Savitri and Satyavan: The legend of the princess who outwitted Death - Iseult Gillespie

Çeviri: Alara Akgün Gözden geçirme: Can Boysan

Princess Savitri of the Madra Kingdom was as benevolent, brilliant, and bright

Madra Krallığı’ndan Prenses Savitri,

cömert, zeki ve kendisine verilen Güneş Tanrısı ismi kadar da ışıl ışılmış.

as the Sun God she was named for.

Her grace was known throughout the land,

Zarafetini tüm ülke bilirmiş.

and many powerful princes and wealthy merchants flocked to her family’s palace

Birçok güçlü prens ve zengin tüccar, evlilik amacıyla

prensesin ailesinin sarayına akın edermiş.

to seek her hand in marriage.

But upon witnessing her blinding splendor in person,

Fakat onun göz kamaştırıcı görkemini bizzat kendileri gördükten sonra

the men lost their nerve.

cesaretlerini kaybederlemiş.

Unimpressed with these suitors,

Taliplerinden pek de etkilenmemiş olan prenses,

the princess determined to find a husband herself.

kendisine bir eş bulmaya karar vermiş.

Mounting her golden chariot, she travelled through rolling deserts,

Altından at arabasına binip inişli çıkışlı çöllerden,

glittering cities and snow-capped mountains—

ışıltılı şehirlerden ve karla kaplı dağlardan geçmiş.

rejecting many men along the way.

Yol boyunca onlarca adamı da reddetmiş.

Eventually, Savitri ventured deep into the jungle,

En sonunda Savitri,

odun kesen genç bir adamla tanıştığı ormanın derinliklerine atmış kendini.

where she met a young man chopping wood.

Genç adamın ismi Satyavan’mış.

His name was Satyavan, and like her, he loved the tranquil forest—

Tıpkı Savitri gibi o da sakin ormanı severmiş

but the princess saw he was not at peace.

ama prenses, adamın huzurlu olmadığını fark etmiş.

After talking for hours, Satyavan told her of his plight.

Saatlerce konuştuktan sonra Satyavan, ona kötü durumundan bahsetmiş.

His parents had once been wealthy rulers,

Anne ve babası, bir zamanlar zengin hükümdarlarmış

until his father was blinded and overthrown in a violent coup.

ta ki genç adamın babası görme yetisini kaybedip

şiddetli bir darbede tahttan düşürülene kadar.

Now Satyavan worked tirelessly to support their meager new life.

Satyavan, yetersiz olan yeni yaşamlarına

katkıda bulunmak için

yorgunluk nedir bilmeden çalışmış.

His determination and devotion moved the princess.

Azmi ve fedakârlığı prensesi duygulandırmış.

As they gazed into each other’s eyes, she knew she’d finally found an equal.

Birbirlerinin gözlerinin içine baktıkça

prenses sonunda kendi dengini bulduğunu anlamış.

Savitri rushed home to tell her father the good news,

Savitri, babasına bu iyi haberi vermek için eve koşmuş

only to find him conversing with Narada

ancak onu, bir seyahat piri

a traveling sage and wisest messenger of the Gods.

ve Tanrılar’ın en zeki ulağı Narada ile sohbet ederken bulmuş.

At first her father was thrilled to learn of Satyavan,

İlk başta babası, Satyavan’dan haberdar olunca heyecanlanmış

but Narada revealed a tragic prophecy: her betrothed had only a year to live.

ancak sonrasında Narada, trajik bir kehaneti açığa çıkarmış.

Savitri’nin nişanlısının yalnızca bir senelik ömrü kalmış.

Savitri’s blood ran cold.

Bu durum karşısında Savitri’nin kanı donmuş.

She’d waited so long to find her partner— was she already doomed to lose him?

Eşini bulmak için onca zaman bekledikten sonra

şimdiden onu kaybetmeye mahkûm mu edilmişti?

The princess would not accept these terms.

Prenses, bu koşulları kabul etmemiş.

She swore before Narada, her family,

Narada’nın, ailesinin ve bizzat Savitr’in önünde

and Savitr himself that she would never marry another.

bir daha başka biriyle asla evlenmeyeceğine dair yemin etmiş.

Satyavan was her one true love, and their fates were entwined forever.

Satyavan, onun tek gerçek aşkıymış ve kaderleri birbirine ebediyen bağlıymış.

Moved by her powerful words,

Savitri’nin güçlü sözlerinden etkilenen pir,

the sage told the princess to follow an ancient spiritual regimen.

prensese antik ruhani bir yöntemi izlemesini söylemiş.

With regular prayer, periods of fasting,

Düzenli dua, oruç, özel otların

and preparation of special herbs and plants,

ve bitkilerin hazırlanması ile birlikte

she might be able to prolong Satyavan’s life.

Satyavan’ın ömrünü uzatabilirmiş.

After a simple wedding, the couple returned to the jungle to live

Sade bir düğünün ardından çift,

pirin yönlendirmelerine uyarak yaşamak için ormana geri dönmüş.

in keeping with the sage’s instructions.

This modest existence was a far cry from her lavish upbringing,

Bu gösterişsiz yaşam,

prensesin şaşalı yetiştiriliş tarzından oldukça farklıymış

but they were happy in each other’s company.

ama birbirlerinin yanında mutlularmış.

A year passed, and the fated day arrived.

Aradan bir sene geçmiş ve o kaçınılmaz gün gelmiş.

On their first anniversary, the sun grew horribly hot,

İlk yıl dönümlerinde güneşin sıcaklığı, dehşet verici bir şekilde artmış.

and Satyavan’s brow began to burn,

Satyavan’ın alnı yanmaya başlamış.

Savitri barely had time to drag him into the shade,

Kaskatı kesilmeden önce

Savitri’nin onu gölgeye çekmek için neredeyse hiç zamanı yokmuş.

before he grew still and cold.

Through her tears, the princess saw an immense figure on the horizon.

Gözyaşlarının arasından prenses, ufukta kocaman bir şekil görmüş.

This was Yamraj, the God of Death,

Gördüğü şekil,

Satyavan’ın ruhunu öbür dünyaya götürmeye gelen ölüm Tanrısı Yamraj’mış.

come to escort Satyavan’s soul to the afterlife.

But Savitri was not giving up yet.

Fakat Savitri yine de vazgeçmiyormuş.

She followed the god for hours in the beating sun.

Kavurucu güneşte saatlerce Tanrı’yı takip etmiş.

Yamraj thundered at the princess to leave him in peace.

Yamraj, kendisini rahat bırakması için prensese hiddetle gürlemiş.

But even as her feet bled and throat burned, Savitri would not turn back.

Ayakları kanamış ve boğazı yanmış olsa bile Savitri geri dönmemiş.

Eventually, Yamraj paused.

Sonunda Yamraj duraklamış.

He would grant her one wish as reward for her persistence,

Kararlılığı karşısında kadına bir dilek hakkı verecekmiş

but she couldn’t ask for her husband’s life.

fakat kocasının yaşaması için dilek dileyemezmiş.

Without hesitating, Savitri asked the God to restore her father in-law’s sight.

Savitri, hiç tereddüt etmeden

kayınbabasının görme yetisini geri kazanmasını Tanrı’dan istemiş.

The wish was granted, and Yamraj rode on.

Dilek kabul edilmiş ve Yamraj da gitmiş.

But still Savitri’s footsteps echoed behind him.

Ancak Savitri’nin adımları, arkada hâlâ yankılanıyormuş.

Exasperated, the God granted her a second wish.

Öfkelenen Tanrı, ona ikinci bir dilek hakkı daha vermiş.

This time, she asked for Satyavan’s kingdom to be restored.

Savitri, bu sefer Satyavan’ın krallığının tekrar kurulmasını dilemiş.

Again the wish was granted,

Bu dilek de kabul edilmiş.

and Yamraj began his descent into his subterranean kingdom.

Yamraj, Satyavan’ın yer altı krallığına inişini başlatmış

But when he glanced back,

ama arkasına baktığında

he was astounded to see the bedraggled princess stumbling along.

üstü başı dağılmış prensesin düşe kalka yürüdüğünü görünce afallamış.

He’d never seen such devotion to the dead,

Daha önce ölü birine böylesine bir sadakati görmemiş olan Yamraj,

and he honored her dedication with one final wish.

Savitri’nin bu bağlılığını son bir dilek hakkı ile onurlandırmış.

Savitri wished to be the mother of many children.

Savitri, birden fazla çocuğa sahip bir anne olmayı dilemiş.

The God agreed, and waved to dismiss her.

Tanrı kabul etmiş ve gitmesi için elini kaldırmış.

But the princess only repeated the vow she’d made one year earlier:

Ancak prenses, sadece bir sene önce ettiği yemini tekrarlamış:

her fate was forever entwined with Satyavan.

Kaderi, ebediyen Satyavan’a bağlıymış.

How could she bear many children, if Yamraj would not return her husband?

Yamraj, Savitri’nin eşini geri getirmezse

Savitri, nasıl bu kadar çocuğa sahip olabilir ki?

Hearing this clever question the god relented, knowing he’d been beaten.

Bu zekice düşünülmüş soruyu duyan Tanrı,

mağlup olduğunu bilerek merhamet göstermiş.

With Yamraj’s blessing and respect, Satyavan was returned to Savitri,

Yamraj’ın şükranı ve hürmeti ile birlikte Satyavan, Savitri’ye geri bahşedilmiş

and the two walked back to the land of the living,

ve çift, dünyaya dönüp

united in a love that not even death could destroy.

ölümün bile yıkamayacağı bir sevgide birleşmiş.