Are China and the US doomed to conflict? | Kevin Rudd

Chris Milk: Sanal gerçeklik, üstün duygudaşlık makinesini nasıl yaratabilir?

3,086,761 views

2015-04-01 ・ TED


New videos

Are China and the US doomed to conflict? | Kevin Rudd

Chris Milk: Sanal gerçeklik, üstün duygudaşlık makinesini nasıl yaratabilir?

3,086,761 views ・ 2015-04-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Can Boysan Gözden geçirme: Gözde Zülal Solak
00:12
G'day, my name's Kevin.
0
12764
2159
Günaydın, ismim Kevin.
00:14
I'm from Australia. I'm here to help.
1
14923
2693
Avustralyalıyım ve size yardım etmek için buradayım.
00:17
(Laughter)
2
17616
2531
(Gülüşmeler)
00:20
Tonight, I want to talk about a tale of two cities.
3
20147
4667
Bu gece, iki kentin hikâyesi ile ilgili konuşmak istiyorum.
00:24
One of those cities is called Washington, and the other is called Beijing.
4
24814
5434
Bu şehirlerden biri Washington diğeri de Pekin.
00:30
Because how these two capitals shape their future
5
30248
6036
Çünkü bu iki başkentin
00:36
and the future of the United States and the future of China
6
36284
3205
kendi ülkelerinin geleceğine yön vermesi,
00:39
doesn't just affect those two countries,
7
39489
2089
sadece bu iki ülkeyi değil,
00:41
it affects all of us
8
41578
2322
hepimizi etkiliyor,
00:43
in ways, perhaps, we've never thought of:
9
43900
2880
üstelik hiç de düşünmediğimiz şekillerde;
00:46
the air we breathe, the water we drink,
10
46780
4365
soluduğumuz hava, içtiğimiz su,
00:51
the fish we eat, the quality of our oceans,
11
51145
3134
yediğimiz balık, okyanuslarımızın kalitesi,
00:54
the languages we speak in the future,
12
54279
3669
gelecekte konuşacağımız diller,
00:57
the jobs we have, the political systems we choose,
13
57948
2925
sahip olduğumuz iş, seçtiğimiz siyasi sistemler
01:00
and, of course, the great questions of war and peace.
14
60873
5151
ve tabii ki savaş ve barışa dair büyük sorular.
Resimdeki adamı görüyor musunuz?
01:06
You see that bloke? He's French.
15
66024
3255
O bir Fransız.
01:09
His name is Napoleon.
16
69279
1830
İsmi Napolyon.
01:11
A couple of hundred years ago,
17
71109
1536
İki yüzyıl önce,
01:12
he made this extraordinary projection:
18
72645
2438
olağanüstü bir öngörüde bulundu:
01:15
"China is a sleeping lion, and when she awakes,
19
75083
2624
"Çin uyuyan bir aslan ve uyandığı zaman,
01:17
the world will shake."
20
77707
2206
dünya yerinden oynayacak."
01:19
Napoleon got a few things wrong;
21
79913
2183
Napolyon birkaç konuda yanıldı
01:22
he got this one absolutely right.
22
82096
2693
ama bu öngörüsünde tamamen haklıydı.
01:24
Because China is today not just woken up,
23
84789
4272
Çin bugün yalnızca uyanmakla kalmayıp ayağa kalktı
01:29
China has stood up and China is on the march,
24
89061
3460
ve şu an yürümekte,
01:32
and the question for us all
25
92521
2020
hepimizin sorduğu soru ise,
01:34
is where will China go
26
94541
1974
Çin nereye gidecek
01:36
and how do we engage this giant of the 21st century?
27
96515
4048
ve 21. yüzyılda bu dev ile nasıl etkileşim kuracağız?
01:43
You start looking at the numbers, they start to confront you in a big way.
28
103003
4378
İstatistiklere baktığınızda büyük bir mesele ile yüzleşirsiniz.
01:47
It's projected that China will become,
29
107381
3111
Çin'in her tür ölçüme göre,
01:50
by whichever measure -- PPP, market exchange rates --
30
110492
3414
-- gerek satın alım paritesi gerek pazar döviz kurları olsun --
01:53
the largest economy in the world
31
113906
1927
önümüzdeki on yıl boyunca,
01:55
over the course of the decade ahead.
32
115833
2206
dünyanın en büyük ekonomisi olması bekleniyor.
01:58
They're already the largest trading nation,
33
118039
2151
Çin şu an zaten dünyada en büyük ticareti,
02:00
already the largest exporting nation,
34
120190
2151
en büyük ihracatı,
02:02
already the largest manufacturing nation,
35
122341
2153
en büyük üretimi yapan devlet.
02:04
and they're also the biggest emitters of carbon in the world.
36
124494
4365
Aynı zamanda dünyaya en çok karbon salınımı yapan ülke.
02:08
America comes second.
37
128859
2484
Amerika ikinci sırada.
02:11
So if China does become the world's largest economy,
38
131343
5526
Eğer Çin dünyanın en büyük ekonomisi olursa
02:16
think about this:
39
136869
1626
şunu biraz düşünelim:
02:18
It'll be the first time
40
138495
3018
3. George'un tahta geçmesinden bu yana,
02:21
since this guy was on the throne of England --
41
141513
4667
bu bir ilk olacak,
02:26
George III, not a good friend of Napoleon's --
42
146180
3483
-- kendisi Napolyon ile anlaşamazdı --
02:29
that in the world we will have as the largest economy
43
149663
5439
ilk defa İngilizce konuşulmayan,
02:35
a non-English speaking country,
44
155102
2386
batı ülkesi olmayan
02:37
a non-Western country,
45
157488
2206
ve liberal olmayan bir ülkede
02:39
a non-liberal democratic country.
46
159694
2327
dünyanın en büyük ekonomisine sahip olunacak.
02:42
And if you don't think that's going to affect
47
162021
2293
Bu durumun, dünyanın geleceğini etkilemeyeceğini düşünüyorsanız
02:44
the way in which the world happens in the future,
48
164314
2763
02:47
then personally, I think you've been smoking something,
49
167077
3228
bir şeyler içmiş olmalısınız,
02:50
and it doesn't mean you're from Colorado.
50
170305
4620
Koloradolu olduğunuzu ima etmiyorum.
02:54
So in short, the question we have tonight is,
51
174925
2786
Kısaca bu akşam üzerinde duracağımız soru,
02:57
how do we understand this mega-change,
52
177711
2996
bu mega değişimi nasıl anlayacağımız,
03:00
which I believe to be the biggest change for the first half of the 21st century?
53
180707
4783
ben bunun 21. yüzyılın en büyük değişikliği olacağına inanıyorum.
03:05
It'll affect so many things.
54
185490
2925
Pek çok şeyi etkileyecek.
03:08
It will go to the absolute core.
55
188415
1742
Değişim en derinlere ulaşacak.
03:10
It's happening quietly. It's happening persistently.
56
190157
2647
Sessiz fakat istikrarlı bir şekilde ilerliyor.
03:12
It's happening in some senses under the radar,
57
192804
2554
Bazı durumlarda saptanamayan şekilde ilerliyor,
03:15
as we are all preoccupied with
58
195358
1745
hepimiz Ukrayna'da, Orta Doğu'da
03:17
what's going in Ukraine, what's going on in the Middle East,
59
197103
2829
neler olduğuna kafa yoruyoruz,
03:19
what's going on with ISIS, what's going on with ISIL,
60
199932
2508
IŞİD ile neler olduğuna
03:22
what's happening with the future of our economies.
61
202440
2972
ve ekonomilerimizin geleceğine kafa yoruyoruz.
03:25
This is a slow and quiet revolution.
62
205412
4272
Bu, yavaş ve sessiz bir devrim.
03:29
And with a mega-change comes also a mega-challenge,
63
209684
5689
Mega değişimle birlikte mega zorluk da geliyor
03:35
and the mega-challenge is this:
64
215373
1671
ve mega zorluk ise şu:
03:37
Can these two great countries,
65
217044
2253
Bu iki muazzam ülke,
03:39
China and the United States --
66
219297
2600
Çin ve ABD.
03:41
China,
67
221897
4628
İşte Çin,
03:47
the Middle Kingdom,
68
227725
1649
Orta Krallık
03:49
and the United States,
69
229374
2555
ve işte ABD'nin Çince yazılışı,
03:54
Měiguó --
70
234343
3204
Měiguó --
03:57
which in Chinese, by the way, means "the beautiful country."
71
237547
3343
bu arada, bu sözcük Çincede "güzel ülke" anlamına geliyor.
04:00
Think about that -- that's the name that China has given this country
72
240890
3624
Bunu bir düşünün -- bu, yüz yıldan daha öncesinde,
04:04
for more than a hundred years.
73
244514
1740
Çin'in bu ülkeye verdiği isim.
04:06
Whether these two great civilizations, these two great countries,
74
246254
3599
İki muazzam medeniyet, iki muazzam ülke,
04:09
can in fact carve out a common future
75
249853
4203
hem kendileri için hem de dünya için
04:14
for themselves and for the world?
76
254056
2577
ortak bir gelecek oluşturabilir mi?
04:16
In short, can we carve out a future
77
256633
2972
Kısacası, barış ve karşılıklı refah içinde
04:19
which is peaceful and mutually prosperous,
78
259605
3439
bir gelecek oluşturabilir miyiz?
04:23
or are we looking at a great challenge
79
263044
1904
Yoksa, barış ya da savaş gibi
04:24
of war or peace?
80
264948
2368
muazzam bir mücadeleyi mi seyrediyoruz?
04:27
And I have 15 minutes to work through war or peace,
81
267316
2624
Ve savaş ya da barışı detaylı incelemek için 15 dakikam var,
04:29
which is a little less time
82
269940
3553
bu süre, bu adama "Savaş ve Barış" adında bir kitap yazmak için
04:33
than they gave this guy to write a book called "War and Peace."
83
273493
4993
verdikleri süreye nazaran oldukça az.
04:38
People ask me, why is it that a kid growing up in rural Australia
84
278486
4178
İnsanlar bana şunu soruyorlar:
Avustralya'nın kırsalında büyüyen bu çocuk neden Çince öğrenmeye ilgi duyuyor?
04:42
got interested in learning Chinese?
85
282664
1788
04:44
Well, there are two reasons for that.
86
284452
1858
Bunun iki sebebi var.
04:46
Here's the first of them.
87
286310
1626
İşte ilki şu:
04:47
That's Betsy the cow.
88
287936
2019
Bu ineğin adı Betsy.
04:49
Now, Betsy the cow was one of a herd of dairy cattle
89
289955
3925
Benim Avustralya'nın kırsalında büyüdüğüm çiftlikteki
04:53
that I grew up with on a farm in rural Australia.
90
293880
3170
bir sürünün süt ineğiydi Betsy.
04:57
See those hands there? These are not built for farming.
91
297050
3493
Bu elleri görüyor musunuz? Bunlar, çiftçilik için var olmadı.
05:00
So very early on, I discovered that in fact, working in a farm
92
300543
3738
Çok öncesinde, bir çiftlikte çalışmanın aslında bana göre olmadığını keşfettim
05:04
was not designed for me, and China was a very safe remove
93
304281
3646
ve Avustralya'da çiftçilik yapmaya nazaran
05:07
from any career in Australian farm life.
94
307927
2391
Çin çok daha güvenli bir seçenekti.
05:10
Here's the second reason.
95
310318
1695
İşte ikinci sebebi.
Bu benim annem.
05:12
That's my mom.
96
312013
905
05:12
Anyone here ever listen to what their mom told them to do?
97
312918
2764
Buradaki hiç kimse, annesinin yapmasını söylediği şeye hiç kulak verdi mi?
05:15
Everyone ever do what their mom told them to do?
98
315682
2670
Hiç kimse annesinin söylediği şeyi yaptı mı?
05:18
I rarely did,
99
318352
1904
Ben çok nadiren yaptım
05:20
but what my mom said to me was,
100
320256
1895
fakat annem bir gün bana bir şey söyledi,
05:22
one day, she handed me a newspaper,
101
322151
2879
elime bir gazete tutuşturdu,
05:25
a headline which said, here we have a huge change.
102
325030
5851
başlıkta şöyle yazıyordu: İşte muazzam bir değişiklik.
05:30
And that change is China entering the United Nations.
103
330881
5393
Bu değişiklik ise, Çin'in Birleşmiş Milletler'e katılması.
05:36
1971, I had just turned 14 years of age,
104
336274
2919
Yıl 1971, ben daha yeni 14 yaşıma girmiştim
05:39
and she handed me this headline.
105
339193
2277
ve annem bana bu gazeteyi verdi
05:41
And she said, "Understand this, learn this,
106
341470
2187
ve şöyle dedi: "Bunu kavra ve öğren
05:43
because it's going to affect your future."
107
343657
2906
çünkü bu senin geleceğini etkileyecek."
05:46
So being a very good student of history,
108
346563
3798
Çok iyi bir tarih öğrencisi olarak
05:50
I decided that the best thing for me to do was, in fact,
109
350361
2671
kendim için aslında yapmam gerekenin
05:53
to go off and learn Chinese.
110
353032
2252
gidip Çince öğrenmek olduğuna karar verdim.
05:55
The great thing about learning Chinese
111
355284
2113
Çince öğrenmenin muhteşem tarafı ise,
05:57
is that your Chinese teacher gives you a new name.
112
357397
3111
Çince öğretmeninizin size yeni bir isim vermesi.
06:00
And so they gave me this name:
113
360508
2926
Bana da bu ismi verdiler:
06:03
Kè, which means to overcome or to conquer,
114
363434
5131
Kè; anlamı üstesinden gelmek ya da fethetmek
06:08
and Wén, and that's the character for literature or the arts.
115
368565
4598
ve Wén; bu da edebiyatın ya da sanatın işareti.
06:13
Kè Wén, Conqueror of the Classics.
116
373163
4365
Kè Wén ise, Klasiklerin Fatihi demek.
06:17
Any of you guys called "Kevin"?
117
377528
2647
Aranızda adı "Kevin" olan var mı?
Kevin diye çağrılmak ile
06:20
It's a major lift from being called Kevin to be called Conqueror of the Classics.
118
380175
4081
Klasiklerin Fatihi diye çağrılmak arasında büyük bir fark var.
06:24
(Laughter)
119
384256
1651
(Gülüşmeler)
06:25
I've been called Kevin all my life.
120
385907
1742
Hayatım boyunca Kevin diye çağrıldım.
06:27
Have you been called Kevin all your life?
121
387649
1988
Size hayatınız boyunca Kevin dendi mi?
06:29
Would you prefer to be called Conqueror of the Classics?
122
389637
3201
Size Klasiklerin Fatihi denmesini tercih eder miydiniz?
06:32
And so I went off after that and joined the Australian Foreign Service,
123
392838
3558
Böylece, gidip Avustralya Dış İşleri'ne katıldım
06:36
but here is where pride -- before pride, there always comes a fall.
124
396396
6626
fakat burası övüncün oluştuğu yer -- övünçten önce daima düşüş gelir.
06:43
So there I am in the embassy in Beijing,
125
403022
2508
İşte, Pekin elçiliğindeyim
06:45
off to the Great Hall of the People
126
405530
2206
ve elçimizin yanındaki insanlarla birlikte büyük salondayım,
06:47
with our ambassador, who had asked me to interpret for his first meeting
127
407736
3394
bu salonda elçi, ilk toplantısı için
06:51
in the Great Hall of the People.
128
411130
2016
ona tercümanlık yapmamı istedi.
06:53
And so there was I.
129
413146
1488
İşte oradaydım,
06:54
If you've been to a Chinese meeting, it's a giant horseshoe.
130
414634
2841
Bir Çin toplantısına katıldıysanız bilirsiniz ki diziliş at nalı gibidir.
06:57
At the head of the horsehoe are the really serious pooh-bahs,
131
417475
2878
At nalı şeklinin başında kendini beğenmiş diplomatlar vardır,
07:00
and down the end of the horseshoe are the not-so-serious pooh-bahs,
132
420353
3162
sonunda da, pek önemli olmayan ve kendini beğenmiş kişiler vardır,
07:03
the junior woodchucks like me.
133
423515
2425
yani, tıpkı benim gibi sınırlı bir kişi olanlar.
07:05
And so the ambassador began with this inelegant phrase.
134
425940
2786
Böylece elçi, kaba olan bir cümleyle söze başladı.
07:08
He said, "China and Australia are currently enjoying a relationship
135
428726
4644
Şöyle dedi: "Şu sıralar Çin ve Avustralya,
07:13
of unprecedented closeness."
136
433370
3552
eşsiz bir yakınlıkla ilişkilerinin tadını çıkarıyor."
07:16
And I thought to myself,
137
436922
1486
Kendi kendime şöyle düşündüm:
07:18
"That sounds clumsy. That sounds odd.
138
438408
3762
"Bu acemice ve tuhaf,
07:22
I will improve it."
139
442170
2298
bunu geliştireceğim."
07:24
Note to file: Never do that.
140
444468
2734
Kayıtlara şu geçsin: Bunu asla yapmayın.
07:27
It needed to be a little more elegant, a little more classical,
141
447202
2989
Biraz daha zarif ve klasik olmalıydı
07:30
so I rendered it as follows.
142
450191
2299
ve ben de çevirisini şöyle yaptım:
07:32
[In Chinese]
143
452490
5131
[Çince]
07:37
There was a big pause on the other side of the room.
144
457621
3227
Salonun öteki tarafında büyük bir duraklama oldu.
07:40
You could see the giant pooh-bahs at the head of the horseshoe,
145
460848
3785
At nalının başında bulunan kendini çok beğenmişleri görebilirdiniz,
07:44
the blood visibly draining from their faces,
146
464633
2995
kan yüzlerinden görünür biçimde akıyordu,
07:47
and the junior woodchucks at the other end of the horseshoe
147
467628
2949
kıdemsiz sınırlı kişiler de at nalının diğer tarafındaydı
07:50
engaged in peals of unrestrained laughter.
148
470577
2787
ve kontrolsüz kahkahaların gürlemesiyle meşguldüler.
07:53
Because when I rendered his sentence,
149
473364
1794
Çevirdiğim şu cümleyi,
07:55
"Australia and China are enjoying a relationship
150
475158
2315
-- "Avustralya ve Çin,
eşsiz bir yakınlıkla ilişkilerinin tadını çıkarıyor," --
07:57
of unprecedented closeness,"
151
477473
2085
07:59
in fact, what I said was that Australia and China
152
479558
2466
aslında şöyle söylemiştim:
Avustralya ve Çin, muhteşem bir orgazm yaşıyorlar.
08:02
were now experiencing fantastic orgasm.
153
482024
3228
08:05
(Laughter)
154
485252
3064
(Gülüşmeler)
08:11
That was the last time I was asked to interpret.
155
491428
3622
Bu, benden istenen son tercüme olmuştu.
08:15
But in that little story, there's a wisdom, which is,
156
495050
2508
Bu kısa hikâyenin içinde bir bilgelik var:
08:17
as soon as you think you know something about this extraordinary civilization
157
497558
3854
5 bin yıldır süregelen tarihi olan bu sıra dışı medeniyet hakkında
08:21
of 5,000 years of continuing history,
158
501412
2206
bir şeyler bildiğinizi düşündüğünüz an,
08:23
there's always something new to learn.
159
503618
2472
daima öğreneceğiniz yeni şeyler vardır.
08:27
History is against us
160
507580
2098
Tarih bizim karşımızda yer alıyor,
08:29
when it comes to the U.S. and China
161
509678
2229
mesele ABD ve Çin olunca,
08:31
forging a common future together.
162
511907
2299
ortak bir geleceği birlikte oluşturuyoruz.
08:34
This guy up here?
163
514206
1438
Bu adam burada ne arıyor?
08:35
He's not Chinese and he's not American.
164
515644
1929
Çinli değil, Amerikalı değil.
08:37
He's Greek. His name's Thucydides.
165
517573
2229
O, Yunan ve adı da Thukididis.
08:39
He wrote the history of the Peloponnesian Wars.
166
519802
2484
Peloponez Savaşları'nın tarihini yazan kişi.
08:42
And he made this extraordinary observation
167
522286
2778
Ayrıca, Atina ve Sparta hakkında
08:45
about Athens and Sparta.
168
525064
2348
şu sıra dışı gözlemi yapan kişi:
08:47
"It was the rise of Athens and the fear that this inspired in Sparta
169
527412
3210
"Bu, Atina'nın yükselişiydi ve Sparta'ya ilham olan korku,
08:50
that made war inevitable."
170
530622
1532
savaşı kaçınılmaz hale getirdi."
08:52
And hence, a whole literature about something called the Thucydides Trap.
171
532154
5317
Bu yüzden, bütün edebiyata Thukididis Tuzağı deniyor.
08:57
This guy here? He's not American and he's not Greek. He's Chinese.
172
537471
3832
Peki, bu adam burada ne arıyor?
Amerikalı değil, Yunan da değil, Çinli.
09:01
His name is Sun Tzu. He wrote "The Art of War,"
173
541303
2371
Adı Sun Tzu, "Savaş Sanatı" eserinin yazarı,
09:03
and if you see his statement underneath, it's along these lines:
174
543674
3523
işte alttaki şu sözünü görüyorsunuz:
09:07
"Attack him where he is unprepared, appear where you are not expected."
175
547197
5227
"Hazırlıksız iken ona saldır, beklenmedik yerden ortaya çık."
09:12
Not looking good so far for China and the United States.
176
552424
4006
Bu durum, Çin ve ABD için şimdiye dek iyi görünmüyor.
09:16
This guy is an American. His name's Graham Allison.
177
556430
2879
Bu adam Amerikalı, adı Graham Allison.
09:19
In fact, he's a teacher at the Kennedy School
178
559309
2600
Boston'daki Kennedy School'da öğretmen.
09:21
over there in Boston.
179
561909
1278
09:23
He's working on a single project at the moment, which is,
180
563187
2972
Şu sıralar tek bir proje üzerinde çalışıyor ve proje şu:
09:26
does the Thucydides Trap about the inevitably of war
181
566159
3181
Yükselen güçler ve var olan muazzam güçler arasındaki
09:29
between rising powers and established great powers
182
569340
3088
kaçınılmaz savaş hakkındaki Thukididis Tuzağı,
09:32
apply to the future of China-U.S. relations?
183
572428
2972
Çin ile ABD'nin gelecekteki ilişkilerinde uygulanır mı?
09:35
It's a core question.
184
575400
1419
Bu temel bir soru
09:36
And what Graham has done is explore 15 cases in history
185
576819
4041
ve Graham'ın yaptığı,
emsal durumları tespit etmek için
09:40
since the 1500s
186
580860
2461
1500'lerden bugüne tarihteki 15 vakayı keşfetmek.
09:43
to establish what the precedents are.
187
583321
2531
09:45
And in 11 out of 15 of them,
188
585852
1996
Size şunu söyleyeyim ki,
09:47
let me tell you,
189
587848
2067
bunların 15 tanesinden 11'i yıkıcı savaşlarla sonuçlanmış.
09:49
they've ended in catastrophic war.
190
589915
3135
09:53
You may say, "But Kevin --
191
593050
3436
Şöyle diyebilirsiniz:
-- "Fakat Kevin ya da Klasiklerin Fatihi --
09:56
or Conqueror of the Classics --
192
596486
2299
09:58
that was the past.
193
598785
2182
bu geçmişte kaldı,
10:00
We live now in a world of interdependence and globalization.
194
600967
3135
biz şu an bağımlılık ve küresellik dünyasında yaşıyoruz,
böyle bir şey bir daha asla olamaz."
10:04
It could never happen again."
195
604102
1463
10:05
Guess what?
196
605565
1346
Bilin bakalım ne oldu?
10:06
The economic historians tell us that in fact,
197
606911
2670
İktisat tarihçileri aslında bize şöyle söylüyorlar:
10:09
the time which we reached the greatest point
198
609581
2319
"İktisadi bütünleşme ile küreselleşmenin,
10:11
of economic integration and globalization
199
611900
2819
en azami noktasına 1914 yılında ulaşmıştık.
10:14
was in 1914,
200
614719
2571
Yani, Birinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde olmuştu.
10:17
just before that happened, World War I,
201
617290
4133
bu durum, tarihten gelen
10:21
a sobering reflection from history.
202
621423
3088
iç karartıcı bir netice."
10:24
So if we are engaged in this great question
203
624511
2554
Bu yüzden, Çin'in nasıl düşündüğüne ve hissettiğine,
10:27
of how China thinks, feels,
204
627065
3205
ABD'ye yönelik aldığı pozisyonlara
10:30
and positions itself towards the United States,
205
630270
3877
ve tam tersine dair olan
10:34
and the reverse,
206
634147
1486
bu muazzam soruya eğilirsek
10:35
how do we get to the baseline
207
635633
1881
bu iki ülkenin ve medeniyetin
10:37
of how these two countries and civilizations
208
637514
3390
muhtemelen birlikte çalışması noktasında,
10:40
can possibly work together?
209
640904
2926
ana hata nasıl erişeceğiz?
10:43
Let me first go to, in fact,
210
643830
2298
İlk olarak, Çin'in ABD'ye
ve Batı ülkelerinin geri kalanına yönelik bakış açısından başlayayım.
10:46
China's views of the U.S. and the rest of the West.
211
646128
2601
10:48
Number one: China feels as if it's been humiliated
212
648729
2875
Birincisi; Çin, Afyon Savaşlarıyla başlayan
10:51
at the hands of the West through a hundred years of history,
213
651604
2883
yüz yıllık bir tarih süresince,
Batının ellerinde küçük düşürüldüğünü hissediyor.
10:54
beginning with the Opium Wars.
214
654487
1788
10:56
When after that, the Western powers carved China up into little pieces,
215
656275
3808
Bundan sonra, Batı güçleri Çin'i paramparça etti,
11:00
so that by the time it got to the '20s and '30s,
216
660083
2531
böylece, 20'ler ve 30'lara gelindiğinde
11:02
signs like this one appeared on the streets of Shanghai.
217
662614
2677
buna benzer tabelalar, Şangay sokaklarında yer almaya başladı.
11:05
["No dogs and Chinese allowed"]
218
665291
1495
["Köpekler ve Çinliler giremez"]
11:06
How would you feel if you were Chinese,
219
666786
1970
Çinli olsaydınız ve kendi ülkenizde
11:08
in your own country, if you saw that sign appear?
220
668756
2783
bu tabelanın yer aldığını görseydiniz nasıl hissederdiniz?
11:11
China also believes and feels
221
671539
3868
Çin ayrıca şuna inanıyor ve şunu hissediyor ki:
11:15
as if, in the events of 1919, at the Peace Conference in Paris,
222
675407
4621
1919’da Paris’teki Barış Konferansı etkinliklerinde,
Almanya’nın sömürgeleri, dünya çapındaki her tür ülkeye dağıtıldığı zaman,
11:20
when Germany's colonies were given back
223
680028
1896
11:21
to all sorts of countries around in the world,
224
681924
2144
Çin'deki Alman sömürgelerinin hali ne oldu?
11:24
what about German colonies in China?
225
684068
1858
11:25
They were, in fact, given to Japan.
226
685926
2554
Doğrusu, buralar Japonya'ya verildi.
11:28
When Japan then invaded China in the 1930s
227
688480
4109
Daha sonra, Japonya 1930'larda Çin'i işgal ettiğinde
11:32
the world looked away and was indifferent to what would happen to China.
228
692589
3668
dünya buna sırt çevirdi ve Çin'e olanlara kayıtsız kaldı.
11:36
And then, on top of that, the Chinese to this day believe
229
696257
2857
Bunların yanı sıra Çinliler bugün bile,
kendi siyasi sisteminin meşruiyetini,
11:39
that the United States and the West
230
699114
1687
11:40
do not accept the legitimacy of their political system
231
700801
2532
ABD'nin ve Batı'nın kabul etmediğine inanıyor.
11:43
because it's so radically different from those of us who come
232
703333
2890
Çünkü onların sistemi, liberal demokrasilerden gelen
bizim gibiler için tamamen farklı
11:46
from liberal democracies,
233
706223
1290
11:47
and believe that the United States to this day is seeking
234
707513
2816
ve Çin bugün bile, siyasi sistemlerini
11:50
to undermine their political system.
235
710329
2438
ABD'nin baltalamaya çalıştığına inanıyor.
11:52
China also believes that it is being contained
236
712767
3018
Ayrıca, Çin bu durumun,
11:55
by U.S. allies and by those with strategic partnerships with the U.S.
237
715785
4853
ABD'nin müttefikleri ile çevresindeki stratejik ortaklıklarının
12:00
right around its periphery.
238
720638
2624
baskısı altında olduğuna inanıyor.
12:03
And beyond all that, the Chinese have this feeling
239
723262
2484
Tüm bunların ötesinde,
12:05
in their heart of hearts and in their gut of guts
240
725746
3228
Çinliler, kalplerinin ve içgüdülerinin ta içinden
12:08
that those of us in the collective West
241
728974
4202
biz Batı birliğinin sadece aşırı kibirli olduğunu hissediyorlar.
12:13
are just too damned arrogant.
242
733176
3692
12:16
That is, we don't recognize the problems in our own system,
243
736868
3947
Şöyle olduğuna inanıyorlar:
Biz kendi sistemimizin, politikalarımızın
12:20
in our politics and our economics,
244
740815
1858
ve ekonomimizin sorunları fark etmiyoruz, hemen birilerini suçluyoruz
12:22
and are very quick to point the finger elsewhere,
245
742673
2391
12:25
and believe that, in fact, we in the collective West
246
745064
3762
ve Batı birliği olarak
12:28
are guilty of a great bunch of hypocrisy.
247
748826
3808
iki yüzlülüğün büyük kısmının suçlusu da biziz.
12:32
Of course, in international relations,
248
752634
3413
Tabii ki uluslararası ilişkilerde,
12:36
it's not just the sound of one hand clapping.
249
756047
3959
bu durum sadece bir alkışlama sesi değil.
Başka bir ülke daha var
12:40
There's another country too, and that's called the U.S.
250
760006
2682
ve adı ABD.
Peki, yukarıdaki tüm bu şeyleri ABD nasıl yanıtlıyor?
12:42
So how does the U.S. respond to all of the above?
251
762688
2554
12:45
The U.S. has a response to each of those.
252
765242
2136
Her biri için yanıtı var.
ABD, Çin'i baskı altında tutuyor mu sorusuna verilen yanıt şu:
12:47
On the question of is the U.S. containing China,
253
767378
2503
12:49
they say, "No, look at the history of the Soviet Union. That was containment."
254
769881
3678
"Hayır, Sovyetler Birliği'nin tarihine bakın, sınırlama işte oydu."
12:53
Instead, what we have done in the U.S. and the West
255
773559
2410
Bunun yerine, ABD ile Batı'nın yaptığı,
12:55
is welcome China into the global economy,
256
775969
1974
Çin'i küresel ekonomide
12:57
and on top of that, welcome them into the World Trade Organization.
257
777943
3436
ve ayrıca Dünya Ticaret Örgütü'nde hoş karşılamak.
13:01
The U.S. and the West say China cheats
258
781379
1873
ABD ve Batı, Çin'in, fikri mülkiyet hakları hususunda
13:03
on the question of intellectual property rights,
259
783252
2306
13:05
and through cyberattacks on U.S. and global firms.
260
785558
4319
ABD'yi ve küresel firmaları,
siber saldırı yoluyla dolandırdığını söylüyor.
13:09
Furthermore, the United States says that the Chinese political system
261
789877
3576
Dahası, ABD, Çin’in siyasi sisteminin
temelden yanlış olduğunu söylüyor
13:13
is fundamentally wrong
262
793453
2879
13:16
because it's at such fundamental variance
263
796332
3297
çünkü insan haklarıyla, demokrasiyle
13:19
to the human rights, democracy, and rule of law that we enjoy
264
799629
3251
ve ABD ile Batı birliğinde sahip olduğumuz
13:22
in the U.S. and the collective West.
265
802880
2624
hukukun üstünlüğüyle temelden çeliştiğini belirtiyor.
13:25
And on top of all the above, what does the United States say?
266
805504
3157
Bunların yanı sıra ABD ne mi diyor?
13:28
That they fear that China will, when it has sufficient power,
267
808661
5108
Çin yeterli güce sahip olduğunda
Güneydoğu Asya ve Doğu Asya'nın büyük bölümünde
13:33
establish a sphere of influence in Southeast Asia and wider East Asia,
268
813769
4017
bir etki alanı oluşturacağından korkuyor.
13:37
boot the United States out,
269
817786
1904
Böylece Çin'in, ABD'yi saf dışı bırakıp
13:39
and in time, when it's powerful enough,
270
819690
2020
zamanla daha çok güçlendiğinde
13:41
unilaterally seek to change the rules of the global order.
271
821710
4009
küresel güvenliğin kurallarını değiştirmeye çalışacağından korkuyor.
13:45
So apart from all of that, it's just fine and dandy,
272
825719
2702
Tüm bunların dışında, bu harika bir şey.
Yani, ABD ile Çin'in ilişkisi.
13:48
the U.S.-China relationship.
273
828421
1394
13:49
No real problems there.
274
829815
2205
Orada gerçek sorunlar yok.
13:52
The challenge, though, is given those deep-rooted feelings,
275
832020
4922
Fakat zorluk, bu köklü hislerde, duygularda
13:56
those deep-rooted emotions and thought patterns,
276
836942
2995
ve düşünce yapılarında yer alıyor.
13:59
what the Chinese call "Sīwéi," ways of thinking,
277
839937
2810
Buna Çinliler, "Sīwéi" diyor, anlamı ise düşünme tarzı.
14:02
how can we craft a basis for a common future between these two?
278
842747
4458
Bu iki ülke arasındaki ortak gelecek için olan bir temeli
nasıl ustalıkla işleyebiliriz?
14:07
I argue simply this:
279
847205
1631
Basitçe şunu iddia ediyorum:
14:08
We can do it on the basis on a framework
280
848836
1945
Bunu, ortak bir amaç için
14:10
of constructive realism for a common purpose.
281
850781
4575
yapıcı bir gerçekçilik temelli bir çerçeve temelinde yapabiliriz.
14:15
What do I mean by that?
282
855356
1973
Ne demek istiyorum?
14:17
Be realistic about the things that we disagree on,
283
857329
2345
Üzerinde anlaşmadığımız konularda gerçekçi olmak,
14:19
and a management approach that doesn't enable
284
859674
2275
savaşa ya da çatışmaya zorla girme adına,
14:21
any one of those differences to break into war or conflict
285
861949
2856
bu farklılıkların hiçbirine olanak sağlamayan yönetim yaklaşımı benimsemek,
14:24
until we've acquired the diplomatic skills to solve them.
286
864805
3553
ta ki bu farklılıkları çözmek için diplomatik beceriler elde edene dek.
14:28
Be constructive in areas of the bilateral, regional and global engagement
287
868358
3656
İki ülke arasındaki ikili, bölgesel ve küresel alanlardaki
14:32
between the two,
288
872014
1372
ilişkilerde yapıcı olmak,
14:33
which will make a difference for all of humankind.
289
873386
2727
ki bu yaklaşım bütün insanlık için bir fark yaratır.
14:36
Build a regional institution capable of cooperation in Asia,
290
876113
3993
Asya'da iş birliği yapabilecek bölgesel bir kurum
14:40
an Asia-Pacific community.
291
880106
1928
ve Asya-Pasifik topluluğu kurmak.
14:42
And worldwide, act further,
292
882034
2414
Ayrıca, dünya çapında daha çok eyleme geçmek,
14:44
like you've begun to do at the end of last year
293
884448
2624
ayrılan yumruklar yerine bir araya gelen ellerle
iklim değişikliğine karşı başarısızlığa uğrayarak
14:47
by striking out against climate change
294
887072
2229
14:49
with hands joined together rather than fists apart.
295
889301
3994
tıpkı bu yılın sonunda yapmaya başladığınız gibi.
Tabii ki bunların tümü, yukarıdaki hususları başarmak için
14:53
Of course, all that happens if you've got a common mechanism
296
893295
2902
ortak bir yönteme ve siyasi iradeye sahipseniz meydana gelir.
14:56
and political will to achieve the above.
297
896197
2113
14:58
These things are deliverable.
298
898310
2694
Bunları başarmak mümkün.
15:01
But the question is, are they deliverable alone?
299
901004
4016
Fakat soru şu ki, başarıya tek başlarına hazırlar mı?
15:05
This is what our head tells us we need to do,
300
905020
2949
Bu da zihnimizin yapmamız gerekeni söylediği şey
15:07
but what about our heart?
301
907969
1904
fakat kalbimize ne diyorsunuz?
15:09
I have a little experience in the question back home
302
909873
3042
Geçmişte açık biçimde ortak noktası olmayan iki halkı
15:12
of how you try to bring together two peoples
303
912915
3320
nasıl bir araya getirmeye çalışırsınız sorusuyla ilgili
15:16
who, frankly, haven't had a whole lot in common in the past.
304
916235
3622
evde küçük bir deneyim edindim.
15:19
And that's when I apologized to Australia's indigenous peoples.
305
919857
3577
İşte o zaman, Avustralya'nın yerli halkından özür diledim.
15:23
This was a day of reckoning in the Australian government,
306
923434
3785
Şu gün, Avustralya hükûmetini,
parlamentosunu ve insanlarını önemsediğim bir gündü.
15:27
the Australian parliament, and for the Australian people.
307
927219
2692
15:29
After 200 years of unbridled abuse towards the first Australians,
308
929911
4783
İlk Avustralyalıların ölçüsüz suistimalinden 200 yıl sonra,
15:34
it was high time that we white folks said we were sorry.
309
934694
5178
biz beyaz halkların özür dileriz demesinin tam zamanıydı.
15:39
The important thing --
310
939872
1370
Önemli olan şu --
15:41
(Applause)
311
941242
5046
(Alkış)
15:46
The important thing that I remember is staring in the faces
312
946288
2922
Önemli olan şu ki,
tüm yerli Avustralyalılar bu özrü dinlemek için geldiklerinde
15:49
of all those from Aboriginal Australia
313
949210
2481
15:51
as they came to listen to this apology.
314
951691
2809
onların yüzlerindeki hareketsizliği hatırlıyorum.
15:54
It was extraordinary to see, for example,
315
954500
3808
Bunu görmek sıra dışıydı.
15:58
old women telling me the stories of when they were five years old
316
958308
3924
Örneğin, yaşlı bir kadın beş yaşında oldukları zamandan kalan bir hikâyeyi
16:02
and literally ripped away from their parents,
317
962232
2996
ve ailelerinden tam anlamıyla koparıldıklarını bana anlatıyor,
16:05
like this lady here.
318
965228
1601
tıpkı bu hanımefendi gibi.
16:06
It was extraordinary for me to then be able to embrace
319
966829
4133
Daha sonra, parlamento binasına geldiklerinde
16:10
and to kiss Aboriginal elders as they came into the parliament building,
320
970962
3948
Avustralyalı yaşlı yerlileri,
kucaklayabilmek ve öpmek benim için sıra dışıydı.
16:14
and one woman said to me,
321
974910
1256
Orada bir kadın bana,
16:16
it's the first time a white fella had ever kissed her in her life,
322
976166
3155
hayatında ilk kez beyaz bir adamın onu öptüğünü söyledi,
16:19
and she was over 70.
323
979321
1951
bu kadın 70 yaşının üzerindeydi.
16:21
That's a terrible story.
324
981272
2507
Bu korkunç bir hikâye.
16:23
And then I remember this family saying to me,
325
983779
2462
Daha sonra, bu ailenin bana şöyle dediğini hatırlıyorum:
16:26
"You know, we drove all the way from the far North down to Canberra
326
986241
4063
"Kuzeyin ucundan Canberra'ya kadar bütün yolu bunu görmek için geldik,
16:30
to come to this thing,
327
990304
1370
bu cahil ülkeyi baştan sona arabayla geçtik.
16:31
drove our way through redneck country.
328
991674
2183
16:33
On the way back, stopped at a cafe after the apology for a milkshake."
329
993857
6617
Geri dönerken milkshake almak için af diledikten sonra
bir kafede durduk."
16:40
And they walked into this cafe quietly, tentatively, gingerly,
330
1000474
5572
Bu kafeye sessizce, tereddütle, tedbirle
ve biraz kaygılı olarak girdiler.
16:46
a little anxious.
331
1006046
1463
16:47
I think you know what I'm talking about.
332
1007509
2554
Sanırım neyden bahsettiğimi anlıyorsunuz.
16:50
But the day after the apology, what happened?
333
1010063
3808
Fakat af diledikten sonraki gün ne oldu?
16:53
Everyone in that cafe, every one of the white folks,
334
1013871
4110
O kafedeki herkes, bütün beyaz kişiler
16:57
stood up and applauded.
335
1017981
2786
ayağa kalkıp alkış tuttular.
17:00
Something had happened in the hearts of these people in Australia.
336
1020767
5136
Bu insanların kalbinde Avustralya'dayken bir şeyler yeşerdi.
17:05
The white folks, our Aboriginal brothers and sisters,
337
1025903
2689
Beyaz insanlar, bizim yerli kardeşlerimiz,
17:08
and we haven't solved all these problems together,
338
1028592
3228
sorunlarımızı onlarla birlikte çözmemiştik
17:11
but let me tell you, there was a new beginning
339
1031820
3668
ama size şunu söyleyeyim ki, yeni bir başlangıç oldu
17:15
because we had gone not just to the head,
340
1035488
2416
çünkü sadece zihinlere değil
17:17
we'd gone also to the heart.
341
1037904
2658
kalplere de dokunduk.
17:20
So where does that conclude in terms of the great question
342
1040562
2871
Peki bu durum, bu akşam yönelttiğimiz
17:23
that we've been asked to address this evening,
343
1043433
2187
ABD ile Çin ilişkilerinin geleceğiyle ilgili olan
17:25
which is the future of U.S.-China relations?
344
1045620
2964
muazzam soruya dayanarak nerede sonuçlanacak?
17:28
The head says there's a way forward.
345
1048584
2299
Başkan, ileriye dönük bir yol olduğunu söylüyor,
17:30
The head says there is a policy framework, there's a common narrative,
346
1050883
3691
bir politika çerçevesinin, ortak bir öykünün olduğunu,
düzenli zirve politikası yoluyla bu işleri daha iyi yapmak için
17:34
there's a mechanism through regular summitry
347
1054574
1927
17:36
to do these things and to make them better.
348
1056501
1904
bir mekanizmanın olduğunu söylüyor.
17:38
But the heart must also find a way to reimagine the possibilities
349
1058405
5573
Fakat Amerika ile Çin ilişkilerinin geleceğini
ve Çin'in gelecek dünyadaki sorumluluğunu
17:43
of the America-China relationship,
350
1063978
1904
17:45
and the possibilities of China's future engagement in the world.
351
1065882
3660
yeniden hayal etmek için kalbin de bir yol bulması gerek.
17:49
Sometimes, folks, we just need to take a leap of faith
352
1069542
6083
Arkadaşlar, bazen hangi topraklara ineceğimizi tam olarak bilmeden
17:55
not quite knowing where we might land.
353
1075625
3924
gözümüzü karartmamız gerekir.
17:59
In China, they now talk about the Chinese Dream.
354
1079549
4273
Çin'de, şu sıralar Çin Rüyası'ndan bahsediliyor.
18:03
In America, we're all familiar with the term "the American Dream."
355
1083822
5526
Amerika'da, hepimiz "Amerikan Rüyası" terimine aşinayız.
18:09
I think it's time, across the world,
356
1089348
3134
Sanırım, bütün insanlık için de
18:12
that we're able to think also of something we might also call
357
1092482
5132
bir rüya çağrısında bulunmak üzerinde
18:17
a dream for all humankind.
358
1097614
5142
düşünebilmemizin zamanı geldi.
18:23
Because if we do that,
359
1103368
1959
Çünkü bunu yaparsak
18:25
we might just change the way
360
1105327
2650
birbirimiz hakkındaki
18:27
that we think about each other.
361
1107977
4552
düşünme biçimimizi değiştirebiliriz.
18:35
[In Chinese]
362
1115923
3111
[Çince]
18:39
That's my challenge to America. That's my challenge to China.
363
1119034
3367
Bu, benim Amerika'ya, Çin'e
18:42
That's my challenge to all of us,
364
1122401
2484
hepimize meydan okuma yolum.
18:44
but I think where there's a will and where there is imagination
365
1124885
3297
Fakat bence, iradenin ve hayal gücünün olduğu yerde,
18:48
we can turn this into a future
366
1128182
2044
bu durumu barış ve refah yoluyla
18:50
driven by peace and prosperity
367
1130226
2345
bir geleceğe dönüştürebiliriz
18:52
and not once again repeat
368
1132571
2020
ve böylece, savaş trajedilerini
18:54
the tragedies of war.
369
1134591
2113
bir kez daha tekrarlamayız.
18:56
I thank you.
370
1136704
1858
Teşekkür ederim.
18:58
(Applause)
371
1138562
5435
(Alkış)
19:03
Chris Anderson: Thanks so much for that. Thanks so much for that.
372
1143997
3179
Chris Anderson: Bu konuşma için çok teşekkürler, çok teşekkürler.
19:07
It feels like you yourself have a role to play in this bridging.
373
1147176
4597
Bu kenetlenmede senin bizzat bir rolün var gibi hissediyorum.
19:11
You, in a way, are uniquely placed to speak to both sides.
374
1151773
4351
Bir şekilde, iki tarafla da konuşma hususunda senin eşsiz bir yerin var.
Kevin Rudd: Avustralyalıların en iyi yaptığı şey içkileri hazırlamak,
19:16
Kevin Rudd: Well, what we Australians do best is organize the drinks,
375
1156124
3253
19:19
so you get them together in one room, and we suggest this and suggest that,
376
1159377
3527
böylece, bir aradayken onları odaya toplayıp
önerdiğimiz şeyleri belirtiyoruz,
19:22
then we go and get the drinks.
377
1162904
1433
sonra da gidip bir şeyler içiyoruz.
19:24
But no, look, for all of us who are friends
378
1164337
2004
Fakat hepimiz, Amerika ve Çin gibi
19:26
of these two great countries, America and China,
379
1166341
2262
muhteşem iki ülkenin arkadaşları olarak
19:28
you can do something.
380
1168603
1339
bir şeyler yapabiliriz.
19:29
You can make a practical contribution,
381
1169942
2299
Gerçek bir katkı yapabilirsiniz,
buradaki bütün iyi insanlara
19:32
and for all you good folks here,
382
1172241
1881
şunu söyleyebilirim ki,
19:34
next time you meet someone from China,
383
1174122
1625
gelecek sefer, Çinli biriyle tanıştığınızda,
19:35
sit down and have a conversation.
384
1175747
1612
oturup onunla sohbet edin.
19:37
See what you can find out about where they come from and what they think,
385
1177359
3455
Nereden geldikleri, ne düşündükleri hakkında
neler öğrenebiliyorsunuz bir bakın.
19:40
and my challenge for all the Chinese folks
386
1180814
2038
Bu TED konuşmasını
19:42
who are going to watch this TED Talk at some time
387
1182852
2329
bir ara izleyecek olan Çinlilere davetim de
19:45
is do the same.
388
1185181
2361
aynısını yapmaları.
19:47
Two of us seeking to change the world can actually make a huge difference.
389
1187542
3901
Aramızdan iki kişi dünyayı değiştirmeye çalışsa
bu muazzam bir fark yaratır.
19:51
Those of us up the middle, we can make a small contribution.
390
1191443
2902
Aramızda küçük katkılar yapabiliriz.
CA: Kevin, çok kolay gelsin dostum. Teşekkür ederim.
19:54
CA: Kevin, all power to you, my friend. Thank you.
391
1194345
2356
19:56
KR: Thank you. Thank you, folks.
392
1196701
2126
KR: Teşekkür ederim, teşekkürler arkadaşlar.
19:58
(Applause)
393
1198827
2043
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7