Rebecca Onie: What if our healthcare system kept us healthy?

Rebecca Onie: Ya sağlık sistemimiz sağlığımızı korursa?

149,344 views

2012-06-12 ・ TED


New videos

Rebecca Onie: What if our healthcare system kept us healthy?

Rebecca Onie: Ya sağlık sistemimiz sağlığımızı korursa?

149,344 views ・ 2012-06-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Timothy Covell Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: FEYZA NUR AY Gözden geçirme: Serap Çakıl
00:15
So my freshman year of college
1
15760
1444
Üniversitedeki ilk yılımda
00:17
I signed up for an internship in the housing unit
2
17204
2750
Büyük Boston Yasal Hizmetler'in iskan bölümüne
00:19
at Greater Boston Legal Services.
3
19954
2200
staj için başvurdum.
00:22
Showed up the first day
4
22154
1653
İlk gün gelip çattığında
00:23
ready to make coffee and photocopies,
5
23807
2316
kahve yapmak ve fotokopileri çekmek için hazırdım,
00:26
but was paired with this righteous, deeply inspired attorney
6
26123
4582
fakat, Jeff Purcell isimli
00:30
named Jeff Purcell,
7
30705
1469
beni daha ilk günden öne atan,
00:32
who thrust me onto the front lines
8
32174
2465
doğrucu, oldukça da heyecanlı avukatla
00:34
from the very first day.
9
34639
2000
eşleştirilmiştim.
00:36
And over the course of nine months
10
36639
1765
Ve 9 aylık kurs süresince
00:38
I had the chance
11
38404
1013
ev ile alakalı sorunlarını
00:39
to have dozens of conversations
12
39417
1772
bildirmeye gelmiş, ama her zaman
00:41
with low-income families in Boston
13
41189
2784
altta yatan bir sağlık sorunu olan
00:43
who would come in presenting with housing issues,
14
43973
3116
Boston'daki düşük gelirli ailelerle
00:47
but always had an underlying health issue.
15
47089
3284
pek çok kez konuşma fırsatı buldum.
00:50
So I had a client who came in,
16
50373
2232
Bu şekilde, kirasını ödemediği için
00:52
about to be evicted because he hasn't paid his rent.
17
52605
2318
evden çıkarılmak üzere olan bir müvekkil geldi.
00:54
But he hasn't paid his rent, of course,
18
54923
2288
Ama, HIV tedavisine para ödediği ve
00:57
because he's paying for his HIV medication
19
57211
2494
şüphesiz, ikisine birden gücü yetmediği için
00:59
and just can't afford both.
20
59705
2200
kirasını ödemiyordu.
01:01
We had moms who would come in,
21
61905
1351
Astım hastası olup her gün
01:03
daughter has asthma,
22
63256
1383
etrafı hamam böcekleriyle
01:04
wakes up covered in cockroaches every morning.
23
64639
2885
sarılı bir şekilde uyanan kızların anneleri bize geliyordu.
01:07
And one of our litigation strategies
24
67524
1973
Ve bizim dava stratejilerimizden biri,
01:09
was actually to send me into the home of these clients
25
69497
2775
bu büyük cam şişelerle birlikte beni,
01:12
with these large glass bottles.
26
72272
2133
bu müvekkillerin evine göndermekti.
01:14
And I would collect the cockroaches,
27
74405
2000
Ve ben hamam böceklerini toplayacak,
01:16
hot glue-gun them to this poster board
28
76405
3018
davalarımız için mahkemeye getirdiğimiz bu böcekleri
01:19
that we'd bring to court for our cases.
29
79423
2032
bu afiş panosuna sıcak tutkalla yapıştıracaktım.
01:21
And we always won
30
81455
1278
Ve yargıçlar
01:22
because the judges were just so grossed out.
31
82733
2722
çok iğrendikleri için her zaman kazanırdık.
01:25
Far more effective, I have to say,
32
85455
2149
Söylemeliyim ki, bu daha sonra
01:27
than anything I later learned in law school.
33
87604
2851
hukuk fakültesinde öğrendiğim her şeyden çok daha etkiliydi.
01:30
But over the course of these nine months,
34
90455
2550
Fakat, bu dokuz aylık kurs boyunca
01:33
I grew frustrated with feeling
35
93005
1851
bize geldiklerinde
01:34
like we were intervening too far downstream
36
94856
2966
zaten bir kriz yaşayan
01:37
in the lives of our clients --
37
97822
2517
müvekkillerimizin yaşamlarına
01:40
that by the time they came to us,
38
100339
1532
çok fazla müdahale ediyormuş
01:41
they were already in crisis.
39
101871
2168
hissine kapıldım.
01:44
And at the end of my freshman year of college,
40
104039
2816
Ve üniversitedeki ilk yılımın sonunda,
01:46
I read an article about the work
41
106855
1684
Doktor Barry Zuckerman' in
01:48
that Dr. Barry Zuckerman was doing
42
108539
1782
Boston Tıp Merkezinde, Pediatri başkanı olarak
01:50
as Chair of Pediatrics
43
110321
2136
yaptığı iş hakkında
01:52
at Boston Medical Center.
44
112457
1400
bir makale okudum.
01:53
And his first hire was a legal services attorney
45
113857
3067
Onun işe ilk aldığı kişi, hastaları savunan
01:56
to represent the patients.
46
116924
1882
bir yasal hizmetler avukatıydı.
01:58
So I called Barry,
47
118806
1515
Böylece Barry'i aradım,
02:00
and with his blessing, in October 1995
48
120321
2603
ve onun sayesinde, 1995 yılı Ocak ayında
02:02
walked into the waiting room
49
122924
2065
Boston Tıp Merkezi
02:04
of the pediatrics clinic at Boston Medical Center.
50
124989
2866
Pediatri Kliniğinin bekleme salonuna gittim.
02:07
I'll never forget,
51
127855
1333
Oradaki televizyonda
02:09
the TVs played this endless reel of cartoons.
52
129188
2884
tekrar tekrar oynayan çizgi filmleri asla unutmayacağım.
02:12
And the exhaustion of mothers
53
132072
2934
Ve çocuklarını doktora getirmek için
02:15
who had taken two, three, sometimes four buses
54
135006
3532
iki, üç ve bazen de dört otobüse binmiş
02:18
to bring their child to the doctor
55
138538
1932
annelerin yorgunluğu
02:20
was just palpable.
56
140470
1884
oldukça belirgindi.
02:22
The doctors, it seemed,
57
142354
1248
Göründüğü kadarıyla
02:23
never really had enough time for all the patients,
58
143602
1519
hastalarıyla ilgilenebilmek için asla yeterli zamanı olmayan doktorlar,
02:25
try as they might.
59
145121
1250
ellerinden geleni yapmaya çalışıyordu.
02:26
And over the course of six months,
60
146371
1218
6 aylık süre boyunca,
02:27
I would corner them in the hallway
61
147589
1681
onları koridorda kıstırır ve basit gibi görünen
02:29
and ask them a sort of naive but fundamental question:
62
149270
3901
fakat işin esası olan soruyu sorardım:
02:33
"If you had unlimited resources,
63
153171
2485
"Sınırsız olanağınız olsaydı,
02:35
what's the one thing you would give your patients?"
64
155656
3315
hastalarınıza vereceğiniz şey ne olurdu"?
02:38
And I heard the same story again and again,
65
158971
2700
O andan itibaren yüzlerce kez dinlediğimiz hikayeyi
02:41
a story we've heard hundreds of times since then.
66
161671
2950
tekrar tekrar dinlerdim.
02:44
They said, "Every day we have patients that come into the clinic --
67
164621
3565
Onlar, "Kliniğe her gün hastalarımız geliyor -
02:48
child has an ear infection,
68
168186
1701
çocuk kulak enfeksiyonu olmuş,
02:49
I prescribe antibiotics.
69
169887
1933
antibiyotik yazıyorum.
02:51
But the real issue is there's no food at home.
70
171820
2833
Ama asıl mesele evde yiyecek bişey olmaması.
02:54
The real issue
71
174653
1501
Asıl mesele,
02:56
is that child is living with 12 other people
72
176154
2234
bu çocuğun iki odalı bir evde,
02:58
in a two-bedroom apartment.
73
178388
1498
12 kişiyle yaşıyor olması.
02:59
And I don't even ask about those issues
74
179886
1850
Ve ben asla bu konuları sorgulamıyorum,
03:01
because there's nothing I can do.
75
181736
2751
çünkü benim yapabileceğim hiçbir şey yok.
03:04
I have 13 minutes with each patient.
76
184487
1838
Her hastamla 13 dakikam var.
03:06
Patients are piling up in the clinic waiting room.
77
186325
2569
Hastalar kliniğin bekleme salonuna doluşuyorlar.
03:08
I have no idea where the nearest food pantry is.
78
188894
2685
En yakın büfenin nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
03:11
And I don't even have any help."
79
191579
2348
Ve hiç yardım edenim de yok."
03:13
In that clinic, even today,
80
193927
1200
Bu klinikte, bugün bile,
03:15
there are two social workers
81
195127
1686
pek çok başka klinikten daha iyi olarak
03:16
for 24,000 pediatric patients,
82
196813
2731
24,000 pediatri hastası için
03:19
which is better than a lot of the clinics out there.
83
199544
2852
2 tane sosyal hizmet görevlisi var.
03:22
So Health Leads was born of these conversations --
84
202396
3031
Böylece, bu konuşmaların sonucunda,
03:25
a simple model
85
205427
1184
doktorların ve hemşirelerin,
03:26
where doctors and nurses
86
206611
1515
besleyici yiyecekleri,
03:28
can prescribe nutritious food,
87
208126
2218
kışın ısınmayı,
03:30
heat in the winter
88
210344
1302
ve diğer temel yaşam ürünlerini
03:31
and other basic resources for their patients
89
211646
2582
ilaç yazar gibi reçete üzerine yazabilecekleri
03:34
the same way they prescribe medication.
90
214228
2551
bir sistem olan Sağlık Öncüleri ortaya çıktı.
03:36
Patients then take their prescriptions
91
216779
1981
Sonra, hastalar reçetelerini,
03:38
to our desk in the clinic waiting room
92
218760
2467
onları dışarısıyla, toplumsal imkanların
03:41
where we have a core of well-trained college student advocates
93
221227
3817
mevcut durumuyla ilişkilendirmek için çalışan
03:45
who work side by side with these families
94
225044
2452
çok sayıda iyi eğitimli üniversite öğrencisi
03:47
to connect them out
95
227496
1299
avukatlarımızın bulunduğu
03:48
to the existing landscape of community resources.
96
228795
3216
kliniğin bekleme salonundaki masamıza getirirler.
03:52
So we began with a card table in the clinic waiting room --
97
232011
3549
Bu nedenle bekleme salonundaki oyun masasıyla başladık -
03:55
totally lemonade stand style.
98
235560
2150
tamamen limonata standı stili.
03:57
But today we have a thousand college student advocates
99
237710
3320
Ama bugün, yaklaşık 9,000 hastanın ve onların ailelerinin
04:01
who are working to connect nearly 9,000 patients and their families
100
241030
4300
sağlıklı olmak için ihtiyaç duydukları kaynaklara ulaşmaları için çalışan
04:05
with the resources that they need to be healthy.
101
245330
3201
yaklaşık bin kadar üniversite öğrencisi avukatımız var.
04:08
So 18 months ago
102
248531
1516
Böylelikle 18 ay önce
04:10
I got this email that changed my life.
103
250047
2785
hayatımı değiştiren bu maili aldım.
04:12
And the email was from Dr. Jack Geiger,
104
252832
2415
Bu mail, Sağlık Öncüleri projesi nedeniyle
04:15
who had written to congratulate me on Health Leads
105
255247
2984
beni tebrik etmek ve söylediği üzere biraz
04:18
and to share, as he said,
106
258231
1299
tarihi bilgi paylaşmak için yazmış olan,
04:19
a bit of historical context.
107
259530
2636
Dr. Jack Geiger'den geliyordu.
04:22
In 1965 Dr. Geiger founded
108
262166
2950
1965 yılında, Missisippi deltasının
04:25
one of the first two community health centers in this country,
109
265116
3014
oldukça fakir bir bölgesinde,
04:28
in a brutally poor area in the Mississippi Delta.
110
268130
3151
ülkedeki ilk iki sağlık merkezinden birini Doktor Geiger kurdu.
04:31
And so many of his patients came in
111
271281
2516
Ve onun, gıdasızlık şikayetiyle gelip
04:33
presenting with malnutrition
112
273797
2150
reçetelerine yiyecek yazılmaya başlanan
04:35
that be began prescribing food for them.
113
275947
2484
pek çok hastası oldu.
04:38
And they would take these prescriptions to the local supermarket,
114
278431
3251
Ve onlar, reçetelerini, üzerinde yazılı olanları temin ettikleri,
04:41
which would fill them
115
281682
1098
ve tutarını kliniğin
04:42
and then charge the pharmacy budget of the clinic.
116
282780
2818
eczane bütçesinden karşılayan yerel süpermarketlere götürürlerdi.
04:45
And when the Office of Economic Opportunity in Washington, D.C. --
117
285598
2883
Washington'da bulunan ve Geiger'ın kliniğini finansa eden
04:48
which was funding Geiger's clinic --
118
288481
1835
Ekonomik Fırsatlar Ofisi,
04:50
found out about this,
119
290316
1199
bunun farkına vardıklarında,
04:51
they were furious.
120
291515
1200
öfkelendiler.
04:52
And they sent this bureaucrat down
121
292715
1749
Ve bu bürokratı,
04:54
to tell Geiger that he was expected to use their dollars
122
294464
2951
Geiger'dan paralarını tıbbi bakım için kullanmasının
04:57
for medical care --
123
297415
1466
beklendiğini söylemesi için gönderdiler.
04:58
to which Geiger famously and logically responded,
124
298881
3400
Geiger ise bu duruma çok iyi bilinen şu mantıklı cevabıyla karşılık verdi:
05:02
"The last time I checked my textbooks,
125
302281
2425
"Ders kitabıma en son baktığımda,
05:04
the specific therapy for malnutrition was food."
126
304706
4359
gıdasızlık için özel tedavi yemek yemekti."
05:09
(Laughter)
127
309065
1284
(Gülüşmeler)
05:10
So when I got this email from Dr. Geiger,
128
310349
2699
Bu maili Dr. Geiger'dan aldığımda
05:13
I knew I was supposed to be proud
129
313048
2366
bu öykünün bir parçası olmaktan
05:15
to be part of this history.
130
315414
1667
gurur duymam gerektiğini biliyordum.
05:17
But the truth is
131
317081
1216
Ama gerçek şu ki
05:18
I was devastated.
132
318297
1992
sarsılmıştım.
05:20
Here we are,
133
320289
1341
Şimdi, Geiger'ın hastalarına
05:21
45 years after Geiger has prescribed food for his patients,
134
321630
3985
yiyeceği ilaç olarak yazdığı tarihten 45 yıl sonra buradayız,
05:25
and I have doctors telling me,
135
325615
2015
ve doktorlar bana şöyle söylüyorlar:
05:27
"On those issues, we practice a 'don't ask, don't tell' policy."
136
327630
4067
"Bu konularda 'sorma, söyleme' politikasını uygularız."
05:31
Forty-five years after Geiger,
137
331697
2433
Geiger'dan 45 yıl sonra,
05:34
Health Leads has to reinvent
138
334130
1551
Sağlık Öncüleri, temel ihtiyaçlar için,
05:35
the prescription for basic resources.
139
335681
2835
yeni bir reçete yazmak zorundalar.
05:38
So I have spent hours upon hours
140
338516
3165
Bu yüzden saatlerimi bu tuhaf
05:41
trying to make sense of this weird Groundhog Day.
141
341681
3334
Kunduz Festivalini mantıklı hale getirmeye çalışarak geçiriyorum.
05:45
How is it that if for decades
142
345015
2534
On yıllardır sahip olduğumuz,
05:47
we had a pretty straightforward tool for keeping patients,
143
347549
2769
hastalarımızın, özellikle düşük gelirli hastalarımızın
05:50
and especially low-income patients, healthy,
144
350318
2597
sağlığını koruyabileceğimiz oldukça basit bir aracımız var
05:52
that we didn't use it?
145
352915
1901
fakat hiç kullanmıyoruz?
05:54
If we know what it takes to have a healthcare system
146
354816
3099
Bir hasta bakım sisteminden ziyade, bir sağlık hizmeti sistemine
05:57
rather than a sick-care system,
147
357915
2499
sahip olmanın bize maliyetini bilirsek
06:00
why don't we just do it?
148
360414
2033
niçin onu uygulamayalım?
06:02
These questions, in my mind,
149
362447
2234
Zihnimdeki bu sorular,
06:04
are not hard because the answers are complicated,
150
364681
3066
cevapları zor olduğu için değil,
06:07
they are hard because they require that we be honest with ourselves.
151
367747
5134
birbirimize karşı dürüst olmamızı gerektirdiği için zor.
06:12
My belief is that it's almost too painful
152
372881
3100
Kanaatim şu ki, sağlık hizmeti sistemi için
06:15
to articulate our aspirations for our healthcare system,
153
375981
3229
isteklerimizi açıkça dile getirmek, hatta herhangi
06:19
or even admit that we have any at all.
154
379210
2738
bir arzumuz olduğunu kabul etmek bile çok zor.
06:21
Because if we did,
155
381948
1167
Çünkü eğer bunu yaparsak,
06:23
they would be so removed
156
383115
1616
şu anki gerçek durumumuzdan
06:24
from our current reality.
157
384731
2186
çok uzaklaşmış olacaklar.
06:26
But that doesn't change my belief
158
386917
2963
Ama, bu benim bu salonda bulunan
06:29
that all of us, deep inside,
159
389880
2918
ve bu ülkede yaşayan herkesin
06:32
here in this room and across this country,
160
392798
3567
içeride, derin bir yerlerde, benzer arzular taşıdığına
06:36
share a similar set of desires.
161
396365
2916
dair inancımı değiştirmeyecek.
06:39
That if we are honest with ourselves
162
399281
2133
Bu benim, birbirimize karşı dürüst olur
06:41
and listen quietly,
163
401414
2301
ve birbirimizi sessizce dinlersek,
06:43
that we all harbor
164
403715
1816
hepimiz, sağlık hizmetimiz adına
06:45
one fiercely held aspiration for our healthcare:
165
405531
4200
şiddetle ortaya atılan "Sağlığımızı Koruyun",
06:49
that it keep us healthy.
166
409731
2100
isteğine sahip olacağımıza dair inancım.
06:51
This aspiration that our healthcare keep us healthy
167
411831
3317
'Sağlık hizmetimiz bizi sağlıklı kılar' isteği
06:55
is an enormously powerful one.
168
415148
2400
çok güçlü bir istek.
06:57
And the way I think about this
169
417548
2617
Ve bunun hakkında düşündüğüm,
07:00
is that healthcare is like any other system.
170
420165
2184
sağlık hizmetinin herhangi başka bir sistem gibi olduğu.
07:02
It's just a set of choices that people make.
171
422349
2566
Sadece insanların yaptığı bir dizi seçim.
07:04
What if we decided
172
424915
1801
Peki, farklı bir dizi seçim
07:06
to make a different set of choices?
173
426716
2416
yapmaya karar versek ne olur?
07:09
What if we decided to take all the parts of healthcare
174
429132
3032
Peki, sağlık hizmetinin, bizden ayrılan bütün parçalarını
07:12
that have drifted away from us
175
432164
1802
bir araya getirmeye karar versek
07:13
and stand firm and say, "No.
176
433966
2466
ve kararlı bir şekilde durup, 'Hayır' desek ne olur?
07:16
These things are ours.
177
436432
1967
Bu şeyler bizim.
07:18
They will be used for our purposes.
178
438399
1999
Onlar bizim amaçlarımız için kullanılacaklar.
07:20
They will be used to realize
179
440398
2024
Peki, isteklerimizin farkına varmak için
07:22
our aspiration"?
180
442422
1931
kullanılacaklar mı?
07:24
What if everything we needed
181
444353
1750
Ya sağlık hizmetinde isteklerimizin
07:26
to realize our aspiration for healthcare
182
446103
2145
farkına varmamız için gerekli olan herşey
07:28
was right there in front of us
183
448248
1583
hemen önümüzdeyse,
07:29
just waiting to be claimed?
184
449831
1884
sadece talep edilmeyi bekliyorlarsa?
07:31
So that's where Health Leads began.
185
451715
2050
İşte, Sağlık Öncüleri'nin başlama noktası burası.
07:33
We started with the prescription pad --
186
453765
1684
Biz, sıradan bir kağıt parçası olan
07:35
a very ordinary piece of paper --
187
455449
2399
reçeteyle başladık, ve hastaların
07:37
and we asked, not what do patients need to get healthy --
188
457848
3968
sağlıklarına kavuşmak için ihtiyaç duyduğu antibiyotikleri,
07:41
antibiotics, an inhaler, medication --
189
461816
3018
solunum cihazını, ilacı sormak yerine
07:44
but what do patients need to be healthy,
190
464834
2783
hastaların sağlıklı olmak için, ilk önce hasta olmamak için,
07:47
to not get sick in the first place?
191
467617
2547
neye ihtiyaç duyduğunu sorduk.
07:50
And we chose to use the prescription
192
470164
1851
Ve reçeteyi, bu amaç için kullanmayı
07:52
for that purpose.
193
472015
1782
tercih ettik.
07:53
So just a few miles from here
194
473797
1202
Buradan sadece bir kaç mil uzaklıkta,
07:54
at Children's National Medical Center,
195
474999
1784
Ulusal Çocuk Sağlık Merkezinde,
07:56
when patients come into the doctor's office,
196
476783
2266
hastalar doktorun ofisine geldiğinde,
07:59
they're asked a few questions.
197
479049
1685
onlara birkaç soru sorulur.
08:00
They're asked, "Are you running out of food at the end of the month?
198
480734
2664
Onlara, "Ayın sonunda bütün yiyeceğiniz bitiyor mu?",
08:03
Do you have safe housing?"
199
483398
1566
"Güvenli bir eviniz var mı?", diye sorulur.
08:04
And when the doctor begins the visit,
200
484964
2069
Ve doktor muayeneye başladığında ,
08:07
she knows height, weight, is there food at home,
201
487033
2833
hastanın, uzunluğunu, kilosunu, evinde yiyecek olup olmadığını,
08:09
is the family living in a shelter.
202
489866
1616
ailesinin bir evde yaşayıp yaşamadığını bilir.
08:11
And that not only leads to a better set of clinical choices,
203
491482
2884
Ve bu, yalnızca daha iyi klinik seçimleri sağlamakla kalmaz,
08:14
but the doctor can also prescribe those resources for the patient,
204
494366
4050
aynı zamanda doktor, hastaların bu ihtiyaçlarını,
08:18
using Health Leads like any other sub-specialty referral.
205
498416
3666
Sağlık Öncüleri'nden başka bir alt uzman desteği gibi yararlanan hastalara reçete olarak yazabilir.
08:22
The problem is,
206
502082
2233
Problem şu ki,
08:24
once you get a taste of what it's like
207
504315
2199
sağlık hizmetine karşı olan isteğin
08:26
to realize your aspiration for healthcare,
208
506514
2235
farkında olmanın tadına varınca,
08:28
you want more.
209
508749
1518
daha fazlasını istersiniz.
08:30
So we thought,
210
510267
763
Bu nedenle,
08:31
if we can get individual doctors
211
511030
1601
bu temel ihtiyaçları
08:32
to prescribe these basic resources for their patients,
212
512631
3217
reçete olarak yazan bireysel doktorlarımız olursa,
08:35
could we get an entire healthcare system
213
515848
2717
sağlık hizmeti adına var olan varsayımı değiştirecek
08:38
to shift its presumption?
214
518565
2752
tam bir sağlık sistemine sahip olabilecek miyiz?
08:41
And we gave it a shot.
215
521317
1247
Ve şansımızı denedik.
08:42
So now at Harlem Hospital Center
216
522564
1435
Şu anda Harlem Hastane Merkezinde,
08:43
when patients come in with an elevated body mass index,
217
523999
3786
hastalar yüksek vücut kitle indeksiyle geldiğinde,
08:47
the electronic medical record
218
527785
1864
elektronik tıbbi kayıt,
08:49
automatically generates a prescription for Health Leads.
219
529649
3800
otomatik olarak sağlık öncüleri için bir reçete oluşturuyor.
08:53
And our volunteers can then work with them
220
533449
1466
Ve o zaman gönüllülerimiz, hastaları
08:54
to connect patients to healthy food and excercise programs
221
534915
3217
kendi toplumlarındaki sağlıklı beslenme ve egzersiz programlarına yönlendirmek için
08:58
in their communities.
222
538132
1432
onlarla çalışabilir.
08:59
We've created a presumption
223
539564
1134
Şöyle bir varsayım oluşturduk:
09:00
that if you're a patient at that hospital
224
540698
1567
bu hastanede, yüksek vücut kitle indeksi olan
09:02
with an elevated BMI,
225
542265
1550
bir hasta iseniz,
09:03
the four walls of the doctor's office
226
543815
2234
muhtemelen doktor muayenesinin dört duvarı,
09:06
probably aren't going to give you everything
227
546049
1852
sağlıklı olmanız için ihtiyaç duyduğunuz
09:07
you need to be healthy.
228
547901
1182
her şeyi size vermeyecek.
09:09
You need more.
229
549083
1400
Daha fazlasına ihtiyacınız var.
09:10
So on the one hand,
230
550483
681
Bu nedenle, bir açıdan
09:11
this is just a basic recoding
231
551164
1697
bu sadece elektronik sağlık kaydının
09:12
of the electronic medical record.
232
552861
1705
temel bir kodlaması.
09:14
And on the other hand,
233
554566
1718
Diğer bir açıdan ise, bu,
09:16
it's a radical transformation
234
556284
1649
elektronik sağlık kaydının
09:17
of the electronic medical record
235
557933
2168
sabit bir teşhis bilgi havuzundan
09:20
from a static repository of diagnostic information
236
560101
3882
bir sağlık desteği aracına
09:23
to a health promotion tool.
237
563983
2834
köklü dönüşümü.
09:26
In the private sector,
238
566817
1117
Özel sektörde,
09:27
when you squeeze that kind of additional value
239
567934
2620
sabit maliyet haricinde bu çeşit ek bir bedeli
09:30
out of a fixed-cost investment,
240
570554
1747
karşılayabiliyorsanız,
09:32
it's called a billion-dollar company.
241
572301
2600
bu şirket milyon dolarlık bir şirkettir.
09:34
But in my world,
242
574901
1381
Ama benim hayatımda, buna,
09:36
it's called reduced obesity and diabetes.
243
576282
3401
azaltılmış obezite ve diyabet deniyor.
09:39
It's called healthcare --
244
579683
1883
Doktorların sadece hastalığı tedavi etmek için değil,
09:41
a system where doctors can prescribe solutions
245
581566
2983
sağlığı iyileştirmek için reçete yazabileceği
09:44
to improve health,
246
584549
1550
bir sisteme
09:46
not just manage disease.
247
586099
2149
sağlık hizmeti denir.
09:48
Same thing in the clinic waiting room.
248
588248
1534
Aynı şey, kliniğin bekleme salonu için de geçerli.
09:49
So every day in this country
249
589782
1617
Bu ülkede her gün,
09:51
three million patients
250
591399
1500
yaklaşık 3 milyon hasta,
09:52
pass through about 150,000 clinic waiting rooms in this country.
251
592899
4494
yaklaşık 150 bin kliniğin bekleme salonunda sırasını bekliyor.
09:57
And what do they do when they're there?
252
597404
1973
Peki, orada ne yapıyorlar?
09:59
They sit, they watch the goldfish in the fish tank,
253
599377
3450
Oturuyorlar, akvaryumdaki balığı izliyorlar,
10:02
they read extremely old copies
254
602827
2483
'İyi Ev İdaresi' adlı derginin
10:05
of Good Housekeeping magazine.
255
605310
2283
oldukça eski baskılarını okuyorlar.
10:07
But mostly we all just sit there forever, waiting.
256
607593
3233
Ama çoğu zaman, sadece sonsuza kadar oturup bekliyoruz.
10:10
How did we get here
257
610826
1351
Buraya,
10:12
where we devote hundreds of acres and thousands of hours
258
612177
3349
beklemek için binlerce yer ve yüzlerce saatimizi verdiğimiz
10:15
to waiting?
259
615526
1783
bu yere nasıl geldik?
10:17
What if we had a waiting room
260
617309
1217
Sadece hasta olduğunuz zaman oturduğunuz değil,
10:18
where you don't just sit when you're sick,
261
618526
2101
aynı zamanda sağlınıza kavuşacağınız
10:20
but where you go to get healthy.
262
620627
1866
bir bekleme salonumuz olsa, ne olur?
10:22
If airports can become shopping malls
263
622493
2517
Hava alanları alışveriş merkezlerine dönüşüp,
10:25
and McDonald's can become playgrounds,
264
625010
2966
McDonalds 'lar da oyun alanlarına dönüşebilirse,
10:27
surely we can reinvent the clinic waiting room.
265
627976
3433
biz de kesinlikle kliniklerin bekleme salonlarını yeniden düzenleyebiliriz.
10:31
And that's what Health Leads has tried to do,
266
631409
2034
Ve bu, Sağlık Öncülerinin, süreyi ve durumu iyileştirmek
10:33
to reclaim that real estate and that time
267
633443
2283
ve bunu, hastaların sağlıklarına
10:35
and to use it as a gateway
268
635726
1432
kavuşabilmeleri için ihtiyaç duydukları
10:37
to connect patients
269
637158
1052
kaynaklara yönlendirme amacıyla
10:38
to the resources they need to be healthy.
270
638210
2767
bir kapı olarak kullanmak için yapmaya çalıştıkları şey.
10:40
So it's a brutal winter in the Northeast,
271
640977
1516
Mesela, kuzeydoğuda şiddetli bir kış,
10:42
your kid has asthma, your heat just got turned off,
272
642493
2467
çocuğunun astım hastalığı var, ısıtıcın kapatılmış,
10:44
and of course you're in the waiting room of the ER,
273
644960
2167
ve tabii soğuk hava çocuğunun astımını tetiklediğinden
10:47
because the cold air triggered your child's asthma.
274
647127
2532
sen de hastanenin bekleme salonundasın.
10:49
But what if instead of waiting for hours anxiously,
275
649659
2917
Ama, bekleme salonu, saatlerce endişeyle
10:52
the waiting room became the place
276
652576
2200
beklediğin değil de, Sağlık Öncüleri'nin
10:54
where Health Leads turned your heat back on?
277
654776
2484
ısıtıcının açılmasını sağladığı bir mekan haline gelse?
10:57
And of course all of this requires
278
657260
1618
Tabii, bütün bunlar çok kapsamlı
10:58
a broader workforce.
279
658878
1948
bir iş gücü gerektiriyor.
11:00
But if we're creative, we already have that too.
280
660826
3167
Fakat, biz yaratıcı olursak, zaten bunu yapacağız.
11:03
We know that our doctors and nurses
281
663993
2386
Biz, hemşirelerimizin ve doktorlarımızın,
11:06
and even social workers
282
666379
1347
ve hatta sosyal hizmet görevlilerinin bile
11:07
aren't enough,
283
667726
1468
yeterli olmadığını,
11:09
that the ticking minutes of health care
284
669194
1649
sağlık hizmeti sürelerinin
11:10
are too constraining.
285
670843
1418
çok kısıtlı olduğunu biliyoruz.
11:12
Health just takes more time.
286
672261
2049
Sağlık için sadece daha çok zaman gerekir.
11:14
It requires a non-clinical army
287
674310
2799
Klinikte çalışanlardan ziyade,
11:17
of community health workers and case managers
288
677109
2684
toplum sağlık çalışanları, vaka yöneticileri ve pek çok başka kişiden oluşan
11:19
and many others.
289
679793
1616
klinik dışı bir insan topluluğuna ihtiyaç duyulur.
11:21
What if a small part of that next healthcare workforce
290
681409
3150
Peki, gelecek sağlık hizmet gücünün küçük bir parçası,
11:24
were the 11 million college students in this country?
291
684559
3701
bu ülkedeki 11 milyon üniversite öğrencisinden oluşursa?
11:28
Unencumbered by clinical responsibilities,
292
688260
2766
Kliniksel sorumluluklar yüklenmemiş,
11:31
unwilling to take no for an answer
293
691026
2602
bütün bu bürokrasiden,
11:33
from those bureaucracies
294
693628
1582
hastaları mahvedecek
11:35
that tend to crush patients,
295
695210
1933
bir hayır cevabı almaya niyeti olmayan,
11:37
and with an unparalleled ability
296
697143
1950
ve bilgiyi bulup getirmede
11:39
for information retrieval
297
699093
1452
yıllar boyunca Google'ı kullanarak
11:40
honed through years of using Google.
298
700545
2981
bilenmiş üniversite öğrencileri.
11:43
Now lest you think it improbable
299
703526
2533
Şimdi, bir üniversite gönüllüsünün
11:46
that a college volunteer
300
706059
1617
bu tarz bir yükümlülüğü
11:47
can make this kind of commitment,
301
707676
1783
yapabilmesinin mümkün olamayacağını düşünürsünüz diye
11:49
I have two words for you:
302
709459
1567
size iki çift lafım var:
11:51
March Madness.
303
711026
2351
Mart Çılgınlığı.
11:53
The average NCAA Division I men's basketball player
304
713377
3967
Ulusal üniversiteler arası spor derneğinin düzenlediği turnuvada,
11:57
dedicates 39 hours a week to his sport.
305
717344
3265
erkek bir basketbol oyuncusu, haftada yaklaşık 39 saatini bu spor için harcıyor.
12:00
Now we may think that's good or bad,
306
720609
2152
Şimdi bunun iyi ya da kötü olduğunu düşünebiliriz,
12:02
but in either case it's real.
307
722761
2682
fakat her iki durumda da bu bir gerçek.
12:05
And Health Leads is based on the presumption
308
725443
2185
Ve Sağlık Öncüleri, şu varsayıma dayanıyor:
12:07
that for too long
309
727628
1382
uzun zamandır
12:09
we have asked too little of our college students
310
729010
2550
kırılgan topluluklara gerçek bir etki yaratmak söz konusu olduğunda
12:11
when it comes to real impact in vulnerable communities.
311
731560
3765
üniversite öğrencilerinden çok az şey talep ettik.
12:15
College sports teams say,
312
735325
1353
Üniversite spor takımları şöyle söylüyor:
12:16
"We're going to take dozens of hours
313
736678
2065
"Sabahın en berbat saatlerinde,
12:18
at some field across campus at some ungodly hour of the morning
314
738743
3884
kampüsün içindeki bazı alanlarda uzun saatler çalışacağız
12:22
and we're going to measure your performance, and your team's performance,
315
742627
2816
ve sizin ve takımınızın performansını ölçeceğiz
12:25
and if you don't measure up or you don't show up,
316
745443
2166
ve katılmazsanız ya da istenilen kriterlere uymazsanız,
12:27
we're going to cut you off the team.
317
747609
1450
sizi takımdan çıkaracağız.
12:29
But we'll make huge investments
318
749059
1888
Fakat, sizin eğitiminize ve gelişiminize
12:30
in your training and development,
319
750947
1212
büyük yatırımlar yapacağız
12:32
and we'll give you an extraordinary community of peers."
320
752159
3418
ve size alışılmışın dışında bir arkadaş topluluğu sunacağız."
12:35
And people line up out the door
321
755577
1815
Ve insanlar sadece bunun bir parçası olma şansını elde etmek için
12:37
just for the chance to be part of it.
322
757392
2785
dışarıda, kapıda, sıra bekliyorlar.
12:40
So our feeling is,
323
760177
1217
Bizim düşüncemiz şu ki,
12:41
if it's good enough for the rugby team,
324
761394
1483
eğer ragbi takımı için yeterliyse,
12:42
it's good enough for health and poverty.
325
762877
2115
sağlık ve fakirlik için de yeterlidir.
12:44
Health Leads too recruits competitively,
326
764992
3268
Sağlık Öncüleri de bir yarış halinde insan topluyor,
12:48
trains intensively,
327
768260
1481
onları yoğun bir şekilde eğitiyor,
12:49
coaches professionally,
328
769741
1969
profesyonelce çalıştırıyor,
12:51
demands significant time,
329
771710
1949
ciddi bir süre talep edip,
12:53
builds a cohesive team
330
773659
1367
birbirine bağlı bir takım oluşturuyor,
12:55
and measures results --
331
775026
1484
ve sonuçları değerlendiriyorlar -
12:56
a kind of Teach for America for healthcare.
332
776510
2683
bir nevi Amerika'daki sağlık hizmeti için eğitim.
12:59
Now in the top 10 cities in the U.S.
333
779193
2100
Şimdi Amerika'da, sağlık yardımı yapılan
13:01
with the largest number of Medicaid patients,
334
781293
2319
en çok hastaya sahip olan 10 şehirde,
13:03
each of those has at least 20,000 college students.
335
783612
3214
her birinde en az 20 bin üniversite öğrencisi vardır.
13:06
New York alone has half a million college students.
336
786826
3201
New York, tek başına yarım milyon üniversite öğrencisine sahip.
13:10
And this isn't just a sort of short-term workforce
337
790027
3049
Ve bu, yalnızca, hastaları temel ihtiyaçlarına yönlendiren
13:13
to connect patients to basic resources,
338
793076
2250
kısa süreli bir iş gücü değil.
13:15
it's a next generation healthcare leadership pipeline
339
795326
3601
İki, üç ya da dört yılını kliniğin bekleme salonunda,
13:18
who've spent two, three, four years
340
798927
2450
hastaların en temel sağlık gereksinimleri hakkında
13:21
in the clinic waiting room
341
801377
1501
hastalarla konuşarak geçiren
13:22
talking to patients about their most basic health needs.
342
802878
3984
gelecek nesil sağlık hizmeti liderlik üretim yolu.
13:26
And they leave with the conviction,
343
806862
1749
Ve bizim sağlık hizmeti adına
13:28
the ability and the efficacy
344
808611
1832
en temel isteklerimizi idrak etme
13:30
to realize our most basic aspirations for health care.
345
810443
3783
inancı, yeteneği ve etkisiyle ayrılıyorlar.
13:34
And the thing is, there's thousands of these folks already out there.
346
814226
3018
Ve asıl mesele şu, bu insanlardan binlercesi çoktandır orada.
13:37
So Mia Lozada is Chief Resident of Internal Medicine
347
817244
3817
Bu nedenle, UCSF tıp merkezi dahiliye başkanı olan
13:41
at UCSF Medical Center,
348
821061
1415
Mia Lozada,
13:42
but for three years as an undergraduate
349
822476
2333
üç yıldır öğrenci olarak
13:44
she was a Health Leads volunteer
350
824809
1633
Boston Tıp Merkezi'nde, klinik bekleme salonunda,
13:46
in the clinic waiting room at Boston Medical Center.
351
826442
3002
Sağlık Öncüleri gönüllüsü olarak çalışıyor.
13:49
Mia says, "When my classmates write a prescription,
352
829444
3715
Mia şöyle söylüyor: "Sınıf arkadaşlarım
13:53
they think their work is done.
353
833159
2018
reçete yazdıklarında,
13:55
When I write a prescription,
354
835177
1716
işlerinin bittiğini düşünüyor.
13:56
I think, can the family read the prescription?
355
836893
2267
Ben ise, aile reçeteyi okuyabilir mi,
13:59
Do they have transportation to the pharmacy?
356
839160
2183
eczaneye gelebilecek ulaşım imkanına sahipler mi,
14:01
Do they have food to take with the prescription?
357
841343
2450
reçetenin yanında yemeleri gereken yiyeceklere sahipler mi,
14:03
Do they have insurance to fill the prescription?
358
843793
2250
reçeteyi karşılayacak sigortaları var mı, diye düşünürüm.
14:06
Those are the questions I learned at Health Leads,
359
846043
2683
Bu sorular, Sağlık Öncüleri'nden öğrendiğim sorular,
14:08
not in medical school."
360
848726
1750
tıp fakültesinden değil.
14:10
Now none of these solutions --
361
850476
1984
Şu anda bu çözümlerin hiçbiri,
14:12
the prescription pad, the electronic medical record,
362
852460
2970
ne reçete, ne elektronik tıbbi kayıt,
14:15
the waiting room,
363
855430
1147
ne bekleme odası,
14:16
the army of college students --
364
856577
1168
ne de üniversite öğrenci ordusu
14:17
are perfect.
365
857745
1183
mükemmel değil.
14:18
But they are ours for the taking --
366
858928
2500
Ama, onlar büyük oranda
14:21
simple examples
367
861428
1332
kullanılmakta olan
14:22
of the vast under-utilized healthcare resources
368
862760
3501
sağlık kaynaklarının basit örnekleri,
14:26
that, if we reclaimed and redeployed,
369
866261
2915
ki biz onları geliştirir ve tekrar düzenlersek,
14:29
could realize our most basic aspiration
370
869176
3417
sağlık hizmeti adına en büyük arzumuzu
14:32
of healthcare.
371
872593
1784
gerçekleştirmiş oluruz.
14:34
So I had been at Legal Services for about nine months
372
874377
3216
Bu Sağlık Öncüleri fikri aklıma düştüğünde,
14:37
when this idea of Health Leads started percolating in my mind.
373
877593
2733
9 ay gibi bir süredir Yasal Hizmetler bölümündeydim.
14:40
And I knew I had to tell Jeff Purcell, my attorney,
374
880326
2934
Ve avukatım Jeff Pucell'e ayrılmam gerektiğini
14:43
that I needed to leave.
375
883260
1419
söylemem gerektiğini biliyordum.
14:44
And I was so nervous,
376
884679
963
Ve onun, benim hakkımda,
14:45
because I thought he was going to be disappointed in me
377
885642
2534
çılgın bir fikir uğruna müvekkillerimizi terk edeceğim için
14:48
for abandoning our clients for some crazy idea.
378
888176
3050
hayal kırıklığına uğrayacağı düşüncesiyle oldukça endişeliydim.
14:51
And I sat down with him and I said,
379
891226
1984
Onunla oturdum ve şöyle söyledim:
14:53
"Jeff, I have this idea
380
893210
1883
" Jeff, hastaların en temel
14:55
that we could mobilize college students
381
895093
2419
sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek için,
14:57
to address patients' most basic health needs."
382
897512
2934
üniversite öğrencilerini harekete geçirme düşüncem var."
15:00
And I'll be honest,
383
900446
1581
Ve bütün samimiyetimle söylüyorum ki,
15:02
all I wanted was for him to not be angry at me.
384
902027
3299
bütün istediğim onun bana kızmaması idi.
15:05
But he said this,
385
905326
1467
Ama o, şöyle söyledi:
15:06
"Rebecca, when you have a vision,
386
906793
3348
"Rebecca, böyle bir hayalin olduğunda,
15:10
you have an obligation to realize that vision.
387
910141
3851
onu gerçekleştirmek zorundasın.
15:13
You must pursue that vision."
388
913992
3101
Bu hayalin peşinden gitmelisin."
15:17
And I have to say, I was like "Whoa.
389
917093
3266
Ve, şöyle bir durum içinde olduğumu söylemeliyim:
15:20
That's a lot of pressure."
390
920359
2017
"Olamaz. Bu çok büyük bir baskı."
15:22
I just wanted a blessing,
391
922376
1399
Sadece destek istemiştim,
15:23
I didn't want some kind of mandate.
392
923775
1551
bu tür bir zorlama değil.
15:25
But the truth is
393
925326
1567
Fakat, gerçek şu ki,
15:26
I've spent every waking minute nearly since then
394
926893
2783
ondan sonra, neredeyse uyanık olduğum her dakikayı
15:29
chasing that vision.
395
929676
1784
bu hayali kovalayarak geçirdim.
15:31
I believe that we all have a vision
396
931460
3182
İnanıyorum ki, hepimiz bu ülkedeki sağlık hizmeti
15:34
for healthcare in this country.
397
934642
1901
adına bir hayale sahibiz.
15:36
I believe that at the end of the day
398
936543
2199
İnanıyorum ki, eninde sonunda,
15:38
when we measure our healthcare,
399
938742
1834
kendi sağlık sistemimizi değerlendirdiğimizde,
15:40
it will not be by the diseases cured,
400
940576
2816
tedavi edilen hastalıklara göre değil,
15:43
but by the diseases prevented.
401
943392
2518
önlenen hastalıklara göre olacak.
15:45
It will not be by the excellence of our technologies
402
945910
3017
Bu, bizim sahip olduğumuz teknolojinin mükemmelliğinden ya da,
15:48
or the sophistication of our specialists,
403
948927
2500
uzmanlarımızın çok iyi bir bilgiye sahip olmasından değil,
15:51
but by how rarely we needed them.
404
951427
2799
onlara ne kadar az ihtiyaç duymamızdan kaynaklanacak.
15:54
And most of all,
405
954226
1484
Her şeyden önemlisi,
15:55
I believe that when we measure healthcare,
406
955710
2517
inanıyorum ki, sağlık sistemimizi değerlendirdiğimizde,
15:58
it will be, not by what the system was,
407
958227
2683
sistemin eskiden nasıl olduğuna göre değil,
16:00
but by what we chose it to be.
408
960910
2766
bizim nasıl olmasını seçtiğimize göre olacak.
16:03
Thank you.
409
963676
1067
Teşekkürler.
16:04
(Applause)
410
964743
10250
(Alkışlar)
16:14
Thank you.
411
974993
1267
Teşekkürler.
16:16
(Applause)
412
976268
9323
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7