How to manage your time more effectively (according to machines) - Brian Christian

7,026,833 views ・ 2018-01-02

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
In the summer of 1997,
0
13962
2170
1997 yılı yazında,
00:16
NASA's Pathfinder spacecraft landed on the surface of Mars,
1
16132
4479
NASA'nın Pathfinder uzay aracı Mars'ın yüzeyine iniş yaptı
00:20
and began transmitting incredible, iconic images back to Earth.
2
20611
4630
ve Dünya'ya inanılmaz ikonik görseller iletmeye başladı.
00:25
But several days in, something went terribly wrong.
3
25241
3239
Ancak birkaç gün içinde bir şey oldukça ters gitti.
00:28
The transmissions stopped.
4
28480
2182
İletiler durdu.
00:30
Pathfinder was, in effect, procrastinating:
5
30662
3570
Pathfinder görevini erteliyordu;
00:34
keeping itself fully occupied but failing to do its most important work.
6
34232
5459
kendisini tamamen meşgul kılıyor ama en önemli işini yapmıyordu.
00:39
What was going on?
7
39691
1210
Ne oluyordu peki?
00:40
There was a bug, it turned out, in its scheduler.
8
40901
4032
Programlayıcısında bir arıza olduğu anlaşıldı.
00:44
Every operating system has something called the scheduler
9
44933
3270
Her işletim sisteminde programlayıcı denen bir şey vardır,
00:48
that tells the CPU how long to work on each task before switching,
10
48203
4341
bu da işlemciye geçiş yapmadan önce her görevde ne kadar çalışılacağını
00:52
and what to switch to.
11
52544
1870
ve neye geçiş yapılacağını söyler.
00:54
Done right, computers move so fluidly between their various responsibilities,
12
54414
4449
Sorun yokken bilgisayar çeşitli görevler arasında o kadar hızlı geçiş yapar ki
00:58
they give the illusion of doing everything simultaneously.
13
58863
3480
her şeyin aynı anda yapıldığı izlenimini uyandırır
01:02
But we all know what happens when things go wrong.
14
62343
4103
fakat işler ters gittiğinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz.
01:06
This should give us, if nothing else, some measure of consolation.
15
66446
4016
Bunun bize biraz da olsa teselli vermesi lazım.
01:10
Even computers get overwhelmed sometimes.
16
70462
3093
Bilgisayarlar bile bazen aşırı işten bunalırlar.
01:13
Maybe learning about the computer science of scheduling
17
73555
3081
Belki de programlamaya dair bilgisayar biliminden
01:16
can give us some ideas about our own human struggles with time.
18
76636
4389
kendi insan mücadelelerimiz hakkında bazı fikirler edinebiliriz.
01:21
One of the first insights is that all the time you spend prioritizing your work
19
81025
4619
İlk prensip, işleri önem sırasına dizmekle harcadığımız zaman
01:25
is time you aren't spending doing it.
20
85644
3131
o işi yapmayarak geçirdiğimiz zamandır.
01:28
For instance, let's say when you check your inbox, you scan all the messages,
21
88775
4299
Örneğin, gelen kutunuzu incelediğinizde tüm mesajlarınızı tararsınız,
01:33
choosing which is the most important.
22
93074
2300
en önemli olanı seçersiniz.
01:35
Once you've dealt with that one, you repeat.
23
95374
2329
Bunu yaptıktan sonra tekrar edersiniz.
01:37
Seems sensible, but there's a problem here.
24
97703
2349
Mantıklı görünüyor ama burada bir sorun var.
01:40
This is what's known as a quadratic-time algorithm.
25
100052
3873
Buna karesel zaman algoritması deniyor.
01:43
With an inbox that's twice as full, these passes will take twice as long
26
103925
5462
İki kat daha dolu bir gelen kutusu bu seçim işlemini iki katına çıkarır
01:49
and you'll need to do twice as many of them!
27
109387
2488
ve aynı işlemleri iki kez tekrarlamanız gerekir.
01:51
This means four times the work.
28
111875
3210
Bu da işin dört katına çıkması demek.
01:55
The programmers of the operating system Linux
29
115085
2530
Linux işletim sistemini kullanan programcılar
01:57
encountered a similar problem in 2003.
30
117615
3658
2003 yılında benzer bir sorunla karşılaştı.
02:01
Linux would rank every single one of its tasks in order of importance,
31
121273
4543
Linux her bir görevi önem sırasına göre derecelendirirdi
02:05
and sometimes spent more time ranking tasks than doing them.
32
125816
4460
bazen de görevleri yapmak yerine önem sırası için daha çok zaman harcardı.
02:10
The programmers’ counterintuitive solution was to replace this full ranking
33
130276
4330
Programcıların sezgi karşıtı çözümü bu derecelendirmeyi
02:14
with a limited number of priority “buckets.”
34
134606
3501
limitli sayıda önem ''kutu''larıyla değiştirmek oldu.
02:18
The system was less precise about what to do next
35
138107
3180
Böylece sistem sonraki görev için daha az doğruluk oranına sahipken
02:21
but more than made up for it by spending more time making progress.
36
141287
4904
ilerleme kaydetmek için daha çok zaman harcıyordu.
02:26
So with your emails, insisting on always doing the very most important thing first
37
146191
4718
Epostalarınız konusunda da en önemli olanı seçmekle uğraşmak
02:30
could lead to a meltdown.
38
150909
1981
iş kaybına yol açabilir.
02:32
Waking up to an inbox three times fuller than normal
39
152890
2893
Normalin üç katı dolu bir gelen kutusuyla güne başladığınızda
02:35
could take nine times longer to clear.
40
155783
3184
bunu temizlemek 9 kat daha uzun sürebilir.
02:38
You’d be better off replying in chronological order, or even at random!
41
158967
4751
Rasgele dahi olsa kronojik sırayla yanıtlamanız daha iyi olacaktır.
02:43
Surprisingly, sometimes giving up on doing things in the perfect order
42
163718
4168
Şaşırtıcı şekilde, bazen işleri kusursuz sırada yapmaktan vazgeçmek
02:47
may be the key to getting them done.
43
167886
3151
işleri halletmede önemli rol oynayabilir.
02:51
Another insight that emerges from computer scheduling
44
171037
2829
Bilgisayar programlamadan çıkan diğer bir kavram
02:53
has to do with one of the most prevalent features of modern life: interruptions.
45
173866
4772
modern hayatta da çok yaygın olan bölünmeler ile ilgilidir.
02:58
When a computer goes from one task to another,
46
178638
2871
Bilgisayar bir görevden diğerine geçerken
03:01
it has to do what's called a context switch,
47
181509
3187
içerik geçişi denilen bir şey yapmak zorundadır,
03:04
bookmarking its place in one task,
48
184696
2333
bir görev üzerinde yer imi yaparken
03:07
moving old data out of its memory and new data in.
49
187029
4419
hafızasından eski veriyi çıkarır ve yeni verileri alır.
03:11
Each of these actions comes at a cost.
50
191448
2580
Tüm bu işlemlerin bir bedeli vardır.
03:14
The insight here is that there’s a fundamental tradeoff
51
194028
2830
Burda kavranılacak şey üretkenlik ve yanıt verirlik arasında
03:16
between productivity and responsiveness.
52
196858
3171
temel bir değiştokuş olduğu.
03:20
Getting serious work done means minimizing context switches.
53
200029
3801
Önemli bir işi halletmek içerik geçişlerini en aza indirmek demek.
03:23
But being responsive means reacting anytime something comes up.
54
203830
4719
Ancak yanıt verirlik, her yeni bir şey çıktığında tepki vermek demek.
03:28
These two principles are fundamentally in tension.
55
208549
3852
Bu iki prensip temel olarak birbirini çekmektedir.
03:32
Recognizing this tension allows us
56
212401
2498
Bu çekimi anlamak da
03:34
to decide where we want to strike that balance.
57
214899
2981
dengeyi nerede yakalamak istediğimizi anlamamızı sağlar.
03:37
The obvious solution is to minimize interruptions.
58
217880
3759
Buna bariz çözüm bölünmeleri en aza indirgemektir.
03:41
The less obvious one is to group them.
59
221639
3603
Daha az belirgin çözüm onları gruplandırmaktır.
03:45
If no notification or email requires a response
60
225242
3518
Bildiri veya eposta bir saatten daha kısa zamanda
03:48
more urgently than once an hour, say,
61
228760
3251
yanıt gerektirmiyorsa,
03:52
then that’s exactly how often you should check them. No more.
62
232011
4579
Bu onları bu sıklıkta kontrol etmeniz gerek demektir. Daha fazla değil.
03:56
In computer science, this idea goes by the name of interrupt coalescing.
63
236590
5439
Bilgisayar biliminde bu fikre bölünme birleşmesi denir.
04:02
Rather than dealing with things as they come up –
64
242029
2602
İşlerle ortaya çıktıkları an ilgilenmek yerine -
04:04
Oh, the mouse was moved?
65
244631
1350
fare hereket mi etti?
04:05
A key was pressed?
66
245981
1090
Biri tuşa mı bastı?
04:07
More of that file downloaded? –
67
247071
1721
Dosyanın kalanı mı indirildi?
04:08
the system groups these interruptions together
68
248792
2757
sistem bu bölünmeleri ne kadar bekleyebileceklerine göre
04:11
based on how long they can afford to wait.
69
251549
3172
birlikte gruplar.
04:14
In 2013, interrupt coalescing
70
254721
2927
2013 yılında bölünme birleştirmesi
04:17
triggered a massive improvement in laptop battery life.
71
257648
4294
dizüstü batarya ömründe büyük bir ilerlemeye kapı açtı.
04:21
This is because deferring interruptions lets a system check everything at once,
72
261942
4811
Çünkü bölünmeleri savuşturmak sistemin her şeyi birlikte kontrol etmesi
04:26
then quickly re-enter a low-power state.
73
266753
3870
sonra da düşük enerji moduna hızlıca yeniden girmesi demektir.
04:30
As with computers, so it is with us.
74
270623
2589
Bilgisayarlar için de bizim için de böyle.
04:33
Perhaps adopting a similar approach
75
273212
2429
Muhtemelen benzer bir yaklaşım
04:35
might allow us users to reclaim our own attention,
76
275641
3830
biz kullanıcılara dikkatimizi yeniden kendi kontrolümüze alıp
04:39
and give us back one of the things that feels so rare in modern life: rest.
77
279471
5173
modern hayatta çok nadir bir şeyi tekrar elde etmemize yardım edebilir: dinlenme.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7