Freeman Dyson: Let's look for life in the outer solar system

Freeman Dyson diyor ki: haydi güneş sisteminin dışında hayat arayalım.

110,736 views

2008-07-14 ・ TED


New videos

Freeman Dyson: Let's look for life in the outer solar system

Freeman Dyson diyor ki: haydi güneş sisteminin dışında hayat arayalım.

110,736 views ・ 2008-07-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gökçer Filiz Gözden geçirme: Didem Kizen
00:18
How will we be remembered in 200 years?
0
18330
3000
200 sene içinde bizi nasıl hatırlayacaklar?
00:21
I happen to live in a little town, Princeton, in New Jersey,
1
21330
3000
Tarihindeki büyük olayların her sene kutlandığı
00:24
which every year celebrates the great event in Princeton history:
2
24330
5000
küçük bir kasabada, New Jersey, Princeton'da yaşıyorum.
00:29
the Battle of Princeton, which was, in fact, a very important battle.
3
29330
4000
Princeton Muharebesi, aslına bakılırsa bayağı önemli bir savaştı.
00:33
It was the first battle that George Washington won, in fact,
4
33330
3000
George Washington'ın kazandığı ilk muhabereydi ve
00:36
and was pretty much of a turning point in the war of independence.
5
36330
5000
bağımsızlık savaşının dönüm noktalarından biriydi.
00:41
It happened 225 years ago.
6
41330
3000
Bundan 225 yıl önce yaşandı.
00:44
It was actually a terrible disaster for Princeton.
7
44330
4000
İşin doğrusu, bu Princeton için korkunç bir felaketti.
00:48
The town was burned down; it was in the middle of winter,
8
48330
4000
Şehir yakılıp yıkılmıştı, kışın ortasıydı.
00:52
and it was a very, very severe winter.
9
52330
3000
ve oldukça sert geçen bir kıştı
00:55
And about a quarter of all the people in Princeton died that winter
10
55330
4000
Princeton'da yaşayan insanların, aşağı yukarı dörtte biri
00:59
from hunger and cold, but nobody remembers that.
11
59330
5000
o kış açlık ve soğuktan hayatını kaybetti, ama bunu kimse hatırlamaz.
01:04
What they remember is, of course, the great triumph,
12
64330
2000
Elbette hatırlanan; İngilizlerin kaybettiği ve bizim kazandığımız
01:06
that the Brits were beaten, and we won, and that the country was born.
13
66330
8000
ve böylece ülkemizi ortaya çıkaran büyük zaferdir.
01:14
And so I agree very emphatically that the pain of childbirth is not remembered.
14
74330
7000
Ve evet, kesinlikle katılıyorum; hatırlanan doğan çocuktur,
01:21
It's the child that's remembered.
15
81330
2000
doğum sancısı değil.
01:23
And that's what we're going through at this time.
16
83330
4000
Şimdi başımızdan geçmekte olanlar da yine aynı şeyler.
01:27
I wanted to just talk for one minute about the future of biotechnology,
17
87330
8000
Biyoteknolojinin geleceği hakkında bir dakika konuşmak istedim.
01:35
because I think I know very little about that -- I'm not a biologist --
18
95330
3000
çünkü düşünüyorum da, bu konuda çok az şey biliyorum -bir biyolog değilim.
01:38
so everything I know about it can be said in one minute.
19
98330
3000
dolayısıyla konuyla ilgili bildiğim her şey bir dakikada söylenebilir.
01:41
(Laughter)
20
101330
3000
(Kahkahalar)
01:44
What I'm saying is that we should follow the model
21
104330
3000
Elektronik endüstrisinde epey başarılı olmuş bir modeli
01:47
that has been so successful with the electronic industry,
22
107330
4000
izlememiz gerektiğini düşünüyorum.
01:51
that what really turned computers into a great success, in the world
23
111330
5000
Bilgisayarları tüm dünyada büyük bir başarı haline getiren şey oyuncaklardır.
01:56
as a whole, is toys. As soon as computers became toys,
24
116330
5000
Ne zaman ki bilgisayar bir oyuncağa dönüştü
02:01
when kids could come home and play with them,
25
121330
3000
ve çocuklar evlerine gelip onlarla oynamaya başladılar,
02:04
then the industry really took off. And that has to happen with biotech.
26
124330
5000
endüstri de kalkışa geçti. Biyoteknik'le de olması gereken budur.
02:09
There's a huge --
27
129330
1000
Dünyamızda --
02:10
(Laughter)
28
130330
2000
(Kahkahalar)
02:12
(Applause)
29
132330
3000
(Alkış)
02:15
-- there's a huge community of people in the world
30
135330
3000
-- dünyamızda çok sayıda insan toplulukları var:
02:18
who are practical biologists, who are dog breeders,
31
138330
3000
alaylı biyologlar, köpek üreticileri
02:21
pigeon breeders, orchid breeders, rose breeders,
32
141330
7000
güvercin üreticileri, orkide üreticileri, gül üreticileri,
02:28
people who handle biology with their hands,
33
148330
3000
kendi başlarına biyolojiyle ilgilenen insanlar,
02:31
and who are dedicated to producing beautiful things, beautiful creatures,
34
151330
7000
ve kendilerini güzel şeyler, güzel varlıklar,
02:38
plants, animals, pets. These people will be empowered with biotech,
35
158330
7000
evcil hayvanlar üretmeye adamış insanlar var...
02:45
and that will be an enormous positive step
36
165330
6000
Bu insanlar biyoteknolojinden güç alacaklar ve bu da biyoteknolojinin
02:51
to acceptance of biotechnology.
37
171330
4000
kabulü için atılmış muazzam bir adım olacak.
02:55
That will blow away a lot of the opposition.
38
175330
5000
Aykırılıkların birçoğunu ortadan kaldıracak bu.
03:00
When people have this technology in their hands,
39
180330
2000
İnsanlar bu teknolojiyi kullanmaya başladıklarında
03:02
you have a do-it-yourself biotech kit, grow your own --
40
182330
8000
biyoteknolojik kendin-yap teçhizatlarınız olacak.
03:10
grow your dog, grow your own cat.
41
190330
2000
kendi köpeğini geliştir, kendi kedini geliştir.
03:12
(Laughter)
42
192330
2000
(Kahkaha)
03:14
(Applause)
43
194330
4000
(Alkış)
03:18
Just buy the software, you design it. I won't say anymore,
44
198330
6000
Yazılımı al ve tasarla. Daha fazlasını söylemeyeceğim.
03:24
you can take it on from there. It's going to happen, and
45
204330
6000
gerisini siz düşünün. Olacağı budur,
03:30
I think it has to happen before the technology becomes natural,
46
210330
8000
Sanıyorum ki, teknoloji olağan bir şey, insanlık halinin bir parçası,
03:38
becomes part of the human condition,
47
218330
3000
herkesin tanıdığı ve kabul ettiği bir şey haline gelmeden
03:41
something that everybody's familiar with and everybody accepts.
48
221330
3000
olması gereken de budur.
03:44
So, let's leave that aside.
49
224330
3000
Şimdilik bunu bir kenara bırakalım.
03:47
I want to talk about something quite different,
50
227330
3000
Hakkında bilgili olduğum, daha değişik bir konudan
03:50
which is what I know about, and that is astronomy.
51
230330
4000
astronomiden bahsetmek istiyorum.
03:54
And I'm interested in searching for life in the universe.
52
234330
4000
Evrende hayat arayışlarıyla ilgiliyim.
03:58
And it's open to us to introduce a new way of doing that,
53
238330
5000
Araştırmalarla ilgili yeni yöntemler ortaya sürebiliyoruz artık.
04:03
and that's what I'll talk about for 10 minutes,
54
243330
2000
bu da hakkında 10 dakika,
04:05
or whatever the time remains.
55
245330
2000
ya da kalan zaman boyunca konuşabileceğim bir konu.
04:12
The important fact is, that most of the real estate
56
252330
3000
Önemli olan şu ki, erişim alanımızdaki yerleşilebilir yerler
04:15
that's accessible to us -- I'm not talking about the stars,
57
255330
3000
—yıldızlardan bahsetmiyorum; Güneş sisteminden,
04:18
I'm talking about the solar system, the stuff that's within reach
58
258330
4000
uzay gemilerinin ve dünyamızdaki teleskopların
04:22
for spacecraft and within reach of our earthbound telescopes --
59
262330
6000
erişim alanlarından bahsediyorum.
04:28
most of the real estate is very cold and very far from the Sun.
60
268330
6000
Yerleşilebilir yerlerin çoğu Güneşten çok uzak ve çok soğuk.
04:34
If you look at the solar system, as we know it today,
61
274330
4000
Bugünkü haliyle bildiğimiz Güneş sistemine bakacak olursanız,
04:38
it has a few planets close to the Sun. That's where we live.
62
278330
5000
Güneşe yakın birkaç gezegen var, biz de onlardan birindeyiz.
04:43
It has a fairly substantial number of asteroids between
63
283330
6000
Dünyanın yörüngesinden Jüpiterin yörüngesine kadar
04:49
the orbit of the Earth out through -- to the orbit of Jupiter.
64
289330
5000
azımsanmayacak sayıda asteroid mevcut.
04:54
The asteroids are a substantial amount of real estate,
65
294330
3000
Yerleşilebilir yerlerin hatrı sayılır bir miktarı çok büyük olmayan asteroidlerden oluşmaktadır.
04:57
but not very large. And it's not very promising for life,
66
297330
5000
Birçoğu kayadan ve metalden,
05:02
since most of it consists of rock and metal, mostly rock.
67
302330
4000
çoğunlukla da kayadan oluştuğu için pek yaşam imkanı sunmuyor.
05:06
It's not only cold, but very dry.
68
306330
5000
Sadece soğuk değil ayrıca çok da susuzlar.
05:11
So the asteroids we don't have much hope for.
69
311330
6000
Böylece asteroidlerden umudumuzu kesiyoruz.
05:17
There stand some interesting places a little further out:
70
317330
5000
Biraz daha uzakta başka ilginç yerler bulunuyor,
05:22
the moons of Jupiter and Saturn.
71
322330
2000
Jüpiter ve Satürn'ün uyduları.
05:24
Particularly, there's a place called Europa, which is --
72
324330
2000
Özellikle Europa adında bir yer var ki,
05:26
Europa is one of the moons of Jupiter,
73
326330
3000
kendisi Jüpiterin uydularından biridir,
05:29
where we see a very level ice surface,
74
329330
5000
yüzeyinde tümüyle buzdan oluşmuş,
05:34
which looks as if it's floating on top of an ocean.
75
334330
3000
sanki okyanus üstünde yüzermiş gibi görünen bir yüzey görüyoruz.
05:37
So, we believe that on Europa there is, in fact, a deep ocean.
76
337330
4000
Yani Europa'da aslında oldukça derin bir okyanusun varlığına inanıyoruz.
05:41
And that makes it extraordinarily interesting as a place to explore.
77
341330
4000
Bu da onu, araştırılması fazlasıyla cazip bir yer haline getiriyor.
05:45
Ocean -- probably the most likely place for life to originate,
78
345330
7000
Okyanus -- aynen dünyada da olduğu gibi
05:52
just as it originated on the Earth. So we would love to explore Europa,
79
352330
7000
yaşamın başlangıcı için en uygun yer. O yüzden Europa'yı incelemeye bayılıyoruz,
05:59
to go down through the ice,
80
359330
2000
buz katmanından aşağılarına inip
06:01
find out who is swimming around in the ocean,
81
361330
3000
okyanusta kim yüzüyorsa bulup,
06:04
whether there are fish or seaweed or sea monsters --
82
364330
5000
balık, su yosunu ya da deniz canavarlarının
06:09
whatever there may be that's exciting --- or cephalopods.
83
369330
6000
-heyecan verici herhangi bir şeyin; kafadanbacaklıların mesela- var olup olmadıklarına bakmaya bayılıyoruz.
06:15
But that's hard to do. Unfortunately, the ice is thick.
84
375330
6000
Ama bunu yapmak çok zor. Ne yazık ki yüzeydeki buz çok kalın.
06:21
We don't know just how thick it is, probably miles thick,
85
381330
3000
Ne kadar kalın olduğunu tam olarak bilmiyoruz ama muhtemelen millerce kalınlıktadır.
06:24
so it's very expensive and very difficult to go down there --
86
384330
4000
öyle olunca da aşağılara erişmek için denizaltınızı ya da her ne ise işte,
06:28
send down your submarine or whatever it is -- and explore.
87
388330
4000
onu gönderip araştırma yapmak hem çok zor hem de çok pahalı
06:32
That's something we don't yet know how to do.
88
392330
3000
Bu, henüz nasıl yapılacağını bilmediğimiz bir şey.
06:35
There are plans to do it, but it's hard.
89
395330
5000
Başarmak için planlar yapılıyor ama bu çok zor bir iş.
06:40
Go out a bit further, you'll find that beyond the orbit of Neptune,
90
400330
3000
Birazcık daha öteye gidince, Neptün yörüngesinden ötede,
06:43
way out, far from the Sun, that's where the real estate really begins.
91
403330
6000
Güneşten epey uzak mesafelerde yerleşilebilir yerlerin başladığını göreceksiniz.
06:49
You'll find millions or trillions or billions of objects which,
92
409330
5000
Kuiper Kuşağı ya da Oort Bulutu dediğimiz bölgede
06:54
in what we call the Kuiper Belt or the Oort Cloud --
93
414330
3000
milyonlarca ya da milyarlarca ya da trilyonlarca cisim bulunur.
06:57
these are clouds of small objects which appear as comets
94
417330
6000
Bunlar, Güneşe yakınlaştıkça kuyrukluyıldız gibi görünen,
07:03
when they fall close to the Sun. Mostly, they just live out there
95
423330
4000
küçük cisimlerden oluşmuş bulutlardır.
07:07
in the cold of the outer solar system,
96
427330
3000
Çoğunlukla, Güneş sistemin soğuk, dış bölgesinde takılırlar.
07:10
but they are biologically very interesting indeed,
97
430330
4000
ama biyolojik bakımdan oldukça ilgi çekicidirler,
07:14
because they consist primarily of ice with other minerals,
98
434330
4000
çünkü başta buz olmak üzere yaşamın gelişimi için gerekli olan
07:18
which are just the right ones for developing life.
99
438330
3000
diğer minerallerden oluşmuşturlar.
07:21
So if life could be established out there,
100
441330
3000
Orada yaşam kurulacak olsaydı,
07:24
it would have all the essentials -- chemistry and sunlight --
101
444330
6000
temel unsurlarının hepsine sahip olurdu: kimya ve güneş ışığı,
07:30
everything that's needed.
102
450330
3000
gerekli olan her şey.
07:33
So, what I'm proposing
103
453330
3000
İşte önermekte olduğum da, Mars'tan ziyade
07:36
is that there is where we should be looking for life, rather than on Mars,
104
456330
4000
yaşam belirtilerini aramamız gereken yerlerin oraları olduğu,
07:40
although Mars is, of course, also a very promising and interesting place.
105
460330
4000
her ne kadar Mars, haliyle çok ilginç ve umut vaadeden bir yer olsa da.
07:44
But we can look outside, very cheaply and in a simple fashion.
106
464330
5000
Ama oldukça ucuza, eski yöntemlerle dışına bakabiliriz.
07:49
And that's what I'm going to talk about.
107
469330
4000
İşte bahsedeceğim şey bu.
07:53
There is a -- imagine that life originated on Europa,
108
473330
5000
Hayal edin ki, Europa da yaşam oluşmuş ve milyarlarca yıldan beri
07:58
and it was sitting in the ocean for billions of years.
109
478330
4000
okyanusun içinde devam ediyor.
08:02
It's quite likely that it would move out of the ocean onto the surface,
110
482330
4000
Tıpkı dünyadaki gibi,
08:06
just as it did on the Earth.
111
486330
2000
yaşamın okyanustan dış yüzeye uzanmış olması çok muhtemel.
08:08
Staying in the ocean and evolving in the ocean for 2 billion years,
112
488330
3000
2 milyar yıl boyunca okyanusta devam eden ve evrilen yaşam
08:11
finally came out onto the land. And then of course it had great --
113
491330
4000
sonunda karaya çıktı. Ve o zaman işte,
08:15
much greater freedom, and a much greater variety of creatures
114
495330
4000
elbette büyük zaferini elde edip, çok daha geniş bir yaratık çeşitliliği
08:19
developed on the land than had ever been possible in the ocean.
115
499330
4000
okyanustakinden daha uygun koşullarda karada gelişti.
08:23
And the step from the ocean to the land was not easy, but it happened.
116
503330
6000
Okyanustan karaya uzanan adım kolay değildi, ama atıldı.
08:29
Now, if life had originated on Europa in the ocean,
117
509330
4000
Eğer Europa'da yaşam oluşsaydı,
08:33
it could also have moved out onto the surface.
118
513330
2000
yüzeye de uzanabilirdi.
08:35
There wouldn't have been any air there -- it's a vacuum.
119
515330
3000
Orada hiç hava olmazdı. Hava boşluğundan ibaret olurdu.
08:38
It is out in the cold, but it still could have come.
120
518330
6000
Dışarıdaki soğuğun içinde, yine de hayat bulabilirdi.
08:44
You can imagine that the plants growing up like kelp
121
524330
4000
Kelp yosunu gibi bitkilerin buzdaki çatlaklar arasından
08:48
through cracks in the ice, growing on the surface.
122
528330
4000
gelişip yüzeyde serpildiğini hayal edebilirsiniz.
08:52
What would they need in order to grow on the surface?
123
532330
2000
Yüzeyde gelişebilmeleri için neye ihtiyaçları olurdu?
08:54
They'd need, first of all, to have a thick skin to protect themselves
124
534330
6000
İlk başta kendilerini korumak için
09:00
from losing water through the skin.
125
540330
6000
su kaybetmelerini önleyecek kalın bir kabuğa ihtiyaçları olurdu.
09:06
So they would have to have something like a reptilian skin.
126
546330
5000
Dolayısıyla sürüngenlerinki gibi bir kabukları olması gerekirdi.
09:11
But better -- what is more important
127
551330
2000
Ama daha iyisi ve bundan daha önemlisi
09:13
is that they would have to concentrate sunlight.
128
553330
3000
güneş ışığına yoğunlaşmaları gerekirdi.
09:16
The sunlight in Jupiter, on the satellites of Jupiter,
129
556330
4000
Jüpiter ve uydularındaki güneş ışığı
09:20
is 25 times fainter than it is here,
130
560330
4000
güneşe 5 kat daha uzak mesafede olduğu için
09:24
since Jupiter is five times as far from the Sun.
131
564330
2000
güneşin etkisi bizimkinden 25 kat daha zayıftır.
09:26
So they would have to have -- these creatures, which I call sunflowers,
132
566330
4000
Böylece günebakan diyebileceğim,
09:30
which I imagine living on the surface of Europa, would have to have
133
570330
6000
Europa'nın yüzeyinde yaşadığını hayal ettiğim bu yaratıklarının
09:36
either lenses or mirrors to concentrate sunlight,
134
576330
4000
güneş ışığına yoğunlaşabilmelerini sağlayan lensleri ya da aynaları olmalıdır,
09:40
so they could keep themselves warm on the surface.
135
580330
4000
ki böylece yüzeydeki ısılarını koruyabilsinler.
09:44
Otherwise, they would be at a temperature of minus 150,
136
584330
4000
Aksi halde, bizim bildiğimiz çeşitiyle yaşam için
09:48
which is certainly not favorable for developing life,
137
588330
3000
elverişli olmayan
09:51
at least of the kind we know.
138
591330
2000
eksi 150 derece soğuğa maruz kalırlardı.
09:53
But if they just simply could grow, like leaves,
139
593330
3000
Ama basit şekilde yapraklar gibi gelişecek olsalar,
09:56
little lenses and mirrors to concentrate sunlight,
140
596330
3000
güneş ışınlarını toplayacak ayna ve lenslerle
09:59
then they could keep warm on the surface.
141
599330
3000
yüzeydeki ısılarını koruyabilirlerdi.
10:02
They could enjoy all the benefits of the sunlight
142
602330
5000
güneş ışığının tüm keyfini çıkartabilirler,
10:07
and have roots going down into the ocean;
143
607330
4000
ve okyanusun derinliklerine doğru kök salmış yaşam
10:11
life then could flourish much more.
144
611330
2000
daha çok serpilip gelişirdi.
10:13
So, why not look? Of course, it's not very likely
145
613330
3000
O zaman, öyle olması çok olası değilse de
10:16
that there's life on the surface of Europa.
146
616330
2000
Europa'da yaşam olup olmadığına neden bakmayalım.
10:18
None of these things is likely, but my,
147
618330
3000
Bu şeylerin hiçbiri olası değil
10:21
my philosophy is, look for what's detectable, not for what's probable.
148
621330
6000
ama benim felsefem, muhtemel olanı değil ortaya çıkartılabilir olanı aramaktır.
10:27
There's a long history in astronomy of unlikely things
149
627330
4000
Pek mümkün gözükmeyen şeylerin gerçekte var olduğu
10:31
turning out to be there. And I mean,
150
631330
2000
kayıtlarla doludur astronomi tarihi.
10:33
the finest example of that was radio astronomy as a whole.
151
633330
3000
Buna en yerinde örnek, bir bütün olarak radyoastronomidir.
10:36
This was -- originally, when radio astronomy began,
152
636330
5000
Bu da, -radyoastronominin ilk defa
10:41
Mr. Jansky, at the Bell labs, detected radio waves coming from the sky.
153
641330
10000
Bay Jansky'nin, Bell laboratuvarlarında, gökyüzünden gelen radyo dalgalarını saptamasıyla başlayan
10:51
And the regular astronomers were scornful about this.
154
651330
4000
ve kuramsal astronomların da bu keşfe burun kıvırdığı zamanlardır.
10:55
They said, "It's all right, you can detect radio waves from the Sun,
155
655330
6000
Dediler ki, pekala Güneşten gelen radyo dalgalarını saptayabilirsin.
11:01
but the Sun is the only object in the universe that's close enough
156
661330
3000
ama Güneş, evrende bize yeterince yakın ve
11:04
and bright enough actually to be detectable. You can easily calculate
157
664330
5000
saptamaya yetecek kadar parlak tek yıldızdır.
11:09
that radio waves from the Sun are fairly faint,
158
669330
4000
Güneşten gelen oldukça zayıf radyo dalgalarını kolaylıkla hesaplayabilirsin,
11:13
and everything else in the universe is millions of times further away,
159
673330
6000
ama evrendeki her şey milyonlarca kez daha uzakta olduğuna göre
11:19
so it certainly will not be detectable.
160
679330
2000
bunların saptanması mümkün değildir.
11:21
So there's no point in looking."
161
681330
2000
Aramanın bir anlamı yok dolayısıyla.
11:23
And that, of course, that set back the progress of radio astronomy
162
683330
5000
Bu da, tabii ki, radyoastronominin gelişim sürecine ket vurdu.
11:28
by about 20 years.
163
688330
5000
... 20 yıl kadar.
11:33
Since there was nothing there, you might as well not look.
164
693330
3000
Hal böyle olunca bakmasanız da olurdu.
11:36
Well, of course, as soon as anybody did look,
165
696330
2000
Neyse ki birisi 20 yıl sonunda bakmaya tenezzül edince,
11:38
which was after about 20 years,
166
698330
3000
radyoastronomi şaha kalktı.
11:41
when radio astronomy really took off. Because it turned out
167
701330
2000
Çünkü evrenin, ışın tayfına yayılmış,
11:43
the universe is absolutely full of all kinds of wonderful things
168
703330
4000
Güneşten çok daha parlak, her çeşitten harika şeylerle
11:47
radiating in the radio spectrum, much brighter than the Sun.
169
707330
6000
ağzına kadar dolu olduğu anlaşıldı.
11:53
So, the same thing could be true for this kind of life,
170
713330
5000
O zaman aynı şey, soğuk cisimler üstüne, hakkında konuştuğum
11:58
which I'm talking about, on cold objects: that it could in fact
171
718330
4000
bu çeşit yaşam için de gerçek olabilir:
12:02
be very abundant all over the universe, and it's not been detected
172
722330
4000
hatta bakmaya zahmet etmediğimiz için tespit edilmemiş ve
12:06
just because we haven't taken the trouble to look.
173
726330
4000
ama aslında üm evren için geçerli olabilir.
12:10
So, the last thing I want to talk about is how to detect it.
174
730330
5000
Hakkında konuşmak istediğim son şey bu tespitin nasıl yapılacağı.
12:15
There is something called pit lamping.
175
735330
2000
Lambayla Avcılık diye bir şey var.
12:17
That's the phrase which I learned from my son George,
176
737330
2000
Oğlum George'dan öğrendiğim bir deyim bu,
12:19
who is there in the audience.
177
739330
2000
kendisi orada, izleyenler arasında oturuyor.
12:21
You take -- that's a Canadian expression.
178
741330
7000
Kanada'da kullanılan bir ifade bu.
12:28
If you happen to want to hunt animals at night,
179
748330
2000
gece vakti hayvan avlamak istediğinizde
12:30
you take a miner's lamp, which is a pit lamp.
180
750330
4000
tünel lambası olarak kullanılan madenci fenerini yanınıza alırsınız.
12:34
You strap it onto your forehead, so you can see
181
754330
3000
alnınıza geçirir ve böylece
12:37
the reflection in the eyes of the animal. So, if you go out at night,
182
757330
4000
hayvanın gözündeki yansımayı görürsünüz.
12:41
you shine a flashlight, the animals are bright.
183
761330
7000
Gece dışarı çıkarsanız feneri açarsınız ve hayvanlar parlayıverirler.
12:48
You see the red glow in their eyes,
184
768330
3000
Gözlerinde, fenerin yansıması olan
12:51
which is the reflection of the flashlight.
185
771330
2000
kırmızı parıltıyı görürsünüz.
12:53
And then, if you're one of these unsporting characters,
186
773330
5000
Sportmenlikten nasibini almamışlardan biriyseniz eğer,
12:58
you shoot the animals and take them home.
187
778330
3000
hayvanı vurur ve evinize götürürsünüz.
13:01
And of course, that spoils the game
188
781330
2000
Tabii, gündüz avlanan diğer avcılar için
13:03
for the other hunters who hunt in the daytime,
189
783330
2000
oyunbozancılıktır bu.
13:05
so in Canada that's illegal. In New Zealand, it's legal,
190
785330
5000
Dolayısıyla Kanada'da bu, yasallara aykırı. Ama Yeni Zelanda'da yasal.
13:10
because the New Zealand farmers use this as a way of getting rid of rabbits,
191
790330
5000
Çünkü Yeni Zelandalı çiftçiler bu yöntemi tavşanlardan kurtulmak için kullanırlar,
13:15
because the rabbits compete with the sheep in New Zealand.
192
795330
3000
çünkü Yeni Zelanda'da tavşanlar koyunlarla rekabet eder.
13:18
So, the farmers go out at night
193
798330
2000
Dolayısıyla çiftçiler geceleri ağır silahlarla yüklenmiş
13:20
with heavily armed jeeps, and shine the headlights,
194
800330
5000
jiplerine binip farlarını yakarlar
13:25
and anything that doesn't look like a sheep, you shoot.
195
805330
4000
ve koyuna benzemeyen her şeye ateş ederler.
13:29
(Laughter)
196
809330
2000
(Gülüşmeler)
13:31
So I have proposed to apply the same trick
197
811330
3000
Aynı taktiği
13:34
to looking for life in the universe.
198
814330
2000
evrende yaşam ararken de kullanmayı öneriyorum.
13:36
That if these creatures who are living on cold surfaces --
199
816330
3000
Eğer bu yaratıklar soğuk yüzeylerde -Europa
13:39
either on Europa, or further out, anywhere where you can live
200
819330
4000
ya da daha uzağında, üzerinde yaşayabileceğiniz soğuk bir yüzeyde-
13:43
on a cold surface -- those creatures must be provided with reflectors.
201
823330
6000
yaşayabiliyorlarsa, o zaman yansıtıcılarla donaltılmış olmaları gerekir.
13:49
In order to concentrate sunlight, they have to have lenses and mirrors --
202
829330
3000
Sıcaklıklarını koruyacak lens ve
13:52
in order to keep themselves warm.
203
832330
2000
aynalara sahip olmaları gerekecektir.
13:54
And then, when you shine sunlight at them,
204
834330
4000
Ve o zaman güneş ışığını onlara doğrulttuğunuzda
13:58
the sunlight will be reflected back,
205
838330
3000
ışık, tıpkı bir hayvanın gözünde olduğu gibi
14:01
just as it is in the eyes of an animal.
206
841330
5000
tersine yansıyacaktır.
14:06
So these creatures will be bright against the cold surroundings.
207
846330
4000
İçinde bulundukları soğuk çevreye karşın bu yaratıklar, parlak olacaklardır.
14:10
And the further out you go in this, away from the Sun,
208
850330
4000
Güneşten daha da uzaklaştığınızda,
14:14
the more powerful this reflection will be. So actually,
209
854330
4000
yansıma daha da artacaktır.
14:18
this method of hunting for life gets stronger and stronger
210
858330
3000
Böylece yaşam avlamanın bu metodu
14:21
as you go further away,
211
861330
2000
uzaklaştıkça daha fazla güç kazanacaktır.
14:23
because the optical reflectors have to be more powerful so the reflected light
212
863330
5000
çünkü optik yansıtıcıların, yansıttıları ışığın karanlık arka planında bile kontrast yoluyla
14:28
shines out even more in contrast against the dark background.
213
868330
6000
parlayabilmesi için daha güçlü olması gerekecektir.
14:34
So as you go further away from the Sun,
214
874330
2000
Güneşten daha da uzağa gittiğiniz zaman da,
14:36
this becomes more and more powerful.
215
876330
4000
bu giderek güçlenecektir.
14:40
So, in fact, you can look for these creatures with telescopes from the Earth.
216
880330
6000
Aslında bu yaratıkları, dünyamızdaki teleskoplarla arayabiliriz.
14:46
Why aren't we doing it? Simply because nobody thought of it yet.
217
886330
4000
Neden yapmıyoruz ki bunu? Apaçık, kimse henüz bunu düşünmediği için.
14:50
But I hope that we shall look, and with any --
218
890330
5000
Ama umarım bakarız ve muhtemelen bir şey bulamayacak olsak da,
14:55
we probably won't find anything,
219
895330
2000
bu spekülasyonların hiçbiri
14:57
none of these speculations may have any basis in fact.
220
897330
4000
sağlam temellere oturmuyor olsa da,
15:01
But still, it's a good chance. And of course, if it happens,
221
901330
3000
yine de deneye değer. Ve gerçekleşirse eğer,
15:04
it will transform our view of life altogether.
222
904330
3000
hayat hakkındaki görüşümüzü temelden değiştirecektir.
15:07
Because it means that -- the way life can live out there,
223
907330
5000
Çünkü orada idame ettirilebilen yaşamın
15:12
it has enormous advantages as compared with living on a planet.
224
912330
3000
bizimkine kıyasla muazzam avantajları var demektir.
15:15
It's extremely hard to move from one planet to another.
225
915330
4000
Bir gezegenden bir diğerine taşınmak inanılmaz derecede zordur.
15:19
We're having great difficulties at the moment
226
919330
4000
Hali hazırda büyük zorluklar çekiyoruz ve
15:23
and any creatures that live on a planet are pretty well stuck.
227
923330
4000
bir gezegende yaşayan canların hepsi, o gezegene sıkışıp kalmış vaziyettedir.
15:27
Especially if you breathe air,
228
927330
2000
Özellikle hava solunumu yapıyorsanız --
15:29
it's very hard to get from planet A to planet B,
229
929330
3000
A gezegeninden B gezegenine geçiş oldukça zordur,
15:32
because there's no air in between. But if you breathe air --
230
932330
3000
çünkü bu ikisi arasında soluyabileceğiniz hava bulunmamaktadır --
15:38
(Laughter)
231
938330
5000
(Gülüşmeler)
15:43
-- you're dead --
232
943330
1000
-- öldünüz demektir --
15:44
(Laughter)
233
944330
2000
(Kahkahalar)
15:46
-- as soon as you're off the planet, unless you have a spaceship.
234
946330
4000
--ne zamanki uzay gemisiz gezegeninizin dışındaysanız.
15:50
But if you live in a vacuum, if you live on the surface
235
950330
3000
Ama havasız boşlukta yaşıyorsanız eğer, bu şeylerden birinin,
15:53
of one of these objects, say, in the Kuiper Belt,
236
953330
3000
diyelim ki Kuiper Kuşağının yüzeyindeyseniz,
15:56
this -- an object like Pluto, or one of the
237
956330
3000
bu --Plutomsu bir şeydir, ya da
15:59
smaller objects in the neighborhood of Pluto,
238
959330
4000
Pluto civarındaki küçük şeylerden birinde,
16:03
and you happened -- if you're living on the surface there,
239
963330
2000
ve başınızdan --yüzeyde yaşadığınız için bir çarpışma geçtiyse
16:05
and you get knocked off the surface by a collision,
240
965330
3000
ve yüzeyden fırlatılıp gittiyseniz,
16:08
then it doesn't change anything all that much.
241
968330
3000
değişen pek fazla bir şey olmaz:
16:11
You still are on a piece of ice, you can still have sunlight
242
971330
4000
hala bir buz parçasının üstündesinizdir, hala güneş ışığı alabilirsiniz,
16:15
and you can still survive while you're traveling from one place to another.
243
975330
4000
ve hala, bir yerden bir diğerine giderken hayattasınızdır.
16:19
And then if you run into another object, you can stay there
244
979330
4000
O zaman başka bir neseye rastladığınızda orada kalabilir
16:23
and colonize the other object. So life will spread, then,
245
983330
3000
ve o diğer nesneyi kolonize edebilirsiniz. Böylece yaşam,
16:26
from one object to another. So if it exists at all in the Kuiper Belt,
246
986330
4000
bir yerden diğerine yayılmış olur. Eğer Kuiper Kuşağında olabiliyorsa bu,
16:30
it's likely to be very widespread. And you will have then
247
990330
3000
alabildiğine geniş bir alana yayılması çok muhtemeldir.
16:33
a great competition amongst species -- Darwinian evolution --
248
993330
5000
İşte o zaman diğer türlerle muazzam bir rekabete girmiş olursunuz.
16:38
so there'll be a huge advantage to the species
249
998330
3000
Darvinci evrim, herhangi bir çarpışmayı beklemeden
16:41
which is able to jump from one place to another
250
1001330
4000
bir yerden bir diğerine atlayabilen türler lehine muazzam bir avantaj sağlar.
16:45
without having to wait for a collision. And there'll be advantages
251
1005330
4000
Kelp yosunumsu bitki örtüsü ormanının
16:49
for spreading out long, sort of kelp-like forest of vegetation.
252
1009330
7000
yayılması da bir avantajdır.
16:56
I call these creatures sunflowers.
253
1016330
2000
Bu canlılara günebakan diyorum.
16:58
They look like, maybe like sunflowers.
254
1018330
3000
Belki de günebakanlara benzerler.
17:01
They have to be all the time pointing toward the Sun,
255
1021330
3000
Her zaman güneşe yönelmiş olmak zorundalar,
17:04
and they will be able to spread out in space,
256
1024330
3000
ki böylece uzayın içine yayılabilsinler,
17:07
because gravity on these objects is weak.
257
1027330
4000
çünkü bu yüzeylerdeki yerçekimi zayıftır.
17:11
So they can collect sunlight from a big area.
258
1031330
3000
Böylece büyük bir alandan güneş ışığını toplayabilirler.
17:14
So they will, in fact, be quite easy for us to detect.
259
1034330
4000
Böylece, gerçekten, onları saptamamız çok kolaylaşacaktır.
17:18
So, I hope in the next 10 years, we'll find these creatures,
260
1038330
3000
Umuyorum ki önümüzdeki 10 sene içinde bu yaratıkları bulacağız,
17:21
and then, of course, our whole view of life in the universe will change.
261
1041330
5000
ve o zaman, elbette evrendeki yaşam üstüne tüm görüşümüz değişecektir.
17:26
If we don't find them, then we can create them ourselves.
262
1046330
4000
Onları bulamasak da kendimiz yaratırız.
17:30
(Laughter)
263
1050330
3000
(Ha-ha)
17:33
That's another wonderful opportunity that's opening.
264
1053330
7000
Bu açılım bir diğer harika fırsattır.
17:40
We can -- as soon as we have a little bit more understanding
265
1060330
3000
Genetik mühendisliğiyle ilgili anlayışımızı biraz daha geliştirebilirsek
17:43
of genetic engineering, one of the things you can do with your
266
1063330
5000
şu alıp eve götürdüğünüz kendin-yap
17:48
take-it-home, do-it-yourself genetic engineering kit --
267
1068330
3000
genetik mühendisliği teçhizatınızla,
17:51
(Laughter) --
268
1071330
2000
(Kahkahalar)
17:53
is to design a creature that can live on a cold satellite,
269
1073330
3000
Europa gibi soğuk bir uyduda yaşabilen yaratıklar tasarlayabilir,
17:56
a place like Europa, so we could colonize Europa with our own creatures.
270
1076330
5000
böylece kendi yaratıklarımızla Europa'da kolonileşebiliriz.
18:01
That would be a fun thing to do.
271
1081330
4000
Uğraşması eğlenceli bir şey olurdu.
18:05
(Laughter)
272
1085330
3000
(Kahkahalar)
18:08
In the long run, of course,
273
1088330
3000
Uzun vadede tabii ki,
18:11
it would also make it possible for us to move out there.
274
1091330
5000
oraya yerleşmemizi de olanaklı kılabilirdi.
18:16
What's going to happen in the end,
275
1096330
2000
Sonunda olacağı --
18:18
it's not going to be just humans colonizing space,
276
1098330
3000
sadece insanın uzayda kolonileşmesi değil,
18:21
it's going to be life moving out from the Earth,
277
1101330
4000
yaşamın Dünyadan kalkıp
18:25
moving it into its kingdom. And the kingdom of life,
278
1105330
3000
kendi krallığına varmasıdır. Yaşamın krallığı
18:28
of course, is going to be the universe. And if life is already there,
279
1108330
5000
tabii ki de evren olacaktır. Ve yaşam aslında zaten oradaysa,
18:33
it makes it much more exciting, in the short run.
280
1113330
3000
kısa vadede böylesi çok daha heyecan verir,
18:36
But in the long run, if there's no life there, we create it ourselves.
281
1116330
6000
ama uzun vadede, eğer orada yaşam yoksa, bunu kendimiz yaratırız.
18:42
We transform the universe into something much more rich and beautiful
282
1122330
4000
Evreni bugün olduğundan daha zengin
18:46
than it is today.
283
1126330
2000
ve daha güzel hale getiririz.
18:48
So again, we have a big and wonderful future to look forward.
284
1128330
5000
İşte tekrar, önümüzde kocaman ve harika bir gelecek bizi bekliyor.
18:53
Thank you.
285
1133330
1000
Teşekkürler.
18:54
(Applause)
286
1134330
12000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7