Is the world getting better or worse? A look at the numbers | Steven Pinker

1,485,047 views ・ 2018-05-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Many people face the news each morning
0
13680
2736
İnsanların pek çoğu sabah haberlerini
00:16
with trepidation and dread.
1
16440
2456
kaygı ve endişeyle takip ediyor.
00:18
Every day, we read of shootings,
2
18920
2656
Her gün, silahlı saldırılar,
00:21
inequality, pollution, dictatorship,
3
21600
3896
eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük,
00:25
war and the spread of nuclear weapons.
4
25520
3176
savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz.
00:28
These are some of the reasons
5
28720
1736
Bunlar, 2016 yılının
00:30
that 2016 was called the "Worst. Year. Ever."
6
30480
5456
''Gelmiş geçmiş en kötü yıl'' olarak anılmasının bazı nedenleri.
00:35
Until 2017 claimed that record --
7
35960
2576
Tabii 2017 bu rekoru kırana kadar --
00:38
(Laughter)
8
38560
1056
(Kahkahalar)
00:39
and left many people longing for earlier decades,
9
39640
2576
ve çoğu insan daha önceki yılları özlemeye başladı,
00:42
when the world seemed safer, cleaner and more equal.
10
42240
3320
dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.
00:46
But is this a sensible way to understand the human condition
11
46560
3576
Peki 21. yüzyılda insan doğasını anlamak için
00:50
in the 21st century?
12
50160
1976
bu mantıklı bir gidişat mı?
00:52
As Franklin Pierce Adams pointed out,
13
52160
2776
Franklin Pierce Adams'ın söylediği gibi,
00:54
"Nothing is more responsible for the good old days
14
54960
2696
''Eski güzel günlerden sorumlu en büyük şey
00:57
than a bad memory."
15
57680
1216
kötü bir hafızadır.''
00:58
(Laughter)
16
58920
2736
(Kahkahalar)
01:01
You can always fool yourself into seeing a decline
17
61680
3376
Günümüzün kanayan yaralarını
01:05
if you compare bleeding headlines of the present
18
65080
2696
geçmişin gül desenli fotoğraflarıyla karşılaştırırsanız
01:07
with rose-tinted images of the past.
19
67800
3096
her zaman düşüş olduğuna dair kendinizi kandırırsınız.
01:10
What does the trajectory of the world look like
20
70920
2416
Zamanla değişen refah düzeyini
01:13
when we measure well-being over time using a constant yardstick?
21
73360
4256
hiç değişmeyen bir standartla ölçersek dünyayın gidişatı neye benzer?
01:17
Let's compare the most recent data on the present
22
77640
2696
Günümüzün en yeni verilerini
01:20
with the same measures 30 years ago.
23
80360
2000
30 yıl öncekilerle karşılaştıralım.
01:23
Last year, Americans killed each other at a rate of 5.3 per hundred thousand,
24
83320
5136
Geçen yıl Amerikalılar, yüz binde 5,3 oranında birbirlerini katlettiler.
01:28
had seven percent of their citizens in poverty
25
88480
3376
vatandaşların %7'si yoksulluk mağduruydu,
01:31
and emitted 21 million tons of particulate matter
26
91880
3256
21 milyon ton parçacıklı madde
01:35
and four million tons of sulfur dioxide.
27
95160
3096
ve 4 milyon ton sülfür dioksit salındı.
01:38
But 30 years ago, the homicide rate was 8.5 per hundred thousand,
28
98280
4136
30 yıl önce ise cinayet oranı yüz binde 8,5'ti,
01:42
poverty rate was 12 percent
29
102440
2096
yoksulluk oranı %12,
01:44
and we emitted 35 million tons of particulate matter
30
104560
3176
parçacıklı madde salınımı ise 35 milyon ton
01:47
and 20 million tons of sulfur dioxide.
31
107760
2720
ve sülfür dioksit salınımı 20 milyon ton.
01:51
What about the world as a whole?
32
111400
2056
Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.
01:53
Last year, the world had 12 ongoing wars,
33
113480
3416
Geçen yıl dünyada 12 süregelen savaş,
01:56
60 autocracies,
34
116920
2136
60 otokrasi,
01:59
10 percent of the world population in extreme poverty
35
119080
3616
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u
02:02
and more than 10,000 nuclear weapons.
36
122720
2976
ve 10 binden fazla nükleer silah vardı.
02:05
But 30 years ago, there were 23 wars,
37
125720
2496
30 yıl önce ise 23 savaş vardı,
02:08
85 autocracies,
38
128240
1896
85 otokrasi,
02:10
37 percent of the world population in extreme poverty
39
130160
3616
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si
02:13
and more than 60,000 nuclear weapons.
40
133800
2800
ve 60 binden fazla nükleer silah.
02:17
True, last year was a terrible year for terrorism in Western Europe,
41
137200
4535
Geçen yılın Batı Avrupa'da terör açısından korkunç bir yıl olduğu doğru,
02:21
with 238 deaths,
42
141759
2217
bilanço 238 can kaybı,
02:24
but 1988 was worse with 440 deaths.
43
144000
3200
fakat 1988'de 440 can kaybı yaşandı.
02:28
What's going on?
44
148440
1536
Neler oluyor?
02:30
Was 1988 a particularly bad year?
45
150000
3496
1988 özellikle kötü bir yıl mıydı?
02:33
Or are these improvements a sign that the world, for all its struggles,
46
153520
4056
Yoksa bu düzelmeler dünyanın tüm mücadelelere rağmen
02:37
gets better over time?
47
157600
1640
daha iyiye gittiğine bir işaret mi?
02:39
Might we even invoke the admittedly old-fashioned notion of progress?
48
159800
4800
Peki bunu herkesin bildiği eski usul ilerleme kavramıyla açıklayabilir miyiz?
02:45
To do so is to court a certain amount of derision,
49
165880
3296
Bunu yapmak için bir dizi saçmalığa başvurmamız lazım.
02:49
because I have found that intellectuals hate progress.
50
169200
3776
çünkü entelektüellerin ilerlemeden nefret ettiğini öğrendim.
02:53
(Laughter)
51
173000
1816
(Kahkahalar)
02:54
(Applause)
52
174840
2816
(Alkışlar)
02:57
And intellectuals who call themselves progressive really hate progress.
53
177680
3696
Kendine ilerlemeci diyen entelektüeller de aslında ilerlemeden nefret ediyorlar.
03:01
(Laughter)
54
181400
1136
(Kahkahalar)
03:02
Now, it's not that they hate the fruits of progress, mind you.
55
182560
3336
İlerlemenin sonuçlarından nefret etmiyorlar ama.
03:05
Most academics and pundits
56
185920
2616
Akademisyen ve bilirkişilerin çoğu
03:08
would rather have their surgery with anesthesia than without it.
57
188560
3440
ameliyatlarını anestezi ile birlikte geçirmeyi tercih eder.
03:13
It's the idea of progress that rankles the chattering class.
58
193080
4256
Sürekli tartışma yaratan bu grubun asıl derdi ilerleme fikrinin kendisi.
03:17
If you believe that humans can improve their lot, I have been told,
59
197360
3736
İnsanların kendi türlerini geliştirebildiklerine inanıyorsanız
03:21
that means that you have a blind faith
60
201120
2376
bana söylenen şu ki kör bir inancınız var,
03:23
and a quasi-religious belief in the outmoded superstition
61
203520
4576
sözde dindar modası geçmiş bir batıl inanç
03:28
and the false promise of the myth of the onward march
62
208120
3816
ve kaçınılmaz ilerlemeye doğru yürüyüş efsanesine dair
03:31
of inexorable progress.
63
211960
2040
sahte vaatler içindesiniz.
03:34
You are a cheerleader for vulgar American can-doism,
64
214640
4336
''Her şeyi yaparım'' Amerikan ideolojisinin tezahüratını yapıyorsunuz,
03:39
with the rah-rah spirit of boardroom ideology,
65
219000
3216
Silikon Vadisi ve Ticaret Odası toplantı salonları havasında
03:42
Silicon Valley and the Chamber of Commerce.
66
222240
3056
sesi çok çıkan aşırı hevesler içindesiniz.
03:45
You are a practitioner of Whig history,
67
225320
2856
Whig tarihini devam ettiriyorsunuz,
03:48
a naive optimist, a Pollyanna and, of course, a Pangloss,
68
228200
4136
saf bir iyimser, bir Pollyanna, hatta bir Pangloss'sunuz,
03:52
alluding to the Voltaire character who declared,
69
232360
2656
Voltaire'in karakteri gibi ağzınızdan tek çıkan şey
03:55
"All is for the best in the best of all possible worlds."
70
235040
3336
''her şey mümkün tüm dünyaların en iyisinde en iyisi için.''
03:58
Well, Professor Pangloss, as it happens, was a pessimist.
71
238400
3496
Aslına bakarsanız Profesör Pangloss kötümserdi.
04:01
A true optimist believes there can be much better worlds
72
241920
2656
Gerçek bir optimist bugün sahip olduğumuz dünyadan
04:04
than the one we have today.
73
244600
1536
çok daha iyisi olabileceğine inanır.
04:06
But all of this is irrelevant,
74
246160
1656
Tabii bunlar konuyla ilgili değil,
04:07
because the question of whether progress has taken place
75
247840
2776
çünkü ilerlemenin gerçekleşip gerçekleşmediği sorusu
04:10
is not a matter of faith
76
250640
1736
inançla alakalı değil,
04:12
or having an optimistic temperament or seeing the glass as half full.
77
252400
3816
iyimser bir tutum takınıp bardağın dolu yarısını görmek de değil.
04:16
It's a testable hypothesis.
78
256240
1840
Bu, denenebilir bir hipotez.
04:18
For all their differences,
79
258720
1376
Tüm farklılıklarına rağmen,
04:20
people largely agree on what goes into human well-being:
80
260120
4376
insanlar genellikle refahın ne içerdiği konusunda anlaşıyorlar:
04:24
life, health, sustenance, prosperity, peace, freedom, safety, knowledge,
81
264520
5696
yaşam, sağlık, yiyecek, bolluk, barış, özgürlük, güvenlik, bilgi,
04:30
leisure, happiness.
82
270240
1976
boş zaman ve mutluluk.
04:32
All of these things can be measured.
83
272240
1896
Bunların hepsi ölçülebilir.
04:34
If they have improved over time, that, I submit, is progress.
84
274160
4336
Zaman içinde daha iyi oldularsa bunun ilerleme olduğunu kabul ediyorum.
04:38
Let's go to the data,
85
278520
1616
Verilere bakalım,
04:40
beginning with the most precious thing of all, life.
86
280160
3616
hepsinin en önemlisi olan yaşam ile başlıyoruz.
04:43
For most of human history, life expectancy at birth was around 30.
87
283800
4576
İnsanlık tarihinin çoğu boyunca, yaşam süresi 30 civarında oldu.
04:48
Today, worldwide, it is more than 70,
88
288400
2776
İnsan ömrü bugün tüm dünyada 70'in üzerinde
04:51
and in the developed parts of the world,
89
291200
1936
ve dünyanın gelişmiş yerlerinde
04:53
more than 80.
90
293160
1200
80'in üzerinde.
04:55
250 years ago, in the richest countries of the world,
91
295040
3136
250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde
04:58
a third of the children did not live to see their fifth birthday,
92
298200
4016
risk, yüz kat azaltılmadan önce
05:02
before the risk was brought down a hundredfold.
93
302240
3336
çocukların üçte biri 50. doğum günlerini göremiyordu.
05:05
Today, that fate befalls less than six percent of children
94
305600
3256
Bugünün oranıysa dünyanın en yoksul ülkelerinde
05:08
in the poorest countries of the world.
95
308880
1840
çocukların %6'sından daha azı.
05:11
Famine is one of the Four Horsemen of the Apocalypse.
96
311600
3416
Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.
05:15
It could bring devastation to any part of the world.
97
315040
3256
Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.
05:18
Today, famine has been banished
98
318320
1936
Bugün kıtlık, dünyanın en uzak
05:20
to the most remote and war-ravaged regions.
99
320280
2600
ve savaş yoksunu ülkelerine sürüklenmiş.
05:23
200 years ago, 90 percent of the world's population
100
323680
3136
200 yıl önce, dünya nüfusunun %90'ı
05:26
subsisted in extreme poverty.
101
326840
2176
aşırı yoksullukla geçiniyordu.
05:29
Today, fewer than 10 percent of people do.
102
329040
2560
Bugün ise %10'dan daha azı bu durumda.
05:32
For most of human history,
103
332720
1496
İnsanlık tarihi boyunca,
05:34
the powerful states and empires
104
334240
2056
güçlü devlet ve imparatoruklar
05:36
were pretty much always at war with each other,
105
336320
2616
her zaman birbirleriyle savaş hâlindeydiler
05:38
and peace was a mere interlude between wars.
106
338960
3456
ve barış, savaşlar arasında bir teneffüsten ibaretti.
05:42
Today, they are never at war with each other.
107
342440
2256
Bugün birbirleriyle savaş hâlinde değiller.
05:44
The last great power war
108
344720
1296
Son büyük güç savaşı
05:46
pitted the United States against China 65 years ago.
109
346040
3120
65 yıl önce ABD ve Çin'i karşı karşıya getirdi.
05:50
More recently, wars of all kinds have become fewer and less deadly.
110
350160
4736
Her tür savaşın sayısı azalmakla birlikte, daha az ölümcül hâle geldiler.
05:54
The annual rate of war has fallen from about 22 per hundred thousand per year
111
354920
4456
Yıllık savaş oranı yılda yüz binde 22 iken
05:59
in the early '50s to 1.2 today.
112
359400
3616
50'li yılların başından günümüze bu oran 1,2.
06:03
Democracy has suffered obvious setbacks
113
363040
2576
Demokrasi, Venezüela, Rusya ve Türkiye'de
06:05
in Venezuela, in Russia, in Turkey
114
365640
3616
bariz yaralar aldı
06:09
and is threatened by the rise of authoritarian populism
115
369280
3096
ve Doğu Avrupa ile ABD'de otoriterlik tehdidiyle
06:12
in Eastern Europe and the United States.
116
372400
2616
karşı karşı kalındı.
06:15
Yet the world has never been more democratic
117
375040
2696
Ancak dünya son 10 yılda olduğu kadar
06:17
than it has been in the past decade,
118
377760
1976
daha önce hiç demokratik olmamıştı,
06:19
with two-thirds of the world's people living in democracies.
119
379760
3200
şu an dünya insanlarının üçte ikisi demokrasi çatısı altında yaşıyor.
06:24
Homicide rates plunge whenever anarchy and the code of vendetta
120
384280
4136
Anarşi ve kan davaları hukukun yerini her aldığında
06:28
are replaced by the rule of law.
121
388440
2376
cinayet oranları sıçrama yapıyor.
06:30
It happened when feudal Europe was brought under the control of centralized kingdoms,
122
390840
4216
Feodal Avrupa merkezi krallıkların kontrolü altına girdiğinde de bu yaşandı,
06:35
so that today a Western European
123
395080
2136
bu yüzden bugün Batı Avrupa'da
06:37
has 1/35th the chance of being murdered
124
397240
2576
cinayete kurban gitme riski
06:39
compared to his medieval ancestors.
125
399840
2576
orta çağ atalarına göre 35'te 1.
06:42
It happened again in colonial New England,
126
402440
2456
Yeni İngiltere kolonisinde de bu yaşandı,
06:44
in the American Wild West when the sheriffs moved to town,
127
404920
3536
Amerikan Vahşi Batı ve Meksika'da
06:48
and in Mexico.
128
408480
1696
şerifler kasabaya yerleştiği zaman.
06:50
Indeed, we've become safer in just about every way.
129
410200
3520
Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik.
06:54
Over the last century, we've become 96 percent less likely
130
414560
3536
Son yüzyılda araba kazasında can kaybı riski
06:58
to be killed in a car crash,
131
418120
2256
%96 daha azken,
07:00
88 percent less likely to be mowed down on the sidewalk,
132
420400
3936
kaldırımda araba çarpması riski %88 daha az,
07:04
99 percent less likely to die in a plane crash,
133
424360
3736
uçak kazası can kaybı riski %99 daha az,
07:08
95 percent less likely to be killed on the job,
134
428120
3656
iş kazası can kaybı riski %95 daha az,
07:11
89 percent less likely to be killed by an act of God,
135
431800
3616
kuraklık, sel, yangın, fırtına, volkan,
07:15
such as a drought, flood, wildfire, storm, volcano,
136
435440
3936
heyelan, deprem ve meteor çarpması gibi doğal felaket sebebiyle
07:19
landslide, earthquake or meteor strike,
137
439400
2656
can kaybı riski de %89 daha az,
07:22
presumably not because God has become less angry with us
138
442080
3256
bunun sebebi Tanrı'nın bize daha az kızgın olması değil,
07:25
but because of improvements in the resilience of our infrastructure.
139
445360
4736
altyapımızdaki dirençten doğan düzelmeler.
07:30
And what about the quintessential act of God,
140
450120
3256
Peki ya Tanrı örneğinin ta kendisinden bahsedersek?
07:33
the projectile hurled by Zeus himself?
141
453400
3496
Zeus'un bizzat fırlattığı silahtan mesela?
07:36
Yes, we are 97 percent less likely to be killed by a bolt of lightning.
142
456920
4240
Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.
07:43
Before the 17th century,
143
463480
1656
17. yüzyıldan önce
07:45
no more than 15 percent of Europeans could read or write.
144
465160
3536
Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu.
07:48
Europe and the United States achieved universal literacy
145
468720
3136
Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya
07:51
by the middle of the 20th century,
146
471880
1936
20. yüzyılın ortasında ulaşabildi,
07:53
and the rest of the world is catching up.
147
473840
2496
dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere.
07:56
Today, more than 90 percent of the world's population
148
476360
3416
Bugün 25 yaş altı dünya nüfusunun %90'ından daha fazlası
07:59
under the age of 25 can read and write.
149
479800
2440
okuma yazma biliyor.
08:03
In the 19th century, Westerners worked more than 60 hours per week.
150
483440
3976
19. yüzyılda Batılılar haftada 60 saatten fazla çalışıyordu.
08:07
Today, they work fewer than 40.
151
487440
1920
Bugün 40 saatten daha az çalışıyorlar.
08:10
Thanks to the universal penetration of running water and electricity
152
490440
4416
Musluk suyu ve elektriğin gelişmiş dünyada
08:14
in the developed world
153
494880
1376
evrensel bir hâl almasıyla
08:16
and the widespread adoption of washing machines, vacuum cleaners,
154
496280
3976
ve ayrıca bulaşık ve çamaşır makinesi, elektrikli süpürge, buzdolapları,
08:20
refrigerators, dishwashers, stoves and microwaves,
155
500280
3976
fırınlar ve mikrodalgaların geniş çapta yayılmasıyla
08:24
the amount of our lives that we forfeit to housework
156
504280
2896
hayatımızın ev işine adadığımız kısmı
08:27
has fallen from 60 hours a week
157
507200
2376
haftada 60 saatten
08:29
to fewer than 15 hours a week.
158
509600
1960
haftada 15 saate düştü.
08:32
Do all of these gains in health, wealth, safety, knowledge and leisure
159
512760
4536
Sağlık, zenginlik, güvenlik, bilgi ve boş zaman üzerindeki tüm bu kazanımlar
08:37
make us any happier?
160
517320
1696
bizi daha mı çok mutlu ediyor?
08:39
The answer is yes.
161
519040
1216
Bunun cevabı evet.
08:40
In 86 percent of the world's countries,
162
520280
2176
Dünya ülkelerinin %86'sında
08:42
happiness has increased in recent decades.
163
522480
2360
mutluluk oranı son yıllarda arttı.
08:45
Well, I hope to have convinced you
164
525799
1736
Umarım sizi şuna ikna etmişimdir;
08:47
that progress is not a matter of faith or optimism,
165
527559
3417
iyimserlik bir inanç veya iyimserlik meselesi değil,
08:51
but is a fact of human history,
166
531000
2135
bir insanlık tarihi gerçeği,
08:53
indeed the greatest fact in human history.
167
533159
2561
insanlık tarihinin en büyük gerçeği.
08:56
And how has this fact been covered in the news?
168
536480
2816
Peki bu gerçek haberlere nasıl yansıyor?
08:59
(Laughter)
169
539320
3160
(Kahkahalar)
09:03
A tabulation of positive and negative emotion words in news stories
170
543360
3976
Haberlerdeki pozitif ve negatif duygu sözcüklerinin bir tablosu
09:07
has shown that during the decades in which humanity has gotten healthier,
171
547360
3656
insanların daha sağlıklı, daha zengin, daha bilgili, daha güvenli
09:11
wealthier, wiser, safer and happier,
172
551040
2816
ve daha mutlu olduğu son yıllarda
09:13
the "New York Times" has become increasingly morose
173
553880
4096
''New York Times''ın çok daha can sıkıcı bir hâl aldığını gösterdi
09:18
and the world's broadcasts too have gotten steadily glummer.
174
558000
3600
tüm dünyadaki tüm yayınlar durmadan daha kasvetli oldular.
09:22
Why don't people appreciate progress?
175
562720
2696
İnsanlar niçin ilerlemenin kıymetini bilmiyor?
09:25
Part of the answer comes from our cognitive psychology.
176
565440
2976
Cevabın bir kısmı bilişsel psikolojide gizli.
09:28
We estimate risk using a mental shortcut called the "availability heuristic."
177
568440
5016
Biz riski ''mevcut bulunabilirlik'' denilen bir zihinsel kısayolla ölçüyoruz.
09:33
The easier it is to recall something from memory,
178
573480
2776
Bir şeyi hatırlamak ne kadar kolaysa
09:36
the more probable we judge it to be.
179
576280
2000
onun olabilirliğini daha mümkün görüyoruz.
09:39
The other part of the answer comes from the nature of journalism,
180
579200
3616
Cevabın diğer bir kısmı da gazeteciliğin doğasından geliyor,
09:42
captured in this satirical headline from "The Onion,"
181
582840
3376
''The Onion''ın bu hicivsel manşeti durumu özetliyor;
09:46
"CNN Holds Morning Meeting to Decide
182
586240
2056
''CNN Sabah Toplantıda İnsanların Gün Boyunca
09:48
What Viewers Should Panic About For Rest of Day."
183
588320
2296
Hangi Konuda Paniklemesi Gerektiğine Karar Veriyor.''
09:50
(Laughter)
184
590640
1696
(Kahkahalar)
09:52
(Applause)
185
592360
4040
(Alkışlar)
09:57
News is about stuff that happens, not stuff that doesn't happen.
186
597160
3816
Haberler olan olayları aktarmak için, olmayan olayları değil.
10:01
You never see a journalist who says,
187
601000
2376
Şöyle bir sunum yapan gazeteci olmaz;
10:03
"I'm reporting live from a country that has been at peace for 40 years,"
188
603400
4216
''Bugün 40 yıldır barış içinde yaşamış bir ülkeden canlı aktarıyorum,''
10:07
or a city that has not been attacked by terrorists.
189
607640
2640
ya da terör saldırısı olmamış bir şehirden.
10:10
Also, bad things can happen quickly,
190
610960
2336
Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir
10:13
but good things aren't built in a day.
191
613320
2416
ama iyi şeyler bir günde olmaz.
10:15
The papers could have run the headline,
192
615760
1896
Gazeteler son 25 yıl boyunca her gün
10:17
"137,000 people escaped from extreme poverty yesterday"
193
617680
4376
''137.000 insan dün aşırı yoksulluktan kurtuldu''
10:22
every day for the last 25 years.
194
622080
2856
gibi bir manşet atabilirlerdi.
10:24
That's one and a quarter billion people leaving poverty behind,
195
624960
4216
Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir
10:29
but you never read about it.
196
629200
2016
ama bunu hiçbir yerde okuyamazsınız.
10:31
Also, the news capitalizes on our morbid interest
197
631240
3296
Haberler ayrıca neyin yanlış gidebileceğine dair
10:34
in what can go wrong,
198
634560
1256
öldüren merakımızı cezbeder,
10:35
captured in the programming policy, "If it bleeds, it leads."
199
635840
4336
''Kötü haber daha çok tutulur'' mantığıyla yayın yaparlar.
10:40
Well, if you combine our cognitive biases with the nature of news,
200
640200
3736
Bilişsel önyargılarımızla haberlerin doğasını birleştirirseniz
10:43
you can see why the world has been coming to an end
201
643960
2696
dünyanın neden bu kadar uzun zamandır
10:46
for a very long time indeed.
202
646680
1960
sona ermekte olduğunu anlarsınız.
10:50
Let me address some questions about progress
203
650840
2096
Sizin de aklınızdan geçtiğine emin olduğum
10:52
that no doubt have occurred to many of you.
204
652960
2360
ilerlemeye dair bazı sorular ele alayım.
10:56
First, isn't it good to be pessimistic
205
656320
2736
Rehavete kapılmış olmaktansa
10:59
to safeguard against complacency,
206
659080
2416
kötümser olmak daha iyi değil mi,
11:01
to rake the muck, to speak truth to power?
207
661520
2656
işin kötü yanlarını, gerçeği dışa vurmak?
11:04
Well, not exactly.
208
664200
1976
Tam olarak değil.
11:06
It's good to be accurate.
209
666200
1976
Doğru olmak önemli.
11:08
Of course we should be aware of suffering and danger
210
668200
2456
Elbette gerektiği yerde sorunlar ve tehlikeye karşı
11:10
wherever they occur,
211
670680
1416
tetikte olmalıyız
11:12
but we should also be aware of how they can be reduced,
212
672120
3016
ama bunun nasıl azalacağı konusunda da hazırlıklı olmalıyız
11:15
because there are dangers to indiscriminate pessimism.
213
675160
3496
çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.
11:18
One of them is fatalism.
214
678680
1656
Bunlardan biri kadercilik.
11:20
If all our efforts at improving the world
215
680360
2176
Dünyayı iyileştirmek için tüm çabalarımız
11:22
have been in vain,
216
682560
1296
boşa çıktıysa
11:23
why throw good money after bad?
217
683880
1856
daha fazla harcama yapmanın anlamı ne?
11:25
The poor will always be with you.
218
685760
1572
Yoksullar hep sizinle olacak.
11:28
And since the world will end soon --
219
688280
2296
Dünyanın sonu da yakında geleceği için --
11:30
if climate change doesn't kill us all,
220
690600
1856
İklim değişikliği hepimizi öldürmezse
11:32
then runaway artificial intelligence will --
221
692480
2456
kontrolden çıkan yapay zekâ öldürecek --
11:34
a natural response is to enjoy life while we can,
222
694960
3616
burada doğal tepki hayatın tadını çıkarabilmektir,
11:38
eat, drink and be merry, for tomorrow we die.
223
698600
2760
yemek, içmek, mutlu olmak, çünkü yarın olmayacağız.
11:42
The other danger of thoughtless pessimism is radicalism.
224
702840
3296
Düşüncesiz kötümserliğin diğer bir tehlikesi radikallik.
11:46
If our institutions are all failing and beyond hope for reform,
225
706160
4016
Kurumlarımız yıkılıyorsa ve yeniden düzenleme umudu yoksa
11:50
a natural response is to seek to smash the machine,
226
710200
3656
burada doğal tepki mekanizmayı yok etmek,
11:53
drain the swamp,
227
713880
1216
sorunlu kısmı kaldırıp
11:55
burn the empire to the ground,
228
715120
1776
imparatorluğu tarihe gömmektir,
11:56
on the hope that whatever rises out of the ashes
229
716920
3296
buna göre, küllerden doğan ne olursa olsun,
12:00
is bound to be better than what we have now.
230
720240
2240
şu an sahip olduğumuzdan çok daha iyi olacaktır.
12:03
Well, if there is such a thing as progress,
231
723920
2056
Şayet ilerleme diye bir şey varsa
12:06
what causes it?
232
726000
1256
buna sebep olan ne?
12:07
Progress is not some mystical force or dialectic lifting us ever higher.
233
727280
5176
İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.
12:12
It's not a mysterious arc of history bending toward justice.
234
732480
3576
Adalete doğru yönelen tarihi bir kavis de değil.
12:16
It's the result of human efforts governed by an idea,
235
736080
3736
İlerleme, bik fikrin yön verdiği insan çabalarının sonucu,
12:19
an idea that we associate with the 18th century Enlightenment,
236
739840
4016
18. yüzyıl Aydınlanma Çağı ile kendimizi ilişkilendirdiğimiz bir fikir,
12:23
namely that if we apply reason and science
237
743880
4336
insan refahını geliştirmek adına
12:28
that enhance human well-being,
238
748240
2056
mantık ve bilimi kullanırsak
12:30
we can gradually succeed.
239
750320
1640
adım adım başarılı olabiliriz.
12:32
Is progress inevitable? Of course not.
240
752680
3456
İlerleme kaçınılmaz mı? Tabii ki hayır.
12:36
Progress does not mean that everything becomes better
241
756160
3016
Hatta ilerleme, her şeyin herkes için aynı zamanda
12:39
for everyone everywhere all the time.
242
759200
2936
daha iyiye gideceği anlamına bile gelmiyor.
12:42
That would be a miracle, and progress is not a miracle
243
762160
3256
Bu bir mucize olurdu ama ilerleme bir mucize değil,
12:45
but problem-solving.
244
765440
1200
bir sorun çözme.
12:47
Problems are inevitable
245
767360
1856
Sorunlar kaçınılmaz
12:49
and solutions create new problems which have to be solved in their turn.
246
769240
3680
ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.
12:53
The unsolved problems facing the world today are gargantuan,
247
773760
3696
Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,
12:57
including the risks of climate change
248
777480
2776
iklim değişikliği ve nükleer savaş riskleri
13:00
and nuclear war,
249
780280
1616
buna dâhil
13:01
but we must see them as problems to be solved,
250
781920
2536
ama bunları çözümlenecek sorunlar olarak görmeliyiz,
13:04
not apocalypses in waiting,
251
784480
2416
bizi bekleyen kıyamet olarak değil,
13:06
and aggressively pursue solutions
252
786920
2256
ayrıca sürekli çözüm peşinde olmalıyız,
13:09
like Deep Decarbonization for climate change
253
789200
2856
iklim değişikliği için derin dekarbonizasyon
13:12
and Global Zero for nuclear war.
254
792080
2200
ve dünyada sıfır nükleer savaş gibi.
13:15
Finally, does the Enlightenment go against human nature?
255
795760
3896
Son olarak, Aydınlanma insan doğasına aykırı mı?
13:19
This is an acute question for me,
256
799680
2296
Bu bana göre çok vahim bir soru,
13:22
because I'm a prominent advocate of the existence of human nature,
257
802000
3416
çünkü ben insan doğası varlığının öncül bir savunucusuyum,
13:25
with all its shortcomings and perversities.
258
805440
3416
bu doğada ne kadar noksanlık ve terslik olursa olsun.
13:28
In my book "The Blank Slate,"
259
808880
1416
''The Blank Slate'' kitabımda
13:30
I argued that the human prospect is more tragic than utopian
260
810320
4136
insan beklentisinin ütopik değil, trajik olduğunu
13:34
and that we are not stardust, we are not golden
261
814480
2736
insan olarak değerli olmadığımızı
13:37
and there's no way we are getting back to the garden.
262
817240
2536
ve ''Back to the Garden''ın gerçek olmayacağını anlattım.
13:39
(Laughter)
263
819800
2496
(Kahkahalar)
13:42
But my worldview has lightened up
264
822320
2296
''The Blank Slate''in yayınlanmasını takip eden
13:44
in the 15 years since "The Blank Slate" was published.
265
824640
2936
15 yılda benim dünya görüşüm de aydınlandı.
13:47
My acquaintance with the statistics of human progress,
266
827600
2936
İnsanoğlunun ilerlemesi istatistikleriyle olan aşinalığım
13:50
starting with violence
267
830560
1336
şiddet konusuyla başlamıştı,
13:51
but now encompassing every other aspect of our well-being,
268
831920
3776
şimdi refahımızın her yönünü içine alıyor,
13:55
has fortified my belief
269
835720
1576
bu da şu inancımı güçlendirdi;
13:57
that in understanding our tribulations and woes,
270
837320
3176
sıkıntı ve dertlerimizi anlamada
14:00
human nature is the problem,
271
840520
1776
asıl soru insan doğası,
14:02
but human nature, channeled by Enlightenment norms and institutions,
272
842320
4336
fakat Aydınlanma normları ve kurumlarıyla beslenen insan doğası
14:06
is also the solution.
273
846680
1200
aynı zamanda bunun çözümü.
14:09
Admittedly, it's not easy to replicate my own data-driven epiphany
274
849200
4896
Kabul ediyorum, kendi verilerimin sunduğu farkındalığı
14:14
with humanity at large.
275
854120
2336
bu kadar insana uyarlamak kolay değil.
14:16
Some intellectuals have responded
276
856480
1816
Bazı entelektüeller
14:18
with fury to my book "Enlightenment Now,"
277
858320
2696
''Enlightenment Now'' kitabıma öfkeyle karşılık verdiler,
14:21
saying first how dare he claim that intellectuals hate progress,
278
861040
4256
öncelikle entelektüellerin ilerlemeden nefret ettiklerini iddia etmeme
14:25
and second, how dare he claim that there has been progress.
279
865320
3136
ve ikinci olarak ilerleme kaydedildiğini iddia etmeme.
14:28
(Laughter)
280
868480
2680
(Kahkahalar)
14:32
With others, the idea of progress just leaves them cold.
281
872240
3616
Diğerleri için ilerleme fikri onları ürpertiyor.
14:35
Saving the lives of billions,
282
875880
1696
Milyarlarca can kurtarmak,
14:37
eradicating disease, feeding the hungry,
283
877600
2896
hastalıkları yok etmek, aç insanları doyurmak,
14:40
teaching kids to read?
284
880520
1440
çocuklara okumayı öğretmek?
14:42
Boring.
285
882560
1200
Sıkıcı.
14:44
At the same time, the most common response I have received from readers is gratitude,
286
884720
4496
Bununla birlikte okuyucularımdan aldığım en yaygın tepki minnettarlıktı,
14:49
gratitude for changing their view of the world
287
889240
2376
dünya görüşlerini uyuşmuş ve çaresiz bir kaderciden
14:51
from a numb and helpless fatalism
288
891640
2536
çok daha yapıcı bir şeye değiştirdiğim için
14:54
to something more constructive,
289
894200
1656
minnettarlık duyuyorlar,
14:55
even heroic.
290
895880
1736
adeta kahramanlık.
14:57
I believe that the ideals of the Enlightenment
291
897640
2176
Aydınlanma ideallerinin
14:59
can be cast a stirring narrative,
292
899840
2016
heyecanlı bir anlatı olduğuna inanıyorum,
15:01
and I hope that people with greater artistic flare
293
901880
2816
benden daha büyük sanatsal tutkuya
15:04
and rhetorical power than I
294
904720
2016
ve daha çok söz yetkisine sahip kişilerin
15:06
can tell it better and spread it further.
295
906760
3016
bunu daha iyi anlatıp yaymasını umuyorum.
15:09
It goes something like this.
296
909800
1440
Böyle bir şey oluyor.
15:12
We are born into a pitiless universe,
297
912320
2576
Acımasız bir evrende dünyaya geliyoruz,
15:14
facing steep odds against life-enabling order
298
914920
3176
hayatı zorlaştıran zor adımlarla karşılaşıyoruz
15:18
and in constant jeopardy of falling apart.
299
918120
2400
ve sürekli düşme tehlikesi altındayız.
15:21
We were shaped by a process that is ruthlessly competitive.
300
921360
3400
Çok sert, rekabetçi bir süreç bizi şekillendirdi.
15:25
We are made from crooked timber,
301
925720
1776
Kırık bir tahtadan yontulduk,
15:27
vulnerable to illusions, self-centeredness
302
927520
3016
illüzyonlara, bencilliğe savunmasız
15:30
and at times astounding stupidity.
303
930560
2240
ve bazen inanılmaz aptallığa zayıf kaldık.
15:33
Yet human nature has also been blessed with resources
304
933800
2736
Yine de insan doğası kefaret için açık kapı bırakan
15:36
that open a space for a kind of redemption.
305
936560
2280
kaynaklarla dolup taşıyor.
15:39
We are endowed with the power to combine ideas recursively,
306
939640
3256
Tekrar tekrar fikirleri birleştirme gücüne sahibiz,
15:42
to have thoughts about our thoughts.
307
942920
2456
düşünceler hakkında düşünme gücüne.
15:45
We have an instinct for language,
308
945400
1896
Dile karşı bir içgüdümüz var,
15:47
allowing us to share the fruits of our ingenuity and experience.
309
947320
3440
ustalık ve tecrübelerimizin meyvelerini paylaşmamıza imkan tanıyor.
15:51
We are deepened with the capacity for sympathy,
310
951760
2656
Şefkat, acıma, hayal etme, anlayış, teselli
15:54
for pity, imagination, compassion, commiseration.
311
954440
4120
gibi duygulara karşı büyük bir kapasitemiz var.
15:59
These endowments have found ways to magnify their own power.
312
959480
3776
Bunlar güçlerini daha da büyütmenin her zaman bir yolunu buldular.
16:03
The scope of language has been augmented
313
963280
2016
Dilin kapsamı, gerek yazılı, gerek basılı
16:05
by the written, printed and electronic word.
314
965320
2840
gerekse elektronik ortamda güçlendirildi.
16:09
Our circle of sympathy has been expanded
315
969280
2016
Şefkat duygumuz tarih, gazetecilik
16:11
by history, journalism and the narrative arts.
316
971320
3080
ve anlatı sanatlarına kadar yayıldı.
16:15
And our puny rational faculties have been multiplied
317
975160
2856
Küçük rasyonel fakültelerimiz
16:18
by the norms and institutions of reason,
318
978040
2696
mantık normları ve kurumlarıyla
16:20
intellectual curiosity, open debate,
319
980760
3296
entelektüel merak, tartışma özgürlüğü,
16:24
skepticism of authority and dogma
320
984080
2696
otorite ve dogmaya şüpheyle yaklaşma
16:26
and the burden of proof to verify ideas
321
986800
2376
ve fikirleri onaylamada kanıt ihtiyacıyla
16:29
by confronting them against reality.
322
989200
1880
çoğalarak gerçeklikle karşılaştı.
16:32
As the spiral of recursive improvement
323
992320
2536
Tekrar eden bu iyileşme döngüsü
16:34
gathers momentum,
324
994880
1616
ivme kazanırken
16:36
we eke out victories against the forces that grind us down,
325
996520
3536
bizi yıkmaya çalışan güçlere karşı
16:40
not least the darker parts of our own nature.
326
1000080
3256
ve kendi doğamızın karanlık yanlarına karşı zafer kazanıyoruz.
16:43
We penetrate the mysteries of the cosmos, including life and mind.
327
1003360
4736
Evrende hayata ve akla dair tüm gizemleri birleştiriyoruz.
16:48
We live longer, suffer less, learn more,
328
1008120
3856
Daha uzun yaşıyoruz, daha az acı çekiyor, daha çok öğreniyoruz, daha zekiyiz
16:52
get smarter and enjoy more small pleasures
329
1012000
2856
küçük zevklerin ve zengin tecrübelerin
16:54
and rich experiences.
330
1014880
1320
kıymetini daha çok biliyoruz.
16:57
Fewer of us are killed, assaulted, enslaved, exploited
331
1017080
4616
Cinayet, taciz edilme, kölelik, istismar
17:01
or oppressed by the others.
332
1021720
2016
ve bastırılma oranları daha az.
17:03
From a few oases, the territories with peace and prosperity are growing
333
1023760
4496
Kötü olayların yaşandığı yerler olsa da barış ve refah tüm bölgelerde artıyor
17:08
and could someday encompass the globe.
334
1028280
2360
ve bir gün tüm dünyaya yayılabilir.
17:11
Much suffering remains
335
1031840
1896
Hâlâ çok fazla sorun
17:13
and tremendous peril,
336
1033760
1736
ve büyük tehlike var
17:15
but ideas on how to reduce them have been voiced,
337
1035520
2736
ama bunları azaltma yolları konuşuluyor
17:18
and an infinite number of others are yet to be conceived.
338
1038280
3895
ve çok daha fazla insan bunları ifade edecek.
17:22
We will never have a perfect world,
339
1042200
2416
Asla kusursuz bir dünyaya sahip olmayacağız
17:24
and it would be dangerous to seek one.
340
1044640
2256
ve böyle bir arayışta olmak tehlikeli olur.
17:26
But there's no limit to the betterments we can attain
341
1046920
2535
Ancak insanın güçlenmesi için bilgiyi kullanmaya devam edersek
17:29
if we continue to apply knowledge to enhance human flourishing.
342
1049480
3879
başaracağımız ''daha iyi''lerin bir sınırı yok.
17:34
This heroic story is not just another myth.
343
1054760
3136
Bu kahramanlık öyküsü başka bir efsane değil.
17:37
Myths are fictions, but this one is true,
344
1057920
3056
Efsaneler kurgudur, bu ise gerçek,
17:41
true to the best of our knowledge, which is the only truth we can have.
345
1061000
3936
bildiğimiz kadarıyla gerçek, sahip olabileceğimiz tek gerçek de bu.
17:44
As we learn more,
346
1064960
1216
Daha çok öğrendikçe
17:46
we can show which parts of the story continue to be true and which ones false,
347
1066200
4456
bu öykünün hâlâ doğru olan kısımlarını ve yanlış olanları gösterebiliriz,
17:50
as any of them might be and any could become.
348
1070680
2800
çünkü bunların ikisi de olabilir.
17:54
And this story belongs not to any tribe
349
1074320
2536
Ve bu öykü bir kavime ait değil,
17:56
but to all of humanity,
350
1076880
1856
tüm insanoğluna ait,
17:58
to any sentient creature with the power of reason
351
1078760
3696
mantık gücü ve duyguları olan
18:02
and the urge to persist in its being,
352
1082480
2896
ve varlığını sürdürmeye meyilli her canlıya,
18:05
for it requires only the convictions
353
1085400
1936
çünkü inanması gereken tek şey
18:07
that life is better than death,
354
1087360
2176
hayatın ölümden daha iyi olduğu,
18:09
health is better than sickness,
355
1089560
1936
sağlığın hastalıktan daha iyi,
18:11
abundance is better than want,
356
1091520
2136
bolluğun yokluktan daha iyi,
18:13
freedom is better than coercion,
357
1093680
2416
özgürlüğün baskıdan daha iyi,
18:16
happiness is better than suffering
358
1096120
2176
mutluluğun acı çekmekten daha iyi
18:18
and knowledge is better than ignorance and superstition.
359
1098320
3400
ve bilginin cehalet ve batıl inançtan daha iyi olduğu.
18:22
Thank you.
360
1102520
1216
Teşekkür ederim.
18:23
(Applause)
361
1103760
3800
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7