Linda Hill: How to manage for collective creativity

357,199 views ・ 2015-03-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Kemal Ertas Gözden geçirme: Mustafa Altıntaş
00:12
I have a confession to make.
0
12180
1339
Bir itirafım var.
00:13
I'm a business professor
1
13519
1790
Ben, amacı insanlara liderlik etmeyi
00:15
whose ambition has been to help people learn to lead.
2
15309
2530
öğretmek olan bir işletme profesörüyüm.
00:17
But recently, I've discovered
3
17839
1441
Fakat yakın bir zamanda
00:19
that what many of us think of as great leadership
4
19280
2959
farkettim ki, başarılı bir liderlik ile
00:22
does not work when it comes to leading innovation.
5
22239
3280
yeniliğe liderlik etmek aynı şekilde olmuyor.
00:25
I'm an ethnographer.
6
25519
1401
Ben bir etnografım.
00:26
I use the methods of anthropology
7
26920
1720
İlgimi çeken soruları anlamak için
00:28
to understand the questions in which I'm interested.
8
28640
2580
antropolojik metodlar kullanıyorum.
00:31
So along with three co-conspirators,
9
31220
2160
3 ortağım ile neredeyse 10 yılı
00:33
I spent nearly a decade observing up close and personal
10
33380
3820
olağanüstü yenilikçi liderleri
00:37
exceptional leaders of innovation.
11
37200
2479
yakından inceleyerek geçirdim.
00:39
We studied 16 men and women,
12
39679
2201
12 değişik endüstride, dünya çapında 7 ülkede
00:41
located in seven countries across the globe,
13
41880
2559
çalışan 16 erkek ve kadını
00:44
working in 12 different industries.
14
44439
2481
inceledik.
00:46
In total, we spent hundreds of hours on the ground,
15
46920
3000
Toplamda, iş yerlerinde ve yanlarında
00:49
on-site, watching these leaders in action.
16
49920
3280
yüzlerce saati onları iş başında izleyerek geçirdik.
00:53
We ended up with pages and pages and pages of field notes
17
53200
3359
Elimize sayfalarca notlar geçti ve liderlerimizin yaptıklarında
00:56
that we analyzed and looked for patterns in what our leaders did.
18
56559
3361
bir motif ve metod var mı diye analiz yaptık.
00:59
The bottom line?
19
59920
2059
Sonuç?
01:01
If we want to build organizations that can innovate time and again,
20
61979
3161
Eğer sürekli yenilik yapacak şirketler yaratmak istiyorsak
01:05
we must unlearn our conventional notions of leadership.
21
65140
3819
liderlik hakkındaki standart anlayışımızı yıkıp baştan öğrenmeliyiz.
01:08
Leading innovation is not about creating a vision,
22
68959
2601
Yeniliğe öncülük etmek, bir vizyon sahibi olmak
01:11
and inspiring others to execute it.
23
71560
3200
ve bu vizyonu gerçekleştireceklere ilham olmak değildir.
01:14
But what do we mean by innovation?
24
74760
1958
Peki bizim yenilikden kastımız ne?
01:16
An innovation is anything that is both new and useful.
25
76718
3361
Yenilik, yeni olan ve işe yarayan herhangi bir şeydir.
01:20
It can be a product or service.
26
80079
1761
Bir ürün ya da hizmet olabilir.
01:21
It can be a process or a way of organizing.
27
81840
2679
Bir süreç ya da bir şeyi organize etme yolu olabilir.
01:24
It can be incremental, or it can be breakthrough.
28
84519
2840
Küçük ya da devrim yaratan bir şey olabilir.
01:27
We have a pretty inclusive definition.
29
87359
1921
Oldukça geniş bir tanımımız var.
01:29
How many of you recognize this man?
30
89280
2599
Kaçınız bu adamı tanıyor?
01:31
Put your hands up.
31
91879
2681
Ellerinizi kaldırın.
01:34
Keep your hands up, if you know who this is.
32
94560
3280
Bu adamı da tanıyorsanız elinizi indirmeyin.
01:42
How about these familiar faces?
33
102319
2280
Peki ya bu tanıdık yüzler?
01:44
(Laughter)
34
104599
2081
(Kahkaha)
01:46
From your show of hands,
35
106680
1160
Ellerini kaldıranlara
01:47
it looks like many of you have seen a Pixar movie,
36
107840
2440
dayanarak; çoğunuz bir Pixar filmini izlemiş.
01:50
but very few of you recognized Ed Catmull,
37
110280
2959
Fakat çok azınız benim de inceleme
01:53
the founder and CEO of Pixar --
38
113239
2640
fırtsatı bulduğum, Pixar'ın kurucu ve CEO'su
01:55
one of the companies I had the privilege of studying.
39
115879
2920
Ed Catmull'u tanıyabildi.
01:58
My first visit to Pixar was in 2005,
40
118799
2680
Pixar'a ilk ziyaretim 2005 yılında
02:01
when they were working on "Ratatouille,"
41
121479
1921
usta bir aşçı olmaya çalışan bir fare
02:03
that provocative movie about a rat becoming a master chef.
42
123400
3120
hakkında olan "Ratatouille"ı yaparlarkendi.
02:06
Computer-generated movies are really mainstream today,
43
126520
3919
Günümüzde animasyon filmler gayet olağan şeyler,
02:10
but it took Ed and his colleagues nearly 20 years
44
130439
2681
ama Ed ve arkadaşlarının ilk uzun metraj animasyon filmi
02:13
to create the first full-length C.G. movie.
45
133120
3840
yapmaları neredeyse 20 yıl sürdü.
02:16
In the 20 years hence, they've produced 14 movies.
46
136960
3280
Sonraki 20 yılda ise 14 film yaptılar.
02:20
I was recently at Pixar, and I'm here to tell you
47
140240
2760
Yakınlarda Pixar'daydım ve size 15'inci filmin
02:23
that number 15 is sure to be a winner.
48
143000
3069
başarılı olacağını söylemek için buradayım.
02:26
When many of us think about innovation, though,
49
146069
2211
Fakat çoğumuz yenilik hakkında düşündüğümüzde
02:28
we think about an Einstein having an 'Aha!' moment.
50
148280
3639
Einsten'ın aniden "Aha buldum!" anını düşünüyoruz.
02:31
But we all know that's a myth.
51
151919
2361
Ama hepimiz biliyoruz ki bu bir efsaneden ibaret.
02:34
Innovation is not about solo genius,
52
154280
2960
Yenilik kişisel deha değil
02:37
it's about collective genius.
53
157240
3239
toplu deha hakkındadır.
02:40
Let's think for a minute about what it takes to make a Pixar movie:
54
160479
3680
Bir Pixar filmi yapmak için gerekenleri düşünelim:
02:44
No solo genius, no flash of inspiration produces one of those movies.
55
164159
5521
Tek bir dahi, anlık bir ilham bu filmleri yaratmıyor.
02:49
On the contrary, it takes about 250 people four to five years,
56
169680
4400
Tam tersine bir filmi yapmak için aşağı yukarı 250
02:54
to make one of those movies.
57
174080
1559
kişi ve 4-5 yıl gerekiyor.
02:55
To help us understand the process,
58
175639
2680
Yaptıklarını anlamamız için, stüdyodaki çalışanlardan
02:58
an individual in the studio drew a version of this picture.
59
178319
3641
biri bize sürecin resmini çizdi.
03:01
He did so reluctantly,
60
181960
1509
Oldukça istemsizce çizdi, çünkü
03:03
because it suggested that the process was a neat series of steps
61
183469
4371
çizdiği şey sürecin görevi belli gruplar tarafından
03:07
done by discrete groups.
62
187840
2290
planlı ve kesin bir sıra ile yürütüldüğünü ima ediyordu.
03:10
Even with all those arrows, he thought it failed to really tell you
63
190130
3860
Tüm o oklara rağmen, size sürecin aslında ne kadar karışık, birbirine bağlı
03:13
just how iterative, interrelated and, frankly, messy their process was.
64
193990
4850
tekrara dayalı ve dağınık olduğunu açıklayamadığını düşünüyordu.
03:18
Throughout the making of a movie at Pixar, the story evolves.
65
198840
4890
Pixar'da bir filmin yapılması sürecinde hikaye sürekli değişiyor.
03:24
So think about it.
66
204940
1580
Düşünün.
03:26
Some shots go through quickly.
67
206520
2760
Bazı sahneler oldukça kısa.
03:29
They don't all go through in order.
68
209280
2280
Hepsi sıra halinde değil.
03:31
It depends on how vexing the challenges are
69
211560
2639
Hepsi üstünde çalıştıkları sahnede karşılaştıkları
03:34
that they come up with when they are working on a particular scene.
70
214199
4321
sorunların ne kadar yoğun ve zor olduğuna bağlı.
03:38
So if you think about that scene in "Up"
71
218520
2399
"Yukarı Bak"ta, çoçuğun kuşa çikolata verdiği
03:40
where the boy hands the piece of chocolate to the bird,
72
220919
3201
sahneyi düşünün. O 10 saniyeyi mükemmelleştirmek
03:44
that 10 seconds took one animator almost six months to perfect.
73
224120
6139
bir animatörün tam 6 ayını almış.
03:50
The other thing about a Pixar movie
74
230259
1741
Pixar filmlerine dair başka bir şey
03:52
is that no part of the movie is considered finished
75
232000
2400
ise tüm film bitene kadar filmdeki hiç bir
03:54
until the entire movie wraps.
76
234400
1919
sahnenin bitmiş olarak sayılmaması.
03:56
Partway through one production, an animator drew a character
77
236319
4440
Bir filmin yapım aşamasında bir animatör
04:00
with an arched eyebrow that suggested a mischievous side.
78
240759
4001
bir karakterin kaşını kalkık çizmiş ve bu karaktere yaramaz bir hava katmış.
04:04
When the director saw that drawing, he thought it was great.
79
244760
3010
Yönetmen bunu görünce çok beğenmiş.
04:07
It was beautiful, but he said,
80
247770
1429
Çok güzelmiş fakat yönetmen
04:09
"You've got to lose it; it doesn't fit the character."
81
249199
2821
"Bunu kullanamayız, karaktere uymuyor." demiş.
04:12
Two weeks later, the director came back and said,
82
252020
2460
İki hafta sonra dönüp
04:14
"Let's put in those few seconds of film."
83
254480
2080
"O birkaç saniyeyi filme ekleyelim" demiş.
04:16
Because that animator was allowed to share
84
256560
3040
O animatör, önceden bahsettiğimiz dehasını
04:19
what we referred to as his slice of genius,
85
259600
3200
yönetmen ile paylaşabildiği için
04:22
he was able to help that director reconceive the character
86
262800
3320
yönetmenin karakteri küçük fakat hikayeyi geliştirecek
04:26
in a subtle but important way that really improved the story.
87
266120
4639
bir şekilde tekrar hayal etmesini sağladı.
04:30
What we know is, at the heart of innovation is a paradox.
88
270759
4640
Bildiğimiz şu ki; yeniliğin kalbinde bir çelişki var.
04:35
You have to unleash the talents and passions of many people
89
275399
3680
Bir sürü insanın yeteneklerini ve tutkularını
04:39
and you have to harness them into a work that is actually useful.
90
279079
4730
işe yarar bir şekilde ortaya çıkarmak zorundasınız.
04:43
Innovation is a journey.
91
283809
2240
Yenilik bir serüven.
04:46
It's a type of collaborative problem solving,
92
286049
2830
Çeşitli uzmanlıklara ve bakış açılarına sahip
04:48
usually among people who have different expertise
93
288879
2760
insanlar arasında kolektif
04:51
and different points of view.
94
291639
2120
bir sorun çözme stili.
04:53
Innovations rarely get created full-blown.
95
293759
2560
Yenilikler nadiren aniden olgunlaşır.
04:56
As many of you know,
96
296319
2130
Bildiğiniz gibi,
04:58
they're the result, usually, of trial and error.
97
298449
2750
deneme ve yanılmanın sonuçlarıdırlar.
05:01
Lots of false starts, missteps and mistakes.
98
301199
4200
Bir çok yanlış başlangıçlar, adımlar ve hatalar vardır.
05:05
Innovative work can be very exhilarating,
99
305399
2800
Yenilik yapmak oldukça heyecan verici olabilir
05:08
but it also can be really downright scary.
100
308199
5531
ama düpedüz korkutucu da olabilir.
05:13
So when we look at why it is that Pixar is able to do what it does,
101
313730
5349
Haliyle Pixar'ın yaptığı şeyleri nasıl yaptığını düşünürken
05:19
we have to ask ourselves, what's going on here?
102
319079
4760
kendimize bu işin içinde neler olduğunu sormalıyız.
05:23
For sure, history and certainly Hollywood,
103
323839
2961
Tarih ve özellikle Hollywood
05:26
is full of star-studded teams that have failed.
104
326800
3130
başarısız olmuş yıldızlardan oluşan takımlar ile doludur.
05:29
Most of those failures are attributed
105
329930
1860
Bu başarısızlıkların çoğu, tabiri caizse
05:31
to too many stars or too many cooks, if you will, in the kitchen.
106
331790
5089
mutfakta fazla aşçı olmasına bağlanılır.
05:36
So why is it that Pixar, with all of its cooks,
107
336879
3640
Peki Pixar o kadar aşçısına rağmen
05:40
is able to be so successful time and time again?
108
340519
4841
nasıl her seferinde başarıyı yakalıyor?
05:45
When we studied an Islamic Bank in Dubai,
109
345360
3079
Dubai'de Müslüman bir bankayı
05:48
or a luxury brand in Korea, or a social enterprise in Africa,
110
348439
4561
Kore'de lüks bir markayı ya da Afrika'da bir sivil örgütü
05:53
we found that innovative organizations
111
353000
2079
incelediğimizde, yenilikçi kurumların
05:55
are communities that have three capabilities:
112
355079
2800
3 niteliğe sahip olduğunu bulduk: tartışmacı yaratıcılık,
05:57
creative abrasion, creative agility and creative resolution.
113
357879
5080
uyumlu yaratıcılık ve yaratıcı çözüm üreteme.
06:02
Creative abrasion is about being able to create a marketplace of ideas
114
362959
5001
Tartışmacı yaratıcılık, diyalog ve geri bildirim ile
06:07
through debate and discourse.
115
367960
2200
bolca fikir üretebilmektir.
06:10
In innovative organizations, they amplify differences,
116
370160
2919
Yenilikçi kurumlar, farkılılıkları vurgularlar,
06:13
they don't minimize them.
117
373079
1240
bastırmazlar.
06:14
Creative abrasion is not about brainstorming,
118
374319
3041
Yaratıcı tartışma insanların kişisel fikirlerini
06:17
where people suspend their judgment.
119
377360
2120
bastırdığı bir beyin fırtınası değildir.
06:19
No, they know how to have very heated but constructive arguments
120
379480
3959
Tersine, alternatif fikirler üretmek için oldukça
06:23
to create a portfolio of alternatives.
121
383439
3161
şiddetli fakat yapıcı tartışmalarda bulunmaları gerektiğini biliyorlar.
06:26
Individuals in innovative organizations
122
386600
2279
Yenilikçi şirketlerin içindeki bireyler hem
06:28
learn how to inquire, they learn how to actively listen, but guess what?
123
388879
4290
soruşturmayı hem de aktif olarak dinlemeyi biliyorlar.
06:33
They also learn how to advocate for their point of view.
124
393169
2790
Ama kendi bakış açılarını desteklemeyi de biliyorlar.
06:35
They understand that innovation rarely happens
125
395959
3920
Yeniliğin hem çatışma hem de çeşitlilik
06:39
unless you have both diversity and conflict.
126
399879
2801
olmadan çok nadiren gerçekleştiğinin farkındalar.
06:43
Creative agility is about being able to test and refine that portfolio of ideas
127
403960
4800
Uyumlu yaratıcılık ise bahsi geçen portfolyoyu hızla düşünerek
06:48
through quick pursuit, reflection and adjustment.
128
408760
3360
ve ayarlamalar yaparak test edip, rötuşlayabilme yetisidir.
06:52
It's about discovery-driven learning
129
412120
1839
Uyumlu yaratıcılık keşfederek
06:53
where you act, as opposed to plan, your way to the future.
130
413959
3240
öğrenmektir, geleceğe yönelik plan yapmaz, geleceğe yönelik davranırsınız.
06:57
It's about design thinking where you have that interesting combination
131
417199
3481
Bilimsel metodolojinin ve sanatsal, yaratıcı sürecin buluştuğu
07:00
of the scientific method and the artistic process.
132
420680
3719
ilginç tasarım şeklidir.
07:04
It's about running a series of experiments, and not a series of pilots.
133
424399
4480
Bir sürü pilot proje yerine, bir sürü deney yapmaktır.
07:08
Experiments are usually about learning.
134
428879
1881
Deneyler genellikle öğrenmek içindir.
07:10
When you get a negative outcome,
135
430760
1550
Olumsuz bir sonuç aldığınızda
07:12
you're still really learning something that you need to know.
136
432310
3162
bile öğrenmeniz gereken bir şeyi kavrıyorsunuzdur.
07:15
Pilots are often about being right.
137
435472
2487
Pilot projeler ise genellikle doğruyu tutturmalıdır.
07:17
When they don't work, someone or something is to blame.
138
437959
4360
İşe yaramadıklarında, suçlanacak biri yada bir şey vardır.
07:22
The final capability is creative resolution.
139
442319
2960
Son nitelik ise yaratıcı çözüm üretebilmedir.
07:25
This is about doing decision making
140
445279
1711
Bu, zıt fikirleri bile, tekrar
07:26
in a way that you can actually combine even opposing ideas
141
446990
3529
tanımlayıp ve birleştirip yeni, pratik bir çözüm
07:30
to reconfigure them in new combinations
142
450519
2521
üretecek şekilde
07:33
to produce a solution that is new and useful.
143
453040
3279
kararlar alabilmek demektir.
07:36
When you look at innovative organizations, they never go along to get along.
144
456319
3801
Yenilikçi şirketler asla sorun çıkarmamak için norma uymazlar.
07:40
They don't compromise.
145
460120
2079
Taviz vermezler.
07:42
They don't let one group or one individual dominate,
146
462199
3440
Bir grubun ya da şahısın baskın olmasına izin vermezler;
07:45
even if it's the boss, even if it's the expert.
147
465639
4361
bahsi geçen kişi patron yahut uzman olsa bile.
07:50
Instead, they have developed
148
470000
1839
Bu baskının yerine, daha esnek
07:51
a rather patient and more inclusive decision making process
149
471839
3560
ve çok seçenekli çözümlerin daha mutlak çözümlerin
07:55
that allows for both/and solutions to arise
150
475399
3680
önüne geçtiği, daha sakin ve çalışanların da sürece dahil olduğu bir
07:59
and not simply either/or solutions.
151
479079
2800
karar verme mekanizması kullanıyorlar.
08:01
These three capabilities are why we see
152
481879
4000
İşte Pixar'ın anlam vermeye çalıştığımız
08:05
that Pixar is able to do what it does.
153
485879
4361
başarılarının sebebi bu 3 özellik.
08:10
Let me give you another example,
154
490240
1969
Size bir örnek daha vereyim,
08:12
and that example is the infrastructure group of Google.
155
492209
2630
bu örnek Google'ın altyapı departmanından.
08:14
The infrastructure group of Google is the group
156
494839
2680
Google'ın altyapı grubu, websitenin mütemadiyen
08:17
that has to keep the website up and running 24/7.
157
497519
4050
çalışır halde olmasından sorumlu grup.
08:21
So when Google was about to introduce Gmail and YouTube,
158
501569
3870
Google Gmail ve Youtube'un lansmanını yapmak üzereyken
08:25
they knew that their data storage system wasn't adequate.
159
505439
3320
data depolama sistemlerinin yetersiz olduğunun farkındaydılar.
08:28
The head of the engineering group and the infrastructure group at that time
160
508759
4160
Zamanında mühendislik ve altyapı departmanının
08:32
was a man named Bill Coughran.
161
512919
2561
başındaki adamın adı Bill Coughrandı.
08:35
Bill and his leadership team, who he referred to as his brain trust,
162
515480
3760
Bill ve "beyin sigortası" diye adlandırdığı yönetici takımı
08:39
had to figure out what to do about this situation.
163
519240
3880
soruna bir çözüm bulmak zorundaydılar.
08:43
They thought about it for a while.
164
523120
1840
Konu hakkında bir süre düşündüler.
08:44
Instead of creating a group to tackle this task,
165
524960
3480
Sorunla baş edecek grupları yaratmak yerine,
08:48
they decided to allow groups to emerge spontaneously
166
528440
4280
grupların spontane bir şekilde değişik alternatifler etrafında
08:52
around different alternatives.
167
532720
1439
oluşmasına izin vermeye karar verdiler.
08:54
Two groups coalesced.
168
534159
2841
İki grup ortaya çıktı.
08:57
One became known as Big Table,
169
537000
3159
Biri "Büyük Masa" diğeri ise
09:00
the other became known as Build It From Scratch.
170
540159
3520
"Sıfırdan Yap" olarak anılmaya başlandı.
09:03
Big Table proposed that they build on the current system.
171
543679
2921
Büyük Masa, mevcut sistemin üzerine ekleme yapmayı önerdi.
09:06
Build It From Scratch proposed that it was time for a whole new system.
172
546600
4360
Sıfırdan Yap ise yepyeni bir sisteme geçmenin zamanının geldiğini söyledi.
09:10
Separately, these two teams were allowed to work full-time
173
550960
3799
İki takımın da, ayrı ayrı, kendi yöntemleri
09:14
on their particular approach.
174
554759
2040
üzerinde tam zamanlı çalışılmasına izin verildi.
09:16
In engineering reviews, Bill described his role as,
175
556799
3120
Mühendislik değerlendirmelerinde/dergilerinde Bill rolünü
09:19
"Injecting honesty into the process by driving debate."
176
559919
4960
şöyle tanımlamış: "Tartışmalara yol açarak sürece dürüstlük katmak".
09:24
Early on, the teams were encouraged to build prototypes so that they could
177
564879
4000
İşin başından takımlara "gerçek senaryolarla karşlılaştırabilmek,
09:28
"bump them up against reality and discover for themselves
178
568879
3441
ve böylece güçlü ve güçsüz noktalarını kendileri keşfedebilmeleri"
09:32
the strengths and weaknesses of their particular approach."
179
572320
2800
için prototipler yaratmaları tavsiye edildi.
09:35
When Build It From Scratch shared their prototype with the group
180
575120
3020
Website'de bir sorun çıktığı takdirde gecenin köründe bile telefonları
09:38
whose beepers would have to go off in the middle of the night
181
578140
2920
öten "Sıfırdan Yap" takımı, prototiplerini paylaştıktan sonra
09:41
if something went wrong with the website,
182
581060
2210
tasarımlarının kısıtlamalarını ve sorunlarını gayet net bir
09:43
they heard loud and clear about the limitations of their particular design.
183
583270
4850
şekilde duymuş oldu.
09:48
As the need for a solution became more urgent
184
588120
2919
Sorunu çözmenin aciliyeti arttıkça ve veriler, ya da
09:51
and as the data, or the evidence, began to come in,
185
591039
3281
sonuçlar alınmaya başlandıkça "Büyük Masa"nın
09:54
it became pretty clear that the Big Table solution
186
594320
3280
önerdiği çözümün
09:57
was the right one for the moment.
187
597600
2510
o ana en uygun çözüm olduğu anlaşıldı.
10:00
So they selected that one.
188
600110
2090
Dolayısıyla bu yolu seçtiler.
10:02
But to make sure that they did not lose the learning
189
602200
2760
Ama Sıfırdan Yap'ın bilgi birikiminin boşa gitmemesi için
10:04
of the Build it From Scratch team,
190
604960
1880
Bill o takımdan iki kişinin
10:06
Bill asked two members of that team to join a new team that was emerging
191
606840
3410
yeni nesil ürünler üzerinde çalışacak
10:10
to work on the next-generation system.
192
610250
2990
başka bir takıma katılmasını rica etti.
10:13
This whole process took nearly two years,
193
613240
3760
Bu süreç tam olarak 2 yıl sürdü
10:17
but I was told that they were all working at breakneck speed.
194
617000
4399
ama bana deli gibi çalıştıkları söylendi.
10:21
Early in that process, one of the engineers had gone to Bill and said,
195
621399
3321
Sürecin başında mühnedislerden biri Bill'e gidip
10:24
"We're all too busy for this inefficient system
196
624720
3039
"Bu verimsiz paralel sistem içinde çalışmak için çok yoğunuz"
10:27
of running parallel experiments."
197
627759
2481
demiş.
10:30
But as the process unfolded, he began to understand
198
630240
3080
Fakat süreç geliştikçe, yetenekli insanlara
10:33
the wisdom of allowing talented people to play out their passions.
199
633320
3920
istediklerini yapma özgürlüğünü vermenin akıllıca olduğunu anlamış.
10:37
He admitted, "If you had forced us to all be on one team,
200
637240
3799
İtiraf etti ki: "Eğer hepimizi bir takım seçmeye zorlamış olsaydın,
10:41
we might have focused on proving who was right, and winning,
201
641039
3441
Google için ne gerektiğini bulmak ve öğrenmek yerine
10:44
and not on learning and discovering what was the best answer for Google."
202
644480
5520
kimin haklı olduğunu kanıtlamak ile uğraşmakla meşgul olabilirdik."
10:50
Why is it that Pixar and Google are able to innovate time and again?
203
650000
3559
Pixar ve Google neden sürekli yenilik yapabilme gücüne sahip?
10:53
It's because they've mastered the capabilities required for that.
204
653559
3670
Çünkü bunu yapmak için gereken özelliklere hakimler.
10:57
They know how to do collaborative problem solving,
205
657229
2390
Sorunlara ortak çözümler üretmeyi biliyorlar,
10:59
they know how to do discovery-driven learning
206
659619
2140
keşfederek öğrenmeyi biliyorlar ve
11:01
and they know how to do integrated decision making.
207
661759
2701
karar verme süreçlerini entegre olarak yapabiliyorlar.
11:04
Some of you may be sitting there and saying to yourselves right now,
208
664460
3219
Bazılarınız oturduğnuz yerden "Benim iş yerimde bunları yapmayı
11:07
"We don't know how to do those things in my organization.
209
667679
2840
bilmiyoruz. O zaman Google ve Pixar
11:10
So why do they know how to do those things at Pixar,
210
670519
2601
bunları yapmayı nereden biliyorlar?"
11:13
and why do they know how to do those things at Google?"
211
673120
3439
diyiyor olabilirsiniz.
11:16
When many of the people that worked for Bill told us,
212
676559
2521
Bill için çalışan bir çok kişi bize kendisinin
11:19
in their opinion, that Bill was one of the finest leaders in Silicon Valley,
213
679080
6400
Silikon vadisindeki önde gelen insanlardan olduğunu düşündüklerini
11:25
we completely agreed; the man is a genius.
214
685480
4169
söylediğinde biz de aynı kanıya vardık. Adam bir dahi.
11:29
Leadership is the secret sauce.
215
689649
2910
İşin püf noktası liderlikde.
11:32
But it's a different kind of leadership,
216
692559
2401
Bu ama değişik bir tarz liderlik, olağanüstü
11:34
not the kind many of us think about when we think about great leadership.
217
694960
5330
liderlik dendiğinde aklımıza gelen ile aynı değil.
11:40
One of the leaders I met with early on said to me,
218
700290
2670
Tanıştığım yöneticilerden biri, konuşmamızın başında
11:42
"Linda, I don't read books on leadership.
219
702960
3160
bana "Linda ben liderlik hakkında kitaplar okumuyorum.
11:46
All they do is make me feel bad." (Laughter)
220
706120
2919
Tek yaptıkları kendimi kötü hissettirmek". (Kahkaha)
11:49
"In the first chapter they say I'm supposed to create a vision.
221
709039
2961
"İlk bölümde diyorlar ki, bir vizyon yaratmalısınız.
11:52
But if I'm trying to do something that's truly new, I have no answers.
222
712000
4240
Ama ben gerçekten yeni bir şey yaratmak istiyorsam,
11:56
I don't know what direction we're going in
223
716240
2000
bu mümkün değil. Ne yöne gittiğimizi
11:58
and I'm not even sure I know how to figure out how to get there."
224
718240
3659
ve hatta o yöne nasıl gideceğimizi bile bildiğimden emin değilim."
12:01
For sure, there are times when visionary leadership
225
721899
2541
Tartışmasız ki, keskin vizyonlu bir liderlik
12:04
is exactly what is needed.
226
724440
2040
bazen tam ihtiyaç duyulan şey olabilir.
12:06
But if we want to build organizations that can innovate time and again,
227
726480
3399
Fakat biz sürekli olarak yenilik üretecek
12:09
we must recast our understanding of what leadership is about.
228
729879
4121
yapılar kurmak istiyorsak, liderlik anlayışımızı değiştirmeliyiz.
12:14
Leading innovation is about creating the space
229
734000
3720
Yeniliğe önderlik yapmak, yenilikçi çözümler üretecek
12:17
where people are willing and able to do the hard work
230
737720
3199
ve bunun için çalışmaya hazır insanlara
12:20
of innovative problem solving.
231
740919
2480
çalışacak alanı yaratmayı gerektirir.
12:23
At this point, some of you may be wondering,
232
743399
3841
Şu noktada bazılarınız "Peki bu neye benziyor?"
12:27
"What does that leadership really look like?"
233
747240
2319
diye merak içinde olabilirsiniz.
12:29
At Pixar, they understand that innovation takes a village.
234
749559
4921
Pixar'da yeniliğin bir takım çalışması olduğunun farkındalar.
12:34
The leaders focus on building a sense of community
235
754480
3439
Yöneticiler bir topluluk yaratmaya ve bahsettiğimiz
12:37
and building those three capabilities.
236
757919
2281
3 özelliği geliştirmeye çalışıyorlar.
12:40
How do they define leadership?
237
760200
2280
Onlar liderliği nasıl tanımlıyorlar?
12:42
They say leadership is about creating a world
238
762480
2279
Onlara göre liderlik insanların ait
12:44
to which people want to belong.
239
764759
1961
olmak isteyeceği bir dünya yaratmak.
12:46
What kind of world do people want to belong in at Pixar?
240
766720
2640
Pixar'da insanlar nasıl bir dünyada olmak istiyorlar?
12:49
A world where you're living at the frontier.
241
769360
2080
Sınırlarda yaşanan bir dünyada.
12:51
What do they focus their time on?
242
771440
2319
Zamanlarını neye odaklıyorlar?
12:53
Not on creating a vision.
243
773759
1471
Bir vizyon yaratmaya değil.
12:55
Instead they spend their time thinking about,
244
775230
2130
Aksine zamanlarını "Meydanımsı, insanların
12:57
"How do we design a studio that has the sensibility of a public square
245
777360
4840
birbirleri ile etkileşim içinde olabileceği bir stüdyoyu
13:02
so that people will interact?
246
782200
2160
nasıl yaratabiliriz? diye düşünerek geçiriyorlar.
13:04
Let's put in a policy that anyone, no matter what their level or role,
247
784360
3670
Görevi ya da pozisyonu ne olursa olsun,
13:08
is allowed to give notes to the director
248
788030
1930
insanlara filmler hakkındaki
13:09
about how they feel about a particular film.
249
789960
2559
fikirlerini yönetmenle paylaşma imkanını sunalım.
13:12
What can we do to make sure
250
792519
2000
Organizasyonumuzdaki azınlıkların ve sorun
13:14
that all the disruptors, all the minority voices in this organization,
251
794519
3880
çıkartan kişilerin seslerinin çıktığından ve duyulduklarından
13:18
speak up and are heard?
252
798399
2000
emin olmak için ne yapabiliriz?
13:20
And, finally, let's bestow credit in a very generous way."
253
800399
3621
Son olarak, jenerik listesini hazırlarken elimizi korkak alıştırmayalım."
13:24
I don't know if you've ever looked at the credits of a Pixar movie,
254
804020
3300
Hiç bir Pixar filmininin jeneriğine baktınız mı
13:27
but the babies born during a production are listed there.
255
807320
3160
bilmiyorum ama prodüksiyon sırasında doğan bebeklerin bile
13:30
(Laughter)
256
810480
1399
isimleri mevcut. (Kahkaha)
13:31
How did Bill think about what his role was?
257
811879
3000
Bill görevinin ne olduğunu nasıl düşündü?
13:34
Bill said, "I lead a volunteer organization.
258
814879
3481
Dedi ki "Ben gönüllü bir kuruma liderlik yapıyorum.
13:38
Talented people don't want to follow me anywhere.
259
818360
3760
Yetenekli insanlar beni herhangi bir yere takip etmek istemiyor.
13:42
They want to cocreate with me the future.
260
822120
3559
Benimle beraber geleceği yaratmak istiyorlar.
13:45
My job is to nurture the bottom-up
261
825679
2480
Benim görevim bunu geliştirecek yapıyı oluşturmak
13:48
and not let it degenerate into chaos."
262
828159
3360
ve kaosun oluşmasını engellemek.
13:51
How did he see his role?
263
831519
1321
Görevini ne olarak görüyordu?
13:52
"I'm a role model, I'm a human glue,
264
832840
2799
"Ben bir rol modeliyim. Bir yapıştırıcıyım,
13:55
I'm a connector, I'm an aggregator of viewpoints.
265
835639
2640
bağlayacığım ve fikirleri toplayan kişiyim.
13:58
I'm never a dictator of viewpoints."
266
838279
2240
Katiyen fikirleri yöneten değilim.
14:00
Advice about how you exercise the role?
267
840519
2120
Bu rolde çalışmak için tavsiye?
14:02
Hire people who argue with you.
268
842639
2500
Sizinle tartışan insanları işe alın.
14:05
And, guess what?
269
845139
1370
Ve tahmin edin ne?
14:06
Sometimes it's best to be deliberately fuzzy and vague.
270
846509
3631
Bazen bilerek genel konuşmak ve detaya inmemek iyidir.
14:11
Some of you may be wondering now,
271
851220
1749
Bazılarınız bu insanlar
14:12
what are these people thinking?
272
852969
1871
ne düşünüyor diye düşünüyor olabilir?
14:14
They're thinking,
273
854840
1010
Düşünüyorlar.
14:15
"I'm not the visionary, I'm the social architect.
274
855850
2990
"Ben ileri görüşlü lider değilim. Ben sosyal ilişkilerin
14:18
I'm creating the space where people are willing and able
275
858840
3600
mimarıyım. Ben insanların yeteneklerini ve tutkularını
14:22
to share and combine their talents and passions."
276
862440
3349
paylaşıp, birleştirebileceği ortamı yaratıyorum."
14:25
If some of you are worrying now that you don't work at a Pixar,
277
865789
3130
Eğer Pixar'da ya da Google'da çalışmadığı
14:28
or you don't work at a Google,
278
868919
1640
için endişleneniz varsa,
14:30
I want to tell you there's still hope.
279
870559
2441
size hala umut olduğunu söylemek istiyorum.
14:33
We've studied many organizations
280
873000
2000
Bolca yeniliğin yapıldığını
14:35
that were really not organizations you'd think of
281
875000
2290
beklemeyeceğiniz bir sürü kurum
14:37
as ones where a lot of innovation happens.
282
877290
2930
inceledik.
14:40
We studied a general counsel in a pharmaceutical company
283
880220
3059
Avukatlarını ve 19 rekabetçi firmayı
14:43
who had to figure out how to get the outside lawyers,
284
883279
2721
beraber çalışıp, üretmeye teşvik etmenin bir yolunu
14:46
19 competitors, to collaborate and innovate.
285
886000
2759
arayan bir ilaç firmasının genel kurulunu inceledik.
14:48
We studied the head of marketing at a German automaker
286
888759
3850
Alman bir araba markasının pazarlama müdürünü inceledik,
14:52
where, fundamentally, they believed that it was the design engineers,
287
892609
3281
ki burada yenilik üzerine çalışabilecek kişilerin pazarlamacılar
14:55
not the marketeers, who were allowed to be innovative.
288
895890
3119
değil, tasarım mühendisleri olduğuna inanılıyordu.
14:59
We also studied Vineet Nayar at HCL Technologies,
289
899009
4111
Ayrıca Hintli bir dış kaynak yaratım firması
15:03
an Indian outsourcing company.
290
903120
2060
HCL Technologies'de çalışan Vineet Nayar'ı inceledik.
15:05
When we met Vineet,
291
905180
1549
Vineet ile tanıştığımızda,
15:06
his company was about, in his words, to become irrelevant.
292
906729
3351
şirketinin önemsizleşmek üzere olduğunu söyledi.
15:10
We watched as he turned that company into a global dynamo of I.T. innovation.
293
910080
6019
Biz onun şirketi bilişim dünyasının önde gelen
15:16
At HCL technologies, like at many companies,
294
916600
2960
yenilikçilerinden birine çevirmesini izledik. HCL'de, çoğu
15:19
the leaders had learned to see their role as setting direction
295
919560
4160
şirkette olduğu gibi liderler görevlerini bir rota çizmek
15:23
and making sure that no one deviated from it.
296
923720
2589
ve çalışanları bu yolda tutmak olarak görüyorlar.
15:27
What he did is tell them it was time for them
297
927139
4181
Yaptığı şey, çalışanlara ne yapmak zorunda olduklarını
15:31
to think about rethinking what they were supposed to do.
298
931320
3420
tekrar düşünmenin zamanının geldiğini söylemek oldu.
15:34
Because what was happening is that everybody was looking up
299
934740
2860
Çünkü Google veya Pixar'da karşılaştığımız inisiyatife dayalı
15:37
and you weren't seeing the kind of bottom-up innovation
300
937600
3159
yenilik anlayışı yoktu, herkes yapılcak şeylerin
15:40
we saw at Pixar or Google.
301
940759
2360
üst seviyelerden belirtilmesini bekliyordu.
15:43
So they began to work on that.
302
943119
1560
Haliyle bunu değiştirmeye başladılar.
15:44
They stopped giving answers, they stopped trying to provide solutions.
303
944679
4161
Cevaplar ve çözümler üretmeyi bıraktılar.
15:48
Instead, what they did is they began to see
304
948840
2839
Bunun yerine, yapılarının alt katmanında,
15:51
the people at the bottom of the pyramid, the young sparks,
305
951679
3877
aslında müşterilerine en yakın olan
15:55
the people who were closest to the customers,
306
955556
2474
genç, parlak insanları
15:58
as the source of innovation.
307
958030
2550
yeniliğin kaynakları olarak görmeye başladılar.
16:00
They began to transfer the organization's growth
308
960580
3133
Kurumlarının itici, büyüme yaratan gücünü
16:03
to that level.
309
963713
1523
o seviyeye taşıdılar.
16:07
In Vineet's language, this was about inverting the pyramid
310
967126
3753
Vineet'e göre bunun amacı piramidi
16:10
so that you could unleash the power of the many
311
970879
3040
ters çevirip, azınlığın çoğunluğun üstündeki
16:13
by loosening the stranglehold of the few,
312
973919
2921
gücünü azaltmak ve çoğunluğun gücünü
16:16
and increase the quality and the speed of innovation
313
976840
3120
ortaya çıkartarak her gün yapılan yeniliğin hızını
16:19
that was happening every day.
314
979960
2570
ve kalitesini arttırmaya yönelikti.
16:23
For sure, Vineet and all the other leaders that we studied
315
983600
3789
Kuşkusuz ki, Vineet dahil incelediğimiz tüm liderler
16:27
were in fact visionaries.
316
987389
3131
öncü, vizyona sahip insanlardı.
16:30
For sure, they understood that that was not their role.
317
990520
4540
Şüphesiz ki görevlerinin bu olmadığını da biliyorlardı.
16:35
So I don't think it is accidental that many of you did not recognize Ed.
318
995060
5180
Haliyle çoğunuzun Ed'i tanıyamamış olmasının bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum.
16:40
Because Ed, like Vineet, understands that our role as leaders
319
1000240
4679
Çünkü, Ed de Vineet gibi liderler olarak rollerinin
16:44
is to set the stage, not perform on it.
320
1004919
4161
sahneye çıkmak değil, sahneyi kurmak olduğunun bilincinde.
16:49
If we want to invent a better future,
321
1009080
2880
Eğer amacımız daha iyi bir gelecek yaratmak ise,
16:51
and I suspect that's why many of us are here,
322
1011960
3280
ki çoğumuzun bu yüzden burda olduğu kanısındayım,
16:55
then we need to reimagine our task.
323
1015240
3880
yapmamız gereken amacımızı tekrar gözden geçirmek.
16:59
Our task is to create the space
324
1019120
2679
Amacımız, herkesin dehasının,
17:01
where everybody's slices of genius
325
1021799
2641
ortaya çıkabileceği ve kullanılabileceği,
17:04
can be unleashed and harnessed,
326
1024440
4520
bu ortak zekanın somut işlere dönüşeceği
17:08
and turned into works of collective genius.
327
1028960
2760
ortamlar ve imkanlar yaratmak.
17:11
Thank you.
328
1031720
2070
Teşekkür ederim.
17:13
(Applause)
329
1033790
2990
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7