How racism harms pregnant women -- and what can help | Miriam Zoila Pérez

Çeviri: Hasan Yılmaz Gözden geçirme: İrem Uzel

Most of you can probably relate to what I'm feeling right now.

Bir cogunuz ne hissettigimle muhtemelen ilgilisinizdir.

My heart is racing in my chest.

Kalbim kut kut atiyor.

My palms are a little bit clammy.

Avuc iclerim biraz islak.

I'm sweating.

Terliyorum.

And my breath is a little bit shallow.

Ve nefesim kesilmek uzere.

Now, these familiar sensations are obviously the result

Simdi, bu bilinen hisler acik ki siz binlerin onunde ayakta

of standing up in front of a thousand of you

durmanin ve belki milyonlara ulasacak

and giving a talk that might be streamed online

internette de gezebilecek

to perhaps a million more.

bir konusma vermenin sonucudur.

But the physical sensations I'm experiencing right now

Ama suan deneyim ettigim fiziksel hisler aslinda

are actually the result of a much more basic mind-body mechanism.

daha cok temel zihin-vucut mekanizmasinin sonucudur.

My nervous system is sending a flood of hormones

Sinir sistemim kortizol ve adrenalin gibi hormanlari

like cortisol and adrenaline into my bloodstream.

kan dolasimima gonderiyor.

It's a very old and very necessary response that sends blood and oxygen

Bu olası bir tehdide karşı kaslara ve organlara oksijen

to the organs and muscles that I might need

ve kan pompalayan

to respond quickly to a potential threat.

oldukça ilkel ve önemli bir tepki.

But there's a problem with this response,

Ama bu tepkiyle alakalı bir sorun var,

and that is, it can get over-activated.

şöyle ki: tepki gereğinden fazla verilebiliyor.

If I face these kinds of stressors on a daily basis,

Eğer böylesi stres kaynakları ile özellikle sık sık

particularly over an extended period of time,

günlük yaşamda karşılaşırsam

my system can get overloaded.

sistem gereğinden fazla çalışıyor.

So basically, if this response happens infrequently: super-necessary

Yani basitçe, bu tepki eğer nadiren, aşırı gerektiği zamanlarda ortaya çıkarsa

for my well-being and survival.

iyi olmam ve yaşamımı sürdürmem için faydalı.

But if it happens too much,

Ama eğer çok sık olursa,

it can actually make me sick.

beni hasta edebilir.

There's a growing body of research examining the relationship

Kronik stres ve hastalık arasındaki ilişkiyi inceleyen

between chronic stress and illness.

giderek artan çalışmalar var.

Things like heart disease and even cancer

Kalp krizi gibi şeyler, hatta kanser bile

are being shown to have a relationship to stress.

stres ile bir ilişkisi olduğunu gösteriyor.

And that's because, over time, too much activation from stress

Ve işte bu yüzden, stres yüzünden aşırı çalıştığı için

can interfere with my body's processes that keep me healthy.

vücudumu sağlıklı tutan süreçlere müdahil olabilir.

Now, let's imagine for a moment that I was pregnant.

Şimdi, bir süreliğine benim hamile olduğumu düşünelim.

What might this kind of stress,

Böylesi bir stresin

particularly over the length of my pregnancy,

özellikle hamileliliğim boyunca

what kind of impact might that have

gelişen fetüsün sağlığı üzerinde

on the health of my developing fetus?

ne gibi etkileri olacaktır?

You probably won't be surprised when I tell you

Böylesi bir stresin hamilelik süresince

that this kind of stress during pregnancy is not good.

olumsuz etkileri olduğunu söylesem muhemelen şaşırmazsınız.

It can even cause the body to initiate labor too early,

Erken doğum sancısı çekmenize bile neden olabilir

because in a basic sense, the stress communicates

çünkü temel olarak, stres rahmin

that the womb is no longer a safe place for the child.

artık çocuk için güvenli bir yer olmadığını telkin edecektir.

Stress during pregnancy is linked with things like high blood pressure

Hamilelik sürecinde stres; yüksek tansiyon gibi şeylerle,

and low infant birth weight,

yenidoğanlarda düşük kilolara ve

and it can begin a cascade of health challenges

doğumu hem anne hem çocuk için

that make birth much more dangerous

daha tehlikeli kılacak

for both parent and child.

sağlık sorunları silsileleriyle bağlantılıdır.

Now of course stress, particularly in our modern lifestyle,

Tabi ki, stress özellikle modern yaşamımızda

is a somewhat universal experience, right?

oldukça sık rastlanılan bir durum, değil mi?

Maybe you've never stood up to give a TED Talk,

Belki hiç TED konferansı vermediniz ama,

but you've faced a big presentation at work,

büyük bir sunum yapmak zorunda kaldınız;

a sudden job loss,

ani iş kayıplarıyla,

a big test,

büyük sınavlarla karşılaştınız, ailenizden birileriyle ya da

a heated conflict with a family member or friend.

bir arkadaşınızla hummalı bir tartışma içerisine girdiniz.

But it turns out that the kind of stress we experience

Ve ortaya şöyle bir şey çıkıyor ki: yaşadığımız stresi türü ve rahatlamış

and whether we're able to stay in a relaxed state long enough

bir durumda kalabilmek için vücudumuzun

to keep our bodies working properly

düzenli çalışması aşırı derecede

depends a lot on who we are.

kim olduğumuza bağlı.

There's also a growing body of research

Ayrıca, giderek artan çalışmalar gösteriyor ki

showing that people who experience more discrimination

ayrımcılık yaşayan insanların

are more likely to have poor health.

sağlık sorunları yaşaması daha muhtemel.

Even the threat of discrimination,

Ayrımcılığın tehdidinin bile,

like worrying you might be stopped by police while driving your car,

aracınızda seyir halindeyken polis tarafından durdurulmanız gibi,

can have a negative impact on your health.

sağlığınıza olumsuz etkileri olabilir.

Harvard Professor Dr. David Williams,

Bu tür araştırmalara öncülük edip bu bağlantıları ispat eden

the person who pioneered the tools that have proven these linkages,

Harvard Profesör'ü Dr. David William'a göre

says that the more marginalized groups in our society

toplumumuzda marjinalleşen gruplar daha fazla ayrımcılıkla

experience more discrimination and more impacts on their health.

karşılaşıyor ve bu durum sağlık durumlarını olumsuz etkiliyor.

I've been interested in these issues for over a decade.

On yıldan fazla bir süredir bu sıkıntılarla ilgiliyim.

I became interested in maternal health

Tıp hazırlıkta kalınca not ortalamam

when a failed premed trajectory instead sent me down a path

hamile kadınlara yardım edebilmem için farklı yönlere yönelmemi sağladı

looking for other ways to help pregnant people.

ve doğum önce sağlıkla ilgilenmeye başladım.

I became a doula,

Bir doula (doğum koçu) oldum,

a lay person trained to provide support

yani insanlara hamilelik ve doğum sırasında

to people during pregnancy and childbirth.

destek sağlayan kişi.

And because I'm Latina and a Spanish speaker,

Latin olduğumdan ve ana dilimin İspanyolca olmasından dolayı

in my first volunteer doula gig at a public hospital in North Carolina,

ilk gönüllü olarak doula'lık yaptığım yer Kuzey Carolina'daki bir devlet hastanesiydi

I saw clearly how race and class impacted the experiences

ve yardımcı olduğum kişilerin ırksal ve sınıfsal özelliklerinin

of the women that I supported.

durumlara olan etkisini net bir şekilde gördüm.

If we take a look at the statistics about the rates of illness

Eğer Dr. Williams'ın belirttiği hamilelik ve doğum sırasındaki

during pregnancy and childbirth,

hastalık oranlarının

we see clearly the pattern outlined by Dr. Williams.

istatistiklerini inceleyecek olursak net bir şekilde görürüz ki:

African-American women in particular

özellikle Afro-Amerikan kadınların durumu

have an entirely different experience than white women

söz konusu dünyaya sağlıklı bir çocuk getirmek olduğunda

when it comes to whether their babies are born healthy.

tamamen farklı.

In certain parts of the country, particularly the Deep South,

Ülkenin belli kısımlarında, özellikle İç Güney'de

the rates of mother and infant death for black women

siyahi kadınların ve yenidoğanların ölüm oranı

actually approximate those rates in Sub-Saharan African.

Sahra Altı Afrika ülkelerinkiyle ile yaklaşık oranlardadır.

In those same communities,

Yine aynı toplulukta,

the rates for white women are near zero.

beyaz kadınların ölüm oranı sıfıra yakındır.

Even nationally, black women are four times more likely

Hatta milletçe, siyahi kadınların hamilelik ve doğum sırasında

to die during pregnancy and childbirth

ölmeleri beyaz kadınların ölmesinden

than white women.

daha muhtemel.

Four times more likely to die.

Ölme ihtimalleri dört kat daha fazla.

They're also twice as likely for their infants to die

Yeni doğan çocuklarının bir yaşına gelmeden

before the first year of life

ölme ihtimalleri de, beyazlarınkine göre

than white infants,

iki kat daha fazla,

and two to three times more likely

ve erken veya zayıf doğma riskleri de

to give birth too early or too skinny --

-- yetersiz gelişimin bir işareti olarak--

a sign of insufficient development.

iki üç kat daha fazla.

Native women are also more likely to have higher rates of these problems

Aynı zamanda yerli kadınların bu sıkıntılara yakalanma oranı

than white women,

bazı Latin kesimlerde olduğu gibi

as are some groups of Latinas.

beyaz kadınlarınkinden daha fazla.

For the last decade as a doula turned journalist and blogger,

Bir doula, blogger ve gazeteci olarak son on yıldır

I've been trying to raise the alarm

beyaz olmayan hamile kadınların, özellikle siyahi kadınların

about just how different the experiences of women of color,

yaşadıkları sıkıntıların, beyaz hemcinslerinin yaşadıkları

but particularly black women,

sıkıntılarla karşılaştırıldığında farkın

are when it comes to pregnancy and birth in the US.

ne kadar uçuk olduğuna dair insanları bilinçlendirmeye çalışıyorum

But when I tell people about these appalling statistics,

Ama ne zaman insanlara bu korkutucu istatistiklerden bahsetsem,

I'm usually met with an assumption that it's about either poverty

bunun ya fakirlik ya da bakım eksikliğinden

or lack of access to care.

olduğunu savunan bir tavırla karşılaşıyorum.

But it turns out, neither of these things tell the whole story.

Ama ortaya çıkıyor ki, bunların hiçbiri sıkıntının tamamını anlatmıyor.

Even middle-class black women still have much worse outcomes

Orta sınıf mensubu siyahi kadınlar bile beyaz hemcinslerine oranla

than their middle-class white counterparts.

daha kötü sonuçlarla karşılaşıyorlar.

The gap actually widens among this group.

Uçurum da aslında bu grup arasında sarplaşıyor.

And while access to care is definitely still a problem,

Bakıma erişim halen çok önemli bir problem iken,

even women of color who receive the recommended prenatal care

doğum öncesi önerilen bakımı alan renkli kadınlar bile

still suffer from these high rates.

bu yüksek oranlardan muzdarip.

And so we come back to the path

Ayrımcılıktan strese, oradan kötü sağlık durumuna gelip

from discrimination to stress to poor health,

böylece en başa dönmüş olduk ve bu bize

and it begins to paint a picture that many people of color know to be true:

bir çok renkli insanın çok iyi bildiği bir gerçeği çiziyor gözümüzün önüne:

racism is actually making us sick.

ırkçılık aslında bizi hasta ediyor.

Still sound like a stretch?

Halen kasıntı geliyor mu?

Consider this: immigrants, particularly black and Latina immigrants,

Şunu düşünün: göçmenler, özellikle siyahi ve Latin göçmenler,

actually have better health when they first arrive in the United States.

aslında Birleşik Devletler'e gelmeden önce daha sağlıklılardır.

But the longer they stay in this country, the worse their health becomes.

Ama bu ülkede kaldıkça sağlıkları daha da kötüye gider.

People like me, born in the United States to Cuban immigrant parents,

Benim gibi, Kübalı göçmen bir aileden gelip Amerika'da doğan insanların

are actually more likely to have worse health than my grandparents did.

sağlık sorunlarıyla karşılaşma ihtimalleri büyük ebeveynleriminkinden çok daha fazla.

It's what researchers call "the immigrant paradox,"

Bu " Göçmen Paradoksu" olarak adlandırdığımız şey

and it further illustrates

ve bu resmediyor ki

that there's something in the US environment

Birleşik Devletler'in ortamında bir şey

that is making us sick.

bizi hasta ediyor.

But here's the thing:

Ama şöyle ki:

this problem, that racism is making people of color,

ırkçılık, beyaz olmayan insanları özellikle siyahi kadın

but especially black women and babies, sick, is vast.

ve çocukları hasta eden bu problem, çok büyük.

I could spend all of my time with you talking about it,

Bütün ömrümü sizinle bunu konuşarak geçirebilirim fakat

but I won't, because I want to make sure to tell you about one solution.

yapmayacağım çünkü size bir çözüm sunduğumdan emin olmak istiyorum.

And the good news is, it's a solution that isn't particularly expensive,

Ve iyi haber şu ki, bu o kadar da pahalı olmayan bir çözüm yolu ve

and doesn't require any fancy drug treatments

şatafatlı bir ilaç tedavisi veya

or new technologies.

yeni teknolojiler de gerektirmiyor

The solution is called, "The JJ Way."

Bu çözüm yolunun adı " JJ Yolu"

Meet Jennie Joseph.

Jennie Joseph ile tanışın.

She's a midwife in the Orlando, Florida area

Kendisi on yıldan fazladır Florida'nın Orlanda kentinde

who has been serving pregnant women for over a decade.

hamile kadınlarla ilgilenen bir ebe.

In what she calls her easy-access clinics,

Kolay erişilebilir klinikler dediği yerlerde

Jennie and her team provide prenatal care to over 600 women per year.

Jennie ve takımı yılda 600 kadına doğum öncesi destek sağlıyor.

Her clients, most of whom are black, Haitian and Latina,

Bir çoğu siyahi olan, Haitili ve Latin müşterileri

deliver at the local hospital.

yerel devlet hastanesine geliyor.

But by providing accessible and respectful prenatal care,

Ama ulaşılabilir ve saygılı bir doğum öncesi destek sağladığından

Jennie has achieved something remarkable:

Jennie hatırlanmaya değer bir şey başardı:

almost all of her clients give birth to healthy, full-term babies.

Neredeyse bütün müşterileri, zamanında ve sağlıklı bebekler doğurdu.

Her method is deceptively simple.

Metodu ise yanıltıcı biçimde basit.

Jennie says that all of her appointments start at the front desk.

Tüm randevularım danışma masasında başlıyor diyor Jennie.

Every member of her team, and every moment a women is at her clinic,

Takımının her bir üyesi her an destek olabileceği kadar

is as supportive as possible.

destek oluyor klinikteki kadınlara.

No one is turned away due to lack of funds.

Hiçbiri bütçe yetersizliğinden dolayı geri çevrilmiyor.

The JJ Way is to make the finances work no matter what the hurdles.

JJ Metodu işin finansal kısmını bir yolunu bulup kotarıyor.

No one is chastised for showing up late to their appointments.

Kimse randevularına geç kaldıkları için yerden yere vurulmuyor.

No one is talked down to or belittled.

Kimse aşağılanmıyor veya küçümsenmiyor.

Jennie's waiting room feels more like your aunt's living room than a clinic.

Jennie'nin bekleme salonu bir klinikten çok teyzeninizin oturma odası gibi hissettiriyor.

She calls this space "a classroom in disguise."

O buraya " gizlenmiş sınıf" diyor.

With the plush chairs arranged in a circle,

Kadınlar randevularını konforlu koltuklarla

women wait for their appointments in one-on-one chats

hazırlanmış bir çember içerisinde bir personel eğitmeni ile

with a staff educator,

bire bir sohbet ederek

or in group prenatal classes.

veya doğum öncesi bakım gruplarında bekliyor.

When you finally are called back to your appointment,

Ve en sonunda randevun için çağırıldığınızda,

you are greeted by Alexis or Trina,

Jennie'nin tıbbi asistanları olan

two of Jennie's medical assistants.

Alexis veya Trina sizi karşılıyor.

Both are young, African-American and moms themselves.

İkisi de genç, Afro-Amerikan ve onlar da birer anne.

Their approach is casual and friendly.

Yaklaşımları çok gündelik ve arkadaşça.

During one visit I observed,

Gözlemdiğim bir ziyarette,

Trina chatted with a young soon-to-be mom

Trina anne olmak üzere olan genç biriyle, kadının

while she took her blood pressure.

tansiyonunu ölçerken sohbet ediyordu.

This Latina mom was having trouble keeping food down due to nausea.

Bu Latin anne mide bulantısından muzdaripti bu yüzden yemek yiyemiyordu.

As Trina deflated the blood pressure cuff,

Trina tansiyon ölçüm kesesini çıkartırken:

she said, "We'll see about changing your prescription, OK?

Reçetenin değişip değişmeyeceğini göreceğiz, tamam mı?

We can't have you not eating."

Ama sen açken bunu halledemeyiz.

That "we" is actually a really crucial aspect of Jennie's model.

Bu samimi yaklaşım, aslında Jennie'nin modelinin en kritik noktası.

She sees her staff as part of a team that, alongside the woman and her family,

O ekibini bir takımın parçası olarak görüyor ve

has one goal:

tek bir amaçları var:

get mom to term with a healthy baby.

annenin dünyaya sağlıklı bir bebek getirmesini sağlamak.

Jennie says that Trina and Alexis are actually the center of her care model,

Jennie, Trina ve Alexis'in bu bakım modelinde merkezde olduklarını söylüyor

and that her role as a provider is just to support their work.

ve kendi görevini ise onlara gerekli desteği sağlamak olarak bellemiş.

Trina spends a lot of her day on her cell phone,

Trina gününün büyük bir kısmını telefonda müşterilerle

texting with clients about all sorts of things.

her türlü şey hakkında mesajlaşarak geçiriyor.

One woman texted to ask if a medication she was prescribed at the hospital

Kadının biri yazdırığı ilacı hamilelik sırasında

was OK to take while pregnant.

kullanabilir miyim diye sordu.

The answer was no.

Cevap hayırdı.

Another woman texted with pictures of an infant born under Jennie's care.

Bir başka kadın onun yanında doğan çocuğunun fotoğraflarını gönderdi.

Lastly, when you finally are called back to see the provider,

En sonunda, tekrar çağrıldığınızda,

you've already taken your own weight in the waiting room,

kendi kilonuza kendiniz bakıp

and done your own pee test in the bathroom.

kendi idrar testinizi tuvalette kendiniz hallediyorsunuz.

This is a big departure from the traditional medical model,

Bu geleneksel tıp modelinde büyük bir kopuş aslında

because it places responsibility and information

çünkü sorumluluk ve bilgilendirme

back in the woman's hands.

tekrar kadının elinde.

So rather than a medical setting where you might be chastised

Destekçinizin öğütleriyle birlikte işi kotaramayıp,

for not keeping up with provider recommendations --

ezilebileceğiniz tıbbi bir prosedürdense,

the kind of settings often available to low-income women --

düşük gelirli kadınlara böylesi bir düzenleme

Jennie's model is to be as supportive as possible.

Jennie'nin modeli ile olabildiğince destekleyici olacaktır.

And that support provides a crucial buffer

Ve bu destek bu kadınların sürekli karşlaştığı ırkçılık ve ayrımcılığa

to the stress of racism and discrimination facing these women every day.

karşı kritik bir tampon görevi görüyor.

But here's the best thing about Jennie's model:

Ama Jennie'nin modelindenki en güzel şey şu:

it's been incredibly successful.

İnanılmaz derecede başarılı.

Remember those statistics I told you,

Size bahsettiğim hani siyahi kadınların erken doğum yapmaya daha meyilli olduğunu

that black women are more likely to give birth too early,

veya daha düşük kütlelerde bebekler doğurduğunu

to give birth to low birth weight babies,

ölüme bile sebep olan doğum ve hamilelik komplikasyonları

to even die due to complications of pregnancy and childbirth?

gösteren istatistikleri hatırlayın.

Well, The JJ Way has almost entirely eliminated those problems,

JJ modeli neredeye bu sıkıntıları Jennie'nin

starting with what Jennie calls "skinny babies."

"zayıf bebekler" dediği şeyi kökünden çözdü.

She's been able to get almost all her clients to term

Neredeyse tüm müşterilerinin böyle

with healthy, chunky babies like this one.

sağlıklı, tombul bebekler doğurmasını sağladı.

Audience: Aw!

Seyirciler: Ayyyy!

Miriam Zoila Pérez: This is a baby girl

Miriam Zoila Pérez: Bu Jennie'nin bir müşterisinin

born to a client of Jennie's this past June.

geçen Haziran'da doğan bebeği.

A similar demographic of women in Jennie's area

İstatistiklere göre aynı hastanede

who gave birth at the same hospital her clients did

doğum yapan kadınlar arasında Jennie'nin müşterilerinin

were three times more likely to give birth

sağlıklı ve ideal kiloda doğan bebeklerin oranı

to a baby below a healthy weight.

diğerlerinin tam 3 katı.

Jennie is making headway into what has been seen for decades

Jennie on yıllardır görülen ve neredeyse çözülemeyecek

as an almost intractable problem.

bu sıkıntı için bize yol gösteriyor.

Some of you might be thinking,

Bazılarınız bu birebir ilgi gerektiren

all this one-on-one attention that The JJ Way requires

JJ Yöntemi'nin

must be too expensive to scale.

pahalı olduğunu düşünebilir.

Well, you'd be wrong.

Ehm, yanılmış olursunuz.

The visit with the provider is not the center of Jennie's model,

Destekçiye yapılan ziyaretler

and for good reason.

Jennie'nin modelinde merkezde değil.

Those visits are expensive, and in order to maintain her model,

Bunlar pahalı ziyaretler ve sistemi sürdürebilmek için

she's got to see a lot of clients to cover costs.

bir çok müşteriyle ilgilenmek zorunda.

But Jennie doesn't have to spend a ton of time with each woman,

Fakat eğer takımın tüm üyeleri müşterilerin ihtiyaç duyduğu

if all of the members of her team can provide the support, information

destek ve bilgiyi sağlayabilirse

and care that her clients need.

Jennie her kadına saatlerini harcamak zorunda kalmaz.

The beauty of Jennie's model is that she actually believes

Jennie'nin modelinin güzelliği şu ki

it can be implemented in pretty much any health care setting.

Jennie inanıyor ki bu model her sağlık sisteminde uygulanabilir.

It's a revolution in care just waiting to happen.

Bu gerçekleşmek üzere olan bir devrim!

These problems I've been sharing with you are big.

Sizinle paylaştığım bu problemler oldukça büyük.

They come from long histories of racism, classism,

Irkçılık, sınıf ayrımcılığı gibi uzun tarihleri

a society based on race and class stratification.

olan sıkıntılardan geliyorlar.

They involve elaborate physiological mechanisms

Bizi korumak için var olan fizyolojik mekanizmalarımıza

meant to protect us,

dahil oluyorlar ve aşırı çalışmasına neden olup

that, when overstimulated, actually make us sick.

bizi hasta ediyorlar.

But if there's one thing I've learned from my work as a doula,

Ve doula olarak çalışırken öğrendiğin tek bir şey varsa

it's that a little bit of unconditional support can go a really long way.

o da şudur ki birazcık koşulsuz destek gerçekten çok faydalı olabiliyor.

History has shown that people are incredibly resilient,

Tarih gösterdi ki insanlar çabuk iyileşiyor

and while we can't eradicate racism

fakat biz ırkçılığı veya

or the stress that results from it overnight,

sebep olduğu stresi kökünden kazıyamadığımız sürece

we might just be able to create environments that provide a buffer

sadece beyaz olmayan insanların günlük hayatta karşılaştığı sıkıntılara

to what people of color experience on a daily basis.

tampon görevi görecek bir çevre yaratabiliriz.

And during pregnancy, that buffer can be an incredible tool

Ve hamilelik esnasında, bu tampon

towards shifting the impact of racism

gelecek nesillerde ırkçılığın etkisini azaltmakta

for generations to come.

çok faydalı bir araç olacaktır.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar.)