The story of 'Oumuamua, the first visitor from another star system | Karen J. Meech | TED

7,318,132 views ・ 2018-07-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
NASA's always on the lookout for possible asteroid collision hazards,
0
13142
5454
NASA muhtemel asteroit çarpışma tehlikelerine karşı her zaman tetikte,
00:18
so the Pan-STARRS telescope is scanning the sky every night.
1
18620
4080
o yüzden Pan-STARRS teleskobu gökyüzünü her gece tarıyor.
00:23
Each morning, candidate objects are examined by Pan-STARRS staff
2
23231
4120
Aday cisimler her sabah Pan-STARSS çalışanları tarafından inceleniyor
00:27
and usually discovered to be no big deal.
3
27375
3227
ve genellikle pek önemli olmadıkları anlaşılıyor.
00:30
But on October 19, 2017,
4
30626
2739
Ancak 19 Ekim 2017'de,
00:33
Pan-STARRS spotted an object moving rapidly between the stars,
5
33389
4652
Pan-STARRS yıldızların arasında hızla hareket eden bir cisim fark etti
00:38
and this time the usual follow-up measurements of position and speed
6
38065
4318
ve bu sefer konum ve hızla ilgili yapılan rutin inceleme
00:42
showed something completely different.
7
42407
2815
tamamen farklı bir sonuç gösterdi.
00:45
By October 22nd, we had enough data
8
45246
2505
22 Ekim itibaren de bu cismin
00:47
to realize that this object wasn't from our solar system.
9
47775
4170
bizim güneş sistemimize ait olmadığını anlayacak kadar veri edinmiştik.
00:51
Holy cow.
10
51969
1341
Vay canına.
00:53
That's when I got the phone call,
11
53334
1747
İşte bu noktada beni aradılar,
00:55
the phone call that all solar system astronomers are waiting for.
12
55105
4006
tüm güneş sistemi astronomlarının beklediği telefondu bu.
00:59
Let me tell you how exciting this was.
13
59135
2111
Ne kadar heyecanlı olduğunu anlatayım.
01:01
(Laughter)
14
61270
1007
(Kahkahalar)
01:02
NASA's been expecting to see an interstellar comet
15
62301
3121
NASA, 1970'lerden bu yana yıldızlararası bir cismin
01:05
pass through the solar system since the 1970s,
16
65446
3340
güneş sistemimizden geçeceğini bekliyordu,
01:08
but until now, we'd never seen anything.
17
68810
2858
ama şimdiye dek hiçbir şey görmemiştik.
01:11
Our own solar system is huge,
18
71692
2626
Kendi güneş sistemimiz devasa,
01:14
so even getting a package from the nearest star system
19
74342
3309
4,4 ışık yılı uzaklıkta
en yakın yıldız sisteminden bile Dünya'ya bir şey gelmesi
01:17
4.4 light years away
20
77675
2103
01:19
would take over 50,000 years.
21
79802
2582
50.000 yıldan fazla sürer.
01:22
So this is a really big deal.
22
82408
2045
Yani oldukça önemli bir konu.
01:24
The interstellar visitor entered our solar system
23
84945
2502
Bu yıldızlararası misafir,
güneş sistemimize diğer gezegenlerin ötesinden
01:27
from above the plane of the planets,
24
87471
1850
01:29
coming from the direction of the constellation Lyra,
25
89345
2833
Lyra yıldız kümesi yönünden geldi
01:32
and it passed closest to the Sun on September 9th,
26
92202
3436
ve Güneş'e en yakın olduğu tarih 9 Eylül'de,
01:35
passing inside the orbit of Mercury.
27
95662
2405
Merkür'ün yörüngesinin içinden geçti.
01:38
Now this isn't a particularly close approach or unusual distance.
28
98709
4029
Bu özellikle yakın bir etkileşim veya alışılmadık bir uzaklık değil.
01:42
It's just much easier to see objects close by.
29
102762
3709
Yakından geçen cisimleri görmek çok daha kolay.
01:47
On October 14th,
30
107124
1676
14 Ekim'de
01:48
before we discovered it, it made its closest approach to the Earth,
31
108824
4102
biz henüz onu fark etmeden önce, cisim 14 milyon km mesafede
01:52
within about 15 million miles.
32
112950
2690
Dünya'ya en yakın olduğu konumdaydı.
01:55
This is really close by astronomical standards.
33
115664
2757
Bu astronomik ölçümlere göre gerçekten yakın.
01:59
Now rather than call this by its unwieldy catalog name,
34
119341
4476
O zaman, söylemesi zor olan şu anki katalog ismi yerine
02:03
we briefly called it "Rama,"
35
123841
2643
ona kısaca ''Rama'' adını vermiştik,
02:06
after the cylindrical spacecraft that passed through the solar system
36
126508
3508
Arthur C. Clarke'ın 1973 yılı klasik bilim kurgu romanında
02:10
in Arthur C. Clarke's classic science fiction story in 1973.
37
130040
5214
güneş sisteminin içinden geçen silindir uzay aracının adı.
02:15
But this wasn't quite right either,
38
135865
2077
Ancak bu da tam doğru olmadı,
02:17
so in honor of it being discovered by a telescope in Hawaii,
39
137966
3233
Havai'deki bir teleskopla keşfedilmesinin onuruna,
02:21
we consulted two experts on Hawaiian culture --
40
141223
3397
Havai kültürü hakkında iki uzmana danıştık,
02:24
a Hawaiian navigator and a linguist --
41
144644
2453
biri Havaili bir navigatör, diğeri dilbilimci,
02:27
to propose a name.
42
147121
1742
bize isim teklifinde bulundular.
02:28
And they suggested "'Oumuamua,"
43
148887
2984
''Oumuamua'' ismini önerdiler,
02:31
which means scout or messenger from the distant past reaching out to us.
44
151895
5055
uzak geçmişten bize ulaşan bir izci veya haberci anlamına geliyordu.
02:37
Now this discovery was important for many reasons,
45
157972
3366
Bu keşif pek çok nedenle önemliydi,
02:41
but to me the most significant is for what 'Oumuamua can tell us
46
161362
3836
ama benim için en önemli kısmı,
'Oumuamua'nın güneş sistemimizin geçmişi hakkında vereceği bilgiler.
02:45
about the past of our solar system.
47
165222
2417
02:48
The process of the birth of a new solar system and the growth of planets
48
168369
4041
Yeni bir güneş sisteminin ortaya çıkışı ve gezegenlerin gelişmesi
02:52
can be a violent and messy business.
49
172434
3082
çalkantılı bir süreç olabilir.
02:55
Leftover icy and rocky debris gets ejected from the new solar system
50
175540
4223
Dev gezegenler oluştukları tozlu disk içinde göç ederlerken
02:59
as the giant planets migrate through the dusty disk
51
179787
3349
Artık buz ve taşlı enkaz
03:03
out of which they're formed.
52
183160
1928
yeni güneş sisteminden dışarı atılıyor.
03:06
Now have you ever felt an emotional chill,
53
186175
3980
Duygusal bir irkilme hissettiğiniz oldu mu?
03:10
something that's so exciting that a shiver runs up and down your spine?
54
190179
4801
Öylesine heyecanlı bir şey ki baştan aşağı bir titreme hissedersiniz.
03:16
Or something that's very emotionally moving?
55
196115
2936
Veya duygusal olarak sizi çok etkileyen bir şey?
03:19
Well this was it for me.
56
199678
1747
İşte ben bu olayda bunu hissettim.
03:21
This was my wow moment.
57
201449
1825
Benim vay canına dediğim andı.
03:23
We actually had a piece of material from another solar system
58
203298
3888
Gözlemleyebileceğimiz kadar yakında
03:27
coming close enough for us to observe.
59
207210
3659
başka bir güneş sisteminden bir materyal vardı.
03:31
So what would you like to know about 'Oumuamua,
60
211793
2858
Başka bir yıldız sisteminden gelen ilk misafirimiz
03:34
the very first visitor from another star system?
61
214675
3031
'Oumuamua hakkında ne bilmek istersiniz?
03:38
Well, I could think of a million things,
62
218454
2788
Benim aklıma milyonlarca şey geliyor,
03:41
but there's what you want and what you can have,
63
221266
3580
ama isteyebileceğiniz ve elde edebileceğinz şeyler farklı,
03:44
and 'Oumuamua was moving away and fading very rapidly.
64
224870
4334
diğer yandan 'Oumuamua hızlı bir şekilde uzaklaşıyor.
03:49
In the span of about a week,
65
229228
2201
Bir haftalık bir zaman diliminde,
03:51
it had dropped in brightness by a factor of [10].
66
231453
2671
parlaklığı onda bir azaldı.
03:54
So this is about all the time we were going to have
67
234852
2416
Yani onu kolayca incelemek için
03:57
to study it easily.
68
237292
1887
var olan zamanımız bu kadardı.
03:59
So we had to distill the process of getting telescope time --
69
239690
4922
O yüzden teleskop zamanı sürecini ayrıştırmamız gerekiyordu,
04:04
normally a very competitive, peer-reviewed proposal process
70
244636
3540
normalde oldukça zor, ikili değerlendirmeye tabi teklif süreci
04:08
that can take up to months --
71
248200
1848
aylar da sürebiliyor,
04:10
down to less than a few days.
72
250072
2699
birkaç günden daha kısa da.
04:12
So began a "polite" competition for resources.
73
252795
3745
Böylelikle ''nazik'' bir kaynak yarışına girdik.
04:17
OK, let me not mince words. It was a fierce battle.
74
257408
2794
Pekâlâ sözcüklerle oynamayacağım, çok sert bir savaştı.
04:20
We dropped everything,
75
260226
1768
Her şeyi bir yana bıraktık,
04:22
working around the clock,
76
262018
1446
gece gündüz demeden
04:23
trying to craft perfectly crafted proposal words
77
263488
3881
gözlem direktörlerine göndermek için
teklif edilen en iyi sözcükleri tasarlamaya çalışıyorduk.
04:27
to send to the observatory directors.
78
267393
2245
04:30
Well, good news. We got the time.
79
270527
2848
İyi haber şu ki biz kazandık.
04:34
Now, from a perfectly selfish point of view,
80
274178
3563
Tamamen bencil bir bakış açısıyla bilmek isteyeceğimiz ilk şeyin
04:37
the first thing we might like to know is how massive 'Oumuamua is.
81
277765
4366
'Oumuamua'nın büyüklüğü olduğunu söyleyebilirim.
04:42
Because after all, it passed very close to the Earth,
82
282155
2840
Çünkü Dünya'nın çok yakınından geçti
04:45
and we didn't know about it until afterwards.
83
285019
3015
ve geçip gidene kadar bunu fark etmedik.
04:48
How bad would this have been had it not missed the Earth?
84
288757
4301
Eğer Dünya'yı ıskalamasaydı bu ne kadar kötü olurdu?
04:53
Well, the impact energy
85
293950
1802
Darbenin enerjisi
04:55
depends on the square of the velocity times its mass,
86
295776
3609
hızın karesinin kütleyle çarpımına bağlı,
04:59
and the mass depends on how big it is and what it's made of.
87
299409
3596
kütle de cismin büyüklüğüne ve neden yapıldığına bağlı.
05:03
So how big is 'Oumuamua, and what's its shape?
88
303647
3421
O hâlde Oumuamua ne kadar büyük ve şekli nasıl?
05:07
Well, we can get this from its brightness.
89
307765
2320
Parlaklığından bunu anlayabiliyoruz.
05:10
Now, if you don't believe me, think of comparing the brightness
90
310109
2967
Bana inanmıyorsanız
bahçenizdeki ateşböceğinin parlaklığını
05:13
of a firefly in your backyard
91
313100
1382
05:14
to the navigation lights on a distant airplane.
92
314506
4420
uzaktaki bir uçağın navigasyon ışıklarıyla karşılaştırın.
05:18
You know the airplane is much brighter --
93
318950
1972
Uçak çok daha parlaktır,
05:20
it just appears faint because it's so far away.
94
320946
2700
ama çok uzakta olduğu için soluk görünür.
05:24
We're also going to need to know
95
324775
1834
Oumuamua'nın yüzeyinin
05:26
how reflective the surface of 'Oumuamua is,
96
326633
3150
ne kadar yansıtıcı olduğunu da bilmemiz gerekecekti
05:29
and we don't have any clue,
97
329807
2110
ve bu konuda hiçbir fikrimiz yok,
05:31
but it's reasonable to assume it's very similar to small asteroids
98
331941
3860
ama güneş sistemimizdeki asteroit ve gök cisimleriyle
05:35
and comets in our solar system,
99
335825
1982
mantıksal olarak çok benzer olduğunu düşündük
05:37
or in technical terms,
100
337831
1350
veya teknik terimlerle
05:39
something between the reflectivity of charcoal and wet sand.
101
339205
4213
kömür yansıtabilirliği ve ıslak kum arasında bir şey.
05:44
Nowadays, most of the big telescopes are used in what's called a service mode,
102
344381
5715
Şimdilerde büyük teleskopların çoğu, servis modu için kullanılıyor,
05:50
meaning we have to carefully develop all the instructions
103
350120
3856
yani önce tüm talimatları dikkatli bir şekilde yerine getirmek,
05:54
and send them to the telescope operator,
104
354000
2549
teleskop operatörüne göndermek,
05:56
and then anxiously wait for the data to come back,
105
356573
2929
sonra da endişeyle hava tanrılarına dua ederek
05:59
praying to the weather gods.
106
359526
2223
verilerin geri gelmesini beklemek zorundayız.
06:01
Now I bet most of you don't have careers
107
361773
2301
Eminim çoğunuzun kariyeri
06:04
that critically depend on whether or not it's cloudy last night.
108
364098
4811
geçen gece havanın bulutlu olmasından etkilenmiyordur.
06:08
Well, we weren't going to get any second chances here.
109
368933
3167
Bu olayda ikinci bir şansımız olmayacaktı.
06:12
Because the weather was great, 'Oumuamua decided not to be.
110
372124
4108
Çünkü hava harikaydı, ama 'Oumuamua gidecekti.
06:16
Its brightness wasn't constant.
111
376256
2000
Parlaklığı sabit değildi.
06:18
Now here we see 'Oumuamua racing between the stars.
112
378732
3215
Burada 'Oumuamua'nın yıldızların arasında hareket ettiğini görüyoruz.
06:21
It's centered in the middle.
113
381971
1579
Tam ortada konumlanmış.
06:23
The stars are trailed out because the telescope is following its motion.
114
383574
3920
Yıldızlar sönük görünüyor çünkü teleskop onun hareketine odaklanmış.
06:28
It started faint and then it got brighter, fainter, brighter, and fainter again,
115
388145
5452
Tekrar tekrar soluklaşmaya ve sonra yeniden parlamaya başlıyor,
06:33
as sunlight is reflected off of four sides of an oblong object.
116
393621
4825
güneş ışığı oblong bir cismin dört yanından yansıdığı sürece olduğu gibi.
06:39
The extreme brightness change
117
399302
2430
Bu aşırı parlaklık değişikliği
06:41
led us to an unbelievable conclusion about its shape.
118
401756
4305
şekliyle ilgili olarak bizi akıl almaz bir sonuca ulaştırdı.
06:46
As shown in this artist's impression,
119
406085
1993
Ekranda ressamın çalışmasında olduğu gibi
06:48
'Oumuamua is apparently very long and narrow,
120
408102
3531
'Oumuamua belli ki dar ve uzun bir şekle sahip
06:51
with an axis ratio of about 10 to one.
121
411657
3103
ve kendi eksen oranı yaklaşık 10'a bir.
06:55
Assuming it's dark, this means it's about half a mile long.
122
415479
3913
Karanlık olduğunu varsayarsak 800 metre kadar demektir.
06:59
Nothing else in our solar system looks like this.
123
419987
3548
Güneş sistemimizde buna benzeyen başka hiçbir şey yok.
07:03
We only have a handful of objects that even have an axis ratio
124
423559
3438
kendi eksen oranı beşe birden büyük olan
07:07
bigger than five to one.
125
427021
1714
sadece birkaç cismimiz var.
07:09
So we don't know how this forms,
126
429286
1979
Bunun nasıl oluştuğunu bilmiyoruz,
07:11
but it may be part of its birth process in its home solar system.
127
431289
5198
ama kendi güneş sistemindeki ortaya çıkış sürecinin bir parçası olabilir.
07:17
'Oumuamua was varying in brightness every 7.34 hours,
128
437549
5469
'Oumuamua'nın parlaklığı her 7,34 saatte bir değişiyordu
07:23
or so we thought.
129
443042
1746
ya da biz öyle sandık.
07:24
As more data started to come in from other teams,
130
444812
2342
Diğer ekiplerden daha fazla veri geldikçe
07:27
they were reporting different numbers.
131
447178
2458
farklı rakamlar bildiriyorlardı.
07:29
Why is it the more we learn about something,
132
449660
1926
Nasıl oluyor da daha çok bilgi edindikçe
07:31
the harder it gets to interpret?
133
451606
1940
yorumlaması daha zor oluyor?
07:34
Well, it turns out that 'Oumuamua is not rotating in a simple way.
134
454596
3389
Görünüşe bakılırsa 'Oumumua basit bir şekilde dönmüyormuş.
07:38
It's wobbling like a top.
135
458009
2059
Bir top gibi yuvarlanıyormuş.
07:40
So while it is rotating around its short axis,
136
460092
3086
Yani kendi kısa ekseni etrafında dönerken
07:43
it's also rolling around the long axis
137
463202
2850
ayrıca uzun eksen etrafında da yuvarlanıyor
07:46
and nodding up and down.
138
466076
2070
ve aşağı yukarı sekiyor.
07:48
This very energetic, excited motion
139
468887
2826
Bu enerjik hareket
07:51
is almost certainly the result of it being violently tossed
140
471737
3460
neredeyse kesinlikle kendi güneş sisteminden
şiddetli bir şekilde fırlatılmış olmasının sonucu.
07:55
out of its home solar system.
141
475221
1922
07:58
Now how we interpret the shape from its brightness
142
478363
2791
Parlaklığından şeklini yorumlayışımız
08:01
depends very critically on how it's spinning,
143
481178
2872
kendi ekseni etrafındaki dönüşüne ciddi anlamda bağlı,
08:04
so now we have to rethink what it may look like,
144
484074
2970
yani görüntüsünü yeniden düşünmemiz gerekebilir
08:07
and as shown in this beautiful painting by space artist Bill Hartmann,
145
487068
3445
ve ressam Bill Hartmann'ın bu harika resminde gördüğünüz gibi
08:10
we think that 'Oumuamua may be more of a flattened oval.
146
490537
3959
biz 'Oumuamua'nın düzleşmiş bir oval şeklinde olduğu kanısındayız.
08:15
So let's get back to the energetics.
147
495822
1962
Enerji bilimine geri dönelim.
08:17
What is it made of?
148
497808
1911
Bu neden oluşuyor?
08:19
Well, ideally we would love to have a piece of 'Oumuamua
149
499743
3224
Tercihen ayrıntılı bir şekilde incelemek için
08:22
into the laboratory, so we could study it in detail.
150
502991
3198
'Oumuamua'nın bir parçasına sahip olmayı çok isterdik.
08:26
But since even private industry can't manage to launch
151
506213
3667
Ancak özel endüstri bile böyle bir şeye
08:29
a spacecraft within a week
152
509904
1762
bir hafta içerisinde
08:31
to something like this,
153
511690
1667
bir uzay aracı göndermeyi başaramaz,
08:33
astronomers have to rely on remote observations.
154
513381
3161
astronomların uzaktan gözlem yapmaları gerekiyor.
08:36
So astronomers will look at how the light interacts with the surface.
155
516566
3945
O yüzden de astronomlar, ışığın yüzeyle nasıl etkileşime girdiğine bakarlar.
08:40
Some colors may get absorbed, giving it a chemical fingerprint,
156
520535
4166
Bazı renkler absorbe edilip kimyasal bir iz oluşturabilir,
08:44
whereas other colors may not.
157
524725
2247
bazı renklerde bu olmaz.
08:46
On the other hand, some substances may just reflect more blue
158
526996
4253
Diğer yandan bazı maddeler
daha fazla mavi veya kızıl ışığı daha etkili şekilde yansıtabilirler.
08:51
or red light efficiently.
159
531273
1818
08:53
In the case of 'Oumuamua, it reflected more red light,
160
533659
3723
'Oumuamua daha fazla kızıl ışık yansıtıyordu,
08:57
making it look very much like the organic rich surface of the comet recently visited
161
537406
5023
Rosetta uzay aracı tarafından ziyaret edilen gök cisminin
09:02
by the Rosetta spacecraft.
162
542453
1786
organik zengin yüzeyine çok benziyordu.
09:04
But not everything that looks reddish has the same composition.
163
544887
4731
Ancak kızıl görünümlü her şey aynı bileşenlere sahip değil.
09:09
In fact, minerals that have tiny little bits of iron in the surface
164
549642
3476
Hatta yüzeyinde çok küçük madde hâlinde demir içeren mineraller bile
09:13
can also look red,
165
553142
1937
kızıl görünebilir,
09:15
as does the dark side of Saturn's moon Iapetus,
166
555103
2850
tıpkı Satürn'ün uydusu Iapetus'un karanlık kısmı gibi,
09:17
shown in these images from the Cassini spacecraft.
167
557977
2785
Cassini uzay aracının çektiği görsellerde görünüyor.
09:21
Nickel-iron meteorites, in other words, metal,
168
561432
2191
Nikel demir meteroitler,
09:23
can also look red.
169
563647
1729
başka bir deyişle metal de kızıl görünebilir.
09:26
So while we don't know what's on the surface,
170
566032
2670
Yani zaten yüzeyde ne olduğunu bilmezken
09:28
we know even less about what's on the inside.
171
568726
3146
içinde ne olduğu hakkında daha da az bilgi sahibiyiz.
09:32
However, we do know that it must at least be strong enough
172
572435
3088
Yine de dönerken parçalara ayrılmamasından
09:35
to not fly apart as it rotates,
173
575547
2372
güçlü bir yapısı olduğunu çıkarıyoruz,
09:37
so it probably has a density similar to that of rocky asteroids;
174
577943
3960
muhtemelen kayalıklı asteroitlere benzer bir yoğunluğu var;
09:41
perhaps even denser, like metal.
175
581927
2492
hatta daha bile yoğun, metal gibi.
09:45
Well, at the very least, I want to show you
176
585305
2071
Sabit teleskoplarımızdan biriyle çekilmiş
09:47
one of the beautiful color images that we got
177
587400
2142
çok güzel renkli görsellerimizden birini
09:49
from one of the ground-based telescopes.
178
589566
2140
sizinle paylaşmak istiyorum.
09:52
All right, I admit, it's not all that spectacular.
179
592145
2999
Pekâlâ, kabul ediyorum, o kadar da harika değil.
09:55
(Laughter)
180
595168
1012
(Kahkahalar)
09:56
We just don't have the resolution.
181
596204
2959
Yeterli çözünürlüğe sahip değiliz.
09:59
Even Hubble Space Telescope
182
599187
1929
Hubble Uzay Teleskobu bile
10:01
doesn't present a much better view.
183
601140
2049
daha iyi bir görüntü alamıyor.
10:04
But the importance of the Hubble data was not because of the images,
184
604220
3413
Ancak Hubble verisinin önemi görsellerden kaynaklanmıyor,
10:07
but because it extended our observations out
185
607657
2492
keşif zamanından itibaren
10:10
to two and a half months from the discovery,
186
610173
2683
gözlemlerimizi 2,5 ay uzatmamızı sağladı,
10:12
meaning we get more positions along the orbit,
187
612880
2704
yani yörüngede daha fazla konum gözlemleyebiliriz,
10:15
which will hopefully let us figure out where 'Oumuamua came from.
188
615608
4476
bu da 'Oumuamua'nın nereden geldiğini anlamamıza yardımcı olacaktır.
10:21
So what exactly is 'Oumuamua?
189
621667
2753
Peki 'Oumuamua tam olarak ne?
10:25
We firmly believe it's likely to be a leftover archaeological remnant
190
625150
5523
Başka bir gezegen sisteminin oluşum sürecinden çıkmış
10:30
from the process of the birth of another planetary system,
191
630697
3588
arkeolojik bir kalıntı olduğu yönünde hemfikiriz,
10:34
some celestial driftwood.
192
634309
1848
kıyıya vurmuş bir dal parçası gibi.
10:36
Some scientists think that maybe 'Oumuamua formed
193
636593
3383
Bazı bilim insanlarına göre belki de 'Oumuamua
10:40
very close to a star that was much denser than our own,
194
640000
3595
bizimkinden çok daha yoğun bir yıldıza çok yakın oluştu
10:43
and the star's tidal forces shredded planetary material
195
643619
3413
ve yıldızın gelgit kuvveti güneş sisteminin ilk zamanlarında
10:47
early in the solar system's history.
196
647056
1850
gezegen materyalini parçalara ayırdı.
10:49
Still others suggest that maybe this is something that formed
197
649565
3961
Başkalarına göre
bir yıldızın yok oluş döneminde oluşmuş olabilir,
10:53
during the death throes of a star,
198
653550
2166
10:55
perhaps during a supernova explosion,
199
655740
2792
muhtemelen gezegen materyalinin parçalandığı
10:58
as planetary material got shredded.
200
658556
2612
bir süpernova patlaması esnasında.
11:02
Whatever it is, we believe it's a natural object,
201
662345
3508
Ne olursa olsun, biz onun doğal bir cisim olduğuna inanıyoruz,
11:05
but we can't actually prove that it's not something artificial.
202
665877
4261
ama yapay olmadığını da kanıtlayamıyoruz.
11:10
The color, the strange shape, the tumbling motion
203
670710
3357
Rengi, garip şekli, hareketi...
11:14
could all have other explanations.
204
674091
2111
farklı açıklamalar getirebilir.
11:16
Now while we don't believe this is alien technology,
205
676825
3620
Bunun dünya dışı teknoloji olduğuna inanmasak da
11:20
why not do the obvious experiment and search for a radio signal?
206
680469
4642
neden gerekli deneyi yapıp radyo sinyalleri aramayalım ki?
11:25
That's exactly what the Breakthrough Listen project did,
207
685640
2940
İşte Breakthrough Listen projesi bunu yaptı,
11:28
but so far, 'Oumuamua has remained completely quiet.
208
688604
3702
ancak şimdiye dek 'Oumuamua tamamen sessizliğe bürünmüş hâlde.
11:33
Now could we send a spacecraft to 'Oumuamua
209
693091
2779
'Oumuamua'ya bir uzay aracı göndererek
11:35
and answer this question once and for all?
210
695894
2344
tüm sorularımızın yanıtını alabilir miyiz?
11:38
Yes, we do actually have the technology,
211
698262
2251
Evet, bunu yapacak teknolojimiz var,
11:40
but it would be a long and expensive voyage,
212
700537
2389
ama uzun ve pahalı bir yolculuk olur
11:42
and we would get there so far from the Sun
213
702950
2278
ve Güneş'ten o kadar uzaklaşırız ki
11:45
that the final approach trajectory would be very difficult.
214
705252
3293
son yaklaşma gidişatı çok zor olur.
11:49
So I think 'Oumuamua probably has many more things to teach us,
215
709790
5071
Bence 'Oumuamua'nın bize öğreteceği çok şey var
11:54
and in fact there might be more surprises in store
216
714885
2413
ve benim gibi bilim insanları veriler üzerinde çalışmayı sürdürürken
11:57
as scientists such as myself continue to work with the data.
217
717322
4055
bizi bekleyen sürprizler ortaya çıkabilir.
12:02
More importantly, I think this visitor from afar
218
722138
3531
Daha da önemlisi, uzaktan gelen bu misafir
12:05
has really brought home the point that our solar system isn't isolated.
219
725693
4762
güneş sistemimizin yalnız olmadığı konusuna dikkatimizi çekti.
12:10
We're part of a much larger environment,
220
730852
2414
Çok daha büyük bir ortamın parçasıyız
12:13
and in fact, we may even be surrounded by interstellar visitors
221
733290
4864
ve aslında yıldızlararası misafirlerle çevrili olup
12:18
and not even know it.
222
738178
2033
farkında bile olmayabiliriz.
12:20
This unexpected gift
223
740235
2112
Bu beklenmedik hediye,
12:22
has perhaps raised more questions than its provided answers,
224
742371
4587
muhtemelen beraberinde yanıt yerine daha fazla soru getirdi,
12:26
but we were the first to say hello to a visitor from another solar system.
225
746982
5325
ama başka bir güneş sistemiyle ilk irtibat kuran biz olduk.
12:32
Thank you.
226
752712
1182
Teşekkürler.
12:33
(Applause)
227
753918
6984
(Alkışlar)
12:42
Jedidah Isler: Thanks, Karen.
228
762946
1455
Jedidah Isler: Teşekkürler, Karen.
12:44
I of course enjoyed that talk very much. Thank you.
229
764425
2382
Bu konuşmadan çok keyif aldım, teşekkürler.
12:46
As I recall, we found it pretty late in its journey towards us.
230
766831
3553
Hatırladığım kadarıyla biz bunu yolculuğunun ileri aşamasında bulduk.
12:50
Will future technologies like the Large Synoptic Survey Telescope
231
770408
3612
Large Synoptic Survey Teleskobu gibi gelecek teknolojiler
12:54
help us detect these things sooner?
232
774044
1713
daha erken tespit etmemizi sağlar mı?
12:56
Karen Meech: Yeah. We're hoping that we'll start to see a lot of these things,
233
776353
3745
Karen Meech: Evet. Bunlardan çok daha fazla görmeyi umuyoruz,
13:00
and ideally, you'd love to find one as it's approaching the Sun,
234
780122
3819
tercihen Güneş'e yaklaşan bir tane bulmayı çok istiyoruz
13:03
because you want to have time to do all the science,
235
783965
3016
çünkü gerekli bilimsel inceleme için zamanımız olsun istiyoruz,
13:07
or even more ideal,
236
787005
1197
bundan daha da iyisi,
13:08
you'd get a spacecraft ready to go,
237
788226
2065
bir uzay aracı hazırlayabiliriz,
13:10
parked somewhere in the L4 or L5 position,
238
790315
3150
L4 veya L5 konumunda bir yerde bekletiriz,
13:13
somewhere near Earth,
239
793489
1334
Dünya'ya yakın bir yerde,
13:14
so that when something comes by, you can chase it.
240
794847
2991
böylece yakına bir şey geldiğinde arkasından gidebiliriz.
13:17
JI: Awesome, thanks so much. Let's thank Karen again.
241
797862
2549
JI: Müthiş, çok teşekkürler. Karen'a yeniden teşekkürler.
13:20
(Applause)
242
800435
2664
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7