How empowering women and girls can help stop global warming | Katharine Wilkinson

110,047 views ・ 2019-02-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: KUBİLAYHAN DOĞUKAN Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
There are two powerful phenomena unfolding on earth:
0
12944
4526
Dünya üzerinde yayılan büyük iki olay var:
00:18
the rise of global warming
1
18111
2178
Bunlardan birisi küresel ısınma
00:20
and the rise of women and girls.
2
20313
2494
diğeri ise kadınların ve kız çocuklarının yükselişi.
00:23
The link between them is often overlooked,
3
23690
3284
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor
00:26
but gender equity is a key answer to our planetary challenge.
4
26998
4823
fakat cinsiyet eşitliği dünyaya meydan okumamızda anahtar niteliğinde.
00:32
Let me explain.
5
32486
1314
Şöyle açıklayayım.
00:34
For the last few years,
6
34857
1239
Son birkaç yıldır
00:36
I have been working on an effort called "Project Drawdown."
7
36120
3571
''Drawdown Projesi'' adında bir projede çalışıyorum.
00:40
Our team has scoured humanity's wisdom
8
40323
2978
Ekibimiz atmosferdeki ısı kapanlarını
00:43
for solutions to draw down heat-trapping, climate-changing emissions
9
43325
5992
ve iklimi değiştiren salınımları azaltmak için insanlığın bilgeliğini
00:49
in the atmosphere --
10
49341
1762
elekten geçirdi.
00:51
not "someday, maybe, if we're lucky" solutions,
11
51127
4085
"Şanslıysak belki bir gün" diye bir şey yok.
00:55
the 80 best practices and technologies
12
55236
3534
En iyi 80 yöntem ve teknolojiye
00:58
already in hand:
13
58794
2055
çoktandır sahibiz.
01:00
clean, renewable energy, including solar and wind;
14
60873
4946
Güneş ve rüzgar enerjisini de içeren temiz, yenilenebilir enerji
01:06
green buildings, both new and retrofitted;
15
66609
3877
yepyeni ve teknoloji bakımından yenilenmiş yeşil binalar;
01:11
efficient transportation from Brazil to China;
16
71542
3702
Brazilya'dan Çin'e hızlı ve verimli ulaşım;
01:15
thriving ecosystems through protection and restoration;
17
75902
5580
koruma ve yenilenme yoluyla gelişip büyüyen ekosistemler;
01:21
reducing waste and reclaiming its value;
18
81506
4366
israfın azaltılması ve değerininin geri kazanılması;
01:25
growing food in good ways that regenerates soil;
19
85896
4553
toprağı ıslah edecek güzel yöntemlerle ürün yetiştirilmesi;
01:31
shifting diets to less meat, more plants;
20
91066
4809
et içeren yeme alışkanlıklarının azaltılıp daha fazla bitkiye yer verilmesi
01:36
and equity for women and girls.
21
96426
3378
ve kadınlar ve kızlar için eşitlik.
01:40
Gender and climate are inextricably linked.
22
100524
3505
Cinsiyet ve iklim birbirinden ayrılmaz iki bütün.
01:44
Drawing down emissions depends on rising up.
23
104881
4131
Emisyonun azaltılması yükselmeyle bağlantılı.
01:50
First, a bit of context.
24
110980
1592
Öncelikle biraz bağlam.
01:53
We are in a situation of urgency, severity and scope
25
113492
4427
Daha önce insanlığın hiç karşılaşmadığı kadar
01:57
never before faced by humankind.
26
117943
2552
ciddi derecede aciliyete sahip bir durum içerisindeyiz.
02:01
So far, our response isn't anywhere close to adequate.
27
121249
5167
Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin yakınından dahi geçmedi.
02:07
But you already know that.
28
127762
1701
Fakat siz bunu zaten biliyorsunuz.
02:10
You know it in your gut,
29
130155
2354
Bunu kendi içinizde,
02:12
in your bones.
30
132533
1700
iliklerinizde hissedebiliyorsunuz.
02:15
We are each part of the planet's living systems,
31
135117
3129
Her birimiz yaklaşık 7,7 milyar insan
02:18
knitted together with almost 7.7 billion human beings
32
138270
5235
ve 1,8 milyon bilinen canlı türünün birbirine kenetlendiği
02:23
and 1.8 million known species.
33
143529
3472
bir sistemin parçalarıyız.
02:27
We can feel the connections between us.
34
147840
2955
Aramızdaki bağlantıyı hissedebiliriz.
02:31
We can feel the brokenness
35
151712
2084
Kırılmaları ve onarılmasını sağlayacak
02:33
and the closing window to heal it.
36
153820
2172
kapıların kapanışını hissedebiliriz.
02:37
This earth, our home,
37
157028
2790
Dünya daha iyi bir varoluşun bir an önce
02:40
is telling us that a better way of being must emerge, and fast.
38
160615
4432
ortaya çıkması gerektiğini bizlere söylüyor.
02:47
In my experience, to have eyes wide open
39
167504
2983
Tecrübelerime göre gözünün açılması için
02:50
is to hold a broken heart every day.
40
170511
2289
her gün kırılmış bir kalbi onarmalısın.
02:53
It's a grief that I rarely speak,
41
173617
2313
Çalıştığım iş sesin gücünü gerektirse de
02:56
though my work calls on the power of voice.
42
176758
3634
bu hakkında nadiren konuştuğum bir tasa.
03:02
I remind myself that the heart can simply break, or it can break open.
43
182256
5333
Kendime kalbin kolayca kırılabileceğini, bir anda açılabileceğini hatırlatırım.
03:08
A broken-open heart is awake and alive and calls for action.
44
188672
5222
Aniden açılmış bir kalp uyanık, canlı ve aksiyonu ister durumdadır.
03:14
It is regenerative, like nature,
45
194782
2851
Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp
03:18
reclaiming ruined ground, growing anew.
46
198562
2958
yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
03:22
Life moves inexorably toward more life,
47
202351
3740
Hayat sürekli olarak daha fazlasına,
03:26
toward healing,
48
206115
1608
iyileşmeye, bütünlüğe
03:27
toward wholeness.
49
207747
1280
doğru ilerliyor.
03:29
That's a fundamental ecological truth.
50
209734
2548
Bu temel bir ekolojik gerçek.
03:33
And we, all of us,
51
213001
2470
Ve bizler, hepimiz,
03:36
we are life force.
52
216222
1885
yaşam enerjisiyiz.
03:39
On the face of it, the primary link between women, girls and a warming world
53
219849
4200
Görünüşe göre kadınlar, kızlar ve küresel ısınma arasındaki
temel bağlantı hayat değil ölümün kendisi.
03:44
is not life but death.
54
224073
1756
03:46
Awareness is growing that climate impacts hit women and girls hardest,
55
226813
4963
Var olan zayıf noktalar göz önünde bulundurulduğunda
03:51
given existing vulnerabilities.
56
231800
2000
iklimin en çok kadınları vurduğu bilinci artıyor.
03:54
There is greater risk of displacement,
57
234569
2003
Doğal afetler sırasında evini terk etme,
03:57
higher odds of being injured or killed during a natural disaster.
58
237123
3865
şiddetli yaralanma hatta ölüm riski var.
04:01
Prolonged drought can precipitate early marriage
59
241944
3058
Sürekli kuraklıkda aileler kıtlıkla uğraşacağından dolayı
04:05
as families contend with scarcity.
60
245026
2392
erken evliliklere zemin hazırlayabilir.
04:08
Floods can force last-resort prostitution
61
248340
3132
Kadınlar geçimlerini sağlamaya çalıştıkları için
04:11
as women struggle to make ends meet.
62
251496
2509
taşkınlar kadınları fuhuşa zorlayabilir.
04:14
The list goes on and goes wide.
63
254029
2475
Liste bu şekilde uzar gider.
04:17
These dynamics are most acute under conditions of poverty,
64
257262
3435
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
04:20
from New Orleans to Nairobi.
65
260721
2508
en ağır hâldedirler.
04:24
Too often, the story ends here.
66
264907
2262
Neredeyse her zaman hikâye burada son bulur.
04:27
But not today.
67
267193
1189
Fakat bugün değil.
04:29
Another empowering truth begs to be seen.
68
269177
3027
Diğer gerçek yakarışlar görülmeli.
04:32
If we gain ground on gender equity,
69
272228
3272
Eğer cinsiyet eşitliğinde başarıya ulaşırsak
04:35
we also gain ground on addressing global warming.
70
275524
3686
aynı zamanda küresel ısınmaya dikkat çekmeyi de başarırız.
04:40
This connection comes to light in three key areas,
71
280268
3677
Bu bağlantı üç ana alanı aydınlığa kavuşturuyor;
04:43
three areas where we can secure the rights of women and girls,
72
283969
4143
kadınların ve kızların haklarını koruyabileceğimiz,
04:48
shore up resilience
73
288136
1606
toparlanmayi destekleyebileceğimiz
04:49
and avert emissions at the same time.
74
289766
2800
ve aynı zamanda emisyonu azaltabileceğimiz bir yer.
04:53
Women are the primary farmers of the world.
75
293268
3615
Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.
04:57
They produce 60 to 80 percent of food in lower-income countries,
76
297449
3679
Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde
05:01
often operating on fewer than five acres.
77
301152
3130
kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor.
05:04
That's what the term "smallholder" means.
78
304306
2576
Bu da ''küçük çiftlik sahibi'' anlamına geliyor.
05:07
Compared with men, women smallholders have less access to resources,
79
307705
5096
Erkeklere kıyasla kadın çiftçiler toprak hakkı,
05:12
including land rights,
80
312825
2198
kredi, sermaye, eğitim, araç gereçler
05:15
credit and capital, training,
81
315047
2385
ve teknoloji gibi kaynaklara ulaşmada
05:17
tools and technology.
82
317456
1543
daha fazla zorluk çekiyorlar.
05:19
They farm as capably and efficiently as men,
83
319510
2777
Kadınlar en az erkekler kadar etkili tarım yapabiliyorlar
05:23
but this well-documented disparity in resources and rights
84
323088
3730
fakat aşikar olan eşitsizlikler kadınların erkeklere kıyasla
05:26
means women produce less food on the same amount of land.
85
326842
3943
aynı süreçte aynı boyutta toprak üzerinde daha az üretim yapmasına neden oluyor.
05:31
Close those gaps,
86
331439
1511
Boşlukları kapatın
05:33
and farm yields rise by 20 to 30 percent.
87
333702
3339
ve getirisi yüzde 20'ye 30'a yükselen tarım getirilerini eşitleyin.
05:37
That means 20 to 30 percent more food from the same garden or the same field.
88
337065
5728
Bu aynı zamanda aynı yerden alınan ürünün %30'a kadar fazla elde edilmesi demek.
05:43
The implications for hunger, for health, for household income --
89
343857
4068
Açlık, sağlık, ev geliri konusunda yapılan çıkarımlar
05:47
they're obvious.
90
347949
1224
oldukça açık.
05:49
Let's follow the thread to climate.
91
349580
1696
İklime karşı tehtidlere göz atalım.
05:53
We humans need land to grow food.
92
353061
2858
Bizlerin ürün yetiştirmek için tarım alanına ihtiyacı var.
05:56
Unfortunately, forests are often cleared to supply it,
93
356836
3347
Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor
06:00
and that causes emissions from deforestation.
94
360207
2991
ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.
06:03
But if existing farms produce enough food,
95
363866
3535
Eğer hali hazırda bulunan tarım alanları yeterli besini üretirse
06:08
forests are less likely to be lost.
96
368001
2249
ormanların tahribi azalır.
06:10
So there's a ripple effect.
97
370274
1724
Yani burada bir tür dalga etkisi var.
06:12
Support women smallholders,
98
372755
2193
Kadın çiftçileri destekleyin,
06:14
realize higher yields,
99
374972
2094
daha fazla tarım alanı elde edin,
06:17
avoid deforestation
100
377090
1622
orman tahribinden kaçının
06:18
and sustain the life-giving power of forests.
101
378736
4189
ve ormanların canlandıran gücünü devam ettirin.
06:22
Project Drawdown estimates that addressing inequity in agriculture
102
382949
3607
Drawdown projesi tarımda eşitliğin sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar
06:26
could prevent two billion tons of emissions between now and 2050.
103
386580
5210
iki milyar ton salınımın önlenmesini sağlayacağını ön görüyor.
06:32
That's on par with the impact household recycling can have globally.
104
392445
4263
Evsel geri dönüşüm dünya genelinde bununla aynı düzeyde etki yaratabilir.
06:37
Addressing this inequity can also help women cope
105
397765
3103
Bu eşitsizliğe dikkat çekmek ayrıca iklim değişikliği ile birlikte
06:40
with the challenges of growing food
106
400892
2421
kadınların tarımda yaşadıkları zorluklarla
06:43
as the climate changes.
107
403337
1845
başa çıkmalarına da yardımcı olabilir.
06:46
There is life force in cultivation.
108
406193
2825
Tarımda hayat enerjisi var.
06:49
At last count,
109
409947
1639
Son sayımda,
06:51
130 million girls are still denied their basic right to attend school.
110
411610
5029
130 milyon kızın temel hakları olan okula gitme hakkının engellendiği görülüyor.
06:57
Gaps are greatest in secondary school classrooms.
111
417234
3111
Ortaokul sınıflarında boşluklar en yüksek seviyelerde.
07:00
Too many girls are missing a vital foundation for life.
112
420979
3908
Çok fazla kız çocuğu yaşam için gerekli olan hayati dayanaklarını kaçırıyor.
07:05
Education means better health for women and their children,
113
425599
3819
Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,
07:09
better financial security,
114
429989
1612
daha güçlü bir ekonomik güvenlik,
07:12
greater agency at home and in society,
115
432172
3217
evde ve toplum içinde daha iyi bir faaliyet ve iklimi değişen
07:16
more capacity to navigate a climate-changing world.
116
436216
3590
bir dünyayı yönlendirmede daha yüksek bir kapasite demek.
07:20
Education can mean options, adaptability, strength.
117
440614
4985
Eğitim; seçenekler, uyum yeteneği, güç demek.
07:26
It can also mean lower emissions.
118
446177
2416
Aynı zamanda daha az miktarda salınım demek.
07:29
For a variety of reasons,
119
449433
1585
Birçok farklı sebepten dolayı
07:31
when we have more years of education,
120
451042
2837
uzun seneler eğitim aldığımız zaman
07:33
we typically choose to marry later
121
453903
2608
daha az çocuğa sahip olmayı
07:36
and to have fewer children.
122
456535
1675
ve daha geç evlenmeyi tercih ediyoruz.
07:38
So our families end up being smaller.
123
458234
3021
Ve bu yüzden ailelerimiz daha da küçülüyor.
07:41
What happens at the individual level adds up across the world and over time.
124
461631
5086
Dünya genelinde ve zaman içerisinde bireysel seviyede neler oluyor?
07:46
One by one by one,
125
466741
2205
Birer birer,
07:48
the right to go to school impacts how many human beings live on this planet
126
468970
5300
kaç insanın okuma hakkına sahip olduğu bu dünyada kaç insan bulunduğuna
07:54
and impacts its living systems.
127
474294
2279
ve yaşam sistemine etki ediyor.
07:57
That's not why girls should be educated.
128
477500
2740
Bu kızların neden eğitim alması gerektiğinin açıklaması değil.
08:00
It's one meaningful outcome.
129
480991
1895
Sadece mantıklı bir sonuç.
08:04
Education is one side of a coin.
130
484354
2592
Eğitim paranın bir yüzü.
08:06
The other is family planning:
131
486970
1729
Diğer yüzü ise aile planlaması:
08:09
access to high-quality, voluntary reproductive health care.
132
489505
4607
yüksek kalitede, gönüllü doğum kontrolüne ulaşım.
08:15
To have children by choice rather than chance
133
495169
2606
Kazaradan ziyade isteyerek çocuk sahibi olmak
08:17
is a matter of autonomy and dignity.
134
497799
2269
bağımsızlık ve itibar meselesi.
08:21
Yet in the US,
135
501478
2737
Fakat ABD'de,
08:24
45 percent of pregnancies are unintended.
136
504239
2864
gebeliklerin %45'i istek dışı.
08:27
Two hundred and fourteen million women in lower-income countries
137
507834
3378
Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine
08:31
say they want to decide whether and when to become pregnant
138
511236
3323
ve ne zaman gebe kalmak istediğine karar vermek istiyor
08:34
but aren't using contraception.
139
514583
2027
fakat kontrasepsiyon kullanmıyor.
08:36
Listening to women's needs,
140
516634
1838
Kadınların ihtiyaçlarını dinlemek,
08:38
addressing those needs,
141
518496
2029
bu ihtiyaçlara dikkat çekmek,
08:40
advancing equity and well-being:
142
520549
2450
eşitliği ve refahı sağlamak:
08:43
those must be the aims of family planning, period.
143
523023
3403
Bunlar aile planlamasında eğilinmesi gereken temel esaslar.
08:47
Curbing the growth of our human population
144
527096
2662
Etkili olmasına rağmen nüfus artışının frenlenmesi
08:49
is a side effect, though a potent one.
145
529782
2791
bir tür yan etki.
08:53
It could dramatically reduce demand for food, transportation, electricity,
146
533255
5248
Besin, ulaşım, elektrik, konut, ürünler ve diğer her şeye olan ihtiyacı
08:58
buildings, goods and all the rest,
147
538527
2884
ve buna bağlı olarak da salınımı
09:01
thereby reducing emissions.
148
541435
2046
büyük ölçüde azaltabilir.
09:04
Close the gaps on access to education and family planning,
149
544170
4221
Eğitimin ve aile planlamasının önündeki engelleri kaldırın bu sayede hiçbir şey
09:08
and by mid-century, we may find one billion fewer people inhabiting earth
150
548415
5035
yapılmadığı takdirde dünyaya gelecek bir milyar insanın
09:13
than we would if we do nothing more.
151
553474
1824
dünyaya gelmesinin önüne geçebiliriz.
09:16
According to Project Drawdown,
152
556450
2105
Drawdown projesine göre
09:18
one billion fewer people could mean we avoid
153
558579
2766
bir milyar daha az insan yaklaşık 120 milyar ton daha az
09:21
nearly 120 billion tons of emissions.
154
561369
3903
salınıma neden olabilir.
09:25
At that level of impact,
155
565685
1677
Bu düzeyde bir etkide
09:27
gender equity is a top solution to restore a climate fit for life.
156
567386
5356
cinsiyet eşitliği yaşam için iklim düzenini yenilemekte temel çözüm.
09:33
At that level of impact,
157
573651
1798
Bu düzeyde bir etkide
09:35
gender equity is on par with wind turbines
158
575473
3597
cinsiyet eşitliği rüzgar türbinleri, güneş panelleri
09:39
and solar panels and forests.
159
579094
2768
ve ormanlarda aynı düzeyde öneme sahip.
09:43
There is life force in learning
160
583020
2350
Öğrenmede ve seçim yapmakta
09:45
and life force in choice.
161
585394
2468
hayat enerjisi vardır.
09:49
Now, let me be clear:
162
589005
1489
İzninizle daha açık olayım:
09:50
this does not mean women and girls are responsible for fixing everything.
163
590518
3864
Bu kadınların ve kızların her şeyi düzeltmesi gerektiği anlamına gelmiyor.
09:54
(Laughter)
164
594406
1616
(Kahkahalar)
09:56
Though we probably will.
165
596046
1845
Fakat muhtemelen biz yapacağız.
09:57
(Laughter)
166
597915
1366
(Kahkahalar)
09:59
(Applause)
167
599305
4312
(Alkış)
10:04
Equity for women in agriculture, education and family planning:
168
604363
5124
Tarımda, eğitimde ve aile planlamasında kadınlar için eşitlik:
10:09
these are solutions within a system of drawdown solutions.
169
609511
3833
Bunlar Drowdown projesi içerisindeki çözümler.
10:13
Together, they comprise a blueprint of possibility.
170
613901
3569
Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.
10:18
And let me be even clearer about this:
171
618419
2334
Bu konuda daha da açık olmama izin verin:
10:21
population cannot be seen in isolation from production or consumption.
172
621404
5856
Toplum üretimden ve tüketimden soyutlanamaz.
10:28
Some segments of the human family cause exponentially greater harm,
173
628365
4013
Bazı aile segmentleri üssel bir zarara neden olurken
10:33
while others suffer outsized injustice.
174
633131
2843
diğerleri aşırı düzeyde adaletsizliğe maruz kalıyor.
10:37
The most affluent --
175
637044
1425
En zengini --
10:39
we are the most accountable.
176
639089
1655
en sorumlu olan biziz.
10:41
We have the most to do.
177
641465
2412
En çok yapılacak şeye sahip olan biziz.
10:46
The gender-climate connection extends beyond negative impacts
178
646496
3310
Cinsiyetle iklimin bağlantısı negatif etkilerin ve güçlü çözümlerin
10:49
and beyond powerful solutions.
179
649830
2178
ötelerine uzanıyor.
10:52
Women are vital voices and agents for change on this planet,
180
652438
5618
Kadınlar dünyanın değişimi için hayati önem arz ediyorlar fakat
10:58
and yet we're too often missing or even barred from the proverbial table.
181
658080
5024
biz sıklıkla dillere destan bu masadan onları men ediyor veya kaçırıyoruz.
11:03
We're too often ignored or silenced when we speak.
182
663883
2829
Bizler sıklıkla susturuluyor veya göz ardı ediliyoruz.
11:06
We are too often passed over
183
666736
1718
Planlar ortaya serildiğinde
11:08
when plans are laid or investments made.
184
668931
2781
veya yatırımlar yapıldığında sıklıkla boş veriliyoruz.
11:12
According to one analysis,
185
672526
2368
Bir analize göre:
11:14
just 0.2 percent of philanthropic funds
186
674918
3832
İnsani yardım fonlarından yalnızca %0,2'si
11:18
go specifically towards women and the environment,
187
678774
2817
kadınlara ve çevreye gidiyor,
11:22
merely 110 million dollars globally,
188
682228
3013
dünya çapında yalnızca 110 milyon dolar olan bu para
11:25
the sum spent by one man on a single Basquiat painting last year.
189
685972
5218
tek bir adam tarafından bir Basquiat tablosuna harcanan paraya eşdeğer.
11:32
These dynamics are not only unjust, they are setting us up for failure.
190
692911
3774
Bu dinamikler sadece adaletsiz değil, aynı zamanda bizi başarısızlığa götürüyor.
11:37
To rapidly, radically reshape society,
191
697490
3092
Toplumu hızlı ve kökten yeniden tasarlayabilmemiz için
11:40
we need every solution and every solver,
192
700606
2515
her çözüme ve çözücüye,
11:44
every mind,
193
704186
1557
her fikre,
11:45
every bit of heart,
194
705767
1574
her bir kalbe,
11:47
every set of hands.
195
707365
1683
her bir ele ihtiyacımız var.
11:49
We often crave a simple call to action,
196
709840
2853
Biz harekete geçmek için ufak bir çağrı için can atıyoruz
11:53
but this challenge demands more than a fact sheet
197
713447
3203
ama bu yarış bir bilgi formundan veya bir listeden
11:56
and more than a checklist.
198
716674
1676
daha fazlasını istiyor.
11:58
We need to function more like an ecosystem,
199
718978
3150
Gücü kendi faklılığında bulan ekosistem gibi
12:02
finding strength in our diversity.
200
722152
2391
hareket etmemiz gerekiyor.
12:05
You know what your superpowers are.
201
725530
2151
Özel güçlerimizin neler olduğunu biliyorsunuz.
12:08
You're an educator, farmer, healer, creator, campaigner, wisdom-keeper.
202
728356
6064
Sizler bir eğitimci, çiftçi, sağlıkçı, tasarımcı, özgürlük savaşçısısınız.
12:15
How might you link arms where you are
203
735456
3277
Çözüm odaklı yürüyebilmek için
12:18
to move solutions forward?
204
738757
1752
nasıl omuz omuza vermelisiniz?
12:21
There is one role I want to ask that all of you play:
205
741532
2928
Hepinizin oynadığı bir rol hakkında istirhamda bulunuyorum:
12:24
the role of messenger.
206
744484
1667
elçi rolü.
12:27
This is a time of great awakening.
207
747341
2382
Bu harika bir uyanış zamanı.
12:30
We need to break the silence around the condition of our planet;
208
750507
4326
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;
12:35
move beyond manufactured debates about climate science;
209
755524
4619
iklim bilimi hakkında hazırdaki tartışmaların ilerisine gitmeli;
12:40
share solutions;
210
760167
1832
çözümleri paylaşmalı;
12:43
speak truth with a broken-open heart;
211
763038
3693
açık bir kaple doğruları konuşmalı; iklim değişikliğinin üzerine gitmek için
12:47
teach that to address climate change, we must make gender equity a reality.
212
767483
5312
bunu öğretmeliyiz, bizler cinsiyet eşitliğini bir gerçek haline getirmeliyiz.
12:52
And in the face of a seemingly impossible challenge,
213
772819
3681
İmkânsız gibi görünen bir yarışın eşiğinde
12:56
women and girls are a fierce source of possibility.
214
776524
3648
kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.
13:02
It is a magnificent thing to be alive
215
782307
2545
Çok şey ifade eden böyle bir zamanda
13:05
in a moment that matters so much.
216
785845
2901
hayatta olmak muhteşem bir şey.
13:11
This earth,
217
791063
1211
Bu dünya,
13:13
our home,
218
793144
1217
evimiz
13:15
is calling for us to be bold,
219
795940
2662
cesaretli olmamamızı istiyor,
13:20
reminding us we are all in this together --
220
800142
3073
hepimizin bir bütün olduğunu hatırlatıyor--
13:23
women, men,
221
803907
1413
kadınlar, erkekler,
13:25
people of all gender identities,
222
805344
2091
her cinsiyet kimliğinden insan,
13:27
all beings.
223
807459
1222
bütün varlıklar.
13:29
We are life force,
224
809964
1736
Bizler yaşam enerjisiyiz
13:32
one earth,
225
812900
1248
tek bir dünya,
13:35
one chance.
226
815160
1203
tek bir şans.
13:37
Let's seize it.
227
817182
1446
Bu şansı değerlendirelim.
13:38
Thank you.
228
818652
1430
Teşekkür ederim.
13:40
(Applause)
229
820106
4223
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7