Learning Clumsy, Klutz, and All Thumbs | Basic English Expressions Lesson

I'm Robin. And in this video, I'm  going to talk about the word clumsy,  

Ben Robin'im. Ve bu videoda beceriksiz kelimesi,

the slang word klutz and the idiom all thumbs.

argo hantal kelime ve başparmak deyimi hakkında konuşacağım .

All three of these expressions mean the same thing.

Bu ifadelerin üçü de aynı anlama gelmektedir.

We're talking about an awkward person,

Garip bir kişiden,

someone who has a lot of accidents or someone who's always breaking things.

çok fazla kaza geçiren birinden veya sürekli bir şeyler kıran birinden bahsediyoruz .

OK, it can describe a man or a woman.

Tamam, bir erkeği ya da kadını tanımlayabilir.

Let's take a look in my example.

Örneğime bir göz atalım.

He or she

O her

He always has accidents.

zaman kaza geçirir.

He always has accidents, spilling drinks, things like that, and breaks things.

Sürekli kaza yapıyor, içki döküyor, buna benzer şeyler yapıyor, eşyaları kırıyor.

He always has accidents and breaks things.

Sürekli kaza yapıyor ve bir şeyleri kırıyor.

He is.

O öyle.

All right. Here we go.

Elbette. İşte başlıyoruz.

The first word, clumsy.

İlk kelime, beceriksiz.

That's what we want to use to describe someone

Her zaman kaza geçiren ve bir şeyleri kıran

who always has accidents and breaks things.

birini tanımlamak için kullanmak istediğimiz şey budur

He is clumsy.

. O beceriksizdir.

She is clumsy.

O beceriksiz.

Here's the slang word.

İşte argo kelime.

He is a klutz.

O bir sakar.

She is a klutz.

O bir sakar.

A klutz.

Bir sakarlık.

OK.  They mean the same thing.

TAMAM. Aynı şeyi kastediyorlar.

And the last one is an idiom.

Ve sonuncusu bir deyimdir.

He is all thumbs.

O tamamen başparmak.

All thumbs.

Tüm başparmaklar.

OK, that's your thumb.

Tamam, bu senin baş parmağın.

So if you're all thumbs, every finger is a thumb.

Yani eğer hepiniz başparmaksanız, her parmak bir başparmaktır.

So it's very easy to have an accident.

Yani kaza yapmak çok kolaydır.

OK.

So these are the three expressions we want to use

TAMAM.

Bunlar , bu tür garip insanları tanımlamak için

to describe this kind of awkward person.

kullanmak istediğimiz üç ifadedir

Let's take a look at some example sentences.

. Bazı örnek cümlelere bir göz atalım.

OK, let's look at the first example.

Tamam, ilk örneğe bakalım.

He always accidentally sits on his glasses. He's so clumsy.

Her zaman yanlışlıkla gözlüğünün üzerine oturur. Çok beceriksiz.

He always accidentally sits on his glasses. He's so clumsy.

Her zaman yanlışlıkla gözlüğünün üzerine oturur. Çok beceriksiz.

The next one

Sonraki

She always pours too much coffee into my cup. She's so clumsy.

Her zaman fincanıma çok fazla kahve döküyor. Çok sakar.

She always pours too much coffee into my cup. She's so clumsy.

Her zaman fincanıma çok fazla kahve döküyor. Çok sakar.

And the next one

Ve bir sonrakinde

I'm a klutz when I dance. I hit everyone around me.

dans ederken sakar oluyorum. Etrafımdaki herkese vurdum.

I'm a klutz when I dance. I hit everyone around me.

Dans ederken sakar oluyorum. Etrafımdaki herkese vurdum.

The nurse was a klutz. She gave the patient the wrong medicine.

Hemşire beceriksizin tekiydi. Hastaya yanlış ilaç verdi.

The nurse was a klutz. She gave the patient the wrong medicine.

Hemşire beceriksizin tekiydi. Hastaya yanlış ilaç verdi.

All right. And the next.

Elbette. Ve sonraki.

He can't play the piano at all. He's all thumbs.

Hiç piyano çalamıyor. O tamamen başparmak.

He can't play the piano. At all. He's all thumbs.

Piyano çalamıyor. Kesinlikle. O tamamen başparmak.

I tried to fix the toilet, but I'm all thumbs. I just broke it more.

Tuvaleti tamir etmeye çalıştım ama tamamen beceremedim. Daha da kırdım.

I tried to fix the toilet. But I'm all thumbs. I just broke it more.

Tuvaleti tamir etmeye çalıştım. Ama ben tamamen başarılıyım. Daha da kırdım.

Those were some good examples of how to use clumsy, klutz, and all thumbs.

Bunlar beceriksiz, beceriksiz ve tüm başparmakların nasıl kullanılacağına dair bazı güzel örneklerdi.

Remember, they mean the same thing.

Unutmayın, aynı şeyi kastediyorlar.

Describing a very awkward person.

Çok tuhaf bir insanı anlatıyor.

Now, before we go, I'm going to tell you the story of my cousin Jerry.

Şimdi gitmeden önce size kuzenim Jerry'nin hikayesini anlatacağım.

Now, Jerry and I are the same age.

Jerry ve ben aynı yaştayız.

So as children, we used to play together.

Yani çocukken birlikte oynardık.

And I'm going to tell you that Jerry was the perfect klutz.

Ve sana Jerry'nin mükemmel bir sakar olduğunu söyleyeceğim.

He was a very clumsy kid.

Çok sakar bir çocuktu.

He always broke things, and he always had accidents.

Her zaman bir şeyleri kırardı ve her zaman kaza geçirirdi.

And his glasses, like his eyeglasses.

Ve gözlükleri de gözlükleri gibi.

He must have broke them every day.

Her gün onları kırmış olmalı.

You know, his mother put tape here and tape here.

Bilirsiniz, annesi buraya bant, buraya da bant koymuş.

His glasses always looked broken and  terrible.

Gözlükleri her zaman kırık ve berbat görünüyordu.

Also, his shirt is very dirty. He had a lot of food stains, drink stains when he ate food.

Ayrıca gömleği de çok kirli. Yemek yerken çok fazla yemek lekesi, içecek lekesi vardı.

You know, ketchup and mustard always fell all over him.

Biliyor musun, her zaman üzerine ketçap ve hardal dökülürdü.

Anyway, as I said, he's a klutz.

Her neyse, dediğim gibi o bir sakar.

He used to come over to my house to play with me,

Benimle oynamak için evime gelirdi

and he always wanted to play with my toys.

ve her zaman oyuncaklarımla oynamak isterdi.

And, of course, he always broke my toys.

Ve tabii ki oyuncaklarımı da her zaman kırardı.

And I hated him. I really hated Jerry.

Ve ondan nefret ediyordum. Jerry'den gerçekten nefret ediyordum.

And every time he came over, so I used to complain to my mom.

Ve o her geldiğinde anneme şikayet ederdim.

You know, I don't want Jerry to touch my toys.

Jerry'nin oyuncaklarıma dokunmasını istemiyorum.

But, you know, my mom said, you know, you  have to share with Jerry.

Ama annem dedi ki, Jerry'yle paylaşman lazım.

So eventually, when Jerry came over, I just he had my toys,

Sonunda Jerry geldiğinde oyuncaklarımı almıştım

and we would watch TV or play something else.

ve televizyon izliyor ya da başka bir şey oynuyorduk.

Well, anyway, that's the story of Jerry. The perfect klutz.

Neyse bu Jerry'nin hikayesi. Mükemmel sakarlık.

I hope you understand these expressions.

Umarım bu ifadeleri anlarsınız.

See you next time.

Bir dahaki sefere görüşürüz.