Why we ignore obvious problems — and how to act on them | Michele Wucker

117,122 views ・ 2019-05-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gamze Blommerde Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
So what if there were a highly obvious problem
0
13375
3976
Düşünün ki ortada büyük bir sorun var
apaçık gözünüzün önünde duruyor.
00:17
right in front of you?
1
17375
1601
00:19
One that everyone was talking about,
2
19000
3143
Öyle bir sorun ki herkes ondan bahsediyor
00:22
one that affected you directly.
3
22167
2291
ve sizleri de doğrudan etkiliyor.
00:25
Would you do everything within your power to fix things
4
25542
4309
İşler daha da kötüleşmeden bu sorunu çözmek için
00:29
before they got worse?
5
29875
1458
elinizden gelen her şeyi yapar mıydınız?
00:32
Don't be so sure.
6
32667
1726
Cevabınızdan çok da emin olmayın!
00:34
We are all much more likely than any of us would like to admit
7
34417
4434
Zira biz, gözümüzün önünde apaçık duran gerçekleri görmemeye meyilliyizdir
00:38
to miss what's right in front of our eyes.
8
38875
2976
ve hiçbirimiz bunu kabullenmek istemez.
00:41
And in fact,
9
41875
1434
Hatta öyle ki
00:43
we're sometimes most likely to turn away from things
10
43333
3726
iş veya özel hayatımızda ya da dünya üzerinde karşılaşabileceğimiz
00:47
precisely because of the threat that they represent to us,
11
47083
4643
tehlikeleri bize hatırlattıkları için
00:51
in business, life and the world.
12
51750
2125
bu gerçeklerden gözümüzü kaçırırız.
00:55
So I want to give you an example from my world, economic policy.
13
55125
4292
Kendi alanımdan, ekonomi politikasından bir örnek vermek istiyorum.
01:00
So when Alan Greenspan was head of the Federal Reserve,
14
60708
3310
Merkez Bankası'nın başındayken Alan Greenspan'in tüm görevi,
01:04
his entire job was to watch out for problems in the US economy
15
64042
5476
ABD ekonomisindeki sorunlara karşı dikkatli hareket etmek
01:09
and to make sure that they didn't spin out of control.
16
69542
2726
ve bu sorunların kontrolden çıkmamalarını sağlamaktı.
01:12
So, after 2006,
17
72292
1934
2006 sonrasına geldiğimizde ise
01:14
when real estate prices peaked,
18
74250
2559
gayrimenkul fiyatlarının yükselmesiyle birlikte
01:16
more and more and more respected leaders and institutions
19
76833
4601
her geçen gün daha fazla hatırı sayılır lider ve kurum
01:21
started to sound the alarm bells
20
81458
2601
kredi riskleri ve piyasa balonlarından bahsederek
01:24
about risky lending and dangerous market bubbles.
21
84083
4042
tehlike çanlarını çalmaya başladı.
01:29
As you know, in 2008 it all came tumbling down.
22
89250
3809
Sizlerin de bildiği gibi 2008'de her şey tepetaklak oldu.
01:33
Banks collapsed,
23
93083
1560
Bankalar battı,
01:34
global stock markets lost nearly half their value,
24
94667
3226
uluslararası piyasalar değerlerinin yarısına yakınını kaybetti,
01:37
millions and millions of people lost their homes to foreclosure.
25
97917
4601
milyonlarca insanın evine haciz konuldu.
01:42
And at the bottom,
26
102542
1267
En sonunda
01:43
nearly one in 10 Americans was out of work.
27
103833
3375
neredeyse her 10 Amerikalıdan biri işsiz kalmış oldu.
01:48
So after things calmed down a little bit,
28
108875
2351
Ortalık biraz durulduğunda ise
01:51
Greenspan and many others came out with a postmortem and said,
29
111250
4726
Greenspan ve daha pek çoğu, ellerinde bir durum analiziyle
"Krizi öngörmek mümkün değildi," dediler
01:56
"Nobody could have predicted that crisis."
30
116000
2042
01:58
They called it "a black swan."
31
118792
2476
ve krizi "bir siyah kuğu" olarak nitelendirdiler.
02:01
Something that was unimaginable,
32
121292
2809
Yani hayal edilemez bir şey olarak,
02:04
unforeseeable and completely improbable.
33
124125
4000
öngörülemez ve kesinlikle olasılıksız bir şey olarak.
02:09
A total surprise.
34
129500
2018
Tam anlamıyla bir sürpriz yani.
02:11
Except it wasn't always such a surprise.
35
131542
3892
Ancak bu durum aslında hiç de bir sürpriz gibi gelişmedi.
02:15
For example, my Manhattan apartment nearly doubled in value
36
135458
4393
Benim Manhattan'daki dairem örneğin dört yıldan daha kısa bir süre içinde
02:19
in less than four years.
37
139875
2059
değerini neredeyse ikiye katlamıştı.
02:21
I saw the writing on the wall and I sold it.
38
141958
3268
Ben de tehlike işaretlerini görüp satmıştım evimi.
02:25
(Laughter)
39
145250
2601
(Gülüşmeler)
02:27
(Applause)
40
147875
2250
(Alkışlar)
02:31
So, a lot of other people also saw the warning,
41
151792
2226
Diğer birçok insan da aynı tehlikeyi gördü,
02:34
spoke out publicly
42
154042
1625
gördüklerini halkla da paylaştılar
02:36
and they were ignored.
43
156958
1976
ve sadece göz ardı edildiler.
02:38
So we didn't know exactly what the crisis was going to look like,
44
158958
4226
Sonuç olarak bu krizin nasıl görüneceğini ya da beraberinde neler getireceğini
02:43
not the exact parameters,
45
163208
2018
bire bir bilemesek de
02:45
but we could all tell
46
165250
1851
bize doğru hücum eden şeyin
02:47
that the thing coming at us was as dangerous, visible and predictable
47
167125
6351
koca, gri bir gergedan kadar tehlikeli, aşikâr ve önceden kestirilebilir
02:53
as a giant gray rhino charging right at us.
48
173500
3208
olduğunu hepimiz görebiliyorduk.
02:57
The black swan lends itself
49
177792
2017
Siyah kuğu teorisi,
02:59
to the idea that we don't have power over our futures.
50
179833
3875
geleceğimiz üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığı fikrini düşündürür bize.
03:04
And unfortunately, the less control that we think we have,
51
184750
4809
Olaylar üzerinde kontrolümüzün ne kadar az olduğunu düşünmemiz de
03:09
the more likely we are to downplay it
52
189583
3101
maalesef var olanı bir o kadar küçümsememize
03:12
or ignore it entirely.
53
192708
2000
ya da tamamıyla göz ardı etmemize yol açar.
03:16
And this dangerous dynamic masks another problem:
54
196458
3851
Bu tehlikeli düşünce de başka bir gerçeği görünmez kılar:
03:20
that most of the problems that we're facing
55
200333
2185
önümüzdeki sorunların çoğunun ne kadar olası,
03:22
are so probable and obvious,
56
202542
2601
aşikâr ve görünür olmasına rağmen
03:25
they're things that we can see, but we still don't do anything about.
57
205167
3458
yine de parmağımızı dahi oynatmadığımız gerçeğini.
03:29
So I created the gray rhino metaphor
58
209792
2476
İşte ben de gri gergedan metaforunu yarattım
03:32
to meet what I felt was an urgent need.
59
212292
3059
zira böyle bir metafora gerçekten ihtiyaç vardı.
03:35
To help us to take a fresh look,
60
215375
2518
Yeni bir gözle bakabilmemize yardımcı olsun diye,
03:37
with the same passion that people had for the black swan,
61
217917
2684
aynı siyah kuğunun benimsendiği gibi benimseyelim diye,
03:40
but this time, for the things that were highly obvious,
62
220625
3851
ancak bu sefer son derece aşikâr şeyler için kullanalım diye,
03:44
highly probable, but still neglected.
63
224500
3958
son derece olası, yine de yok sayılan şeyler için.
03:50
Those are the gray rhinos.
64
230542
2809
İşte bu tip şeylere gri gergedanlar diyorum.
03:53
Once you start looking for gray rhinos,
65
233375
2309
Eğer bu gri gergedanları görmek isterseniz
03:55
you see them in the headlines every day.
66
235708
2709
her gün başlıklara bir göz atmanız yeterli.
03:59
And so what I see in the headlines is another big gray rhino,
67
239250
3726
İşte benim bugün başlıklarda gördüğüm de koca bir gri gergedan,
04:03
a new highly probable financial crisis.
68
243000
4167
yepyeni, son derece olası bir ekonomik kriz.
04:08
And I wonder if we've learned anything in the last 10 years.
69
248458
3851
Merak ediyorum, son 10 yılda bir şeyler öğrenebildik mi acaba?
04:12
So if you listen to Washington or Wall Street,
70
252333
3393
Washington'da ya da Wall Street'te konuşulanlara bakarsanız
04:15
you could almost be forgiven for thinking that only smooth sailing laid ahead.
71
255750
6792
geleceğimizin dalgasız, dümdüz bir deniz gibi olduğunu sanırsınız.
04:23
But in China, where I spend a lot of time,
72
263375
3101
Benim çokça vakit geçirdiğim Çin'de ise
04:26
the conversation is totally different.
73
266500
2892
konuşulanlar son derece farklı.
04:29
The entire economic team,
74
269416
2226
Ekonomiden sorumlu ekibin tümü,
04:31
all the way up to president Xi Jinping himself,
75
271666
2977
devlet başkanı Xi Jinping de dahil olmak üzere,
04:34
talk very specifically and clearly
76
274667
2726
son derece açık bir şekilde
04:37
about financial risks as gray rhinos,
77
277417
3851
ve bilhassa sanki birer gri gergedanlarmış gibi
ekonomik risklerden ve bu riskleri nasıl dize getireceklerinden konuşuyorlar.
04:41
and how they can tame them.
78
281292
2226
04:43
Now, to be sure, China and the US
79
283542
1601
Kuşkusuz ki Çin ve ABD
çok farklı devlet sistemleriyle yönetiliyorlar,
04:45
have very, very different systems of government,
80
285167
2267
04:47
which affects what they're able to do or not.
81
287458
2310
bu da yapabilecekleri ya da yapamayacakları şeyleri belirliyor.
04:49
And many of the root causes for their economic problems
82
289792
2809
Ekonomik problemlerin çoğunun temel nedenleri de
04:52
are totally different.
83
292625
1351
farklı tabii bu iki ülkede.
04:54
But it's no secret that both countries have problems
84
294000
3601
Ancak iki ülkenin de borçlarıyla, eşitsizlikle
04:57
with debt, with inequality and with economic productivity.
85
297625
3958
ve ekonomik verimlilikle ilgili sorunları olduğu herkesin bildiği bir gerçek.
05:03
So how come the conversations are so different?
86
303042
2208
Peki sorunları aynıysa duruşları niye farklı?
05:06
You could actually ask this question,
87
306167
1851
Aslında aynı soruyu
05:08
not just about countries,
88
308042
2309
sadece ülkelerin değil insanların da
05:10
but about just about everyone.
89
310375
2309
duruş farklılıkları ile ilgili sorabilirsiniz.
05:12
The auto companies that put safety first
90
312708
3893
Güvenliği her şeyden önce tutan otomobil üreticileri
05:16
and the ones that don't bother to recall their shoddy cars
91
316625
2768
ve kalitesiz arabalarını geri çekmek için
05:19
until after people die.
92
319417
2500
mutlaka birilerinin ölmesini bekleyenlerle ilgili mesela.
05:24
The grandparents who, in preparing for the inevitable --
93
324417
5476
Ya da kaçınılmaz son için hazırlık yapan büyükanneler ve büyükbabalarla ilgili,
05:29
the ones who have the eulogy written,
94
329917
1791
hani şu cenaze metnini bile yazanlarla,
05:33
the menu for the funeral lunch.
95
333125
1893
menüyü bile hazırlayanlarla ilgili.
05:35
(Laughter)
96
335042
1476
(Gülüşmeler)
05:36
My grandparents did.
97
336542
1309
Benimkiler hazırlamıştı.
05:37
(Laughter)
98
337875
1476
(Gülüşmeler)
05:39
And everything but the final date chiseled into the gravestone.
99
339375
5101
Böyleleri mezar taşını bile önceden oydurur da bir ölüm tarihini boş bırakır.
05:44
But then you have the grandparents on the other side,
100
344500
2477
Bir de diğer türlü büyükanneler büyükbabalar vardır
05:47
who don't put their final affairs in order,
101
347001
2517
ki hiçbir işlerini yoluna koymazlar,
05:49
who don't get rid of all the junk
102
349542
1601
atılacaklarını bile ayırmazlar,
05:51
they've been hoarding for decades and decades
103
351167
2101
yıllar boyunca onca şeyi istiflemişlerdir de
05:53
and leave their kids to deal with it.
104
353292
1791
düzenleme işini çocuklarına bırakırlar.
05:56
So what makes the difference between one side and the other?
105
356208
4060
Peki bu iki taraf arasındaki fark nereden geliyor?
06:00
Why do some people see things and deal with them,
106
360292
2601
Nasıl oluyor da bazıları gerçeklerle başa çıkarken
06:02
and the other ones just look away?
107
362917
2250
diğerleri gözlerini kaçırmayı seçiyor?
06:06
So the first one has to do with culture, society,
108
366958
3310
Bunun öncelikle içinde yaşadığınız kültür ve toplumla,
çevrenizdeki insanlarla ilgisi var.
06:10
the people around you.
109
370292
1458
06:12
If you think that someone around you
110
372917
2684
Yani olur da düşersen etrafındakilerden birinin
06:15
is going to help pick you up when you fall,
111
375625
2768
sana yardım edeceğini düşünüyorsan
06:18
you're much more likely to see a danger as being smaller.
112
378417
3208
var olan bir tehlikeyi olduğundan küçük görme eğiliminde oluyorsun.
06:22
And that allows us to take good chances, not just the bad ones.
113
382542
4684
Ki bu da sadece kötü değil aynı zamanda da iyi riskler almamızı sağlıyor.
06:27
For example, like risking criticism
114
387250
2393
Tıpkı kimsenin bahsetmek istemediği
06:29
when you talk about the danger that nobody wants you to talk about.
115
389667
3517
bir tehlikeden bahsederek eleştirilme riskini göze almak gibi.
06:33
Or taking the opportunities that are kind of scary,
116
393208
2893
Ya da ürkütücü görünen, bir nevi gri gergedanlara benzeyen fırsatları
06:36
so in their own way are gray rhinos.
117
396125
3268
yine de değerlendirmek gibi.
06:39
So the US has a very individualist culture -- go it alone.
118
399417
3958
ABD'nin kültürü son derece bireysel, herkes kendi başına yani.
06:44
And paradoxically,
119
404125
1601
İlginçtir ki bu durum
06:45
this makes many Americans much less open to change
120
405750
3726
Amerikalıları değişime ve iyi riskler almaya
06:49
and taking good risks.
121
409500
1559
kapalı yapmış.
06:51
In China, by contrast,
122
411083
1935
Halbuki Çin'deki insanlar,
06:53
people believe that the government is going to keep problems from happening,
123
413042
3726
devletin doğabilecek problemleri önleyeceğine inanıyor,
06:56
which might not always be what happens, but people believe it.
124
416792
3434
bu her zaman gerçekleşmese de insanlar inanmaya devam ediyor.
07:00
They believe they can rely on their families,
125
420250
2101
Ailelerine güvenebileceklerini düşünüyorlar,
07:02
so that makes them more likely to take certain risks.
126
422375
3018
bu da onları belirli riskleri almaya daha meyilli yapıyor.
07:05
Like buying Beijing real estate,
127
425417
1601
Tıpkı Pekin'de gayrimenkul almak
07:07
or like being more open about the fact that they need to change direction,
128
427042
3892
ya da yönlerini değiştirmeleri gerektiği düşüncesine açık olmak gibi
07:10
and in fact, the pace of change in China is absolutely amazing.
129
430958
3875
ki Çin'in değişim hızı gerçekten de inanılmaz seviyede.
07:15
Second of all,
130
435958
1851
İkinci nedene gelirsek
07:17
how much do you know about a situation,
131
437833
2143
durum hakkında ne kadar bilgiye sahipsin?
07:20
how much are you willing to learn?
132
440000
1875
Olanları öğrenmeye ne kadar isteklisin?
07:22
And are you willing to see things even when it's not what you want?
133
442958
3726
Görmek istemediğin şeyleri bile görmeye hazır mısın?
07:26
So many of us are so unlikely
134
446708
2893
Çoğumuz, sevmediğimiz
07:29
to pay attention to the things that we just want to black out,
135
449625
3268
ve örtbas ettiğimiz şeylere
07:32
we don't like them.
136
452917
1267
dikkat bile etmeyiz.
07:34
We pay attention to what we want to see, what we like, what we agree with.
137
454208
3750
Dikkatimizi görmek istediğimiz, hoşumuza giden, bağdaştığımız şeylere veririz.
07:39
But we have the opportunity and the ability
138
459125
2434
Halbuki bu kör noktalarımızı onaracak
07:41
to correct those blind spots.
139
461583
2601
olanağa ve yeterliliğe sahibiz.
07:44
I spend a lot of time talking with people of all walks of life
140
464208
3268
Her kesimden insanla çokça zaman geçirme, onlarla hayat duruşları
07:47
about the gray rhinos in their life and their attitudes.
141
467500
3018
ve gri gergedanlarıyla ilgili konuşma fırsatım oldu.
07:50
And you might think
142
470542
1559
Risk almaktan en çok korkan
07:52
that the people who are more afraid of risk,
143
472125
2476
ve bu konuda en hassas olan insanların
07:54
who are more sensitive to them,
144
474625
1684
değişime de en az açık olan
07:56
would be the ones who would be less open to change.
145
476333
3435
insanlar olduğunu düşünebilirsiniz.
07:59
But the opposite is actually true.
146
479792
2017
Ama gerçek tam da tersi.
08:01
I've found that the people
147
481833
1310
Ben gördüm ki
08:03
who are wiling to recognize the problems around them
148
483167
2476
etraflarındaki sorunların farkına varmaya hazır olan
08:05
and make plans
149
485667
1351
ve bunun için plan yapanlar,
08:07
are the ones who are able to tolerate more risk, good risk,
150
487042
3559
hayatlarında daha fazla riske hatta iyi riske yer verebilen
08:10
and deal with the bad risk.
151
490625
2643
ve kötü riskle de baş edebilen insanlar oluyor.
08:13
And it's because as we seek information,
152
493292
2976
Bunun sebebi de, bilginin peşine düştüğümüzde aslında
08:16
we increase our power to do something about the things that we're afraid of.
153
496292
4583
korktuğumuz şeylere karşı harekete geçmek için güç topluyor olmamızdır.
08:21
And that brings me to my third point.
154
501708
2101
Buradan da üçüncü nedene bağlamak istiyorum.
08:23
How much control do you feel that you have
155
503833
3393
Sizler, hayatınızdaki gri gergedanlar üzerinde
ne kadar kontrolünüz olduğunu düşünüyorsunuz?
08:27
over the gray rhinos in your life?
156
507250
1958
08:30
One of the reasons we don't act
157
510167
2142
Harekete geçmememizin nedenlerinden biri de
08:32
is that we often feel too helpless.
158
512333
2768
çoğu zaman çaresiz hissetmemiz zira.
08:35
Think of climate change, it can feel so big,
159
515125
2934
İklim değişikliği örneğin, öyle büyük bir problem ki
08:38
that not a single one of us could make a difference.
160
518083
4018
hiçbirimizin elinden bir şey gelmezmiş gibi hissettiriyor insana.
08:42
So some people go about life denying it.
161
522125
2643
Böylelikle bazıları hayatını inkârla geçirirken
08:44
Other people blame everyone except themselves.
162
524792
3184
diğerleri kendileri hariç herkesi suçlayıp duruyor.
08:48
Like my friend who says he's not ever going to give up his SUV
163
528000
2933
Tıpkı bir arkadaşımın, Çin'deki kömür fabrikaları durduğu sürece
08:50
until they stop building coal plants in China.
164
530957
2186
4 çekerli arabasından vazgeçmemesi gibi.
08:53
But we have an opportunity to change.
165
533167
3392
Halbuki bizim değişim için bir fırsatımız var.
08:56
No two of us are the same.
166
536583
2143
Hepimiz birbirimizden farklıyız
08:58
Every single one of us has the opportunity to change our attitudes,
167
538750
4893
ve her birimiz de duruşumuzu değiştirme fırsatına sahibiz,
09:03
our own and those of people around us.
168
543667
2726
hem kendi hem de etrafımızdakilerin duruşunu.
09:06
So today, I want to invite all of you
169
546417
3226
Bu sebeple ben de bugün, buradaki herkesi
09:09
to join me in helping to spark an open and honest conversation
170
549667
4684
etrafımızdaki insanlarla dünyamızdaki gri gergedanlar üzerine
09:14
with the people around you,
171
554375
1476
açıkça ve dürüstçe konuşmaya
09:15
about the gray rhinos in our world,
172
555875
3351
ve gergedanlarımızla nasıl baş ettiğimizi
09:19
and be brutally honest about how well we're dealing with them.
173
559250
3934
katıksız, dürüst bir şekilde anlatmaya davet ediyorum.
09:23
I hear so many times in the States,
174
563208
2643
ABD'de çok sık duyduğum bir şey var:
09:25
"Well, of course we should deal with obvious problems,
175
565875
2684
"Tabii ki apaçık problemlerle baş etmemiz gerekir
09:28
but if you don't see what's in front of you,
176
568583
2060
ancak bir insan gözünün önünde olanları göremiyorsa
09:30
you're either dumb or ignorant."
177
570667
2142
zaten ya akılsız ya da cahildir."
09:32
That's what they say, and I could not disagree more.
178
572833
3768
Onlar böyle söylese de ben tam tersini düşünüyorum.
09:36
If you don't see what's in front of you,
179
576625
2684
Gözünün önünde olanları göremiyor olman
09:39
you're not dumb, you're not ignorant,
180
579333
3268
seni ne akılsız ne de cahil yapar,
09:42
you're human.
181
582625
1684
sadece insan olduğunu gösterir.
09:44
And once we all recognize that shared vulnerability,
182
584333
5226
Eğer bir gün hepimizin içinde olan bu zafiyetin farkına varabilirsek
09:49
that gives us the power to open our eyes,
183
589583
4393
işte o zaman hepimizin gözlerini açacak,
bizlere gözümüzün önünde olanları gösterecek
09:54
to see what's in front of us
184
594000
1934
09:55
and to act before we get trampled.
185
595958
3459
ve ezilmeden önce harekete geçmemizi sağlayacak gücü de bulacağız.
10:01
(Applause)
186
601208
3292
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7