Nancy Etcoff: Happiness and its surprises

Nancy Etcoff: Mutluluğun şaşırtıcı kimyası üzerine

64,558 views ・ 2009-06-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gokce Gizer Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
This is called Hooked on a Feeling:
0
18330
2000
Buna "Bir Duyguya Bağlanmak" deniyor:
00:20
The Pursuit of Happiness and Human Design.
1
20330
2000
Mutluluğun Peşinde Olmak ve İnsanın Tasarımı.
00:22
I put up a somewhat dour Darwin,
2
22330
2000
Biraz Darwin'le zıt düşünüyorum,
00:24
but a very happy chimp up there.
3
24330
2000
ama yukarıda çok mutlu bir şempanze var.
00:26
My first point is that the pursuit of happiness is obligatory.
4
26330
3000
İlk ana fikrim mutluluğu aramanin bir zorunluluk olduğudur.
00:29
Man wishes to be happy, only wishes to be happy,
5
29330
3000
İnsan mutlu olmayı ister, sadece mutlu olmayı ister,
00:32
and cannot wish not to be so.
6
32330
3000
ve mutlu olmamayı isteyemez.
00:35
We are wired to pursue happiness,
7
35330
2000
Mutluluğun peşinden koşmaya programlanmışız,
00:37
not only to enjoy it, but to want more and more of it.
8
37330
3000
yalnızca ondan faylanmak değil daha fazlasını isteriz.
00:40
So given that that's true,
9
40330
2000
Öyleyse bunun gerçek olduğunu kabul edersek,
00:42
how good are we at increasing our happiness?
10
42330
4000
mutluluğumuzu artırmada ne kadar iyiyiz?
00:46
Well, we certainly try.
11
46330
2000
Kesinlikle bunu deniyoruz.
00:48
If you look on the Amazon site, there are over 2,000 titles
12
48330
3000
Amazon'un internet sitesine bakarsanız, orada 2.000'in üzerinde
00:51
with advice on the seven habits, the nine choices,
13
51330
3000
yedi alışkanlık, dokuz tercih, on sır üzerine tavsiye içeren
00:54
the 10 secrets,
14
54330
2000
başlık var,
00:56
the 14,000 thoughts that are supposed to bring happiness.
15
56330
3000
mutluluk getirmesi beklenen 14.000 düşünce var.
00:59
Now another way we try to increase our happiness
16
59330
2000
Mutluluğumuzu artırmak için denediğimiz diğer bir yol
01:01
is we medicate ourselves.
17
61330
2000
ilaç kullanmak.
01:03
And so there's over 120 million prescriptions out there for antidepressants.
18
63330
4000
Ve 120 milyonun üzerinde anti-depresan reçetesi yazılmış durumda.
01:07
Prozac was really the first absolute blockbuster drug.
19
67330
3000
Prozac gerçekten çok etkili olan ilk ilaçtı.
01:10
It was clean, efficient, there was no high,
20
70330
3000
Temiz ve etkiliydi, kafa yapmıyodu,
01:13
there was really no danger, it had no street value.
21
73330
3000
gerçekten tehlikesizdi, sokakta satılmak için değersizdi.
01:16
In 1995,
22
76330
2000
1995'de,
01:18
illegal drugs were a $400 billion business,
23
78330
3000
yasadışı ilaçlar 400 milyon dolarlık bir sektördü,
01:21
representing eight percent of world trade,
24
81330
2000
dünya ticaretinin %8'ine tekabül ediyor,
01:23
roughly the same as gas and oil.
25
83330
2000
neredeyse gaz ve petrolle aynı düzeyde.
01:25
These routes to happiness haven't really increased happiness very much.
26
85330
4000
Bu mutluluk yolları mutluluğumuzu gerçekten arttırmadı.
01:29
One problem that's happening now is,
27
89330
2000
Şu anda olan problem birisi,
01:31
although the rates of happiness
28
91330
2000
mutluluk oranlarının
01:33
are about as flat as the surface of the moon,
29
93330
2000
ayın yüzeyi kadar düz olmasına rağmen,
01:35
depression and anxiety are rising.
30
95330
2000
depresyon ve anksiyete yükseliyor.
01:37
Some people say this is because we have better diagnosis,
31
97330
4000
Bazıları bunun sebebini daha iyi teşhis imkanlarına
01:41
and more people are being found out.
32
101330
2000
ve daha çok insanın teşhis edilmesine bağlıyor.
01:43
It isn't just that. We're seeing it all over the world.
33
103330
3000
Yalnız o kadar değil. Bu durumu tüm dünyada görüyoruz.
01:46
In the United States right now
34
106330
2000
ABD'de şu anda,
01:48
there are more suicides than homicides.
35
108330
2000
cinayetten çok intihar oluyor.
01:50
There is a rash of suicide in China.
36
110330
2000
Çin'de intiharlarda artış var.
01:52
And the World Health Organization predicts
37
112330
2000
Ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tahminlerine göre
01:54
by the year 2020
38
114330
2000
2020 yılına kadar,
01:56
that depression will be
39
116330
2000
depresyon sakatlığın en büyük
01:58
the second largest cause of disability.
40
118330
2000
ikinci sebebi haline gelecek.
02:00
Now the good news here
41
120330
2000
Şimdi buradaki iyi haber ise
02:02
is that if you take surveys from around the world,
42
122330
2000
dünya çapında bir araştırma yaparsanız,
02:04
we see that about three quarters of people
43
124330
2000
insanların %75'inin oldukça mutlu
02:06
will say they are at least pretty happy.
44
126330
2000
olduğunu söylediğini görürsünüz.
02:08
But this does not follow any of the usual trends.
45
128330
4000
Fakat bu olağan trendleri takip etmiyor.
02:12
For example, these two show great growth in income,
46
132330
3000
Mesela, bu ikisi gelir düzeyindeki büyük artışı gösteriyor,
02:15
absolutely flat happiness curves.
47
135330
2000
tamamen düz mutluluk eğrisi.
02:17
My field, the field of psychology,
48
137330
3000
Benim alanım, psikoloji alanı,
02:20
hasn't done a whole lot
49
140330
2000
insan mutluluğunu anlamak için,
02:22
to help us move forward in understanding human happiness.
50
142330
3000
daha ileriye gitmeyi tam sağlayamadı.
02:25
In part, we have the legacy of Freud, who was a pessimist,
51
145330
3000
Kısmen, bir pesimist olan Freud'un mirası var,
02:28
who said that pursuit of happiness is a doomed quest,
52
148330
2000
ki mutluluğu aramanın zorunlu bir arayış olduğunu söylemişti,
02:30
is propelled by infantile aspects of the individual
53
150330
4000
bireyin bebeklik yönleriyle sürülen
02:34
that can never be met in reality.
54
154330
2000
ve asla gerçekle bağdaşmayan.
02:36
He said, "One feels inclined to say
55
156330
3000
Şöyle demişti, "Birisi şunu söylemeye meyillidir
02:39
that the intention that man should be happy
56
159330
2000
insanın mutlu olmasının maksatı
02:41
is not included in the plan of creation."
57
161330
3000
yaratılış planına dahil değildir."
02:44
So the ultimate goal of psychoanalytic psychotherapy
58
164330
3000
Öyleyse, psikoanalitik psikoterapinin nihai hedefi
02:47
was really what Freud called ordinary misery.
59
167330
3000
Freud'un çağırdığı gibi olağan mutsuzluktu.
02:50
(Laughter)
60
170330
2000
(Kahkaha)
02:52
And Freud in part reflects
61
172330
3000
Ve Freud kısmen
02:55
the anatomy of the human emotion system --
62
175330
3000
insanın duygusal sisteminin anatomisini yansıtır --
02:58
which is that we have both a positive and a negative system,
63
178330
4000
ki hem pozitif hem negatif sistemlerimiz vardır,
03:02
and our negative system
64
182330
2000
ve negatif sistemimiz
03:04
is extremely sensitive.
65
184330
2000
aşırı derecede hassastır.
03:06
So for example, we're born loving the taste of something sweet
66
186330
3000
Örneğin, tatlı bir şeyin tadını severek doğarız,
03:09
and reacting aversively to the taste of something bitter.
67
189330
4000
ve acı şeylere tam ters tepki gösteririz.
03:13
We also find that people are more averse to losing
68
193330
3000
Ayrıca kaybetmek karşısında hoşnutsuz olurken,
03:16
than they are happy to gain.
69
196330
3000
kazanmakla mutlu oluruz.
03:19
The formula for a happy marriage
70
199330
2000
Mutlu bir evliliğin formulü
03:21
is five positive remarks, or interactions,
71
201330
3000
her negatif bir davranış için, beş pozitif
03:24
for every one negative.
72
204330
2000
söz ve etkileşimdir.
03:26
And that's how powerful the one negative is.
73
206330
3000
İşte bu negatifin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
03:29
Especially expressions of contempt or disgust,
74
209330
3000
Özellikle nefret ve iğrenmenin dışa vurumu,
03:32
well you really need a lot of positives to upset that.
75
212330
4000
onları devirmek için çok fazla pozitife ihtiyacınız var.
03:36
I also put in here the stress response.
76
216330
3000
Buraya ayrıca stres tepkisini koydum.
03:39
We're wired for dangers that are immediate,
77
219330
2000
Ani, fiziksel ve yakın tehlikeler karşı,
03:41
that are physical, that are imminent,
78
221330
2000
çok dikkatliyizdir,
03:43
and so our body goes into an incredible reaction
79
223330
3000
bu yüzden vücudumuz içsel uyuşturucuların geldiği yere
03:46
where endogenous opioids come in.
80
226330
2000
inanılmaz bir tepki gösterir.
03:48
We have a system that is really ancient,
81
228330
2000
Gerçekten çok eski ve fiziksel tehlikeye karşı olan
03:50
and really there for physical danger.
82
230330
2000
bir sisteme sahibiz.
03:52
And so over time, this becomes a stress response,
83
232330
3000
Ve bu zamanla, vücutta muazzam etkileri olan
03:55
which has enormous effects on the body.
84
235330
2000
stres tepkisine dönüşür
03:57
Cortisol floods the brain;
85
237330
2000
Beyni kortizol istila eder,
03:59
it destroys hippocampal cells and memory,
86
239330
3000
hippokampüs hücrelerini ve hafızasını yıkar,
04:02
and can lead to all kinds of health problems.
87
242330
2000
ve birçok sağlık problemine sebep olur.
04:04
But unfortunately, we need this system in part.
88
244330
3000
Fakat maalesef, kısmen bu sisteme ihtiyacımız var.
04:07
If we were only governed by pleasure
89
247330
2000
Yalnızca zevk ile idare edilseydik
04:09
we would not survive.
90
249330
2000
hayatta kalamazdık.
04:11
We really have two command posts.
91
251330
2000
İki tane buyruk görevimiz var.
04:13
Emotions are short-lived intense responses
92
253330
2000
Duygular, meydan okumalara ve fırsatlara karşı
04:15
to challenge and to opportunity.
93
255330
3000
kısa ömürlü şiddetli tepkilerdir.
04:18
And each one of them allows us to click into alternate selves
94
258330
3000
Ve onların her birisi, bize "benlikler geçişini" başarmamıza izin veriyor
04:21
that tune in, turn on, drop out
95
261330
2000
düşünceleri, algıları, duyguları ve hafızayı,
04:23
thoughts, perceptions, feelings and memories.
96
263330
3000
ayarlamayı, açmayı ve kapatmayı.
04:26
We tend to think of emotions as just feelings.
97
266330
2000
Duyguları yalnıza hissettiklerimiz gibi düşünmeye meyilliyiz.
04:28
But in fact, emotions are an all-systems alert
98
268330
2000
Ama gerçekte, duygular tüm sistemlerin alarmı gibidir
04:30
that change what we remember,
99
270330
2000
ne hatırladığımıza,
04:32
what kind of decisions we make,
100
272330
2000
ne tür kararlar verdiğimize,
04:34
and how we perceive things.
101
274330
2000
ve nasıl algıladığımıza göre değişir.
04:36
So let me go forward to the new science of happiness.
102
276330
2000
Mutluluğun yeni bilimine gideyim.
04:38
We've come away from the Freudian gloom,
103
278330
2000
Freudyen hüzünden ayrıldık,
04:40
and people are now actively studying this.
104
280330
3000
ve insanlar şimdi faal olarak bunu çalışıyor.
04:43
And one of the key points in the science of happiness
105
283330
2000
Ve mutluluğun bilimindeki en önemli noktalardan birisi
04:45
is that happiness and unhappiness
106
285330
2000
mutluluk ve mutsuzluğun
04:47
are not endpoints of a single continuum.
107
287330
3000
tek ve sürekli bir dizinin uç noktaları olmadığıdır.
04:50
The Freudian model is really one continuum
108
290330
3000
Freudyen model sürekli bir dizidir,
04:53
that, as you get less miserable,
109
293330
2000
ne kadar az hüzünlendikçe,
04:55
you get happier.
110
295330
2000
o kadar mutlu olursunuz.
04:57
And that isn't true -- when you get less miserable,
111
297330
2000
Ve bu doğru değil -- Daha az hüzünlendiğinizde,
04:59
you get less miserable.
112
299330
2000
daha az mutlu olursunuz.
05:01
And that happiness is a whole other end of the equation.
113
301330
3000
Ve mutluluk denklemin tamamen farklı bir ucu.
05:04
And it's been missing. It's been missing from psychotherapy.
114
304330
3000
Ve bu eksikti. Bu, psikoterapide eksikti.
05:07
So when people's symptoms go away, they tend to recur,
115
307330
3000
Bu yüzden insanların belirtileri gittiği zaman, bunlar tekrarlama eğilimindedir,
05:10
because there isn't a sense of the other half --
116
310330
2000
çünkü bir diğer yarı duygusu yoktur -
05:12
of what pleasure, happiness, compassion, gratitude,
117
312330
3000
zevk, mutluluk, merhamet, minnettarlık gibi
05:15
what are the positive emotions.
118
315330
2000
pozitif duyguların olduğu.
05:17
And of course we know this intuitively,
119
317330
2000
Ve tabi ki hepimiz sezgisel olarak biliyoruz ki
05:19
that happiness is not just the absence of misery.
120
319330
3000
mutluluk sadece sefaletin olmaması durumu değildir.
05:22
But somehow it was not put forward until very recently,
121
322330
3000
Ama bir şekilde, yakın zamana kadar,
05:25
seeing these as two parallel systems.
122
325330
3000
bunları iki paralel sistem olarak görme fikri öne sürülmemişti.
05:28
So that the body can both look for opportunity
123
328330
3000
Böylece hiç kimse bir yandan fırsatları arayıp
05:31
and also protect itself from danger, at the same time.
124
331330
2000
bir yandan da kendisini tehlikeden koruyamazdı.
05:33
And they're sort of two reciprocal
125
333330
2000
Ve bunlar bir çeşit çift taraflı
05:35
and dynamically interacting systems.
126
335330
2000
ve dinamik bir şekilde etkileşimde olan sistemler.
05:37
People have also wanted to deconstruct.
127
337330
2000
İnsanlar aynı zamanda çözümlemek istedi.
05:39
We use this word "happy,"
128
339330
2000
Biz "mutlu" kelimesini kullanıyoruz,
05:41
and it's this very large umbrella of a term.
129
341330
2000
ve bu çok geniş kapsamlı bir terim.
05:43
And then three emotions for which there are no English words:
130
343330
3000
Ve İngilizce kelime karşılığı olmayan üç duygu:
05:46
fiero, which is the pride in accomplishment of a challenge;
131
346330
4000
fiero, bir zorluğu başarıyla aşmanın getirdiği gurur;
05:50
schadenfreude, which is happiness in another's misfortune,
132
350330
4000
schadenfreude, başka birinin talihsizliğinden duyulan mutluluk,
05:54
a malicious pleasure;
133
354330
2000
kötü niyetli bir zevk;
05:56
and naches, which is a pride and joy in one's children.
134
356330
3000
ve naches, birinin çocuğundan duyduğu gurur ve neşe.
05:59
Absent from this list, and absent from any discussions of happiness,
135
359330
3000
Bu listede eksik olan, ve bütün mutluluk tartışmalarından da eksik olan,
06:02
are happiness in another's happiness.
136
362330
2000
başka birinin mutluluğundan duyulan mutluluktur.
06:04
We don't seem to have a word for that.
137
364330
3000
Bunun karşılığı olacak bir kelime yok gibi görünüyor.
06:07
We are very sensitive to the negative,
138
367330
2000
Olumsuzluklara çok duyarlıyız,
06:09
but it is in part offset by the fact
139
369330
2000
ama bu içimizde pozitiflik olduğu
06:11
that we have a positivity.
140
371330
2000
gerçeği ile dengelenir.
06:13
We're also born pleasure-seekers.
141
373330
2000
Biz aynı zamanda zevk arayıcıları olarak doğarız.
06:15
Babies love the taste of sweet
142
375330
2000
Bebekler tatlı tatları severler
06:17
and hate the taste of bitter.
143
377330
2000
ve acı tatlardan nefret ederler.
06:19
They love to touch smooth surfaces rather than rough ones.
144
379330
3000
Onlar pürüssüz yüzeylere dokunmayı sert yüzeylere tercih ederler.
06:22
They like to look at beautiful faces
145
382330
2000
Onlar güzel yüzlere bakmayı
06:24
rather than plain faces.
146
384330
2000
sade yüzlere bakmaya tercih ederler.
06:26
They like to listen to consonant melodies
147
386330
2000
Onlar, ahenkli melodileri dinlemeyi
06:28
instead of dissonant melodies.
148
388330
2000
uyumsuz melodileri dinlemeye tercih ederler.
06:30
Babies really are born
149
390330
2000
Bebekler gerçekten de pek çok
06:32
with a lot of innate pleasures.
150
392330
2000
doğuştan zevkle dünyaya gelir.
06:34
There was once a statement made by a psychologist
151
394330
3000
Bir keresinde bir psikologun şöyle bir söylemi olmuştu:
06:37
that said that 80 percent of the pursuit of happiness
152
397330
3000
mutluluk arayışının yüzde 80'i
06:40
is really just about the genes,
153
400330
2000
gerçekten sadece genlerle ilgili,
06:42
and it's as difficult to become happier as it is to become taller.
154
402330
3000
ve daha fazla mutlu daha uzun olmak kadar zordur.
06:45
That's nonsense.
155
405330
2000
Bu saçmalık.
06:47
There is a decent contribution to happiness from the genes --
156
407330
3000
Genlerin mutluluk üzerinde nezih bir katkısı var --
06:50
about 50 percent --
157
410330
2000
yaklaşık yüzde 50 --
06:52
but there is still that 50 percent that is unaccounted for.
158
412330
3000
ama hala hesaplanmamış bir yüzde 50 daha var.
06:55
Let's just go into the brain for a moment,
159
415330
2000
Şimdi bir dakikalığına beyine bir bakalım,
06:57
and see where does happiness
160
417330
2000
ve mutluluğun kaynağının
06:59
arise from in evolution.
161
419330
2000
evrimin neresinden olduğunu görelim.
07:01
We have basically at least two systems here,
162
421330
3000
Bizim burada temel olarak iki sistemimiz var,
07:04
and they both are very ancient.
163
424330
2000
ve ikisi de çok eskiden kalma.
07:06
One is the reward system,
164
426330
2000
Bir tanesi ödül sistemi,
07:08
and that's fed by the chemical dopamine.
165
428330
2000
ve bu kimyasal dopamin ile besleiyor.
07:10
And it starts in the ventral tegmental area.
166
430330
3000
Ve bu ventral tegmental bölgede başlar.
07:13
It goes to the nucleus accumbens,
167
433330
2000
Buradan akumbens hücre çekirdeğine,
07:15
all the way up to the prefrontal cortex, orbital frontal cortex,
168
435330
2000
oradan da prefrontal korteks, orbital frontal kortekse,
07:17
where decisions are made, high level.
169
437330
2000
kararların verildiği yüksek seviyeye, kadar yol alır.
07:19
This was originally seen as a system
170
439330
2000
Bu aslında beynin zevk sistemi olarak
07:21
that was the pleasure system of the brain.
171
441330
2000
görülen bir sistemdi.
07:23
In the 1950s,
172
443330
2000
1950lerde,
07:25
Olds and Milner put electrodes into the brain of a rat.
173
445330
3000
Olds ve Milner bir farenin beynine elektrot yerleştirdiler.
07:28
And the rat would just keep pressing that bar
174
448330
3000
Ve fare o tuşa binlerce ve binlerce ve binlerce kere
07:31
thousands and thousands and thousands of times.
175
451330
2000
basıp dururdu.
07:33
It wouldn't eat. It wouldn't sleep. It wouldn't have sex.
176
453330
3000
Yemek yemezdi. Uyumzadı. Seks yapmazdı.
07:36
It wouldn't do anything but press this bar.
177
456330
2000
Hiçbir şey yapmaz ama o tuşa basardı.
07:38
So they assumed
178
458330
2000
Bu yüzden, bunun, bilirsiniz,
07:40
this must be, you know, the brain's orgasmatron.
179
460330
2000
beynin orgasmatronu olduğunu varsaydılar.
07:42
It turned out that it wasn't,
180
462330
2000
Onun öyle olmadığı, aslında
07:44
that it really is a system of motivation,
181
464330
2000
bir motivasyon sistemi, bir arzulama sistemi
07:46
a system of wanting.
182
466330
2000
olduğu ortaya çıktı.
07:48
It gives objects what's called incentive salience.
183
468330
3000
Bu, nesnelere teşvik edici özellik denilen şeyi veriyordu.
07:51
It makes something look so attractive
184
471330
2000
Bu, bir şeyi o kadar çekici bir hale getiriyordu ki
07:53
that you just have to go after it.
185
473330
2000
sizin o şeyin peşinden gitmeniz gerekiyordu.
07:55
That's something different
186
475330
2000
Bu da zevk sistemi dediğimiz ve
07:57
from the system that is the pleasure system,
187
477330
3000
en basitiyle "Ben bunu sevdim." diyen
08:00
which simply says, "I like this."
188
480330
2000
sistemden farklıdır.
08:02
The pleasure system, as you see,
189
482330
2000
Zevk sistemi, gördüğünüz gibi,
08:04
which is the internal opiates, there is a hormone oxytocin,
190
484330
3000
içsel uyuşturucular olan, oksitosin hormonu bulunmakta,
08:07
is widely spread throughout the brain.
191
487330
2000
ve bu da beyninde geniş ölçüde yayılmakta.
08:09
Dopamine system, the wanting system,
192
489330
2000
Dopamin sistemi, arzulama sistemi,
08:11
is much more centralized.
193
491330
2000
bundan daha merkezidir.
08:13
The other thing about positive emotions is that they have a universal signal.
194
493330
3000
Pozitif duygularla ilgili bir başka şey ise evrensel bir işaretlerinin olmasıdır.
08:16
And we see here the smile.
195
496330
2000
Ve işte burada gülümsemeyi görüyoruz.
08:18
And the universal signal is not just raising the corner of the lips
196
498330
3000
Ve evrensel işaret sadece dudakların kenarının
08:21
to the zygomatic major.
197
501330
2000
elmacıklara doğru yükselmesi değildir.
08:23
It's also crinkling the outer corner of the eye,
198
503330
3000
Bu aynı zamanda gözlerin dış köşelerinin,
08:26
the orbicularis oculi.
199
506330
3000
orbikularis oculinin, kırışmasıdır.
08:29
So you see, even 10-month-old babies, when they see their mother,
200
509330
3000
Öyleyse gördünüz mü, 10 aylık bebekler bile, annelerini gördüklerinde
08:32
will show this particular kind of smile.
201
512330
2000
bu tür bir gülümseme göstereceklerdir.
08:34
Extroverts use it more than introverts.
202
514330
2000
Dışa dönükler bunu içe dönüklerden daha fazla kullanır.
08:36
People who are relieved of depression
203
516330
2000
Depresyondan kurtulmuş insanlar
08:38
show it more after than before.
204
518330
2000
bunu sonrasında önceye göre daha çok gösterir.
08:40
So if you want to unmask a true look of happiness,
205
520330
3000
Bu yüzden eğer mutluluğun gerçek görünüşünü ortaya çıkarmak istiyorsanız
08:43
you will look for this expression.
206
523330
2000
bu ifade için bakmanız gerekecek.
08:45
Our pleasures are really ancient.
207
525330
2000
Zevklerimiz gerçekten eskiden kalma.
08:47
And we learn, of course, many, many pleasures,
208
527330
2000
Ve biz, tabi ki, çok çok fazla zevk öğreniyoruz
08:49
but many of them are base. And one of them, of course, is biophilia --
209
529330
3000
ama bunların çoğu temel şeyler. Bunlardan biri de tabi ki, biophilia -
08:52
that we have a response to the natural world
210
532330
2000
bizim çok derin olan doğal dünyaya karşı
08:54
that's very profound.
211
534330
2000
bir cevabımızın olması.
08:56
Very interesting studies
212
536330
2000
Ameliyattan sonra iyileşen hastalar üzerinde
08:58
done on people recovering from surgery,
213
538330
3000
yapılan çok ilginç çalışmalarda,
09:01
who found that people who faced a brick wall
214
541330
3000
tuğladan bir duvara bakan insanlarla
09:04
versus people who looked out on trees and nature,
215
544330
3000
ağaçlara ve doğaya bakan insanları karşılaştırıldığında
09:07
the people who looked out on the brick wall
216
547330
2000
tuğladan duvara bakan insanların
09:09
were in the hospital longer, needed more medication,
217
549330
2000
hastanede daha uzun süre kaldığını, daha fazla ilaca ihtiyaç duyduğunu
09:11
and had more medical complications.
218
551330
2000
ve daha fazla tıbbi zorluklar çıktığını gösterdi.
09:13
There is something very restorative about nature,
219
553330
2000
Doğanın çok iyileştirici bir kısmı var,
09:15
and it's part of how we are tuned.
220
555330
3000
ve bu da bizim ayarlandığımız kısmı.
09:18
Humans, particularly so, we're very imitative creatures.
221
558330
3000
İnsanlar, özellikle çoğumuz, çok taklit eden yaratıklarız.
09:21
And we imitate from almost the second we are born.
222
561330
2000
Ve biz neredeyse doğduğumuz saniyeden itibaren taklit ediyoruz.
09:23
Here is a three-week-old baby.
223
563330
2000
İşte üç haftalık bir bebek.
09:25
And if you stick your tongue out at this baby,
224
565330
2000
Ve siz bu bebeğe dil çıkartırsanız
09:27
the baby will do the same.
225
567330
2000
bebek de aynısını yapacaktır.
09:29
We are social beings from the beginning.
226
569330
2000
Biz en başından beri sosyal varlıklarız.
09:31
And even studies of cooperation
227
571330
2000
Ve birlikte iş yapma üzerine çalışmalar bile
09:33
show that cooperation between individuals
228
573330
2000
bireylerin birlikte iş yapmasının
09:35
lights up reward centers of the brain.
229
575330
3000
beyindeki ödül merkezlerini aydınlattığını gösterir.
09:38
One problem that psychology has had
230
578330
2000
Psikolojinin bir sorunu
09:40
is instead of looking at this intersubjectivity --
231
580330
2000
bu özneler arasılığa - ya da
09:42
or the importance of the social brain
232
582330
3000
dünyaya yardıma muhtaç gelen ve
09:45
to humans who come into the world helpless
233
585330
2000
birbirlerine çok fazla ihtiyaç duyan insanlar için
09:47
and need each other tremendously --
234
587330
2000
sosyal beynin önemine - bakmak yerine
09:49
is that they focus instead on the self
235
589330
3000
onlar daha çok kişinin kendine ve özgüvenine
09:52
and self-esteem, and not self-other.
236
592330
2000
odaklandılar, kendi-diğere değil.
09:54
It's sort of "me," not "we."
237
594330
2000
Bu bir çeşit "ben", "biz" değil.
09:56
And I think this has been a really tremendous problem
238
596330
2000
Ve ben bunun biolojimize ve doğamıza ters gelen
09:58
that goes against our biology and nature,
239
598330
3000
ve bizi hiç de daha mutlu yapmamış
10:01
and hasn't made us any happier at all.
240
601330
2000
kocaman bir problem olduğunu düşünüyorum.
10:03
Because when you think about it, people are happiest when in flow,
241
603330
3000
Çünkü düşündüğünüz zaman, insanların en mutlu halleri bir akışın içindeyken,
10:06
when they're absorbed in something out in the world,
242
606330
2000
dünyada birşeylerin içine çekildikleri zaman,
10:08
when they're with other people, when they're active,
243
608330
2000
başka insanlarla olduklarında, aktif olduklarında,
10:10
engaged in sports, focusing on a loved one,
244
610330
2000
spor yaptıklarında, sevdikleri biriyle ilgilendiklerinde
10:12
learning, having sex, whatever.
245
612330
2000
öğrenirken, seks yaparken, her neyse.
10:14
They're not sitting in front of the mirror
246
614330
2000
Onlar bir aynanın karşısına oturmuş
10:16
trying to figure themselves out,
247
616330
2000
kendilerini çözmeye çalışmıyor
10:18
or thinking about themselves.
248
618330
2000
veya kendilerini düşünmüyorlar.
10:20
These are not the periods when you feel happiest.
249
620330
3000
Bunlar en mutlu hissettiğiniz dönemler değildir.
10:23
The other thing is, that a piece of evidence is,
250
623330
2000
Diğer bir şey de, yani bir kanıt parçası da,
10:25
is if you look at computerized text analysis
251
625330
3000
intihar eden insanların bilgisayarla işlenmiş
10:28
of people who commit suicide,
252
628330
2000
metin analizlerine baktığınızda
10:30
what you find there, and it's quite interesting,
253
630330
2000
orada bulduğunuz, ki bu çok ilginç,
10:32
is use of the first person singular --
254
632330
2000
birinci tekil şahıs kullanımıdır -
10:34
"I," "me," "my,"
255
634330
2000
"ben," "bana," "benim," vardır
10:36
not "we" and "us" --
256
636330
2000
"biz" ve "bize" değil -
10:38
and the letters are less hopeless
257
638330
2000
ve mektuplarda umutsuzluktan çok
10:40
than they are really alone.
258
640330
2000
onların gerçekten yalnız oldukları vardır.
10:42
And being alone is very unnatural to the human.
259
642330
4000
Ve yalnız olmak insanın doğasına çok aykırıdır.
10:46
There is a profound need to belong.
260
646330
3000
Derin bir ait olma hissi vardır.
10:49
But there are ways in which our evolutionary history can really trip us up.
261
649330
3000
Ama evrimsel tarihimizin bizi gerçekten tökezlettiği durumlar var.
10:52
Because, for example, the genes don't care whether we're happy,
262
652330
3000
Çünkü, örneğin, genler bizim mutlu olmamızı önemsemiyor,
10:55
they care that we replicate,
263
655330
2000
onlar bizim aynını tekrarlamamızı,
10:57
that we pass our genes on.
264
657330
2000
genlerimizi devam ettirmemizi önemsiyor.
10:59
So for example we have three systems
265
659330
2000
Bu yüzden mesela üremenin altında yatan
11:01
that underlie reproduction, because it's so important.
266
661330
3000
üç sistemimiz bulunmakta, çünkü o çok önemli.
11:04
There's lust, which is just wanting to have sex.
267
664330
3000
Şehvet vardır, ki bu sadece seks yapma isteğidir.
11:07
And that's really mediated by the sex hormones.
268
667330
3000
Ve buna gerçekten seks hormonları aracı olmaktadır.
11:10
Romantic attraction,
269
670330
2000
Romantik çekim vardır,
11:12
that gets into the desire system.
270
672330
2000
bu da arzulama sistemine girer.
11:14
And that's dopamine-fed. And that's, "I must have this one person."
271
674330
3000
Ve bu da dopamin ile beslenir. Ve bu da, "Ben bu kişiye sahip olmalıyım."
11:17
There's attachment, which is oxytocin,
272
677330
2000
Bağlanma vardır, ki bu oksitosin,
11:19
and the opiates, which says, "This is a long-term bond."
273
679330
3000
ve bu uyuşturur, ve der ki, "Bu uzun süreli bir bağ."
11:22
See the problem is that, as humans, these three can separate.
274
682330
3000
Görüyorsunuz ki problem, insanlar olarak, bu üçü ayrılabilir.
11:25
So a person can be in a long term attachment,
275
685330
3000
Bu yüzden, bir insan uzun süreli bir bağlılık içinde olup,
11:28
become romantically infatuated with someone else,
276
688330
2000
başka bir insan tarafından romantik bir şekilde aklı çelinebilir,
11:30
and want to have sex with a third person.
277
690330
3000
ve üçüncü bir insan ile de seks yapmak isteyebilir.
11:33
The other way in which our genes can sometimes lead us astray
278
693330
2000
Genlerimizin bizi yoldan çıkardığı diğer bir durum ise
11:35
is in social status.
279
695330
2000
sosyal statülerdir.
11:37
We are very acutely aware of our social status
280
697330
3000
Sosyal statümüzün şiddetli bir şekilde farkındayız
11:40
and always seek to further and increase it.
281
700330
4000
ve her zaman bunu ilerletmenin ve yükseltmenin yollarını ararız.
11:44
Now in the animal world, there is only one way to increase status,
282
704330
3000
Şimdi hayvanlar aleminde, statüyü yükseltmenin sadece bir yolu vardır,
11:47
and that's dominance.
283
707330
2000
ve bu üstünlüktür.
11:49
I seize command by physical prowess,
284
709330
2000
Ben fiziksel kahramanlıklarla yönetimi ele geçiriyorum,
11:51
and I keep it by beating my chest,
285
711330
2000
ve ben göğsüme vurmaya devam ediyorum,
11:53
and you make submissive gestures.
286
713330
2000
ve sen de itaatkâr hareketler yapıyorsun.
11:55
Now, the human has a whole other way to rise to the top,
287
715330
3000
Şimdi, insanın tepeye yükselmek için çok başka bir yolu vardır,
11:58
and that is a prestige route,
288
718330
2000
ve bu da prestij yoludur,
12:00
which is freely conferred.
289
720330
2000
ki bu da serbestçe görüşülmüştür.
12:02
Someone has expertise and knowledge, and knows how to do things,
290
722330
3000
Birinin uzmanlığı ve bilgisi vardır, bir şeylerin nasıl yapılacağını biliyordur,
12:05
and we give that person status.
291
725330
2000
ve biz bu insana statü veririz.
12:07
And that's clearly the way for us to create many more niches of status
292
727330
4000
Ve bu da açıkça bizim daha birçok statü nişleri oluşturmamızın yoludur,
12:11
so that people don't have to be lower on the status hierarchy
293
731330
3000
ki böylece insanlar, hayvanlar aleminde olduğu gibi, statü hierarşisinde
12:14
as they are in the animal world.
294
734330
2000
altlarda olmak zorunda kalmaz.
12:16
The data isn't terribly supportive of money buying happiness.
295
736330
3000
Veriler, paranın mutluluğu satın aldığını son derece destekler durumda değil.
12:19
But it's not irrelevant.
296
739330
2000
Ama alakasız da değil.
12:21
So if you look at questions like this, life satisfaction,
297
741330
3000
Bu yüzden bunun gibi sorulara baktığınızda, hayattan tatmin,
12:24
you see life satisfaction going up with each rung of income.
298
744330
3000
görüyorsunuz ki her bir gelir basamağı ile birlikte hayattan tatmin de yükseliyor.
12:27
You see mental distress going up with lower income.
299
747330
4000
Görüyorsunuz ki zihinsel sıkıntı da daha düşük gelir seviyesiyle yükseliyor.
12:31
So clearly there is some effect.
300
751330
2000
Bu yüzden açıkça bir etkisi var.
12:33
But the effect is relatively small.
301
753330
2000
Ama bu etki nispeten küçük.
12:35
And one of the problems with money is materialism.
302
755330
3000
Ve para ile ilgili sorunlardan biri de materyalizm.
12:38
What happens when people pursue money too avidly,
303
758330
3000
İnsanlar çok hırslı bir şekilde para peşine düştükleri zaman olan şey,
12:41
is they forget about the real basic pleasures of life.
304
761330
3000
onların hayatın gerçek temel zevklerini unutuyor olması.
12:44
So we have here, this couple.
305
764330
2000
İşte burada bu çift var.
12:46
"Do you think the less-fortunate are having better sex?"
306
766330
2000
"Sence daha talihsiz insanların daha mı iyi seks hayatları var?"
12:48
And then this kid over here is saying, "Leave me alone with my toys."
307
768330
2000
Ve sonra buradaki çocuk diyor ki, "Beni burada oyuncaklarımla yalnız bırak."
12:50
So one of the things is that it really takes over.
308
770330
3000
Bu yüzden bir şey var ki o da gerçekten onun kontrolü eline geçirmesi.
12:53
That whole dopamine-wanting system
309
773330
2000
Bütün dopamin bazlı isteme sistemi
12:55
takes over and derails from any of the pleasure system.
310
775330
3000
kontrolü ele geçiriyor ve zevk sisteminin tamamını raydan çıkarıyor.
12:58
Maslow had this idea back in the 1950s
311
778330
2000
Maslow'un 1950lerde şöyle bir fikri vardı,
13:00
that as people rise above their biological needs,
312
780330
3000
insanlar biyolojik ihtiyaçlarının üzerine çıktıkça,
13:03
as the world becomes safer
313
783330
2000
dünya daha güvenli hale geldikçe
13:05
and we don't have to worry about basic needs being met --
314
785330
3000
ve temel ihtiyaçlarımızın karşılanması endişemiz ortadan kalktıkça -
13:08
our biological system, whatever motivates us, is being satisfied --
315
788330
4000
biyolojik sistemimiz, bizi motive eden her ne ise, tatmin edildiğinde -
13:12
we can rise above them, to think beyond ourselves
316
792330
3000
onların üzerine çıkabilir, kendimizden öteyi, kendini gerçekleştirme
13:15
toward self-actualization or transcendence,
317
795330
3000
veya deneyüstülüğe doğru düşünebilir
13:18
and rise above the materialist.
318
798330
2000
ve materyalizmin üzerine çıkabiliriz.
13:20
So to just quickly conclude with some brief data
319
800330
3000
Bu yüzden bunun böyle olabileceğini öne süren
13:23
that suggests this might be so.
320
803330
3000
çok kısa verilerle hızlıca sonuçlandıralım.
13:26
One is people who underwent what is called a quantum change:
321
806330
3000
Biri, kuantum değişim dediğimiz şeyden geçen insanların
13:29
they felt their life and their whole values had changed.
322
809330
3000
bütün hayatlarının ve bütün değerlerinin değiştiğini hissetmeleri.
13:32
And sure enough, if you look at the kinds of values that come in,
323
812330
3000
Ve muhakkak, bu değerlerin türlerine baktığınız zaman,
13:35
you see wealth, adventure, achievement, pleasure, fun, be respected,
324
815330
3000
servet, macera, başarı, zevk, eğlence ve saygı görmeyi
13:38
before the change,
325
818330
2000
değişimden önce
13:40
and much more post-materialist values after.
326
820330
4000
ve çok daha post-materyalist değerleri değişimden sonra görürsünüz.
13:44
Women had a whole different set of value shifts.
327
824330
3000
Kadınlar çok farklı bir değer yargısı değişikliği yaşadılar.
13:47
But very similarly, the only one that survived there was happiness.
328
827330
3000
Fakat çok benzer şekilde, sadece mutluluk ayakta kaldı.
13:50
They went from attractiveness and happiness and wealth and self-control
329
830330
3000
Onlar çekicilik, mutluluk, zenginlik ve öz-kontrol'den
13:53
to generosity and forgiveness.
330
833330
3000
cömertlik ve affediciliğe dönüştü.
13:56
I end with a few quotes.
331
836330
2000
Bir kaç alıntı ile bitiriyorum.
13:58
"There is only one question:
332
838330
2000
"Tek bir soru var:
14:00
How to love this world?"
333
840330
2000
Bu dünyayı nasıl sevmeli?"
14:02
And Rilke, "If your daily life seems poor,
334
842330
3000
Ve Rilke'den, "Eğer günlük yaşamınız sönük görünüyorsa,
14:05
do not blame it; blame yourself.
335
845330
2000
onu suçlamayın; kendinizi suçlayın.
14:07
Tell yourself that you are not poet enough
336
847330
2000
Kendinize onun zenginliklerini çağıramayacak kadar
14:09
to call forth its riches."
337
849330
3000
şair olmadığınızı söyleyin."
14:12
"First, say to yourself what you would be.
338
852330
2000
"Önce, kendinize ne olabileceğinizi söyleyin
14:14
Then do what you have to do."
339
854330
2000
Sonra ne olmanız gerekiyorsa onu olun."
14:16
Thank you.
340
856330
2000
Teşekkürler.
14:18
(Applause)
341
858330
1000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7