Brewster Kahle: A digital library, free to the world

Brewster Kahle ücretsiz, dijital bir kütüphane oluşturuyor.

47,269 views

2008-09-11 ・ TED


New videos

Brewster Kahle: A digital library, free to the world

Brewster Kahle ücretsiz, dijital bir kütüphane oluşturuyor.

47,269 views ・ 2008-09-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ahmet Kurnaz Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:16
We really need to put the best we have to offer within reach of our children.
0
16160
4000
Verebileceğimizin en iyisine çocuklarımızın ulaşabilmelerini sağlamaya ihtiyacımız var.
00:20
If we don't do that, we're going to get the generation we deserve.
1
20160
5000
Eğer bunu yapmazsak, hakettiğimiz bir nesil elde edeceğiz.
00:25
They're going to learn from whatever it is they have around them.
2
25160
3000
Çocuklar etraflarında her ne varsa onlardan birşeyler öğrenecektir.
00:28
And we, as now the elite, parents, librarians, professionals, whatever it is,
3
28160
8000
Ve bizler, ebeveyn, kütüphaneci, profesyonel ya da her ne isek, seçkin insanlar olarak,
00:36
a bunch of our activities are, in fact, in trying to get the best we have to offer
4
36160
4000
yaptıklarımız, gerçekten de etrafımızdakilere ve olabildiğince geniş bir
00:40
within reach of those around us, or as broadly as we can.
5
40160
4000
kitleye ulaşmak için elimizden gelenin en iyisi.
00:44
I'm going to start and end this talk with a couple things that are carved in stone.
6
44160
3000
Konuşmama taşa yazılmış birkaç şeyle başlayıp ve bitireceğim.
00:47
One is what's on the Boston Public Library.
7
47160
4000
Bir tanesi Boston Halk Kütüphanesi'nde olan.
00:51
Carved above their door is, "Free to All."
8
51160
3000
Giriş kapısının üzerinde " Herkese bedava." yazıyor.
00:54
It's kind of an inspiring statement,
9
54160
2000
Bu ilham verici bir ifade,
00:56
and I'll go back at the end of this.
10
56160
2000
buna sonra tekrar deyineceğim.
00:58
I'm a librarian, and what I'm trying to do is bring all of the works of knowledge
11
58160
5000
Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını
01:03
to as many people as want to read it.
12
63160
4000
onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak.
01:07
And the idea of using technology is perfect for us.
13
67160
2000
Ve teknolojiyi kullanma fikri bizim için mükemmel.
01:09
I think we have the opportunity to one-up the Greeks.
14
69160
4000
Antik Yunanlıların'da bir adım ötesine geçme fırsatımız var.
01:13
It's not easy to one-up the Greeks. But with the industriousness of the Egyptians,
15
73160
5000
Tabii Yunanlıları geçmek kolay iş değil. Ancak Mısırlıların çalışkanlıklarıyla,
01:18
they were able to build the Library of Alexandria --
16
78160
2000
İskenderiye Kütüphanesi'ni inşa edebildiler.
01:20
the idea of a copy of every book of all the peoples of the world.
17
80160
4000
-- yeryüzündeki bütün insanların bütün kitaplarının bir kopyasının olması fikrini.
01:24
The problem was you actually had to go to Alexandria to go to it.
18
84160
3000
Ne yazık ki problem, bundan faydalanabilmeniz için Alexandria'ya gitmeniz gerekiyordu.
01:27
On the other hand, if you did, then great things happened.
19
87160
3000
Diğer yandan, eğer gittiyseniz, o zaman harika şeyler olurdu.
01:30
I think we can one-up the Greeks and achieve something.
20
90160
3000
Sanırım, Yunanlıları bir adım geçip birşeyler başarabiliriz.
01:33
And I'm going to try to argue only one point today:
21
93160
3000
Ve bugün size sadece bir noktayı vurgulamaya çalışacağım:
01:36
that universal access to all knowledge is within our grasp.
22
96160
5000
O da, insanlığın bütün bilgisine evrensel erişim artık avucumuzun içinde olduğu.
01:41
So if I'm successful, then you'll actually come away thinking,
23
101160
3000
Eğer başarılı olursam, o zaman gerçekten bunu size düşündürebilirim.
01:44
yeah, we could actually achieve the great vision of everything ever published,
24
104160
7000
Evet, gerçekten, bugüne kadar yayınlanmış herşeyin,
01:51
everything that was ever meant for distribution,
25
111160
2000
hem de yayılması istenen herşeyin,
01:53
available to anybody in the world that's ever wanted to have access to it.
26
113160
4000
ve her zaman bunlara ulaşmak isteyen herkes için geçerli olması vizyonuna erişebiliriz.
01:57
Yes, there's issues about how money should be distributed,
27
117160
4000
Evet, paranın nasıl dağıtılacağı ile ilgili de bazı konular var
02:01
and that's still being refigured out.
28
121160
2000
ve bu hala yeniden kurgulanıyor.
02:03
But I'd say there's plenty of money, and there's plenty of demand,
29
123160
2000
Bence bir sürü para var ve bir sürü isteyeni,
02:05
so we can actually achieve that.
30
125160
3000
dolayısıyla sanırım bir çözüm bulabiliriz.
02:08
But I'm going to go over the technological, social
31
128160
3000
Ama şimdi teknolojik olarak, sosyal olarak, bu vizyonu edinmeye
02:11
and sort of where are we as a whole, trying to get to that particular vision.
32
131160
4000
çalışan bir bütün olarak yolun neresindeyiz, buna değineceğim.
02:15
And the way I'm going to try to do this is do it like the Amazon.com website,
33
135160
5000
Ve bunu Amazon.com'un yöntemiyle yapmaya çalışacağım --
02:20
the books, music, video and just go step -- media type by media type,
34
140160
5000
kitaplar, müzik, video ve her yayın çeşidi için adım adım.
02:25
just go and say, all right, how're we doing on this?
35
145160
3000
şimdi düşünelim, peki bu iş nasıl olacak?
02:28
So if we start with books, you know, sort of where are we?
36
148160
4000
Kitaplarla başlayacak olursak, bilirsiniz, işin neresindeyiz?
02:32
Well, first you have to, as an engineer, scope the problem. How big is it?
37
152160
4000
Öncelikle bir mühendis gibi problemi tartmalıyız. Ne kadar büyük?
02:36
If you wanted to put all of the published works online
38
156160
3000
Eğer bütün yayınlanmış malzemeleri herkesin erişebileceği bir elektronik
02:39
so that anybody could have it available, well, how big a problem is it?
39
159160
4000
ortama aktarmayı düşünürsek, problemimiz ne kadar büyür?
02:43
Well, we don't really know, but the largest print library in the world
40
163160
4000
Gerçekten bilmiyoruz, ancak dünyanın en büyük yazdırma kütüphanesi olan
02:47
is the Library of Congress. It's 26 million volumes, 26 million volumes.
41
167160
4000
Congress Kütüphanesi 26 milyon cilt içerir, 26 milyon cilt !
02:51
It is, by far and away, the largest print library in the world.
42
171160
3000
Açık arayla dünyanın en büyük kütüphanesidir.
02:54
And a book, if you had a book, is about a megabyte,
43
174160
4000
Ve bir kitap da yaklaşık 1 megabayt yer kaplar,
02:58
so -- you know, if you had it in Microsoft Word.
44
178160
4000
yani, Microsoft Word'e aktarırsanız falan.
03:02
So a megabyte, 26 million megabytes is 26 terabytes --
45
182160
4000
Dolayısı ile megabayt, 26 milyon megabayt da 26 terabayt eder.
03:06
it goes mega-, giga-, tera-. 26 terabytes.
46
186160
3000
Mega, giga, tera diye gider, 26 terabayt.
03:09
26 terabytes fits in a computer system that's about this big,
47
189160
3000
26 terabayt da yaklaşık bu büyüklükte bir bilgisayar sistemine sığar.
03:12
on spinning Linux drives, and it costs about 60,000 dollars.
48
192160
5000
Linux sürücüleri ile birlikte toplamda 60000 dolara mâl olur.
03:17
So for the cost of a house -- or around here, a garage --
49
197160
4000
Böylece bir ev fiyatına, ya da bu çevrenin rakamlarıyla evin garajının fiyatına
03:21
you can put, you can have spinning all of the words in the Library of Congress.
50
201160
5000
bütün Congress Kütüphanesi'ni bir sunucuya koyabiliriz.
03:26
That's pretty neat.
51
206160
2000
Çok iyi değil mi?
03:28
Then the question is, what do you get?
52
208160
2000
Peki sorumuz şu: Peki ne elde edeceğiz?
03:30
You know, is it worth trying to get there?
53
210160
2000
Hani uğraşmaya değer mi?
03:32
Do you actually want it online?
54
212160
2000
Gerçekten de bunun internet üzerinden olmasını istiyor musunuz?
03:34
Some of the first things that people do is they make book readers
55
214160
3000
İnsanların ilk yapacağı şey kitapların içinde arama yapmanızı sağlayan
03:37
that allow you to search inside the books, and that's kind of fun.
56
217160
3000
kitap okuyucu programlar olacaktır, bu eğlenceli birşey.
03:40
And you can download these things, and look around them in new and different ways.
57
220160
3000
ve bunları internetten indirebilir, değişik ve şaşırtıcı şekillerde etrafınızı keşfedebilirsiniz.
03:43
And you can get at them remotely, if you happen to have a laptop.
58
223160
6000
Ve üstelik, eğer bir dizüstü bilgisayara sahipseniz, bunlara uzaktan erişebilirsiniz.
03:49
There's starting to be some of these sort of page turn-y interfaces
59
229160
4000
Bu şekildeki sayfa döndürme arayüz çeşitleri
03:53
that look a whole lot like books in certain ways,
60
233160
3000
tam bir kitapmış gibi görünmeye başlıyorlar,
03:56
and you can search them, make little tabs, and it's kind of cute --
61
236160
2000
ve küçük tablar halinde arama yapabiliyorsunuz, bu dizüstü
03:58
still very book-like -- on your laptop.
62
238160
3000
bilgisayarınız için oldukça akıllıca- fakat yine de kitaba benzer- bir yöntem.
04:01
But I don't know, reading things on a laptop --
63
241160
3000
Fakat bilemiyorum,dizüstünde birşeyler okumak --
04:04
whenever I pull up my laptop, it always feels like work.
64
244160
2000
Ne zaman ki dizüstü bilgisayarımı açsam, bana işteymişim hissi uyandırıyor.
04:06
I think that's one of the reasons why the Kindle is so great.
65
246160
3000
İşte bu, Kindle'ın çok harika olmasının sebeplerinden birisi.
04:09
I don't have to feel like I'm at work to read a Kindle.
66
249160
3000
Bir Kindle okuyabilmek için kendimi işte hissetmeme gerek yok;
04:12
It's starting to be a little bit more specified.
67
252160
3000
sanırım bu biraz açıklayıcı oldu.
04:15
But I have to say that there's older technologies that I tend to like.
68
255160
6000
Fakat şunu söylemeliyim ki sevme eğiliminde olduğum eski teknolojiler de var.
04:22
I like the physical book.
69
262160
3000
Gerçek kitapları severim.
04:25
And I think we can go and use our technology to go and digitize things,
70
265160
5000
Ve öyle düşünüyorum ki, elimizde varolan teknolojiyi kullanarak bunları dijitalleştirebilir--
04:30
put them on the Net, and then download,
71
270160
2000
internete ve indirilmeye sunabilir,
04:32
print them and bind them, and end up with books again.
72
272160
2000
böylece yazdırabilir ve birleştirerek yine bir kitap haline getirebiliriz.
04:34
And we sort of said, well, how hard is this?
73
274160
2000
Ve kendimize şunu sorduk: Ne kadar zor olabilir ki?
04:36
And it turns out to not be very hard.
74
276160
2000
Ve bunun o kadar zor da olamayacağı kanısına vardık.
04:38
We actually went off to make a bookmobile.
75
278160
2000
Gerçekten taşınabilir bir kitap yapmaya başladık.
04:40
And a bookmobile -- the size of a van with a satellite dish,
76
280160
2000
Ve taşınabilir bir kitap -- çocukların kendi kitaplarını yaptıkları,
04:42
a printer, binder and cutter, and kids make their own books.
77
282160
2000
çanak antenli, yazıcılı, ciltleme ve kesme makineli bir karavan büyüklüğünde.
04:44
It costs about three dollars to download, print and bind a normal, old book.
78
284160
6000
İndirme, yazdırma ve normal, eski bir kitabı kesme yaklaşık 3 Dolara mâl oluyor.
04:50
And they actually come out kind of nice looking.
79
290160
2000
Ve sahiden iyi bir görüntüyle karşınıza çıkıyorlar.
04:52
You can actually get really good-looking books
80
292160
3000
Hakikaten, sayfa başına 1 sent ücretle, bölümlere göre fiyatları değişen,
04:55
for on the order of one penny per page, sort of the parts cost for doing this.
81
295160
4000
iyi görünümlü kitaplar elde edebilirsiniz.
04:59
So the idea of -- this technology actually may end up
82
299160
3000
Yani böyle bir teknoloji fikri sayesinde
05:02
putting books back in people's hands again.
83
302160
2000
kitapları insanların ellerine tekrar geçirebiliriz.
05:04
There are some other bookmobiles running around.
84
304160
2000
Etrafımızda başka çeşit taşınabilir kitaplar da mevcut.
05:06
This is Eric Eldred making books at Walden Pond -- Thoreau's works.
85
306160
4000
Bu Eric Eldred. Walden Pond'da, Thoreau'nun atölyesinde kitap yapıyor.
05:10
This is just before he got kicked out by the Parks Services,
86
310160
3000
Bu tam da oradaki diğer kitap evleriyle yarışmak için
05:13
for competing with the bookstore there.
87
313160
3000
Parks Services'dan kovulmadan önceki durumu.
05:16
In India, they've got another couple bookmobiles running around.
88
316160
3000
Hindistan'da başka bir çift taşınabilir kitapları var.
05:19
And this is the opening day at the Library of Alexandria,
89
319160
3000
Ve bu da İskenderiye Kütüphanesi'nin açılış gününden,
05:22
the new Library of Alexandria, in Egypt.
90
322160
4000
Mısır'daki yeni İskenderiye Kütüphanesi.
05:26
It was quite popularly attended.
91
326160
2000
Oldukça yüksek bir miktarda katılım var.
05:28
And kids starting to make their own books,
92
328160
3000
Ve çocuklar kendi kitaplarını yapmaya başlıyorlar,
05:31
and a happy kid with the first book that he's ever owned.
93
331160
3000
ve şimdiye kadar sahip olduğu ilk kitabıyla, mutlu bir çocuğu görüyoruz.
05:34
So the idea of being able to use this technology
94
334160
2000
Yani, bu teknolojiyi kullanabilme düşüncesi
05:36
to end up with paper where I can handle sort of sounds a little retro,
95
336160
3000
birkaç adım geriye gidip duyabileceğimiz bir kağıtla sona gelebilir.
05:39
but I think it still has its place.
96
339160
3000
Fakat hâlâ onun bir yerinin olduğunu sanıyorum.
05:42
And being from the Silicon Valley, sort of utopian
97
342160
4000
Ve bir ütopya olan Silikon Vadisi türünde olmak
05:46
sort of world,
98
346160
2000
ve -- tür, yani, dünya türü,
05:48
we thought, if we can make this technology work in rural Uganda,
99
348160
3000
eğer bunun kırsal Uganda'da işe yarayan bir teknoloji olduğunu düşünerek
05:51
we might have something.
100
351160
2000
elimize birşey geçebilir.
05:53
So we actually got some funding from the World Bank to try it out.
101
353160
4000
Bu yüzden Dünya Bankası'ndan bunu denemek için bir miktar kredi çektik.
05:57
And we found in about 30 days we could go and take a couple folks from Silicon Valley,
102
357160
4000
Ve orada yaklaşık 30 gün bulunduk ve Silikon Vadisi'nden birkaç insanı yanımıza alarak,
06:01
fly them to Uganda, buy a car, set up the first Internet connection
103
361160
6000
onlarla Uganda'ya uçtuk, araba satın aldık, Uganda Ulusal Kütüphanesi'nde
06:07
at the National Library of Uganda, figure out what they wanted,
104
367160
3000
ilk kez bir internet bağlantısı kurduk, isteklerini ortaya çıkardık,
06:10
and get a program going making books in rural Uganda.
105
370160
3000
ve Uganda kırsalında çalışacak bir program oluşturduk.
06:13
And it actually -- so technologically, it works.
106
373160
3000
Ve gerçekten -- yani geknolojik olarak işe yarıyor.
06:16
What we found out of this is we didn't have the right books.
107
376160
3000
Buradan çıkaracağımız şey, biz doğru kitaplara sahip değildik.
06:20
So the books were in the library. We could get it to people, if they're digitized,
108
380160
3000
Bu yüzden kitaplar kütüphanedeydi. Bunlar digital hale getirilirse onları insanlara götürebiliriz.
06:23
but we didn't know how to quite get them digitized.
109
383160
3000
fakat bunu tam olarak nasıl digital hale getireceğimizi bilmiyorduk.
06:26
Everybody thought the answer is, send things to India and China.
110
386160
5000
Herkes cevabın Hindistan ya da Çin'e gönderilmesi olarak düşündü.
06:31
And so we've tried that, and I'll go over that in a moment.
111
391160
2000
Bunu denedik ve bir süreliğine bunun üzerinde duracağım.
06:33
There are some newer technologies for delivering
112
393160
3000
Şu an var olan ulaştırmada kullanılabilecek ve oldukça da heyecan verici olan
06:36
that have happened that are actually quite exciting as well.
113
396160
3000
bazı yeni teknolojiler var.
06:39
One is a print-on-demand machine that looks like a Rube Goldberg machine.
114
399160
3000
Bir tanesi Rube Goldberg Makinesi'ne benzeyen talebe göre yazdırma makinesi.
06:42
We have one of these things now. It's completely cool.
115
402160
2000
Bunların bir tanesi şu an elimizde. Oldukça harika.
06:44
It's all conveyor belt, and it makes a book.
116
404160
5000
Hepsi bir taşıma bandından ibaret ve bu yolla kitap yapıyor.
06:49
And it's called the "Espresso Book Machine,"
117
409160
2000
Bu "Espresso Kitap Makinesi" şeklinde adlandırılıyor
06:51
and in about 10 minutes, you can press a button and make a book.
118
411160
4000
ve yaklaşık 10 dakikada, bir tuşa basarak bir kitap yapabilirsiniz.
06:55
Something else I'm quite excited about in this particular domain,
119
415160
4000
Bu özel ilgi alanında oldukça heyecanlı olduğum başka birşey ise
07:01
beyond these sort of kiosk-y things where you can get books on demand,
120
421160
4000
talebinize göre kulübemsi şeyler türünde alabileceğiniz kitapların arkasında,
07:05
is some of these new little screens that are coming out.
121
425160
4000
bu tür bazı yeni ve küçük ekranların piyasaya çıkacak olması.
07:09
And one of my favorites in this is the $100 laptop.
122
429160
4000
Ve bunlardan benim favorim olanın bir tanesi 100 dolarlık bir dizüstü bilgisayar.
07:13
And I don't mean to steal any thunder here,
123
433160
6000
Burada kimseye karşı üstün gelmeyi kasdetmiyorum,
07:19
but we've gone and used one of these things to be an e-book reader.
124
439160
4000
Fakat bizler gittik ve bir e-kitap okuyucusu olmak için bu şeylerin birisini kullandık.
07:24
So here's one of the beta units and you can --
125
444160
6000
Evet, bu beta birimlerden bir tanesi ve sizler --
07:30
it actually turns out to be a really good-looking e-book reader.
126
450160
8000
bunu gerçekten güzel bir görünüme sahip e-book haline getirebilirsiniz.
07:38
And we have a quick hack that we did to try to put one of our books on it,
127
458160
4000
Kitabımızın bir tanesini deneme amacıyla buna ekledik ve hızlıca tıkladık,
07:42
and it turns out that 200 dots per inch
128
462160
3000
ve bu şunu ortaya çıkarıyor ki inç başına 200 nokta
07:45
means that you can put scanned books on them that look really good.
129
465160
3000
taramayla elde edilmiş kitaplarınızı bu cihazla çok iyi görüntüleyebileceğiniz anlamına geliyor.
07:48
At 200 dots per inch, it's kind of the equivalent of a 300 dot print laser printer.
130
468160
4000
İnç başına 200 nokta, 300 noktalı bir lazer yazıcıya eşit türden.
07:52
We're in good enough shape.
131
472160
2000
Yeterince iyi bir durumdayız.
07:54
You actually can go and read scanned books quite easily.
132
474160
3000
Gerçekten gidebilir ve taranmış kitapları oldukça basitçe okuyabilirsiniz.
07:57
So the idea of electronic books is starting to come about.
133
477160
4000
Yani elektronik kitap fikri ortaya çıkmaya başlıyor.
08:01
But how do you go about doing all this scanning?
134
481160
2000
Fakat siz tüm bu taramayı nasıl yapıyorsunuz?
08:03
So we thought, okay, well, let's try out this send books to India thing.
135
483160
3000
Düşündük, tamam, haydi şu kitapları Hindistan'a göndermeyi deneyelim, dedik.
08:06
And there was a project with, funded by the National Science Foundation --
136
486160
5000
Ve Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen, birkaç tarayıcının gönderildiği bir proje vardı,
08:11
sent a bunch of scanners, and the American libraries were supposed to send books.
137
491160
4000
ve Amerikan Kütüphaneleri'nin de kitap göndermeleri gerekiyordu.
08:15
Well, they didn't. They didn't want to send their books.
138
495160
3000
Evet, ama göndermediler -- kitaplarını göndermek istemediler!
08:18
So we bought 100,000 books and sent them to India.
139
498160
2000
Bu yüzden de biz 100.000 adet kitap satın aldık ve bunları Hindistan'a yolladık.
08:20
And then we learned why you don't want to send books to India.
140
500160
3000
Bunun ardından neden kitaplarınızı Hindistan'a göndermediğinizi öğrendik.
08:23
The lesson we learned out of this is, scan your own books.
141
503160
4000
Bundan çıkardığım ders ise, "kendi kitaplarınızı tarayın."
08:27
If you really care about books, you're going to scan them better,
142
507160
4000
Eğer gerçekten kitaplar umrunuzdaysa, onları daha iyi tarayacaksınız,
08:31
especially if they're valuable books.
143
511160
2000
özellikle bunlar değerli kitaplarsa.
08:33
If they're new books and you can just, you know, butcher them,
144
513160
2000
Onlar yeni kitaplar ise, bildiğiniz üzere, onları sadece berbat edeceksiniz,
08:35
because you could just buy another one,
145
515160
2000
çünkü siz hemen başka bir tanesini alabilirsiniz,
08:37
that's not such a big deal in terms of doing high-quality scanning.
146
517160
4000
bu yüksek kalitede tarama yapma açısından böyle büyük bir iş değil.
08:41
But do things that you love.
147
521160
3000
Fakat sevdiğiniz şeyleri yapın.
08:44
But the Indians have been scanning a lot of their own books --
148
524160
3000
Fakat Hindistanlılar kendilerinin birçok kitaplarını taramaktalar --
08:47
about 300,000 now -- doing very well.
149
527160
2000
şu ana kadar 300,000 adet-- gerçekten iyi bir iş çıkarıyorlar.
08:49
The Chinese did over a million, and the Egyptians are about 30,000.
150
529160
5000
Çinliler 1 milyonun üzerinde ve Mısırlılar da 30,000 civarında tarama yaptılar.
08:54
But we sent -- thought, OK, if we're going to need to do this, let's do it in-library.
151
534160
6000
Fakat biz yolladık -- düşündük ki eğer bunu yapmamız gerekecekse, kütüphane içerisinde yaparsak iyi olacak.
09:00
How do we go and do this, and how do we get it down
152
540160
2000
Nasıl gidiyoruz ve yapıyoruz bunu? Ve güç yetirebileceğimiz miktarda bir ücretle
09:02
so that it's a cost point that we could afford?
153
542160
2000
bu işe nasıl başladık?
09:04
And we sort of picked the price point of 10 cents a page.
154
544160
3000
Fiyatlandırmayı sayfa başına 10 sent olarak belirledik.
09:07
If it's basically the cost of xeroxing to basically digitize, OCR, package it up,
155
547160
6000
Eğer bu dijital hale getirmek için baz alınan fotokopi çekme, optik karakter tanıma ve paketleme,
09:13
make it so that you could download, print and bind it -- the whole shebang --
156
553160
3000
indirilebilir hale getirme, yazdırma, ciltleme ve hepsinin fiyatıysa,
09:16
we would have achieved something.
157
556160
2000
birşeyler başarabiliriz..
09:18
So we started out trying to figure out. How do we get to 10 cents?
158
558160
2000
Bu yüzden, hesaplama yapmaya başladık, 10 sente nasıl ulaşabilirdik?
09:20
And we tried these robot things, and they worked pretty well --
159
560160
3000
Bu robot kalıpları denedik ve oldukça güzel işe yaradı.
09:23
sort of these auto-page-turning things.
160
563160
2000
-- bu sayfa döndürme şeyleri türünden.
09:25
If we can have Mars Rovers, you'd think you could turn pages.
161
565160
4000
Mars Rovers'ımız olsa, bununla sayfaları çevirebileceğimizi düşünürdünüz.
09:29
But it actually turns out to be pretty hard to turn pages, and the volume isn't there.
162
569160
4000
Fakat o zaman sayfaları çevirmek oldukça zor bir hal alıyordu ve ciltlere de uymuyordu.
09:33
So anyway -- so we ended up making our own book scanner,
163
573160
6000
Ya her neyse -- biz kendi tarayacımızı yaparak sonuç aldık.
09:39
and with two digital, high-grade, professional digital cameras,
164
579160
4000
Ve yüksek kalite 2 dijital kamera sayesinde,
09:43
controlled museum lighting, so even if it's a black and white book,
165
583160
3000
müze ışıklandırmasını kontrol altına aldık -- beyaz ya da siyah bir kitap bile olsa,
09:46
you can go and get the proper intonation.
166
586160
4000
gidip doğru ses tonlamasını elde edebilirsiniz.
09:50
So you basically do a beautiful, respectful job.
167
590160
3000
Esasında güzel ve saygı duyulan bir iş yapmış oluyoruz.
09:53
This is not a fax, this is -- the idea is to do a beautiful job
168
593160
4000
Bu bir fakslama değil, bu -- bu kütüphanelerin içine girerken,
09:57
as you're going through these libraries.
169
597160
3000
iyi bir iş yapma fikri.
10:00
And we've been able to achieve 10 cents a page if we run things in volume.
170
600160
4000
ve eğer bunları ciltler halinde yaparsak, sayfa başına 10 senti başarmış oluruz.
10:04
This is what it looks like at the University of Toronto.
171
604160
3000
Bu Toronto Üniversitesi'ndeki gibi birşey.
10:07
And actually, it turns out to, you know, pay a living wage.
172
607160
3000
Ve gerçekten de ona benziyor, bildiğiniz gibi, geçinebilecek kadar maaş ödemek.
10:10
People seem to love it.
173
610160
2000
İnsanlar onu seviyor gibiler.
10:12
Yes, it's a little boring, but some people kind of get into the Zen of it.
174
612160
4000
Evet bir miktar sıkıcı, fakat bazı insanlar bunu Japon Budist Okulu'na gitmek gibi görüyorlar.
10:16
(Laughter)
175
616160
3000
(Kahkaha)
10:19
And especially if it's kind of interesting books that you care about,
176
619160
2000
Ve özellikle bu sizin okuyabileceğiniz dilde olan ve
10:21
in languages that you can read.
177
621160
2000
gerçekten umursadığınız bir kitap çeşidiyse.
10:23
We actually have been able to do a pretty good job of this, at getting 10 cents a page.
178
623160
6000
Bizler gerçekten sayfa başı 10 sente ulaşarak iyi bir iş çıkardık.
10:29
So 10 cents a page, 300 pages in your average book, 30 dollars a book.
179
629160
4000
Yani sayfa başına 10 sent, ortalama 300 sayfa olsa bir kitap, bir kitap 30 dolar olmuş oluyor.
10:33
The Library of Congress, if you did the whole darn thing --
180
633160
4000
Congress Kütüphanesi, eğer tüm lanet şeyleri siz yaptıysanız --
10:37
26 million books -- is about 750 million dollars, right?
181
637160
4000
26 milyon kitap -- yaklaşık 750 milyon dollar, yanılıyor muyum?
10:41
But a million books, I think, actually would be a pretty good start,
182
641160
4000
Fakat 1 milyon kitap -- Gerçekten bu rakamın iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum,
10:45
and that would cost 30 million dollars. That's not that big a bill.
183
645160
3000
ve bu da 30 milyon dolar tutardı. Bu o kadar da büyük bir fatura değil!
10:48
And what we've been able to do is get into libraries.
184
648160
3000
Ve bizim yapabildiğimiz şey kütüphanelere gitmekti.
10:51
We've now got eight of these scanning centers in three countries,
185
651160
4000
Şu an 3 farklı ülkede 8 tane tarama merkezimiz var,
10:55
and libraries are up for having their books scanned.
186
655160
3000
ve kütüphaneler kitaplarını taratmak isteyenler için hizmette.
10:58
The Getty here is moving their books to the UCLA,
187
658160
3000
The Getty burada kitaplarını bizim de bir tarama merkezimizin bulunduğu UCLA'ya götürüyor,
11:01
which is where we have one these scanning centers,
188
661160
3000
bizim de bir tarama merkezimizin bulunduğu UCLA'ya götürüyor,
11:04
and scanning their out-of-copyright books, which is fabulous.
189
664160
4000
ve yayın hakkı olmayan kitaplarını tarıyor, harika bir iş!
11:08
So we're starting to get the institutional responsibility.
190
668160
3000
Ve kurumsal sorumluluğu elimize almaya başlıyoruz.
11:11
The thing we're missing is the 10 cents.
191
671160
3000
Kaçırdığımız şey ise "10 sent".
11:14
If we can get the 10 cents, all the rest of it flows.
192
674160
3000
10 senti elde edebilirsek, gerisi hikaye!
11:17
We've scanned about 200,000 books.
193
677160
3000
Yaklaşık 200,000 kitap taraması yaptık.
11:20
Now we're scanning about 15,000 books a month,
194
680160
3000
Ve şu an aylık 15,000 civarında kitap tarıyoruz.
11:23
and it's starting to gear up another factor of two from there.
195
683160
4000
Ve 2'den 3'e doğru vitesi yükseltmeye başlıyoruz.
11:27
So all in all, that's going very well.
196
687160
3000
Yani herşeyi düşünürsek, bu çok iyi gidiyor.
11:30
And we're starting to move out of the just out-of-copyright
197
690160
3000
Ve telif hakkı koruma süresi bitmiş bir dünyadan çıkıp,
11:33
into the out-of-print world.
198
693160
2000
baskısı tükenmiş kitapların olduğu bir dünyaya yol alıyoruz.
11:35
So I think of -- we're kind of going from the out-of-copyright, library stuff,
199
695160
4000
Sanıyorum ki -- biz bir çeşit telif hakkı koruma süresi bitmiş kütüphane malzemelerinden yola çıkıyoruz,
11:39
and Amazon.com is coming from the in-print world.
200
699160
5000
ve Amazon.com baskıda bulunan bir dünyadan geliyor.
11:44
And I think we'll meet in the middle some place,
201
704160
2000
ve ortada bir yerde buluşacağız, bunun ardından da
11:46
and have the classic thing that you have,
202
706160
2000
sizin sahip olduğunuz klasik şeylerimiz olacak,
11:48
which is a publishing system and a library system working in parallel.
203
708160
4000
baskı sistemi ve kütüphane çalışma sistemine paralel olan şeyleri kasdediyorum.
11:52
And so we're starting up a program to do out-of-print works, but loaning them.
204
712160
6000
Ve biz baskısı tükenmiş işlerin programını yapmaya başlıyoruz, fakat bunları ödünç alıyoruz.
11:58
Exactly what loaning means, I'm not quite sure.
205
718160
2000
Ödünç almanın ne demek olduğunu tam bilmiyorum. O kadar emin değilim.
12:00
But anyway, loaning out-of-print works from the Boston Public Library,
206
720160
5000
Fakat her neyse, baskısı tükenmiş işleri Boston Halk Kütüphanesi'nden,
12:05
the Woods Hole Oceanographic Institute and a few other libraries
207
725160
4000
Wood Hole Denizbilimsel Enstitüsü ve bu programda yer almaya başlayan
12:09
that are starting to participate in this program,
208
729160
2000
diğer birkaç kütüphaneden ödünç aldık,
12:11
to try out this model of where does a library stop
209
731160
3000
ve bunu kütüphanelerin ve kitapçıların
12:14
and where does the bookstore take over.
210
734160
3000
durma noktasına geldiği yerlerde denedik.
12:17
So all in all, it's possible to do this in large scale.
211
737160
4000
Sonuçta bunu geniş çaplı yapmanın imkanı var.
12:21
We're also going back over microfilm and getting that online.
212
741160
5000
Tekrar geriye, mikrofilme dönüyoruz ve bunu internete taşıyoruz.
12:26
So, we can do 10 cents a page, we're going 15,000 books a month
213
746160
3000
Yani biz bu işi sayfa başı 10 sente yapabiliriz, aylık 15,000 kitap ve
12:29
and we've got about 250,000 books online,
214
749160
3000
şu an bizim yaklaşık 250,000 online kitabımız var,
12:32
counting all the other projects that are starting to add in.
215
752160
2000
bunda bizim projemizde yer almaya başlayan diğerlerini de hesaba katıyoruz tabii.
12:34
So what I wanted to argue is, books are within our grasp.
216
754160
4000
Bu noktada tartışmak istediğim şey, kitapların bizim avucumuzda olmaları.
12:38
The idea of taking on the whole ball of wax is not that big a deal.
217
758160
6000
Bunun tamamını üstlenmek o kadar büyük bir mes'ele değil.
12:44
Yes, it costs tens of millions, low hundreds of millions,
218
764160
4000
Evet, onlarca, binlerce milyon dolara mal olabilir bize,
12:48
but one time shot and we've got basically the history of printed literature online.
219
768160
7000
fakat bir kerelik başlangıç ve biz şu an temel alınan baskı literatürü tarihine online olarak sahibiz.
12:55
And then, there's business model issues
220
775160
2000
Bunun ardından iş modeli konular var
12:57
about how to try to effectively market it and get it to people.
221
777160
4000
piyasayı etkili bir şekilde yönetip, bunu insanlara ulaştırmayla alakalı.
13:01
But it is within our grasp, technologically and law-wise,
222
781160
4000
Fakat bunlar teknolojik olarak da kanunlarla ilgili olarak da, hep bizim avucumuzda,
13:05
at least for the out of print and out of copyright,
223
785160
3000
en azından telif hakkı koruma süresi bitmiş ve baskı dışı kalmış olanlar için geçerli bu,
13:08
we suggest, to be able to get the whole darn thing online.
224
788160
5000
bu noktada biz tüm ağa online olarak erişimi sağlayabilmeyi öneriyoruz.
13:13
Now let's go for audio, and I'm going to go through these.
225
793160
3000
Şimdi sesi dinleyelim, bunu size dinleteceğim.
13:16
So how much is there?
226
796160
2000
Ne kadar var orda?
13:18
Well, as best we can tell, there are about two to three million disks
227
798160
3000
Eee, söylesek söylesek, yaklaşık 2 yada 3 milyon yayınlanmış disk var diyebiliriz
13:21
having been published -- so 78s, long-playing records and CDs --
228
801160
5000
yani -- 78'lerin uzun süren ses kayıtları ve CD'leri --
13:26
or at least that's the largest archives of published materials
229
806160
3000
ya da en azından bu yayına konmuş materyallerin
13:29
we've been able to sort of point at.
230
809160
2000
bizim bu noktadan gördüğüm kadarıyla en genişidir denir.
13:31
It costs about 10 dollars a piece to go and take a disk
231
811160
4000
Bu iş için gidip bir disk satın almak yaklaşık 10 dolara mal olur
13:35
and put it online, if you're doing things in volume.
232
815160
4000
ve tabiki bunu internette de paylaşmak buna dahil, eğer bunlar ciltler halindeyse.
13:39
But we've found that the rights issues are really quite thorny.
233
819160
3000
Fakat biz bu tür doğru konuların gerçekten zorlu olduğunu gördük.
13:42
This is a fairly heavily litigated area,
234
822160
2000
Bu gerçekten ağır bir dava,
13:44
so we've found that there are niches in the music world
235
824160
3000
bu yüzden müzik dünyasında, klasik ticari yayın sistemi tarafından çok iyi hizmet verilmediğini
13:47
that aren't served terribly well by the classic commercial publishing system.
236
827160
3000
ve bazı bozuklukların olduğunu gördük.
13:50
And we've been starting to make these available by going
237
830160
4000
Buna istinaden, bu eksiklikleri gidermek amacıyla gittik
13:54
and offering shelf space on the Net.
238
834160
2000
ve internet üzerinden özel raf yeri teklif ettik.
13:56
In the United States, it doesn't cost you to give something away. Right?
239
836160
4000
Birleşik Devletler'de birşey bağışlamak sizi o kadar etkilemez, değil mi?
14:00
If you give something to a charity or to the public,
240
840160
7000
Halka ya da bir hayır kurumuna bağışta bulunursanız,
14:07
you get a pat on the back and a tax donation --
241
847160
2000
sırtınız sıvazlanır ve vergi yardımı-indirimi- alırsınız--
14:09
except on the Net, where you can go broke.
242
849160
2000
meteliksiz kalabileceğiniz internet ortamı hariç tabii.
14:11
If you put up a video of your garage band, and it starts getting heavily accessed,
243
851160
5000
Eğer GarageBand'inizin bir videosunu çekip koysanız, bu daha kolay erişilir hale gelir ve
14:16
you can lose your guitars or your house.
244
856160
2000
siz de gitarınız ya da evinizi kaybedebilirsiniz.
14:18
This doesn't make any sense.
245
858160
2000
Bu pek bir anlama ifade etmiyor.
14:20
So we've offered unlimited storage, unlimited bandwidth, forever, for free,
246
860160
5000
Bu yüzden limitsiz depolayabilme, limitsiz bant genişliği -herzaman için- şansını
14:25
to anybody that has something to share that belongs in a library.
247
865160
3000
bir kütüphaneye ait olan bir şeyi paylaşmak isteyen herkese ücretsiz olarak verdik.
14:28
And we've been getting a lot of takers. One is the rock 'n' rollers.
248
868160
4000
Bununla birçok müşteri kazandı. Hatta birisi rakınrolcu.
14:32
The rock 'n' rollers had a tradition of sharing,
249
872160
2000
Rakınrolcülerin bir paylaşma geleneği var,
14:34
as long as nobody made any money. You could --
250
874160
2000
birileri bir kazanç elde etmediği sürece.
14:36
concert recordings, it's not the commercial recordings,
251
876160
2000
Yani siz konser kaydı yapabilir -ticari kayıtlar değil-
14:38
but concert recordings, started by the Grateful Dead.
252
878160
3000
sadece konser kayıtları, bunu Grateful Dead başlattı.
14:41
And we get about two or three bands a day signing up.
253
881160
3000
Ve günlük yaklaşık 2 ya da 3 müzik grubundan başvuru alıyoruz.
14:44
They give permission, and we get about 40 or 50 concerts a day.
254
884160
5000
İzin veriyorlar ve bizim de günlük 40-50 konsere gitme şansımız oluyor.
14:49
We have about 40,000 concerts, everything the Grateful Dead ever did,
255
889160
3000
Yaklaşık 40,000 kadar konser var, Grateful Dead'in şu ana kadar yaptığı herşey,
14:52
up on the Net, so that people can see it and listen to this material.
256
892160
6000
internette yer alıyor ki herkes görebilsin ve onların tüm materyallerini dinleyebilsin.
14:58
So audio is possible to put up, but the rights issues are really pretty thorny.
257
898160
4000
Yani ses kayıdı yapma imkanı var ama gerçek konularda gerçekten belalı bir iş.
15:02
We've got a lot of collections now --
258
902160
2000
Şu an birçok kollkesiyonumuz var.
15:04
a couple hundred thousand items -- and it's growing over time.
259
904160
4000
-- bu şeylerden yüz binlerce var -- ve sayıları da zamanla artıyor.
15:08
Moving images: if you think of theatrical releases,
260
908160
2000
Hareketli resimler: eğer tiyatroyla ilgili şeyleri düşünyorsanız,
15:10
there are not that many of them.
261
910160
2000
bunlarda çok da fazla yok aslında.
15:12
As best we can tell, there are about 150,000 to 200,000 movies ever
262
912160
4000
Söyleyebileceğimizin en iyisi, şu ana kadar yaklaşık 150,000 ile 200,000 arası film var
15:16
that are really meant for a large-scale theatrical distribution. It's just not that many.
263
916160
5000
ki bunlarda büyük bir ölçüde tiyatroyla ilgili konular. Bu da çok fazla değil.
15:21
But half of those were Indian.
264
921160
2000
Fakat bu filmlerin yarısı Hint filmleri.
15:23
But anyway, it's doable,
265
923160
2000
Her neyse, bu da yapılabilir,
15:25
but we've only found about a thousand of these things that --
266
925160
3000
fakat biz sadece bu şeylerden binlerce bulabildik --
15:28
to be out of copyright.
267
928160
2000
-- tabii telif hakkı koruma süresi bitmiş olanlardan --
15:30
So we've digitized those and made those available.
268
930160
2000
Bunları dijital hale getirdik ve bunları mevcut hale getirdik.
15:32
But we've found that there's lots of other types of movies
269
932160
2000
Düşündük ve bulduk ki bizim bugüne kadar gün ışığına çıkmamış
15:34
that haven't really seen the light of day -- archival films.
270
934160
3000
diğer birçok film çeşidi var.
15:37
We've found, also, a lot of political films, a lot of amateur films,
271
937160
5000
Birçok siyasi film de bulduk, birçoğu amatör film ama,
15:42
all sorts of things that are basically needing a home, a permanent home.
272
942160
5000
fakat tüm bunlar temelde sadece bir eve ihtiyaç duyuyorlar, kalıcı bir yer yani.
15:47
So we've been starting to make these available and it's grown to be very popular.
273
947160
4000
Bu şeyleri mevcut hale getirmeye başladık, ve gerçekten de popüler hale geliyorlar.
15:51
We're not quite a YouTube.
274
951160
2000
Biz tam bir YouTube değiliz;
15:53
We tended towards longer-term things
275
953160
2000
uzun süreli şeyler yapma niyetindeyiz ve
15:55
and also things that people can reuse and make into new movies,
276
955160
4000
hem de insanların tekrar kullanabildikleri ve film haline getirebildikleri
15:59
which has just been great fun.
277
959160
3000
ve oldukça eğlenceli şeyler.
16:02
Television comes quite a bit larger.
278
962160
2000
Televizyon biraz geniş yer ediyor.
16:04
We started recording 20 channels of television 24 hours a day.
279
964160
3000
Günde 24 saat yayın yapan 20 kanalı kayda almaya başladık.
16:07
It's sort of the biggest TiVo box you've ever seen.
280
967160
4000
Şu ana kadar gördüğünüz belki de en büyük TiVo çeşidi.
16:11
It's about a petabyte, so far, of worldwide television --
281
971160
3000
Bu petabyte ile ilgili, şimdiye kadar, dünya çağında televizyonlar.
16:14
Russian, Chinese, Japanese, Iraqi, Al Jazeera, BBC, CNN, ABC, CBS, NBC --
282
974160
5000
Rusça, Çince, Japonca, Irak dili, El Cezire, BBC, CNN, ABC, CBS, NBC --
16:19
24 hours a day.
283
979160
2000
günde 24 saat.
16:21
We only put one week up,
284
981160
2000
Sadece 1 haftalığına yaptık bunu
16:23
which is mostly for cost reasons, which is the 9/11,
285
983160
5000
çünkü bazı fiyatlandırmalar yüzünden,
16:28
sort of from 9/11/2001. For one week, what did the world see?
286
988160
4000
11 Eylül 2001 türünde birşey: 1 hafta boyunca dünya ne gördü?
16:32
CNN was saying that Palestinians were dancing in the streets.
287
992160
4000
CNN Filistinlilerin sokaklarda dans ettiklerini söylüyordu.
16:36
Were they? Let's look at the Palestinian television and find out.
288
996160
3000
Öyle mi? Haydi Filistin televizyonlarına bakalım ve öğrenelim.
16:39
How can we have critical thinking without being able to quote
289
999160
4000
Alıntı yapmadan nasıl hassas bir düşünceye sahip olabiliriz ve
16:43
and being able to compare what happened in the past?
290
1003160
3000
geçmişte olanlarla karşılaştırabiliriz?
16:46
And television is dreadfully unrecorded and unquotable,
291
1006160
4000
Ve televizyon korkutucu bir şekilde kayıt dışı ve alıntı yapmadan,
16:50
except by Jon Stewart, who does a fabulous job.
292
1010160
4000
harika bir iş çıkaran Jon Stewart tarafından yapılan iş hariç.
16:54
So anyway, television is, I would suggest, within our grasp.
293
1014160
4000
Ya her neyse, televizyon, öne sürüyorum ki, bizim avucumuzun içerisinde.
16:58
So 15 dollars per video hour, and also about 100 dollars to 150 dollars per celluloid hour,
294
1018160
5000
Yani, saatlik video başına 15 dolar ve selüloit saat başına yaklaşık 100 ile 150 dolarla
17:03
we're able to go and get materials online very inexpensively
295
1023160
4000
oldukça ucuz bir fiyata materyalleri elde edebiliyoruz,
17:07
and have them up on the Net.
296
1027160
2000
ve bunları internete koyabiliyoruz.
17:09
And we've got, now, a lot of these materials.
297
1029160
2000
Ve şu an birçok materyallerimiz var.
17:11
So we've got about 100,000 pieces up there.
298
1031160
3000
100,000 parçaya yakın sahip olduklarımız.
17:14
So books, music, video, software. There's only 50,000 titles of it.
299
1034160
5000
Kitaplar, müzik, video, yazılım -- hemen hemen 50,000 başlık var.
17:19
Mostly the issues there are legal issues and breaking copy protections.
300
1039160
6000
Genel konular ise, yasal konular ve kopya koruma hakları.
17:25
But we've worked through some of those,
301
1045160
2000
Bunların üzerinde çalıştık,
17:27
but we've still got real problems in Washington.
302
1047160
2000
fakat Washington'da hala bazı reel problemlerimiz var.
17:29
Well, we're best known as the World Wide Web.
303
1049160
3000
Eee, Dünya Çapında Ağ'da daha iyi biliniyoruz.
17:32
We've been archiving the World Wide Web since 1996.
304
1052160
2000
Dünya Çapında Ağı 1996'dan beri arşivimize alıyoruz.
17:34
We take a snapshot of every website and all of the pages on it, every two months.
305
1054160
6000
Her sitenin ve onların sayfalarının bir görüntüsünü aldık, her 2 ayda bir.
17:40
And actually, it's really been pioneered by Alexa Internet,
306
1060160
4000
Ve gerçekten, bu işe yani internet arşivine çok katkısı olmuş olan
17:44
which donates this collection to the Internet Archive.
307
1064160
4000
Alexa Internet sitesi öncü oldu.
17:48
And it's been growing along for the last 11 years, and it's a fantastic resource.
308
1068160
6000
Son 11 yıldır sürekli genişleyen bir internet sitesi oldu ve bu mükemmel bir kaynak.
17:54
And we've made a Wayback Machine
309
1074160
2000
Ve bir "Geri Dönüş Mekanizması" oluşturduk.
17:56
that you can then go and see old websites kind of the way they were.
310
1076160
4000
Bununla gidip eski internet sitelerini eski halleriyle görebilirsiniz.
18:00
If you go and search on something -- this is Google.com,
311
1080160
4000
Gidip birşey ararsanız, bu Google.com olabilir,
18:04
the different versions of it that we have,
312
1084160
2000
sahip olduğumuz farklı versiyonları,
18:06
this is what it looks like when it was an alpha release,
313
1086160
2000
yani bu onun Alpha çıkışlı olduğu zaman,
18:08
and this is what it looked like at Stanford.
314
1088160
2000
ve yine bu onun Stanford'da nasıl göründüğü bulabilirsiniz.
18:10
So anyway, you've got basically an idea of where things came from.
315
1090160
4000
Ya her neyse, birşeylerin nereden geldiğini temel de elde edebiliyorsnuz.
18:14
Mostly, people want to see their old stuff out of this.
316
1094160
3000
Çoğu zaman, insanlar bu tür şeylerin eski hallerini görmek istiyorlar.
18:17
If there's one thing that we want to learn from the Library of Alexandria version one,
317
1097160
4000
İskenderiye Kütüphanesi'nin eski bir versiyonun, çoğu zaman yakma yönüyle bilinen,
18:21
which is probably best known for burning,
318
1101160
4000
öğrenmek istediğimiz birşey:
18:25
is, don't just have one copy.
319
1105160
2000
1 kopyayla yetinmenize gerek yok.
18:27
So we've started to -- we've made another copy of all of this
320
1107160
6000
Başladık --bunların hepsinin birer kopyasını hazırladık
18:33
and we actually put it back in the Library of Alexandria.
321
1113160
3000
ve gerçekten bunları İskenderiye Kütüphanesi'ne geri yolladık.
18:36
So this is a picture of the Internet Archive at the Library of Alexandria.
322
1116160
3000
İşte bu İskenderiye Kütüphanesi'nin internet arşivinin bir resmi.
18:39
And we now have also another copy building up in Amsterdam.
323
1119160
4000
Ve şimdi de Amsterdam'daki bir kopyalama binası.
18:43
So, we should put it in the San Andreas Fault Line in San Francisco,
324
1123160
4000
Bunu San Francisco'daki San Adread Fault Line'a koymamız gerekiyor,
18:47
flood zone in Amsterdam and in the Middle East. Right, so anyway ...
325
1127160
5000
Amsterdam'daki ve Orta Doğu'daki sel bölgesi.. Evet, her neyse ...
18:52
so we're hedging our bets here.
326
1132160
3000
yani iddiamızı garanti altına alıyoruz bu şekilde.
18:55
If we go and put it in a couple more places, I think we'll be in good shape.
327
1135160
5000
gidip bunu birkaç daha yere koyarsak, iyi bir durumda olacağımızı düşünüyorum.
19:00
There's a political and social question out of this.
328
1140160
2000
Burada siyasi ve sosyal bir sorun var.
19:02
Is all of this, as we go digital, is it going to be public or private?
329
1142160
4000
Bunların hepsi, digital hale geldikçe, halka açık mı olacak yoksa özel mi olacak?
19:06
There's some large companies that have seen this vision,
330
1146160
2000
Bu vizyona sahip çıkan bazı geniş şirketler var,
19:08
that are doing large-scale digitization,
331
1148160
2000
büyük ölçüde dijitalleştirme yapıyorlar,
19:10
but they're locking up the public domain.
332
1150160
2000
fakat onlar halkın taleplerini bloke ediyorlar.
19:12
The question is, is that the world that we really want to live in?
333
1152160
3000
Soru şu: Bu gerçekten bizim içinde yaşamak istediğimiz dünya mı?
19:15
What's the role of the public versus the private as things go forward?
334
1155160
4000
Kamuoyunun özel durumlara karşı rolü zaman geçtikçe nasıl olacak?
19:19
How do we go and have a world where we both have libraries
335
1159160
4000
Nasıl ilerleme kaydedip, bizim hepimizin kütüphanelerinin olduğu
19:23
and publishing in the future, just as we basically benefited as we were growing up?
336
1163160
5000
ve gelecekte yayın yapacak olan, temelde sadece bizim yararımıza olan bir dünyamız olacak?
19:28
So universal access to all knowledge --
337
1168160
3000
Tüm bilgilere evrensel erişim --
19:31
I think it can be one of the greatest achievements of humankind,
338
1171160
3000
Sanıyorum ki bu insanoğlunun şu ana kadar ki en büyük başarısı olabilir,
19:34
like the man on the moon, or the Gutenberg Bible, or the Library of Alexandria.
339
1174160
4000
Ay'a ayak basan ilk insan ya da Gutenberg Bible ya da İskenderiye Kütüphanesi gibi.
19:38
It could be something that we're remembered for,
340
1178160
2000
Bizim bunu, bu milenyumda başarmamız,
19:40
for millennia, for having achieved.
341
1180160
3000
gelecekte anılacağımız bir şey olabilir.
19:43
And as I said before, I'll end with something
342
1183160
2000
Ve daha önce de dediğim gibi,
19:45
that's carved above the door of the Carnegie Library.
343
1185160
3000
Konuşmamı Carnegie Kütüphanesi'nin üzerinde de yazılı olan bir şeyle bitireceğim.
19:48
Carnegie -- one of the great capitalists of this country --
344
1188160
2000
Carnegie -- bu ülkenin en büyük kapitalistlerinden birisi --
19:50
carved above his legacy, "Free to the People."
345
1190160
4000
mirasının girişine şunu yazdırdı: "İnsanlara Ücretsiz"
19:54
Thank you very much.
346
1194160
2000
Çok teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7