058
ve hiçbir tepki almamak
gerçekten de imkansız.
05:23
and not get that reaction.
94
323025
1403
05:24
We do so, remember, intuitively, effortlessly.
95
324452
3455
Böyle yaparız, hatırlayın, içgüdüsel olarak, zahmetsizce.
05:27
This is our body wisdom;
96
327931
1165
Bu, bizim vücudumuzun bilgeliğidir. Dilimizin aracılık ettiği
05:29
it's not something mediated by our language.
97
329120
2198
bir şey değil. Vücudumuz bunu bilir,
05:31
Our body just knows that.
98
331342
2431
hem de uzun zamandır.
05:34
And we've known that for a long time.
99
334269
2368
05:36
And this is not something that happens to humans only.
100
336661
2915
Ve bu sadece insanlara özgü bir şey de değildir.
05:39
It happens to some of our phyletic cousins,
101
339600
3200
Bazı türsel kuzenlerimize de olur,
05:42
because if you're a monkey, and you look at another monkey,
102
342824
4066
çünkü eğer maymunsanız
ve başka bir maymuna bakıyorsanız
05:46
and that monkey has a higher hierarchy position than you,
103
346914
3994
ve bu maymun hiyerarşik olarak sizden daha üst bir konumdaysa
05:50
and that is considered to be a signal or threat,
104
350932
3529
ve bu bir sinyal ya da tehdit olarak algılanırsa,
05:54
well, you are not going to be alive for long.
105
354485
2394
o zaman çok uzun süre yaşamayacaksınız demektir.
05:57
So something that in other species are survival mechanisms,
106
357365
4832
Yani, diğer bazı türler için hayatta kalma yöntemi olan birşeyi,
ki bu yöntemler olmadan bu türler yaşayamazlardı,
06:02
without which they wouldn't basically live,
107
362221
3107
06:05
we bring into the context of human beings,
108
365352
2531
insan türü bağlamına taşıyoruz ve bu, basbayağı,
06:07
and this is what we need to simply act, socially.
109
367907
3717
hareket etmek için, sosyal bağlamda hareket edebilmek için ihtiyacımız olan şey oluyor.
06:12
Now, she is oblivious to me and I'm so close to her,
110
372180
2769
Şimdi, kız bana kayıtsız ve ben onun çok yakınındayım
06:14
and you think, maybe she can see you,
111
374973
1974
ve düşünüyorsunuz, belki sizi görebiliyor,
06:16
maybe she can hear you.
112
376971
1511
belki sizi duyabiliyor.
06:18
Well, a few minutes later,
113
378506
1622
Bir kaç dakika sonra, odanın bir köşesine gidiyor
06:20
she goes to the corner of the room,
114
380152
1941
ve küçük bir parça şeker buluyor, bir M&M.
06:22
and she finds a tiny little piece of candy, an M&M.
115
382117
3750
06:26
So I could not attract her attention,
116
386859
4517
Yani ben onun dikkatini çekemedim,
06:31
but something -- a thing -- did.
117
391400
1871
ama bir şey, bir nesne çekebildi.
06:33
Now, most of us make a big dichotomy
118
393930
2517
Şimdi, pek çoğumuz nesneler dünyası ile insanlar dünyası
06:36
between the world of things and the world of people.
119
396471
2880
şeklinde ikili bir ayrım yaparız.
06:40
Now, for this girl, that division line is not so clear,
120
400882
4491
Bu kız için, bu ayrım çok net değil
06:45
and the world of people is not attracting her
121
405397
3106
ve insanların dünyası, onun ilgisini bizim
06:48
as much as we would like.
122
408527
1459
istediğimiz kadar çekmiyor.
06:50
Now, remember that we learn a great deal by sharing experiences.
123
410010
3687
Şimdi hatırlayalım ki deneyimlerimizi ortaklaştırma yoluyla
epey çok şey öğreniriz.
06:54
What she is doing right now is that her path of learning is diverging,
124
414445
5861
Şimdi, onun şu anda yaptığı şey ise şu:
kendini giderek daha fazla soyutlaştırdıkça,
07:00
moment by moment,
125
420330
1741
07:02
as she is isolating herself further and further.
126
422095
3220
öğrenme yolu da her an daha çok ayrıklaşıyor.
07:05
So we feel sometimes that the brain is deterministic,
127
425913
2942
Bazen, beynin belirleyici olduğunu hissederiz,
07:08
the brain determines who we're going to be.
128
428879
2177
beyin bizim kim olacağımızı belirler.
07:11
But, in fact, the brain also becomes who we are,
129
431429
2788
Ama aslında beyin de bizim benliğimize dönüşür
07:14
and at the same time that her behaviors are taking away
130
434241
3989
ve bu kızın davranışlarının sosyal etkileşim alanından
07:18
from the realm of social interaction,
131
438254
2162
uzaklaşmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleşen şey,
07:20
this is what's happening with her mind,
132
440440
2025
zihninin ve beyninin benliğine dönüşmesidir.
07:22
and this is what's happening with her brain.
133
442489
2416
Otizm, gelişimsel bozukluklar arasında,
07:27
Well, autism is the most strongly genetic condition
134
447143
5200
07:32
of all developmental disorders.
135
452367
1872
en genetik-belirlenimli olanıdır
ve bir beyin bozukluğudur.
07:36
And it's a brain disorder.
136
456461
1658
07:38
It's a disorder that begins much prior to the time
137
458695
3229
Çocuk doğmadan çok zaman önce baş gösteren
07:41
that the child is born.
138
461948
1315
bir bozukluktur.
07:44
We now know that there is a very broad spectrum of autism.
139
464217
3981
Biz, şimdi, otizmin çok geniş bir spektruma sahip olduğunu biliyoruz.
Ciddi zihinsel engelli bireyler olduğu gibi,
07:48
There are those individuals who are profoundly intellectually disabled
140
468222
3469
doğuştan üstün yetenekli olanlar da bulunmakta.
07:51
but there are those that are gifted.
141
471715
1957
07:53
There are those individuals who don't talk at all;
142
473696
2394
Hiç konuşmayan bireyler de var.
Çok konuşanlar da var.
07:56
there are those individuals who talk too much.
143
476114
2388
Okullarında gidip gözlemlerseniz öyle bireyler görürsünüz ki,
07:58
There are those individuals that if you observe them in their school,
144
478526
3497
izin verseniz, okulun çitlerinin etrafında
08:02
you see them running the periphery fence all the school day if you let them,
145
482047
3670
gün boyunca koşarlar,
08:05
to those individuals who cannot stop coming to you
146
485741
2361
size gelmelerinin önüne geçemediğiniz,
sizinle tekrar tekrar, inatla, ama genellikle
08:08
and trying to engage you repeatedly, relentlessly,
147
488126
2853
garip bir şekilde, o ani yansıtmalar
08:11
but often in an awkward fashion,
148
491091
2269
olmaksızın etkileşmeye çalışan bireyler.
08:14
without that immediate resonance.
149
494232
2657
08:17
Well, this is much more prevalent than we thought at the time.
150
497812
3746
Bu, eskiden sandığımızdan çok daha yaygın bir şey.
08:21
When I started in this field,
151
501582
1411
Ben bu alana başladığımda, her 10.000 kişiden
08:23
we thought there were four individuals with autism per 10,000 --
152
503017
3088
dördünde otizm olduğunu düşünüyorduk,
yani oldukça nadir bir durum.
08:26
a very rare condition.
153
506129
1271
08:27
Well, now we know it's more like one in 100.
154
507861
3654
Şimdi, daha ziyade her 100 kişiden birinde olduğunu biliyoruz.
08:31
There are millions of individuals with autism all around us.
155
511957
3288
Etrafımızda milyonlarca otizimli birey var.
08:37
The societal cost of this condition is huge,
156
517216
3253
Bu durumun toplumsal maliyeti çok büyük.
08:40
in the US alone, maybe 35 to 80 billion dollars.
157
520585
2948
Sadece ABD'deki maliyeti, belki de 35 ile 80 milyar dolar arasında,
08:43
And you know what?
158
523557
1188
ve biliyor musunuz; bu fonların çoğu ciddi derecede engelli,
08:44
Most of those funds are associated with adolescents and particularly adults
159
524769
4637
bireyselleştirilmiş hizmetlere ve
08:49
who are severely disabled,
160
529430
1751
çok çok yoğun hizmetlere ihtiyacı olan
08:51
individuals who need wraparound services --
161
531205
2161
gençlere ve özellikle de yetişkinlere yönelik;
08:53
services that are very, very intensive.
162
533390
2256
ve bu hizmetler, yılda
08:55
And those services can cost in excess of 60,000 to 80,000 dollars a year.
163
535670
4086
60 ile 80,000 doları aşabilen maliyetteler.
09:00
Those are individuals who did not benefit from early treatment,
164
540536
3224
Bunlar, erken tedaviden faydalanmamış olan bireyler,
çünkü şimdi biliyoruz ki otizm,
09:04
because now we know that autism creates itself
165
544474
4138
09:08
as individuals diverge in that pathway of learning that I mentioned to you.
166
548636
4152
o size bahsettiğim öğrenme yolları ayrıklaştıkça
kendisini yeniden yaratıyor.
09:13
Were we to be able to identify this condition
167
553200
2573
Bu durumu daha erken bir noktada tespit edebilir miyiz,
09:15
at an earlier point, and intervene and treat --
168
555797
2750
buna müdahale edebilir miyiz ve bunu tedavi edebilir miyiz,
09:19
I can tell you, this has been probably something that has changed my life
169
559812
4054
size söyleyebilirim ki, muhtemelen,
geçtiğimiz on yıl içinde benim hayatımı değiştiren şey;
09:23
in the past 10 years,
170
563890
1296
09:25
this notion that we can absolutely attenuate this condition.
171
565210
4254
şu nosyon oldu: bu durumu,
kesinlikle hafifletebiliriz.
09:30
Also, we have a window of opportunity,
172
570922
2355
Ayrıca, bizim bir fırsat penceremiz var, çünkü
09:33
because the brain is malleable for just so long,
173
573301
2620
beyin sınırlı bir süre için işlenebilir durumda kalır
09:36
and that window of opportunity happens in the first three years of life.
174
576437
3513
ve bu fırsat penceresi, yaşamın ilk üç yılında
karşımıza çıkar.
09:39
It's not that that window closes; it doesn't.
175
579974
2711
Sonrasında pencere kapandığından değil. Kapanmaz.
Ama önemli ölçüde küçülür.
09:43
But it diminishes considerably.
176
583621
2513
09:46
And yet, the median age of diagnosis in this country
177
586899
3098
Ancak bu ülkede ortalama tanı yaşı hala daha
5 yaştır,
09:50
is still about five years,
178
590021
1912
09:51
and in disadvantaged populations,
179
591957
2095
ve daha az imkana sahip toplumlarda,
tıbbi hizmete erişimi olmayanlarda,
09:54
the populations that don't have access to clinical services,
180
594076
3129
09:57
rural populations, minorities,
181
597229
2413
kırsal nüfusta, azınlıklarda,
10:00
the age of diagnosis is later still,
182
600338
2709
tanı yaşı daha da geçtir;
adeta bu toplulukları otizm koşulları
10:03
which is almost as if I were to tell you
183
603071
2025
10:05
that we are condemning those communities to have individuals with autism
184
605120
3767
gitgide daha da ağırlaşacak olan bireylere
mahkum ettiğimizi anlatmaya çalışıyormuşum gibi geliyor.
10:08
whose condition is going to be more severe.
185
608911
2323
10:12
So I feel that we have a bioethical imperative.
186
612162
2544
Yani, bana öyle geliyor ki biyo-etik bir zorunluluğa sahibiz.
10:15
The science is there.
187
615168
1729
Bilim ortada,
10:18
But no science is of relevance
188
618025
2120
ancak topluma tesir etmeyen bilimin geçerliliği yoktur
10:20
if it doesn't have an impact on the community.
189
620169
2929
ve kaçırılan bu fırsatın
10:23
And we just can't afford that missed opportunity,
190
623727
2954
zararını karşılayamayız,
10:26
because children with autism become adults with autism.
191
626705
2945
çünkü otizmli çocuklar otizmli yetişkinler haline geliyorlar
ve öyle hissediyoruz ki bu çocuklar için,
10:30
And we feel that those things we can do
192
630412
4004
10:34
for these children, for those families, early on,
193
634440
2378
bu aileler için daha erkenken yapabileceğimiz şeylerin
10:36
will have lifetime consequences --
194
636842
2177
bir ömür boyu süren sonuçları olacaktır,
çocuk için, aile için ve daha geniş kapsamda, toplum için.
10:39
for the child, for the family, and for the community at large.
195
639043
4008
Bizim otizme bakışımız budur.
10:43
So this is our view of autism.
196
643075
2573
Otizmle ilişkili olan yüzden fazla gen var.
10:46
There are over a hundred genes that are associated with autism.
197
646145
3322
Aslında, biz otizmle ilişkili
10:49
In fact, we believe there are going to be
198
649491
1959
300 ile 600 gen bulunduğuna inanıyoruz,
10:51
something between 300 and 600 genes associated with autism,
199
651474
3805
10:55
and genetic anomalies, much more than just genes.
200
655303
3303
genlerden ziyade genetik anomaliler diyebiliriz.
Ve aslında bu noktada bir sorumuz var,
10:59
And we actually have a bit of a question here,
201
659460
3319
11:03
because if there are so many different causes of autism,
202
663644
3285
çünkü eğer otizmin bu denli farklı sebepleri varsa,
11:06
how do you go from those liabilities to the actual syndrome?
203
666953
4268
bütün bu yatkınlıklardan geçip asıl sendroma
nasıl geleceksiniz? Çünkü benim gibi insanlar,
11:11
Because people like myself,
204
671245
1551
bir oyun odasına girdiklerinde,
11:13
when we walk into a playroom,
205
673530
2237
11:15
we recognize a child as having autism.
206
675791
2358
otizmli bir çocuğu tanır.
11:18
So how do you go from multiple causes
207
678835
2228
Öyleyse bunca çeşitli sebepten nasıl oluyor da
ortak belirtileri olan bir sendroma geçebiliyorsunuz?
11:21
to a syndrome that has some homogeneity?
208
681087
2328
11:24
And the answer is what lies in between,
209
684491
2691
Ve cevap, arada, yani gelişimde,
11:27
which is development.
210
687753
1432
yatıyor.
11:29
And in fact, we are very interested in those first two years of life,
211
689660
4773
Ve aslında, biz yaşamın ilk iki yılıyla
çok ilgiliyiz, çünkü bu yatkınlıklar
11:34
because those liabilities don't necessarily convert into autism.
212
694457
3788
otizme dönüşmeyebilir.
11:38
Autism creates itself.
213
698269
1758
Otizm kendini yaratır.
11:40
Were we to be able to intervene during those years of life,
214
700812
3845
Hayatın o yıllarına müdahale edebilirsek
11:45
we might attenuate for some, and God knows, maybe even prevent for others.
215
705569
5416
otizmin şiddetini bazıları için zayıflatabilir, ve Allah bilir
belki diğerleri için de engelleyebiliriz.
11:51
So how do we do that?
216
711975
1238
Peki bunu nasıl yaparız?
11:53
How do we enter that feeling of resonance,
217
713837
2892
Bu yansıtma duygusuna nasıl geçiş yaparız,
11:56
how do we enter another person's being?
218
716753
2794
başka birinin varlığına nasıl geçebiliriz?
O 15 aylık bebekle etkileşimimi hatırlıyorum,
12:01
I remember when I interacted with that 15-month-old,
219
721137
3115
12:04
the thing that came to my mind was,
220
724276
2138
aklıma gelen şey şu oldu:
12:06
"How do you come into her world?
221
726438
2313
"Onun dünyasına nasıl geçebilirsin?
Beni düşünüyor mu? Başkalarını düşünüyor mu?"
12:09
Is she thinking about me? Is she thinking about others?"
222
729410
3397
12:13
Well, it's hard to do that,
223
733910
2850
İşte, bunu yapmak zor, bu yüzden bazı teknolojiler
12:16
so we had to create the technologies.
224
736784
2178
geliştirmek zorundaydık. Bir vücudun içine adım atmak zorundaydık.
12:18
We had to basically step inside a body.
225
738986
2469
12:21
We had to see the world through her eyes.
226
741479
2594
Dünyayı onun gözünden görmek zorundaydık.
Ve işte böylelikle, yıllardır göz takibine dayanan
12:25
And so in the past many years,
227
745192
2312
12:27
we've been building these new technologies
228
747528
2396
bu yeni teknolojileri geliştirmekteyiz.
12:29
that are based on eye tracking.
229
749948
1581
12:31
We can see, moment by moment, what children are engaging with.
230
751553
4916
Çocukların neyle etkileştiklerini
an be an görebiliyoruz.
Bu, benim meslektaşım Warren Jones, son 12 yıldır
12:38
This is my colleague, Warren Jones,
231
758046
1764
12:39
with whom we've been building these methods, these studies,
232
759834
3294
birlikte bu yöntemi, bu çalışmaları
12:43
for the past 12 years.
233
763152
1329
geliştirmekteyiz,
12:44
And you see there a happy five-month-old,
234
764879
3156
şurada 5 aylık mutlu bir bebek görüyorsunuz;
5 aylık bir erkek çocuğu. Birazdan, eğer günlük bakım ünitesinde olsaydı
12:48
a five-month little boy who is going to watch things
235
768789
5067
12:53
that are brought from his world:
236
773880
1912
göreceği şeyleri izleyecek, kendi dünyasından, annesinden,
12:56
his mom, the caregiver,
237
776596
2233
bakıcısından ve deneyimlerinden
12:58
but also experiences that he would have were he to be in his daycare.
238
778853
4230
oluşturulmuş şeyler.
13:03
What we want is to embrace that world and bring it into our laboratory,
239
783884
3840
Bizim istediğimiz, o dünyayı kucaklamak
ve laboratuvarımıza getirmek,
13:07
but in order for us to do that,
240
787748
2034
ama bunu yapabilmemiz için
13:09
we had to create these very sophisticated measures,
241
789806
4255
bu çok karmaşık ölçüm yöntemlerini;
yani insanların, küçük bebeklerin, yeni doğmuşların
13:14
measures of how people, how little babies,
242
794085
3481
13:17
how newborns, engage with the world, moment by moment.
243
797590
4514
dünyayla nasıl etkileştiklerini,
neyin önemli neyin önemsiz olduğunu
an be an gösteren ölçümleri, geliştirmek zorundaydık.
13:22
What is important and what is not.
244
802128
2285
13:25
Well, we created those measures,
245
805163
2611
Bu ölçümleri geliştirdik ve burada gördüğünüz,
13:27
and here, what you see is what we call a funnel of attention.
246
807798
3361
bizim dikkat hunisi dediğimiz bir şey.
13:31
You're watching a video --
247
811826
1365
Bir video izliyorsunuz.
13:33
those frames are separated by about a second --
248
813739
2731
Normal gelişimli 35 adet iki yaşındaki çocuğun gözünden,
13:36
through the eyes of 35 typically developing two-year-olds.
249
816494
3872
yaklaşık birer saniyelik karelere ayrılmış
bir video bu
13:40
And we freeze one frame,
250
820837
2297
ve biz bir fotoğraf karesini donduruyoruz,
13:43
and this is what the typical children are doing.
251
823908
3088
ve tipik bir çocuğun yaptığı şey şu.
13:47
In this scan pass, in green here, are two-year-olds with autism.
252
827020
4417
Bu tarama geçişinde, yeşil olan yerde, iki yaşındaki otizmlileri görüyorsunuz.
13:51
So on that frame, the children who are typical are watching this,
253
831461
5363
Normal gelişimli çocuklar, bu karede
oğlanın,
13:58
the emotion of expression of that little boy
254
838039
2525
küçük kızla hafifçe kavga ederkenki
14:00
as he's fighting a little bit with the little girl.
255
840588
2726
duygu ifadelerini izliyorlar.
14:03
What are the children with autism doing?
256
843338
2037
Otizmli çocuklar ne yapıyor?
14:05
They are focusing on the revolving door,
257
845399
3095
Onlar açılıp kapanan döner kapı
14:09
opening and shutting.
258
849304
1421
üzerine odaklanıyorlar.
14:11
Well, I can tell you that this divergence that you're seeing here
259
851542
3349
Size şunu söyleyebilirim ki burada gördüğünüz
bu ayrım
14:14
doesn't happen only in our five-minute experiment.
260
854915
2812
sadece bizim 5 dakikalık deneyimiz esnasında olmuyor.
14:17
It happens moment by moment in their real lives,
261
857751
2934
Bu onların gerçek yaşamlarında an be an oluyor
14:21
and their minds are being formed and their brains are being specialized
262
861820
4233
ve onların zihinleri
ve beyinleri, normal gelişimli akranlarında olandan
14:26
in something other than what is happening with their typical peers.
263
866077
4023
farklı bir şeyde uzmanlaşıyor.
14:30
Well, we took a construct from our pediatrician friends,
264
870807
6519
Çocuk doktoru arkadaşlarımızdan
bir olgu aldık,
büyüme çizelgeleri konsepti.
14:37
the concept of growth charts --
265
877350
1519
14:38
you know, when you take a child to the pediatrician,
266
878893
2477
Biliyorsunuz, ne zaman bir çocuk doktoruna gitseniz,
çocuğun fiziksel boyu ve ağırlığı ölçülür.
14:41
and you have physical height and weight.
267
881394
3082
14:45
Well, we decided we were going to create growth charts
268
885066
2934
Biz de, sosyal etkileşim için büyüme çizelgesi oluşturmaya
karar verdik
14:48
of social engagement.
269
888024
1301
14:50
We sought children from the time they're born.
270
890354
2768
ve çocukları doğdukları andan itibaren gözleme aldık,
14:53
What you see here on the x-axis
271
893574
3375
ve burada x ekseni üzerinde iki, üç, dört, beş, altı aylık ve dokuz
14:56
is two, three, four, five, six months and nine,
272
896973
4185
ve 24 aylığa kadar olan aralığı görüyorsunuz
15:01
until about the age of 24 months.
273
901182
1763
15:02
This is the percent of their viewing time
274
902969
2771
ve bu da insanların gözlerine odaklandıkları
15:05
that they're focusing on people's eyes,
275
905764
1911
zamanın yüzdesi
15:07
and this is their growth chart.
276
907699
1929
ve işte bu da onların büyüme çizelgesi.
Burada başlıyorlar, insanların gözlerini seviyorlar
15:10
They start over here -- they love people's eyes --
277
910144
2473
15:12
and it remains quite stable.
278
912641
2043
ve oldukça da sabit kalıyor.
15:15
It sort of goes up a little bit in those initial months.
279
915350
3263
İlk aylarda sanki biraz yukarı da çıkıyor.
15:19
Now, let's see what's happening with babies who became autistic.
280
919319
3737
Şimdi bir de otistik olan bebeklerde neler
olduğuna bakalım.
15:23
It's something very different.
281
923771
1492
Oldukça farklı bir tablo.
15:26
It starts way up here, but then it's a free fall.
282
926004
2930
Burada yukarıda başlıyor, ama sonra serbest bir düşüş var.
15:29
It's very much like they brought into this world the reflex
283
929799
3871
Adeta dünyaya onları insanlara yönlendiren bir refleksle
15:33
that orients them to people, but it has no traction.
284
933694
3193
gelmiş gibiler, fakat bunun hiç çekiş gücü yok.
15:37
It's almost as if that stimulus -- you --
285
937511
2434
Sanki onlar günlük hayatta yollarını bulmaya
15:40
you're not exerting influence on what happens
286
940540
2990
çalışırlarken sizin birer uyarıcı olarak
15:43
as they navigate their daily lives.
287
943554
2354
olan bitene hiçbir etkiniz yokmuş gibi.
15:47
Now, we thought those data were so powerful, in a way,
288
947236
6760
Biz, bu verilerin bir bakıma o kadar güçlü olduğunu düşündük ki,
yaşamın ilk 6 ayında ne olduğunu görmek istedik,
15:54
that we wanted to see what happened in the first six months of life,
289
954686
3250
çünkü eğer iki veya üç aylık bebeklerle
15:57
because if you interact with a two- and a three-month-old,
290
957960
3208
etkileşim halindeyseniz
bu bebeklerin ne kadar sosyal olduklarına şaşırırsınız.
16:01
you'd be surprised by how social those babies are.
291
961192
3250
16:05
And what we see in the first six months of life
292
965513
2857
Ve yaşamın ilk 6 ayında gördüğümüz şey,
bu iki grubun birbirinden kolaylıkla ayrıldığı.
16:08
is that those two groups can be segregated very easily.
293
968394
4877
16:14
And using these kinds of measures and many others,
294
974159
3117
Ve bu ve benzeri pek çok ölçüm yöntemini kullanarak
bulduğumuz şey şu ki, aslında elimizdeki bilim, bu durumu
16:17
what we found out is that our science could, in fact,
295
977300
3653
16:20
identify this condition early on.
296
980977
2224
çok erkenden teşhis edebiliyor.
16:23
We didn't have to wait for the behaviors of autism
297
983749
3161
Otizm davranışlarının iki yaşına gelince ortaya çıkmasını
16:26
to emerge in the second year of life.
298
986934
2079
beklemek zorunda değildik.
Eğer evrimsel olarak sıkıca korunan,
16:30
If we measured things that are, evolutionarily, highly conserved,
299
990156
4527
gelişimsel olarak çok erken ortaya çıkan,
16:34
and developmentally very early-emerging --
300
994707
2323
16:37
things that are online from the first weeks of life --
301
997054
2677
yaşamın ilk haftasından itibaren devrede olan şeyleri ölçebilirsek,
16:39
we could push the detection of autism
302
999755
1962
otizm teşhis yaşını ilk birkaç aya kadar
16:41
all the way to those first months,
303
1001741
2528
indirebiliriz
16:44
and that's what we are doing now.
304
1004293
1984
ve şimdi yaptığımız da bduur.
16:48
Now, we can create the very best technologies
305
1008618
3157
Şimdi, en iyi teknolojileri ve
16:51
and the very best methods to identify the children,
306
1011799
3006
çocukların teşhisi için en iyi yöntemleri geliştirebiliriz,
ama onların toplum içindeki gerçekliklerine bir tesiri yoksa
16:55
but this would be for naught if we didn't have an impact
307
1015591
2914
16:58
on what happens in their reality in the community.
308
1018529
2680
bütün bunlar boşunadır.
17:01
Now we want those devices, of course,
309
1021680
2282
Tabii ki istiyoruz ki, bu cihazlar
17:03
to be deployed by those who are in the trenches --
310
1023986
2829
alandakiler tarafından uygulansın,
17:06
our colleagues, the primary care physicians, who see every child --
311
1026839
4538
meslektaşlarımız, aile hekimleri,
bütün çocuklara bakanlar tarafından,
17:12
and we need to transform those technologies
312
1032067
2363
bizim bu teknolojileri onların pratiğine değer katan
17:14
into something that is going to add value to their practice,
313
1034454
3002
şeyler haline dönüştürmeye ihtiyacımız var,
17:17
because they have to see so many children.
314
1037480
2186
çünkü çok fazla çocuğa bakmakla yükümlüler.
17:19
And we want to do that universally so that we don't miss any child.
315
1039690
4077
Ve hiçbir çocuğu ıskalamamak için
bunu evrensel boyutta yapmak istiyoruz,
17:23
But this would be immoral
316
1043791
1611
ama eğer aynı zamanda
17:26
if we also did not have an infrastructure for intervention, for treatment.
317
1046529
5363
müdahale için, tedavi için bir altyapımız olmasaydı bu
ahlak dışı olurdu.
17:32
We need to be able to work with the families, support the families,
318
1052487
3892
Ailelerle çalışabiliyor olmamız lazım,
ailelere destek olmak için, o ilk yılları onlarla birlikte
17:36
to manage those first years with them.
319
1056403
3013
idare edebilmek için. Bizim gerçekten evrensel taramadan
17:40
We need to be able to really go
320
1060384
2398
17:42
from universal screening to universal access to treatment,
321
1062806
3922
evrensel tedaviye erişime geçmemiz lazım,
17:46
because those treatments are going to change
322
1066752
2989
çünkü bu tedaviler o çocukların ve o ailelerin
17:49
these children's and those families' lives.
323
1069765
2865
yaşamlarını değiştirecek.
Şimdi, bu ilk yıllarda neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde,
17:54
Now, when we think about what we [can] do in those first years,
324
1074450
6438
bu alanda uzun süredir
18:00
I can tell you, having been in this field for so long,
325
1080912
4570
bulunan biri olarak
size söyleyebilirim ki,
insan kendini gerçekten gençleşmiş hissediyor.
18:06
one feels really rejuvenated.
326
1086077
2376
18:08
There is a sense that the science that one worked on
327
1088832
4722
Üzerinde çalışılan bilim, sahiden de
gerçekliklere etki edebilir,
18:13
can actually have an impact on realities,
328
1093578
2769
18:16
preventing, in fact, those experiences
329
1096371
2980
bu alana yolculuğumun başladığı
18:19
that I really started in my journey in this field.
330
1099972
2744
ilk dönemlerdeki deneyimler, aslında, engellenebilinir.
18:23
I thought at the time that this was an intractable condition.
331
1103343
3410
O zamanlar bunun kontrol edilemez bir durum olduğunu düşünüyordum.
18:26
No longer. We can do a great deal of things.
332
1106777
3279
Artık değil. Pek çok şey yapabiliriz.
18:30
And the idea is not to cure autism.
333
1110707
2409
Fikir, otizme çare bulmak değil.
18:33
That's not the idea.
334
1113140
1500
Fikir bu değil.
18:35
What we want is to make sure
335
1115791
2074
Biz yapmak istediğimiz,
18:37
that those individuals with autism can be free
336
1117889
2552
otizmli bireylerin, kimi zaman otizmin beraberinde getirdiği
18:40
from the devastating consequences that come with it at times,
337
1120465
3615
o yıkıcı etkilerden, ciddi zihinsel engellerden,
18:44
the profound intellectual disabilities, the lack of language,
338
1124876
3061
dil yoksunluğundan, o derin derin soyutlanmışlıklardan
18:47
the profound, profound isolation.
339
1127961
2487
azade olduklarından emin olmak.
18:51
We feel that individuals with autism, in fact,
340
1131563
2246
Bize göre otizmli bireyler, aslında,
18:53
have a very special perspective on the world,
341
1133833
2466
dünyaya dair çok özel bir bakış açısına sahipler
18:56
and we need diversity.
342
1136323
1346
ve bizim çeşitliliğe ihtiyacımız var ve onlar güçlü oldukları bazı alanlarda
18:58
And they can work extremely well in some areas of strength:
343
1138440
3626
son derece iyi çalışabilirler:
19:02
predictable situations, situations that can be defined.
344
1142090
3379
öngörülebilir durumlar, tanımlanabilir durumlar.
19:05
Because after all, they learn about the world
345
1145493
2958
Çünkü en nihayetinde, onlar, bu dünyada nasıl işlev göreceklerini değil de
19:08
almost, like, about it,
346
1148475
1882
dünyanın tam olarak neye benzediğini o haliyle öğreniyorlar.
19:10
rather than learning how to function in it.
347
1150381
2797
19:13
But this is a strength if you're working, for example, in technology.
348
1153202
3999
Ama bu bir güçtür, örneğin
teknoloji alanında çalışıyorsanız.
19:18
And there are those individuals who have incredible artistic abilities.
349
1158081
3831
İnanılmaz sanatsal yeteneklere sahip olan
bireyler de var.
19:21
We want them to be free to do that.
350
1161936
2333
Biz onların burada özgür olmalarını istiyoruz.
Biz istiyoruz ki, gelecek nesil otizmli bireyler
19:24
We want that the next generations of individuals with autism
351
1164293
3119
19:27
will be able not only to express their strengths,
352
1167436
3078
sadece güçlerini ifade edebilmekle kalmasınlar
19:30
but to fulfill their promise.
353
1170538
1899
sözlerini sonuna kadar yerine getirebilsinler.
19:32
Well, thank you for listening to me.
354
1172952
1747
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. (Alkışlar)
19:34
(Applause)
355
1174723
1778
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7