Urbanization and the future of cities - Vance Kite

Kentleşme ve şehirlerin geleceği - Vance Kite

Çeviri: Zeynep Duygu Tamer Gözden geçirme: Eren Gokce

Today ,more than half of all people in the world

Bugün, dünya nüfusunun yarısından çoğu

live in an urban area.

kentsel alanda yaşıyor.

By mid-century, this will increase to 70%.

Yüzyılın ortalarında, bu rakam yüzde 70'e ulaşacak.

But as recently as 100 years ago,

Ama 100 yıl gibi yakın bir zaman önce,

only two out of ten people lived in a city,

on insandan sadece ikisi şehirde yaşıyordu

and before that, it was even less.

ve ondan önce, sayı daha da azdı.

How have we reached

Bu denli yüksek ölçüde

such a high degree of urbanization,

kentleşmeye nasıl ulaştık

and what does it mean for our future?

ve geleceğimiz için ne anlama geliyor?

In the earliest days of human history,

İnsanlık tarihinin ilk zamanlarında,

humans were hunter-gatherers,

insanlar avcı ve toplayıcıydı,

often moving from place to place

çoğu zaman yiyecek arayışında,

in search of food.

bir yerden diğerine gidiyordu.

But about 10,000 years ago,

Ama yaklaşık 10.000 yıl önce,

our ancestors began to learn the secrets

atalarımız seçici yetiştirme ve

of selective breeding

ilk tarımsal tekniklerin

and early agricultural techniques.

sırlarını öğrenmeye başladılar.

For the first time,

Tarihte ilk kez,

people could raise food

insanlar yiyeceği

rather than search for it,

aramak yerine yetiştiriyordu

and this led to the development

ve bu da tarihteki ilk

of semi-permanent villages

yarı-kalıcı köylerin

for the first time in history.

gelişmesine yol açtı.

"Why only semi-permanent?" you might ask.

"Neden sadece yarı-kalıcı?" diye sorabilirsiniz.

Well, at first, the villages still had to relocate

İlk başta, toprak kuraklaştıkça, köylerin hala

every few years

her birkaç yılda bir

as the soil became depleted.

başka yere taşınması gerekiyordu.

It was only with the advent of techniques

Yaklaşık 5.000 yıl önce, sulama ve

like irrigation and soil tilling

toprağın işlenmesi gibi

about 5,000 years ago

tekniklerin ortaya çıkması sonucu

that people could rely on a steady

insanlar, düzenli ve uzun vadeli

and long-term supply of food,

yiyecek arzına güvenebildiler,

making permanent settlements possible.

bu da kalıcı yerleşimi olası kıldı.

And with the food surpluses

Ve bu tekniklerin ürettiği

that these techniques produced,

yiyecek fazlalığı ile,

it was no longer necessary for everyone to farm.

artık herkesin tarımcılık yapmasına gerek yoktu.

This allowed the development

Bu ise diğer uzmanlık isteyen işler

of other specialized trades,

ve, bir uzantısı olarak, şehirlerin

and, by extension, cities.

gelişmesine olanak sağladı.

With cities now producing surplus food,

Artık şehirlerin ihtiyaç fazlası yiyecek,

as well as tools,

alet, zanaat ve

crafts,

başka mallar

and other goods,

üretmesi ile,

there was now the possibility of commerce

daha uzun mesafeler üzerinden ticaret ve

and interaction over longer distances.

etkileşim kurma olasılığı oluşmuştu.

And as trade flourished,

Ve ticaret büyüdükçe,

so did technologies that facilitated it,

onu kolaylaştıran teknolojiler de büyüdü,

like carts,

arabalar,

ships,

gemiler,

roads,

yollar

and ports.

ve limanlar gibi.

Of course, these things required even more labor

Tabi ki, bu şeyleri inşa etmek ve sürdürmek için

to build and maintain,

daha fazla işgücüne gerek duyuldu,

so more people were drawn

bu nedenle daha fazla insan

from the countryside to the cities

daha fazla iş ve fırsatlar ortaya çıktıkça

as more jobs and opportunities

kırsal bölgelerden şehirlere

became available.

göç etti.

If you think modern cities are overcrowded,

Modern şehirlerin kalabalık olduğunu düşünüyorsanız,

you may be surprised to learn

şunu öğrenmek sizi şaşırtabilir,

that some cities in 2000 B.C. had population densities

M.Ö. 2000 yılında bazı şehirlerin nüfusu Şangay veya

nearly twice as high as that of Shanghai or Calcutta.

Kalküta'nın nüfusundan iki kat daha fazlaydı.

One reason for this

Bunun bir nedeni

was that transportation was not widely available,

ulaşımın yaygın olmaması idi,

so everything had to be within walking distance,

yani o zaman varolan birkaç temiz su kaynağı dahil,

including the few sources of clean water

herşey yürüme mesafesinde

that existed then.

olmalıydı.

And the land area of the city

Ve şehrin yüzölçümü

was further restricted by the need for walls

saldırılara karşı korunmak amacıyla

to defend against attacks.

ihtiyaç duyulan duvarlarla kısıtlandı.

The Roman Empire was able to develop infrastructure

Roma İmparatorluğu, bu sınırlamaların üstesinden gelecek

to overcome these limitations,

altyapıyı geliştirebildi,

but other than that,

ama bunun dışında,

modern cities as we know them,

bildiğimiz şekliyle modern şehirler

didn't really get their start

gerçekten de mevcut değildi,

until the Industrial Revolution,

ta ki Sanayi Devrimi'ne kadar,

when new technology deployed on a mass scale

yeni teknolojiler kitlesel ölçekte kullanılınca,

allowed cities to expand and integrate further,

şehirlerin büyümesini ve daha fazla entegre olmasını sağladı,

establishing police,

polis, yangın ve

fire,

temizlik

and sanitation departments,

departmanları kuruldu ve

as well as road networks,

yol ağları ve sonra

and later electricity distribution.

elektrik dağıtımı yapıldı.

So, what is the future of cities?

Peki, şehirlerin geleceği nedir?

Global population is currently more than 7 billion

Küresel nüfus günümüzde 7 milyardan fazla

and is predicted to top out around 10 billion.

ve 10 milyara ulaşması tahmin ediliyor.

Most of this growth will occur

Bu büyümenin çoğu

in the urban areas of the world's poorest countries.

dünyanın en fakir ülkelerindeki kentsel alandarda gerçekleşecek.

So, how will cities need to change

Bu büyümeyi kaldırabilmesi için

to accommodate this growth?

şehirlerin nasıl değişmesi gerekiyor?

First, the world will need to seek ways

İlk olarak, dünyanın tüm insanlara

to provide adequate food,

yeterli yiyecek, temizlik

sanitation,

ve eğitim

and education for all people.

sunmak için yollar araması gerekecek.

Second, growth will need to happen

İkincisi, büyümenin, insan nüfusunu

in a way that does not damage the land

destekleyen mal ve hizmetleri

that provides us with the goods and services

bizlere sağlayan toprağa zarar vermeyecek

that support the human population.

şekilde gerçekleşmesi gerekiyor.

Food production might move

Yiyecek üretimi, dikey çiftliklere,

to vertical farms and skyscrapers,

gökdelenlere, çatı bahçelerine ve

rooftop gardens,

şehir merkezlerindeki

or vacant lots in city centers,

boş alanlara kayabilir,

while power will increasingly come

elektrik ise giderek daha fazla

from multiple sources of renewable energy.

çeşitli yenilenebilir enerji kaynaklarından gelecek.

Instead of single-family homes,

Tek aile evleri yerine,

more residences will be built vertically.

daha fazla konut dikey olarak inşa edilecek.

We may see buildings that contain everything

İnsanların günlük hayattaki her türlü ihtiyacını barındıran

that people need for their daily life,

binaların yanı sıra, yerel ve sürdürülebilir

as well as a smaller, self-sufficient cities

üretime odaklanan daha küçük,

focused on local and sustainable production.

kendi kendine yeten şehirleri görebiliriz.

The future of cities is diverse,

Şehirlerin geleceği çeşitli,

malleable,

değişken

and creative,

ve yaratıcıdır,

no longer built around a single industry,

artık tek bir sanayinin üzerine kurulu değil,

but reflecting an increasingly connected

onun yerine giderek daha fazla iletişim kuran ve

and global world.

küresel bir dünyayı yansıtır.