What I learned serving time for a crime I didn't commit | Teresa Njoroge

117,519 views ・ 2017-12-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
When I heard those bars
0
12760
3576
Parmaklıkların sert bir şekilde
00:16
slam hard,
1
16360
1240
kapandığını duyduğumda,
00:20
I knew it was for real.
2
20119
1721
bunun gerçek olduğunu anladım.
00:23
I feel confused.
3
23520
1960
Kafam çok karışıktı.
00:26
I feel betrayed.
4
26480
2280
İhanete uğramış hissettim.
00:29
I feel overwhelmed.
5
29880
2800
Ezilmiş hissettim.
00:33
I feel silenced.
6
33760
2720
Susturulmuş hissettim.
00:37
What just happened?
7
37760
1320
Az önce ne olmuştu?
00:40
How could they send me here?
8
40680
2000
Beni buraya nasıl gönderebildiler?
00:44
I don't belong here.
9
44040
2000
Buraya ait değilim.
00:47
How could they make such a huge mistake
10
47360
3896
Hareketlerinin hiçbir sonucu olmadan
00:51
without any repercussions whatsoever to their actions?
11
51280
4400
böylesine büyük bir hatayı nasıl yapabildiler?
00:57
I see large groups of women
12
57080
3416
Kalabalık kadın grupları görüyorum,
01:00
in tattered uniforms
13
60520
2336
eski püskü üniformalı
01:02
surrounded by huge walls and gates,
14
62880
4536
dört bir tarafında koca duvar ve kapılar olan
01:07
enclosed by iron barbed wires,
15
67440
3296
demir dikenli tellerle çevrilmiş
01:10
and I get hit by an awful stench,
16
70760
3320
ve kötü bir kokuyla irkiliyorum
01:14
and I ask myself,
17
74880
1520
ve kendime soruyorum,
01:17
how did I move
18
77519
1801
nasıl oldu da
01:20
from working in the respected financial banking sector,
19
80320
4840
saygıdeğer finansal bankacılık sektöründe çalışırken,
01:26
having worked so hard in school,
20
86120
3000
okulda çok çalışkan bir öğrenciyken,
01:30
to now being locked up
21
90000
2576
Kenya'nın en büyük
01:32
in the largest correctional facility
22
92600
3216
kadın ıslahevine
01:35
for women in Kenya?
23
95840
2080
kapatıldım?
01:39
My first night
24
99520
2136
Langata maksimum güvenlikli
01:41
at Langata Women Maximum Security Prison
25
101680
4136
kadın cezaevindeki ilk gecem,
01:45
was the toughest.
26
105840
1200
en zoruydu.
01:48
In January of 2009,
27
108400
3056
2009 yılı Ocak ayında,
01:51
I was informed that I had handled a fraudulent transaction unknowingly
28
111480
4656
çalıştığım bankada farkında olmadan
sahte para transferi yaptığım söylendi.
01:56
at the bank where I worked.
29
116160
1800
01:58
I was shocked, scared and terrified.
30
118680
4616
Şok olmuştum, korkmuştum ve dehşete düşmüştüm.
02:03
I would lose a career that I loved passionately.
31
123320
3960
Tutkuyla bağlı olduğum kariyerimi kaybedebilirdim.
02:09
But that was not the worst.
32
129320
3056
Ama en kötüsü bu değildi.
02:12
It got even worse than I could have ever imagined.
33
132400
4120
Hayal ettiğimden çok daha kötüsü oldu.
02:17
I got arrested,
34
137920
1600
Tutuklandım,
02:20
maliciously charged
35
140440
2136
kötü niyetle yargılandım
02:22
and prosecuted.
36
142600
1240
ve infaz edildim.
02:26
The absurdity of it all was the arresting officer
37
146440
4576
İşin tuhaf yanı ise beni tutuklayan memurun
02:31
asking me to pay him 10,000 US dollars
38
151040
5136
kendisine 10.000 dolar verirsem
02:36
and the case would disappear.
39
156200
2280
davanın kayıplara karışacağını söylemesiydi.
02:39
I refused.
40
159840
1200
Reddettim.
02:42
Two and a half years on,
41
162560
2736
İki buçuk sene boyunca,
02:45
in and out of courts,
42
165320
1736
mahkeme salonlarında
02:47
fighting to prove my innocence.
43
167080
3456
masumiyetimi ispatlamak için savaştım.
02:50
It was all over the media,
44
170560
2976
Gazetelerde, TV'de, radyoda,
02:53
in the newspapers, TV, radio.
45
173560
4136
konu medyanın her yerindeydi.
02:57
They came to me again.
46
177720
1560
Yeniden yanıma geldiler.
03:00
This time around, said to me,
47
180120
3456
Bu kez bana
03:03
"If you give us 50,000 US dollars,
48
183600
4480
"Eğer 50.000 dolar verirsen
03:09
the judgement will be in your favor,"
49
189080
3200
yargılama senin lehine olacak." dediler,
03:13
irrespective of the fact that there was no evidence whatsoever
50
193480
4080
üstelik karşı karşıya kaldığım suçlamalarda
03:18
that I had any wrongdoing
51
198480
2216
bir kabahatim olduğuna dair
03:20
on the charges that I was up against.
52
200720
2280
bir kanıt olmadığı gerçeğine aldırmadan.
03:25
I remember the events
53
205280
2456
Altı yıl önce
03:27
of my conviction
54
207760
1856
mahkûmiyetim sırasında
03:29
six years ago
55
209640
2576
yaşadıklarımı
03:32
as if it were yesterday.
56
212240
1680
dün gibi hatırlıyorum.
03:35
The cold, hard face of the judge
57
215320
3576
Hakimin soğuk ve sert bir şekilde
03:38
as she pronounced my sentence
58
218920
2776
işlemediğim bir suç için
03:41
on a cold Thursday morning
59
221720
2160
aldığım cezayı telaffuz ettiği,
03:45
for a crime that I hadn't committed.
60
225080
2960
soğuk bir Perşembe sabahı.
Konuştuğum dilde
03:49
I remember holding
61
229160
1976
03:51
my three-month-old beautiful daughter
62
231160
2920
"gerçek ve adalet" anlamına gelen
03:55
whom I had just named Oma,
63
235080
2320
Oma adını verdiğim,
03:58
which in my dialect means "truth and justice,"
64
238280
4456
uzun zamandır özlemini çektiğim
04:02
as that was what I had longed so much for
65
242760
4856
üç aylık güzel kızımı
04:07
all this time.
66
247640
1200
tuttuğumu hatırlıyorum.
04:09
I dressed her in her favorite purple dress,
67
249960
3616
Ona en sevdiği pembe giyisisini giydirmiştim
04:13
and here she was, about to accompany me
68
253600
3440
ve burada parmaklıklar ardında
04:17
to serve this one-year sentence
69
257840
2736
bir senelik cezamı çekerken
04:20
behind bars.
70
260600
1360
bana eşlik etmek üzereydi.
04:24
The guards did not seem sensitive to the trauma
71
264280
3736
Gardiyanlar yaşadıklarımın yol açtığı travmaya
04:28
that this experience was causing me.
72
268040
2960
duyarlı görünmüyorlardı.
04:32
My dignity and humanity disappeared
73
272440
3960
Giriş işlemleri ile
04:37
with the admission process.
74
277320
1960
itibarım ve insanlığım kayboldu.
04:41
It involved me being searched for contrabands,
75
281840
3160
Kaçak eşyalara karşı arandım,
04:46
changed from my ordinary clothes
76
286680
3296
günlük kıyafetlerimi çıkardım
04:50
to the prison uniform,
77
290000
1896
ve hapishane üniformasını giydim,
04:51
forced to squat on the ground,
78
291920
2680
yere çömelmeye zorlandım,
04:55
a posture that I soon came to learn
79
295800
2480
bu pozisyon, önümde beni bekleyen
04:59
would form the routine
80
299080
2856
binlerce aramadan
05:01
of the thousands of searches,
81
301960
2480
ve sayımdan sonra
05:05
number counts,
82
305200
1496
artık bir rutin hâline
05:06
that lay ahead of me.
83
306720
1480
gelecekti.
05:11
The women told me,
84
311000
1480
Kadınlar bana şunu söyledi:
05:13
"You'll adjust to this place.
85
313360
1960
"Buraya alışacaksın.
05:16
You'll fit right in."
86
316200
1680
Çok iyi uyum sağlayacaksın."
05:19
I was no longer referred to as Teresa Njoroge.
87
319280
4056
Artık Teresa Njoroge değildim.
05:23
The number 415/11 was my new identity,
88
323360
4736
Yeni kimliğim 415/11 idi
05:28
and I soon learned that was the case with the other women
89
328120
3816
ve kısa sürede aynı mekânı paylaştığım diğer kadınlar için de
05:31
who we were sharing this space with.
90
331960
2320
durumun aynı olduğunu öğrendim.
05:36
And adjust I did to life on the inside:
91
336040
3680
Ve içerideki yaşama alışmıştım:
05:40
the prison food,
92
340680
1480
hapishane yemeği,
05:43
the prison language,
93
343160
1800
hapishane dili,
05:45
the prison life.
94
345920
1976
hapishane yaşamı.
05:47
Prison is certainly no fairytale world.
95
347920
4760
Hapishane kesinlikle bir peri masalı dünyası değil.
05:54
What I didn't see come my way
96
354720
2616
Karşıma çıkabileceğini düşünmediğim şey
05:57
was the women and children
97
357360
2920
zamanı ve mekânı paylaştığım
06:01
whom we served time and shared space with,
98
361840
4080
kadın ve çocuklardı;
06:07
women who had been imprisoned
99
367560
3896
bu sistemin suçları yüzünden
06:11
for crimes of the system,
100
371480
3056
hapsedilmişlerdi,
06:14
the corruption that requires a fall guy,
101
374560
4760
bir şamar oğlanı,
06:20
a scapegoat,
102
380240
1896
bir günah keçisi isteyen yozlaşma,
06:22
so that the person who is responsible
103
382160
2856
asıl sorumlu kişi
06:25
could go free,
104
385040
1200
özgür kalabilsin diye,
06:27
a broken system that routinely vilifies the vulnerable,
105
387600
6656
sürekli zayıfı tekmeleyen bozuk bir sistem,
06:34
the poorest amongst us,
106
394280
2296
aramızdaki en yoksullar,
06:36
people who cannot afford to pay bail
107
396600
3096
kefalet veya rüşvet vermeye
06:39
or bribes.
108
399720
1200
gücü yetmeyen insanlar.
06:43
And so we moved on.
109
403560
1320
Böylece devam ettik.
06:46
As I listened to story after story
110
406760
2936
Hapishanedeki bir yıl boyunca
06:49
of these close to 700 women
111
409720
3216
neredeyse 700 kadar kadının
06:52
during that one year in prison,
112
412960
2960
hikâyelerini dinledikçe
06:57
I soon realized that crime
113
417360
3896
bu kadınları hapishaneye düşüren şeyin
07:01
was not what had brought these women to prison,
114
421280
4160
suç olmadığını fark ettim.
07:06
most of them,
115
426480
1200
Onların çoğu
07:08
far from it.
116
428480
1600
bundan uzaktılar.
07:11
It had started with the education system,
117
431000
4240
Sorun herkese eşit şartlarda
07:16
whose supply and quality is not equal for all;
118
436800
4360
ve kalitede sunulmayan eğitim sistemiyle başlıyor;
07:22
lack of economic opportunities
119
442280
2960
ekonomik imkân yetersizliği
07:26
that pushes these women to petty survival crimes;
120
446240
4856
bu kadınları küçük suçlara itiyor;
07:31
the health system,
121
451120
2136
sağlık sistemi,
07:33
social justice system,
122
453280
2216
sosyal adalet sistemi,
07:35
the criminal justice system.
123
455520
2416
ceza adaleti sistemi.
07:37
If any of these women,
124
457960
2416
Çoğu fakir çevrelerden gelen
07:40
who were mostly from poor backgrounds,
125
460400
2856
bu kadınlardan herhangi biri
07:43
fall through the cracks
126
463280
2696
çoktan kırılmış olan sistemin
07:46
in the already broken system,
127
466000
3056
çatlaklarından düşerse
07:49
the bottom of that chasm is a prison,
128
469080
3776
o çatlağın altında hapishane var,
07:52
period.
129
472880
1200
işte bu kadar.
07:56
By the time I completed my one-year sentence
130
476440
3296
Langata maksimum güvenlikli kadın cezaevinde
07:59
at Langata Women Maximum Prison,
131
479760
2360
bir senelik cezamı tamamladığımda,
08:03
I had a burning conviction
132
483000
2560
yoksulluk nedeniyle
08:06
to be part of the transformation
133
486960
3896
hapishane içinde ve dışında
08:10
to resolve the injustices
134
490880
2536
hayatın döner kapısına sıkışmış
08:13
that I had witnessed
135
493440
1696
kadın ve küçük kızlara yapılan
08:15
of women and girls
136
495160
1736
tanık olduğum
08:16
who were caught up in a revolving door
137
496920
2776
tüm adaletsizlikleri gidermek için
08:19
of a life in and out of prison
138
499720
2536
dönüşümün bir parçası olmak için
08:22
due to poverty.
139
502280
1240
yanıp tutuşuyordum.
08:25
After my release,
140
505600
1896
Salınmamdan sonra,
08:27
I set up Clean Start.
141
507520
1840
Clean Start'ı kurdum.
08:30
Clean Start is a social enterprise
142
510320
3496
Clean Start sosyal bir girişim
08:33
that seeks to give these women and girls
143
513840
2976
ve kadınlara ve küçük kızlara
08:36
a second chance.
144
516840
1440
ikinci bir şans vermeyi amaçlıyor.
08:39
What we do is we build bridges for them.
145
519200
3696
Biz onlar için bir köprü inşa ediyoruz.
08:42
We go into the prisons, train them,
146
522920
2776
Hapishanelere gidiyoruz, onları eğitiyoruz,
08:45
give them skills, tools and support
147
525720
3055
beceri kazandırıyoruz, araç ve destek sağlıyoruz,
08:48
to enable them to be able to change their mindsets,
148
528799
3417
zihinlerini, davranışlarını ve tutumlarını
08:52
their behaviors and their attitudes.
149
532240
2319
değiştirmelerini sağlıyoruz.
08:55
We also build bridges into the prisons
150
535400
4416
Kurumsal sektörden hapishanelere de
08:59
from the corporate sector --
151
539840
1976
köprüler kuruyoruz --
09:01
individuals, organizations
152
541840
2136
Clean Start ile ortak olacak
09:04
that will partner with Clean Start
153
544000
1976
bireyler, teşkilatlar,
09:06
to enable us to provide employment,
154
546000
2416
bize istihdam olanakları tanıyarak,
09:08
places to call home,
155
548440
2056
yeniden topluma girdiklerinde
09:10
jobs, vocational training,
156
550520
2136
genç kız ve kadınlara,
09:12
for these women, girls,
157
552680
2296
küçük çocuk ve adamlara,
09:15
boys and men,
158
555000
1456
ev diyebilecekleri bir yer
09:16
upon transition back into society.
159
556480
2560
ve mesleki eğitim sağlamamızı mümkün kılıyor.
09:20
I never thought
160
560960
1600
Bir gün gelip de
09:23
that one day
161
563440
1736
ceza adaleti sistemi içinde
09:25
I would be giving stories
162
565200
1896
çok yaygın olan
09:27
of the injustices that are so common
163
567120
3536
adaletsizliklerle ilgili hikâyeler paylaşacağımı
09:30
within the criminal justice system,
164
570680
2280
hiç düşünmemiştim
09:34
but here I am.
165
574360
1440
ama buradayım.
09:37
Every time I go back to prison,
166
577480
2120
Hapishaneye her gidişimde,
09:40
I feel a little at home,
167
580520
1920
kendimi biraz evimde hissederim
09:43
but it is the daunting work
168
583240
4856
ama beni geceleri ayakta tutan şey
09:48
to achieve the vision
169
588120
1936
hayali gerçekleştirmek için
09:50
that keeps me awake at night,
170
590080
2280
korkusuzca çalışmak,
09:54
connecting the miles to Louisiana,
171
594080
4016
Louisina'ya kadar köprü kurmak,
09:58
which is deemed as the incarceration capital of the world,
172
598120
5400
dünyanın hapsetme merkezi olarak addedilen
10:04
carrying with me stories
173
604240
2856
yanımda hapishanede tanıştığım
10:07
of hundreds of women
174
607120
2296
yüzlerce kadının
10:09
whom I have met within the prisons,
175
609440
3176
hikâyesini taşıyorum,
10:12
some of whom are now embracing their second chances,
176
612640
4536
bazıları ikinci şanslarını değerlendiriyor
10:17
and others who are still on that bridge of life's journey.
177
617200
5240
diğerleryse hâlâ hayat köprüsünde.
10:24
I embody a line
178
624560
1720
Büyük Maya Angelou'nun bir sözünü
10:27
from the great Maya Angelou.
179
627400
2480
hayata geçirdim.
10:31
"I come as one,
180
631040
2536
"Bir kişi olarak geldim
10:33
but I stand as 10,000."
181
633600
2880
ama 10.000 kişi olarak önünüzdeyim."
10:37
(Applause)
182
637120
4080
(Alkışlar)
10:45
For my story is singular,
183
645640
3456
Benim hikâyem çok özel
10:49
but imagine with me
184
649120
1800
ama bugün hapiste olan
10:51
the millions of people
185
651680
3496
ve özgürlüğü arzulayan
10:55
in prisons today,
186
655200
2240
milyonlarca insanı
10:58
yearning for freedom.
187
658280
2680
hep birlikte bir düşünelim.
11:03
Three years post my conviction
188
663040
4176
Mahkûmiyetimden üç yıl
11:07
and two years post my release,
189
667240
3416
ve salınmamdan iki yıl sonra
11:10
I got cleared by the courts of appeal
190
670680
2976
istinaf mahkemesi tarafından tüm kabahatlerimden
11:13
of any wrongdoing.
191
673680
1536
aklandım.
11:15
(Applause)
192
675240
3760
(Alkışlar)
11:20
Around the same time,
193
680760
2056
Aynı süre zarfında,
11:22
I got blessed with my son,
194
682840
2176
oğlumla müjdelendim.
11:25
whom I named Uhuru,
195
685040
2256
Adını ise
11:27
which in my dialect means "freedom."
196
687320
3056
benim dilimdeki "özgürlük" anlamına gelen Uhuru koydum.
11:30
(Applause)
197
690400
4056
(Alkışlar)
11:34
Because I had finally gotten the freedom
198
694480
3496
Çünkü uzun zamandır hasretini çektiğim
11:38
that I so longed for.
199
698000
1880
özgürlüğe kavuştum.
11:40
I come as one,
200
700720
2136
Bir kişi olarak geldim
11:42
but I stand as 10,000,
201
702880
2576
ama 10.000 kişi olarak önünüzdeyim,
11:45
encouraged by the hard-edged hope
202
705480
4656
binlerce insanın bir araya gelmesinin
11:50
that thousands of us have come together
203
710160
3776
yadsınamaz umuduyla
11:53
to reform and transform the criminal justice system,
204
713960
5240
ceza adaleti sistemini dönüştürmek için
12:00
encouraged that we are doing our jobs
205
720000
4256
işlerimizi olması gerektiği gibi
12:04
as we are meant to do them.
206
724280
2280
yapıyor olmamızdan cesaret alarak.
12:07
And let us keep doing them
207
727120
2376
İşimizi özür dilemeden
12:09
with no apology.
208
729520
1800
yapmaya devam edelim.
12:12
Thank you.
209
732040
1216
Teşekkür ederim.
12:13
(Applause)
210
733280
3520
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7