This new telescope might show us the beginning of the universe | Wendy Freedman

120,241 views ・ 2015-09-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mert Öztürk Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
When I was 14 years old, I was interested in science --
0
12944
4371
14 yaşındayken bilime merak salmış,
00:17
fascinated by it, excited to learn about it.
1
17339
2485
ona hayran kalmış ve öğrenmek için sabırsızlanmıştım.
00:20
And I had a high school science teacher who would say to the class,
2
20479
4059
Lisede bir fizik öğretmenimiz şöyle derdi:
00:24
"The girls don't have to listen to this."
3
24562
3189
"Kızların bunu dinlemesine gerek yok."
00:28
Encouraging, yes.
4
28800
1405
Cesaretlendirici, evet.
00:30
(Laughter)
5
30229
1087
(Gülüşmeler)
00:31
I chose not to listen -- but to that statement alone.
6
31340
4032
Sırf bu ifadeden dolayı dinlememeyi tercih etmiştim.
00:36
So let me take you to the Andes mountains in Chile,
7
36710
3707
Sizi Şili'deki And Dağları'na götürmeme izin verin.
00:40
500 kilometers, 300 miles northeast of Santiago.
8
40441
4529
Santiago'nun 500 kilometre, 300 mil kuzeydoğusu.
00:45
It's very remote, it's very dry and it's very beautiful.
9
45284
4190
Oldukça uzak, çok kurak ve çok güzel bir yer.
00:50
And there's not much there.
10
50087
1375
Orada fazla bir şey yok.
00:51
There are condors, there are tarantulas,
11
51486
2640
Akbabalar, tarantulalar var
00:54
and at night, when the light dims,
12
54150
2497
ve gece çökünce, etraf kararınca
00:56
it reveals one of the darkest skies on Earth.
13
56671
3365
dünyanın en karanlık gökyüzünden biri ortaya çıkar.
01:00
It's kind of a magic place, the mountain.
14
60906
2550
Bu dağ adeta büyülü bir yer.
01:03
It's a wonderful combination of very remote mountaintop
15
63480
4337
Oldukça uzakta bir dağ zirvesinin zarif ve ileri bir teknolojiyle
01:07
with exquisitely sophisticated technology.
16
67841
3181
güzel bir kombinasyonu.
01:11
And our ancestors, for as long as there's been recorded history,
17
71508
3592
Atalarımız, kayıtlı tarih boyunca gökyüzüne baktılar
01:15
have looked at the night sky and pondered the nature of our existence.
18
75124
4786
ve varlığımızın doğasını düşündüler.
01:20
And we're no exception, our generation.
19
80506
2360
Bizim neslimiz da farklı değil.
01:23
The only difficulty is that the night sky now is blocked
20
83536
3096
Günümüzde gece göğü ile ilgili tek güçlük
01:26
by the glare of city lights.
21
86656
1850
şehir ışıklarının görüşü engellemesidir.
01:29
And so astronomers go to these very remote mountaintops
22
89058
3614
Bu yüzden astronomlar, görüntüleme ve evren üzerine çalışma yapmak için
01:32
to view and to study the cosmos.
23
92696
1920
bu ücra zirvelere çıkıyorlar.
01:34
So telescopes are our window to the cosmos.
24
94981
3119
Ve teleskoplar evrene açılan pencerelerimizdir.
01:40
It's no exaggeration to say that the Southern Hemisphere is going to be
25
100042
4023
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki;
Güney yarım küre, 21. yüzyıl astronomisinin geleceği olacaktır.
01:44
the future of astronomy for the 21st century.
26
104089
3415
01:48
We have an array of existing telescopes already,
27
108135
3232
Hâlihazırda Şili'deki And dağlarında
01:51
in the Andes mountains in Chile,
28
111391
2032
bir teleskop dizisi bulunmakta
01:53
and that's soon to be joined by a really sensational array of new capability.
29
113447
5137
ve bunlar yakında bir dizi heyecan verici özellik ile donatılacaklar.
01:58
There will be two international groups that are going to be building
30
118608
3199
Uluslararası iki grup
gözlerimiz gibi optik ışınıma hassas olan devasa teleskoplar inşa edecek.
02:01
giant telescopes, sensitive to optical radiation, as our eyes are.
31
121831
5476
02:07
There will be a survey telescope
32
127669
1871
Bir adet tetkik teleskopu da
02:09
that will be scanning the sky every few nights.
33
129564
3320
birkaç gecede bir gökyüzünü tarayacak.
02:13
There will be radio telescopes,
34
133366
1526
Uzun dalga radyo ışınıma hassas
02:14
sensitive to long-wavelength radio radiation.
35
134916
3508
radyo teleskopları olacak.
02:18
And then there will be telescopes in space.
36
138448
3115
Bazı teleskoplar uzayda konumlandırılacak.
02:21
There'll be a successor to the Hubble Space Telescope;
37
141587
2897
James Webb Teleskobu diye adlandırdığımız
02:24
it's called the James Webb Telescope,
38
144508
2037
Hubble Uzay Teleskobu'na varis bir teleskop olacak
02:26
and it will be launched in 2018.
39
146569
2485
ve 2018 yılında fırlatılacak.
02:29
There'll be a satellite called TESS
40
149078
1706
TESS adında bir uydu olacak
02:30
that will discover planets outside of our solar system.
41
150808
3373
ve güneş sistemimizin dışındaki gezegenleri keşfedecek.
02:36
For the last decade, I've been leading a group --
42
156259
2630
Son on yıldır,
tamamlandığında kategorisinde dünyanın en büyüğü olacak
02:38
a consortium -- international group,
43
158913
2217
02:41
to build what will be, when it's finished,
44
161154
2983
optik teleskobu inşa eden uluslararası bir gruba,
02:44
the largest optical telescope in existence.
45
164161
3304
bir konsorsiyuma liderlik ediyorum.
02:47
It's called the Giant Magellan Telescope, or GMT.
46
167489
3656
Adı Büyük Macellan Teleskobu, ya da kısaca BMT.
02:51
This telescope is going to have mirrors that are 8.4 meters in diameter --
47
171748
4733
Bu teleskop, her birinin çapı 8.4 metre olan
02:56
each of the mirrors.
48
176505
1162
aynalara sahip olacak.
02:57
That's almost 27 feet.
49
177691
1639
Bu neredeyse 27 fit.
02:59
So it dwarfs this stage -- maybe out to the fourth row in this audience.
50
179354
4472
Yani belki de, salonun dördüncü sırasına kadar olan kısmı kadar alan kaplayacak.
03:03
Each of the seven mirrors in this telescope
51
183850
3024
Bu teleskoptaki yedi aynanın herbiri
03:06
will be almost 27 feet in diameter.
52
186898
3784
neredeyse 27 fit çapında olacak.
03:10
Together, the seven mirrors in this telescope will comprise
53
190706
3928
Birleştiğinde yedi aynanın hepsinin çapı,
03:14
80 feet in diameter.
54
194658
2041
80 fit (24.38m) olacak.
03:16
So, essentially the size of this entire auditorium.
55
196723
2958
Yani, esasen bu salonun tamamı kadar.
03:20
The whole telescope will stand about 43 meters high,
56
200448
3646
Teleskop yaklaşık 43 metre yükseklikte olacak.
03:24
and again, being in Rio,
57
204118
2690
Rio'da olduğumuzdan,
03:26
some of you have been to see the statue of the giant Christ.
58
206832
3619
bazılarınız dev İsa heykelini görmeye gitmişsinizdir.
03:30
The scale is comparable in height;
59
210475
1829
Yüksekliklerini karşılaştırdığımızda,
03:32
in fact, it's smaller than this telescope will be.
60
212328
3237
bu heykel teleskoptan küçük olacak.
03:36
It's comparable to the size of the Statue of Liberty.
61
216192
3088
Teleskop, Özgürlük Heykeli'nin boyutuyla da karşılaştırılabilir.
03:39
And it's going to be housed in an enclosure that's 22 stories --
62
219721
4049
Ve teleskop 22 katlık -60 metrelik-
03:43
60 meters high.
63
223794
1899
bir duvarın içine yerleştirilecek.
03:45
But it's an unusual building to protect this telescope.
64
225717
3002
Bu teleskobu korumak için alışılmadık bir yapı.
03:48
It will have open windows to the sky,
65
228743
1786
İnceleme yapmak için
03:50
be able to point and look at the sky,
66
230553
2348
gökyüzüne açık pencereleri olacak
03:52
and it will actually rotate on a base --
67
232925
2628
ve zemin üzerinde çevrilebilecek,
03:55
2,000 tons of rotating building.
68
235577
3475
2.000 tonluk dönen bir yapı.
03:59
The Giant Magellan Telescope will have 10 times the resolution
69
239719
4833
Büyük Macellan Teleskobu'nun çözünürlüğü, Hubble Uzay Teleskobu'ndan
04:04
of the Hubble Space Telescope.
70
244576
1739
10 kat daha iyi olacak.
04:06
It will be 20 million times more sensitive than the human eye.
71
246934
4060
İnsan gözünden 20 milyon kat daha duyarlı olacak.
04:11
And it may, for the first time ever, be capable of finding life on planets
72
251593
6136
Belki de ilk defa güneş sistemimizin dışındaki gezegenlerde,
04:17
outside of our solar system.
73
257753
2010
yaşam bulacak teleskop olacak.
04:20
It's going to allow us to look back at the first light in the universe --
74
260469
4373
Evrenimizin ilk ışığına, kelimenin tam anlamıyla kosmosun şafağına
04:24
literally, the dawn of the cosmos.
75
264866
2367
bakmamıza imkan sağlayacak.
04:27
The cosmic dawn.
76
267257
1768
Kozmik şafak.
04:29
It's a telescope that's going to allow us to peer back,
77
269763
3754
Bu teleskop bize geçmişe bakıp, galaksilerin daha oluşma aşamasında
04:33
witness galaxies as they were when they were actually assembling,
78
273541
3785
nasıl gözüktüklerine şahit olma, evrendeki ilk karadelikleri
04:37
the first black holes in the universe, the first galaxies.
79
277350
3341
ve galaksileri inceleme fırsatı sunacak.
04:41
Now, for thousands of years, we have been studying the cosmos,
80
281690
4608
Şimdi, binlerce yıldır kozmosu inceliyor,
04:46
we've been wondering about our place in the universe.
81
286322
2654
evrendeki yerimizi merak ediyoruz.
04:49
The ancient Greeks told us
82
289000
1665
Antik Yunanlar bize
04:50
that the Earth was the center of the universe.
83
290689
2482
evrenin merkezinde Dünya'nın olduğunu anlattılar.
04:53
Five hundred years ago, Copernicus displaced the Earth,
84
293195
3626
Beş yüz yıl önce, Kopernik Dünya'nın yerine,
04:56
and put the Sun at the heart of the cosmos.
85
296845
2791
kozmosun kalbine Güneş'i koydu.
05:00
And as we've learned over the centuries,
86
300785
2054
Ve yüzyıllardır yeni şeyler öğrendik.
05:02
since Galileo Galilei, the Italian scientist,
87
302863
2718
İtalyan bilim adamı Galileo Galilei,
05:05
first turned, in that time, a two-inch, very small telescope, to the sky,
88
305605
5250
iki inçlik çok küçük teleskobunu gökyüzüne çevirdiğinden beri,
05:10
every time we have built larger telescopes,
89
310879
3015
ne zaman daha büyük teleskop yapsak,
05:13
we have learned something about the universe;
90
313918
2199
evren hakkında yeni şeyler öğrenip,
05:16
we've made discoveries, without exception.
91
316141
2826
istisnasız her seferinde keşifler yapıyoruz.
05:20
We've learned in the 20th century that the universe is expanding
92
320908
3737
20. yüzyılda evrenimizin genişlediğini
05:24
and that our own solar system is not at the center of that expansion.
93
324669
4724
ve güneş sistemimizin bu genişlemenin merkezinde olmadığını öğrendik.
05:29
We know now that the universe is made of about 100 billion galaxies
94
329757
5279
Şimdi gözlemlenebilir evrenin yaklaşık 100 milyar galaksi
05:35
that are visible to us,
95
335060
1650
ve her galaksinin de
05:36
and each one of those galaxies has 100 billion stars within it.
96
336734
5411
100 milyar yıldız içerdiğini biliyoruz.
05:43
So we're looking now at the deepest image of the cosmos
97
343234
2862
Şu an kozmosun çekilmiş en derin fotoğrafına
05:46
that's ever been taken.
98
346120
1499
bakıyoruz.
05:48
It was taken using the Hubble Space Telescope,
99
348015
2818
Bu fotoğraf, Hubble Uzay Teleskobu'yla çekildi
05:50
and by pointing the telescope at what was previously a blank region of sky,
100
350857
4890
ve Hubble uzaya gönderilmeden önce gökyüzünün karanlık bölgesi olan yere
05:55
before the launch of Hubble.
101
355771
1599
bakılarak elde edildi.
05:57
And if you can imagine this tiny area,
102
357394
2263
Bu küçük bölgeyi hayal edebilirseniz,
05:59
it's only one-fiftieth of the size of the full moon.
103
359681
3330
dolunayın sadece ellide biri kadar.
06:03
So, if you can imagine the full moon.
104
363035
2040
Dolunayı göz önüne getirin.
06:05
And there are now 10,000 galaxies visible within that image.
105
365099
4138
Şu an bu fotoğrafta gözüken 10.000 galaksi var.
06:09
And the faintness of those images and the tiny size is only a result
106
369782
4678
Bu fotoğrafların soluk ve küçük olmasının sebebi,
06:14
of the fact that those galaxies are so far away, the vast distances.
107
374484
4407
söz konusu galaksilerin oldukça uzak olmasıdır, muazzam mesafelerde.
06:18
And each of those galaxies may contain within it
108
378915
2933
Ve bu galaksilerin her biri birkaç milyar,
06:21
a few billion or even hundreds of billions of individual stars.
109
381872
5009
hatta yüz milyarlarca yıldız içeriyor olabilir.
06:27
Telescopes are like time machines.
110
387591
2019
Teleskoplar zaman makinesi gibidir.
06:29
So the farther back we look in space, the further back we see in time.
111
389634
4463
Yani uzayın ne kadar derinine bakarsak zamanda o kadar geriye gideriz.
06:34
And they're like light buckets -- literally, they collect light.
112
394470
3186
Aynı zamanda ışık kovası gibidirler, zira ışığı toplarlar.
06:37
So larger the bucket, the larger the mirror we have,
113
397680
3234
Yani kovamız ne kadar büyük, aynamız ne kadar geniş olursa,
06:40
the more light we can see, and the farther back we can view.
114
400938
3410
o kadar ışık görebilir, daha uzak geçmişe bakabiliriz.
06:45
So, we've learned in the last century
115
405610
2271
Evet, son yüzyılda,
06:47
that there are exotic objects in the universe -- black holes.
116
407905
2934
evrende egzotik nesneler olduğunu -kara delikler- öğrendik.
06:50
We've even learned that there's dark matter and dark energy
117
410863
2777
Göremediğimiz kara madde ve karanlık enerjinin varlığını öğrendik.
06:53
that we can't see.
118
413664
1211
varlığını öğrendik.
06:55
So you're looking now at an actual image of dark matter.
119
415218
3558
Hatta şu an karanlık maddenin gerçek fotoğrafına bakıyorsunuz.
06:58
(Laughter)
120
418800
1150
(Gülüşme)
06:59
You got it. Not all audiences get that.
121
419974
2643
Evet anladınız. Ancak herkes anlamadı espriyi.
07:02
(Laughter)
122
422641
1765
(Gülüşme)
07:04
So the way we infer the presence of dark matter --
123
424430
2724
Evet, karanlık maddenin -ki onu göremiyoruz-
07:07
we can't see it -- but there's an unmistakable tug, due to gravity.
124
427178
4695
varlığının sonucuna yerçekiminin aşikar etkisi sayesinde vardık.
07:13
We now can look out, we see this sea of galaxies
125
433302
3378
Artık genişleyen evrendeki galaksi denizlerini
07:16
in a universe that's expanding.
126
436704
1777
gözleyebiliyoruz.
07:18
What I do myself is to measure the expansion of the universe,
127
438862
3303
Benim görevim evrenin genişleme hızını ölçmek
07:22
and one of the projects that I carried out in the 1990s
128
442189
3141
ve 1990'larda yürüttüğüm projelerden biri de
07:25
used the Hubble Space Telescope to measure how fast the universe is expanding.
129
445354
5116
Hubble Uzay Teleskobunu kullanarak evrenin ne kadar hızla genişlediğini hesaplamaktı.
07:31
We can now trace back to 14 billion years.
130
451356
3966
Şu an 14 milyar yıl geriyi gözlemleyebiliyoruz.
07:35
We've learned over time that stars have individual histories;
131
455731
4336
Geçen zamanda öğrendik ki yıldızların kendine has yaşamları var;
07:40
that is, they have birth, they have middle ages
132
460091
2929
doğarlar, orta yaşa ulaşırlar
07:43
and some of them even have dramatic deaths.
133
463044
2330
ve bazıları dramatik şekilde ölür.
07:45
So the embers from those stars actually then form the new stars that we see,
134
465829
6115
Bu yıldızların korları biçimlenerek yeni yıldızları oluşturur,
07:51
most of which turn out to have planets going around them.
135
471968
3811
bunların çoğunun yörüngelerinde gezegenlerin olduğu ortaya çıktı.
07:56
And one of the really surprising results in the last 20 years
136
476272
4035
Son 20 senedeki sürpriz sonuçlardan biri de
08:00
has been the discovery of other planets going around other stars.
137
480331
4126
başka yıldızların yörüngesinde de dolanan diğer gezegenlerin keşfi.
08:04
These are called exoplanets.
138
484481
1906
Bunlara öte-gezegen deniyor.
08:06
And until 1995, we didn't even know the existence of any other planets,
139
486411
4996
1995'e kadar bizim yıldızımızın etrafındakilerin dışında,
08:11
other than going around our own sun.
140
491431
2334
bir gezegenin varlığından bile haberimiz yoktu.
08:14
But now, there are almost 2,000 other planets orbiting other stars
141
494360
6421
Ancak şimdi, diğer yıldızların yörüngesinde 2.000'e yakın gezegeni
08:20
that we can now detect, measure masses for.
142
500805
2560
keşfedip ağırlıklarını ölçüyoruz.
08:23
There are 500 of those that are multiple-planet systems.
143
503389
3672
Bunların 500 tanesi çok-gezegenli sistem.
08:27
And there are 4,000 -- and still counting -- other candidates
144
507085
3960
Ve daha 4.000 tane -hâlâ artıyor-
08:31
for planets orbiting other stars.
145
511069
2214
aday gezegen var.
08:33
They come in a bewildering variety of different kinds.
146
513790
2973
Şaşırtıcı çeşitlikte gezegenler var.
08:37
There are Jupiter-like planets that are hot,
147
517134
3286
Jüpiter'e benzer sıcak gezegenler,
08:40
there are other planets that are icy, there are water worlds
148
520444
4258
buzla kaplı olanlar, su gezegenleri
08:44
and there are rocky planets like the Earth, so-called "super-Earths,"
149
524726
3254
ve Dünya'ya benzer "süper-Dünya" denilen kayalık gezegenler var,
08:48
and there have even been planets that have been speculated diamond worlds.
150
528004
4687
hatta elmas dünyası olduğu iddia edilenler bile var.
08:53
So we know there's at least one planet, our own Earth, in which there is life.
151
533794
4955
Bildiğimiz kadarıyla sadece bir gezegende -bizim Dünya'mız- yaşam var.
08:58
We've even found planets that are orbiting two stars.
152
538773
4160
İki yıldızın yörüngesinde bulunan gezegenler bile bulduk.
09:02
That's no longer the province of science fiction.
153
542957
3181
Bu artık bir bilim kurgu öğesi değil.
09:07
So around our own planet, we know there's life,
154
547211
2214
Bizim gezegenimizde yaşam olduğunu biliyoruz,
09:09
we've developed a complex life, we now can question our own origins.
155
549449
5716
kompleks bir yaşam geliştirdik, şimdi kökenlerimizi sorgulayabiliyoruz.
09:15
And given all that we've discovered, the overwhelming numbers now suggest
156
555728
4220
Yaptığımız tüm bu keşifler, bu yüksek sayılar gösteriyor ki,
09:19
that there may be millions, perhaps -- maybe even hundreds of millions --
157
559972
4072
belki milyonlarca, hatta yüz milyonlarca gezegen
09:24
of other [planets] that are close enough --
158
564068
2779
kendi yıldızına yeterince yakın,
09:26
just the right distance from their stars that they're orbiting --
159
566871
3290
sıvı halde su bulunmasına
09:30
to have the existence of liquid water and maybe could potentially support life.
160
570185
5536
hatta yaşam oluşmasına elverişli bölgede yörüngelenmiştir.
09:36
So we marvel now at those odds, the overwhelming odds,
161
576121
4174
Bu olağanüstü gariplikler karşısında hayrete düşüyoruz,
09:40
and the amazing thing is that within the next decade,
162
580319
2943
inanılmaz olan şey ise on yıl içerisinde,
09:43
the GMT may be able to take spectra of the atmospheres of those planets,
163
583286
5230
BMT belki de bu gezegenlerin atmosferinin spektrumlarını alıp
09:48
and determine whether or not they have the potential for life.
164
588540
3512
yaşama elverişli olup olmadıklarına karar verebilir.
09:53
So, what is the GMT project?
165
593702
1780
Peki BMT projesi nedir?
09:55
It's an international project.
166
595506
1874
Bu uluslararası bir proje.
09:57
It includes Australia, South Korea, and I'm happy to say, being here in Rio,
167
597404
5849
Avustralya, Güney Kore ve Rio'da bulunma nedenimiz olan,
10:03
that the newest partner in our telescope is Brazil.
168
603277
3035
en yeni partnerimiz Brezilya'yı da kapsayan teleskop projesi.
10:06
(Applause)
169
606825
4459
(Alkış)
10:11
It also includes a number of institutions across the United States,
170
611308
4790
Ayrıca Birleşik Devletler'den birkaç enstitüyü de,
10:16
including Harvard University,
171
616122
3096
-Harvard Üniversitesi,
10:19
the Smithsonian and the Carnegie Institutions,
172
619242
2944
Smithsonian ve Carnegie Enstitüsü
10:22
and the Universities of Arizona, Chicago, Texas-Austin and Texas A&M University.
173
622210
6467
ve Arizona, Chicago, Texas - Austin, Texas A&M Üniversitesi- kapsıyor.
10:29
It also involves Chile.
174
629074
1887
Şili de projeye dahil.
10:32
So, the making of the mirrors in this telescope is also fascinating
175
632723
3212
Teleskobun aynalarının yapımı da
10:35
in its own right.
176
635959
1365
kendi içinde büyüleyici.
10:37
Take chunks of glass, melt them in a furnace that is itself rotating.
177
637348
4635
Cam parçalarını alıp dönen fırının içinde eritmek.
10:42
This happens underneath the football stadium
178
642751
2091
Bunu Arizona Üniversitesi'nin futbol stadyumunun
10:44
at the University of Arizona.
179
644866
2042
altında gerçekleştiriyoruz.
10:46
It's tucked away under 52,000 seats.
180
646932
2936
52.000 koltuğun altına saklanmış bir yer.
10:49
Nobody know it's happening.
181
649892
1401
Kimsenin olaylardan haberi yok.
10:51
And there's essentially a rotating cauldron.
182
651738
3324
Esasında dönen bir kazan var.
10:55
The mirrors are cast and they're cooled very slowly,
183
655086
3035
Aynalar biçimlendirilip yavaşça soğutuluyor,
10:58
and then they're polished to an exquisite precision.
184
658145
2913
sonra da süper hassaslıkta cilalanıyor.
11:01
And so, if you think about the precision of these mirrors,
185
661637
3077
Aynaların ne kadar hassas olduğunu düşünmek açısından,
11:04
the bumps on the mirror, over the entire 27 feet,
186
664738
4553
27 fit'lik (8.22 m'lik) bir aynanın üzerindeki pürüz
11:09
amount to less than one-millionth of an inch.
187
669315
3679
bir inç'in sadece milyonda biri kadar.
11:13
So, can you visualize that?
188
673018
1524
Göz önüne getirebiliyor musunuz?
11:15
Ow!
189
675089
1151
Ah!
11:16
(Laughter)
190
676264
1324
(Gülüşme)
11:17
That's one five-thousandths of the width of one of my hairs,
191
677612
6271
Bu, 27 fit'lik bir aynanın üzerinde, benim saçlarımdan birinin genişliğinin
11:23
over this entire 27 feet.
192
683907
2137
bir ila 5 binde biri kadar.
11:26
It's a spectacular achievement.
193
686068
1870
Olağanüstü bir başarı.
11:27
It's what allows us to have the precision that we will have.
194
687962
3315
İleride sahip olacağımız hassasiyete imkan sağlayacak olan şey de bu.
11:32
So, what does that precision buy us?
195
692876
2417
Peki bu hassasiyet bize ne kazandıracak?
11:35
So the GMT, if you can imagine --
196
695843
2739
BMT, farzedelim ki;
11:38
if I were to hold up a coin, which I just happen to have,
197
698606
4449
eğer bir bozuk para tutarsam -ki tutmak üzereyim-
11:43
and I look at the face of that coin, I can see from here
198
703079
4991
ve paranın yüzüne bakarsam, buradan paranın üzerindeki
11:48
the writing on the coin; I can see the face on that coin.
199
708094
3985
yazıları görebilirim; üzerindeki yüzü görebilirim.
11:52
My guess that even in the front row, you can't see that.
200
712103
3114
Tahminimce ön sıradakiler bile bunu göremez.
11:55
But if we were to turn the Giant Magellan Telescope,
201
715645
2862
Ancak Büyük Macellan Teleskobu'nu
11:58
all 80-feet diameter that we see in this auditorium,
202
718531
3373
-tüm bu salon kadar olan 80 fit'lik çapının tamamını- çevirip
12:01
and point it 200 miles away,
203
721928
3069
200 mil uzağa doğrultursak,
12:05
if I were standing in São Paulo, we could resolve the face of this coin.
204
725021
5868
ve ben Sao Paulo'da dursam, bu paranın yüzünü ayırt edebilirdik.
12:10
That's the extraordinary resolution and power of this telescope.
205
730913
3607
İşte bu, teleskobun fevkalade çözünürlüğü ve gücü.
12:15
And if we were --
206
735761
2698
Ve biz --
12:18
(Applause)
207
738483
3870
(Alkış)
12:22
If an astronaut went up to the Moon, a quarter of a million miles away,
208
742377
4601
Eğer bir astronot Ay'a çıkıp, 400.000 km uzaklıkta,
12:27
and lit a candle -- a single candle --
209
747002
2916
bir mum yaksa, sadece bir mum,
12:29
then we would be able to detect it, using the GMT.
210
749942
2810
BMT'yi kullanarak bunu belirleyebiliriz.
12:33
Quite extraordinary.
211
753347
1282
Olağanüstü.
12:37
This is a simulated image of a cluster in a nearby galaxy.
212
757334
5681
Yakın galaksideki bir kümenin simüle edilmiş bir görüntüsü.
12:43
"Nearby" is astronomical, it's all relative.
213
763039
2585
"Yakın" ifadesi astronomik anlamda, her şey göreceli.
12:45
It's tens of millions of light-years away.
214
765648
2503
Galaksi on milyonlarca ışık yılı uzaklıkta.
12:48
This is what this cluster would look like.
215
768175
2014
Bu kümenin böyle gözükmesi gerek.
12:50
So look at those four bright objects,
216
770213
2168
Evet, bu dört parlak nesneye bakıp
12:52
and now lets compare it with a camera on the Hubble Space Telescope.
217
772405
4007
Hubble Uzay Teleskobu'ndaki bir kamerayla karşılaştıralım,
12:56
You can see faint detail that starts to come through.
218
776436
3179
soluk detayların netleşmeye başladığını görebilirsiniz.
12:59
And now finally -- and look how dramatic this is -- this is what the GMT will see.
219
779639
6295
Ve şimdi de -ne kadar çarpıcı olduğuna bakın- BMT'nin göreceği.
13:05
So, keep your eyes on those bright images again.
220
785958
2370
Evet, gözlerinizi parlak nesnelerden ayırmayın.
13:08
This is what we see on one of the most powerful existing telescopes on the Earth,
221
788352
4418
Bu Dünya'daki en güçlü teleskoplardan birinin gördüğü,
13:12
and this, again, what the GMT will see.
222
792794
2881
ve bu BMT'nin göreceği.
13:16
Extraordinary precision.
223
796554
1858
Olağanüstü keskinlik.
13:18
So, where are we?
224
798975
1322
Peki biz neredeyiz?
13:20
We have now leveled the top of the mountaintop in Chile.
225
800321
3182
Şu an Şili'deki bir dağın zirvesinde konuşlandık.
13:23
We blasted that off.
226
803527
1763
Orayı işgal ettik.
13:25
We've tested and polished the first mirror.
227
805314
2719
Birinci aynayı test ettik ve cilaladık.
13:28
We've cast the second and the third mirrors.
228
808057
2589
İkinci ve üçüncü aynayı biçimlendirdik.
13:30
And we're about to cast the fourth mirror.
229
810670
2269
Ve dördüncüyü biçimlendirmek üzereyiz.
13:32
We had a series of reviews this year,
230
812963
1887
Bu sene birkaç kez incelendik,
13:34
international panels that came in and reviewed us,
231
814874
2542
uluslararası paneller gelip inceleme yaptılar
13:37
and said, "You're ready to go to construction."
232
817440
2531
ve "Yapıma geçmeye hazırsınız." dediler.
13:39
And so we plan on building this telescope with the first four mirrors.
233
819995
3349
Ve biz de teleskobu ilk dört aynayla inşa etme hazırlığındayız.
13:43
We want to get on the air quickly, and be taking science data --
234
823368
4129
Bir an önce çalışmaya başlayıp biz astronomların "ilk ışık" dedikleri
13:47
what we astronomers call "first light," in 2021.
235
827521
4579
bilimsel veriyi 2021 yılında elde etmeye başlamayı istiyoruz.
13:53
And the full telescope will be finished in the middle of the next decade,
236
833031
3446
Teleskop tamamıyla, tüm yedi aynasıyla,
gelecek on yılın ortasında tamamlanacak.
13:56
with all seven mirrors.
237
836501
1396
13:58
So we're now poised to look back at the distant universe,
238
838542
3558
Şu an uzak evrene, kozmik şafağa bakmaya
14:02
the cosmic dawn.
239
842124
1308
hazır durumdayız.
14:03
We'll be able to study other planets in exquisite detail.
240
843804
4133
Diğer gezegenleri ince detaylarla inceleme fırsatı bulacağız.
14:08
But for me, one of the most exciting things about building the GMT
241
848424
3737
Ama BMT'yi yapmakla ilgili beni en çok heyecanlandıran şey onun,
14:12
is the opportunity to actually discover something
242
852185
2830
hakkında hiçbir şey bilmediğimiz,
14:15
that we don't know about -- that we can't even imagine at this point,
243
855039
3270
şu noktada hayal bile edemediğimiz, tamamen yeni bir şey keşfetmeye
14:18
something completely new.
244
858333
1642
imkan kazandıracak olmasıdır.
14:20
And my hope is that with the construction of this and other facilities,
245
860713
3630
Ve umuyorum ki, teleskop ve diğer tesisler, birçok genç kadın ve erkeğe,
14:24
that many young women and men will be inspired to reach for the stars.
246
864367
5210
yıldızlara erişmek için ilham kaynağı olacak.
14:30
Thank you very much.
247
870036
1272
Çok teşekkür ederim.
14:31
Obrigado.
248
871332
1475
Obrigado.
14:32
(Applause)
249
872831
5893
(Alkış)
14:38
Bruno Giussani: Thank you, Wendy.
250
878748
1602
Bruno Giussani: Teşekkürler, Wendy.
14:40
Stay with me, because I have a question for you.
251
880374
2267
Yanımda kal, çünkü sana bir sorum olacak.
14:42
You mentioned different facilities.
252
882665
2397
Farklı tesislerden söz ettin.
14:45
So the Magellan Telescope is going up, but also ALMA and others in Chile
253
885086
4853
Evet, Macellan Teleskobu yapılıyor, ancak Şili'de ALMA teleskobu var,
14:49
and elsewhere, including in Hawaii.
254
889963
2136
Hawaii dahil başka yerlerde de teleskoplar var.
14:52
Is it about cooperation and complementarity, or about competition?
255
892772
4076
Bu bir işbirlik ve tamamlayıcılık mı yoksa bir rekabet mi?
14:56
I know there's competition in terms of funding, but what about the science?
256
896872
3722
Biliyorum finansman anlamında bir rekabet var ancak bilimsel boyutu ne?
15:00
Wendy Freedman: In terms of the science, they're very complementary.
257
900618
3217
Wendy Freedman: Bilimsel olarak oldukça tamamlayıcılar.
15:03
The telescopes that are in space, the telescopes on the ground,
258
903859
3027
Uzaydaki teleskoplar, yeryüzündekiler,
15:06
telescopes with different wavelength capability,
259
906910
2430
farklı dalga boyutunda gözlem yapanlar,
15:09
telescopes even that are similar, but different instruments --
260
909364
2943
hatta benzer özellikte olup farklı edevatı olan teleskoplar,
15:12
they will all look at different parts of the questions that we're asking.
261
912331
3746
bunların hepsi sorduğumuz sorunun farklı bölümlerini araştıracaklar.
15:16
So when we discover other planets, we'll be able to test those observations,
262
916101
3627
Yani başka gezegenleri keşfettiğimizde bu gözlemleri test edebileceğiz,
15:19
we'll be able to measure the atmospheres,
263
919752
2088
atmosferleri ölçebileceğiz,
15:21
be able to look in space with very high resolution.
264
921864
2875
uzaya çok yüksek çözünürlükte bakabileceğiz.
15:24
So, they're very complementary.
265
924763
1477
Yani oldukça tamamlayıcılar.
15:26
You're right about the funding, we compete;
266
926264
2237
Finansman konusunda haklısın, rekabet halindeyiz;
15:28
but scientifically, it's very complementary.
267
928525
2665
ancak bilimsel anlamda bu durum oldukça tamamlayıcı.
15:31
BG: Wendy, thank you very much for coming to TEDGlobal.
268
931214
2653
BG: Wendy, TEDGlobal'a katıldığın için çok teşekkür ederim.
15:33
WF: Thank you.
269
933891
1151
WF: Teşekkürler.
15:35
(Applause)
270
935066
1688
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7