Claron McFadden: Singing the primal mystery

Claron McFadden: İlkel gizem şarkısını söylüyor

Çeviri: Ömer Genal Gözden geçirme: Sancak Gülgen

(Alkışlar)

(Singing)

♪

(Singing ends)

(Alkışlar)

(Applause)

Pep Rosenfeld: Folks, you've just met Claron McFadden.

Sunucu: Arkadaşlar, Claron McFadden ile tanışmış oldunuz.

She is a world-class soprano singer

O dünyanın en iyi soprana şarkıcılarından biri.

who studied in Rochester, New York.

New York'ta Rochester'da çalıştı.

Her celebrated operatic roles are numerous and varied.

Sayısız ve türlü türlü

opera rollerinde görev aldı.

In August 2007, Claron was awarded the Amsterdam Prize for the Arts,

Ağustos 2007'de

Claron Amsterdam Sanat Ödülü'ne layık görüldü,

onun fevkalade mükemmeliği, şaşırtıcı ve

winning praise for her brilliance,

çok kapsamlı repertuvarları ve

her amazing and extensively wide repertoire

canlı sahne kişiliğine bir övgü olarak.

and her vivid stage personality.

Please welcome Claron McFadden.

Lütfen Claron McFadden'e bir hoşgeldin deyiniz.

(Applause)

(Alkışlar)

Claron McFadden: The human voice:

Claron McFadden: İnsan sesi:

mysterious, spontaneous, primal.

gizemli, spontane,

ve ilkel

Bana göre, insan sesi

For me, the human voice is the vessel on which all emotions travel --

bütün duyguların seyahat ettiği bir gemidir-

kıskançlık duygusu hariç.

except, perhaps, jealousy.

And the breath,

Ve soluk,

the breath is the captain of that vessel.

soluk bu geminin kaptanıdır.

A child is born,

Bir çocuk doğar,

takes its first breath --

ilk nefesini alır

(Inhales)

(nefes alıyor)

Whah!

And we behold the wondrous beauty

ve biz o insani ifadelerin

of vocal expression --

harikulade güzelliğe bakar kalırız.

mysterious, spontaneous

gizemli, spontane

and primal.

ve ilkel.

A few years ago, I did a meditation retreat in Thailand.

Birkaç yıl önce, Tayland'ta meditasyon tedavisine katıldım.

Ben tam bi sessizlik ve

I wanted a place

yalnızlığa sahip olabilieceğim

where I would have total silence and total solitude.

bir yer istemiştim.

I spent two weeks at this retreat

Bu tedavi için kendi küçük kulübemde

in my own little hut --

tam iki hafta geçirdim.

no music, no nothing -- sounds of nature,

müzik yok, hiçbir şey yok, doğanın sesleri-

konsantrasyonun özünü

trying to find the essence of concentration,

bulmaya çalışmak,

being in the moment.

o anında bulunmak.

On my last day,

Son günümde,

the woman who looked after the place,

külube ile ilgilenen bayan geldi ve

she came and we spoke for a minute,

bir kaç dakika konuştuk,

and then she said to me,

ve sonra bana dedi ki,

"Would you sing something for me?"

"Benim için bir şarkı söyleyebilir misin?"

And I thought, but this is a place of total quiet and silence.

Fakat ben düşündüm ki burası tam bir sessizlik ve sükunet yeri.

Gürültü yapamazdım.

I can't make noise.

She said, "Please, sing for me."

"Lütfen, benim için söyle." dedi.

So I closed my eyes,

Ve sonra gözlerimi kapadım,

soluk aldım

I took breath

ve aklıma gelen ve ağzımdan çıkan şey

and the first thing that came up and out

was "Summertime,"

Summertime idi. Porgy ve Bess'in.

Porgy and Bess.

(Singing) Summertime and the livin' is easy.

♫ Summertime and the living is easy ♫

Fish are jumpin' and the cotton is high.

♫ Fish are jumping and the cotton is high ♫

Oh, your daddy's rich and your ma is good-lookin'.

♫ Oh, your daddy's rich and your ma is good looking ♫

So hush little baby,

♫ So hush little baby ♫

don't you cry.

♫ Don't you cry ♫

Gözlerimi açtım ve

And I opened my eyes,

and I saw that she had her eyes closed.

gördüm ki onun da gözleri kapalıymıştı.

Biraz zaman sonra, gözlerini açtı ve

And after a moment, she opened her eyes

bana baktı ve dedi ki,

and she looked at me and she said,

"Sanki bir meditasyon gibi"

"It's like meditation."

And in that moment I understood

Ve o an anladım ki

Tayland'ta aramak, araştırmak için

that everything I had gone to Thailand to look for,

herşey

to search for,

benim şarkı söylemem de zaten varmıştı,

I had it already in my singing --

the calm, but alertness,

sakinlik, fakat tetikte olmak,

the focus, but awareness,

odaklanmak, fakat farkındalık,

and being totally in the moment.

ve tam anlamıyla o anda olmak.

Gerçekten tam o anda olduğunuz zaman,

When you're totally in the moment --

ben o anda olduğum zaman,

when I'm totally in the moment,

the vessel of expression is open.

ifade kanalları açık oluyor.

The emotions can flow from me

Duygular sizden

bana doğru akabiliyor,

to you

and back.

ve geri bana.

It's an extremely profound experience.

Son derece derin bir deneyim.

Bir bestecinin bir eseri var,

There's a piece by a composer,

John Cage adlı Amerikan bir bestecinin.

an American composer called John Cage.

Bestenin ismi "Aria".

It's called "Aria."

It was written for an amazing singer called Cathy Berberian.

Fevkalade mükemmel bir şarkıcı için yazılmıştı

Caty Berberian adlı şaşırtıcı bir şarkıcı.

And the thing about this piece that's so special --

Ve bu parçayı çok özel kılan şey şuydu.

if you see it behind me --

Arkamda görüyorsanız eğer,

o herhangi normal bir şekilde notalanmamış.

it's not notated in any way.

No notes, no flats, no sharps.

Nota yok, bemol yok, diyez yok.

Fakat bu bir çeşit yapı,

But it's a kind of structure.

And the singer, within this structure,

ve bu yapının içinde şarkıcı

has total freedom to be creative, spontaneous.

yaratıcı, spontane olmak için

tam bir özgürlüğe sahip.

For example,

Mesela,

there are different colors

farklı renkler var ve

and each color gets a different type of singing --

herbir renk farklı bir müzik çeşitin yerini tutuyor.

pop, country and western, opera, jazz --

pop, kırsal, batısal, opera, jaz

and you just have to be consistent with that color.

ve siz o renkle tutarlı olmanız gerekiyor.

You see there are different lines.

Görüyorsunuz ki farklı çizgiler var.

You choose in your own tempo in your own way

Siz o çizgiyi takip etmek için

kendinize has bir yoldan tempoyu seçiyorsunuz,

to follow the line,

but you must respect it,

fakat az ya da çok ona saygı göstermelisiniz.

more or less.

And these little dots,

Ve bu ufak noktalar,

these represent a sort of sound

bunlar bir çeşit

sesleri temsil ediyor,

that's not a vocal, not a lyrical way

ki bu sesler, sesleri ifade etmenin

of expressing the voice.

insani ve liric bir yoldan değil.

Using the body -- it could be sneezing,

Vücudu kullanarak - öksürme olabilir, hapşırma olabilir,

it could be coughing, animals --

hayvanlar olabilir, -- (hapşırma) İşte bu.

(Audience member coughs)

Exactly. (Laughter)

alkış, bunun gibi şeyler.

Clapping, whatever.

Ve farklı bir yazı var.

And there's different text.

Ermenice, Rusça,

There's Armenian, Russian, French, English, Italian.

Fransızca, İngilizce, İtalyanca.

So within this structure, one is free.

Böylece bu yapının içinden biri muaf tutulur.

To me, this piece is an ode to the voice,

Bana göre, bu parça sese yazılmış bir kaside,

because it's mysterious, as we can see.

çünkü gizemli - görebileceğimiz gibi -

It's quite spontaneous.

ve oldukça spontane,

ve ilkel.

And it's primal.

So I would like to share this piece with you,

Bu parçayı sizinle paylaşmak istiyorum.

It's "Aria," of John Cage.

John Cage'in Aria'sı.

(Singing in various languages)

(Söylüyor)

Hampart-zoum

Dirouhi

Di questa Terra

Naprasno

Conscience et

(Barks)

(Singing) Arise

Tsk, tsk, tsk.

(Singing)

Vidiel’a

facilmente

E io sono per te

♫ No other way ♫

(Robotic voice) No other way

Dans l'espace, so help

♫ Dans l'espace, so help ♫

(Söylüyor)

(Singing)

Si juste

Dvidzénya bistri

(Claps)

(Singing)

On pekrásen

idyot a k u

O a k ho a

Sivayoot eternal loosin

(Sneezes)

(Laughs)

Shh!

(Singing)

Gloobinoí più chiara

Si ceci est cela cela est ceci

Totalmente soi whom they sought to slay

To have the fruits gloire

♫ To have the fruits ♫

(Söylüyor)

J’écoute ...

À la vie…

Leggermente snédznoi

Coo coo

P k t d

Banalité

K o e

(Makes the sound of a kiss)

(Singing)

In armonia

(Applause)

(Alkışlar)